23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef Sahıbı Cumhunya Maıbaaalık ve Gazelecilik Tü/k Anonim Şırketi adına Nadir V»di • Gcnel Yayın MudUru. H«s»n Ctml. MIKSSCSC Muduru: Emiar Uşaklıgil, Yızı Ulen Muduru: Okı> Gonmsin. 0 Haber Merkezı Muduru Yılçı» Bayer. Sayfa Düzenı YOneımcnı Ali ACK, # Temsılaler ANKARA Yİlçı. Dofc.n. İZMIR Hikmtl Ç«»kxy*. ADANA. Cetal Isunbul Haberleri: Ertnn Akyddız. Dış Haberlcr Ergua Balcı, Ekonomı. Osmu Ulagıy, Kultur: Ccial Uster. Spor Danışmanı: AMulkıdir Yucelman, Du»ltme Rtfik Durbaş, BılımEguım ^akin Alp», 1$Sendıka Şuknn Kclenci. Yun Habcrlerı Nccdel Do£an. D121 Yazılar Kenrn Çalışku, # Koordınaıör Ahmel konılun. • Malı IŞICT Eroj Erknl. • Muhascbe Buknl \rmtr 0 BulçcPlanlama Srvgi Arun • Rcklaır \)V Tonııı, Ek Yiyınlar: Hvlya Akyol 0 ldaıe. Husc>in Gurer. Işletme Ondrr Çctik. Bügılşlem. Nail )•>!. Sason vr Yaycn. Cumhun>rt M?lbucılık ve Glzettott T.AŞ Tttrk Ocafc Cad. 39/41 Ca<aiotlu 34334 Isı PK 246Isunbul Td. 512 05 05 (20 h»t), Teta. 22244 F«x. (I) 52* 60 72 0 Bumlar Aokır»: Zıyı Gokalp Blv Inkıljp S. No 19/4, Td: 13} 11 4147. Tde». 42344 Fu: (4) 133 11 41/428 0 Uah H Zıya Blv 1352 SJ/3. Tcl 13 12 30. Tdev 52359 Fu: (51) 13 12 30 0 Adoa: ln«nu Cad 119 S. No: 1 Ku 1. Tel: 114550119731. Tden. 62155. F u (71) 32i 05« TAKVİM: 1 EKİM 1988 Imsak: 4.28 Güneş: 5.53 Ögle: 11.59 Ikindi: 15.16 Aksam: 17.54 Yatsı: 19.14 Nâzım için Danıştayh başvuru Nâzım Hikmet'e yurttaşlık hakkmın geri verilmesi için Başbakanlığa ilettikleri dilekçelerine olumlu sonuç alamayan avukatlar, Danıştay'a başvuru haklarmı kullandılar. Buradan da olumsuz yanıt alırlarsa İnsan Haklan Komisyonu'na başvuracaklannı belirttiler. YURDAGÜL ERKOCA Nâzım Hikmet'e yurttaşlık hakkı çalışmaları yeni bir boyut kazandı. 3 haziranda Başbakanlığa verilen "yurttaşlık hakkımn geri verilmesi"ne ilişkin dilekçeye, iki ayhk yasal sürenin dolmasına karşın, olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamayan Nâzım Hikmet'in kızkardeşinin avukatlan, 2577 sayılı Idari Yargılama Usulü Yasası'nın 10. maddeaine göre söz konusu başvurunun reddedıldiğini kabul ederek dun yargı yoluna gittiler. Danıştay'a üetilmek üzere dün tstanbul Nöbetçi Bölge tdare Mahkemesi'ne başvuran Nâzımın kızkardeşi Samiye Yallmm'ın avukatlanndan Metin Şekercioğlu açılan davanın niteliği hakkında "3 Haziran 1988 günlü dilekçemizde hükumetten Nâzım Hikmet'e yapılan haksız ve yasadışı vatandaşhktaıı cıkanna karannın kaldınlmasını ve lakdirini bu yönde kullanmasını istemiştik. Bu nedenle şu anda davamızın konusu hükümetin istemimiz karşısındaki tutumudur. Yani Nâzım'ın yeniden Türk vatandaşlığına alınmasını talep ettniyor, eski karann ortadan kaldınlmasını istiyoruz" derken, avukarlardan Atilla Coşkun bundan sonraki girişimlerine ilişkin şunları söylüyor: "Nâzım'a yapılan haksızlıklan kaldırabilmek için ulusal ve uluslararası hukuk normlannın tanıdığı tüm baklan kullanacağız. Ülke içindeki girişimlerimizin olumlu sonuç vermemesi halinde Avrupa Konseyi tnsan Haklan Komisyonu'na başvurma hakkımızı kullanmayı da çalışma programımıza dahil etmiş bulunuyoruz." 1987 yılının haziran ayında başlatılan Nâzım'a yurttaşlık kampanyası etkinlikleri içinde gerçekleştirilen Ankara, tstanbul ve tzmir Barosu avukatları toplantılarında vanlan sonuç "Nazım'ın yurttaşlıktan çıkanlması karannın çeşitli açılardan yasabua aykın ve hukuk dışı oldugu"ydu. Bu sonuçtan yola çıkarak çalışmalarını surdüren Samiye Yaltınm'ın avukatları Halit Çelenk, Atilla Coşkun, Metin Şekercioğlu ve Bilgin İnanç sorunun yasal çerçevede çözüme ulaşacağına inanıyorlar. Hukukçular Nâzım Hikmet'in yurttaşlıktan çıkarılma kararının o tarihte ytirürlükte bulunan 1312 sayılı vatandaşlık kanununa ve Anayasa'nm 75. ve 85/3. ınaddesine aykın olduğu göruşünü savunuyorlar. Karann 6 nisan 1948 tarihinde 3/9119 sayılı Bakanlar Kurulu karanyla kabul edilen ve 27 Mayıs 1949 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Evrensel Beyannamesi'nede aykın olduğunu belirtiyorlar. Başbakanlıktan dilekçelerine olumlu sonuç alamayan avukatlar, 1982 Anayasası'nın 2557 sayılı "İdari Yargılama Lsulü Yasası"nın verdiği Danıştay'a başvurma hakkını kullanırken, buradan olumsuz bir yanıt alırlarsa Avrupa Konseyi tnsan Haklan Komisyonu'na başvuracaklannı da belirtiyorlar. 10 Mart 1954 tarihinde 6355 sayılı yasanın 1. maddesi ile onaylanan ve Resmi Gazete'de yayımlanmış olan 4 Kasım 1950 tarihli tnsan Haklan Avrupa Sözleşmesi başka bir deyişle "Roma Sözleşmesi", "Türkiye'deki kesinleşmiş hukumlere karşı tnsan Haklan Komisyonu'na başvurma hakkı" tanıyor. Sözleşmenin 3 A ve B maddelerinin "Kişilerin şahsına yöneltilecek istinadlann tebliği vf savunma için gerekli zaman verilmesini, kişilerin düşunce ve kanaatlerini açıklama haklannı" açıkça güvence altına almasını göz önünde bulunduran avukatlardan Halit Çelenk bu konuda şunları söylüyor: "Ünlü Türk ozanı Nâzım Hikmet'in vatandaşhktan çıkanlraası karannın kaldınlması için başbakanlığa yaptığımız başvuruya cevap suresi geçmiştir. Bugune kadarBaşbakanlıklan bir yanıt alamadık. Eger Türkiye'de insan haklanna ve bukuka bir oranda saygı duyuluyorsa ülkemizin demokratikleşnıe sürecine girdiği iddialan bir aldatmaca değilse sanat dünyasının en iist diizeyde sa>gı duydugu, ünü evrensel boyutlara ulaşnuş ve ulusumuza onur kazandıran Türk ozanı Nâzım Hikmet hakkındaki vatandaşhktan çıkanlma karan kaldınlmalıdır." Yurttaşlık hakkı çalışmaları Betonarme minareler ve kubbeler, yeşilfayanslar, altında dükkânlar... 'Çağdaş Türk camisf Geçmişten günümüze dek gelen irili ufaklı, birbirinden güzel cami örnekleh varken, "Mimari açıdan nasıl bu kadar çirkin camiler yapılıyor?" sorusunu uzmanlar şoyle yamthyor: "Çünkü yapılan camilerin çoğu mimari elden çıkmıyor. Projeleri bile yok." CEM HAMULOĞLU ~ Kararhlık Gösterisi88 Haber Merkezi NA TO 'nun sonbahar donemi planlı tatbikatlanndan Display Determinatıon88 (Kararhlık Gösterisi88)'in Turkiye bölümü gelecek hafta gerçekleştirilecek. 18 eylulde Akdeniz'de başlayan ve Turkiye, ABD, İıalya, Portekiz'in katıldıkları tatbikatın 6 ekim sabahı icra edilecek Saros Körfezi çıkarması bolumünü NA TO A vrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı Orgeneral John Galvin de izleyecek. Istanbul'daki Müttefik Basın ve Bilgi Merkezi (APlC)'nden verilen bilgiye göre tatbikat süresince karargâhı İzmir'de bulunan 6'ncı Müttefik Taklik Hava Kuvvetlen (6.ATAF)' baglı hava birlikleri de çeşitli hava savunma ve muharebe etkinlikleri gerçekleştirecekler. En çirkin cami tasanmı Türkiye'de Düşün alanında oldukça buyuk ataletine karşın, Osmanlı toplumu Türkten, Islamdan, Anadolu'dan ve Akdeniz'den gelen büyük bileşenleriyle, yirminci yüzyıl başına kadar kendini yineleyebilen bir mimari yaratmıştır. Cumhuriyet toplumu da daha köklü dönüşümlerle yapısal değişikliklere yönelerek fiziksel çevre imgesini hızla yeniledi. Fakat cami yapısı bu yenileşmeye direniyor. Islam dünyasının en çirkin ve tutucu tavırlı cami tasarımları Türkiye'de uretiliyor. Bu açıkça, cami yaptıranların kültürel eğilimlerini yansıtıyor. Imajı, programı, seçilen mimari ve sağlanan olanaklarıyla bu cami yaptırma derneği ya da vakıf camileri, Dalokay'ın Ankara Camisi'nin temellerini dinamitleyen düşüncelerin ürünleridir. Acaba buna mı Türktslam sentezi diyorlar? Pek anlayamıyorum. Toplum parasını sanat düşmanlığına çeviren bu binlerce yapı, bilgi ve estetik duyarlıktan uzak, hiçbir yaratıcı endişesi olmayan bir isteğin ürünleridir. Örtü sistemleri, kubbe ve kemer biçim ve düzenleri, iç ve dış bezemeleri ilkel bir yapı anlayışının urünu olan yeni camiler, orta boy bir işyeri ile bir tatlıcı dükkânı duyarlığındaki tasanmlanyla Divriği'ye, Yeşilcami'ye, Şehzade'ye, Selimiye'ye, Nuruosmaniye'ye ve binlerce gönül açıcı mescide sahip olan bir toplum içinhüzunvericikültürsüzlükişaretBu tasarım yoksulluğu tslam mimarisinin ya AnadoluTürk mimarisinin hiçbir döneminde görulrnemiştir. Bu dinsel yapı performansı toplumu din penceresinden görenlerin gelenekle çağımız arasında hiçbir senteze açık olmadığını ve büyük bir durgunluğun kurbanı olduğunu gösteriyor. tslamabad'a modern bir cami yapan Dalokay, Ankara'ya yapamıyor. PROF. DOĞAN KUBAN 20. yuzyılın son çeyreğinde Turkiye'deki dinsel mimari yapıtları, geçmişin kötü kopyaları olmaktan öteye gidemiyor. Türk mimarlarına ise dinsel mımaride yaşanan "tutuculuk" yüzunden çağdaş ornekleri yaratmalan için olanak tanınmıyor. Bir Turk mimari, Suudi Arabistan Krah'nın parasıyla, şeriatle yönetilen Pakistan'da bile çağdaş bir cami projesini gerçekleştirebiliyor. Ama Türkiye'de hâlâ 400 yıl önce ölen Mimar Sinan'ın yapıtları çok kotü bir biçimde taklit edilmeye çalışılıyor. Türkiye'de 'İki minare bir kubbe"ye indirgenen camilerin sayısı her geçen yıl artıyor. Geçmişten gunumuze kadar gelen irili ufaklı birbirinden güzel cami ornekleri varken, "Mimari açıdan. nasıl bu kadar çirkin camiler yapılabiliyor?" sorusuna uzmanların yanıtı, "Çünkü yapılan camilerin pek çoğu mimar elinden çıkmıyor. Projeleri bile yok, belki de tariflere gore yapılıyorlar. Üstelik camiyi başka el, minareyi başka el yapıyor" oluyor. Sultanahmet ile Yenicami karışımı A*A Sürekli ve insanlı bir uzay uydusu için 12 ülke anlaştı lan "çağdaş" cami projesi yarışmasını kazanan Vedat Dalokay ın projesinden günumuze Gecekondu semtlerinden E5 yalnızca maketı kaldı (en üstte). Dalokay, "Sağcılar bızim camıyi beğenmedıklen ıçın karayolunun kıyısına dek pek çok Kentlerimizi dolduran sıradan apartmanlar, işhanlacok çirkin bir kampanyaya başlayarak beni mımarlıktan attılar" diyordu Daha sonra rı ve diğer yapılar çağdaş mimariyi ne denli yorumluyerde mantar gibi biten, "klasik" üslupta yapılması ıstenen Kocatepe Camisı'nin mimari Husrev Tayla ıse Bız yorlarsa, bu camiler de geçmişi o kadar yorumluyorlar. "belonarme" minareleri ve kubbeden ıstenen, klasik üslupta bir camiydi Kocatepe de klasik bir cami yapılması kaçınıl Her ikisi de yontulmamış bir bezirganlığı simgeliyor. leriyle geçmişe öykünen, eğer mazdı, çünkü karar kesındi Biz. ortaya bir ucube çıkmasını istemediğimiz ıçın projeyı "Cami Yaptırma ve Yaşatma O kadar guzel şeyler uretmiş bir toplumun, dernek causttendık Çünku o sıralarda çok kotü örnekler vardı" diyordu. Kocatepe Camisi'nin öyküsü Derneği"nin parası artmışsa 1987de bıtti. Dzmanlara göre ortaya Sultanahmet ile Yenicami kansımı bir şey çıktı." milerinin sa.ıat kasaplığına duyarsız kalması ne kadar "yeşil" fayanslarla suslenen ve altı üzucü oluyor, bir anlasalar. genellikle çarşı olan "çağdaş Türk camisi"ne nasıl ulaşıldı? Yuksek Mimar Hüsrev Tayla ise şeyler yapılamaz. Çünkü a>nı 61 pılan camilerin yıktınlmasından biçimsiz ve çok çirkin şeyler ortaTürk Islam mimarisi üzerine ya çıkıyor. Özellikle kubbe yap "bugune nasıl gelindiğini" şöyle çülerde vüzlerce klasik cami var. yanayım" diyor ve görüşlerini şoyÇok güzel örnekler var yatıu... Al, le özetliyor: araştırmaları bulunan Prof. Ke mayı hiç bilmiyorlar. Planda dü özetliyor: mali Söylemezoğlu'nun günümüz şünülmediği için sıra kubbeye gel"Çok acayip camiler yapılıyor. "Cami yapımının hızlandığı rölevesini, aynen kopya et... Keşcami mimarisine ilişkin görüşleri diğinde saçmalamaya başlıyorlar. 50'li yıllardan bu yana camilerin ke kopya etseler, hiç olmazsa ağ Dejenere.. Sinan'ın kemiklerini şöyle: Bu duruma en güzel örnek Esen çağdaş üsluplarda yapılması zo zı burnu yerinde bir cami olur." sızlatırcasına. Sözümona taklit "Anlam" boyutunda tarıışma bunlar. Oysa formları dejenere "Yapılan camilerin pek çogu tepe'de yapılan Nimet Abla Cami nınlu tutulmalıydı. Ama böyle bir mimar elinden çıkmıyor. Mimar si. Orayı bir mimar yaptı, büyük teşebbuse hiç geçilmedi. Ve bu sı hâlâ suren, ama mimari olarak, ederek yapılıyorlar. Sinan, bunlar elinden çıkmayan bu camilerde, bir kubbesiyle yanm kubbeleri korkunç hale geldi. tzmit'ten ts gelen çağdaş yorumla beğeni top yüzunden ufuktan. siluetten kayeski moda Osmanlı camilerinden olan bir cami. Ama yarım kubbe tanbul'a gelinceye kadar >ol kena layan TBMM Camisi'nin mimari bolur oldu. tstanbulAnkara yoilham alınraaya çalışılıyor. Ama ler iyi planlanmadığı için vassı nnda yüzlerce cami var. Bu cami Behnız Çinici ise Türkiye'de yapı lu üzerinde yapılan camiler dine, eski camilerin nasıl yapıldığını bil yassı birşeyler oldu. Tabii çok çir lerin her biri sözde klasik üslup lan camileri "nesne" olarak adlan mimariye adeta bir hakaret gibi. medikleri için son derece yanlış, kin." ta yapılıyor. Fakat bu kadar ayıp dırarak, "Ben, bu gelişigüzd ya Onlarla alay eder gibi." Peki, bunca eleştiriye karşın, yapılan camileri beğenen kimse yok mu? Bu soruyu Milli Gazete 1 nin dış politika yazarı Abdurrahman Dilipak'a yönelttiğimizde, alınan yanıt "olumlu" oluyor. Gazeteciyazar Dilipak, "Beğeniyorum" diyor. Ama onun beğenisi mimari kaygılardan uzak. "Ben bu camilerin mimari değerlerine bakmıyorum. Mimari olarak eksikleri, hatalan olabilir. Ama halkın soylu bir direnişi, bir simgesi olduğu için çok begeniyorum. Çünkü onlardaki nıhu beğeniyorum" diyen Dilipak sozlerini şöyle sürdürüyor: ya "anıtsal" bir cami yaptırma duşüncesı 1950lı yıllara dek uzamyor 1957 yılında açı tstanbul Haber Servisi Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü 'ne vekdleten atanan Cem Kozlu dün görevihe başladı. 1946 yılında fstanbul'da doğan Kozlu, Robert Kolej'i bitirdikten sonra yüksekoğrenimini Amerika Birleşik Devletleri'nde sürdürdü. Ohio'daki Denison Üniversitesi ile Kaliforniya Üniversitesi 'nde lisans ve lisansüstü eğitimini yapan Kozlu, ABD'de "işletme mcster"mı aldıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi tdari Bilimler Fakültesi'nde doktorasını verdi. 1985'ten bu yana Komili Holding'in Genel Müdürlüğü'nü yapan Kozlu'nun "Uluslararası Pazarlama" ve "Kurumsal Kültür" adlı iki kitabı bulunuyor. Kozlu, evli ve iki çocuk babası. 3 ay sonra devleı memuriyetindeki görev suresinde 4 yüı dolacak olan Cem Kozlu'nun asaleti onanacak. THY'nin yvni Genel Müdürü SEULDEN 099 ABD, Japonya, Kanada ve 9 Avrupa ülkesinin katılacağı uzay istasyonu programımn maliyeti 23 milyar dolar olacak. Bunun 16 milyar doları ABD tarafmdan karşılanacak. lışmalanna başladı. 2200 kilo ağırlığındaki uydu, dünya ile uzay arasındaki telsiz bağlantılarında karşılaşılan guçlüklerin giderilmesinde önemli rol oynayacak. Daha sonra uzaya gonderilecek iki uyduyla birlikte toplam üç uydudan oluşan TDRS sistemi, 1995'te inşa edilmesi planlanan Freedom uzay istasyonunun işletilmesinde \ e diğer uzay uçuşları açısmdan onemli bir işlev Discovery, fırlatılışmdan 6 sa üstlenecek. at 13 dakika sonra taşıdığı haberGözlemcilere göre 32 aylık leşme uydusunu yörüngesine bı aradan sonra ABD'nin bir uzay raktı, daha sonra Disco\ery mu mekiğini uzaya gondermesi tekrettebatı planlandığı biçimde ça nik açıdan olduğunu kadar "siyasal" açıdan da önem taşıyor. Gozlemciler 7 astronotun olumüyle sonuçlanan Challenger faciasından sonra ABD'nin, bu yolculukla uzay konusunda söz sahibi olduğunu tüm dünyaya yeniden göstermek istediğini belirtiyorlar. Dış Haberler Servisi Uçuşunu başanyla surdüren uzay mekiği Uiscovery, TDRS3 adlı haberleşme uydusunu yörüngeye yerleştirdi. Sovyet yetkilileri Sovyet uzay mekiğinin de gelecek yıl başında fırlatılacağını açıkladılar, ancak kesin bir tarih vermediler. ABD, Japonya, Kanada ve 9 Avrupa ulkesi önceki gün surekli insanlı bir uzay uydusunun imali için anlaşma imzaladılar. "İki minare bir kubbe, artık bir sembol haline gelmiştir. Çünkü bir yerin Müslüman beldesi olduğunu gösteren bir mühur, bir rozet gibidir bu simge. Bu. lslamın horlandığı bir ortamda Müslümanların kendi varlıklarının simgesi, onlardan gelen protesto. Bu camiler bir kararlılığı gösteriyor." Cumhuriyet sonrasında Turk mimarlığı neden dinsel bir mimari üslubu geliştirememişti? Hüsrev Tayla bu konuda şöyle diyor: "Öncelikle bizim çağdaş mimari üslubumuz yerine oturmuş değil. Biz daha 'mecmua mimarisi'nden kurtulamadık. Teknoloji çok hızlı gelişiyor ve genellikle bizim dışımızda gelişiyor. Dünyanın her yerinde onun ornekleri olan uniform mimariyi bulabilirsiniz. Ama onun dışındaki mimari üniform degil. Gene ber milletin çağdaşlık içinde kendine has bir sanat zevki var. Bir kültür zevki var. Ama ben sizin gözlerinizi kapatıp tstanbul'un gecekondu bölgeleriııden birisine gotürsem, degil tstanbul'da olduğunuzu, Türkiye'nin neresinde olduğunuzu bile söyleyemezsiniz. Çunku o kadar şahsiyetsiz bir halde. Belki bunlann çoğunun altında bir mimar imzası var. Ama bunlara mimari eser diyemeyiz." Vedat Dalokay ise dinsel mimari yonünden, Cumhuriyet döneminde 1950'lere kadar bir kıpırdanma görulmediğini vurgulayarak bugünlere nasıl gelindiğini şöyle özetliyor: "1950'de Demokrat Parti iktidan döneminde, ezanın Arapçaya çevrilmesi ile başlayan akımlar içinde, Türkiye'de muthiş bir cami yapma hevesinin geliştiğini görüyoruz. Özellikle esnaflann bulunduğu mahallerde. süratle mescitler inşa edilmeye başlandı. Ama bunun altında bazı ekonomik nedenler de var. Çarşı alanlarında. kamunun, belediyenin cünde bulunan arsalar cami alanı gibi kullanıldı. Cami>e vakıf temin etmek için de altlanna dükkânlar falan yapıldı. Böylece altı dükkân üstü cami akımı Türkiye'yi sardı. Burada bir din istismarı gorulüyor. Çünku binlerce caminin dukkâııı yapılırken, üslündaki cami de hiçbir mimari değer taşımayan bir şekilde gelişti. Bu akımla, 195080 arası 4050 bin cami yapıldı, ama o sayıda okul yapılmadı." tstanbul Haber Servisi Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin düzenlediği "Marmara Tıp Günteri" sona erdi. Bir hafta boyunca yerli ve yabancı bilimadamlarının tıp alanmdaki son gelişmeleri birbirlerine aktardıkları bu toplantıların son gününde Dr. Hugh Coakham, hidrosefali vakalarında uygulanan "Endoskopik ventrikümostomi'' hakkında bilgi verdi. Dr. Coakham, "Bu yöntemle beynin içindeki boşluklan ışıklandırılmış boru sokarak görüyoruz. Dolayısıyla beyin içindeki birçok tümörden küçük parçalar alarak tanı koyma durumu ve bazı tümörleri çıkarma imkânı hasıl oluyor" dedi. "Tıp Günlerr bitti Cuma, bazılarına yaramadı CÜNEYT KORYÜREK SEL'L Eylul ayının son cuma günu, buradaki bazı aıletlere pek yaramadı galiba. tsterseniz, bunları teker teker elealalım: 1. 1500 metrenin dünya rekortmeni Faslı Said Aouita, bacağınuaki bir adele sakatlığından dolayı, bu mesafe yarı fmaline katılamadı ve bir alun madalyadan daha oldu. Bildiğiniz gibi, Said aynı zamanda 5000 metrede hem dunya rekortmeni hem de bu mesafede Los Angeles'ta altın madalya sahibi. 2. Kadınlar yuksek atlamada, dunya rekortmeni ve geçen yılın dünya şampiyonu, Bulgar Slefka Kostadinova'dan alun beklenirken, Bulgar atletin ardından sıralanacak diye bakılan Amerıkalı Louise Ritter, herkesin, hatta kendinin de şaştığı bir tarzda, birinci oldu. Bu iki atlet 2.03 metreyi geçemeyerek atladıkları 2.01 ile birincilik için eşit durumda olduklarından, ilk kez bir baraj denemesine tutuldular \e 2.03'te başlayan barajı geçen Ritter, hem olimpişat rekorunu kırdı hem de Kostadinova'yı geçerek altını aldı. Bu cuma gunü, Kostadinova'nın da günu değildi, galiba. 3. Kadınlararası 10000 metre koşusunda dünya rekortmeni ve Los Angeles Olimpiyatları şampiyonu olan Nor\eçli Ingrid Kristiansen, yarışın ortasında bileğinı tutarak yarışı bıraktı ve ağlayarak sahayı terk etti. Kristiansen, bir madalya şansı olduğu maratona girmeyerek, 10 km'lik bu finaldeki altınını garanti etmek istemişti. Bu cuma ona da yaramadı. YÜKSEKTE REKOR Amerıkalı Louıse Rıtter. bayanlar yüksek atlama fınalınde 203 u geçtı Rıtter. bu derecesiyle altın madalyanın sahibi olurken. yeni olımpıyat rekoruna da adım yazdırdı Bu dalda geçen yılın dunya şampiyonu Stefka Kostadinova favori olarak göstenliyordu (Fotoğraf: Reuter) rikalılann diskalifiye olmasına neden oldu. Reagan'ın danışmanı Charles Wick Türkiye'ye geliyor ABD'nin uzay mekiği uçuşlarına yeniden başlamasımn ardından Sovyetler Birliği de ilk uzay mekiğinin 1989'da fırlatılacağını açıkladı. TASS'ın habenne ANKARA (ANKA) ABD gore ilk uçuş insansız olacak. Tamtma Teşkilatı (Unıted States Information Agenc>US1A) BaşABD, Japonya, Kanada ve 9 kanı Charles ZAVick, 35 ekim Avrupa ülkesinin katılacağı sütarihleri arasında Turkiye'ye res rekli insanlı uzay istasyonu progmi bir ziyarette bulunacak. ramımn maliyeti 23 milyar dolar ABD Buyükelçiliği'nden edini olacak. Bu bütçenin 16 milyar len bilgiye göre Ronald Reagan' dolan ABD tarafından karşılauı en yakın arkadaş ve danışman nırken 7 milyar doları da projelanndan olan Wick, Turk yetki ye katılan diğer ulkeler tarafınlileri ile enformasyon ve kultur dan sağlanacak. İmza töreninde alanlarında goruşmelerde bulu konuşan ABD Dışişleri Bakanı nacak. George Shultz uzay istasyonunun Wick, Ankara'da Başbakan uzun süreli uzay uçuşlan için geTurgut Özal tarafından kabul rekli teçhizat ve tekniklerin deedilecek, Deviet Bakanı Adnan nenmesi ve çeşitli bilimsel çalışKahveci, Kültiir ve Turizm Ba malar için kullanılacağını söylekanı Tınat Tıtiz, Dışişleri Bakan di. Surekli insanlı uzay istasyolığı Müsteşan Nüzhet Kandemir, nu programına Avrupa'dan kaDışişleri Sözcusu İnal Batu, TRT tılan Avrupa Uzay Ajansı ulkesi Genel Müdürü Cem Duna ve ülkeler şunlar: Belçika, DaniYÖK Başkanı İhsan Dogramacı marka, Fransa, İtalya, Hollanda, Norveç, tspanya ve Jngiltere ile birer görüşme yapacak. 5. Burada doping modası ve söylentisi bir veba rüzgarı gibi esiyor. Ben Johnson'ın diskalifiye edilmesi ile 100 metrede kazandığı bronzdan gümüşe yükselen Ingiliz atleti Lindie Christie için bir bildiri yayımlandı ve 200 metredeki final koşusundan sonra yapılan ilk testte idrannda doping tortusu bulunduğu bildirildi. Şimdiki duruma göre, aldığı bir ilaçta bulunan ve Milletlerarası Atletizm Federasyonu tarafından yasaklanan bir maddenin, Christie'nin aldığı ilaç içinde olduğu söy4. Bugunun talihsizleri arasında, Amerikan leniyor. erkçkler 4x100 takımı da kendi nasiplerini alPeki, bu cuma kimlere yaradı? dılar. İlk seçmelerde, Carl Lewis'in sonraki Sanırım, Kenyalılara yaradı. Zira, 3000 yarı final ve finalde koşacağı bildirilerek, takımın yedeğinde bulunan iki atlet koşturul metre engellide, çok akıllı koşan Julius Karidu. Ve son duzlüğü koşan Amerikalı, bayra uki, takım arkadaşı Peter Koech'in önunde ğı belirli bir mesafe içinde almadığı için, ha ipi göğuslerken yeni bir olimpiyat rekoru kırkemlerin bu olayı gormemelerine rağmen, üç dı. Aslında, 8.05.51'lik bu rekor, vatandaşrakip takımın protesto etmesi sonucu, bu ya ları Henry Rono'nun 1978'de tesis ettiği rışın fınalinde belki de 37 saniyenin altına ine 8.05.4'lük dereceden de daha iyi. Zira, bu serek bir dünya rekoru kırması beklenen Ame ferki derece elektronik. Kamuoyu araştırmaları ANKARA (ANKA) Türk Standartları Enstitüsü, tavuk folluklan ve karidesler için standart hazırladı. Folluklar açık, kapanlı, grup ve oluklu olmak üzere dört çeşitte 40 kuruluşun görüşleriyle belirlenen standart ölçülerine göre imal edilecek. TSE tarafından karidesler için hazırlanan stantta ise, türler, gruplar, tipler, boylar, sımflar ve alt tiplerin ölçüleri belirlendi. Folluklara standart i tstanbul Haber Servisi Son yıllarda Türkiye'de oldukça yaygınlasan kamuoyu arastırma şirketlerinde çalışan araştırmacılar, dernek kurdu. tlk genel kurulu geçen hafta yapılan Pazarlama ve Kamuoyu Araştırmacılan Derneği'nin baskanlığına ise Nezih Neyzi getirildi. Ermeni Patriği ATtNA (AA) Patmos Adası manastırının 900. kuruluş yıldönümü törenlerine katılmak üzere Yunanistan 'a gelen tstanbul Ermeni Patriği Kalutsyan dün Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği'ne bir nezaket ziyaretinde bulundu. Büyükelçi Nazmi Akıman göruşmeyle ilgili açıklamasında "Sayın Kalutsyan Patmos adasındaki manastınn kuruluş yıldönümü törenlerine katılmak üzere Yunanistan 'a geldi. Bu çerçeve içinde de büyükelçiliğimize bir nezaket ziyareti yaptı" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle