28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ CUMHURtYET/5 Ankara kışında Nejad Devrim ve Habip Aydoğdu sergileri Kapalı kutudan fışkıran aydınlık tik bir kuşagın temsilcileri" olarak sözunü ettiği bu bir avuç genç adam, 1940'lann ikinci yananda, hem akım olarak hem de kişisel olgunluğa yaklaşma bakımından çok verimli bir dönemdeyken darmadağın edilip sağa sola serpişirken, Nejad kendini Paris'te bulur. Kübizmin, savaş sonrası yeni soyutçuluğun kol gezdiği Paris'te. Orada gördüğu, yaşadığı, galıba artık sanatçı yaşamının geri kalan bölümü için belirleyici olur. Şiirsel soyutçu Nejad Devrim çıkar ortaya. Ankara'daki sergisi, 1946 ve sonrası doğa figürleri ile çeşitli dönemlerinde ve özellikle Polonya'da yaptığı yağlıboya ve guvaşlı soyutlamalardan oluşuyor. Çoğunlukla, sanatçı bir diplomatm Daver Darende'nin kişisel koleksiyonundaki yapıtlardan oluşmuş. Dolayısiyle geniş perspektifli bir yapıt seçiminin suzgecinden geçerek oluşmuş eksiksiz bir tanıtıcılık özelliği taşımıyor. Hatta kişiliği olağanustu ressam kumaşıyla dokunmuş bu ele avuca sığmaz sanatçının, belki biraz da aşırı renkliliği, hareketliliği yüzünden beklenen çok büyuk yaratı duzeyine pek ulaşamadıgını düşundürtüyor. Ama zarif, ince beğenili ve çok şey görmüş bir gözün, ferah, aydınbk bir beyin sentezinden geçerek oluşturduğu çok hoş, evrensel bir dünyayı bize bulJurtuyor. Habip Aydogdu da dünyaya resim yapma misyonuyla gelenlerden. Anadolu köylülüğünün bağrından çocuk yaşlarda kopup büyük kentlerin uğultusuna varıldığında yasanan irkilticiliği çok derinden hissetmiş. Tüketimcüeştirilerek kentleşen Türkiye'nin büyük kent gerçegindeki dehşetengiz karşıtlıkları, kuçuk yaşlarında oiuşmuş olağanustu bu duyarlılıkla görüluyor ve onları kâğıda, tuvale geçiriyor. Çok rahat bir bileğe, benzersiz bir desen kıvraklığına sahip. Öncelikle gözleyip anlattığı çelişkili, gerilimli dünyaya ve objeleri, insan fıgürlerini uzayda uçuşturan o çok dinamik ve evrensel anlatım dili, Habip'i hoşça duygulan hemen çağrıştınveren ve kolay anlaşılır bir ressam yapmıyor. Onun içindir ki, demir leblebi dolu bir kapalı kutu. Ama kaüksız bir coşku Habip'te de loşlukların arasından güçlü aydınlık ışınlann süzülmesinı sağlıyor. Biraz dikkatlice bakacaksımz. Baktıkça seveceksiniz ve gölgelere aydınlık düştüğünü göreceksıniz. İlk bakışta, yapıtlannı 1988 Ankara kışında sergiliyor olmaktan başka ortak yönleri bulunmayan iki sanatçı. Hatta zıtlıklan var gibi. Nejad Devrim, 70 yaşına yaklaşıyor. Habip Aydoğdu, henuz 35'inde. Büyüğü 40 yıldır Türkiye dışmda yaşar. Genci, ülke sımrlanndan dışan çıkmamıştır. ERHAN KARAESMEN Kapalı kutu olarak Nejad Devrim'den ve Habip Aydogdu'dan söz ediyoruz. İlk bakışta 1988 Ankara kışında ayıu dönemde sergiliyor olmaktan başka ortak yönleri bulunmayan sanatçılar bunlar. Hatta karşıthklan var gibi. Devrim, yetmiş yaşına yaklaşıyor. Aydoğdu, henüz otuz beşinde. Büyüğü kırk yüdır Türkiye dışmda yaşar. Genci, ülke sınırlarından dışan çıkmamıştır bile. Yaşlısı zarif, rahat, iyimser bir resim yapar. Küçüğün dünyası ise gerilime, görsel ve beyinsel hesaplaşmaya çağn çıkanr dunır. Ama ikisi de kapalı kutudur bu adamlann. Nejat (kısaca öyle imzalıyor resımlerini ve öylece çağnlmaktan hoşlaruyor) uluslararası büyük Unüne karşın bizim buralarda çok seyrek sergilemesi, yapıllarının pek az görülmüş olması dolayısiyle bir kapalı kutudur. Özellikle son on beş yıllık Polonya döneminin hemen hiç bilinmediği bir gerçektir. Habip, Ankara çocuğudur. Sevimli fiziksel varlığıyla ve rahat ulaşılabilen yapıtlanyla ortalıktadır. Ama süratle gelisen ve olgunlaşan ressam kişiliği, gizemli sürprizler saklar. Bu anlamda tam bir kapalı kutudur. Hem de loşça bir bolgede muhafaza edilen, zor fark edilir bir kutu. Son Ankara Sergileri (Nejad Devrim MiGe'de, Habip Aydoğdu Selvin'de) bu kutulan bize açtıruyor. Ve yoğun aydınlıklar fışkırıyor ikisinin de içinden. Nejad olayına bakalım önce. Şakir Paşazade sülalesinde, bilindiği gibi her doğan çocuk sanatçı adayı ya da en azından sanatkültür duyarlılığıyla donatılmış geleceğin çok renkli bir kişisi olarak dünyaya gelirmiş. Değerli ressam annesi Fthrünisa Hanım'm karnından fstanbul'da eski hesapla bin üç yüz otuz P İ K N İ K PtYALE MADRA NE HOf> DVY&V ) HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN 6UKJEYE İ N P l K Ç e ISI PA BM UPAK 0İR ESfNTİ YOKTU UERKZS TEgpEN 9'lTKİH Z M f r , M M T , lYtMSEK Nejad Devrim zarif, rahat ve iyimser resim yapar Uluslararası ünune karsm, resimlerini bizim buralarda çok seyrek sergilemesı, yapıöannın pek az görubnöş olrrası ctolayısıyta bir kapalı kutudur. yedide (yaklaşık 1921 sonlan veya 1922 başlan gibi) ressam olarak doğan Nejad Devrim, soyunun renkli kişilik geleneğını de yoğun biçimde sürdürmesiyle biliniyor. Ayrıca uluslararası dalbudaklığı da eksik olmayan bu degişik ailenin öğeleri içın bile olağanustu sayılabılecek bir gezgindlik, devnmin sanatçı kisıligıne damgasını vuruyor. Yırmi beş yaşında Paris ile başlayıp Avrupa, Amerika ve Asya kıtalarının çeşitli ülkelerine (Belçika, Ingütere, İtalya, Birleşik Amerika, Çin ve son yirmi yılın Polonyası) yayılan benzersiz bir hareketliliktir bu. Çok küçük yaşlarda kendini belli eden olağanüstü ressam yeteneği ve bu yeteneği besleyen aile, dost çevresi ile Devrim daha yirmi yaşına varmadan, kendini beş altı yaş buyuğu sanatçılann başlattığı o çok dinamik "yeniler" hareketinin yanı başmda bulur. Kendinden öncekilerden çok daha coşkulu ve akılcı yönleri bulunan bu önemli akım, yeni bir plastik dil ve biraz da sosyal gerçekçiük arayışlarında aktif bir öğesini olusturmaz. Ama genç, duyarlı sempatizan sıfatıyla, aynca esprilı, duyarlı kişüıği ve gerçekten tanışılmaz ressam kumaşıyla sevimli küçuk kardeş olarak aralannda özel bir yer alır. Bu satırların yazannın yakınlarda yayımlanan bir inceleme dizisinde "yan yi Ç İ Z G İ L t K KÂMtL MASARACl 'Imparator'a Japon makası KUtör Serrisi Sansür, özellikle sinema sanatçılannın en büyük sorunu. Dünyanın çeşitli ülkelerinde gün geçmiyor ki bir yönetmenin ba$ı sansürle derde girmesin. Bunun en yem örneği de "Konformisl", "Parfei le Son Tango" ve "1900" gibi filmleriyle tanınan ttalyan yönetmen Bernardo Bertolucci'nin " S O D Imparator" adlı yeni fılmi. Son Çin tmparatoru Pn Yi'nin hayatıru anlatan filmi dolayısıyla Bertolucci'nin başı Japonlarla belada. Pier Paolo Pasolini'nin asistanlığından yetişme îtalyan yönetmen, filminin bazı belgesel sahnelerinin Japon dağıtımcılar tarafından makaslandıfını öğrenince, "Son tmparator"un galası için Tokyo'ya gitmekten vazgecti. Filmin Japonya'daki dağıtımını ustlenen Şoçiku Fuji şirketi, "Son fanparator"un 30 saniye kadar süren ve eski haber filmlerinden alınma belgesel bazı sahnelerini çıkarmak zorunda kaldığını açıkladı. Makaslanan sahnelerde, 1937'de Çin'in Nanking kentini isgal ettiklerı sırada Japon askeri birliklerinin uyguladığı vahşet gözler önüne seriliyordu. Japon dağıtım şirketinin yetkilileri, "Bu tür sahneleri gösterdigimizdc, seyircilerden tehditler ysgıyor" demekle yetindiler. Ancak bu sözlerin, gerçekte, Japonya'daki aşın milliyetçi çevrelerin şiddete varabilecek tepkilerinden çekindikleri anlamına geldiği bildirildi. özellikle de japcn askerlerinin Nankinglileri kurşuna dizdikten sonra çukura attıklan belgesel sahnenin Japonya'da büyUk tepki alabileceği belirüldi. Savaştan sonra Çinli yetkililerin yaptığı açıklamaya göre, o sıralar Çin'in başkenti olan Nankvng'de çoğu sivü olmak ilzere 400 bini aşkın Çinli öldürülmüştü. Buna karşılık, Japonya'daki tutucu gruplar, uzun bir zamandır, Japon birliklerinin Çin'deki savaş ve İkinci Dünya Savaşı sırasındaki davranışlannm abartıldığını ileri sürüyor. Bertolucci'nin üç saatlik filmi "Son Imparator", Çin'in son tmparatoru Pu Yi'nin özyasamöyküsunden yola çıkılarak gerçekleştirildi. 1908 yılında daha üç yaşmdayken Vahşet sahneleri Bertolucci'nin filminden çıkarıldı Gök Bakır' Fransa'da Hasan Kavrıık sanat danışmanı M.T« K f t K l B t f T 0 P U M Bemardo Bertolucd, "Son imparator" «miyte rto»ywood Yabanct Basın DemeOi'n'm Altn Kure'sini aldı. Japonya'da makastanan film, 4 daUa Altın Kure'ye defer oörukJu. tahta çıkanlan Fu Yi, üç yıl sonra Çing hanedarftnın yıkılışıyla birlikte tahttan inmek zorunda kalmıştı. Surgünde bir "ptayboy" hayatı yaşayan Pu Yi, Japonya'nın istila ettiği Mançurya'da Japonlar tarafından kukla yöneticiliğe getirilmişti. tkinci Dünya Savaşı'nın bitimınde Sovyet birlikleri tarafından ele geçirilen Pu Yi, bir süre sonra Çin Halk Cumhuriyeti'ne geri verilmiş, on yıl su"en bir "yeniden egitim*>en sonra Pekin'de bahçıvanlık yapmaya başlamış, 1967 yıhnda ölmüştü. "Son lmparalor"un yönetmeni Bertolucci, son uç aydır Japon dağıtım şirketinin "sureVli baskta" altında olduğunu söyledi. Şirket yetkililerinin kendisinden özellikle Japonlann sivil Çinülere uyguladıklan vahşeti içeren'sahneleri çıkarmasını istediklerini belirten Bertolucci, güçlük çıkarmamak için filmin yapımcısı Jerem> Thomas'la da anlasarak birkaç saniyelik önemsiz bir bölumun çıkarümasına izin verdiğini, ancak bu anlayışlı tutumunun Japonlarca kötuye kullanıldığını ileri sürdu. BeTtoIucci, "Japon dağıtımcılar. benim anlajış gostermemden >irarlanarak. kendilerine bu yolda bir yetki vermediğim halde. Nanking'in ele geçiriltşivle ilgili butun bir bolumu atmışlar. Üsteük, fHrnin boylesine sakatlaıunasına benim ve yapımcıaın izin verdiğini basjna açıklanuşlar. Bu tamamen yalan ve urkutücudür" dedi. Knltur Servisi Zulfü Livaneii'nın, Yaşar Kemal'in aynı adlı romanından beyazperdeye aktardığı "Yer Demir, Gök Bakır", nisan ayında Fransa'da gösterime girecek Dağıtımını CineAudiance dağıtım şirketinin üstlendiği film, başkent Paris'in yanı sıra Lyon, Marsilya, Bordeaux, Lille ve Strasbourg'da gösterilecek. "Yer Demir, Gok Bakır", Champs Elysee'deki Balzac, Saint Michel'deki Medicis Logos, Montparnasse, Bastille'deki 14 Temmuz sinemalarının da aralannda bulunduğu 6 sinemada gösterime girecek. tstanbul sinemalarında dördüncü haftasına giren "Yer Demir, Gok Bakır", 6 ve 7 şubat günlerı de Isveç'teki Göteborg Film Şenliği'nde gösterilecek, daha sonra da Hongkong Film Şenliği'ne katılacak. ACAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN TARÎHTE BUGÜIV JOHN WARD 1NVALID CI1A1R MANUFACTURF.R TOTHlQUEtN ABDROYAL FAMILY. MÛMTAZARIKAN 26 Ocak ÖZEL MOBİLYALAR.. ' eiR. ILANDA I/E SAKArLAR fÇİAJ YAPILTANtTIUYOGOU. 1SO Y/LUK BltZ OLDUĞU BELtRTtLEH JDHAt ISTENEN ALABlLEM HAfS.EI££l~L< ME^D/İ/EIVOE E&ıLMEYEM ICCLTUICLA/Z , &AUYO £ANpALYELE£.i VE~ SAKAT AKABALA£.< IMAL ETMEKTEYOİ. ReStMLl /LAN, V/CToe/A YANSITMASl ILGİNÇTİ19381988 şebekesinin de umumî şebekeye iltıhakıle bilâhare şehirler arası muhaberelerindeki muşküllerin bertaraf edileceğı muhakkaktır. Su, elektrik, trumvay, telefon gibi âmme müesseselerinm ya hükumet veya mahalli idareler, yahud da millî sermayelerle kurulup işletılmesi başlıca prensiplerdendir. Kısmen ecnebi ıdaresi altmda olan tzmir telefon işleımesınin de umumî devlet şebekesine bağlanması, hem kanun hükmünu yerine getirmiş olmak noktasmdan, hem de Cumhuriyet hükumetinin bu prensipi takib etmesi bakımından çok yerinde bir harekettir. 247, TOTTENHAM C O U R T ROAD, Leicester Square, London. Kiltor Servisi Ressam Hasan Kavruk, Pamukbank'ın sanat danışmanlığına getirildi. Istanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu profesörlüğünden emekli olan Kavruk'un, şu sıralar Pabetland Sanat Galerisi'nde sürmekte olan resim sergisi de 4 şubata kadar açık kalacak. Kavruk'un sergisinde, Paris'te yaptığı tabloların yanı sıra Bodrum ve Marmaris çalışmalan da yer alıyöT. Paris'te iki yıl Andre Lhote*la çahşan Hasan Kavruk, bu arada Paris Güzel Sanatlar Akademisi Fresk Atölyesi'nde Prof. Dncos de la Haille yönetiminde fresk ihtisası yaptı, Jean Lombard Atölyesi'ne devam etti. Paris'teki eğitimi sırasında Fernand Leger, PaMo Picasso, Bernard Buffet gibi sanatçılarla tamşan, onların çabşmalarından yararlanan Kavruk, 194849 yıllannda yapıtlannı "Salon D'Automne"da sergileme hakkı aldığı için "HorsConcours" unvanım kazandı. Prıced Catalog'ues Post Fre«. 50 YIL ÖNCE CumhurİYet 26 Ocak 1938 bütün şehirler halkma aynı muamele ve koiaylıklann teminı noktasmdan faydalı görülmüş, şirket murahhaslarile bu tesisatm raşa müddetınden evvel satın alınması hususunda mutabakat hastl olmuş, müzakereye başlanmıştı. İşte, iki sene süren bu muzakereierden sonra tesisatm bu kânunisani başından itibaren hükumet namma ışlemesi kabul edilmiştir. Fili devir ve teslim de şubatın birinci günü yapılacaktır. Şirkete bütün imtiyaz hak ve menfaatlerinin devri ve tesisatm temliki bedeli olarak 20 sene müddetle her yılfaizile birlikte 60 bin lira verilecektir. tzmir Ismir Telefon Şirketi de hükumetçe satın ahndı Ankara 25 (Telefonla) tzmir telefon şirketinin satın almmast için iki senedenberi devam eden müzakereler neticeienmiş olduğundan mukavele, Nafıa Vekâletinde mukavele, Nafıa Vakâletinde hükumet namma Nafıa Vekilimiz Ali Çetinkaya ile şirket namma tzmir belediyesi daımî encümeni azasmdan Faik Enez ve şirkel direklörü Rapp GALERİ 19001987 KOLEKSİYONLARDAN 16 OCAK 11 ŞUBAT 1988 RoMTiin kcndı gıTÇfkligi hıT».<\ı vgrmcn PERA 1469738 tarafından imzalandı. tzmir telefon santral şebekesinm tesis ve ifletme imtiyazı Dahiliye Vekâletile tzmir belediyesi arasındaki mukavele ile 35 sene müddetle tzmir belediyesıne verilmişti. Belediye, bilâhare bu imtiyaz mukavelesini kendisinin de sermayesine iştirak eylediği bir anon'ım şirkete devreylemiş ve tesisat bu şırketçe kurulup işletilmiye baslanmıstı. Memlekettekı bütün telefon servislerinin RT.T. kanunu hukumlerinden olarak bu idarenin inhisan altmda tevhiden işletilmesı ve tarifelerde yeknasaklığın şehirler arası mükâlemelerinde ADNAN COKER 829 Otak 19X8 II ""18"' (Pa7ar junlcrı dısında) T E M SANAT GALERİSJ U AİMI Re5ın S e r HKVİMCE CJJMAKTESİ IOJO nm î «0M30 ARASl AÇ1KTIR 336 53 28 Valıkonajı Cad Pasaf» Tel 146 72 81 . GARANTİ S A N ^ GALERİSİ ULUDOÖAN Husrev GereOe Caö 126 Teşvıtaye Meydan. IST Tel 1412711 (£) l l M I I V 1 1 5 Ocak3 Şuba ' 9 |SI "1930 KUŞAĞI, GÜNÜMÜZDE" 23 0<ak'13Subat1988 HAKKI ANll SABRI BERKEL SEFtK BUKSAU AÜ AVNİ ÇtU Bl CEVAT D t « L I MCIAHAT EKİNCİ EVINSEl IEDİA GÜLERTUZ ZEKI FA1Z İZEK EDIP HAKKI KOSEOÖtU IUHTU MUR1DOĞIU FAHDUNNİSSA ZEİO Audıo VIMJOI lomtım 17 30 Pozordısındohergürli 00 1900 Kuyulubostan Sok 44/2 Nısontaşı Tel 147 08 99 147 97 56 DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI'NDAN 1. Avrupa Topluluklan Komisyonunda Staj tmkânlan: Komisyon üniversite, kamu ve özel sektör elemanlan için yılda iki defa 35 ay süreli hizmetiçi eğitim imkânları vermektedir. Eğitim suresinin bir Mlümü lisans üstü tez hazırlama veya akademik bir çalışmaya aynlabilmektedir. Kabul şartlan: a) Üniversite mezunu veya Oniversite muadili bir okuldan diploma almıs olmaları: b) Kamu ve özel sektör çalışanlan için üniversite veya muadili diplomaya sahip olmaları veya asgari üç yıl danışmanlık hizmetlerinde çahşmış olmaları; c) 30 yaşmdan büyük olmamaları; d) Topluluk dillerinden birini iyi derecede bilmeleri gerekmektedir. 2. Komisyon Tercümanlık Eğitimi için Burs tmkânlan: Tercümanlık ve Konferans Hizmetleri Dairesi tercüman ihtiyacını karşılamak için 6 ay süreli, hızlandırılmış, konferans tercümanlığı kurslan tertip etmektedir. Kurslar hukuk, ekonomi, bilim vs. gibi disiplinlerden mezun bütün üniversite mezunlarına açıktır. Adayların 30 yaşından büyük olmamaları, günlük ekonomik ve politik faaliyetler hakkında bilgi sahıbi olmaları ve asağıdaki dokuz dilden asgari üçünü bilmeleri gerekmektedir. (lngiuzce, Danimarkaca, Felemenkçe, Fransızca, Alrnanca, Yunanca, Italyanca, Portekizce, Ispanyolca.) Staj ve burs müracaat formları ve aynntılı bilgi Devlet Planlama Teşkilatı, Avrupa Topluluğu ile tlişkiler Baskanlığından temin ediIebilir Basın: 10773 ANKARA YENÎMAHALLE 2. İCRA MEMURLUĞU'NDAN MENKUL MAL SATIŞ İLANI Dosya No: 1986/806 Es. Bir borçtan dolayı hacizli bulunan 20.000.000. TL.'si muhammen bedelli bir adet komple Modul marka Alman malı dişli raspalarna tezgâhı satısa çıkanlnustır. Birinci arttırma 17.2.1988 günü saat 10.30'da Istantnü Yolu 12. Km.'de Armak Ankara Mak. Yedek Parça Sân. Tic. A.Ş.'de yapılacak ve bu günü muhammen bedelinin yuzde 75'ine istekli çıkmadığı takdirde 18.2.1988 günu aynı yer ve saatte ikinci arttırmasının yapılarak yüzde 50'sine fiyat verene ihale edileceği, belediye tellaliye ve damga resmi ile yüzde 12 KDV'nin alıcıya ait olduğu ilan olunur. 20.1.1988 Halaskarjazı Cad 36 Haıbıyelstanbul Tel 132 47 17 KMIMA sm<;i MUHSIN ÇİÇEKLER" Resim Sergisi 28 Ocak 5 Şübat 22 Ocak6 Şubal 1988 * lanak UMTIUHM ' Mu7a(l.r \kv,.l O/Jın Alha>.v*lu Bijtc C^'ilurk Sahrı Lrımcl (ıınıul llkon ,s ^llf^un lrmıt.t,ı Ztth.il Kosclcr Kar ı n n a l BcKu M.ılıUu Kjınal Hcrk.ni l'.i|..nl lllw Sınj,hın tİlhl Şanılj Nt\.ı/l lop)ı>pr.ık [JUTRAMKO SANAT KORAY ARİŞ Heykel Scrgısı MERKEZİ 5 Ocak 6 Şubat 1988 Balaban Cuma Ocaklı Ali Candas Isıl Ozısık AtıyeSek Yuva Apl 8/2 leŞYikıye Tel 141 77 09 Pazat harıc hergun 12"° 19 ' arası MAÇKA SANAT GALERİSİ Eytaın Cad 31 Macka 140 80 23 ARTUG Reım SvrgiM 25 Ocak 88 13 Şuba! 88 Herguıı 10 19 araçı gezılebılır Valıkonagı Cad 86/A NtŞANTASI 130 50 00 ATA REFİĞ Melike BetU SANAT GALEHİSİ ABTİSAN GENCAY KASAPÇI Desen ve Yağlıboya Sergisi 729 Ocak • Orıakto. IskHr Vı«o* Vo ,t T.C. ECEÂBAT KADASTRO MAHKEMESİ Sayı Esas No: 1986/53 Eceâbat ilçesi, Kilitbahir köyünde kain, (805) numarah parselin davalı Fatma Ayten Çankaya mirasçısı (Ayten Deniz Akbulut) lehine, davacılar Ulker Turutoğlu, Fatrrla Hicret Toygun tarafından mahkememizde açılan tespitin iptali davasının duruşmasının 2.3.1988 günü saat 9.30'da yapılacağı, Ayten Deniz Akbulut'un adresi tespit edilemedigınden, tebligat yasasının 2831. nıaddeleri uyarınca, tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 18.1.1988 Sulub(>\a Resim Sergısi 27 Ocak 13 Şuhal N.scetıye Caa 44/? Ei*. Tei 165 19 35 Şakaik Aralıgı No 9. A Te Tel 130 20 07
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle