19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 1978 tarihinde CHP hükümeti programında, "Türkiye Emlak Kredi Bankasf n:n kaynakları arttırılarak, önceükle yoksul ve dar gelirli vatandaşlann ucuz ve toplukonut gereksinmesine aynlacaktır." Mayıs 1980 tarihinde, Adalet Parusi hükümetince düzenlenen, milli konut politikası uygulanmasına dair esaslarda, "öncelikle alt gelir grubu ile orta gelir grubundaki vatandasların ev sahibi olması." b) Türkiye Emlak Bankası Ana Statüsü'nün, bankanın amaç ve faaliyetlen bölümünde ise görevleri şöyle sıralanmıştır: Tasarruf birikimine katkıda bulunmak. Bu tasarrufları ekonominin gerek duyduğu alanlarda değerlendirmek. Dış ticaretin geüşmesini sağlayıcı faaliyetlerde bulunmak. özellikle ihracatçılann finansman ihtiyacını karşılamak. Ihracatçılann diğer ülke ihracatçılan ile rekabet edebilme imkânını sağlayıcı tedbirleri uygulamak. Dış pazar gelişmesini sağlamak. Dış ticaret sektör bankacüığı yapmak. Konut sektörünü krediJendirmek. Konut sektörü bankası görevini yürütmek. mıstır. Fakat biçimsel olarak ileri sürülebilecek bu sav, özde tamamen haksızdır. Çünkü anayasamızın cumhuriyetin niteliklerini belirleyen 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyaJ hukuk devleti oldugu temel ilkesi bulunmaktadır. Anayasa hükümleri yasama, yürütme organlannı, ıdare makamlannı ve öbür kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallandır. Bu nedenle, Türkiye Emlak Kredi Bankası Kuruluş Yasası'ndaki "Yoksul \e dar gelirli aileleri konut sahibi yapma" ilkesine yeni kurulan bankamn ana statüsünde yer verilmemiş olması, anayasamızın sosyal devlet ilkesine ters dusmektedir. Türkiye Emlak Kredi Bankasj'nın yönetim merkezi Ankara oldugu halde, bunun yerine kurulan bankanın yönetim merkezinin Istanbul olması bir başka büyük yanlıştır. Bankamn sahipliğindeki her bakımdan düzenli ve yeterli hizmet binasındaki sabit dolaplardaki konut yapımı ve kredüendinnesi ve bunlarla ilgili belge, bilgi ve işlem dosyalanrun ve özel olarak yapümıs arşiv binası içeriginin tasınmasımn olanaksız denebilecek derecede güçlüklerinin ötesinde, çok uzun bir süre hizmetlerin yürütülmesini durduracaktır. Daha önemlisi; yönetim merkezinde bulunan her düzeydeki banka görevlilerinin, çalısan eşleri, okullarda bulunan çocuklan ile birlikte tstanbul'a tasınmalan, ev bulmaları, yerleşmeleri ve sayılamayacak ölçüde sorunların çözümü ve uyum sağlamalanmn getireceği kargasa, üzüntü ve huzursuzluk ta$ınmanın mali yükünü çok geride bırakacaktır. KaJdı ki konut bankacılığı hizmetim'n, merkezi yönctimin hemen hemen her bolümü ile süreklilik arz eden ilgisi nedeniyle de yönetim merkezinin bir başka yerde olmasını olanaksu kılmaktadır. Yukanda açıklanan bu olgulara karşın, merkezi idarenin bu düzenlemeyle sosyal hukuk devleti gereklerine uygun konutlasmadan vazgeçmeyi amaçladığına inanmak istemiyoruz. Türldvc Enılâk Kredi Bankası ve Konut Bankacılığı TürkiyeEmlak Kredi Bankası'nın yaşamına son verilmesiyle, kuruluş yasasında, önceki anayasamızda ve kalkınma planında yer alarak 42 yıldan beri bir devlet ilkesi olarak yürürlükte ve uygulamada bulunan, "Yoksul ve dar gelirli aileleri ucuz konuta kavuşturma'' amacı tamamen silinip atdmıştır. PENCERE Beyinsizleşmek... 26 OCAK 198 MİRAÇ AKTUĞ Eski Türkiye Emlak Kredi Bankası Genel Müdürü Resmi Gazete'nin 8 Ocak 1988 günlü sayılannda yayımlanan bir Bakanlar Kurulu kararı Ue Türkiye EmJak Kredi Bankası'nın 62 yülık yaşamı ve varlığı sona erdinlmiştir. Bu dunımda anayasamızın sosyal hnknk devJeti ilkesi açısından, konut bankacılığına bir kara çizgi çizmek yerine, yaşamsal önem taşıyan bu konuyu bir kez daha yetkililerin dikkatine sunmak istiyoruz. düsündüklerini, ancak bunun acele olarak fiziki yapıya dönüştürülmesi için hazır durumda projelerimizin olup olmadığmı sormuştur. Hazineden 50 milyon lira bile alamazken düşleyemeyeceğımiz böylesine bir önerinin sevinç ve heyecaru içerisinde çalısmalanmı sürdürürken, öneri sonuçsuz kalinıştı. Ikinci anım; yakın gecmişte tstanbul'da, Anadolu Bankası'na Hazine tarafından »yni sermaye olarak verilip, sonradan bu bankanın kendi kurduğu şirkete sattığı söylenen çiftlik arazisinin bulunduğu yörede, toplukonut yapımı için altyapısı tamamlanarak arsa hazırlanması konusu, 1979 yılında Imar ve Iskân Bakanlıgı'nca ele aiınmıstı. Bu işin ön çalışmasına baslamak üzere dönemin Basbakanı Sayın Bülent Ecevit, lmar ve lskân Bakanlığı'na gelerek Maliye ve lmar ve lskân Bakanlan, bu bakanlıklann ilgili genel müdürleri, öbür yetkililen, planlama örgütü yetkilileri ve benim katıldığım toplantıda, başbakanın konuyu önemle eğilmesıne karşın, Maliye yetkilileri 250 milyon liralık Odeneğin verilmesine karşı çıkmıjlardı. Maliyenin direnişi Bu banka ilk olarak, ülkenin hızla iman, insaat sektörüne kredi sağlanması ve taşınmaz mallardan oluşan servete faydalı bir akıcıhk vermek amacıyla, Emlak ve Eytam Bankası adıyla 1926 yılında kurulmustur. Söz konusu bankanın bir ölçüde Fransız Emlak Bankası'ndan (Crtdit Foncier de France) esinlenerek kurulduğu soylenebilir. Baü üikelerıodeki, Emlak bankaian tipüıde bir banka olması istenmıs ve kaydınlmış krediJer yöntemi ile konut sorununun çözümüne de katkıda bulunması amaçlanmıştır (1). Emlak ve Eytam Bankası, 1946 yılında verimli bir iktisadi devlet teşekkülü olarak kurulan Türkiye Emlak Kredi Bankası 'na bırakmıstır. Yukandaki açıklamadao anlasılacağı gibi, cumhuriyctimizin daha Uk kurulu; yıllannda, büyük Ataturk döneminde Olkenin konut sorunu ele alınmıs ve bunun çözümü Batı Ulkelerinin yömemleri esas ahnarsk yasaya bağlanmıştır. Ancak bütttn bu yasal düzenlemelere karşın, uzun yıllar bir yandan planlama Orgfitü "ölü yatırundır" diyerek konut üretiminin çoğaltılması ve ozendiribnesine kar$ı çıkmış, öte yandan Maliye Bakanlığı parasal katkıda bulunmak şöyle dursun, yasayla üstlendiği bankanın sermayeden alacağınj ödemekte direnmiştir. Bunlarla ilgili anılanmdan ikisini ilgisi nedeniyle aktarmak istiyorum: 1974 yüıoda, o tarihlerdeki Maliye Bakanlığı Hazine Gene! Müdürü, bana telefon ederek göıüşme isteğinde bulunmuş ve görüşmemizde, toplu konut yapunı için 500 milyon lira kadar bir parayı bankamıza aktarmayı Ucuz konut umudu bile bırakılmadı Yukarıda özetlenen yeni ana statü ile dışsatım bankacılığına, bir yönetmelikte bile bulunması gereksiz sayılabilecek bicimde aynntılara inilerek öncelik verilirken, konut kredi ve yapımı ikinci plana itilmiştir. Agırlıklı difsatım bankacılıguun, tamamen ayn bir uzmanlık ve deneyim gerektiren konut bankacılığı Ue birlestirilmesinin hangi düşüncenin ürünü oldugu, birlikte ytlrütulmesinin nasıl olanaklı olacağını düşlemek bile güçtür. Bu yeni ana statü ile yapılan en önemli degişiklikle, 42 yıldan beri Türkiye Cumhuriyeti'nde bir devlet ilkesi olarak yürürlükte ve uygulamada bulunan, yoksul ve dar gelirli aileleri ucuz konuta kavuşturma amacı, tamamen silinip atılmış, yok edilmiştir. Bu suretle cumhuriyet döneminde, konut yapımı ilk kez sosyaJ sorun olmaktan çıkarılarak ticaret sektörüne aktanlmıştır. Burada eski Ingiliz başbakanlanndan W. Churcbill'in sık sık yinelediği, "Binalanmızı biz inşa ederiz, ama binalanmız da bizi inşa ederler"özdeyişi kulaklarımızda uğuldamaktadır. Gelecekte ülkeyi yöneteceklerin yetışmelennin belli binalann tekelinde kalmasıru düşünmek, insan hakJan, anayasa kurallannın ötesinde insanlıkla bağdastınlamaz. Denilebilir ki, yeni bankanın ana statüsünde yer alan hususlar, 1982 Anayasası'mn konutla ilgili 57. maddesuıe uygun bulunmaktadu. Gerçekten 1961 Anayasası'nda yer alan, yoksul ve dar gelirli vatacdaşı konut sahibi yapma ilkesi, $imdiki anayasadan tamamen çıkarıl Beethoven'i Batı müziğine meraklı olsun olmasın herkes ta nır. Çünkü tanımayan, okuida sınıf geçemez, çevresinde azım sanır, çağımızın kültür yaşamında kimi bilgilerin dağarcığın yüklenmemiş insana tepeden bakılıyor. 18'înci yüzyılm son otuz senesiyle, 19'uncu yüzyılın ilk çeyreğini yaşayan Beethoven, Fransız devrimtyie zamandaşür; devrimin ülkülerinı benimsemiş; insan haklan, aydınlanma, hümanizma kavramlanhdan yansıyan yaşam felsefesini müziğine yansıtmıstır; öylesine ki Üçuncü Senfom"s\ni burjuva devriminin kahramanı saydığı Napoleon'a adamıştı. Napoleon sonradan imparatorluğunu ilan edip taç giyince öfkelendi Beethoven... Eroca diye tanınan Üçuncu SenfoniY Napoleon'arthafetmekten vazgecti; "büyük bir kahramanın anısına" adayarak, tepkisini gösterdi. Demek ki gelmiş geçmiş en büyük bestecilerden birisi sayılan Beethoven'in siyasal bir kişiliği ve ıdeolojik bir kimliği vardı. Zaten bu yüzdendir ki müzikîe bir aşama yapabilmistir. Oysa o belalı dönemde politika, soylular için bile tehlikeli sayılıyor; çoğu kişi bu uğraştan kaçmak için kendisini müziğe veriyordu. Beethoven'in "liberal ve demokratik" akımlardan esinlenmesi sıyasallaşmas/nı vurgular. Günümüz Türkiyesi'nde siyasal iktidar "depolitizasyon" uygulamasını benimsedi. Depolitizasyonun anlamı, insanı siyasaliaşmaktan uzaklaştırmaktır. Oysa insan siyasallaşması oranında bilinçlenir, çağdaşlaş/r, tarihi anlayabilir, günümüzde yaşananlara akıl erdirebilir. Beethoven'i algılamak için Fransız devrimini öğrenmek; Fransız devrimini anlayabilmek için de en azından toplumsal sınıf kavramının ne oldugunu bilmek gerekmez mi? Tarih, siyasetin anı defteridır. "Depolitizasyon" insanlığın geçmişini silmek; bugününü karanlığa gömmek anlamınadır. 18'inci yüzyılda doğan Beethoven bestelerini yaparken "depolitize" değildi; 21'inci yüzyıla yaklaşırken Türkiye'de sanatçıyı nasıl beyinsizleştireceksin? * Bir ülkede siyasal iktidann Vepo/itizasyon"u geçerli kılmaya çalışması, en gerici "politizasyori'öur ve "yalnız benim siyasetim egemen olacak" demektir ki bunun pek çok sözü ve davranışı biçimlendirdiği görülüyor. Sabah gazetesinde (24.1.1988) çıkan bir habere göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Saym İmren Aykui, işçilere "ek zam" yapılması için "kulis faaliyetleri"r\\ hızlandırmış; "Patronları bulduğu her fırsatta sıkıştırıp ek zam yapmalan için ikna etmeye" uğraşıyormuş. Türkiş yöneticilerinı ziyaret eden Sayın Aykut demiş ki: ' İşçinin içinde bulunduğu sıkıntıyı benim kadar bilen yoktur. Onlara bir şey yapamayınca yüreğim parçalanıyor" Y»l 198a.. Ve Türkiye Cumhuriyeti'nde işçinin halini gördükce Çalışma Bakanının yüreği parçalanıyor, patronları ek zam için kandırmaya çabalıyor. Bari Türkİş yöneticileri de patronların kapısına dizilseler, kendilerini acındırmak için ellerinı açsalar, yalvarsalar: Yoksula bir sadaka! İşte "depolitizasyon" buna derler. İşçiyi "insan" ve "yurttaş" olmaktan çıkararak, patron kapısında dilendirmek çağdışılık değil midir? Olayın kötü yanı, bu durumu herkesin doğal saymaya başlamasıdır, gelir dağılımında alınterinin hakkını koruması gereken koskoca işçı konfederasyonu da bu onursüzluğa ses çıkarmaz, patronların inayetine sığınırsa ne denebilir? * 1789'un dünyasında Beethoven gibi bir besteci devrimden esinlenirken 1980'ler Türkiyesi'nde "depolitlzasyon"a teslim olmuş sanatçılar mı istersin? 20'nci yüzyılın insan Haklan Söz/eşmesfnde emeğin hakkı belirlenmışken, işçilere bakıp yüreği parçalanan "Sosyal Güvenlik Bakanı" mı istersin? Çağdışılığın bir adı da "depolitizasyon" değil mi? Eskisiyle yenisini karşılaşürma Şimdi Türkiye Emlak Kredi Bankası ile onun yerini alan Türkiye Emlak Bankası'nı statüleri açısından kıyaslayarak incelemesi ve bu değişiklikle vanlan sonuçlar hakkında görüslerimi sunmaya çalışacağım: 1 a) Türkiye Emlak Kredi Bankası Ana Tüzüğfl'nün, bankanın kuruluş amacına ilişkin bc'ümünün en başında, "özellikle konutu olmayan yuntaslan ucuz konut sahibi yapmak" odevi yer almaktadır. Bu husus sonradan birçok resmı düzenlemelerde yenilenerek yer almısur. örneğin: 1961 Anayasası'mn 49. "Devlet, yoksul veya dar gelirli ailelerin sağlık sartlanna uygun konut ihtiyaçlarını karşüayıcı tedbirleri alır. Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda, "Konut üretimi öncelikle dar gelirli gruplann konut gereksinmelerini karsılamaya dönük olarak kanıu destek ve denetimi altında bu gruplann sosyoekonomik özelliklerine uygun olarak gerçekleştirilecektir." SODUÇ ' Türkiye Emlak Kredi Bankası yarım yüzyıla yakın bir süredir konutlaşma alanında etkin bicimde yer almış, bu kurumun çalısanları, aynlanlannın bıraktığı yerden görevini sürdürerek türlü zorluklar ve yokluklara karşın özveri ile toplukonut yapımı, kredilendirme ve bunlarla ilgili iş ve isJemierde basanlı olarak uzmanlasmıslardır. Bugün ülkenin her yöresinde tüten konut bacalannda onlann emekleri ve amlan vardır. Bu itibarla, Türkiye Emlek Kredi Bankası varlığuun ortadan kaldınlmasını büyük ve giderilmez bir yanlıs olarak görüyor, hükümetimizin çok ivedi olarak konuyu yeniden ele alıp düzelteceğine inanmak istiyoruz. (1) Dr öaın Akgüç, Türkjye'dc Bankaalık, s. 2425. HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD Özgurluk ve maceranın tadı ime I Istanbul'un yunetimi ANAP'lıların elinde. İstanbul için uzun süreli ve tularlı bir planları var, diyemeyeceğiz. Başkan, arada bir 'Plart, kafamın içinde!' demekle yetirryDr, gülümsüyor. Şimdıye kadar yapılanlar, arada bir açıklanan kafamın içinde tasanları, gerçekten kaygı uyandırıcı. Yıkım, otoyolların şehır içıne sarkması, kimin, nerede ve neyı yapacağı pek belli değil Sözün kısası, her şeyin başı yıkım! Arkada bıraktığımız 1987, yıkımlar açısmdan korkunçtu. Binlerce yapı kaşla göz arasında yıktırıldı. On binlerce insan sokakta kaldı. Bunca aile yıkıldı. istanbul, insanların topluca barındığı bir büyük kent olmaktan çıktı! İstanbul'un Beyrutlaşmasını kendi çıkariarı açısından yararlı gören Batı'nın büyük sermaye grupları bile kaygılanmaya başladılar, çözüm yolu arar oldular. Türkiye'ye sık sık heyetler gönderıp olup bitenleri yerinde öğrenmek istiyorlar. İstanbul'un topografyası, ekonomik yapısı inceleniyor, tartısılıyor; istanbul'da yaşayan milyonlarca insanın ayakta kalabilmesi için çıkar yol aranıyoriar. Gördüklerı ve öğrendikleri karşısında dehşete kapıiıyorlar. istanbul can çekişiyor! Oysa, ANAP'lılar, istanbul'da kalabılen kalır, kalamayan çe~ ker gider... İstanbul rahattamış olur.dıyorlar. Batılı kapitalıstler bunu duyunca önce şaka sanmışlar. Fakat ANAP'lılar görüşlermin ciddi oldugunu, büyük bir ciddilikle yineleyince, dehşete kapılmışlar. Batılı kapitaiistlerın şaşıp kaldığı bir Türkiye gerçeği daha Geçen yıl İstanbul'a gelen bir heyet gezip görmüş/er, incelemişler. llgililerle görüşmüşler. Sonunda Bogaz'da bir villaya öğle yemeğine gitmışler. Yemek pariak, villa görkemli! Geniş bir park içindeki villa baştan aşağı antıka eşya ile döşeli. Heyetten biri, biraz şaka, biraz da merakla sonvuş, bu görkemli varlık kaç kuşakta elde edildi, diye. Villa sahibi gülümser: "Son otuz yılda". Sonıa şunu da ekler "Böylesine kısa sürede aşırı vaıiıkh olmuş işadamlarımızın sayısı epeyce" diye. Yıllarca önce bir konuşmaya tanık olmuştum. Arada bir aklıma gelir. Otobüs durağına yakın bir yerde küçük bir büfe vardı. Güleryüzlü ve çok çahşkan biri işletirdi. Arada döviz ışleri de çevirirdi o yıllarda. Bir muşteriyle konuşurken şöyle demişti: Batılı kapitalist kendi yurttaşını pek az sömürür Daha çok dış ülke insanlarını sömCrür Bizim ınsanlarımızı hem dış satımcı yabancı kapitalist sömürür hem de bızım kapitalist aşırı çıkar hesabıyta sömürür. Neresinden bakarsan bak, durum değişmez. Kimi malların arada bir ortadan çekilmesiyle karaborsa da yaratıldı mı, gel keyfim gel Artı değerler gelsin gece kulüplerine! ANAP'lı İstanbul belediyelerinin yıkım saldırısının nerede duracağı belli değil! Dünyanın htçbir kültür ülkesinde, görülmemiş bir saldırı torkusu altında yaşıyoruz. İstanbul'da yaşayan insanların hiçbiri taşınmazının, babadan kalma konutunun, buldozerden nasıl kurtulacağını bılemıyor. Sözüm ona Taksirr alanı projesıyle Mete caddesi ve bir bölüm Talimhane apartmanlarının buldozere kurban verilmek istenmesi gibi! Türk adatetınin ilkelerinden biri: 'Adaîet Mülkün Temelıdir', der. Oysa, sosyalist Bulgaristan Cumhuriyeti'nde kimi hükümler, mülkü bir bakıma korumaktadır. Mülkün sahibi ya da mirasçısı hayatta oldugu sürece, ne kamulaştırılmakta ne de başka bir eylem yapılabilmektedir. Bu durumda bir kaç yapıyı görmüş ve sahiplerıyİe de görüşmüştüm ANAP'çıların yönettiğt ülke ekonomisi, batağa hızla yaklaşmaktadır. Sabah gazetesinin 15 ocak günlü sa^ısıntn birinci sayfasından: SATILIK ÇOCUKLAR: fşsiz bir baba uç çocuğunu satışa çıkarıyor. Renkli fotoğrafların üstünde her çocuğun fiyat etiketi. Beş yaştnda Nesrin 3 milyon, 6 yaşında Volkan 2 milyon, 4 yaşında İlhan 2 milyon. Bu çocuk satışı haberinın renkli etiketlerle duyurulduğu gün, Beyoğlu'nda lüks bir konfeksiyoncuda bir erkek kostümü bir milyona satılıyordu. Kısacası: İki giysı edenne bir insan yavrusu!.. Köleliğin ve insan satışının yasak oldugu dünyamızda çocuklar satışa çıkarılabiliyor. ANAP'çılar bılmem ovünürler mı? 1979 VIIIICRA PL 467 TEDBIR UYARINCA SIGARA SAĞLIĞA ZARARUDIR ADNAN YEŞİLYURT Aramızdan aynlışının 6. yılında anısını yaşıyoruz. AİLESİ adına AYDIN YEŞtLYURT MfldÖRÖZCÜN MÜZİK YAPIM S£LPA 5^CV4^SUNAR Müzlk Dunyasında DESTE CÜN AYDIN CANIMI YOLUNA KOYDUCUM Tüm Plakçılarda studyo Oeğtşim rornneıster SEZER BAĞc»N I M Ç 6 Blok 6506 Unkapamlst Tel 51? 56 32 ışre. Arşivlik bir kaset daha tLAN MALATYA KADASTRO (TAPULAMA) MAHKEMESt HÂKİMLİĞt'NDEN ESAS NO: 1973/52 KA«AR NO: 1987/230 Malatya merkez Ambarcık köyunde kaın 205 parselle ilgili olarak aynı köyden Ahmet Kuşdoğan vs. muşıerekleri ile Baskil Bılaluşağı köyunden Mehmet Şımşek varislen arasında mahkememize açılan kadastro tespıtıne itıraz davasımn yapılan açık yargılaması sonunda 6.7.1987 tarih ve yukanda esas ve karar numarası yazılı hükmu ile davacılar Mehmet Şımşek varislerinın davasımn kısmen kabulılne, nizalı tasınmazın kısmen Mehmet Şımşek varislerine kısmen de Ahmet Kuşdoğan ve muştereklerı adlarına tescıline karar verilmistir. Mudahıllerden Abdurrahman Sancıoglu Ue HtLMİ SARICIOCLU'nun mahkememızin başka dosyalannda bilindiği uzere adreslerinin meçhul oldugu anlaşıldığından, Yukarıda mahkememızin tarihi, esas ve karar numarası yazılı bulunan dava dosvasındakı MudahiJler (Davacılar) ABDURRAHMAN SARICIOĞLU HİLMt SARICIOĞLU'na ilan tarihinden itibaren 15gun ilave suretıvle 30gun içensınde temyiz etmedığı takdirde kesinleşeceği hususu karar yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 10924 ELEKTRİK KÖMÜRÜ ALINACAKTIR Ii 100 adet eiektrik kömürü teknik resim ve numuneye göre, kapalı tekb'f mektubu usuJü ile satın almacaktır. 2thaleye katılmak için sartname almak mecburidir. Şannameler; Dosya Nosu Ue 2O3SÇY/8714 TEK İstanbul Ticaret Müdürlüğü Fevzipasa Cd. 179 kat: 3 oda no: 301 Tel: 523 43 20 (4 hat) Fatih 'İstanbul adresinden ücretsiz olarak temin edilebilir. 3Teklifler en geç 11.2.1988 gOnü saat 14.00'e kadar aynı adreste 1. kat 106 nolu odadaki muhaberat servisine verilmelidir. AKurumumuz 2886 sayılı Devlet fhale Kanunu'na tabi olmayıp, ihaleyi yaprnamakta veya dilediğine kısmen veya tamamen vermekte serbesttir. TÜRKIYE ELEKTRIK KURUMU Basın: 10895 T.C. MERZİFON SULH HUKUK HÂKtMLİĞl Sayı: 1983/538 Davacı Halit Çam tarafından davaiılar Cemile Çam, Halide, Hediye ve Elmas Tasdelen aieyhine Merzif on tapu sicüinin Tavsan maballesi 442 ada, 6 parselde kayıtk tasınmazın taksimi veya satılarak ortaklıgın gjdcriimesi davasımn yenilenmesinde: Davaiılar Halide Tasdeien ve Hadiye Taşdden'in açık adresleri bulunamadiğından tebligatın ilanen yapılmasına karar verilmistir. Duruşma günü olan 3.3.1988 günü saat 09.00'da mahkemeye gelmez veya vekil göndennezfcrse HYUY.nın 509. maddesi uyannca yargılamanın yokjuklannda yapıhp karar verileceği yenileme dilekçesi yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 11086 tLAN İZMİR 2. ASLtYE HUKUK MAHKEMESt Dosya No: 1987/306 Davacı Halime Nak tarafından davalı Sezai Nak aieyhine ikame olunan boşanma davasımn mahkememizde yapılan duruşması sonunda: Karar gereğince: Davalıya tebligat tebliğ edilemediğinden ve yapılan tüm araştırmalara rağmen davalının adresi temin edilemediğinden davalı Sezai Nak'a istanbul'da basılıp tüm ülkede dağıtılan gazetelerden birisi ile tebligat yapılmasına karar verildiğinden duruşmanın bırakıldığı 18.2.1988 perşembe günü saat 9.30'da duruşmaya gelmesi veya bir vekille kendisini temsil ettırmesi gelmediği veya bir vekilie kendisini temsil ettirmediğı takdirde duruşmaya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği hususu davetiye yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur 11.1 1988 tLAN BURSA 1. SULH HUKUK HÂKİMLtĞt'NDEN Esas: 1986/1702 Karar: 1987/1627 Davacı Ahmet Ulusoy tarafından davalı Arslan Enis Topalak aieyhine açılouş bulunan menfi tespit ve mülkiyeti muhafaza kaydının terkini davasımn yapılan yargılaması sonunda; Bursa Setbaşı Mahfel Kıraathanesinde çahşan davalı ARSLAN ENİS TOPALAK'a gazete ile üanen davetiye tebligi edilmiş ohıp mahkememizde haar bulunmadığı anlaşılmış ve mahkememizce verilen 14.12.1987 tarih ve 1986/1702 esas ve 1987/1627 karar sayılı ilamı ile 16 KE 335 plakalı Ford Marka 1971 model minibüs üzerindeki mülkiyeti muhafaza kaydının terkinine ve vazgeçme nedeniyle menfi tespit isteginin reddine karar verilnıis olup isbu ilanın karar tebliği yerine geçeceği ve ilan tarihinden itibaren 8 gunJük süre içersinde temyiz edilmedigi takdirde karanmn kesinlcşecegi hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 11065 T.C. RİZE ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞİ Dosya No: 1987/629 Davacı Çay Işletmeleri Genel Mudurluğu vekili tarafından davaiılar Ah Sofoğlu ve arkadasJarı aieyhine açılan tescil davasımn verilen ara kararında; Davalılardan Hav\a Avcı'ya çıkartılan tebligat bila tebliği lade edilmiş ve adına ilanen lebligat yapılmasına karar verilmiştır. Davalı Havva Avcı'nın mahkememizce tayin olunan J8.2 1988 günü saat 9.30'da mahkememizde haz:r bulunması veya kendisinı bir vekilie temsıl ettırmesi, aksı halde HUMK'nın 213 ve 377. maddeleri gereğince yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve huküm verileceğı davetiye yerine kaım olmak uzcre ilanen tebliğ olunur. ANKARA YENİMAHALLE 2. İCRA MEMURLUGU'NDAN MENKUL MAL SATIŞ İLANI Dosya No: 1986/1903Es. 20.000.000. TL kıymetinde bir adet Rus malı 1200'lük dik tornanın birinci arttırması 15.2.1988 günu saat 10.00'da İstanbul yolu 12. km.'de Döksan Döküm San. A.Ş. adresinde yapılacak ve o günü kıymetinin % 75 istekli bulunmadığı takdirde 16.2.1988 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak kıymetinin Va 50 fiyat verene satılacağı belediye, tellaliye, damga resmi ve % 12 KDV alıcıya ait olduğu ilan olunur. 15.1.1988 Basın: 11038 tLAN Ankara'da konfeksiyon, hah, mobilya ve ayakkabıcüık isiyle iştigal eden borçlu Küçükoğullan (Bayram Küçük)e Ankara 2. lcra Hâkimliği'nce 10.12.1987 tarih ve 1987/12871105 sayıl) karan üe2ayük mehil verümiş idi. Komiserliğin talebi üzerine borcluya verilen mehil Uk mehlin bitim tarihinden itibaren 2 ay daha uzauldığından, alacakülann konkordato tekliflni müzakere etmek üzere 25 Mart 1988 günü saat 18.00'de Ankara lcra Hâkimliği kaJeminde yapüacağı ilan olunur. 20.1.1988 Basın: 11119
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle