23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 1988 * * * * ÇUMHURÎYET/13 Kelebek gözlükler Paris'te yapılan bir moda defilesinde ünlu Japon modacılanndan Hianae Mori'nin siyah beneklı elbise, buyük küpeler, siyah hasır şapka ve kelebek şeklîndeki göztüklerden oluşan kreasyonu buyuk ilgi topladı. (Fotoğraf.AP) Avrupa Konseyi'nden Fransa'ya protesto STRASBOURG (AA) Avıupu Konseyi Parlamenterleı Meclisi, Fransa'nın Avnıpa Topluluğu üyeleri dışındaki konsey ır.elerine \İ7e uygulamasını protesto amacıyla dun başlaşan kış donemi toplantılannı, yarından itibaren yarıda kesmc karan aldı. Fransa'nın Strasbourg kentinde başlayan toplantıda Başkanlık Divanı'nın bu yöndeki direktif önergesi. Meclisıe 5'e karşılık 125 oyla kabul edildi. Oylamada 18 u\e de çekimser kaldı. Onerge, Fransa'nın her türlu pasaport ve uze uygulaması karşısında protesto ve dayanışma gösterısi olarak Parlamenterler Meclisi toplantılarının, programa göre yarın da devam etmesi gereken bolümlerinin iptalini içerıvor. Gerek genel kuru!, gerekse daimi koınite ve komisyon toplantıUr: lransa dışında yapılacak. Sigara içmeyene ikramiye BURSA (Cumhuriyet Burosu) Sağlık ve Sosyal Yardtrn Bakanı Bülent Akarcalı'nın başlattığı sigarayı bırakma kampanyasına çeşitli kuruluşlardan ilginç destekler geliyor. Tilrkiye Çocuk Evleri Vakfı'nın katılımı olan Sağhk, Eğitim ve Turizm (SEVTUR) isimli şirket, yaklaşık 60 çalışanı arasında 1 yıl süreyle yapacağı kontroller sonrasında sigara içmeyenlere 1 n.aaş ikramiye verecegini açıkladı. Şirketin Sosyal Hizmetler Uzmanı Selim Kazak, sigara bıraktırma yöntemlerinin korkutucu olmaması gerektiğini savunarak, "Korkutucu yöntemlerle sigara bıraktırmak insanları ruhsal bunahma iter. T f k C h İ f 1 * 0 7 2 1 ^ 1 Ç' n i r Harbin kentinde, yankesicilik, hırsızJık ve I C ^ I I I I b C & a a i karaborsacıhk g»i suçlan işleyenler, boyunlanna asılı kartonlara işledikleri suçlarm adlan yazılt olarak, bir kamyonla halka teşhir ediliyortar. Yetkilitef,teşhircezasının suçu caydıncı rol oynadığını belirtiyortar. (Fotoğraf Reuter) Biz sigaranın özendirici önlemlerle daha iyi bıraktırılabileceğine inanarak, çahşanlarımız arasında 'sigarayı bırak, 1 maaş ikramiye al' kampanyası başlattık" dedi. Frankfuıtta şiddetli yağmur Federal Almarrya'nın Frankfurt kentnde şıddetii yağmurlar "Oemir Ayak" adlı köpruyü göle dönuşturunce, yayalar zaman zaman "atletik yeteneklerıni" kulianmak zorunda kaldılar. (Fotoğraf Reuter) HABERLERİN DEVAMI (Baştantfi 1. Sayfada) yuzde 3.3 değer kazanarak 1345 liraya fırladı. Boylece yılbaşında 1112 liradan satılan dolann 25 günluk getirisi net yüzde 20.9'u buldu. Merkez Bankası da dolann efeklif satış kurunu yaklaşık 3 lira arttırarak 1122.!8 liraya çıkardı. Dolann serbest piyasa fiyatıyla efektif satış kunı arasındaki faık da yuzde 19.8'e tırmanarak yüzde 20'ye dayandı. Markın Tahtakale'deki gunlük değer kazancı da 23 lirayı buldu. Tahtakale"de ilk kez 800 lirayı geçerek 802 liradan satılan markın yılbaşından bu yana net getirisi de yüzde 13.4 oldu. Merkez Bankası, markın efektif satış kunınu 670.56 liraya çıkarınca, F. Alman para biriminin serbesı piyasa fıyatıyla, efektif satış kuru arasındaki fark yuzde 19.6'ya sıçradı. Tahtakale'de Hollanda Florini de ilk kez 700 lira sınınnı geçerek 705 liradan satıldı. Tahtakale'de Isviçre Frangı da 25 liralık anışla 980 liraya, Sterlin 50 liralık artışla 2370 liraya çıktı. Aynı piyasada Fransız Frangı da 235 liradan satıldı. Merkez Bankası efektif satış kuru ile serbest piyasa fıyatları arasındaki fark, Hollanda Florini'nde yüzde 18, İsviçre Frangı'nda yuzde 18.5, sterlinde yuzde 18.8, Fransız Frangı'nda da yuzde 18.1 oldu. Tahtakale'yi yakından izleyen çe\reler, piyasada bankaların yoğun taleplerinin dün de sürdüğünü, özellikle küçük bankaların piyasadan surekli döviz topladığını ifade ettiler. Bankaların talepleri dolayısıyla fiyatların hızla yükselmesi üzerine küçük tasarruf sahiplerinin de döviz satın aldıklanru belinen aynı çevreler, "Vadesi dolan banka mevduatlan ve bazı diger tasarruf araçlanndan Tahtakale'ye yönelme egilimi içine girdi" görüşünü savundular. Bu arada, Izmir, Ankara gibi merkezlerde serbesı piyasa dövtz'fiyaflanmn İstanbur'dan ucuz olduğunu belinen ilgili çevreler, "Piyasada (alep patlayınca, İzmir ve Ankara'dan döviz toplayıp Tahtakale'de satmaya başladılar" dedıler. Döviz ANAP'ta Vuralhan sessizliğî ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tutgm Öıal'ın, hakkında yolsuzluk iddiaları bulunan Müli Savur.ma Bakanı Erean Vuralhan yanında uvır alması, ANAP'taki tepkileri yumusattı. Önceleri Vuralhan'ın hakkındaki iddiaları n açıklığa kavuşması için, istifa etmesi gerektiğini savunan ANAP'lılar, suskun bir bekleyiş içine girdiler. ANAP Grup Başkanvekili Abdülkadir Aksu, Vuralhan'ın bakanlıktan istifa etmesine gerek olmadığını belirterek, "Sayın Vuralhan hakkında iddialar mahkemeye intikal etmtştir" dedi. Aksu, Vuralhan hakkındaki iddialann mahkeme tarafından araştırtlacağını belirterek, "Bundan böyle mahkemeyt intikal ctmiş bir olayın Mecliste tartışıbnası yanlıştır" dedi. Aksu, bakanın grupta konuşarak \ddialara büyük ölçüde yanıt verdiğini hatırlattı. Aksu, şöyle konuştu: "Sayın Vuralhan hakkında bazı belgeler yajımlandı. Bunlann dogruluk derecesi. mahkemede ortaya çıkacaktır. Yargıya intikal ftmiş bir olay iizerinde Mediste konuşmak yanlış olur. Sayın Bakan, grubumuzda hakkındaki iddiaları yanıtlsdı. Karar mahkemenindir." Başbakan özal'ın Vuralhan'ın yanında tavır alması ve Vuralhan'ın da ANAP grubuna bilgi vermesi, ANAP'lıların tepkilerini yatıştırdı. Daha önce Vuralhan'ın çekilerek aklanması gerektiğini düşünen ANAP 1 blar, Vuralhan hakkında yeni iddiaların ortaya konulmasına rağmen. bakanın istifa etmesinin gerekmediğini savunuyorlar. ANAP kulislerinde mahkeme sonucunun beklenmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin alacağı karara göre, Başbakan'ın konuyu değerlendirmesi isteniyor. Inönü'den çağrı (Baştamfı 1. Sayfada) lara 'Bundan sonrası artık mahkemede, hiç kimse birşey söyleme/' dcmesi, kamuoyunun ili;isini ortadan kaldırmaz, muhalefetin denetim gorevini >apmasını ise hiç engHleyemez. Konuyu Sayın l'gur Mumcu ilk defa ortaya çıkarmıştır. Ama bu Mumcu ile Vuralhan arasında bir kişisel hesaplaşma değildir. Sorun, bugün Milli Sa\unma Bakanlıgı'na getirilmiş insanın boyle bir sorumluluk için gerekli güvene layık olup otmaması sorunudur. Grçmişteki ilişkiler ve davranışlar karşısında bu sorun biran önce açıklığa kavusmalıdır. Iddialara kendiliginden yol açan belgeleri orta>*a çıkaranlan dava ederek. basını korkutmaya cahşarak, namuslu memurtar uzerinde bir teror havası estirerek sorun aydınlanmaz." Vuralhan ile ilgili ilk yazının neredeyse 2 ay önce çıktığını, bu yazıda Ercan Vuralhan'ın Dışişleri'nde görevliyken iş çevreleriyle özel ilişkiler içinde bulunduğunun ilk ışaretleri verıldiğini arumsatan İnönü, sonraki yazılarda da işaretlerin artması ve belgelerin de ya>ımlanması üzerine SHP'nin sorunu TBMM'ye getirerek olayın orada aydınlanmasına çalıştıklarını belirtti. İnönü ayrıca, o güne kadar ortaya atılmış somut iddiaları bir sözlü soru önergesinde toplayarak Sayın Bakan'dan cevap vermesini istediklerini de belirtti. İnönü, 13 ocakta Vuralhan'ın Mecliste gündem dışı bir konuşma yaptığını, ancak, "şirketlerle olan özel ilişkileri konusunda iddialara hicbir şekilde cevap vermedigini", sadece muhalefete ve basına, teröristlere yol göstermek, devlet guvenliğini tehlikeye düsürmek gibi hiebir dayanağı olmayan, son derece yersiz ve tahrik edici suçlamalar yönelttiğini belirterek şunlan soyledi: kimse alamaz." İnönü, "bir noktaya açıklık getirmek gerektiğini" belirterek, "Dışişleri Bakanlıgı için alınmış olan zırbh araçlann ve yeleklerin maksada uygun olduğunu söylemek sorunu çözmez" dedi. Şimdiki acil sorunun Ercan Vuralhan'ın adı geçen şirketlerle ilişkileri olduğunu kaydeden İnönü, sözlerini şöyle tamamladr. "Örnefin Datakom Şirketfyle ilişkisi nedir? Sadece bu konuda etraflı bir araştırma yapılsa, Daeakom Şirketi'nden alacaklı olan vatandaslarla konuşulsa, Ercan Vuralhan'ın bakan olarak güvenirligini ortadan kaldıracak bilgilerin eMe edüecegine inanıyorum. Yap\lacak şey açıktır. 'Devlet Denetleme Kurulu konuyu butün genişligiyle incelemeye almalıdır.' Sayın Vuralhan'ın adı geçen şirketlerle yakın geçmişteki ilişkUerini, bu şirketlerin kurulmasında ve gdişmesinde karşılaştıklan güçlükleri aşma yollannda oynadığı rolü iyice açıklığa kavuşturmalıdır. Bu ynpılmadıkça Sayın Vuralhan'ı Milli Savunma Bakanlıgı gibi trilyonhık ihalelerie ugraşan bir bakanlıkta görev başında bırakmak, kuzuyu kurda teslim edip, 'Elınizde delil yok ki, kurddn kuzuyu yiyeceğini nereden biliyorsunuz?' demekten farksızdır. Bu sorumlulugun altından kalkamayscag.mı Sayın Başbakan'a açıkça duyurmak isterim. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da kendisine düşen görevi DevLt Denetleme Kurulu'nu çalıştırarak yapmasını bekledigimizi bir dgha ifade ederim." şimdi karşı karşıya olduğum durum çok vahimdir. Yakın geçmişte o kadar şuphe uyandıran ilişkiler ağı içinde bulunmuş bir insan Milli Savunma Bakanlıgı görevindedir. Bugün kendisine F16'ların durumu ne olacak diye soruluyor. Bunlara karar verecek bir insan yakın geçmişte böyle ilişkiler içinde bulunmuşsa, ilk yapılacak şey bunu çözmektir. Onun için bu konuyu açıkça ortaya getiriyorum. Kimse yanlış anlamasm. İZMİR'den HİKMET ÇETİHKAYA (Baftarafı 1. Sayfada) ha duyurrnasına karşın iki hizip, ANAP içinde birincilik yarışı veriyor. ANAP izmir il kongresi 21 şubat günü yapılacak. Uzlaştıncı olarak çalışan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, liberal, muhafazakâr ve hareketçi kanadı bırleştırmeye çalışıyor. Amaç, kongreye tek liste ile gitmek. Hareketçi kanadın simgesi olan milletyekili Işılay Saygın, hem Burhan Özfatura ile işbirliğı yapıyor hem de liberallerle dirsek temasını sürdürüyor Burhan Özfatura'nın ANAP içindeki etkinliği ne kadar? Burhan Özfatura ANAP'a hâkim vaziyette. Milletvekili seçimlerinde epey puan da topladı. Eskıden takunya ile dolaşıyordu, şimdi rugan ayakkabı giydı. Eskiden Hısar Camisi'ne meviide gklerdi, şimdi operaya. devlet senfonıye gıdıyor. Hem bır yerel gazeteye ne kadar çağdaş olduğunu fotoğraflarla sergilemedi mi? Fuara bir cami yaptıracaktı. Şu islam Kültür Merkezi ne âlemde? Burhan Özfatura, yerel seçimANAP kulislerinde yaygın hava lere dek çağdaş insan rolünde. Saşu: yın Başbakanla arayı düzeltti. Şım"Muhafazakârlar şımdılık bır adım di papatyalan yanma çekmeye çaönde gidiyor. Buıtıan Özfatura, lışıyor. O yüzden ney yerine keman Mehmet Keçeciler'in buyruğunu y&dinliyor. îakunyalan dolabına sakrine getiriyor. Eğer Keçedler, İzmir'ladı. Şu yerel seçimleri bir atlatsın. de tek lısteyi kabul ederse Özfatura, Kaya Erdem'e evet' der. Kongreyı önemsemiyor herhalde? ANAP'lıların demek istediği apa Kongre Burhan Özfatura'nın. çık ortada Özfatura, Kaya Erdem'i Uberal kanat. hareketç/terie birteşedegil, Keçeciler'i dinler. mez. Ne yapar yapar Özfatura, ha: Yani... reketçileri yanma ahr. İzmir'de Mebmet Keçetiler'in Görülen o ki, izmir'de muhafazaborusu öter... kârlar lıberalleri hangi koşullarda ANAP'lılarla sohbeti sürdüruyoolursa olsun ezip geçecekler. Elbet ruz. Işılay Saygın Hanım'ın gücü son anda önemli bir gelişme olmazsa. Mehmet Keçeciler, Özfatura'ya nedir? Hareketçi kanat içinde belli bir telefon edip, "birleş" demezse. Başbakan Özal, "tek liste gücü var. Ancak ortada gözukmek istiyorum"buyruğunu vermezse. . işine geliyor Işılay Hanım'ın. Başbakan Özal'ın "Kavga istemiyorum" sözleri yeni değıl Başbakan her İzmir'e gelişinde örgütün, "birlik ve berahertik içinde olmasını" vurguluyor. ANAP il kongresine yaklaşık bır ay kala İzmir'de yoğun bir politik çalışma var. Anakent Belediye Başkanlığı'na adaylığı söz konusu olan Süha Tanık, konuşmaktan çekiniyor. Sık sık yinelenen soru şu: Suha Tanık, il başkanlığına adaylığını koyar mı? Önce, liberallere sorduk. Aldığımız yanıt hayli ilginçti: Eğer böyle bir isteğı olursa, başkan adaylığı şansını yitirir. Niye yitirsin? Çünkü kısa zamanda yıpranır da ondan... ANAP içinde seçim öncesi bir ölüm kalım savaşı var... Kongreyi kim kazanacak sorusuna yanıt vermek ise zor... ANAP'taki fırtına önümüzdeki günlerde daha hızlı esecek Bufırtınadan kurtulan secimi kazanacak. Başta söylediğimiz gibi Burhan Özfatura'nın başını çektiği muhafazakârlar şimdilik önde gozüküyor. Tek liste ile seçime gitmek ise biraz zor gibi gelivor bize... Ama ANAP'ta söz, delegenın olmuyor. Kararı Genel Başkan Özal veriyor. Bekleyelim göreceğiz... İstifa ~ Vuralhan istifa mı etmelklir? İNÖNÜ O da bir yol tabii. Ama ben devlet makamlarının görev yapmasını istiyoaım. Istifaya davet ediyor musunuz? İNÖNÜ Kişisel olaıak istifaya davet ediyorum. Ama konu bence devletin Milli Savunma Bakanlığı'na seçim sonucunda gelmiş bir insanın bu görevi yapmaya layık olup olmadığı. Bu kadar belge ortaya çıktıktan sonra, bunu araştıracak gücü ve buna karşı hayır diyecek gucü vardır. Onu harekete geçirmek istiyorum. Ben davet ederim, Sayın Bakan, 'Siz ne kanşıyorsunuz, ben göreve devam edecegim' der. Mesele bu değil. İkimizin arasında bir sorun değil. Mesele, bu kadar ilişkileri olan bir insanın Milli Savunma Bakanlığı'nda bulunmasının devlet için tehlikeli olduğu, dolayısıyla halkımız için zararlı olduğudur. Bunu çozecek devletin el bel yetkilileri, organlan vardır. Nitekim ben Denetleme Kurulu'nu göreve çağırvyorum. Sayın Cumhurbaşkarunın Kurulu harekete geçirmesini istiyorum. Tabii Sayın Başbakan'ın bu sorumluluğu alamayacağını ifade ederek elinden gelirse onun da konuyu daha çabuk çözmesini istiyorum. Cumhurbaşkanı Evren, bugüne kadar ordu konusunda bassas bir göruntıi verdi. Ancak ordunun direkt baglı oldngu Vuralhan'la ilgili iddialarda sessiz kaldıgı gözleniyor. Bu konuyu nasıl karşılıyorsunuz? İNÖNÜ Devlet Denetleme Kurulu'na görev verecek olan Sayın Cumhurbaşkaru'dır. Bu kadar karmaşık bir olaylar zinciri ile karşı karşıya kalındığı zaman yapılacak şey, araştırmaktır. Bu yspıhrsa herşey acığa çıkar. Ama unutmamalı ki, esas mesele burada Milli Savunma Bakanhğı'ndaki insanın güvenirliği olmamasıdır. Onun için ilk yapılacak şey de, bu konuyu ele almak ve Milli Savunma Bakanlığı'nın tekrar güvene layık bir insan tarafından işgalini sağlamaktır. Bugün gördüğümüz manzara yavaş yavaş uyutarak, başka doğrultulara çekerek gene Vuralhan'ın bakaıüıkta kalmasıru sağlamaya yönelmiştir. Onun için karşı çıkıyorum. Böyle bir davranışı kabul etmeyecegimia, Başbakan'ın sorumluluğunu alması gerektiğini, Sayın Cumhurbaşkanı'nın da müdahale etmesi gerektiğini açıkça söylüyorum. Soruyanıt İnönu, açıklarnasını tamamladıktan sonra gazetecüerin sorularuu yanıüadı. tnönü'ye yöneltilen sorular \e yamtları şöyle: Datakom Şirketi'yle göruştünuz mu? İNÖNÜ Benim dayanağım yavnmlanmış belgelerdir ve vatandaşlardan aldığım bügjlerdir. Olması gereken de Devlet Denetleme Kurulu'nun işe el koymasıdır ve vatandaşları çağırmasıdır. Benim arada söyleyeceklerimin fazla önemi olamaz. Ama ben vardığım izlenimi, vardığım karuyı açıkça söylüyorum. Nasıl Başbakan 'Bu bdgelerde birşey yoktur' diyorsa, benim vardığım kanı da tam tersinedir. Bu belgeler karşısında Ercan Vuralhan Milli Savunma Bakanlıgı yapamaz. Bunu açıkça söylüyorum ve Devlet Denetleme Kurulu'nun o bakımdan işe el koymasım, bütün bu insanları çağınp geniş incelemeyi yapmasını bekliyorum. Cumhurbaşkanı Evren'e veriko belgeleri incelediniz mi? İNÖNÜ Cumhurbaşkanı'na sunulan belgeler basındaki belgelerden başka birşey değildir. İncelediniz mi? İNÖNÜ İnceledim. Ercan Vuralhan'ın söz konusu ihaledeki imzasnın 7. sırada oldugu öne suriıluyor. Bn ihalede kendisinden önce 6 kişinin imzası var. GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı I. Sayfada) îstanbul 3 (Baftara/ı 1. Sayfada) lerde gunlerdir akmayan su, ev kadınlarını isyan ettirdi. Daha önce 2 günde bitirileceği belirtilen, Terkos isale hattının deplasmanırun bır haftaya çıkması, tSKİ tarafından yurttaşlara bildirilmedi. Evde 2 gunluk su biriktiren Istanbullular önümuzdeki hafta sonuna kadar susuz kalacak. Öte yandan geçen hafta başında Ömer Barajı'ndaki 2 su pompasmı "kavrama" duzeninin yanması sonucu, Anadolu yakasında oturanlar da haftayı susuz geçirmek zorunda kaldı. Önce "Ömerii'de temizlik >apılacak" denilmesine karşın. arızanın uzun süre giderilememesi sonunda, "gerçeği" itiraf eden ISKl yetkilileri, Öraerli'deki 2 su pompasının kavramalarınm değiştirılmesi için ABD'den iki uzman getirildiğini belirttiler. Sıynlma çabası İ L E T İ Ş İ M P A Z A R L A M A A.Ş. ELEMANLAR ARIYOR GenışletTieyı düşunduğumuz kadrolanmıza, Muhasebe elemanları, Teslimatçılar, Tahsilatçılar, Yöneticiler alınacaktır Müracaatlarm Şahsen İLPA A.Ş Klodfarer Cad lletışım Han Kat 2 adresme yapılrrası rıca olunur "Açıkça görtildu ki, Sayın Vuralhan geçmişteki davranışlannı savunabilecek durumda değildir. Konuyu genel olarak bir iktidarmuhalefet çatışması haline getirip kendi davraANKARA'dan YALÇIN DOĞAN nışlanmn uyandırdığı güven bunalımından sıynlma>a çauşmaktadır. Ni(Baştorafı 1. Sayfada) den gerıye kalan 18 milletvekilini dönmek zorunda kalıyor. tekim bir hafta sonra gene Mecliste seçiyor ve 36 milletvekilinden oluNe var ki. Avrupa Parlamentosiı soru önergesini veren milletvekilimiz Geçen hafta TBMM'de her türlü şan kurul ortaya çıkıyor. son seçimden sonra da benzer tavgündem dışı bir konuşmayla kendikomisyon için seçim yapılıyor, ama rını sürdürüyor. En azından surdursini bir defa daha sorulara cevap >erbunlardan birisi, "Kanrta Parfamenişte, TBMM bu komisyonda çameye niyetli olduğurva ilişkin, An nte>« davet ettiğinde, bu defa Sayın to Komisyonu" için seçime gidilmi lışacak milletvekillerini bu kez seçkara çok sayıda işaret alıyor. Yani Bakan hicbir cevap vermemeyi lercih yor. TBMM, Avrupa Parlamentosu miyor. Türkiye hem AT'ye tam üyeAvrupa Parlamentosu bu kez de etü. Açıkça kursüden kaçtı. ile bağlantı kuracak on sekiz milletlik için başvuruda bulunuyor, hem KPK'nın Avrupa kanadını oluşturBu arada yazar l gur Mumcu'nun vekilini bilerek seçmiyor. de bu başvuruya rağmen TBMM makta tereddüt gösteriyor. Şu ana Sayın Cumhurbaşkanı tarafından kaböyle bir komisyonu oluşturmuyor. kadar da oluşturmuş değil Bu se bul edildiğini duyduk. Soruna CumNedir Karma Parlamento KomisNeden?.. ferki gerekçeleri arasında "sendiyonu (KPK)?.. Türkiye, geride bıhurbaşkam'nın talimatıyla Devlet ilginç siyasal tepki işte burada kal haklar, Nihat Sargın ile Haydar Deoetİeme Kurulu'nun el koyacağı ve raktığımız nisan ayında Avrupa doğuyor. 1983seçimlerinden sonKutlu'nun gözaltında bulunmalan, Topluluğu'na tam üyelik başvurudoyurucu bir incelemenin gerçekleri ra Türkiye kendi üzerine düşeni yeTürkiye 'de komünist partilerin'm ser ortaya çıkaraoağı umudu doğdu. Ansunda bulunuyor. Başvuru sonrarine getiriyor ve 18 milletvekilini sebest bırakılmaması" gibi başlıklar sında da yıllardır donmuş olan cak ne yazık ki bu umut gerçekleşçiyor. Ancak Avrupa Parlamentosu var. TürkiyeAT ilişkilerini "normai fıamedi. Cumhurbaşkanı'nın Mumcn19831987 döneminde kendi kanate getirecek" bir sürecin başlatılmadan aldığı belgeleri Başbakan'a verAvrupa Parlamentosu'nun serdından 18 milletvekilini seçmiyor. sını istıyor. Kısaca, "normalizasdigi, onun da teftis kurullannı bir tabest seçimlere rağmen, Türkiye ile Dört yıl boyunca KPK oluşmuyor. yon"olarak nıtelenen bu ılişki surafa bırakarak muhakkik dediği bir çalısacak kendi kanadını oluşturBizim milletvekılleri ayda bir Strasrecmin başlıca iki aracı, iki kurum kişiye belgeleri inceleme görevini vemayışı, bu kez TBMM'nin siyasal bourg'a gidiyor ve her sefer eli boş var. llkı, Topluluk ile Türkiye'yi ayreceği basından ogrenildi." tepkisine yol açıyor. Ve TBMM de geri dönüyor dört yıl boyunca. nı masada bir araya getiren "OrtakKPK'ya gidecek 18 milletvekilini Avrupa Parlamentosu'nun gelık Konseyi". ıkıncısı de konunun Devlet Denetleme seçmiyor. rekçesi şu. "1983 seçimleri sizde parlamento düzeyınde ele alınmaKurulu Aslında Avrupa Parlamentosu'demokratik bir biçimde yapılmadı, sını sağlayan "Karma Parlamento nun 1983'ten sonraki tavrını anlaSayın Başbakan'ın aynca belgeleraradan geçen zamanda da demofcKomisyonu'. de ciddi birşey olmadığı kanısını da rası yerlesmedi. Demokrasının tam mak mümkün. Ama şimdı Ortaklık Konseyi daha çok teknik ^demokrasi" gerekçesi arkasına açıklamaktan çekinmediğini anımsarayma oturmaĞğı bir ulkeyle ATherdüzeyde çalışırken, KPK, Türkiye saklanmasının ardında bir başka tan İnönü, "Kendisi bu kanıda ise nihangi bir parlamento grubu oluştuite AT arasındaki ilişkiyi tümüyle gerçek yatıyor: ye inceleme yaptınyor ve bu kanısıramaz". "partaıpenter" düzeyde götürüyor. ' 'Türkiye 'nin A T üyeliğini geciktir nı açıkladıktan sonra kendisine bağlı KPK iki taraflı bir kurum. Yani, olusGerçekte, Avrupa Parlamentosu mek... Bu yönde Türkiye'nin önüne bir görevli nasıl başka bir sonuca vaması için hem Türkiye'nin hem de bu tavrında haklı. 1983 seçimlençesitli engeller sıralamak..." rabilir? Başbakan bu noktaiar iizeAT'nin parlamento kanadı olan Av nin demokrasiye aykın ortam ve koTBMM nin komisyona milletvekili rinde hiç durmadı. kaldı ki, genel uyrupa Parlamentosu'nun katkısı ge şullarda yapıldığını herkes biliyor. seçmeyişi AT başkentlerinde çeşıtli gulamaya göre bir muhakkik, ancak rekiyor. 36 milletvekılinden oluşan Hatta, bizim 18 milletvekili Avrupa yankılara yol açıyor ve değişik tarbelirli bir işlemde bir görevlinin haKPK'nın 18 milletvekili Türk, 18'i de Parlamentosu'na ne zaman gitse, tışmalara kaynaklık ediyor. Ankara ta yapıp vapmadıgını uıcelemekle göAvrupalı. TBMM kendi içinden 18 oradakiteri ikna etmeye çaîışsa. ve TBMM ise, "şimdi onlar revlendirilebilir. Konumuzda olduğu milletvekilini seçiyor ve KPK'nın bunda başarı kazanamıyor ve her düşünsün" havasında. "Önce ongibi geniş bir ilişkiler ağını aydınlatseferinde "Siz demokratik bir se lar kendi seçimlerini yapsın, sonra "TOrtoyefca/ıadı"nıoluşturuyqr Avmak görevi, eğer Başbakan tarafsız rupa Parlamentosu da kendi için çimle gelmediniz" sözünü yiyip gen biz yapalım" havasında. bir yaklaşım gösterseydi, Teftiş Kurulu'na verilebttirdi. Ama bugünkü durumda görevi Devlet Denetleme Kurulu'na vermekten başka inandıncı yol yoktur" dedi. Mesele Vuralhan İNÖNÜ Onun için ben konuyu Sayın Vuralhan'ın şirketlerle özel bir ilişki konusu olarak alıyorum. Herhangi bir ihalede oynadığı rol değil. Bütün bu şirketler ağı içinde Sayın Vuralhan'ın yeri nedir? Ortak olarak veya başka şirketlerde, bu şirketlerin daröoğazlar açmasında nasıl bir rolü olmuştur? Onun meydana çıkanlmasını istiyorum. O bakımdan konunun bir muhakkikle incelenemeyeceğini söylüyorum. Herhangi bir ihale meselesi değildir. Şimdi işgal ettiği yer, Milli Savunma Bakanlığı'dır. Milli Savunma Bakanlığı'na gelen bir insanın geçmişteki iüşkileri hicbir kuşkuya maruz bırakmamalıdır. Bunun tam tersi durumla karşı karşıyayız. Onun için bu işi bu şekilde ele alıyorum, bu şekilde ortaya koyuyorum. Doğrudan doğruya mesele Ercan Vuralhan meselesidir. Çünkü Milli Savunma Bakanlığı'na getirilen O'dur. Konunun bir de Suudi Arabistan Büyukelciligi sırasındaki yönü var. Siz konuya butün olarak mı bakıyorsunuz? İNÖNÜ Butün olarak bakıyorum. Konu bütün olarak Ercan Vuralhan'ın Milli Savunma Bakanlıgı yapacak güveni taşıyıp taşırr.adığıdır. Bu güvenle ilgili olan her olay, elbette bu incelemeye girecektir. Olayın Dışişleri yönünden de araştınlması gerekmiyor mu? BAŞSAĞLIĞI AVUKAT DOKTOR Türkiye Emlak Kredi Bankası ile Anadolu Bankası T.A.Ş!nin birleşmesinde çok büyük emeği geçen değerli insan, hukuk adamı İnönü, "son olarak Sayın Bakanın, iddialann, belgelerin yayımlandığı gazeteye dava açması ve bu yolla yayınları durdurma çabası"na girdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: Güven duymuyoruz "Bu kısa hatırlatma iktidar çevrelerinin Vuralhan'ın giivenirliği konusunda şüpheleri dağıtmak için nasıl bir uyutma manevrası takip ettiklerini gösteriyor sanınm. Onun için bu safhada ben anamubalefet partisi başkanı olarak doğrudan doğruya konuya müdahale edip en kesin şekilde tavnmızı ortaya koymak gereğini duyuyorum. Yayımlanan belgelerden benim çıkardıgım yorum, Ercan Vuralhan'ın Dışişleri Bakanlıgında yuksek bir devlet görevlisiyken, hepsi birkaç kişinin yönetiminde göriilen bir şirketler grubuyla ortak olarak veya başka şekillerde yunıttügü ilişkilerin, bugün kendisine Milli Savunma Bakanı olarak güven duymami7a kesin engel olduğu şeklindedir. Yakın geçmişte böyle ilişkiler yürütmüş bir kişiyi Milli Savunma Bakanlıgı görevinde lulma sorumluluğunu KEVORK ACEMOĞLU'nu kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Ailesine, yakmlarma ve tüm hukuk camiasına başsağhğı diliyoruz. Soruşturma INOM Butun bu olaylar yumağı incelendiğinde elbet pek çok değişik sonuçlar çıkacaktır. Ama böyledir diye konuya el atmamak olmaz. Şimdi kamuoyunu ilgilendiren ve en tehlikeli gelişmelere yol açabilecek durum Ercan Vuralhan'ın Müli Savunma Bakanlıgı görevini işgal etmekte olmasıdır. Onun için ben doğrudan doğruya bu konu uzerinde duruyorum. Başka kimsenin sorumluluğu yoktur demiyorum. Başka olaylar araştırılmasın demiyorum. Ama TÜRKİYE EMLAK BANKASI A.Ş. Kendisini her zaman büyük bir şaygıyla andığım eski Cumhurbaşkanı merhum Korutürk, İçişleri Bakanını çağırarak Küçüktiryaki konusunda bilgi alıyor Bu arada Küçüktiryaki, bana bir mektup göndererek, Uğurlu ailesi ile tanışıklığını doğruluyor. Aradan bir süre geçiyor; Başbakan Demirel, Küçüktiryaki'yi Emniyet Genel Müdürlüğü görevinden alıyor ve Giresun Valiliği'ne atıyor. Derken, 12 Eylül geliyor ve Küçüktiryaki "resen emekliye" aynlıyor. Küçüktiryaki olayından "kıssadan hisse" örneği ders alması gereken 'üev/eöütere" olayı şaygıyla anımsattıktan sonra gelelim yine konumuza... Ercan Vuralhan, 198183 yılları arasında İdari İşler Genel Müdürlüğü'nde Oaire Başkanlığı, 198387 yıllan arasında da İdari İşler Genel Müdür Yardımcılığı yapıyor Vuralhan'ın "TİTAŞ şirketi" ile ortakliğı bu tarihlere raslıyor. "Schuca"şirketinin iki ortağı Dr. Schutte ve Theinen, Vuralhan ile bu şirkete ortaklar... Schuca şirketi, Schutte ve Theinen tarafından 31.12.1982 tarihinde kuruluyor. Zırhlı araç ve gereç nedense bu şirketten alınıyor. Bu şirket hakkında "güvenlik soruşturması" yapılmış mı? Bilinmiyor. Niçin böylesine önemli bir konuda "SchuceT şirketi seçiliyor? Daha önce büyükelçiliklerimize kırtasiyecilik yapan ve Avrupa'nm dillere destan "erotik ote/'ini işleten Dr. Schutte ve Theinen'i kimler buluyor? Schuca şirketinin seçiminde ne gibi etkenler rol oynuyor? Kimler bu iki Almanı hem TİTAŞ'a ortak yapıp hem de sonradan kurulan Schuca şirketinden zırhlı araç ve gereç aldınyor? Kim seçiyor bu şirketi? Ûzelliği ne bu şirketin? Araştınlmasını istediğimiz konulann bir kısmı bunlardı. Bu konuların "Devlet Denetleme Kurulu" aracılığı ile araştınlmasını Sayın Cumhurbaşkanı bilemediğimiz ve bilemeyeceğimiz ve anlayamadığımız nedenlerle istemedi. Istemedi ve "Devlet Denef/eme Kuru/u"na zırhlı araç ve gereç konusunda araştırma emri vereceğine, kendisine verilen belgeleri, olayda "taraf olan Başbakana verdi! Başbakan da soruşturmacılan etkilemek amacıyla Cumhurbaşkanının da "belgeleri ciddibulmadığım" söyledi. Cumhurbaşkanı bu belgeteri "ciddi" bulmamışsa, bu belgeleri araştırılmak üzere niçin Başbakana veriyor? Kaldı ki konu, yalnızca bu belgeler ile de sınıriı değildir Araştınlması gereken, Öztur ve TİTAŞ gibi konular ve ilişkiler de vardır. Sayın Cumhurbaşkanı, bu bilgileri araştıracak zamanı bile bulmadan, Başbakan Köşk'e çıkmış ve belgeleri kendisinden almıştır. Cumhurbaşkanı, kendisi adına yapılan "belgeleri ciddi bulmadığt" yolundaki açıklamayı yalanlamadığına göre Sayın Başbakan ile hemen hemen her konuda olduğu gibi bu duyarlı konuda da "tam bir uyum /çinde"dir. Bu tablo, 12 Eylül'ün gerçekte kimleri "korumak ve kollamak" için yapıldığını da hicbir yorumu gerektirmeyecek açıklıkta ortaya koymaktadır. Bu aiımlar hangi yasalara göre yapıldı? Dün Milliyet'te Altan Öymen'in ilginç yorumu ve Fikret Bila'nın haberi olaya yeni bir boyut katmıştır. Bu alımlarda, 2490 sayılı "Devlet İhale Kanunu" uygulanıyor mu? Yoksa, zırhlı araç ve gereç alımı herhangi bir mal alımı gibi mi işlem görüyor? Bir devlet memuru, nasıl oluyor da ortaklık ilişkisi olduğu ve iki kişinin kurduğu "Schuca" adlı şirketten devlet adına zırhlı araç ve gereç alıyor? Bütün bu sorulara Sayıştay dosyalarına da bakarak ve bu belgeleri tek tek inceleyerek yanıt bulmak gerekir. İşte bu yüzden biz, konunun "Devlet Denetleme Kurulu"nca ele alınmasını istemekteydik. Evet araştırmalarımızı sürdürüyoruz: Bakan Ercan Vuralhan'ın yurtdışında yaşayan kardeşi Erkan Vuralhan'ı anyoruz. Telefon numarası "994953252862" Telefon yanıt vermiyor. "2188384 HIB O" numaralı teleksi arıyoruz. Yine yanıt yok. Arayıp da ne soracağız peki? Söz gelişi, Erkan Vuralhan'ın iki Alman ortağı ile birlikte Çanakkale'de maden ocağını kiralamak için niçin Bakan Ercan Vuralhan'ın en yakın arkadaşı Orhan Çekiç'i komisyoncu olarak görevlendirdiklerini... Başka? Erkan Vuralhan'ın ortağı Heinz Georg Becber'in şu anda nerede olduğunu ve ne yaptığını! •«*»£ *TT1* ~ '*•
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle