19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 OCAK 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAÎL GÜLGEÇ CVMHURİYET/5 Norveç'in en sevilen ressamı Tarsus doğumlu Türk ressam, Norveç'teki ikinci sergisinde, Norveç sanat tarihinin önemli bir rekorunu açık farkla kırarak toplam 1 milyon 250 bin kron (yaklaşık 210 milyon lira) kazandı. Eser Afacan'ın bağlı olduğu neoklasik akım kimilerince "resim sanatının geleceği", kimilerince de "gericilik" ve "kaçış tutkusu" olarak niteleniyor. YAVUZ BAyDAR OSLO Eser Afacan, 1988e "Norveç'in en çok salan ve adından en çok söz ettiren ressamı" unvanıyla girdi. 1978'den bu yana Norveç'te oturan Afacan'ın, geçen ay Oslo yakınında Drammen kentinde açtığı ikinci sergisi, olağanüstü bir ilgi gördü. Tarsus doğumlu Türk ressamı, yapıtlannı, ilk kez 1986'da sergüemiş, Norveç sanat çevreleri tarafından "bayük bir yetenek" olarak karşılanmışü. İlgi, ikinci sergide rekor boyutlara ulaştı. 30 yağlıboya ve 10 kadar litografınin tümünü, serginin 22 kasım günü açılmasından üç saat önce satan Afacan, Norveç sanat tarihinin önemli bir rekorunu açık farkla kırarak toplam 1 milyon 2S0 bin kron (yaklaşık 210 milyon lira) kazandı. Norveç'in büyük uluslararası üne sahip neoromantik ressamı Odd Nerdrajn'La tanışıp, yanında öğrenci olarak çalışmaya başladıktan sonca, 1984'te ilk yapıtlannı vermeye koyulan Afacan'ı, bu başarı pek şaşırtmıyor. Hocası Nerdrum'un kendisine "Hasik resmi ben başlatbm, sen sevdffdin" dediğini anımsatıyor. "İlgi nedefl bu kadar yogun, bilemiyonım. Bdki bu ülkenin insanlan ilk kez insana bu kadar yakın bir ressam buldular. tlk defa bir ressam a milliyetine bakmadan yaklaştılar. Resimlerimin karsısında aglayanlar oldu" diyor. Son sergisiyle adını Norveç'te artık iyice kabul ettiren ve uluslararası piyasaya uzanma tasanmları içinde Eser Afacan, Oslo'daki resim sergisinde satış rekoru kırdı KÎM KtME DUM DUMA BEHIÇ AK pgfe haş{anmw(wm Ç kuçvkkr ve manasız. bir ç M d e de hakız. kflndılfirinı M YE ÖME Y M S M M Eser Afacan, îkf yil öncesine kadar yoksulluk içinde yasryordu. Afacan, "Ani zengmlik sizde nasıl bir deöişüdik yaptı?" sorusunu, "Sakinteştim, normal bir insan otdum" diye yanıtlıyor. Bu arada eski gunlen anlaürken de, "Bes parasız sokaMarda yatmaya başladım" diyor, "haftada bir itd kuru ekmekJe doyuyordum." olan 34 yaşındaki Afacan, Odd Nerdrum'un 1960 ortalanndaki çabalarıyla yaşam bulan neoklasik figüratif resim akımının temsücilerinden. Renk kullammı, teknik, hareket şeması ve jestleri, yüzyıllar öncesinin büyük ustalanndan, özellikle Rembrandl ve Caravaggio'dan alan; çağımız gerçekliğjne farklı bir yaklaşım getiren neoklasik akım, kimi eleştirmenler tarafından "resim sanatutın geleceği", kimilerince ise "gericilik" ve "kacıs tutkusu" olarak görülmekte. Eleştirmenler, Afacan'ın yapıtlarında Nerdrum'unkini de asan bir duygusal coşku ve hüzün bulunuyorlar. Afacan, engin doğa ortasında melankoliyi ve şiddeti tüm derinliğiyle duyan, "yalnö" insanlann resmini yapıyor. Tanınmış sanat eleştirmeni Asmnnd Thorkildsen'e göre, esin kaynağı, 1600'lerden bu yana gelen Avrupa resminden çok, "Kiiçük Asya'da Heknist döoemin ueykd sanatında." Eleştirmenlerin çoğu, yapıtlanndaki dramatik yapıya dikkat çekmekte. Gerek halka, gerek meslektaşlarına, gerek eleştirmen çevrelerine kendisiru kabul ettirmiş görünen Afacan, anık sevdiği işi yapmanın mutlulugunu yaşıyor. Bilyük para kazanmasını fazla önemser görünmiiyor. "Ani zenginlik sizde nasıl bir degişiklik yaptı" sorusunu, "Sakinieştim, normal bir insan oldnm" biçiminde yanıthyor. Iki yıl öncesine kadar yoksulluk ve acı içinde yasayan, "süninen" bir insanın sözleri bunlar. Matematik ve fizik okumak için 1978'te Norvec'e gelen Afacan, burada önce bir "klmlik bunalımı", ardından da bir "ekonomik bunalım " yaşamış. Üniversiteyi terk, başarısız bir iki i; denemesi, izin sorunu, polisle kovalamaca derken kendisini, işportacılık yapan iki Faslının yanında bulmuş. Faslılar ona ytlzlerce kilçük heykel yaptınp, emeğinin karşılığım verroeden "sokaga atmıslar." "Beş parasız sokaklarda yatmaya başladım" diyor o günleri anlatırken. "Haftada bir iki knru ekmekle doynyordum." Geriye kalan tek sağlıkh düşünce, resim vapmakmış. Bir yolunu bırlup Odd Nerdrum'la tanışmışve yanına öğrenci olarak girmiş. "tlk giinden bana stüdyosunun anahtannı verdi" diyor. Sonra, 10 ay kadar süren bir öğrencilik dönemini, Norveç'in en ünlü sanat galerisi olan Galtung'daki ilk sergi izlemiş. Aniden üne kavuşmasına karşın ikinci sergiyi açmakta aceleci davranmasının nedenini "Çok zaman kavbettun" diye açıkbyor. "30 yaşında resim yapmaya başladım. Geç başlama kompleksi doğdu. Uyku bile zaman kaybı gibi geliyordu. Farkı kapatmaya calışıyorum. Yetiştigimi söyleyenler var, ama ben emin degilim. Hocama göre, kimsenin 30 yasına kadar ressam olmup olmayacagı belli olmaz. Kişi, der, 30'una kadar bu işi yapıp vapamayacagını kanıtlar 3010 arası hi ressam olma çabasına girer, 4090 jasa arasında ise böyiik ressamlar arasına girip giremeyecegi belli olur. Ben hâlâ ögrenme asamasındayım." Gelecek için ne gibi projeleri var? Askerligini yapmak için Türkiye'ye giden Afacan, Oslo'ya döndükten sonra yeni stüdyosunda 2 yıl süreyle yoğun bir çahşma temposuna gireceğini söylüyor. Üçüncü sergisini bu dönem sonunda açacak. Bu arada, Türkiye*de de bir sergi açmak niyetinde. Ancak zamanını henüz kararlaştırmış değil. Sanat üretitnini bundan böyle de Oslo'da sürdürmek isüyor. Son sergisiyle hocası Nerdnım1 un büyük beğenisini kazanan Afacan, "Oslo benim için önemli" diyor. "Bu teknikten anlayan çok az insan var dünyada. En önemlisi de (Nerdrum) burada yaşıyor." Nerdrum. Rembrandt'ın "transparenl" tekniğıni en iyi kavrayan öğrencisinin Afacan olduğunu söylüyor. Ustasmın "1 numaralı sudaşı" konumuna gelen Afacan, kiremit rengi, kahverengi ve siyahta ustalaşmakta olduğunu, şu sıralarda mavi üzerinde calıştığını anlatıyor. O öğrenimini sürdürürken, Norveç, yeni çabşmalannı ilgiyle bekliyor. au çalmayt, P İ K N İ K PtYALE MADRA &A.RİSOGİM BİR 9ÖİMT1N OLURSA 4Ç114BİLİBSİN GÜNUKl SuATİNDE ÇEtt'KA/EDEKI INS BENİM ÖİBİ BİR DOSIU ObVÂASI SÜZEL EAMC2VNIM. HIZLI GAZETECİ VOÜRÜ KAHMlN \ECDET 6'UMEY ŞE.\ .. VE 0O6UÇU &</? l%£ &urÛNL.EŞM'ı 8İR İÇ SMHTtSı KANâL KtSlStNPA PBUKÛEŞİK &IRKÛC YAPI 6 7 SAMŞIMPâN KALM'.S OLMMıGıEüP GEÇEN GEMİLER puiVfi/AN SÜVEYŞ KENTfME • KRE/fi RENBİ He roMLARlUb \6VLER ULAŞTıKBYÛNMlŞ UUP Jale şu Almanya'nın Yılmabaşar'ın Almanya sergileıi,MünihYılmabaşarhem sıralar Federalhem de resimkentinde seramiklerini 1 lerini sergiiiyor. Yılmabaşar'ın 15 şubata kadar sürecek Münih sergisinde 51 yağiıboya resmi ve 31 seramik çalışmast yer alıyor Sanatçmın sergisi daha sonra Frankfurt, Dussetklorf ve Nurnberg kentlerinde de tekrarlanacak. Yıimabaşar'ın "Uçurtmalı Çocuk" adlı çalışmasıve'Evler ve Köprü" adlı resmi de Almanya sergisinde yer alan yapıtlar arasında Ç t Z G t l İ K KÂMtL MASARACI Bulutsuzluk Özlemi, rock türü müziğin hakkını veriyor Rock müziğin Ttirkçesi ve Bakanlığı Odülleri ANKARA (AA) Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 1987 sinema, video ve müzik yapımları başarı ödülleri belirlendi. Açiklamada, değerlendirmeye 29 dramatik film, 17 video yapımı, iki belgesel film, dört animasyon fılm ve dokuz müzik eseri alındığı kaydedildi. Dramatik konulu film dalında. yönetmenliğini Yavuz Torgul'un yaptığı "Muhsin Bey". yönetmenliğini Nisan Akman'ın yaptığı "Bir Kınk Bebek", Ömer Kavur'un yönettiği "Gece Yolculuğu" ile Türker İnanoğlu'nun yönetmenliğini yaptığı "Hafız Yusuf Efendi" 8'er milyon liralık ödül kazandılar. Belgese! film dalında: Yönetmenliğini Benlül Dal'ın yaptığı "Mavi Yokuluk" ve "Abant'ta Bir Giin" 2 milyon 500 biner lira para ödülü aldılar. Animasyon (çizgi film) dalında: Tongnç Yaşar'ın "Avcı ile Koş", Bahattin Alkoc'un "Tombişin Öyküşii", Ahmet Nuri Öktem'in "Öğretmenin Degeri" adlı eserleri ödüle değer bulundular. Video belgesel filmler dalında: Yönetmenliğini İzzet Oz'ün yaptığı "Çagdaş Türk Kadım", Çetin Öner'in "Dünyanın Merkezi" ile İ. Selçuk Kızılkaya'nın "Mavi Cennefi 2'şer milyon lira ödül aldılar. Müzik eserleri dalında: Münir Nurettin Selcuk'un bestesıni yaptığı "Lstad". Ynsuf Nalkesen'in "Benim İçin Dogmıışsun" adlı çalışmalar! 2'şer milyon lira para ödülu kazanırken. Oka> Temiz'in "Zikir" adlı çalışması da 200 bin lira ödüle değer bulundu. Ege Üniversiiesi Basın Yayın Yüksek Okulu'nun yapımcılığını üstlendiği, Seyide Parsa'nın yönettiği "BirOba Bir Hah", yine yapımı Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksekokulu tarafından gerçekleştirilen İ)nlem Demiralp'in yönettiği "Ormanlanmız" adlı eserler de iüri özel ödülüne değer bulundular. lar. BURAK ELDEM Yaklaşık üç yıl kadar önce tstanbul'da kurulan yerli rock toplulukianndan BulutsuzJuk özlemi, geçen pazar günü Ortaköy Sanat Merkezi'nde yeni çıkacak kasetlerinde yer alan parçalan da içeren bir konser verdi. Son iki yıl içinde gerek katüdıgı müzik festivalleri, gerek bagımsız konserler sırasında adını duyurmayı başaran BulutsuzJuk özlemi, gitar ve vokalde Nejat Yavaşogullan, tuşlu çalgılarda Sina Kologlu, başta Kanöz Ozan, davulda FHip Sümbülkaya ve gitarda Akın Eldez'den kurulu. Ortaköy konserinde ayrıca geri vokalde Somrn Agıryüriiyen ile Onur Toparlak da yer aldı. Agırhklı olarak Yavaşoğulları'jıın söz ve müzıklerini yazdığı parçalan seslendiren topluluk, Türkiye'de gerçekten "baklanı vererek" rock türü müzik yapan yegâne ekip. Farklılıklan, rock müziğin kimi biçimsel görünümlerinin ardına sığınıp bir tür taklitçilik yapmaktansa, olayın "rnhunu" kavrayıp "bizinı gıindemimiz" içinde eritmeyi yeğlemeleri. Bu sayede ne bestelerde ne şarkı sözlerinde ne de icrada dinleyiciye batan, rahatsız eden pürilzlere rastlanıyor. Bulutsuzluk Özlemi'nin hemen her şarkısı, Türkçenin rock müziğe uygun olmadığı savlarını çürütür niteükte. Protest türünde hazırladıkları parçalarda yapaylıktan elden geldiğince kaçıruyor ve tek bir sözcüğün bile müziğin yapısı içinde "sıntmamasına" özen gösteriyor Bulutsuzluk özlemi elemanlan. Gündelik yasamın sıradanhğım, bireyin çelişkili ruhsal durumuyla iç ice değerlendiren parçalara olduğu kadar, gündemdeki " a d " sorunlar karşısında net talepleri dile getiren ve açıktan açığa tavır alan parçalara da yer veriyorlar repertuvarlannda. Sözgelimi "Acil Demokrasi"de şöyle söylüyorlar; "Hava bedava, so bedava degil / 'Hiir demokratik parlamenter sistem'de / Olaganüstü haller / Sıkıyönetimler / Geçis dönemleri / 'Şimdi sırası değiller / Fikir suçtan, idam cezası. 141142 / Adalet mülknn temeli / Celişkiler keskinlessin diye / Böyle mi geçsin ömriim? / Acil demokrasi!" Yine yaşadığımız son birkaç yılın trajik görünümleriden olan "cezaevi görüşmeleri" ve ailelerin parçalanması ise "Bayram Görüşmesi" adlı sarkıda dile geliyor: "Gazeteierde bu sabah bir fotograf var / Ozaevinde bayram görüşmesi / Analar, babalar, çocuklar / Gülerkea aglayan bir yüz / Bir sevgili ya da bir eş / Elinde bir tntam çiçek tntan / Ne olacak butün bunlar? / Bütön bunlar ne olacak?" Bazen de dünya gündemindekî "can sıkıa" olaylar, tatsız anılar karşısındaki tepkileri içeriyor şarkılar, "Şiİ'ye Özgiiriak"te olduğu gibi: "Yü 1973 ve 11 eyliil peraembe / Saat 13'te TRT'de / ŞU'de askeri darbe / USACİAITT Schaub Lorenze / Arandı tarandı, bulundu Pinocbet / Pinochet'nin bıyığı 'Douglas' / Vt briyantinBydi saçlan / Çarpısıyordu son resminde / Salvatore Allende." Topluluğun müzikal biçemi ise zaman zaman "hard" görünümler veren yahn bir sound'a yaslanıyor; fazla uzun sololar yok, "pesJal" oyunlan yok, distorsiyon yok. Yerel motiflerin parçalar düzenlenirken müziğin içinde ustaca eritildiği, böylelikle ne alaturka kaçamaklara ne de "yabancılasmaya" açık kapı bırakıldığı göıülüyor. Bestelerin çoğunda dikkati çeken John Lennon etkisi, topluluğun abartısız ve içten yorumlannda da ken dini belli ederken, sahneye çıktıklan andan başlayarak konser sürestnce "yerii bir rock toplnlugn" havasım yaratmayı başanyorlar. Ne var ki, Ortaköy konseri sırasında Türkiye'de artık yıllardır kanıksanmış durumdaki kimi olumsuzluklann yine arka arkaya gelmesi, Bulutsuzluk özlemi'nin beklenen performansım göstermesini büyük ölçüde engelledi. Mali sorunlann yol actığı "ses diizeni" yetersizliği, hem izleyiciler hem de calanlar için rahatsız edici bir sonın oldu konser boyu. Büyük oranda bir "raood" olayı olan bu tür rock konserlerinde ses düzenindeki en küçük bir aksama bile bir anda havanın dağılmasına, etkinin azalmasına yol acarken şarkı sözlerinin anlaşılamamasına neden olacak ölçüdeki bir bozukluk, çalan ile izleyici arasında ki iletişimi iyice kopanveriyor. Ortaköy konserinde de ne geri vokaldeki Sumnı ile Onur'un sesleri duyulabildi ne de ana vokaldeki Nejat Yavaşoğullan'nuı. Kimi zaman da enstrümanlann sesleri birbirini gölgeledi. Ne yazık ki Batı ile aşık atacak teknik olanaklar sağlanmadıkça, konser salonlan yapılmadıkça, en önemlisi teknik elemanlar yetiştirilmedikçe, her yönüyle izleyicinin içine sinen konserler vermek de mümkün olamayacak. Bulutsuzluk özlemi'ni sahnede izlerken, kimbilir kaçıncı kez bunları düşündük yine. c .. *'* \> AĞAÇ YAŞKEN ECtLİR KEMAL GÖKHAN TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAS , 23 Ocak İNGİLİZLER TRABLUSÜ ALDI! İ343'TE BUGUM, /ŞS/>L ErMıŞT/. E• DÜNVA SAL'AÇI'.\JIN OA, ı TAL VA' NIN LIBYA 'PA 2OC SlN U/Ç B/IS VA/S.UK PÖNMÛŞTİJ. M'Stg 't>AK! rLE£LEY£rJ iMGlL/SiSIS. ,ÇO< 6EÇMEPtA/ ÇCL MÜCAP£L£S/.MiM SCAJU yAKNDI Ae77K TRıPOU'Yi IŞGAL fTT/. Af=R.llCA'DA 50 YIL ÖJNCE Cumhuriyet 23 Ocak 1938 edecekıir. Koınşu meınleketin bu alâkası, teşekkürle karşılannuşiır. Koıniie. bu paviyona güzel bir yer ayıracak ve yakında, inşaala başlanacakiır. Bu sene, hükümeıin gösıerdiği alâka ile. fııara (hıluı birçok yakın. ıızak dost ıneınlekellerin işıirakleri beklenıııek ledir. Keztı, gümrük ıv diiviz ish'rindc 19381988 gösterilecek sulııtleılerle yabana hususi firmalann daha geniş nisbeııe Fuarıntıza işlirak edecekleri nnıhakkak görülınekıedir. Fuarda daha şiındideıı fhirklarnı laııziıııine başlannuşlır. Bol ağaç. müıenevvi, bol çiçek leıııin edi/ecek ve bu meyanda biiyiik giil çardakları kıırulnıusınu çulışıLıcaklr. lznıir Si'rgisine bu sene birçok firmalar girecek tzmir (Hususi) Dosl Yunanistanm İzmir konsolosu, dün Belediye ve Fuar komiiesi reisi doktor Behçel Salih Uzu ziyarel ederek, Yunan hükümetinin TBdJ M)CX TOnilUlto Buiutsıduk özlemi, sahneye çrküjı andan basiayarak konser suresince "yerli rock topluluğu" havasım yaratmayı başarıyor. Grubun tolliOİ. taklitçilik yapmaktansa. olayın ruhunu kavrayıp biam gundemimiz içinde eritmeyi yeötemesi. bu sene de İzmir fuanna resmen işlirak edeceğini bildirmiştir. Ancak, bu sene ki işlirak daha geniş, daha • esaslı olacaktır. Yunan hükünıeii, Fuarıımzda, Yunan mimari larzında ve Yunan licarelini, san'aiını, kültürünü, lurizmini ve tarıhini lebarüz etliren rö/iyejlerle işlenmiş büyük ve daimi bir paviyon inşa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle