19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 OCAK 1988 HABERLER CUMHURÎYET/7 Fransa Dışişleri Bakanı Raimond'un Türkiye ziyaretinin gündemi yüklü Fransa Dışişleri Bakanı Jean Bernard Raimond'un, Türkiye'de milletvekili seçimlerinin hemen sonrasına rastlayan gezisi, bunalım döneminin tarihe mal olduğunu ve artık Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iki dost ülke arasında 'normal' ilişkilere dönüştuğünü 'tescil' etme anlamını taşıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fransa Dışişleri Bakanı Jean Bernard Raimond'un bugün Türkiye'ye resrai bir ziyaret için gelmesiyle, Ankara ile Paris ilişkilerindeki duzelme bir anlamda "tescil edilmiş" olacak. Raimond yeni atanan Dışişleri Bakanı Mesnt Yılmaz'ın ilk resmi konuğu olmasımn yanısıra, 1975 yılından bu yana Türkiye'yi ziyaret eden ilk Franstz Dışişleri Bakanı olması özelligînî de taşıyor. Yapılacak resmi görüşmelerde günderain çok kapsamlı olması dikkat çekerken, Fransu Dışişleri Bakanı'nm ekonomik ve ticari işbirliği konusuna ayn bir ağırhk vereceği Paris'ten sızan bilgiler arasında yer alıyor. Ikili ilişkiler 12 Eylül 1980'den Fransa'da Jacqucs Chirac'ın Başbakan olduğu mart 1986 tarihine kadar ikinci dünya savası sonrasında en kötü noktasına varmıştı. llişkilerdeki en büyük sorun, Paris'in "Enneni ve Kiirt davalannda gösterdigi" sempatiden ve Paris'in Kıbns Rum Yönetimi'ne verdiği açık destekten kaynaklanryordu. Ankara, Fransız hukümetinin Ermenilere gösterdiği yakınlık nedeniyle Türk diplomatlarının katledilmesini, Kunle1 re gösterdiğı yakınlık ile de Türkiye deki bölücüluk hareketlerini teşvik ettıği kanısındaydı. Fransa ile SıorınaP dönem vermiştı. TurkFransız ilişkileri muhafazakar Chirac'ın Başbakan olmasından sonra gerçekten de gözle görulur bir düzelme dönemine girmişti. 198086 yılları arasındaki tıkanıklıktan sonra ikili temaslar çok kısa bir süre içinde başlamıştı. Bu çerçevede Fransız Savunma Bakanı Andre Giraud 1986 yılında Türkiye'yi ziyaret etmişti. Aynı yıl içinde Fransız işadamlan ve sanayicileri Türk karşıtları ile temas kurmuşlardı. Bunun sonucu olarak bir iş konseyinin kurulması, aynca Karma Kültür Komisycnu ile Bilimsel ve Teknik Işbirliği Komisyonları'nın toplanmalan sağlanmıştı. Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu nun 1718 şubat tarihleri arasında Fransa'ya yaptığı resmi ziyaret ise ikili ilişkilerdeki gelişme döneminin önemü bir halkasını oluşturmuştu. Halefoğlu'nun ziyareti sırasında bir yandan düzenli bir siyasi danışma mekanizmasının kurulması kararlaştırıhrken, diğer yandan TurkFransız Karma Ekonomik Komisyonu kurulup toplanmıştı. Bu ziyaretten sonra ikili temaslar daha da geüsmiş ve Fransa'dan Tttıkiye'ye çeşjtü düzeyierde yapüan zryaretler art arda gelmişti. 1987 yılında Fransa Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Mkhel Noir daha sonra da Endüstri PTT ve Ticaret Bakanı Alain Madelin Türkiye'ye gelmişlerdi. Başbakan Turgut özal da Fransa Başbakanı Jacques Chirac ile Batı Berlin'de geçen eylül ayında yapılan Uluslararası Demokratlar Birliği toplantısı sırasında bir araya gelip ikili konulan ele alma fırsaunı bulmuşlardı. Dışişleri Bakanlığı'ndan edinilen 1 bilgiye göre Jean Bernard Raimond un Ankara'da yapacağı görüşmelerde gündem yüklü. Ele alınacak konular arasında ikili siyasi vç ekonomik ilişkilerin yanısıra bölgesel sorunlar, TürkAvrupa Topluluğu ilişkileri, silahsızlanma ve INF Antlasması sonrasındaki durum bulunuyor. Bu arada Turkiye"nin terörizm alanında işbirliği konusunu da gundeme getireceği bıldirilıyor. öte yandan Paris'ten sızan haberlere göre, Raimond'un çamasındaki en önemli dosya ekonomik ve ticari ilişkiler dosyası olacak. Fransız şirketlerinin doğal gaz, hafif raylı sistemler, termik santraller ve savunma sanayii alanında Türkiye'de ortak yatırımlar konusuna buyük önem verdikleri ifade ediliyor. Nitekim Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, önceki gün AFP ajansına verdiği 6zel demeçte, Fransız fırmalarına geçen yıl verilen projelerin tutannın 400 milyon dolara eriştiğini bildirmişti. Fransız fırmalarının Türkiye'de diğer önemli projelerde pay alabileceklerini de belirtmişti. ANKARA'dan YATÇINDOGAN Ankara, Şehzade Özal'dan Sorulur Hiç kimsenin "kökleşmesine, kökleşerek etkinlik kazanmasına" izin vermiyor Turgut Özal. Ne partide ne hükümette ne de yakın cevresinde. Bir kişi hariç: Şehzade Ahmet Özal. Politika oluştururken Özal'ın en önemli özelliği "danıştığı kişileri sürekli değiştirmesinden" geçiyor. Kısa sayılabilecek sürelerde Başbakanın çevresi hızla değişiyor. "Bir zamanlar kartaldı", diye anımşayabildiğimiz diziyle insan, gelip geçiyor Özal'ın çevresinden. Aslında, böyle bir tavır sadece "dar çevreyle sınırlı değil". Örneğın, partisinde ya da hükümette çok insanın yer değiştirdiği gözleniyor. ANAP'ın son seçimdeki milletvekillerine şöyle bir göz atmak yeter. Milletvekili olarak 1983 seçimlerindeki yerinı koruyan çok az kişi var. Çoğunluk il değiştiriyor. Seçim çevresi değiştiriyor. Hatta, bulunduğu bakanlığı değiştiriyor. Insanlar, Özal'ın iradesiyle oradan orava sürükleniyor. Geçen hafte bizzat Başbakan Özal tarafından yalanlanan, ABD Başfcanı Reagan'dan randevu isteminde' doğrudan Ahmet Özal'ın parmağı var. Reagan'la görüşmek üzere Turgut Özal adına ABD yönetimlne başvuran, Ahmet Özal'dan başkası değil. Hatta üzerinde durulan tarih bile belli: 5 Mart 1988. Ancak henüz randevuya yanıt gelmediği için Başbakan Özal, "Yok böyle bir *ey" dlyor ve gerçekte Istodlğl randBVuyu yalanlıyor. Dolayısıyta, Özal "politikada hiç kimsenin kökleşmesine" izin vermiyor. Kökleşmek bulunduğu yerde etkinlik kazanmak, oradan parti içinde tırmanmak anlamını taşıyor. Özal ise, "temel strateji" olarak buna karşı. Çünkü, politikada eUinlik kazanarak hiç kimsenin "kendisinin karşısına yeni bir irade olarak" çıkmasını istemiyor. İşte, bu tür bir strateji içinden sıyrılan, sıyrıldıkça etkinliği artan, etkinliği arttıkça çevresinı gölgeleyen biri var: "Büyük mahdum Ahmet Özal". Sadece basit aile kararlarında değil, ama bunun çok daha ötesinde ülkeyi ilgilendiren politik tavırda, günlük siyasal olaylarda "artık önde yürüyen bir ikinci Özal" daha var. Ahmet Özal dikkatli, ayrıca sakin bir yapıya sahip. Amerika'da birlikte okuduğu sınıf arkadaşlan kendisini o yıllardan pek anımsamıyor. Ahmet Özal sınıfta öyle parlak bir öğrenci değil. Daha sonraki iş yaşamında da göze çarpan bir başarısı yok. Ancak özellikle son aylarda babasının çevresinde, Başbakanlık Konutu'nda hızla yükselen bir grafık çiziyor. Bu grafik, zaman zaman ciddi iç ve dış politik olaylara damgasını yuruyor. Örneğin, geçen hafta bizzat Başbakan Turgut Özal tarafından yalanlanan "ABD Başkanı Reagan'dan randevu isteminde" doğrudan doğruya Ahmet Özal'ın parmağı var. Reagan'la görüşmek üzere Turgut Özal adı: na ABD yönetimine başvuran Ahmet özal dan başkası değil. Hatta, üzerinde durulan tarih bile belli: 5 Mart 1988. Ancak istenen randevuya VVashington'dan henüz bir yanıt gelmiş değil. Yanıt gelmediği için de Başbakan Özal "Bu da nereden çıktı" açıklamasını yapıyor ve "Yok böyle bir şey" diyerek, gerçekte istediği randevuyu yalanlıyor. Oysa görüşmek için girişimde bulunan Ahmet Ozal. Babasıyia anlaştıktan sonra Turkiye'nin VVashıngton Büyükelçisi Şükrü Elekdağ'ı arayan Ahmet Özal. Söz konusu telefonun dışında böyle bir buluşmayı gerçekleştirmek üzere "Şehzade özal kendi özel kanallannı" harekete geçirmeyi ihmal etmiyor. İki yıl önce de Özal'a çok yakın ünlü bir içadamanın girişimleri anımsanıyor. Ünlü işadamı "Başkan Yardımcısı George Bush'a yakınlığından" yararlanarak Başkan Reagan'dan Başbakan Özal için randevu alıyor. O zaman bir işadamı, şimdi oğlu! İşin ilginç yanı, Amerikan kaynakları, "Özal'ın yalanladığı görüşme isteğini" doğruluyor! Amerikan kaynakları istenen görüşme tarihinin de yine 5 mart olarak altını çiziyor. Ahmet Özal iki hafta öncesinin "Aysel olayında" da başrolü oynuyor. Aysel'in Bulgaristan'dan getirilişinde senaryoyu baştan sona Ahmet Ozal yazıyor. "Aysel'i istanbuldan Ankara'ya gizlice getirecek pilot" rolünü de kendisı üstlenerek yüksek politikada zaman zaman "serüvenci yantnı" gostenyor. Aysel'in Bulgaristan'dan Ankara'daki Başbakanlık Konutu'na gelinceye dek çizilen politikanın gizli kalmasını ve daha sonra adım adım nasıl açıklanması gerektiğini Ahmet Özal çiziyor. Yine geçen haftanın önemli bir ekonomik kararında Ahmet Özal'ın etkinliği gözieniyor. Anadolu Bankası ile Emlak Kredi Bankası1 nın "Konutbank" adıyla birleştirilmesi kararının uygulamasının engellerle karşılaşmasını önleyen "Şehzade Özal"dan başkası değil. Ekonomik bürokrasinın köşe başlarını zaten "Ahmet özal'ın arkadaşlan" tutuyor. 1950'lerin ünlü politikacısı Samet Agaoğlu İttihat Terakki'nin son dönemini, cumhuriyetin ilk yıllarını anlatırken yazdığı romana "Babamın Arkadaslan" adını koyuyor. Başbakan .Turgut Özal ülkeyi yönetirken yazdığı senaryoya "Oğlumun Arkadaşlan" başlığını uygun görüyor. Ahmet Özal'ın yıldızı parladıkça, kendisine her çevreden ilgi artıyor. "Şehzade Özal" özellikle iş çevrelerinin "iltifatlarına sık sık mazhar" oluyor. Çünkü, başkent Ankara artık Şehzade Özal'dan soruluyor. Öte yandan Fransa'mn Avrupa Topluluğu'nun en önemli üyelerinden biri olduğunu bilen Ankara'mn, tam üyelik başvurusu konusunda Paris'in destegini isteyecegi tahmin ediliyor. Ancak Fransız Dışişleri Bakanı Raimond Anadolu Ajansı'na önceki gün verdiği özel demeçte, "NATO'nun sınırtan Avrupa'nın dı$ına yayılmaktadır ve amaçlan AT'ninkinden farklıdır. Dolayısıyla ittifak uyeligi ile AT'ye girmek arasında dognıdan bir bag kurtuamaz" demiştı. Böylece Turkiye'nin başvunı konusunda Paris'ten destek isteme arzusuna daha Türkiye'ye ayak basmadan bir anlamda soğuk su serpmişti. Bu arada, Fransa'mn Türkiye'yi 1983 yılında Avrupa lnsan Hakları Komisyonu'na şikâyet eden beş Avrupalı ülkeden biri olması ilişkilere iyice "tuz biber katnuşb" Böylece Jacques Chirac'ın Başbakan olmasına kadar ikili ilişkiler adeta "donmustu." Chirac daha seçilmeden önce Türkiye'ye "dostluk eliııi" uzatmıştı. Türk basınına mart 1986 seçimlerinden önce verdiği demeçlerde ikili ilişkilerin kötü olmasımn nedenini Fransa'mn yanlış politikasına bağlamış ve iş başına gelir gelmez bu durumu düzelteceğine üişkin garantiler Yine de ziyaret oncesinde "olummz bir hrva" yaratmamak için Türkrye'nin NATO içinde önemli rolünün onu siyasi alanda 12'ler Avrupası'na yakınlaştırdığını soyleme gereğini duymuştu. Raimond'un ziyareti sırasında Fransız ThomsonCSF şirketinin kazanmasına kesin gözüyle bakılan radar sistemi ihalesinin temmuz ayında beklenmedik bir şekilde iptal edilmesi konusunda bilgi edinmeye çahşacağı da tahmin ediliyor. Mesut Yılmaz'ın da Fransa'mn r Kıbrıs Rum Kesimi'ne > aptığı silah satışlan konusunda Ankara'nın duyduğu hoşnutsuzluğu diplomatik bir şekilde dile getireceği gözlemcilerin beklentileri arasında yer alıyor. Chirachn gözdesi konuk heyette Fransa Başbakanı Jacgues Chirac'ın, Dışişleri Bakanı'nın bugün başlayan gezisine büyük önem verdiği belirtiliyor. Chirac'ın gözdesi Bujon D'Estaing'in 8 kişilik konuk heyette yer alması da bunun göstergesi sayılıyor. SABETAY VAROL PARİS İki gunluk resmi bir ziyaret yapmak üzere bugün Ankaraya gelecek olan Fransa Dışişleri Bakanı Jean Bernard Raimond'un bu gezisinin "Paris'le Ankara arasında artık normal ilişkiler oldugunu" göstermesi bakımından önem taşıdtğı ifade edildi. Fransız Dışişleri Bakanlığı'nca verilen bilgiye göre, bakanın Turkiye'deki temasları esas itibanyla iki ülke arasındaki ilişkilerle Washington'da imzalanan orta menzilli nükleer silahlann imhası anlasmasından sonra ortaya çıkan uluslararası koşullan içerectk. Ankara'nın Turkiye'nin ATye başvurusu konusunu da gündeme getireceğinı lahmin eden Fransız Dışişleri, "Ortak Pazar'a uyelik konusu sadece bizim konumuz değil" demeye hazırlanıyor. Paris'in Turkiye'nin AT ile varolaıı ortaklık anlaşmasının canlandırılmasından yana olduğu da dışişleri sözcüleri tarafından belirtildi. Öte yandan Başbakan Jacque$ Chirac'ın, Raimond'un ziyaretine büyuk önem verdiği ve bunu kanıtlamak amacıyla diplomatik konulardaki danışmam Bujon D'Estang'i^ekiz kişilik heyete dahil ettiği bildirildi. Raimond'un 1112 ocak tarihli resmi ziyareti, eski Dışişleri Bakanı Vahit Halefoglu'nun 1987 yılının şubat ayında yaptığı resmi Fransa ziyaretıni iade amacı taşıyor. 80'lı yılların ilk yansmda çesitli nedenlerle hayli gergin günler geçiren FransaTürkiye ilişkileri son iki yıl içinde düzelme yonünden buyük ilerleme kaydetti. Fransa Dışişleri Bakanı'nın, Türkiye1 de milletvekili seçimlerinden sonraya rastlayan bu gezisi, bunahm devresinin tarihe mal olduğunu ve art;k Fransa ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iki dost ülke arasında "normal" ilişkilere dönüştüğunü vurgular mahiyette görülüyor. bilinen Raimond'la yem Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın ilk karşılaşması olacak. tki bakanın tamşması ziyarete belli bir özeUik kazandınrken, bu yılın nısan ayında Fransa'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Jean Bernard Raimond'un bu görevinin sona ermesi oldukça güçlu bir olasılık. Ancak Ankara Paris ilişkilennin ulaştığı düzeyden sonra, nisan 88 cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi kim olursa olsun dramatik bir gerileme olması beklenmiyor. Fransız Dışişleri Bakanlığı sözcüleri iki gunlük ziyaret sırasında bu "ozgul" konuların gundeme gelmesınin beklenmediğini ancak Türk tarafırun gundeme getirmeyi düşünduğu farklı konular varsa bunlann da tartışılabileceğini belirttiler. Terörizmle mücadele konusunun genel hatlar dışında ele alınmayacagını tahmin eden Fransızlar Ermeni meselesi konusunda hukumetin, Dışişleri Bakanı Raimond'un ağzından resmi göruşünü dile getirdiğini beürtmekle yetiniyorlar. 1986 yüının 23 nisanında Fransız Parlamentosu'nda Raimond "Ülkemiz 71 yıl onceki Ermeni katliamının sorumlulugunu bugünku Turk haikmdan ve hükumetinden sorma niyellisi degildir. Hele Türkiye Cumhuriyeti'nin toprak butünlüfiinu tehdit eden talepleri destekleme yanlıst hiç degildir" şeklinde konuşmuştu. Fransızlar, bu konuyla Ugili sorulan, Raimond'un söz konusu konuşmasına atıf yaparak yanıthyorlar. Geçen ay içinde ikisi PKK yanlısı uç siyasal mültecinin Iran Halk Mucahiüeri Örgütu yandaşlanyla birlikte sırurdışı edilerek Gabon'a gönderilmesi Türkiye'ye bir göz kırpma olarak değerlendirildi. Bu olaydan sonra Kurt grupların Paris'teki faaliyetlerini yavaşlattıkları gözleniyor. Ancak Turkiye'nin doğusuna yönelik hazırhk eyiemlerinde bir değişiklik söz konusu değil. Turkiye'nin bu konuda daha ileri tavizler istemesi beklenebilir. Şoray, Dayağa Karşı ft "Rumuz Goncagürün çekjtnleri öunDayaOa Karşı Oayanışma OemegTnin toplanu yeri olan Kariye Muzesı önunde gerçekteştirüdi. Irtan Tözum'un yönetrnertliğini yaptıg'ı, başroDerinde Türkan Şoray, Makan Balamir, Macit Koper ve Altan Karındaş'ın oynadıklan "Rumuz Goncagül", evde kalmış bir kızın mektupla toca ararken, erketder dünyasında başına gelen olaylan anlatıyor Filmin dün çekilen bolumunde Gülsun'ün (Türkan Şoray), annestyle (Altan Kanndaş) birlikte "zengın bir koca için" adak adamak amacıyla geldiMeri Kanye'de kadm hareketıyte karşılaşmalan canlandınldı. Turkiye'deki kadırt hareketlerine katıldıfiını behrten Türkan Şoray, daha önce oynadığı "10 Kadın" adlı filmde ' ferrnnıst kadın" tipıni de canlandırmıştı. (Fotoğraf: Lale Rloğlu) e^a Adnan Menderes Havalimanı'nı askeri hava sahası sıkıştırıyor tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türk Haıra Yolları'nın da "uçus emniyetinin yctersiz oldugu" yolunda genelge yayımladığı Adnan Menderes Havalimanfnın "Askeri hava sahasının içinde sıkıstıgı" behrtildi. Izmir ve çevresindeki 24 hava sahasından sadece birinin tamamen sivil amaçla kullanılabıldiği, bu nedenle uçakların çok dar bir saha içinde alçalmak zonında kaldığı ifade edildi. THY'nin 26 kasımda yayımlanan genelgesinde Adnan Menderes Havalimam'ndaki "1735" pistine inişte bazı kısıtlamaların getirildiğini, bunun temel nedeninin hava sahası konusundaki sıkışıkhk olduğunu belirten pilotlar, "Uçaklar mejdana inerken genel olarak 2 milde bin feet alçalııiar. Ancak biz Menderes'e inişte 7 millik bir alanda 10 bin feettcn 4 bin feete alçalmak zonında kalıyoruz. Bü>ük jetler bu durumda zorbuuyor. Çigli'de be 30 millik bir alanda 6 mile duşüyorduk. Menderes'te baa pilotlar meydanın başı yerine orta kesimine inmeW zorunda kalıyor. Fren sistemlerinin güçlü olması nedeniyle bu durum büyük sorun yaratmıyor, ama hızlı alçalma sırasında ILS sistemine girişte de zorlanıyonız" diye konuştular. Menderes Havalimanı'na inişte uçakların çoğu kez "korsu'" (pist merkez hattı doğrultusu) deldiğinı belirten bir pilot, "Arkadaşlar bu durumda 'nasıl olsa tekrar sisteme girerim' düşünresiyle alçalmaya devam ediyor. tstanbul Autiırk Havalimanı'nda "kors" bir kez deündi tni herkes telaşa kapılıvor. Ama Menderes'te bu duruma alışılmış" dedi. doru var. Bunlar: Bergo, Redra, Sıtn, Kular ve R32 yolları. Askeri trafık "paterni" Atina'dan gelen R32 yolunu sık sık kesiyor. "Hava Kuvvetleri Hava Savunma Bildirim Merkezi" bu yolların dışına çıkılmasını "ulusal güvenlik" açısından sakıncalı buluyor. Halen değişik buyüklükte 24 parçaya bölunen İzmir sahasının "11 nolu" bölumu tamamen sivil olarak kullamlabiliyor. Menderes Havalımanı'nın 800 metre uzağında Gaziemir askeri havaalanının bulunduğunu anımsatan bir pilot, "Bizun engdimiz sadece askeri havaalanı degil. Bu alandan inen ve kalkan askeri ucaklar da tehlike oluşturuyor. Türk Hava Yollan'nın genelgesinde hetirtildigi gibi sürekli meydan tarafında kalroamız isteniyov. Yani meydana batıdan yaklaşmamız gerekiyor. Oysa biz dogudan yaklaşmak tsteriz. Çünkü kaptan pilot uçağın solundadır" dedi. Bu arada MendeTes Havaalanı'mn alçalma ve tırmanma sistemlerinin Uluslararası Sivil Havacılık Örgütu (lCAO)ne gönderildiği, ancak kabul edilmediği, tekrar duzenlenip gönderildiği ve bu anlaşmazlığın ücuncü alçalma tırmanma sisteminin saptanmasından sonra giderildiği belirtildi. Sovyet heyetînden ikinci iltica mı? Dışişleri Bakanlığı iltica talebinin bir kişiden geldiğini ve olayın tstanbul'da gerçekleştiğini söylerken, emniyet çevreleri sığınma talebinde bulunan kişilerin sayısının iki olabileceğini belirtiyorlar. Bir ktsım yetkililer, ise sayımn bir olduğunu ifade ediyorlar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkıye'de bulunan Sovyet ticaret heyetinden ayrılarak Türk makamlanndan iltica talebinde bulunan Sovyet vatandası veya vatandaşları hakkında, yetkili makamlar suskunluğu tercih ediyorlar. İltica talebinde bulunan Sovyet vatandaşlannın Amerika'ya gitmek istediği sanıhyor. Dışişleri Bakanlığı çevreleri, söz konusu iltica talebinin bir kişiden geldiğini ve olayın Istanbul'da gerçekleştiğini soylerlerken emniyet çevreleri sığınma talebinde bulunan kişilerin sayısının iki olabileceğini belirtiyorlar. Bir kısım yetkililer ise sayımn bir olduğunu ifade ediyorlar. İltica talebinde bulunan Sovyet vatandaşlannın veya \atandaşının, Milli tstihbarat Teşkilatı tarafından koruma altına alındığı ve yetkili makamlann suskun kalmasındaki en büyuk etkenin iltica talebinin resmi heyet mensuplanndan gelmesinin olduğuna dikkat çekiliyor. Son iki hafta içinde Sovyetler Birliği vatandası olarak Türkiye'den 6 kişi iltica istedi. Scn iltica isteğinde kaç Sovyet vatandaşmın bulunduğu saptanamadı. Buna karşın Sovyet Buyükelçiliği üst düzey diplomatı, ANKA muhabirine "Biz de gazete haberini okuduk. Neden böyle yazdıklannı anlamıyoruz. Bir şey bilmiyoruz. Cuma gıinü heyet üyderini gördum. Sapsaglamdılar" şeklinde konuştu. Hazine ve Dış Ticaret Musteşarlığı'ndan üst düzey bir yetkilinîn ANKA'ya bildirdigine göre, KEK toplantısı hazırlıkları için çarşamba günü Ankara'ya gelmesi gereken Sovyet teknik heyen'n yolculuk ettiği Aeroflot, uçağı sis nedeniyle Esenboğa yerine îstanbul'a iniş yapmak zorunda kaldı. Yetkililer, çalışmalara başlamak üzere heyetten bilgi beklerken heyetin başkanın hastalık nedeniyle gelmediği yanıtı aldıklannı, gelen üç kişilik heyetten birinin ise iltica talebinde bulunduğunun anlaşıldığını söylediler. Yılmaz'la ilk temas Bu gezı gerçek anlamda "profesyonel" bir hariciyeci olarak OTOMARSAN YÖNETICI ADAYLARI ARIYOR 1) Şirketimizin teknik, ticari ve idari bölümlerinde yönetıçı ola : rak yetiştirilmek üzere iyi Almanca bılen MAKİNA, ENDÜSTRİ VE KİMYA MÜHENDİSLERİ, İŞLETMECİ VE İKTİSATÇILAR arıyoruz. 2) FİNANSMAN Departmanımıza bağlt MÜŞTERİ ve İHRACAT FINANSMANI grubumuzda görevlendirılmek ve yetiştirilmek üzere dinamik, profesyonel bir iş ortamına ayak uydurabilecek genç İŞLETMECILER arıyoruz. Grubumuzdaki boşluğu dolduracak kişinin B.Ü. veya O.D.T.Ü. mezunu olması, iyi derecede İngilizce bilmesi ve uluslararası şirket finansmanı konularına ilgi duyması tercih nedenımizdir. Şirketimız, personeline gerekli eğitim imkânlarını, verimli bir çalışma ortamı için şart olan sosyal güvenceyi, aynca görevin niteliği ve kişinin performansına bağlı yüksek maaş imkânlarını sağlamaktadır. 35 yaşını geçmemış adayların müracaatlarına Türkçe ve yabancı dilde yazılmtş özgeçmişlerini ekleyerek P.K. 2 Topkapıİstanbul adresine başvurmalarını rica ederiz. TürkIrak karayoluna Barzani tehdidi Irak yönetimine karşı savaşan Mesud Barzani önderliğindeki Peşmergelerin TürkiyeIrak karayolunu ele geçirdiği ve bu yolu kuüanacak olan şirketlerin sonuçlara katlanmalan gerektiği ileri sürüldü. îran'ın resmi ajansı İRNA 'mn bildirdigine göre transit yol artık daha az güvenli olacak. LEFKOŞA (AP) Irak'ta yönetime karşı savaşan Mesud Barzaninin liderliğindcki Irak Kiırdistan Demokratik Partisi yabancı şirketleri Türkiye Irak karayolunu kullanmaya karşı uyardı. îran'ın resmi haber ajansı IRNA'ya göre, bildiride "Turkiye Irak transit yolu artık trafik için daha az guvenli olacak. Bundan böyle yabancı şirketterie hukumetleri bu yolu kuUanmanın sonuçlanna katlanmak zonında kalacaklar" dendi. Bildiride, Peşmergelerin geçen hafta cuma gunü, Türkiye Irak sının yakınındaki Zano'da karayolunun bir bölümünü birkaç saaı için ele geçirdikleri ve Irak'a mal taşıyan bazı kamyonların imha edildiği öne suruldu. tran'ın destsğindeki peşmergeler, Irak'ın kuzeyinde bir süredir askeri tesislerle resmi kuruluşlara karşı saldınlar düzenliyorlar. Peşmergeler daha önce de Türkiye Irak karayolunun bazı bölumlerıni ele geçirdiklerini öne surmuşler, ancak bu iddialar Irak tarafından yalanlanmıştı. Askeri saha Edinilen bilgiye gore, Izmir'in hava sahası Çiğli merkez kabul edildiğinde 60 mil yan çaplı bir alam kapsıyor. Bu alanın yüzde 80'lik bir bolümünü, Çığli ve Gaziemir'deki hava kuvvetlerine baglı uçuş eğitim merkezleri kullanıyor. Bu sahalarda sivil uçakların 3 bin feetin altında uçmasına izin verilmiyor. Bu durum, tıpkı inişte yaşanan güçlük gibi tırmanmamn da guçleşmesine neden oluyor. Menderes'e ait 5 hava kori Ylllll S2MSİI • ••••• y « * ı i i ) i ı « H t y u g u go'nun yılbaşı çekîlişinin 1 mılyar lira talihlisi 36 yaşındaki Ispartalı seyyar sütçu Ramazan Avcıı, ilk i$ olarak köyundeki camiye minare yaptıracak Sutçüler ilçesinin Beydıllı köyunden olan Ramazan Avcu, 10 yıl önce Isparte'ya yerteştiğint ve tum hemşerilen gibi sutçulukten geçimini sağladıSını söyledi Isparta'ya yerleştikten sonra istsnasız her çekiliş için Mıllı Ryango bileti aldıflını belirten Avcu, "Amortiden ıleri gidememiştm" dedi. 1988 yılının kendisine ugurtu geldiğini belirten $anslı sütçü, 23 yıldır haber alamadığı ağabeyine de kavuştuğunu söyledi (Fotoğraf Alı Ihsan Çaltı) s Ü t C Û S Ü y ^ y o ^ y Askeri lisede vakıf parmağı Dini çalışmalaryaptıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 12 askeri lise öğrencisinin Akyazılı Vakfı ile ilişki içinde olduklan belirtildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Dini çalışmalar yapııkları gerekçesiyle Maltepe Askeri Lisesi'nden atılan ve DGM'de haklarında dava açılan 12 öğrencimn Akyazılı Vakfı ilede ilişki içinde olduklan belirlendi. DGM Sa\cısı Enver GuoerTuncelli, "Alılan öğrenciler okula ka>dolmadan once Akyazılı Yakfı'nda kurs görmuş. Okula girince de hafta sonlan bu \akfın elemanlan il« ilişki kurmuşlar'' diye konuştu. Akyazılı Vakfı'nda görevli olarak çalışan iki kişinin Maltepe Askeri Lısesi'ne sahte belgelerle oğrenri soktukları gerekçesiyle yargılanıp huküm giydiğini anımsaıan Tuncelli, konuva ılişkin olarak şunları söyledi^'lfadesini aldığımız sanıklann önemli bir bölumu askeri lise stnavlarına hazırhk için Akyazılı Vakfı uenanesıne gittiklennı ve bunuıa akşamlan kendilerine Nurculuk konusunda bilgi verildiğini kabul elliler. Söz i'.onusu ogrenciler sınavı kazanıp okula kavıtlannı yaptırdıktan sonra da vakıf ile iliskUerini kesmemişler. Bu öğrencilerin hafta sonlan vakıf la görevli bazı kişiler tarafından Maltepe Askeri Lisesi'nin onünden alındığı ve bazı evlere göturiılüp dini bilgiler verildigi yine sanık ifadelerinden anlaşılıyor." Tuncelli, Maltepe Askeri Lisesi'nden atılan Zafer Tuna, Mahraul Terzi, Necmettin Yavuzlar, Sedst Yıldu, AhmeC Erol, Barbaros Patov, Hamdi AsUn, Tufan Şirin, Meün Aşkın, Avni Serdar Kay», Polat Çiçek ve Bulent Hiçöz hakkında açılan davanın önumuzdeki gunlerde görulmeye başlanacağını, olayın Akyazılı Vakfı ile ilgili yönunun de soruşturulmakta olduğunu sozlerıne ekledı BELGELERLE KURTULUŞ SAVAŞI ANILARI Ebubekir H.Tepeyran Cad. 3941 Caüahilulstanbul 700 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı MERCEDESBENZ OTOMARSAN DAIMLERBENZ AG Mamuüeri Türkiye Üretıcısi ve Genel Mümessıli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle