25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı: Cumhurıveı Maıbaacıhk \e Gazetecılık Turk Anonım Şırkeu adına \adir Nadi • Genel Ya>ın Muduru Hasan Cemal. Muessese Muduru Eminc l'jaklıgil, Yazı Işlerı Muduru Oka> Conensin, 0 Haber Merkezı Muduru Valvın Ba>er, Sa)fa Duzeni Yoneımenı Ali Acar, 9 Temsılaler AMCARA Yalcın Dogan. lZMlR Hikmel Çelinka\a, ADANA. Celal Başlangıç. hıanbul Haberlerı Erhan Ak>ıWu, Dış Haberler: Ergun Balcı, Ekonomı: Osman L'laga}. Kulıur: Celıl Lsler, Spor Danışmanı 4bdulkadir Yucelman, Duzelıme Refik Durbaş, BılımEğıtım Şahin Alpav, IşStndıka Şukran Kelcnci, Yurl Haberlerı Necdel Dogan. Dizı Yazılar. Kerera Çalışkan, Bursa L*>ent Gençtlli, Q Koordınaıor Ahmel Koruhan. % Mali tşler: Erol Erkul, 0 Reklam: A>>e Tonın. Ek Yayınlar. Hul>a Ak>ol 9 Idare Hus*vin Gurer, Işletme. Önder Çelik. BılgiUlem Nail tnal. bmai Burotar 0 vt Yayan PK C u m h u n v c t Maıbaacılık t e G a z c i c c ı l ı k T A Ş Turk Ocajı Cad 24$lslanbul Tcl 512 05 05 ( 2 0 hal), T t l t x 19/4. Tcl 1352 S 2 / 3 . Tcl 22246 F ı x 39/4! Cajalotlu • 4 2 3 4 4 Fax 34334 ls[ (1) 526 6 0 72 M ı k . r v . i ı , : H a k a l p B U . Inkılap S S o l ı n u r : H Zı>a Blv 119 S N o lKatl.Tcl 133 11 4147. T d M |4ı 1 3 3 8 2 M 0 I 3 I 2 3O.TCİM 52359 Fax. (51) 13 12 30 A d u u : Inönu Cad 114550119731, T e l e ı 362155. Fax ( 7 1 1 ) 3 2 8 0 5 6 TAKVİM 11 OCAK 1988 lmsak: 5.50 Guneş. 7.21 öğle: 12.16 tkindi: 14.41 Akşam: 17.02 Yatsı: 18.27 Bancbrma, çöplük olaınaz Fikri Sağlar (SHP): Almanlann bu öneriyi yapma cesareti, ANAP'ın teslimiyetçi dış politikasından, ekonomik anlayışından kaynaklanıyor. Nlehmet Dülger (DYP): Korkunç bir hadise. Tüylerim diken diken oldu. Neredeyse para veriyorlar diye pipeline yaptınp kanalizasyonu bize akıtacaklar. SEMRA SOMERSAN Almanlann Turkiye'ye "ihraç" etmek istedikleri çöp konusundaki yayınımız geniş yankı uyandırdı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bulenı Akarcalı, "Bu iktidar çöpü kola> kabul etmez. Dovize ihtiyacimız var diye ANAP ber şeyi kola> kabul etmez. Bu iyi bilinsin" dedi. Almanlann çöplerini Türkiye'de depolamak işi, Türkiye açısından kârlı bulunmuşsa, bunun hemen ardmdan yanıtlanması gereken sorunun "Alraan çöplerini depolamanın Türkiye'de insan sağlıgını nasıl etkileyecegi" olduğunu belirten Akarcalı. "Bu, Bandırma Belediyesi'nin tek başına karar verebileceği bir ola> degil. An» bu konuda karar mercii kim. onu ben de bilmiyorum." dedı Konu ile ilgili olarak SHP Genel Sekreteri Fikri Saglar, "Kendi ülkemizdc çevre kirliligini önlemek için caba göstermemiz gerekirken, başka bir ulkenin çöplugü olmayı kabul Federal Almanya'dan Türkiye'ye ihraç edilecek çöpe tepkiler: Mesut Bayraktar (ANAP Bandırma îl Başkanı): Bandırma'ya, hiçbir ülkenin çöplük gözüyle bakmaya hakkı yoktur. Bu amaçla kurulacak tesise karşıyız. Marmara Belediyeler Birliği Kurucu Başkanı Enön: Marmara Denizi ve çevresi sadece Bandırma Belediyesi'nin değil, bütün insanlarındır. edemeyiz" dedi. Sıranın, AJmanlar'dan sonra diğer Avrupa ülkelerine de gelebileceğini vurgulayan Sağlar, Avrupa ulkelerinin, Türkiye'nin başka yerlerini de çöplük olarak gorebileceklerini söyledi, "Ancak bilmelidirier ki Turk milleti bunu kabul etmez" diye konuştu. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger ise konu ıle ilgili olarak "Korkunç bir hadise. Tüylerim diken diken o*du. Neredeyse para veriyorlar diye pipeline yaptınp kanalizasyonlannı bize akıtmak isteyecekler, biz de kabul edecegiz. Ne tarafından bakarsanız pislik. Böyle bir olaya kesinlikle karşıyım. Buna 'Evet' diyenin Allah cezasını versin" şeklinde konuştu. Dülger, bu olay.n Almanlann bize nasıl bakııklanna dair iyi bir gösterge olduğunu belirtti. SHP Uluslararası Ilişkiler Sekreteri Dr. Tü'rker Alkan ise bu girişimi "İgrenç bir olay" olarak niteledi. 9 Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü1 Başkanı Prof. Orhan Uslu, "Risklerini bihnedigimiz çöpleri Tiırkiye'>e kabul etmek şu aşamada çok tehlikeli. Bazı çöplerin. özetlikle 'tehlikeli' kategorisinde olanlann insana ve çevreye etkisi henüz bilinmiyor. Bunlann bir kısmının kanserojea (kanser yapma) ve mulajen (genlerin yapısını degiştirerek kabümı bozma) etkisi olabilir. Kaldı ki bu çöpleri iilkeye kabul ettikten sonra yüzyıllarca etkisini izlememiz gerekir. Çünku çocuklanmızın da sağlığını elkileyeceklerdir. Ithal çöp başımıza iş açarsa, bugiin bunlan kabul etmenin karşılıgında bize odenecek paradan çok daha yüksek bir maliyet ödememiz gerekecektir" dedi. Konu ile ilgili olarak gazetemize telefon eden Marmara Belediyeler Birliği Kurucu Başkanı ve Bırlik'ın onur uyesi Ahmet Enon. "Marmara Denizi ve çevresi sadece Bandırma Belediyesi'nin değil, biıhın insanlann ve gelecek kuşaklanndır. Eğer Almanlann çopunun Bandırma'da depolanması olayı gerçekleşirse, Belediye Başkanı Hasan Sur hakkında dava açacagım" şeklinde konuştu V Almanya'dan Bandırma Belediye Başkanı Hasan Sur'u arayan VÂlTnun Başkanı Klaus VVestram, Istanbul'a gelerek planlanan çöp teiisleri konusunda bir basın toplantısı yapmak istediğini belırttı. Çevirmen aracılığı ıle yapılan telefon göruşmesınde Sur, çevirmene "Klaus Bey'e setamımı söyleym, kndücri ile benzer demokral gönişleri paylaşan Cumhuriyet gazelesi olayı geniş olarak ele aldı" dedı. Bandırma'da Almanlann çöpunu saklamak uzere yapılmak istenen çop deposu ile ilgili en yoğun tepki Bandırma halkından geldi. Yerel gazeteleri ve Cumhuriyet'i telefonla arayan Bandırmalılar bu konuda yayım yapılmasını, "Böylc bir tesisin kurulmasını önlemek için her türlu çalışmanın yapılmasını destekleyeceklerini" belirttiler. Bandırma muhabirimiz Basri Atılganer'le yaptığı görüşmede, SHP tlçe Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Sedat Pekel sadece Bandırma'mn kendi çopünu ve sanayi artıklarını depolamak üzere bir tesis yapılmasına razı olacaklannı belinti ve "Dış ülkelerden gelecek çöpe açık olacak depolama tesisine karşı çıkanz. Bandırma hiçbir memleketin çoplügü olamaz. Belediye Meclisi'nde de bu konuda olumhı karar çıkacagını beklemiyonız" şeklinde konuştu. Bandırma Ticaret Odası Başkanı ve Vapur Acentası Sahibi Sel Erşen ise Bandırma Muhabirimiz Atılganer'e, "Konnyu Ticaret Odası Yönetim Kurulu'nda ele alıp inceleyecegu. Bandırma için gerçekten zararlı ise buna karşı çıkanz. Ancak yine de Bandırma'ya dışandan çöp geleceğini düşünurken tiksinti duyuyorum" dedi. TekGıda İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı Selahattin Balyozdöken de kurulacak tesise siddetle karşı olduklannı belirtti ve "Almanlann çöpünii depolamak için kurulacak bir tesise karşı çıkmak için her turlü çafaşmayı yaparu" görüşünü belirtti. Bandırma'da kurulmak istenen çöp depolama tesisine Federal Almanya'dan da çöp gönderileceği haberlerine ANAP Bandırma tlçe Başkanı Mesut Bayraktar da karşı çıktı. Bayraktar, Türkiye'nin ve Bandırma'nın hiçbir ulkenin çöpüne sanayi artığına gereksinimi olmadığını söyledi ve "Bu amaçla kurulacak tesise karşıyız. Bandırma'ya tüçbir ülkenin çöplük gözuyle bakmava hakkı yoktur" dedi. Uyuşturucu kullanana bedava îğne New York'ta, Uyuşturucu ileMücadele Derneği'nin, AIDS olaylannı önlemek için uyuşturucu kullananlara bedava enjeksiyon dağıtması, çeşitli tepkilere ve tartışmalara yol açtı. ŞEBNEM ATİYAS NEW YORK AIDS ile Ugili 1987 yılı istaustiklerinin sonuçlan, hastalığın artarak yaygınlaşmaya devam ettiğini ve en çok homoseksüellerle uyuşturucu kullananlar arasında yayılmakta olduğunu saptayınca, New York'taki uyuşturucu ile mücadele gruplan, mücadeleyi bir kenara bırakıp tartışmalı bir uygulamayi başlattılar. Artık uyuşturucu kullananlara reçetesiz alınması mürakün olmayan ve çok pahalı olan enjeksiyon iğnelerini bedava dagıtıyorlar. Böylece uyuşturucu kullananlann iğne paylaşmak yoluyla kaptıkları AlDS'in yaygınlaşmasının onleneceğini öne surüyorlar. Uygulamayı başlatan " A d a p t " adlı uyuşturucu ile mücadele örgiltü başkanı, 'rasyonel olanı yaptıklannı' şöyle açıklıyor: "Uyuşlunıcu •hykanhgı da öhimc«I bir hasulık sa>ılsa da AIDS kadar ölıimcui ve baskalanna zararh bir hastalık sayümaz. Bu konu bir oncelikler meselesi. Yapılan araşbrmalar, igne paylaşmak yoluyla AlDS'in hızb yayıldıgım kanıtlamaktadır. öyleyse öncelik, insanlan iki haftada öklıiren bu ölümcül hastahkla savaşmaya verilmelidir. Sonra uyuşturucu alışkanlıgı ile mücadeieye devam edilmelidir." özellikle New York'ta yaygın olan uyuşturucu alışkanlığmı azaltmak için, uyuşturucu kullananlann kolay iğne bulmalannı engellemeye yönelik eyalet yasalan geçerli. Iğneler reçetesiz satılmıyor. Aynca son derece pahalı satüıyorlar. Ancak bu 'önlemler' uyuşturucu kullananlann iğneleri paylaşmalanna yol açmış durumda. Adapt grubunun bu girişimi New York eyalet yasalarına karşı bir girişim olarak değerlendiriliyor. Daha önce benzer bir tartışma, iğnelerin reçetesiz satılması üzennde sürdünilmüş. Belediye Başkanı Edward Kocfa, fikri desteklemişti. Ancak eyalet yasalan, halen uyuşturucu kullanımının "kolaylaştınlması ya da desteklenmesi' olarak yorumlanan bu girişimleri yasaklıyor. Eyalet yasalanna aykın olduğu gerekçesiyle Adapt'a karşı dava açılması bekleniyor. Ancak Adapt, uyuşturucu ile mücadele konusunda New York'ta en deneyimli grup olarak biliniyor. Belediyeden büyük destek alan ve güvenilirlik kazanmış bu gruba karsı açılacak bir davanın basanlı olamayacağı kanısı çoğunlukta. Adapt gnıbundakiler girişimleri nedeniyle haklannda dava açılacağını bildiklerini söylüyorlar. Ancak AIDS ile mücadele edilmesi gerektiğinj, eninde sonunda birisinin bu adımı atması gerektiğini belirtiyorlar. Şimdilik iğnelerin nerelerde dağıtılacağı gizli tutuluyor. Ancak "enjeksiyon galerileri" olarak bilinen ve uyuşturucu kullananlann toplu halde çeşitli uyuşturuculan aldıklan yerlerde dağıtümalan bekleniyor. Grup, kullarulmış iğneleri geri toplayacaklarını ve yok edeceklerini öne sürüyor. Aynca bu hareketleriyle, iğne üzerinde yasak uygulayan sadece 11 eyaletten biri olan New York yasalannı degiştirmeyi başaracaklanna inandıklannı belirtiyor. dekj bir restorantta düzenlenen kuttama törenıyte girdi Basır mensuplannm alınmadıflı kuöama törenfne Türk Kadınını Guçtendîrme ve Tanıtma Vakfı uyeleriyle ses sanatçılan Muazzez Abacı, Sezen Aksu ve Coskun Sabah üa katılaraK konser verdtter. Başbakan özal, esınin yasgunü törenirve Etap Marmara da yapılan "Taksım Toplantsı" nedeniyle geç saatterde katJİabüdi. Çok sayıda çevık kuvvete bağlı güvenlik goreviisinin koruduflu restoranta gazetecilerin kısa t>îr süre için alınmasına izin veren Semra Özal, insanın bulunduğu yaşta değil, hissettiğı yaşta oMuğunu behrterek, "Ben şimdi 54. yasgunumü kutluyorum ama kendımı 25 yaşında hıssedıyorum" dedi. Başbakan Semra Özal 54 yaşında Semra özal,Turgut Ûzal'ın eşi 54 yaşına Şişli' ANKARA (AA) TAİ Teknik Direktörü Kaya Ergenç, Türk Havacılık ve Uzay Sanayisi'nin sadece F16 üretmekle kalmayacağım, bunun bir ara hedef olduğunu kaydederek "Esas gayemiz. Türkiye'de yüksek teknolojiye dayalı uzay sanayisini kurmaktır" dedi. TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayisi (TAÎJ Teknik Direktörü Ergenç, proje tutarı 4.2 milyar dolar olan uçak fabrikasının çalışmaları ve hedeflerini, Kocatepe ve Kavaklıdere Rotarect Kulubü'nün toplantısında değerlendirdi. Halen F16 uçaklarmın montajının yapıldığını kaydeden Ergenç, "Bir yerden başlamak zorundaydık. Şimdi montajmı yapıyoruz, 1889'da F16'ların gövdesinin yüzde 70'ini yapar hale geleceğiz" dedi. Hedef, uzay sanayisı Tren otoya çarptu 3 ölü ADANA (Cumhuriyet) Kürkçüler köyu yakınlarmdaki hemzemin geçitte trenle otomobil çarpışn, 3 kişi öldti, 3 kişi yaralandı. Dün 18.45 sıralannda 501 sayılı yük treninin hemzemin geçitte 01 EA 601 plakalı özel otoya çarpması sonucu meydana gelen kazada Arif Sakin, Mutaber Sakin olay yerinde, Fatma Sakin kaldırıldığı Adana Devlet Hastanesi'nde öldü. Yaralanan Ayşe Sakin, Nazlı Sakin ve Fatma Sakin ise devlet hastanesinde tedavi altına alındı. YÖK Başkanı'nın çizdiği "pembe tablo"ya öğretim üyelerinden sert yanıt: Doğmmacı'nın söyledikleri gerçek dışı KGB'nin eski ajaııı anılarını aıılattı KGB'nin eski djanlanndan 60 yaşındaki Dzhirkvelov, 400 sayfalık anılannda, 1955 yılmın bir yaz ayında, Moskova'daki Türkiye Büyükelçilipne gizlice girilerek gizli belgelerin fîlmlerinin çekildiğini öne sürüyor. LONDRA (AA) Sovyetler'in gizli haberalma ve casusluk örgütu KGB'nin eski ajanı Irya Dzhirkvelov, 1955 yılında Moskova'daki Türkiye Biiyükelçiliği'ne gizlice giren KGB ajanlarının büyukelçilik kasalanm açarak şifrelcrin ve gizli belgelerin fotoğraflarını çektiğini iddia etti. Cenevre'deki Dünya Sağlık Teşkilatı'nda "gazHeci" kimliği ile çalşırken 1980 yılında lngiltere'ye sığınan KGB ajanı llya Dzhirkvelov (gizli memur) başlığı altında yayımlanan anılannda, Türkiye'deki Sovyet gazetecilerinin birer KGB veya askeri haberalma örgütu GRU ajanı olduklannı ileri sürdü. KGB'nin eski ajanlanndan 60 yaşındaki Dzhirkvelov, 400 sayfalık arularında, 1955 yılının bir yaz ayında, Moskova'daki Türkiye Büyükelçiliği'ne gizlice girilerek gizli belgelerin fîlmlerinin çekildiğini öne surüyor. Dzhirkvelov, NATO üyesi olması nedeniyle hedeflerinin Türkiye Büyukelçiliği olduğunu belirtüği anı kitabında, Türk Büyükelçiliği'ne girtnek için Komünist Panisi Merkez Komitesi'nden izin aJındığını ve operasyon için bir pazar gününün secildiğmi iddia ediyor. Uzun yıllar KGB'nin Türkiye masasında çalışan Dzhirkvelov, anılannda MİT ajanı bir Türk'ün Moskovad* zehirlenmesine de yer veriyor. Kitabın bu bölümünde KGB ajanı, 1935'te Tiflis'e tıp öğrenimi için gelen Cafer adh bir Türk gendnin KGB tarafından şantajla kendi hesaplarına casusluk yapmaya zorlandığını anlatıyor. Türk gencinin uzun yıllar Sovyetler'e Türkiye ile ilgili çok önemli bilgiler aktardığını belirten Dzhirkvelov, doktor çıktıktan sonra da bu işine devam eden Cafer'in daha sonra bir ihbar sonucu MtT adına çalışan bir "çifte casus" olduğunun anlaşılması üzerine, şarabının içine zehir konarak öldürüldüğünü belirtiyor. KGB eski ajanı Türkiye'ye diğer KGB ajanlarıyla birkaç kez gizlice Batum yakınlarından sınm geçerek girdiğini, çeşitli kentlerdeki yeni ajanlann belirlenmesi görüşmelerine katıldığını anlatıyor. tlya Dzhirkvelovun bir anısı da 1955 yılmın nisan ayında Türkiye'ye iltica etmek isteyen Ankara'daki KGB ajanı Azerbaycanlı bir Turkle ilgili. Dzhirkvelov, Türk büyükelçisinin müsteşan ile konuşurken, Ankara'daki Scvyet Büyükelçiliği'nde çalışan bir Azerbaycanlının MtT ile temas kurarak Türkiye'ye iltica etmek istediğini söylediğinin öğrenildiğini, yapılan araştırma sonucu Hüseyinov adh kişinin Azerbaycan'daki KGB'de görevli olduğunun anlaşılması üzerine ortalığın kanştığını belirtiyor. Kitapta, olanlann Türk yetkililere anlatılmasından korkulduğu için Hüseyinov'un kaçınlmasına karar verildiginı ve kendisinin Türkiye'ye gönderildiğini belirten Dzhirkvelov, bir iğne ile uyutulan Hüseyinov'un Türkiye"den çıkartıldığını ve Sovyetler'de idam edildiğini de anılannda anlatıyor. Cürteyt Arcayürek, son 40 yılın en başanlı gazetecisi ödülünü TBMM Başkanı Yıldınm Akbulut'tan aldı. Arcayurek'te birtilcte son 40 yılın en başarılı gazetecısi seçılen diğer gazeteciler ise, Bedıı Faik Akın, Çeün Altan, Şınasi Nihat Berker, Ibrahim Cüceojlu, İihan Çevık, Gökhan Evlıyaoglu. Alı Ihsan Göguş, Fskret Otyam, Altan Ûymen, Cemal Saltık, Gültekın Samancı, Erol Sımavı, Ztya Tansu. Seyfettin Turan, Metin Toker, Kemal Bağlum Aynca Cumhuriyeften Ûlker Gokturk de haber dalında yılın gazetecisi ödülünü aldı. (Fotoflraf: Taytun Gönullü) Mertezs Ankara'da Cemiyeti'nitı Arcayürek ödülünü aldı gazetecilenne odülleribulunan Gazetedtertörenle venldi seçtiği yılın dün düzenlenen Cumhunyet 1 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. thsan Dogramacı'nın YÖK'ün son 6 yılını değerlendirdiği ve YÖK açısından "pembe bir tablo" çizdiği açıklamaları, tepkiyle karşılandı. Öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreteri Doç. Tahir Hatipoglu, Prof. Doğramacı'nın sözlennı, "Dogramacı yalan söyluyor" diyerek yorumlarken, üniversite dışmda bulunan öğretim üyeleri, YÖK Başkanı Doğramacı'nın açıklamalarının "kamuoyunu yanıltmayı" amaçladığını öne sürduler. Öğretim Üyeleri Derneği Genel Sekreıeri Doç. Dr. Hatipoglu, üniversitelerde araştırrna sayısının arttığını dile getiren Doğramacı'ya karşı şunları söyledi: "Araşttrma sayısının arttığı gerçek dışıdır. İ'niversitelerde araştırmalan yayımlayacak dergi bile çıkanlmamaktadır. Bir araştırmanın dogru olması için dergilerde tnyımlanıp tarUstlması gerekir. Hayali sayılarta, yapılacagı öne surulen araştırmalarla sayı artışı saglanmaktadır." Universitelerin özerk olmadığını belirten Hatipoglu, "Özerk olan Dogramacı'dır. liaiversiteler degil" dedi. Doğramacı'nın 1402'likler hakkında da daha önceki konuşmalarına ters duşen açıklamalar yaptığına dikkat çeken Hatipoglu, "1402'liklerin üniversitelere dönmesinde hiçbir engel yoktur, ancak Dogramacı kendisi yasanın kuruluş ifadesine bakarak bunlann okullara dönmesine engel olmaktadır. Dogramacı, bilimsel özerklik >e iiniversiteler adına istifa etmelidir" dedı. Doğramacı'nın YOK ile ilgili sözlerini değerlendiren Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Haldun Özen uzun süredir susan Doğramacı'nın konuşmasındaki en büyük etkenin hükümetle anlaşması olduğunu belinerek, şoyle konuştu: "YÖK Başkanı yalnızca bir konu da yeni şeyler söyliiyor. Eski soyledigi, 'Biz yalmz Cumhurbaşkanına hesap veririz' sözünden dönerek, artık hükümete de taviz verme zaraanının geldigini açıklamıştır. Bunun dışında söyledikleri gerçek degeri taşımamaktadır. Sadece propaganda amacı gutmektedir. 6 >ıl icinde YÖK, öğretim üyelerinin sayısındaki azalmayı tıim gayretlere karsın önleyememiştir." Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakuitesi eski öğretim üyelerinden 1402'lik Haluk Gerger de Doğramacı'nın yıllardır yapuğı gibı kamuoyunu yanıltmayı sürdürdüğünu belırterek, YÖK ve Dogramacı konusunda şu değerlendirmele» yaptı: "..... üniversitede, doktor asjstanlar ögretim üyesi sayilınca, bir gece icinde. hoca sayısı artmıştır. Bu bir marifet degildir. Buna karşılık Dogramoa YÖK'len sonra unlversiteden atılan >a da aynlan S bin öğretim üyesinin hesabım verememektedir. Dogramaa bir yandan 1402'likler geri dönebUir diyor öte yandan da idare mahkemelerindeki davalannı kazanıp dönme hakkını alanlar için Damştay'a başvurup kararlan iptal ettiriyor. Üstelik YÖK zamanında atılan öğretim üyeleri sadece 1402'liklerie de sımriı degil. Vüzlerce ögretim üyesi ve asistanın goroterine de idari karalarla son verilmiştir. Dogramacı nedense bundan hiç söz etmiyor." Doğramacı'nın sozlerini "kandırmaca" olarak niteleyen Prof. Rona Aybay, yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Bay Dogramacı yine çocuk kandınr gibi konuşuyor. 1402'lik ögretim üyelerinin göreve dönmesine kanuni bir engel yoksa ve ihtiyaç varsa, laraftar imiş. Kanuni engel olup olmadıgma ve ihtiyaç bulunup bulunmadıgına da karar verecek olan kendisi labii." İnsan Hakları'na başvuru EDtRNE (Cumhuriyet) Batı Trakya'daki iki Türk derneğinin başında "Türk" kelimesi bulunduğu için Yunanistan hükümeti tarafından mahkeme karanyla kapatılması üzerine, birlik yöneticilerinin Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na başvuracağı bildirildi. Yunanistan 'da Türkçe olarak yayımlanan aylık Yuvamız dergisindeki bir habere göre, Batı Trakya Türk öğretmenler Birliği ile Komatini Türk Gençler Birliği'nin başında bulanan ' 'Türk'' kelimesi nedeniyle Yunanistan hükümeti tarafından Bidayet ve Istinaf Mahkemesi'nde açılan dava sonuçlanmtş ve birliklerin kapatılmasına karar verilmişti. Yuvuzlar'dan E\mir*e destek ANKARA (AA) Çankaya Belediye Başkanı Erdoğan Yavuzlar, ODTÜ'nün Eymir gölünü yeniden düzenlemesine ilişkin projelerini incelediklerini ve bu konuda fıkir birliği icinde olduklannı belinerek "Alt yapıda belediyenin makine gücünü kullanabiliriz" dedi. Eymir'in ıslah edilerek halka açılması konusunda açıklamalarda bulunan Erdoğan Yavuzlar, Ankara'da vatandaşlarm dinlenebileceği, eğlenebileceği ve spor yapabileceği yeşil alan sıkmtısı bulunduğunukaydetti. Norveçlinin gazeteye îlgisi büyük Kuzey Avrupa'mn bu sakin ülkesinde adam başına 1.7 gazete duşüyor. Gazete tutkunu kentler sıralamasında birinci gelen 226 bin haneli Oslo'da 450 bin gazete " satılıyor. Ülkede gazete sayısı 160. YAVUZ BAYDAR OSLO Benzerlik, kimi zaman açık farkların da göstergesi. Norveç ve Türkiye'deki gazete tirajlan birbirine çok yakın olmakla birlikte, okumaya ilgi açısından iki ülke arasındaki farkın büyüklüğunü de ortaya koyuyor. 55 mılyonluk Türkiye'de tiraj yerel basın dahil 3 milyonda dolaşırken, 4,2 milyon nüfuslu Norveç, her gun 2,6 milyon gazete saün alıyor. Çarpıcı bir oran bu. Norvec"te, bir başka deyişle, kişi başına gunde 1,7 gazete düşüyor. Norveçliler, Japonlardan sonra, dunyamn en çok gazete okuyan ulusu. 226 bin haneli Oslo, 450 bine yaklaşan gazete tirajıyla, "gazete tutkunu kentler" sıralamasında birinci durumda. Gunlük gazete sayısı 16O'ı aşıyor. Çoğunluğu yerel gazeteler oluşturmakta. Haftalık yayınlara ilgi de çok yuksek. Bu gazete düşkünlüğü neden kaynaklanıyor? Uzmanlar, bu soruya kesin bir yanıt verilemeyeceği görüşünde. Massmedia uzmanı Prof. Rolf Höyer'e göre, ulkenin konumu ve coğrafı koşulları, belirleyici rol oynuycr. Derin fıyordlar ve ırak yaylaların büyük bolumıinü oluşturduğu Norveç'te, küçük ve "izole" yerleşim merkezleri buyük önem taşıyor. Fiyordun öteki yakasında olup bitenler, beri yakada oturanlan pek ilgilendirmiypr. Yerel basının güçlu olmasının nedeni bu. Ülkenin Avrupa'mn "ıssız" bir köşesinde olması dış dünyaya, ulke sakinlerinin yofun milliyetçiliği ise içişlerine yönelik ilginin başlıca etkenleri. Okuma tutkusu, olağanustu tirajı daha da yukarılara zorluyor. Eldekiler yetmiyormuş gibi, yeni gazeteler coşku ile piyasaya sürulüyor; projeler birbirini izliyor; batmaya yüz tutrnuş gazeteler, sahip, göruntü ve içerik değiştirerek yeniden canlandınhyor. "150 yıllık kış uykusundan uyandığı" söylenen Norveç basını icinde son iki yıl icinde meydana gelen çaU.alanma, "savaştan bu yana en büyük degişim" olarak tanımlanmakta. Yenılik ve yatırım amacıyla 1985 ortalanndan itibaren yapılan yatırımlar 60 milyar TL'yi aşıyor. Projeler göz kamaştıncı. Ülkenin en buyük iki gazetesi olan 317 bin tirajlı VG (Verdens Gang) ile 255 bin satan Aftenposten'in sahibi Schibstcd finans grubu, şu anda 9 gazetjnin çıkmakta olduğu Oslo'da, yeni ve iddialı bir gunluk yayının hazırhklarını yapıyor. Schibsted'ın üç yıl süreyle yaklaşık 10 milyar TL. "akıtacagı" bu yerel gazete, "kan ve seks" taraflısı VG karşısında, "okuyucuya ciddiyel ve SKaklıkla yaklaşan" bir seçenek oluşturacak. 70 kişinin çalışacağı Osloavisen'in, "kurtarmak" için 5060 binlik tiraj a ulaşması gerekiyor. * Basındaki devinimin bir nedeni de, Schibsted'den kaynaklanan "siyasi kireclenme.'' Aftenposfen'in sahibinin istemleri doğrultusunda gittikçe sağa kayması, seçenek arayışlarını arttırıyor. Girişimcilerin büyük çoğunluğu, "medya tutkunu" yuppie'ler. Sosyal demokrat basın ise, daha çok varlığını sürdurme savaşımı veriyor. En buyük "isçi" gazetesi olan Arbeiderbladet, 3,5 milyar TL'yi bulan yıllık devlel desteği ile ayakta durmakta. Gazetenin satışı 55 bin doiayında. ülkenin en eski iki gazetesi, sahip değiştirdikten sonra, yeni bir görünum ve içerik kazandı. "Atak" bir işadamı tarafından satın alınan tutucu Morgenposten, kadrosunu 8'den 35'e çıkardı Anadolu liseleri için başvuru bugün başhyor ANKARA (AA) Anadolu liseleri sınavı için başvurular bugün başlıyor. Başvuru süresi 29 ocakta sona erecek. Bu yıl ilk kez diğer okullann sınavlarından bağımsız olarak 28 mayıs cumartesi günü yapılacak Anadolu lisesi sınavma girmek isteyen öğrencilerin, tercihlerdeki il sınırlamalan konusunda dikkatli olmalan gerektiği bildirildi. Adaylar, tercihlerini okumak istedikleri ilde bulunan Anadolu lisesi sayısı ile sınırlı tulacaklar. Buna göre öğrenciler, seçtikleri ilde birden fazla Anadolu lisesi varsa, başvuru formunda en fazla üçünü, bir tane varsa yalnızca onu belirtecekler. Meııııırlara sağlık ıııüjclı Kanser, tüberküloz, böbrek, akıl hastalıkları, organ nakli gibi hastalıkların tedavisi sırasında kullanılan ilaç gideri, devletçe karşılanacak. ANKARA (ANKA) Devlet memurlanna, yetkili kıhnan hastanelerden yazılan gözlük camlarıyla, çerçeveleri için kuruluşları tarafından ödenen ucretler yuzde 40 ile 60 arasında değişen oranlarda arttırıldı Resmi Gazete'de yayımlanan devlet memurlarının muayene ve tedavi giderlerinin esaslanm belirleyen 1988 mali yılı bütçe uygulama talimatı esaslanna göre, acil durumlarda, gerekli başvurma ve sevk işlemlerı yapılmaksızın hastanın tedavisi yapılacak. Hastanın (aburcu edilmesinden itibaren en geç 30 gün ıçinde, gerekli tüm belgeler lamamlanarak, ilgili sağlık kuruluşlanna gönderilecek. T ıberküloz, kanser, böbrek, akıl hastalıklan, organ nakli gibi uzun sureli (kronik) tedaviye gereksinim gosteren hastalıkların tedavisi sırasınıU kullanılan ilaç giderlerinin tumu, devletçe karşılanacak, bu hastalar diğer devlet memurlannda olduğu eı bi yüzde 20 "katıtım payı" odemeyecekleı. 1988 yılı butçe uygulama talimatında, AIDS ve hepatit (sarılık) gibi hastalıkların bulaşmasını önlemede etkin bir araç olan, bir kez kullanıldıktan sonra atılan plastik (dıspossible) enjektörlerin dışardan sağlanması halinde, ucretleri kurumlarca odenecek. 1987 butçe uygulama talimatında buna ılişkın bir hükum bulunmuyordu. Resmi sağlık kurum ve kuruluşlarında gerçekleşen doğumların ücretlerinın de\letçe odenmesi kararlaştırılırken, özel sağlık kuruluşlannda gerçekleşen normal doğumlar için 7 bin, mudahaleli doğumlar için de 15 bin lira ödeme yapılacak. Gözlük çerçeveleri için, resmi kurumlarca verilen 5 bin liralık ücret, 1988 butçe uygulama talimatıyla 7 bin lirava çıkarıldı. Beyaz ve renkli gozlnk camları için devletçe verilen ucretlerde >uzde 5060 arasında arlıs sağlandı. Halk arasında "perde inmesi" olarak adlandınlan "katarakl" hastalığında takılan "kontakt lens" camları dışında kalan tum lens camlanrun ucretleri sağlık kuruluşlannca belgelendirilmiş olsa bile, resmi kuruluşlarca odenmeyecek. İşitme kusuru bulunan resmi hastaların kullandığı her bir işitme ciha/ı için verilen 80 bin liralık yardım ise 140 bin liraya çıkarıldı. Sakat durumda bulunan resmi hastalar için gerekli olan "motorsuz tekerlekli sakal arabası" için yapılan 70 bin lirahk ödeme de, 120 bin liraya yukseltildi. Öte yandan SSK'ya bağlı işyerlerinde çalışanlara, tedavi amacıyla ilçeden ile gitliklerinde gunde bin lıra, başka bir ile gittiklerînde 2 bin lira zorunlu masraf karşılığı ödeme yapılacak. SSK Yasası uyarınca çıkarılan "Yol paralan ve zanıri masraf karşılıklanna ilişkin yönetmelik"te yapılan değişikliğe göre, aynı ödeme hastaya bir refakatçinin gerekli olduğu raporu verilmesi halinde refakatçi için de yapılacak. Bir il meıkezine ya da başka ıle gondcrilen burada gerektiğinden fazla kalanlara ise ödeme yapılmayacak. Üaçta KDV karmaşası İZMİR (Cumhunyet Ege Burosu) Sağlık hizmetlerinden alınan KDV oranındaki değişikliklerde ilaç ve tıbbi malzemeye yönelik aynntılı açıklamamn yapılmadığı belirtilerek, bunun karışıklığa yol açtığı ileri surüldu. Izmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kamacık. sağhk hizmetlerinde KDV'nin alınmaması gerektiğini sa\unarak şöyle dedi: "Geçen sene sağlık hizmetlerinde KDV'nin yuzde 10'dan yuzdc 5'e düşürulmesinde buna yönelik bir ta>ır gözlenmişli. Ancak bu sene yeniden yukseltilmesi, siyasi iktidann hastanın saghgını bile vergilendirme düşüncesinde olduğunu göstermektedir. ' Kamacık sozlerini şöyle sürdürdü: "S sayilı listede kolonya, losyon, parfiim, uudak ve yanak rujlan, deodorant bulunurken ve yuzde 15 KDV uygulamrken, yüzde 8 KDV 'de sadece ilaç gozukmektedir. Haslanın saglığıyla direkt ilgili olan idrar torbası, sonda, sargı bezinin KDV oranı ne olacaktır?' Etiyopya'>ya yardım ADDİS ABABA (ANKA) îsveç hükümeti ve Avusturyalı bir yardım örgütu olan "Menschen Fur Menschen" Etiyopya'ya kısa vadeli kalkınma yardımında bulunmak üzere toplam 14 milyon 500 bin dolarlık iki ayrı anlaşma imzaladı. Anlaşma hükümleri uyarınca "Menschen Fur Menschen", tarımsal üretimin arttınlması, eğitim ve sağlık koşullarının düzeltilmesi amacıyla 12 milyar 500 bin dolarlık yardımda bulunacak. tsveç tarafından sağlanan 2 milyon dolarlık yardım ise, Etiyopya'mn doğu bölgelerinde içme suyu sağlanması için su yolu inşasında kullanılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle