19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
) EYLÜL 1987 HABFRLER CUMHURİYET/7^ Avrupa Konseyfnde evef rüzgârı kalı liberal parlamenter ElmquAvrupa Konseyi Hukuk Komisyonu'nda iste'in bir gun önceki toplantıyı düzenlenen toplantıda, DtSK davasının özetlemesi üzerine bir anlamda "kendiliğinden" gerçekleşti. Öntartışılması, ANAP'lıları ve hükümeti zor ceki gün yapılan ve Türkiye'dedurumda bıraktı. ANAP'lı hukuk profesörü ki sendikal konularla ilişkili tüm Yılmaz Altuğ'un, Türkiye'deki yargılama taraflann dinlendiği toplantıdan hukuku konusundaki bilgisizliği ve Çalışma sonra Hukuk îşleri Komisyonu'nun, izleyecegi politika konusunBakanlığı temsilcisinin DÎSK'i terör suçlusu da bir karara varması gerekiyorolarak nitelemesi eleştirilere neden oldu. du. Ancak, dünkü komisyon ktsıtiamalar" konulu bir toplantı toplantısmdan sonra edinilen bilSABETAY VAROL düzenleyen Avrupa Konseyi Hu gilere göre Danimarkalı Parlakuk Işleri Komisyonu, dünkü menter Elmquiste, pazartesi günPARİS Başbakan Turgut kü toplantıyı ve başlatılan diyaÖzal'ın erken seçira karan ve re olağan toplantısında, Türkiye'de fogu son derece olumlu bulduğuki sendikal haklar konusunu erferandumdan 'evel' çıkması, Avnu belirtti. rupa Konseyi'nde olumlu etki ken seçim sonrasına bırakma kaAvrupa Konseyi Hukuk Işleri yaptı. önceki gün, "Türkiye'de ran aldı. Oylanmadan alınan karar, komisyon sözcusü Danimar Komisyonu'nca düzenlenen topsendikal haklarda mevcut lantıda, uluslararası sendikal kuruluşlar temsilcilerinin yonelttikleri sorular, hükümet temsilcilerini zor durumda bıraktı. ANAP Milletvekili Yılmaz Altuğ, toplantıya katılan D1SK Genel Başkanı Abdullah Baştürk'U kastederek, "Bizimle birlikte bulunmalanndan memnunum. Lmanm üst mahkeme tam anlattmla özgurtuge kavuşmalannı »ağlayan bir karar verir" dedi. Hukumet sözcüleri, DİSK'i şiddet eylemlerine kanşmakla suçlayınca sert eleştirilere muhatap oldular. Iddianamede bile bu türden suçlamanın olmadığı açıklandı. Avrupa Konseyi Hukuk Işleri Türkiye'deki sendikal haklar konusu erken seçim sonrasına bırakıldı 6 Komisyonu'nun duzenlediğı özel oturuma tum taraflar konuşmacı olarak katıldı. Senato binasının bulunduğu Lüksemburg Sarayı'nda yapılan toplantıda Türk'iye'den Türkİş, DİSK, TİSK ve hükümet ile siyasi partiler temsilcilerine eşit söz verildi. Toplantıda tüm uluslararası sendikal kuruluşlann temsilcileri ile ILO temsilcisi de bulundu. İlgi ile izlenen voplantı yapılan konuşmalardan sonra, komisyon sozcüsu Danimarkalı liberal parlamenter Bjorn Elm<|uiste ve Ingiliz İşçi Partisi üyesi Bruce Millan, Türk konuşmacılara çeşitli sorular yönelttiler. GİJIMLERİIS KÖPVĞİJ 'Gazi ANAP Gaziantep, ANAP'ı gazi etti. Türkiye çapında verdiği zayiatın yarıdan fazlası buradan. Gaziantep ANAP'ın kalesiydi. İki bakan (Güzel ve Dinçerler) ve "ikinci adam" Taşar buralı. 4 yıldır otobüsler dotusu tor pilli partiliye iş ve hizmet' sunuldu. Buradaki mitingler için mil* yonlar harcandı. Taşar gidip ilçelerde bizzat çalıştı. Sonuç, 223 bin evete karşt 159 bin hayır. Oysakı yalnızca Hasan Celal Güzel geçen yıl 110 bin oy almıştı. Demek ki Antep ile ANAP yönetimi arasında bir "ayarsızlık" var. Buradan iki sonuç çıkıyon Bakan Güzelin öteki rahatsızhkları gibi Antep sıkıntısı da boşuna degilmiş. ANAP'ta her şeye hâkim görünen Taşşar, Antep'e bile sahip degilmiş. Saçak Paneli davasında karar 8 ekiınde Altuğ: "Konuyu bilmıyorum" Çeşitli konuşmalann ardından komisyon sözcüsü Elmquiste "Sıkıyönetim kalktıgı halde DİSK davası neden askeri mahkemede devam edi>or?" sorusuna yanıt verilmesini istedi. Yılmaz Altuğ, mevcut Sıkıyönetim, Yasası'nın askeri mahkemelerde başlayan duruşmaların bu mahkemelerde devamını gerekli kıldığını belirtti. Bunun üzerine Danimarkalı sözcü, "Peki o halde son karan neden sivil Yargıta> değil de Askeri Yargıtay veriyor?" sorusu yöneltti. Altuğ, konuyu bilmediğini, ancak askeri mahkemelerde sivil yargıçlar da olduğunu sandığını belirtti. Bundan sonra söz alan Avukat Ercüment Tahiroğlu şöyle konuştu: "Sa>ın Altuğ'un iki yanılgısı var. Yeni anayasaya gore bile askeri mahkemelerin başlanrnış davalara bakması hukuk kurallanna u>gun değil. 1982 Anayasası, askeri mahkemelerin gorevlerini tek tek saymıştır. Ancak 1402 sayılı yasada MGK'nın yaptığı değişiklikle askeri mahkeme DİSK davasına devam ediyor. İkinci sorun karar acıklandıktan sonra 7 gun içinde gerekçesinin açıklanması zonınluğudur. Bu hukum yasada sarihtir ve Savın Altuğ'un dedigi gibi gerekçenin uzunluğuyla açıklanamaz." Daha sonra İngiliz Parlamenter Bruce Miller Çalışma Bakanlığı temsilcisi Süleyman Yazır'a yönelttıği soruda şovle dedi: "Sayın Yazır, suçlanan DİSK yöneticikrinin şiddet kullandığını belirtti. Başkaları işçi sınıfı diktatorluğunden soz etti. A>nı suçlama bir işveren orgütüne yapıldı mı?" Yazır bunun üzerine "Bu yönde DİSK iıyeleri hakkında mahkeme kararlan var. Şiddete başMirduklan sabit görüldü. Ben proletarya diktatörtugünden söz elmedim"dedi. Bu sırada Abdullah Baştürkün söz istediği görüldu. Süleyman Yazır'ı tanımadığını vurgulayan Başturk, "tddianamenin hiçbir yerinde şiddete başvurulduguna dair hüküm yok. Tanımadıgım bu arkadaş böyle iddiaları nereden çıkanyor?" dedi. Bruce Miller (tngiliz) "Başturk şiddet kullanmakla suçlandı mı?" Tahiroğlu "Bu soru ilk kez gündeme geüyor. Çalışma Bakanlığı uzmanı konuyu bilmiyor. Türkiye'de itham etme yetkisi savcıya aittir. Ancak tüm hükümet sözculeri anarşi kışkırtıcısı olduğumuzu sövlediler. Bu suçlamalar Başbakan ve Devlet Baş kanı tarafından yapıldı." ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Saçak Dergisi'nce hazırlanan "Sosyalist Parti ve Parti tçi Demokrasi" paoelinde yaptıklan konuşmalar nedeniyle haklarında dava açılan, ikisi dergi yoneticisi 6 sanıkla ilgili karar, 8 ekimde açıklanacak. Haneldeki konuşmalarıyla komünizm propagandası yaptıklan öne sünilerek, Türk Ceza Yasası'nın 142/1 maddesi uyannca 10 yıla kadar ağır hapis cezasına çarptırılmalan istenen avukat Ali Kalan, Prof. Halil Berktay, Cenan Bıçakçı, Sungur Savran, derginin sahibi Kemal Arslantürkoglu ve Yazı İşlerı Müdurü llhan Kınt'ın yargılanmalarına, Ankara DGM'de dün devam edildi. Duruşmada söz alan sanık avukatlan, paneldeki konuşmalann, derginin eylül 1986 tarihfı sayısında yayımlandığını ve tstanbul Basın Savcılığı'nca herhangi bir soruşturma açılmadığını belirterek, bu konuşmalarda bir suç unsuru bulunmadığını öne sürdüler. Avukatlar, derginin bu sayısını kanıt olarak mahkeme heyetine verdiler. Mahkeme heyeti de, dava dosyasını yeterince inceleyemediklerini belirterek, samklarla ilgili karan açıklamak için duruşmayı 8 ekime bıraktı. Erbakan bayan gazetecilere Özal tarifi veriyor. (Foto|raf: hk) Erbakan Hoca'nın Özal tarifi Necmettin Erbakan, MSP'nin eski İzmir adayı Turgut özal'ı, halkoylamasmın hemen ertesınde gazetecilere şöyle anlattı: ' Kendisi, o zamanki mevcut adaylar arasında en yeterli ve münasıp kişiydi. Ufak bir farkla seçilemedi. Bunun üzerine gitti, holdinglerin kucağına duştü Ne olduysa, ondan sonra oldu. Menfaatçi, kurnaz, davasız, şuursuz bir insan oldu. Her sabah yataktan kalktı, farklı şeyler söyledi. Bir gün 'Erken seçim yok', ertesi gün 'Fifty fifty* dedi. Yıilarca yanında bulunduğu, kendisine ağabey' dediği, önünü iliklediği, saygı gösterdiğı insanlan; eline geçici bir fırsat bulunca, ne oldum delisı haline dönerek, küçük göstermeye çalışmak bir karakter meselesidir" Özal'ın "hayır"lı torunu "Hayri" için de Erbakan şoyle dedi: ' Allah hayırlı bir evlat olarak yetiştirsin. Büyüyünce milli gorüşçü olsun ve hem de dedesini ıslah etsin. Özal, bu işleri bırakıp, Hayrı'nin büyümesiyle meşgul olsun." Banker Bako: Hiçbir partiye yardım etmedim Hyasaya sahte devlet tahvili sürmek iddiasıyla yargıianan Banker Bako, danışmaıu olduğu şirketin müdürii ile ortağmın kendisinden yardım istediklerini belirterek, 'Oiayta hiçbir ilgim yok. Tahvillerin sahte olduğunu ve buntarla kredi almdığtnı bilmiyordum' dedi. StiLEYMAN SARILAR Referandum öncesinde DYP ve Hösamettin Ciadonık'la ilgîsi buhınduğu öne sürillen ve sahte devlet tahvili ve iç borçlanma tahviliyle, bankalan ve piyasayı 6 milyar lira dolandırdığı savıyla 12 yıî ağsr hapsi istenen eski banker Baki Cengİz Ayfün ile uç arkadaşmın ve iki banka mttdürünün yargılanmalarına dün başlandı. tstanbul 7. Agır Ceza Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada tutuklu santklar Baki Cengiz Ayffin (Banker Bako), Besa Pazarlama Genel Mttdürü Erol Bolal, ortağı Buknt Genç, füm kalıpçısı ArmagaB GdrgüK ile tutuksuz sanıklar Ziraat Bankası Kurtuluş Şubesi Müdürü Mehm«t Necml özfcn ve Haik Bankası Kurtulus Şubesi Müdurü HBml GöltekİB'in sorgulamalan yapıldı. 1980 öncesinde bankerlik >apan « tasviyesine karar verilen Baki Cengiz Aygfin. savunmasmda suçlamalan reddetti. Besa Pazarlama Şirketi'iKİe yüksek birttcretkdanışmanlık yap 12 YIL HA PSİ ÎSTENtYOR Sahtt devltt tahvili ve iç bnrçUmma tahvittyte btmkalart ve plyasayt 6 müyar Ura dolandırdifı iddiasyla 12 ytl ağır hapsi istenen eski banker Baki Cengiz Aygiinün ycrtüanmasma dün bajUutdı. (Fotoğmf: SULEYMAN SARILAR) Nakil Bu fıkra "6 Eylül şeyi"ne giderken iktidar rüyası gören, dönerken de 1 kasım dalına bındırilen sıyasetçilerimizle ilgili değildir. Temel'ın 5 yaşındaki oğlu: " Buba, dedi, siz palayuna cideyken pen neredeydum? Cideyken benumla, dönerken annenleydun." Askeri konvoya pıısıı: 4 yaralı SEMDİNIİ/PERVARÎ (AA) Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi yakınlannda bir askeri konvoy pusuya düşürüldü, ilk belirlemeiere göre 4 er yaralandı. Siirt'in Pervari ilçesinde ise inşaat işcikrini taşıyan araçlar saldınya uğradı, korucularla çatışan teröristlerin üç kamyonu ateşe verdikten sonra İS kadar işçiyi kaçırdığı, daha sonra serbest bıraktığı bildirildi. Şemdinli'deki olay dün saat 20.00 sıralannda meydana geldi. Nöbet tutmak üzere Şemdinli yakınlarındaki PTT'ye ait radyolink hattma giden güvenlik görevlilerine Altınsu mevkiinde teröristler tarafından ateş açıldı. Dört araçta bulunan güvenlik görevlilerine otomatik silahlarla ateş açan teröristler dört eri yaraladılar. tığını soyieyco Aygttn, şirketin çesitli bankalarla iş yaptığını soyledi. Şirket Müdürü Erol Balal ile ortagı Bttknt GenVin sahte tahvil bastıklannı ve bankaya verip kredi aldıklanru anlatarak kendisinden yardım istediklerini kaydeden Baki Cengiz Aygün, şöyle konuştu: "B«sa gtüp durnms aaiamklanıtda, hemco kredüeH ödtyerek I» UdnrBeri atanatenBi öocrdim. B u n Içis bir araztyi de saüşa çıkmrdıtar. Şfrket mttdüri ve ofttfı, ba UBrffleri kredi kar?*» baokaya verip, krediyi ödedikten s o o n «Hl ateoklan içia bir sakmca görmenişler. Daha soara maM pobs yakaladı. Otayh UcWr ttgim yok. Sadece baaa bandaa bir yü öoce ZlnMrt Bankaa'ndaa 300 milyoH Ura kredi cdtBHştı. Erol Balal'a \m kmUaia 250 mOyoa tfavsuu kuiaadardım. TabviBerin sahte okhıiuou *t İHutoİa kredi stadığnı bimiyoram. Beni, Banktr Bako oM«tam içia bu davaya ıok•olar." Ziraat ve Halk Bankası Kurtuluş Şube Müdürleri Mebmet Necmi özges ve HUmi Gültekin ise, teminat olarak aldıklan tahvillerin sahte olduklanm bitmediklerıni söylediler. Duruşma, operasyonu yürilten mali polis ekiplcrinin tantk olarak dinienilmesi için ileri bir tarihe bırakıldı. Bu arada salıvrrilme istemi reddedilen Baki Cengiz Aygün, rnahkemenin verdigi kısa arada gazetecüerin, "Bir parriyt para yardımı yaptın mı" şeklindeki sorulannı. "Hıyir. Nereden çıkanlıyor bunlar. Yarası olan gocanor. Serbest kalıaca konufmak isterim" diye yanıtladı. özal, tabakhaneye kok kömürü yetiştirir gibi demokrasiyi 1 kasıma götürüyor. Acele giden ecele gider mi bilemıyoruz. Ama, eceli gelen demokrasi 49 günde seçime gider. Niye mi? Demokrasi, yalnız kuru bir seçim işi değildir de ondan. Seçilenlerin nasıl seçildikleri demektir de ondan. "önseçimsız Meclis" ihtilallerin işidir. özal, 6 Eylül günü saat 17.00'de ihtilal yaptı. İhtilalin sonuçlan 1 kasım günü saat 17.00'de ortaya çıkacak. O gün ülkenin egemenliği, özal'ın seçtiği kişilere ve öteki partılere de bu formülü uygulatmasıyla oluşacak TBMM'ye teslım edılecek. Az grttik uz gittik. 12 Eylul'ün "vizeli" Danışma Meclisi'nden 1 kasımın "ön seçimsiz" Millet Meclisine geldik Cümlemize "Welcome". 'Tabakhane demokrasisi' i 'Kurtarbizi Mebus Baba1 Yandaki resim "6 Eylül şeyi" sonuçlarımn belirmeye başladıği akşam "baba'nın evinde çekildi. Baba cereyanlı çıplak kabloya basmış gibiydi. Gergin, tedirgin, telaşlı... İpleri çözülmüştü. Ama sevinemiyordu. Çünkü iplerinin kendisine olan aşktan değil, "demokrasinin namusu kurtulsun" diye çözüldüğünü btlecek kadar seçim ve seçmen uzmanıydı. İpleri çözen "Kurtar bizi baba" diyenler değil, sonuçta solculardı. "Kesirli sonuçlar"ın üstüne bir de kaKaşının "Kasım kazığı" çıkmıştı. İki üç ay öncesine dek Batı gazetelerine kadar yansıyan, "Demirel: cumhurbaşkanı mı, başbakan mı?" haberlerinden sonra, sade Isparta milletvekilliğine düşmüş olmak kolay değildi. Sendika "İşveren yasadışı satış yapıyor Migros grevi mahkemelik oldu narak, yasadışı işçi çalıştırılmasını engeUemeye çalıştıklannı belirtiyorlar. Tez Kooplş'in başvurusu üzerine Çalışma Bakanlığı müfettişleri ve Sarıyer Sulh Hukuk Mahkemesi'uce ayrı ayn tutanak tutularak, grevde kapsam dışı olan işçiler ve taşaron firmalann, işçileri çahştırılarak mal sevki yapıldığı saptandı. Migros araçları ya da kiralanan araçlarla gıda maddelerinin getirildiği, paketlenmiş olarak satış yapılan hastane, okul, fabrikalara sevkedildiği belirlendi. Migros Genel Müdürü Uğur Çatbaş konuya ilişkin yoneltıığimiz soruyu yanıtlarken, işlemin doğru olduğunu söyleyerek, "Greve katılmayan işçilerle yapıyonız. Vasal olarak hakh oldugumuza inanı>oruz. Sendika, mahkemeye müracaal etti. Sonucu bekliyoruz" dedi. Tez Kooplş Sendikası adına açıklama yapan Şube Başkanı Aynur Karaaslan, Migros işvereninin tamamen yasalara aykın olarak dışardan tuttuğu yevmiyeli işçilerle üretim ve satış yaptığını durumu mahkemece tespit ettirdiklerini açıkladı ve "Ancak yasadışı uygulamayı mahkemece tespit ettirmiş olmamıza rağmen bugüne kadar ka>makamhklara, bolge çalışma müdurlugune, savcılığa ve sendikalar masasına yaptıgunız başvurular, bir sonuç vermedi. İşverenin jasal olmayan ve grevimizi kırmaya yönelik uygulaması devam etti" dedi. Programda Evren'in de konuşmalan yer ahyor. TVdeUEyÜÜ progtnmı ANKARA (Cnmhuriyet Büroso) TKT, 12 Eylül Cumartesi günü TV'de yayımlanmak üzere 53 dakikalık bir program hazırladı. Eğitim ve Kültür Programları Müdürlüğü yapımcüanndan Hiiseyin Kaayılmaz'ın hazırladığı "12 Eylül HarekâtT adlı program saat 20.30'daki haberlerden sonra yayımlanacak. Programın metni Milli Güvenlik Konsey i'nin (MGk) hazırladığı "12 Eylul'ün Öncesi ve Sonrası" adlı kitaptan çıkanldı. TRT arşivinde bulunan ve 12 Eylül öncesi dönemdeki olaylara ilişkin filmlerden oluşturulan programda Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in konuşmalan da yer ahyor. TKT yetkilileri, politikacılara yer verilmediğini belirttikleri programın, "12 Eyliil' den önce bir iç savaş yaşandıgı, Tttrkrye'nin dayanılmaz bir iç savaşın içinde bulundugn, Türkiye haritasının böliinrnek ve Türkiye'nin elden gitmek üzere olduğu, 12 Eylül karekitının bu tehlikelere son verenk, Turkiye'ye huzur getirdiği" biçiminde bir tablo çizdiğini kaydettiler. tşSendika Migros'un lstanbul'daki 29 mağaza ve merkez depolannda grevin 20. gününe ulaşılırken, taraflar arasında anlaşmaya yönelik bir gelişme olmadı. Migros işvereninin toptan mal satışı yaptığı iş yerlerine, Türkay Kibrit Fabrikası binalannı kullanarak ya da halden doğrudan mal sevki yapması, dava konusu oldu. Grevci işçiler uygulamanın duyulmasından bu yana Türkay Fabrikası ile hal önünde topla TRT herkese pösteki saydırdı "6 Eylül şey"i sonuçlan için partilerin, gazetelerin yurttaşların en büyük umudu TRT'nın bu yıl kurduğu milyonluk bilgisayarlardı. Ama umutlar o akşam enfarktüs geçırdi, taşıkardı oldu, aksırdı, tıksırdı. ekrana burnunu dayamış herkese pösteki saydırdı. TRT bilgisayarlar tozlanmasın diye acaba üzerine çarşaf falan mı sermişti? Umutlar çarşaflara, çarşaflar bilgisayarlara dolandı. Yurttaşlar gazetelere telefon yağdırdı, gazeteler TRT'de yetkili aradı. Yetkililerin yanıtları fazla yeterli değildi, "Yanlış yükleme oldu, programlarda da sınıflaTRT bilgısavarından sandık dokumu ma da takılma var" dendi. Gazeteler çaresiz inandılar, kendi yerel muhabirierine teleton tellerinden umut köpriiieri kurdular. Ama TRT'nin açıklamalarına inanmayanlar da vardı. Başbakan ve ANAP Genel Başkan Yardımcısı Musatafa Taşar, örneğin bunlardan biriydi. O gece Genel Merkezde nefes tutarak sonuç istel yenlerin başındaydı. Arızayı» bilgisayar yanlışltğına bağlamadı da başka biçimde açıkladı: "Toskayın beyni sulanmıştir herhalde." Ne diyelim? İki yetkili arastna gırilmez. Toskay, Başbakan'ın genel müdürü, Taşar Başbakan'ın danışmanı. (Fotojraf: RIZA EZER) Çalışma saatleri içinde veya dışında BİLGİSAYAR veya MUHASEBE ögretmenliği yapabilecek ELEMANLAR ARANIYOR Mesleki ve yasal niteliklere sahip isteklilerin 15 Eylül târihinden önce merkez müdürlüğümüze başvurmaları rica olunur. Merkezı Beyoqli' Şubssı K»d Koy Şubcr ı Beyazıt Mnhaı Pasa Cao 14/1 islıktal Cad Yorca Han 87/7 Altıyol Kusdııı CadOesı 6/3 Tel 527 55 25 527 49 03 522 21 06 Tel 143 79 93 149 81 06 144 90 11 Tel 338 08 42 336 11 50 Dikkat: Bu 3 subemizden baska SAMPİYON adıyla calışan hiçbir Daktilo. Sekreter ve Bilgisayar kursu şubemiz değildir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle