19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 80'lerin skandallar şarkıcısı "Sold" albümüyle yine doruklarda Boy George'un yeniden doğuşu Uyuşturucu tedavisi başanyla tamamlanan ve 6 ayı aşkın bir suredir sigara dışında hiçbir şey kullanmayan Boy George, müzikten ayrı geçen günlerinin ardından bir tür "yeniden doğuş"a hazırlanıyor. Yeni albumü "Sold" daha şimdiden büyük satış rakamlanna ulaşmış durumda. BURAK ELDEM ~ Dış görünuşünden şarkı söyleme biçimine, hal ve tavırlanndan cinsel tercüılerine dek her şeyiyle, bir yandan bulvar basınına ilginçliğini yitirmeyen manşet konuğu, öte yandan da saldırganlık dozu iyice artan lngilız muhafazakârlarına boy hedefi olan genç bir adam: "George O'Down; namı diğer "Boy" George. Mısır püskülü misali saçlan, Marilyn Monroe'ya öykünen makyajı ve abartılı giyimiyle bir zamanlar dünyanın en rüküş "kadını" seçilen Boy George. Culture Club'ü kurduktan sonra yaptığı her plak "altın" alan konserlerinde yer bulabilmek için milletin birbirini ezdiği Boy George. Dayanışma konserlerinin ateşli ve vazgeçilmez konuğu Boy George. Ve aşırı dozda kullandığı eroine tutsak olup acilen tedavi altına alındığı sırada, narkotik şube dedektifleri tarafından "arkadaşınıa ölttmttne yol açmak" suçuyla hakkında soruşturma açılan Boy George. "Artık işi bitti, iflah olmaz" denen seksenli yılların bu ilginç süper starı, fırtınalı ayların ardından gerçekleş'irdiği "Sold" adlı yeni albümüyle görkemli bir geri dönüşu yaşıyor. şarkıcıyı tutuklamalan için yeterli gerekçeydi. Mahkemeler, sorgular, suçlamalar, baskılar sırasında bitkin düşmüş, değil konuşmaktan, yurümekten aciz Boy George'un trajik görüntuleri doldurdu dünya ekranlarını. Mike'ın ölümünden sorumlu olmadığının anlaşılıp da aklanmasmın ardından, bu kez uzun ve zorlu hastane gözetimi günleri gelecekti. KİM KİME DUM DUMABEHİÇ AK Irkçılığa eleştiri "Herkes sırt çevirmişti bir ara bana" diyor George. "Halimi gördükten sonra Tina (Turner) bile aramaz sormaz oldu. Ama kimi dostlar unutmadılar. Pet Shop Boys'tan ve Simon Le Bon'dan mektupiar aldım. Pete Buras de dogum günümde çiçek gönderdi." Uyuşturucu tedavisi başarıyla tamamlanan ve altı ayı aşkın bir süredir sigara dışında hiçbir şey kullanmayan George, müzikten ayrı geçen günlerinin ardından bir tür "yeniden doğuş"a hazırlanıyor. Temmuz ortasında çıkan "Sold" adlı albümü daha şimdiden büyuk satış rakamlanna ulaşmış durumda. Bundan sonraki müzik yaşantısını Culture Club olmadan devam ettirmeye çalışırken, stilini de oldukça yenilemiş görünüyor skandallar şarkıcısı. Her şeyden önce yorumlarındaki o "soul" tekniği yok olmaya yuz tutmuş ve Boy George bir "rock" şarkıcısım daha çok andırır hale gelmiş. Şarkı sözlerinde ironi ön plana çıkarken, eskiye oranla biraz daha politikleşmiş gibi. Sözgelimi, yeni albümune adını veren BO Y CEORGE BOY HEDEFİ Boy George, bir zamanlar mutr "Sold" adh şarkıda, Güney Afpüskülü saçlan, Marilyn Monroe'ya öykünen makyajı ve abartılı rika'daki ırkçı rejimin simgesi giyimiyle dünyanın en rüküş "kadın "ı seçibnifü. Şimdilerdeyse tn haline gelen Botha ile alay edergiüz muhafazakârlarının boy hedefi. ken, "Yoruldum artık tarihi ki yeni ahlakçı akımın da boy yapmaktan / Bunun bir başka daha ilk günden başlayarak yolu olmalı / Ama ödeyecek fahedefi haline geldi. Tabii bunun "The Sun" ve "Daily Mirror" turalanmız var daha / Öyle kogibi bulvar gazetelerinin on say önemli nedenlerinden biri, Georlayca çekip gitmeyecekler burage'un "Rock Against falarına yerleşen bu "ne idiiğii dan / Bir fabrikayı kapabr gibi" Aparttaeid" benzeri dayanışma belirsiz" şarkıcı, 1983'ün hemen konserlerini ve gösterileri aksat sözleriyle de siyahlann trajedisibaşında dünya plak listelerinin ne dokunuyor şöyle bir. mamasıydı. Tutucu basın aracızirvesine oturuvermişti. " D o Ingiltere'nin ünlu müzik derlığıyla kampanyalar açıldı: "OğYou Really Want To Hurt Me" gilerinden "Melody Maker"ın adlı sevimli bir "reggae" uyar lunuzun Bo> George gibi olmasorularını yanıtlarken de şunlalaması olan ilk parçalan, Cultu sını ister misiniz?", "Bu Georrı söylüyor Boy George: re Club topluluğuna uluslarara ge rezaletine bir son vermenin "Pete Townshend (Who topzamanı artık gelmedi mi?" ve sı ün kazandıracaktı. Londralı "aykın" şarkıcıyı bir luluğunun eski gitaristi) gibi ben Yeni ahlakçüar de biıtün ulkeyi dolaşıp degiştianda gunah keçisi haline getirengimi ve kurulu duzen normlanler, geçen yıl muratlanna erdiler. Zamanla yumuşak "rock" Birlikte çalışmak üzere George' na, Vicloria dönemi değerlerine kalıplannı ve "soul" müziğin bağlı olduğu mu söyleyebilirdim. un evine yerleşen Amerikalı vokal özelliklerini de stiline yeAma rock alanındaki yeni ahlakklavyeci Michael Rudetzky'nin diren Boy George, sansasyonel çı akımın bir parçası olmaya hiç çıkışlarla beslediği ününü arttır eroin "overdose"undan ölmesi, ni>etim yok... dıkça, Thatcher îngilieresi'ndenarkotik şube polislerinin genç Live Aid türü etkinlikler sürekli olmalı bence. Ne yazık ki birkaç mihon steıiin (opladıktan sonra, herkes ortalıktan yok oldu. 'tşte size para, bu da işinize yaramazsa elimizden başka şe> gelmez' demiş olduk ve bu olay bana biraz W oodstock'u anımsattı... AIDS ile ilgili konser çok iyiydi bence. Tam o günlerde, hastane muayenesi sırasında AIDS'li olduğu anlaşılan bir adam, ailesi>le birlikte e>inden kovuldu. Hem de bu nerede oldu biliyor musunuz? Londra'nın gobeğinde. Dolayısıyla, AIDS soz konusu olduğunda yapamayacağım şey yok..." m. P İ K N İ K PİYALE MADRA. ( GELECEk. V KIŞI WÇ SEVİ \ ' "Uyanık" travesti ~ 1982 yılında davulcu Jon Moss, gitarist Roy Ernest Hay ve basçı Micfaael Emile Craig ile birlikte Culture Club adlı "new wave/reggae" topluluğunu kuran George, yalnızca sesi ve Jcusursuz yorum tekniğiyle değil, kadınsı dış görünüşuyle de basının ilgisini çekmeyi başarmıştı. Kimilerine göre abartılı giyinen sıradan bir eşcinsel, kimilerine göre de star olmak isteyen "uyanık" bir travestiydi o. Ama HIZU GAZETECİ NECDET ŞEN ".. 8/6AÇ ĞW SootiA BAŞGA QB ÇlKPı h ' Bİ2E 6Ö5TBR,R MİS,N J Hollywood'un 'sert erkeği'Lee Marvin, kalbine yenildi "Kanuıısıız silahşör"ün sonu Lee Marvin sonunda 63 yaşında kalbine yenildi. Sert, haşin, güçlü erkek, eylem adamı imajıyla ince bir fanteziyi birleştirmede birçok oyuncunun erişemediği bir düzeye kolaylıkla ulaşan Marvin'in birçok filme katkısı kolay kolay unutulmayacak. ATİLL DORSAY Hollywood'un en "baba" oyuncularından biri daha öldü. Sinemaya gönül vermiş olup da Lee Marvin'in yüzünü en aşina yüzler arasına yerleştirmeyen, ölüm haberini aldığında, içinden de olsa bir küçük çığlık atmayan sinemasever var mıdır, bilmiyorum!.. Lee Marvin, Hollywood'un "çirkln adam"lanndandı. Hollywood, gerçi çirkin adamları sistemli biçimde dışlamış değildir, zamanında onlara büyıik fırsatlar vermiştir: James Cagney, Edward G. Robinson, Charles Laughton, Panl Muni örneklerinde olduğu gibi... Ama nedense 1960 ve sonrasının çirkin adamlan, yıldızlığı oldukça zor elde etmişlerdir. Bir Charles Bronson, bir James Coburn, yıldızlığa yükselmeden önce yıllarca küçük rollerde çile doldurmuşlardır. Marvin için de böyle oldu ve 1950'lerden itibaren sinemaya giren bu eski serüvenci, ancak 1962'de John Ford'un "Kahramanın Sonu The Man Who Shot Liberty Valence" filminde dikkati çekebildi. Hem de John Wryne ve James Stewart gibi 2 devin yanında... Bir Ernest Hemingway öyküsünun ikinci çevrimi olan "Katiller The KUlers" filmi, 2 yıl sonra Marvin'e sonradan ustası olacağı, soğukkanh eylem adamı kişiliğinin görkemli bir ömeğini yaratma fırsatı getirdi. John Ford, Robert Aldrich, Stanley Kramer, Richard Brooks gibi ünlü yönetmenlerin aradığı bir isim olmuştu Marvin... Nitekim Ford'la "Kahramanın Sonu"hdan sonra "Çdgınlar BaUkhanesi / Eski Dostlar Donovan's Reef', Aldrichle "HücumAttack", "12 Kahraman Havdut The Dirty Dozen" ve "Ölüm Treni The Emperor of the North Pole", "Kramer'le "Çılgınlar Gemisi Ship of Fools", Brooks'la "Profesyoneüer" gibi ünlu filmlerini çevirdi. Ancak Marvin, yalnızca güvenceli filmlerde oynamakla kalmayan, genç ve yeni yönetmenlere de destek olan bir oyuncuydu. 1%5'te TV'den gelme EIBott ÇİZGİLÎK KÂMtL MASAH4CI Istanbul kenti Fransız radyosunda "France Culture" Radyosu'nun Istanbul programında Cem Behar, Okay Gönensin, Çetin Altan ve Hilmi Yavuz'la söyleşiler de yer alacak. Kültür Servisi Fransız Devlet Radyosu bünyesinde yer alan "France Culture" radyosu, Istanbul'la ilgili bir program hazırladı. Kültürel alandaki etkinlikler konusunda geniş kapsamh programlar hazırlayan ve Fransa'da önemli bir dinleyici kitlesine seslenen "France Culture" radyosu, Istanbul'a yolladığı ekibiyle kentin tarihi, kültüru ve gunlük hayatına ilişkin bir program gerçekleştirdi. Istanbul'un ekonomisi konusunda Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyelerinden Cem Behar'la görüşen "France Culture" radyosu ekibi, daha sonra da kültür konusunda şair ve yazar Hilmi Yavuz'la bir söyleşi yaptı. Edebiyat alanmda "France Culture'ün konuğu yazar Çetin Altan oldu. Basın konusunda ise gazetemizin Yazı Işlerı Müdurü Okay Gönensin radyoya bilgiler verdi. "France Culture" radyosunun Istanbul programında Türk müziğinin yanı sıra genç müzikçilerin yaptığı çaüşmalara da yer verildi. Istanbul'dan Grup Bulutsuzluk Özlemi topluluğunun üyeleri de, Turkiye'de gençliğin müziğiyle ilgili görüşlerini dile getirdiler. 18 eylulde yayımlanacak olan programda, Istanbul sokaklannda satıcılar, bir kahve sohbeti ve alışveriş gibi günlük hayattan görünümler de yer alacak. Iki saat sürecek olan programın, ilginç bölümlerinden biri de, Istanbullu iki gençle yapılan "Istanbul'da kız erkek ilişkileri nasıl?" başlıklı röportaj olacak. • V AĞAÇ YAŞKEN EĞtLİR KEMAL GÖKHAI\ ÜNLÜLERİN GERİ ÇEVİRDİĞİ ROLLee Marvin, 1965 'te birkaç ünlü oyuncunun geri çevirdiği bir rolü kabul ederek Eüiott Silverstein'm "Kanunsuz Süahsör"ünde oynadı. Kendisigibi sarhoş olan attnın üstünde duramayan bir kiralık katili canlandırdığı bu fümiyle aynı yıl En lyi Erkek Oyuncu Oscan >IJ alan Marvin, bu rolüyie kendi sinemasal kişiliğini de ince bir gübnece duygusuyla yorumluyordu. Silverstein'ın ilk filmi "Kanunsuz tı. Boonnan'la 2. kez "CehenSilahşör Cat Ballou"da birkaç nemde 2 Adam / Pasifik Cehenünlü oyuncunun geri çevirdiği bir nemi Hell in the Pasific" filrolü, sarhoşluktan atının üzerin minde oynadı. Bu sıradışı savaş de duramayan bir kiralık katil filminde çizdiği tipin, oynadığı rolünü kabul etti. Kendi sinema rolün bir benzerini, yıllar sonra, 1980'lerdeki en önemli filmi sasal kişiliğini, perdedeki imajını ustalıkla, kendisinden hiç bek yılabilecek olan Samuel Fuller'lenmeyecek bir gulmece duygu ın savaşkarşıtı başyapıtı "Ölüme Koşanlar The Big Red One"da suyla yorumlayışı, öylesine ilgi gördü ve başarı sağladı ki Mar yineleyecekti. Fantezi yeteneğini vin bir Oscar aldı. HollywoodL ise Joshua Logan'ın kovboy un, yıldız mitosuna mesafeli ba Mîuik^U', "Iki Kabadayı Paint Ybur Wagon" veya Don Taykışa, özeleştiriye, kendi kendini (dolayısıyla tüm bir sistemi, "tür lor'ın kovboy guldurüsu "Muhsineması"ru ve başka şeyleri) ala teşem Vurguncu The Great Scout and Cathouse Thursday" ya alma çabasına layık gördüğu çok sayjh ödülden biriydi bu... gibi filmlerde göstermeyi sürdürecekti... Ve bir yıldızla birlikte, gerçek, has bir oyuncunun da doğduğuVe Marvin, sonunda 63 yaşınnu haberliyordu. da kalbine yenildi. Sert, haşin, güçlü erkek, eylem adamı imaMarvin,' daha sonra yine yeni bir yönetmene, îngiltere'den ge jıyla ince bir fanteziyi birleştirmede birçok oyuncunun (örnelip ABD'de sinema yapmaya soğin bir Charles Bronson veya yunan John Boonnan'a güvendi. Clint Eastwood'un) hiç bir zaVe onun ilk filmi olan "Dönüşu man erişemedıği bir düzeye koOlmayan Nokta Point Blank"laylıkla ulaşan Marvin'in birçok te başrolu oynadı. Sonuç: Karafilme katkısı kolay kolay unutulfilm türünde alabüdiğine yenilemayacak... yici bir Fılm, bir çağdaş başyapıt TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 5 Eylül AKSEHIR VE ÇEVRESINDE SEL !. 19SSTB &UGUK1, KONYA 'MIM AKŞEMfS. ILÇESİ VE Ç£l/g.SSt SEL SUluAK/ ALTINPA KALPI. BEŞ AYYA6MU/S ALMAYAN YÖt^eDE, &ıl? GECS ÖNAŞLAyAH YAĞIŞ, 18 SAAr HİÇ AfSA I/E/ÇMEDEA/ TÜM Ş/ODET/VLS SUSMaf, AfCŞeHIR. VE 2.2. KÖYÜ SUL4R KAPL4M/ŞT7 EN SUYÜK CAM KAYSl VB Y/fC/M YENIKOY'DE OLMUÇ, •1O KIŞ1UK B'R AlLE SEL SC/O4&/MA KAPlLlP KAYSCLMOf, 16 £{/ OE SÜRÜKLEÜMlŞVl ÇaK SAYfpA tfAYVAN/N Yirı/SlLDtĞl FELAKETTE, KA/5/lYOLLAgl /C4PAA/M/f, Ö e YfKtCMlÇTt. AKÇEHjK'DB " /SE SOKAKLAR, SULAglM GETIIZPlGı MO~ LO2L/UZLA SEÇıLMEZ DURUMA İ î^j&J&s* *;=: 50 YIL ÖNCECumhuriyet Akdenizde hadiseleri korsanlık Vaşington 4 (aM.J Bahriye Nezareti memurlan, Avrupadaki Amerikan fılosunun Akdenizdekı torpilleme hadiseleri neticesinde hasıl olan gerginlik yüzünden uyanık vaziyette 5 Eylül 1937 gemileri mültecileri nakil için vazife aldıkları zamanlar müstesna olmak üzere Fransız ve sair bitaraf limanlarda bulunacaklardır. 19371987 Bu mektebe Istanbul konservatuvarından mezun Suri müdür tayin edilmişür. bulunduklarmı beyan etmişlerdir. Amerikan hukümeti bu meselelerde alakasız ve bitaraf olmakla beraber, taarruz vaki olduğu lakdirde, bütün tngıliz torpido ve muhriblen gibi Amerikan donanmasına ntensub bütün gemilerde ateş edeceklerdir. Amerikan Bunada "Müsikevi" Bursa (Hususi) Belediyemız burada "Muzikevi" adı altında bir musiki mektebı açmıstır. PEISiS K <h> *apk>kn kvaıau ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle