Katalog

5 EYLÜL 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 ABD'nin yeni füze sistemi fVASHINGTON (AA) Amerika Birleşik Devletleri'nin Cruise füzelerinde kullanılan yeni bir gtidiim sistemini başarıyla denediği bildirildi. ABD Savunma Bakanltğı tarafından yapılan açıklamaya göre, 26 ağustosta gerçekleştirilen deneme sırasında, Kaliforniya açıklanndaki bir denizaltıdan fırlattlan ve gerçek bir savaş başlığı taşıyan Tomahawk tipi füze, 640 kilometrelik bir uçuştan sonra San Clemente arasındaki hedefıne ulaştı. Füze "son pike" olarak adlandırılan yeni gudüm sistemi sayesinde hedefe isabet etmeden birkaç saniye önce yükselerek irtifa kazandı ve daha sonra pikeye geçerek hedefı vurdu. BMGüvenlik Konseyi, de Cuellar'ın Tahran'a gitmesini kararlaştırdı Diplomasi öne çıkıyor Dış Haberler Servisi Basra Körfezi dün nispeten salcin bir giln geçirirken, dikkatler diplomatik cepheye kaydı, lran'ın elindeki Çin yapısı Silkworn füzelerini ilk kez dün kullandığı belirtiliyor. Ingiltere ve Fransa'dan sonra ltalya da bölgeye savaş gemileri göndermeyi kararlaştırdı. BM Güvenlik Konseyi, Genel Sekreter de Cuellar'a tarafları ateşkes kararına razı etme görevi verdi, bu nedenle Perez de Cuellar gelecek hafta ortasında ya da sonunda bölgeye gideceğini, önce Iran'a uğrayacağını bildirdi. Genel Sekreter, Iran'ın, BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes Ptrez de Cuellar Zor görev kaıannı tarüsmaya razı olduğu madıkları iddiasıyla ABD ve nu söyledi. SSCB'ye çattılar. BM Güvenlik Konseyi'nin 5 Ote yandan, ABD yönetimi, lran'a yaptırım uygulanması yo sürekli üyesi ABD, SSCB, Çin, lunda BM Güvenlik Konseyi Ingiltere ve Fransa'nın önceki üyelerine yapmayı öngördüğü gün Genel Sekreter'e Tahran ve çağnyı "diplomasiye bir şans da Bağdat'ta temaslar yapma yetkisi ha verilmesi" amacıyla de Cu vermesi, öteki on üye devletin de ellar'ın Tahran âyareti sonrasına katıiımıyla dün yapılan genişleerteledi. Bu arada Kuveyt'te ya tilmiş oturumda onaylandı. yımlanan gazeteler, Körfez'de se Anımsanacağı üzere, Iran yetkiyir özgürlüğunü sağlayamadıkla lileri de daha önce yaptıklan n ve Îran'ı Güvenlik Konseyi'nin açıklamalarda Güvenlik Konsekarannı kabul etmeye zorlaya yi'nin 20 temmuzda ilan etmiş DUNYVDABUGUN AU SIRMEN Solu Bölmek 6 Eylül referandumuyla ilgili olarak, bazı gözlemciler oylamadan kimin yengiyle çıkacağından çok, 7 eylül ve onu izieyen günlerde siyaset sahnesinin hangi gelişmeleri sergileyeceğinin öngörüleriyle uğraşıyorlar. Çünkü onlara göre oylamanın sonucu artık belli olmuş, "evef'lerin yengisinin kaçınılmazlığı anlaşılmıştır. Doğrusu biz böylesine kesin saptamalardan kaçınmak gerektiğini düşünüyoruz. Şu anda "evef'lerin üstünlüğü daha güçlü bir olasılıktan ileri değil. Bu arada, bir noktayı da vurgulamak gerek. 6 Eylül reierandumunun bir tek demokratik ve yasal yanıtı olabilir ki o da "evet'tir. Başka bir deyişle hukukun ilkelerine, insan haklarına ve demokrasiye uygun olan yani yasal olan durum yalmzca "evet" sonucudur. "Evef'lerin çoğunluğu alması halinde, yasadışı, demokrasi dışı, hukukun temel ilkelerine ve temel hak ve özgürlüklere aykırı bir davranış, mantık dışı ve yanlış bir sözde reterandum yöntemiyle bile olsa, düzelecektir. "Hayır"ların fazla çıkması halinde ise yasaklar hiçbir şekilde yasallaşmayacakiır. Sayın Deniz Baykal'ın dadeyimiyle, bir referandumda "Dünya dönüyor mu?" sorusuna "hayır" yanıtı da çıksa, dünyanın dönüyor olması olgusu değişmeyecektir. Bu olgunun anlatılması, halk tarafından benimsenmiş görünmesi, "evet" olasılığını güçlendirmektedir. Yoksa olay, Özal Demirel çekişmesinde, eski patronun ağır basmasının sonucu değildir. Gelişmeyi bu biçimde sunmak ya aldanmanın, yanlış değerlendirmenin bir sonucudur ya da aldatma amacına yönelik bir tutumdur. "Evet" oylarındaki gelişme çizgisi de bize daha bugünden bu gerçeği gösteriyor. Gerçekten, "evet" olasılığının yükselişi ile SHP'nin bu yöne bütün ağırlığını koyması arasında büyük bir koşutluk ve zaman uyumu gözlenmektedir. Başka bir deyişle. SHP'nin tüm ağırlığıyla "evet" yanında coşkulu bir biçimde yer almasıdır olasılığı güçlendiren etken. Burada bir soru hemen kendiliğınden ortaya çıkıyor: "SHP bu yönde, canlı bir kampanyayla tüm ağırlığını koymakta neden bu denli geç kaldı?" Sorunun yanıtını verirken, olaylan anımsamakta yarar var. Bilindiği gibi, SHP'nin Genel Başkam Erdal İnönü ile Genel Merkez açık ve net bir tutumla, baştan beri demokrasinin gereğı olarak, "evet" diyeceklerini açıklamışlardı. Ancak, bu görüşün tüm örgüte kolayca egemen olmadığı, üstelik Sayın Inönü'nün Güneydoğu gezisinde hastalanması üzerine SHP'nin tüm ağırlığıyla ortaya çıkamadığı da bir gerçekti. Örgütün "evet" konusundaki isteksizliğine hak vermesek bile, nedenini anlayabilıyorduk. Bülent Ecevif in bir süredir, gerçekte ne kısa ne de uzun erimde hiçbir şansının kalmadığı şiyaset sahnesinde, üstlendiği rol, kendisi gerçekte bu niyette olmasa bile sosyal demokratları böime işlevi olmuştu. Bu durumda SHP'lıler, "neden bizi bölmeye çalışan bir kişiyı yasağından kurtarıp da, daha etkin olarak hareket etmesine yol açacak bir oyuna alet olalım?" diye düşünüyorlardı. Gerçi Sayın Ecevit son zamanlarda görünüşte birleşme konusunda daha ılımlı bir yol izlemeye başlamış gibiydi, ama bu görünüş de aldatıcıydı. Çünkü Sayın Ecevit, bütünleşmeye artık hayır demiyordu ama, öylesine bir koşul getiriyordu ki, bunun kabulü de bir sosyal demokrat partiyı çökertmeye yeterdi. Sayın Ecevif in SHP'yle bütünleşmeye itirazı yoktu, ama koşulu Topuz ve Baykal'ın tasfiye edilmesıydi. Gerçekte bir pditikacının böyle bir isteği olması doğaldı. Boyle bir amaç için izlenecek yol yöntem de açıktı. Sayın Ecevit bütünleşmeden sonra ağırlığını ve karizmatik kişıliğini ortaya koyar, bu grupları parti içinde siyasal mücadele yoluyla taafiye ederdi. poğal olarak bu mücadele ters de tepebilirdi. Ama bu yöntemi izlemeyip, önceden bazı kişilerin veya grupların tasfiyesıni istemenin siyasal mantıkta yerı yoktu. Böyle bir ıştek olsa olsa 6 Eylül ile siyasal yasağı kalkması olası olan Büient Bey'in benzer bir yasağı "de facto" karşıtlarına yükleme*» # i lamını taşırdı ki, demokrat stfatını hak etmiş hiçbir partıtiöyle bir yöntemi benimseyemezdi. . • Olayın bu yönü, Sayın Ecevif in, gelişmelerin kendisine yüklediğı sosyal demokratları bölme ışlevinden henüz kurtulamadığını ve kurtulmasının da güç olduğunu gösteriyor. .; Bu durum da, SHP örgütünün tereddütünü, haklı bulmasak da anlamamızı kolaylaştırıyordu. Ancak davranışı anlamak demek onu onaylamak ya da haklı görmek demek değil. Hatta, böylesi bir davranışın eninde sonunda sosyal demokratlar için Sayın Ecevif inkinden de daha büyük bir tehlike oluşturduğu da bir gerçek. Gerçekten, karizmatik kişiliği, geçmişi ve o geçmişte ybklendiğı görevleri ne olursa olsun hiçbir birey sosyal demokrat hareketi uzun süreli bölemez. Güçlü bir sosyal demokrat reket, bireysel kaynaklı bir bölünmenin uzun sayılmayacak I sürede ergeç üstesinden gelir. Ama demokrasiye sosyal bir içerik kazandırmak savinda olan sosyal demokratlar, eğer bir gün demokrasinin temel ilkeleri konusunda bir düşünce ayrılığına düşerler vs yaşamsal bir soru nda birbirine zrt davranışlar içine gırerlerse işte o zaman onulması bir güç bölünme oluşur. Sosyal demokratlar için ilkesel bölünme, üstesinden gelinmesi görece kolay kişisel bölünmeden çok daha tehlikeli ve onarılması güç sonuçlar doğuracaktır. Bu yüzdendir ki, "Ecevit bizi böleceğine ona hayır diyelim"^ diyenler sosyal demokratları Ecevif ten çok daha fazla ve te likeli bir biçimde bölmüş olacaklardı. Son gelişmeler SHP örgütünün çok küçük birkaç ayrıntı dışında bu tereddütü aştığını gösteriyor. SHP örgütünün bu yanlışın üstesinden gelmesi demokrasi için kuşkusuz sevindirici olmuştur. Ancak yarışmaya bütün ağırlığıyla katılmadakı bu gecikme gelecekteki seçim yarışı için kamuoyu yoklamalarında SHP'nin biraz geriden başlamasına yol açacaktır. Herhalde SHP'nin işlevini ve varlığını koruması örgütün bu gecikmeyi kapatacak bir canlılıkla işe sıvanmasını artık zorunlu kılmaktadir. Eğer SHP'de görünen olumlu kıpırdanma ve gelişmelerin ardı getirilemezse, önümüzdeki dönem sosyal demokratların işlevselliklerinin gereğini yerine getirmeleri çok güç olacaktır. BM Iranh suçladı CENEVRE (UBA) Birleşmiş Milletler Insan Hakları Komisyonu, îran'ı ülkede yoğun bir şekilde insan haklarım ihlal etmekle suçladı. tnsan Haklan Komisyonu tarafından yayımlanan raporda "Humeyni rejiminin işbaşına geldiği günden bugüne kadar en az 70 bin kişinin idam edildiğini, 150 bin kişinin de tutuklandığı belirtilerek, idam edilenlerin büyük çoğunluğunun mahkemesinin dahi yapılmadığt ifade edildi ve tutuklulara 70 ayrı çeşit işkence uygulandığı da kaydedildi. BM Genel Sekreteri gelecek hafta bölgeye gidiyor. önce İran'ı sonra Irak'ı ziyaret edecek Perez de Cuellar. îran'ın, Güvenlik Konseyi'nin ateşkes karannı tartışmaya razı olduğunu söyledi. İran'ın, elindeki Çin yapısı Silkworn füzelerini kullanmaya başladığı bildirildi. Fow Adası'ndan atıldığı sanuan bu füzelerin ABD bayrağı çekmis iki Kuveyt tankerinin yükleme yaptığı El Ahmedi limanınm iki mil yakınına düştüğü belirtiliyor. olduğu ateşkes karannı kabul etmediklerini, ama ret de etmediklerini belirterek konuyu Genel Sekreterle Tahran'da tartışmaya hazır olduklarmı açıklamışlardı. Iran'ın elindeki Çin yapısı Silkworn füzelerini kullanmaya başladığı bildirildi. Kuveytli bir yetkili dün sabah erken saatlerde ABD bayrağı cekmiş iki Kuveyt tankerinin yükleme yapmakta olduğu El Ahmedi limanının iki mil yakınına düşen füzenin Silkvvom tipi olduğunu belirtti. Füzenin düştüğü yerin meskun olmadığı ve can kaybına yol açmadığı bildirildi. Füzenin tran'ın Irak'tan ele geçirdiği Fow adasından atıldığı sanılıyor. tran donanmasına hücumbotla Suudi Arabistan bandralı bir gemiyi roket ateşine tuttu. Olayda 2 kişi öldü, mürettebatm bazıları yaralandı. Geminin battığı yolundaki haberler ise doğrulanmadı. Bu arada Körfez'de bir şilebin saldırıya uğraması üzerine İtalya da bölgeye savaş gemilerini göndermeyi kararlaştırdı. ltalya Savunma Bakanı Valerio Zanone. Bakanlar Kurulunun olağanü:tu toplantısından sonra yaptığı açıklamada. "Dün (önceki gün) meydana gelen yeni dunımdan sonra donanmamız ttalyan licaret gemilerinin korunmasını kendisi sağlavacaktır" dedi. Öte yandan Bağdat'ın, Iran taraiından başlatıldığını savunduğu Körfez Savaşı'nın 7. yıldönumudolıyısıyla Ankara'da bir basın toplantısı düzenleyen Irak BUyükelçisi Tank Abdülcabbar Cevat, savaşı kara ve deniz olarak ikiye ayırmadıklannı belirterek "Biz savaşı bütiin olarak görüyonız. tran'ın savaş mekânizmasını destekleyen tiim hedefleri vuracagız" dedi. An kara buromuzun haberine göre, büyükelçi, geçen cumartesi gününden beri Körfez'de yoğunlaşan saldınlarla ilgili olarak Türkiye'nin Irak katında bir girişimde bulunup bulunmadığı biçimindeki bir soruya yanıt olarak, "Türkiye bizden Iran limanlanna saldırmamızı istemedi" dedı. Mozambik'te mldırı: 18 ölü MAPUTO (AA) Mozambik'te Marksist yönetime karşı mücadele eden Mozambik Ulusal Direniş örgütü'ne bağlı gerillalann, içinde bir yolcu otobüsünün de bulunduğu bir konvoyu pusuya düşererek 18 kisiyi öldürdüğü bildirildi. Mozambik Haber Ajansı, Başkent Maputo'nun 100 kilometre kuzeyindeki Manhica kasabası yakınlarında meydana gelen olay sırasında 14 kişinin de yaralandığını belirtti. Mozambik hükümeti, geçen ay da Humoine kentinde 424 kişinin gerillalar tarafından öldürüldüğünü bildirmişti. ABD'nin Iran'a misiüeme planı Dış Haberler Servisi Amerikan askeri yetkilileri, Basra Körfezi'nde lran'ın ABD hedeflerine karşı girişebileceği saldırılara karşı planlı bir hazırlık içindeler. tran'ın girişebileceği eylemler ve bunlara karşı ne gibi misiHemelerde bulunulabileceği gözden geçiriliyor. Körfez'deki Amerikan savaş gemilerine yakında Missouri zırhlısı, mayın tarama için hazırlanan Guadalcanal helikopter gemisi ve Raleigh nakliye gemisi de katılacak. ABD donanmasının özel operasyon mangası da Körfez yolunda. Newsweek dergisine göre, Pentagon'un, Körfez'deki olası lran saldınları ve bunlara karşı ABD misillemesi konusunda hazırladığı senaryolar şoyle: FÜZELER: lran'ın Hürmüz Boğazında 5 önemli mevziye yerleştirdiği Çin yapısı Silkvvorm füzeleri 50 millik menzile sahip ve 550'şer kilogramhk savaş başlıkları taşıyor. Hürmüz Boğazı kıyısındaki bu geniş hareket olanağına sahip füzeler, Çekoslovakya: radarla yönetiliyor. Amerikan donanmasının elektronik aygıtları, îran radarlarıTarım reformu nı şaşırtma ve savaş başhklannın havada PRAC (AA) etkisizhale getirilmesini sağlama yeteneCekoslovakya'da tarım amaçlı » •mttifM! rairflerde Ozerk yöneıim ğine sahip. Iran radarları, Silkvvorm'ları ateşleme durumuna getirdiği anda, ABD biçıminin guçlendırılmesi ve bu füzeleri yok edebilecek. ABD uçak getarımsal alanda karma milerinden havalanacak savaş uçaklan, kuruluşlar oluşturulmasmı Reagan yöneüminin tran'a sattığı karada öngören bir yasa tasarısı, üslenmiş Hawk uçaksavar füzeleri taragenel tartışmaya sunuldu. Söz fından vurulma tehlikesine girmeden, konusu yasa tasansı, Silkvvorm füze mevzilerini bombalayabikooperatiflere daha geniş lecekler. Missouri zırhhfi ise dev topları Ozerklik tanınmasım, gıda ve Tomabawk Cruise füzeleri ile tran mevmaddelerinin tedarikinde zilerini imha edebilir. sorumluluk verilmesini öngörüyor. Tasarıda, iflas halinde, kooperatifın feshi MAYINLAR: Amerikan Raleigh gemiyoluna gidilmesi hükmü de sinin, mayın tarama tekneleri, Sea Stalliyer alıyor. Tasarı uyannca, on tipi helikopterler ve donanma dalgıçkooperatiflerde ücretler ları, lran'ın Körfez'e yerleştirdiği mayınyapılan işe göre, tespit lan arama ve etkisiz hale getirme çalışmaedîlirken, fiyatlar devlet lannı sürdürecekler. Ancak, mayınlar tatarafından belirlenecek. Kooperatif yöneticilerinin gizli oyla seçilmelerini de öngören tasarıya göre, kooperatifler, tanmla doğrudan ilgili olmayan etkinliklerde de bulunabilecekler. Havadm tarama: RH530 Sea StaUion tipi heUkopter, mayın tarama aygttuu denize indtriyor. Amerikan askeri yetkilileri, îran'ın Basra Körfezi'ndeki olası saldırılarına karşı ne gibi misiHemelerde bulunulabileceğini gözden geçiriyor. tran 'ın, Körfez 'de füze, hücumbot veya hava saldınları ile tüm dünyadaki Amerikan hedeflerine yöneltebileceği terör eylemlerine karşı hazırlık yapılıyor. özel timler: ABD'nin özel operasyon timleri mamen temizlense de tran hücumbotlan yeni mayınlar yerleştirebilir. Bir Pentagon yetkilisi bu durumu AIDS'e benzetiyor ve "AIDS testinden temiz çıktığınız giinün gecesi virusu kapabilirsiniz" diyor. Yeni tatbikatta. bir geminin mayına çarpması durumunda ABD Farsi Adası'ndaki mayın depolanna saldırabilir. HÜCUMBOTLAR: Körfezi mayınlamanın yanı sıra tran, hücumbotlan ile sal dın düzenleyebilir. Bu hücumbotlarm bazılarında roket ve makineli tüfek taşıyan Devrim Muhafızlan bulunuyor. Patlayıcı yüklü hücumbotlar, bomba yüklü intihar kamyonlarının denizdeki eşi olarak kabul edilebilir. ABD, bu hücumbotlara karşı hızlı ve manevra yeteneğine sahip Huehes500 helikopterleri ile teçhizatlandınlmış özel operasyon timlerini kullanabilir. ABD, Abu Musa ve Farsi Adası'ndaki tran hücumbot üslerine karşı da misilleme yapabilir. HAVA SALDIRISI: Iran Hava Kuvvetleri'nde Amerikan yapımı iki düzine dolayında F4 ve birkaç F14 savaş uçağı bulunuyor. Şah döneminden kalma bu uçaklar Amerikan hava gücü karşısında fazla etkili olamaz. Amerikan Constellation uçak gemisinde 80 savaş uçağı bulunuyor. Bunlar arasındaki F14, F/A18, A6 ve A7'ler, tran uçaklanndan çok daha gelişmiş. ABD'nin şah döneminde Washington'un yardımıyla inşa edilen Iran hava üslerini vTirmakta da fazla güçlük çekmeyeceği belirtiliyor. TERÖRİZM: Washington'daki yetkililere göre, tran ABD ile Körfez'de savaşmak yerine tüm dünyadaki Amerikan hedeflerine karşı saldırıya geçmeyi seçebihr. Nitekim dtlnyadaki ABD büyükelçilikleri ve diğer Amerikan tesisleri alarmda bulunuyor. Rehine kurtarma operasyonlan için eğitilmiş bir Amerikan denizci birliği de Umman Denizi'ndeki bir gemide hazır bekliyor. Ancak geçmişte bu tür önlemler felaketleri önleyememişti. Eğer tran'ın bir terör eylemi başarılı olursa, ABD, ancak saldınnın ardında Iran veya tran yanlısı bir grubun bulunduğu kanıtlanınca misilleme yapacak. Washington, bu misillemenin tranlı sivillere veya uluslararası petrole zarar vermesinden çekiniyor. Bu durumda, ABD'nin elinde kuçük bir misilleme alanı kalması, lran'ın terör yolunu seçmesine neden olabilir. Burundi'de durumun sakin olduğu bildiriliyor Yunanistan Darbenin amacı belli değil Darbe sırasında Kanada'da bulunan sosyalist Devlet Başkam Bagaza'nın ülkesine dönüp dönemeyeceği bilinmiyor. Dış Haberler Servisi Orta Afrika ülkelerinden Brundi'de önceki gün yapılan askeri darbeden sonra durumun sakin olduğu bildirilirken darbecilerin niyeti henüz açıkhğa kavuşmadı. Ülkede, darbeden sonra ilan edilen sokağa çıkma yasağı da kaldrnldı. Atina'da yoğun diplomasi BURUNDİ CUMHURİYETİ Nüfuı: 4.673.000 : Yuzölçütnü: 27.834 km Başkent: Bujumbura D i n i : Katolik, Protestan, Müsluman, Etnik yapt: Çoğunluk Hutu, Tlıtsi ve Pigmeler. DİIİ: Fransızca ve Burundi dili. Ekonomi: Kahve, pamuk, çay üretimi, nikel madenleri, balıkçılık. Kif i bof »na düşen tnilli g e l i r : 273 dolar. bildiriyorlar. Albay Bagaza da yönetimi 1976'da yaptığı kansız bir darbeyle ele almış, Afrika'nın en uzun süreli devlet başkam diye bilinen Micheal Mkombero'yu ORTA AF CUM N . SUDAN ZAIRE TAMZANYA Dodoma* DuarteReagan görüşmesi WASHINCTON (ANKA) El Salvador Devlet Başkam Jose Napoleon Duarte'nin, ABD Başkam Ronald Reagan 'm dayetini kabul ederek Washington'u ziyaret edeceği bildirildi. Beyaz Saray 'dan yapılan açıklamada, Duarte'nin 14 ekimde Başkan Reagan 'la bir görüşme yapacağı belirtildi. Görüşmede, 7 ağustosta imzalanan Orta Amerika Barış Planı uyannca bölgede barış sürecinde meydana gelen gelişmelerin ele almması bekleniyor. Ithalnu (,1984) Ihraeat; 183 milyon dolar 99 milyon dolar AIDS'e karşı kampanyn LONDRA (UBA) îngiltere'de hükümetin ani bir kararla AIDS'e karşı yeni bir kampanya başlattığı ve bu amaçla bütçeden 8 milyon dolar ayırdığı bildirildi. Ingiltere Sağlık Bakanlığı yetkilileri yaptıkları açıklamada, yeni kampanya ile özellikle AIDS'in yayılmasını önlemenin amaçlandığını ve kampanya çerçevesinde 1 milyon dolarlık prezervatifîn ücretsiz olarak halka dağıtılacağını bildirdiler. BBC dünkü yayınında, ülkede havaalanJarının halen kapalı olduğunu, iletişim kanallannın çalışmadığıru belirtti. AP ise haberinde Burundi Radyosu'nun, halkı "barış içinde kalmava" davet eden anonslar yaptığını bildirdi. Anadolu Ajansı'nın haberine göre ise askerlerin bir komployu önlemek amacıyla duruma el koymuş olabilecekleri öne sürülüyor. Darbe sırasında Kanada'da yapılmakta olan "Fransızca konuşan ülkeler zirvesine" katılan ülkenin 11 yıllık diktatorü Albay Jean Baptiste Bagaza derhal toplantıyı terk etti. Quebec"ten aynlan Bagaza, Air France ile Kenya'nm başkenti Nairobi'ye geldi. Ancak Bagazanın ülkesine dönüp dönemeyeceği henüz bir kesinlik kazanmadı. Öte yandan Burundi Radyosu'nun, askeri ve dini müzik yayını yaparak Bagaza'nın devlet, paıti ve ordu başkanlığı görevlerinden alındığını açıkladığı bildirildi. Sosyalistliği ve Moskovaya yakınlığj ile tanınan Bagaza'nın, Burundi'ye dönmeyi deneyip denemeyeceği de bilinmiyor. Ancak Nairobi'deki yetkililer, Bagaza'nın, Rwanda'ya geçecvgıni devirmişti. Şimdiki darbenin, genç bir binbaşı olan Pierre Buyoya tarafından yapıldığı belir% tiliyor. Buyoya hakkında çok fazla bir şey bilinmiyor. Bagazi'nin de bağlı olduğu Tutsi Kabilesi'nin bir üyesi olduğu sanılan Buyoya'nın, iktidar partisi "Ulusal Kalkınma Birliği"nin merkez komitesi üyesi olduğu bildiriliyor. Ulusal Kalkınma Birliği, ülkedeki tek yasal parti durumunda. AP'nin bildırdiğıne göre Burundi'de bir darbe bekleniyordu. Bu konuda yorum yapan Batıh bir diplomat, Burundi'nin ateist yaklaşımı ve Avrupai reformist girişimlerinin azınlıktaki Tutsi kabilesini rahatsız ettiğini, bu nedenle darbenin Tutsi kabilesi ile bağlantıh olabileceğini kaydetti. Tutsi kabilesi 1972'de ülkede °?o 85 çoğunluğa sahip olan Hutulara karşı yaptığı katliamla tanınıyor. 100.000 kişinin öldüğü katliamdan sonra da Burundi'de kabile çatışmaları sürdü. 1976'da Bagaza'nın darbesi sonrasında sıkıyönetimle çatışmalar azaldı. tmfiği Yunanistan ile ABD arasındaki üs görüşmeleri başladı, STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanistan'ın başkenti Atina bu ayın ilk yarısında yoğun bir diplomatik trafiğe sahne oluyor. Siyaset adamlarının yanı sıra, NATO ülkelerinin genelkurmay başkanları ile Atina'ya gidecek olan Orgeneral Necip Torumtay, 1974 Kıbrıs Harekâtı'ndan bu yana Yunanistan'ı ziyaret eden ilk Türk Genelkurmay Başkam olacak. Bir Yunan Genelkurmay Başkam d a 1981'den bu yana ilk kez 10 eylülde Türkiye"ye gelecek. Filistin Kurtuluş Orgütü'nün Dış tlişkiler Sorumlusu Faruk Haddumi ile başlayan diplomasi trafıği ekim ayında Atina'ya gelecek olan İtalyan Başbakanı Giovanni Goria ile sona eriyor. Bugün ise Arnavutluk Dışişleri Bakanı Sokrat Plaka Atina'yı ziyarete geliyor. Yunanistan geçen hafta Arnavutluk ile arasındaki 47 yıllık "savaş hali"ni kaldırmıştı. Bugün ayrıca Avnıpa Yahudileri, Atina'da ilk kongrelerini düzenliyorlar. Kongreye aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çeşitli Avrupa ülkelerinden Yahudi temsilciler ve Israil'den resmi bir heyet katılacak. 3 gün sürecek Kongre'de Avrupa Yahudilerinin sorunları, tsrailArap diyaloğunun başlatılması, Vatikan'la ilişkiler ve dünya barışı konulannın ele alınacağı açıklandı. Yunanistan ile ABD arasındaki üs görüşmeleri de dün başladı. Nihai görüşmelerin eylül ayı sonunda ya da ekim ayı başında başlayacağı bildirildi. Yunanistan Hükümet Sözcüsü Rubatis. dün başlayan hazırlık görüşmelerinin ne kadar süreceği konusunda bir karar alınmadığını söyledi. İngiltere Sosyal DemokratLiberal Parti birleşmesine doğruj EDÎP EMİL ÖYMEN LONDRA Jngiltere'de Sosyal Demokrat Parti (SDP) kurultayı, delegelerin çoğunluğunun, "Liberal Parti ile birleşerek yeni bir parti kurulması amacıyla görüşmelere başlanması" kararıyla sona erdi. Parti lideri David Owen, üyeler arasında bir sure önce yapılan oylamada bu yönde alınan kararı benimsemediği için istifa etmişti. Ancak SDP içinde hatın sayılır bir azınlığın Owen'i desteklediği görülüyor. Kurutlay'da birleşme kararı 151 aleyhıe oya karlışık ancak 228 lehte oyla kabul edildi. Delegelerin yüzde 40 kadannın Owen'den yana çıktıkları görüldü. Ancak Owen'ciler SDP admı ve binasını kullanma hakkının kendilerinde kalması amacıyla verdikleri önergeyi kaybettiler. Avam Kamarasında SDPOnin 5 milletvekilinden ikisi liberallerle birleşmekten yana. Owen dahil üçü ise şimdi SDP adını kullanamayacaklar ve bağımsız milletvekili olacaklar. Liberal Parti, kendisiyle birleşmek isteyen Sosyal Demokratlan" içinde eritmeye hazırlanıyor. tki partinin arası, özellikle nükleer savuma konusundaki görüş ayrılıklanndan açılmıştı. Liberal Parti, İngiltere için tek yanlı ve acil bir nükleer silahsızlanmadan yana iken, SDP, tngiltere'nin nükleer silahlarını korumasmı savunuyordu. l Bu görüş aynbğının, şimdi birleşme amacıyla hemen giderâeceği sahılmıyor. Nitekîm SDP'nin yeni lideri Robert M*clennan, kurultayda yaptığı konuşmada, "Liberalerie ne baüasına olursa olsun birleşeceğiz Jiiye bir şart yoktur. Yeni parti, İngiltere'nin nükleer bir güç olduğunu ve uluslararası durum değişmedigi siirece nükleer bir güç olmaktan vazgeçmenin, ulusal varanmıza olmadığını da kabul etmek zorundadır" dedi. « Maclennan'ın sözleri, birleşmeye kuşkuyla bakan bazı Liberalleri kaygılandırdı, ancak sijbsal gözlemciler, Liberallere göje daha ortanın sağındaki birleşme yanlılarının gereken tavizi verecekleri kanısındalar. PORTRE JEAN BAPTİSTE BAGAZA Devrik Başkan Aşiret kavgalarıyla çalkalanan Orta Afrika Ulkesi Burundi'yi 11 yıl diktatörlükle yöneten ve önceki gün darbeyle düşürülen Albay Jean Baptiste Bagaza 41 yaşında. 29 Ağustos 1946 doğumlu Bagaza, 1976'da Afrika'nın en uzun süre devlet başkanlığı yapan liderlerinden Michael Micombero'yu devirip yönetime el koymuştu. Bagaza'nın 1976'daki kansız darbesi ülkenin seçkinci Tutsi kabilesinin çoğunluktaki Hutu kabilesine yönelik büyük katliamından dört yıl sonraya rastlamıştı. Son derece yakışıklı, etkileyici bir görünüme sahip olduğu kaydedilen Bagaza, Belçika'da önce "ecole cadef'ten (askeri lise) mezun olup sonra yine Belçika'da Arlon'da bir askeri yüksek okulu bitirdi. 1976 darbesinden bu yana ulkeyi yönetin Bagaza, önceki gün kendisine karşı yapılan darbe sırasında Kanada'da Fransızca konuşan ülkeler zirvesindeydi. Bagaza 1978'e değin devlet başkanlığı ve Devrim Konseyi başkanhğını sürdürdü. 1978'de genelkurmay başkam oldu. Ve ülkenin tek hâkimi olarak yönetimde kaldı. Ateist olarak bilinen Bagaza bu yıl, bir kısım kilise faaliyetini yasakladı, kilise okullarını millileştirdi. Sosyalist olduğunu söyleyen Bagaza, Moskova'ya yakınlığı ile tanınıyor.