Katalog

250.000 lirayla jş ...ve bugün işin Türkiye'nin en yorgun yılları 1920'li yıllardı... Ard arda gelen savaşlar... Balkan Savaşı... Birinci Dünya Savaşı... Kurtuluş Savaşı ülkeyi harabeye çevirmişti... Zaten güçsüz olan ekonomi yok olma noktasına gelmişti. Türk sanayii üçbeş un değirmeni, biriki dokuma tezgâhı ve yüzde doksanı kol gücüyle çalışan atölyelerden ibaretti... Ticaret ve bankacılık ise yabancıların egemenliğindeydi. Bunların ÇORU bir özel kuruluşun gücünü ve boyutlarını aşan7 ileride devletin üstleneceği çok önemli görevlerdi... • • • Bu zor görevleri başaracak bir banka olabilmek için, önce halka tasarruf bilincini aşılamak gere, kiyordu... İş Bankası kararlıydı. Milletimizin ruhunda gizli kalan tasarruf defınesini ortaya çıkaracak... biriken serveti memleket ihtiyaçlarında kullanacaktı. İş Bankası üstlendiği işleri bir bir başardıkça, ülke harap görünümünden kurtuluyor, Türk insanı da Atatürk'ün isteği doğrultusunda "muasır medeniyet seviyesi"ne adım adım ulaşıyordu! • • • İş Bankası'nın kurulduğu gün 26 Ağustos 1924'te Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk bankacılarına... 37 tş Bankalı'ya şunları söyledi: "Bu müesseseyi muvaffak kılmanızı temenni ederim. Böylelikle, milli vasıflarımıza bir yenisini ekleyeceksiniz. Çalışmalarınızı dikkat ve hassasiyetle takip edeceğim. Endişe etmeyiniz; zekâ, dikkat, iffet en büyük muvaffakiyet amilinizdir..." • • • Bankanın 12. kuruluş yıldönümünde Atatürk bu gelişmeyi şu sözlerle dile getirnişti: \ "İş Bankası Kurumu, Türk Cumhuriyet tarihinde ekonomi bakımından başlıbaşına yer alacaktır.| Bu Kurum, naçiz bir servetin bile ekonomik ^ yatta fert menfaatlerine hasrolunmayıp, ulus menfaatine hasredilmesinden çıkabilecek olan büyük neticeleri az zamanda gösterdi. * * • İşBankası"yok"ları"var"etmek göreviyle kuruldu. İş Bankası, önce bir bankaydı. Bütün bankacılık işlemlerini yapacaktı... Ayrıca ziraatın, sanayinin, madenciliğin ve bayındırlığın gelişmesine yardımcı olacaktı... Çeşitli eşyanın, araç ve gereçlerin üretimi ya da bulunup sağlanması için şirketler kuracak, bu işlerle uğraşan şirketlere katılacaktı... Çeşitli sınai ve ticari işlemleri gerek kendi ad ve hesabına, gerekse yerli ve yabancı kuruluşlarla ortaklaşa ya da bu kuruluşlar ad ve hesabına yapacak, yürütecekti...