19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLÜL 1987 HABERLER CUMHURÎYET/9 SEÇİM87TE36 SEÇİM GÜN Gİ)l%LERİl\ KÖPİJĞİJ T4 \ Bir köylü kadını çok pis olduğu gerekçesi ile kocasından boşanmak istemiş... Onüne gelene de yakınıyormuş: "O kadar pis ki, çamaşırlarını bile çıkarmıyor." Bu iddia uzerine adamın kirli çamaşırlarının gerçekten pis olup olmadığını incelemek için, köy kadınlarından bir heyet oluşturulmuş. Olayı duyan muhtar hemen adamı bulmuş: "Bana bak, bu işin su>u çıktı. Erkekliğin serefini kurtarmak gerek. Kadınların toplandığı odaya seni kurtarmak için benim çamaşırlanmı koyacağım." Gerçekten çamaşırlarını çıkaran muhtar, kadınların toplandığı odanın kapısını aralayarak içen atıvermiş. Çamaşırları şoyle bir inceleyen kadınlarsa, hep birlikte bağırmış: "Aaaaaa, muhtann ki!.." * * • Politika da öyle... İnsanoğluna neler oğretiyor neler!.. Çamaşır değiştirmeye kalkıyorsun, başkalarının kiri daha baskın çıkıyor... İşte son örnegi... Eskişehirspor Kuliıbü Başkanı Aydın Begiter'i kimseye tanıtmaya gerek yok.. Eskişehir'deki Tatarca lakabını verelim: "Balaban Akay", yani "Biiyuk adam." Ama Balaban Akay'a, öyle bir balaban katakülli yapılmış ki, "El elden üstündür" sözu bile az gelir... Olay geçen haftamn başındak bir telefon görüşmesi ile başlar. Eskişehir ANAP İl Başkanı Zafer Sabuncuoğlu ile Aydın Begiter arasındaki bu göruşmede, Sabuncuoglu, "Abicim bilirsin, ben seni çok severim. En büyiik adayımız sen olacaksın" der. Begiter de bu söz uzerine İstanbul'dan atlar uçağa ve soluğu Ankara'da alır. Sabuncuoğlu ile Sürmeli Otel'de sabaha kadar konuşurlar. Ve sabahın ilk saatlerinde de ANAP Genel Merkezi'ne gelirler. Aday formlannı bizzat Sabuncuoğlu alır, Aydın Begiter doldurur ve resmen aday adayı olur. Daha sonra otomobile atlayıp Eskişehir'in yolunu tutarlar. Yoldaki sohbet de koyudur. Sabuncuoğlu, kendisinin belediye başkanı oltnak istediğini, il başkanlığına da kardeşini getireceğini söyler. Eskişehir'e girdikleri anda Sabuncuoğlu, "Aman abi sen beni tenha bir yerde indir. Ikimizi bir yerde göriirlerse, (Zafer, Begiter'i destekliyor. Altında mutlaka bir bit yeniği vardır) derier. Bilirsin abi, burası dedikoducu bir yerdir" diye otomobili durdurur. İnerken "Örgütün de desteğini almamız lazım. Akşama buluşuruz" der. Bir saat sonra da telefon eder: 'Kırk kişiyle yemege geliyonız abicim." Begiter, heyeti, Eskişehir'in unlu restoranlarında birinde bekler. Patronun yazıhanesinde otururken heyet gelir. Gelir ama, doğru yemek salonuna geçilir. Sabuncuoğlu'nun başkanlığındaki heyet yer içer Begiter, hâlâ patronun yazıhanesinde çağınlmasını bekler. Ne gelen olur ne giden... Ve heyet daha sonra toplucu çıkar gider. Begiter'e gelense, hesabın faturasıdır... Aynı heyet, ertesi gün Başbakan Özal'la görüşmek üzere Ankara'ya gider... Tabii Sabuncuoğlu, yine başlarındadır... Özal'la yapılan göruşmede ise, Begiter için soylenen sözler aynen şöyle olur: "Yaramaz adam Başbakanım, yaramaz!.." Balaban Akay'a yapılan bu balaban katakülli bugunlerde Eskişehir'de günun konusu.. Ama olayın bir başka ilginç yanı ise Özal'a giden heyetin ANAP aday adayları içinde desteklediklerini öne surdükleri isimlerin, özellikle MHP eğilimli olanlardan seçilmesi. Yani çamaşırların yavaş yavaş ortaya çıkması!.. Eskişehirli ANAP'lıların oyları da bu yolda değişebilir ve DYP'ye goz kırpabilir... Tabii Özal, orgütün listesini onaylarsa!.. (Önder BaloğluEskişehir) KULÎSİ Meğer Çolak'ın huyuymuş Balaban Akay'a balaban katakülli!.. Telcfon emriyle DSP il başkanlığı koltuğuna oturur oturmaz ilk işi gazeteci kovmaya kalkışmak , Selahattm o j a n Selahattin Çolak'ın bu tavn önceleri yadırgandı. Gazeteci kovma haberinin gazetelerde yer almasından sonra Curahuriyet'i arayanlara "Neden böyle yapmış? Başka nc demiş? Bu nasıl siyasetçiymiş?" gibi sorular sonnaya başladı. Bu olavın yankılan sürerken, Selahattin Çolak'ın yeni bir "icraatı" sosyal demokrat kulislerde vankılandı. İşçi Kamil Kalacak, yeri olmadığı için gecelerini "Hayranı oldugu Karaoğlan'ın partisi" DSP'de geçiriyordu, "Ü başkanlığı koltuğundan Ahmet Kiiçukmustafa'nın aynlıp Selahattin Çolak'ın oturması bir şeyi degiştirmez" diye düşunuyordu. Parti aynı partiydi ve görüşleri de degişmemişti. Değişen yalnızcs koltuğun sahibiydi. Oysa Çolak, hiç de Kamil gibi düşünmuyordu. tşçi de köylü de olsa bir insan nasıl otur da partide gecelerdi. Partiyi terk etmesini soylemediyse suç eski başkanındı. Kamil'e yol göründu ve Kamil kendinı DSP'nin kapısında buldu. DSP'deki muhalineri Çolak için "Meğer kovmak Selahattin Bey'in huyuymuş" dediler. (L'fuk TekinAdana) Valinin sitemi Ordu'da ANAP'a yakın yayın organı yerel "Yeni Hamle" gazetesinin 19 Eylul 1987 tarihli sayısında Necati Çetinkaya ANAP'tan Elazıg adavıVali tstifa etti" başlığı altında "atlatma" şu haber yayımlandı. "Ordu Valisi Necati Çetinkaya, valilik gore>inden diin istifa ederek 1 Kasım'da yapdacak erken genel seçimlerde ANAP Elazıg ada> adayı olarak başvuruda bulundu." ANAP'ın Ordu'daki yayın organının doğru olmayan bir haberi yayımlamayacağını göz önune alan Ordu'daki diğer gazeteciler, Ordu Valisi Necati Çetinkaya'nın istifa ederek Elazığ'dan aday adayı olduğunu çahştıklan çeşitli ajanslar ile gazetelere bildirdiler. Haber çeşitli gazetelerde yer aldı. Necati Çetinkaya'nın izinden dönerek makamına geldiğini gören gazeteciler, neye uğradıklarını şaşırdılar. Vali de gazetecilere "Bu haberleri nereden çıkartıyorsunuz? Gazetecilik demek 'teyid' demektir. Aday olduğumu bana sordunuz mu? Herhalde milletvekili olmamı ve benden kurtulmayı istiyorsunuz" diyerek siterr.de bulundu. (AHMET GÜRPINAR Ordu) Bir günde kaldırılan levhalar Aday adaylarının listelerdeki durumu aydınlandıkça, ilginç olaylar yaşanıyor. Bu olaylardan biri de ^j Sudp Turel Antalya milletvekili olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel'in başına geldi. Gözlerini, kulaklarını Ankara'ya yönelten ANAP'lılar, Türel'in Antalya listelerinde yer almadığını öğrenince önce şaşırdılar. Hemen iki değişik gorüş ortaya atıldı. Gorüşlerden birine göre, Türel İstanbul. Ankara gibi büyük ıllerden birinde, ya daDemirel'c karşı eslci görev yeri Isparta'dan aday gösterilecek. Difer görüşe göre ise Ozal, Türel'i gözden çıkarttı. Ikinci göruş ağır basmış olacak ki, Türel'in Antalya için yaptıkları bir gün içinde unutuldu. Havaalanı yolu üzerindeki "Sudi Türel bulvan" yazan levhalar, aynı gün kaldırıldı. A N A P ' ı n Antalya listeleri de yavaş yavaş gun ışığına çıkmaya başladı. 1. Bölgede milletvekili Cengiz Tuncer. Belediye Meclis üyesi Erdan Evren, Haluk Tugayoğlu ile Belediye.Başkan Yardımcısı Yılmaz Özkorkut'un sırası kesinleşti. Beşinci aday ise belli değil. 2. bölgede Belediye Başkanı Yener Ulusoy liste başı. Ali Dizdaroglu \e Metin tşmen, Ulusoy'un altında yer alacak. (B. EcevitAnlaiya) Çankaya Zabıta Mudürü Mehmet Temız, Cumhurbaşkanı Evren'ın Guneydoğu gezısi öncesınde oturdu bir makale yazdı Temız hesapladı kı, Evren bölgeye gittiğıne göre teröristler gene vuracaktı. Ve makalesi güncelleşecekti. Simitçi takibinden PKK'ya Nıtekım öyle oldu. PKK'nın önceki günkü saldınsı, Temiz'in belediye adamından çok bir devlet adamı basiretine ve ferasetine sahıp olduğunu kanıtlamıştı. Çankaya ılcesınde simıtçılere,'boyacılara, kaşar peynırı kurtlarına ve lahmacunlarda ŞAPKAU RÖNESAMS Atatürk Spor Salonu'nda üç adam buyuklüğündeki "Sigara içmek yasaktır" tabelaları dumandan görülmez halde idi Tavandan sarkıtılan dev posterin dibindekiler bile resmedilenin, benzetmek gibı olmasın, Atatürk mü, Demırel mi olduğunda tereddutlü idiler. Keşan'dan, Van'dan, Düzce'den, Suuüce'den "Kurtar bizi Baba" feryatJan ile gelen partililer, asıl kurtuluşu sıgarada anyor gibi idiler. 2569 gün sonra (bu rakamı orada dağıülan bir parti bülteninden aldık) yeniden doğan Baba'ya seveceği dumanlı havayı hazırlamak ıçın taburlar halinde hep bir ağızdan sigara fosurdatma yarışına kalkmışlardı. Sonunda dumanlar arasından Baba göründü. Daha doğrusu, alâmeti farikası... Bir ebe kadar becerikli eller üzerınde Baba kürsuye çıkarıldı ve bir 12 Eylül günü alıp gıttiği şapkası ile bir 24 eylül günü yeniden başımıza geçti (Fttoiraf: RIZA EZER) Ntamatttn Ettonen Demrefın sa^ındj K>> (FotoOrat: Ar*tv) DYP'lileri sevindiren AP'li AP'nin eski milletvekillerinden Nizamettin Erkmen, DYP'lileri canından o kadar bezdirmiş olmalı ki, istifa edip ANAP'a geçince, hele bir de milletvekilliğine aday olacağı duyulunca DYP'liler sevinçlerinden bayram ettiler. Giresunlu DYP'liler "Şükür su adamdan kurtulduk. Bize çektirdigi yetti. Şimdi ANAP'lılar çeksin de görsünler günlerini" diyorlar. DYP'liler, milletvekili adaylığına soyunan il başkanlan Mehmet Ali Güney'e oldukça güveniyorlar. Güney'in listenin birinci sırasında yer alacağına kesin gözüyle bakıyorlar ve şimdiden 41 galip geleceklerini söylüyorlar. Bekleyip görelim. Kime niyet kime kısmet. (Nihat TığlıGiresunl Çankaya Zabıta Mudürü Mehmet Temiz: "Guneydoğu Anadolu'da meydana gelen vahşetın nedenleri'nin yazan . Beldemiz gazetesinin ikincı yazısı herhalde Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayrettın Kozakçıoğlu'nun "Çankaya'daki simitçi. lahmacuncu rekabetinin perde arkası" yazısı Oda destekli aday adayı SHP istanbul aday adavları arasına Beşiktaş'tan bir bayan kımyager katıldı. İÜ Kimya Fakültesi mezunu Bakiye Çiçekoglu, aday adayı olmak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Güvenliği Mühendisliği gorevinden istifa etti. Eşi de kendi gibi kimya muhendisi olan Çiçekoglu, 1983 yılının 27 mayıs günu açıklanmayan bir nedenle iki arkadaşıyla birlikte siyasi şube taratından gözaltına alındı. Yaklaşık bir ay kadar bu durumu suren Çiçekoğlu'nun ardından eşi Kimya Muhendisleri Odası üye sekreteri Zafer Can Çiçekoglu da eşinin durumu nedeniyle gözaltına ahnarak bir hafta sorgulandı. Çiçekoğlu'na gore "CHP'li olduğu için" başlarına gelen bu gozaltı olayı sırasında evinden kitaplan alınan Can Çiçekoglu, 3 ay hukum giydi. Ancak bu karar daha sonra bozuldu. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olduğunu belirten Bayan Çiçekoglu, İstanbul Vlimar ve Mühendısler Odası'nın desteğini sağladığını ve kendisine guvendiğini soyluyor. arastırma Bursa SHP, liste sıralamasını halletti SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, "Nasıl sıra yapayım" diye düşüne dursun, Bursalı yerel yöneticiler, Bursa'nın sırasını kendi aralarında yapıverdiler. Geçenlerde Ankara'ya giden il yönetim kurulu, ilçe yönetim kurulları, belediye meclisi, il genel meclisi üyeleri kendi aralarında bir değerlendirme gerçekleştirmişler ve "Bursa listesi böyle olmalıdır" demişler. Bu listeyi de partililere, "Genel Merkez böyle sıralayacak" diye lanse etmeye başladılar. Sızan bilgilere göre, Bursa'dan Ankara'ya giden grup icindeki oylamada adaylann aldıklan oylar şöyle: 1. Bölge: Erhan Sevimli (eski CHP II Başkanı) (16 oy), Yahya Şimşek (İl Yönetim Kurulu üyesi) (14 oy), Nurettin Aşan (eski SODEP İl Başkanı) (13 oy), Yuksel Özer (il eski başkanı) (13 oy), Aşude Şenoi (İl Yönetim Kurulu eski üyesi) ve Necati Akgün (eski HP İl Başkanı) (8oy) 2. Bölge: Sadık Yılmaz (çiftçi) (15 oy), Bekir Seymen (il eski sekreteri) (12 oy), Erkan Mutman (eski Gemlik İlçe Başkanı) (9 oy), Şükrü Kaçar (Yenişehir ilçesi eski başkanı) (6 oy), Hasani Içoz (avukat) (2 oy). Bursalı bir grup il yöneticisi "liste aynen geçer" diye konuşurken, parti içinde listeye karşı mücadele de alabildiğine hızlandı. Bazı partililer, Genel Merkez'e bu listenin Bursa'daki taban hareketini yansıtmadığını öne surerek telgraf çekmeye başladılar. SHP'li diğer aday adayları, "Bu liste aynen geçerse karşı mücadeleye gireriz*' diyorlar. (Levenı GençelliBursa) İNCELEMI makale Guneydoğu Anadolu'da meydanr: gelen vahşetin nedenleri Tekrarianmakta fa>da gor duğmnden, >akın gelecekte v < k«a zamanda satümış olan u}ak br iizler ve lizleri himaye edi| uzerimue kıjkırtan örgut >nv» lan temizlenecek akan asil TUrk Kanlarının karşüığı fazlası iie a lmmadan yerde kalmıy acakm^ç ındkamlarımız alınacaktır. Cennet Bahçelerinde rahaı uyuyun, fizlere bizleıden selân ^ ^ b e n i m ^ehit Karde,krim. Siyasette küsmekyok "Gece90 bin, gündüz 2,5 milyon çalışanın bulunduğu Eminonii'nde Tiirkiye'nin her yerinden gelen insanlanmızın sorunlannı SHP iktidarının çözecegini sanıyorum." Bu sozler, Aksaray'da esnaflık yapan SHP"nin İstanbul 3. bölge aday adayı ve Eminönü ilçe Yönetim Kurulu üyesi Ikram Eroğlu'na ait. Eroğlu, 1960 yıhndan ben Eminönü'nde oturuyor. Yıllardan beri üniversitenin. yurtların, daha doğrusu gençlerin ıcınde olduğunu soyluyor. "Mahkum ailelerinin açlık grevinin yanında oldum" diyor. Tahir Aktaş'ın yolsuzluk ve usulsuzlukleriyle yakından ilgilendiği ve birçok dosyayı ortaya çıkardığı bilinen Eroğlu, şimdi Genel Merkezin vereceği gorevı bekliyor. "Sıralama ne olursa olsun, Parti meclisimizin karanna saygılı olacağız. Partimiz için çalışacağız, küsmeyeceğiz" diye ekliyor. Tıcdir bu Gadüarca vc hay s/ca akın, bakın mudafasu olar (oluk, çocufe kadın, Nedir bunlann gunahu acab; İİNorum. kadcri mi bunların. Benim ^chıt K.arfcşlcrir vardığın ccnnette rahat uyu, \ ne Peygamber (S.A.V.) efend mizin hadislcri ile "Onlar ub değildir, dirilcr, lâkün siz onla nn faıkında değibiniz" hadısl ri ile jehitlcrimizin durumlarır biz ummedeıc mıydclemektcdir ki koli basillerine karşı yürüttüğü sıcak mücadelenin arasında, Guneydoğu ile de ilgılenmesi takdır edilecek bir hızmet ıdi. Temiz ile arkadaşımız Turan Yılmaz konuştu: Hangi konularda yazıyorsunuz? TEMİZ Her konuda yazarım. Vatan selameti, halk hizmeti, trâfık ne olursa Peki Guneydoğu terörü nasıl oldu? TEMİZ Aklıma geldı yazdım. Trafikle de ilgili bir yazım olmuştu. Bu kadar çök konuyu nereden buluyorsunuz? TEMİZ O kadar olsun artık. Pekı Guneydoğu terörü ile sizin görevinızin bağlantısını kuramadık TEMİZ Benim 40 yıllık memurıyetım var. Bunun 35 yılı beledıyede geçti. Biz bu vatanın evladı değil miyiz? Ammenin hizmetinde olan insanjar değil miyiz? Zaten böyle bir hizmet verıyoruz. Bunun için vatanın selameti, ammenin güvenliği de bizı ilgilendirir. Tabii ki ammenin selametinı düşüneceğız? Pekı, bu yazıları yazarken hangı kaynaklardan yarar. lanıyorşunuz9 TEMIZ Ben her türlü gazeteyi okurum. Her türlü havadis de gazetelere yansıyor değil mi? Yanı sadece gazete okuyarak mı yazıyorsunuz? Kaynak olarak kitap okumuyor musunyz? TEMIZ Okumam. Yani hem ılmı hem de dını kıtaplar okurum. Evren Çankayada oturduğuna göre, kendisinin gittiği yerlerle ve yaptığı ışlerle Çankaya Zabıta Müdürü olarak Mehmet Temiz ilgilenmeyecekti de, Et Balık Kurumu Müdürü mü, yoksa Bale Genel Müdürü mu ılgilenecekti? DUYURU Siyasi tutukluluk hakkının kabulu ve buna uygun duzenlemelere yönelik genel talepler için ve cezaevlerındeki yaşaıtı koşullarının iyileştirilmesi için başlattığımız Açlık Grevi, baştan saptadığımız sekilde 256 kişi ile 15 gun toplu ve daha sonra gruplar halinde dönüşumlu 41. gununu doldurarak başarıyla 23.9.1987'de sona erdirılmiştir. Bizlere anlamlı desteklerini sunan tutuklu yakınlarına, yakın ilgisi dolayısıyla demokratik kamuoyuna teşekkurlerimızi sunuyor, mücadelemizde şehit olan LÜTFEN NOT EDİNİZ 28/9/1987 pazartesi gününden itibaren GENEL MÜDÜRLÜK TELEFONLARIMIZ "Köşe yazarları olmasa Cumhuriyet yuzde 50 tıraj alır" dıyen hükümet ve ANAP ılerı gelenlerindenAdnan Kahveci ve Bülent Akarcalı ayrı ayrı telefon ettiler: "Biz yazarlarınızı eleştirmek için değil, habercıliğınizı övmek için böyle dedik ' dediler. Köşelere haber koysanız daha çok satarsınız demek istiyorlarmış. Akarcalı herhalde Berlın'e gıdeceği ıçın kısa, Kahveci ile konuşmamız ise uzunca ve kahkahalı geçti: Böyle söylediniz mı? Evet söyledım ama, nıyetım yazarlarınız olmasa daha çok satacağınız demektı Bu köşe yazarlarınız kotu anlamı taşımaz Kahkahalı bir diyalog Taşır elbette. Hayır. benim bir tezım var Gazeteyi sattıran habeıdır Köşe yazan okuru pek ilgilendırmez. Çok tırajlı gazeteler en çok haber veren koşe yazan az olan gazetelerdır. Pekı öyleyse sız nıye Ekonomik Bülten gazetesınde köşe yazısı yazıyorsunuz? Hem de takma ısımle.. (Kahkaha.) Ayrıca bir gazete koşe yazısı ile, haberi ile bir bütündür Bunlar birbirlerıni tamamlar Gazeteniz lyı, yazarlarınıza kötu demenin, bir kadına dudaklarınız çok güzel, ama ağzınız kokuyor demekten ne farkı var ki? (Kahkaha.) Kitabi bir sevgi Cumhurbaşkanı Evren'in en sevdiğı yazar kimdir, bilmıyoruz? Ama en sevmediği yazan, Köşk çevreleri sayesinde Ankara'da çok kişi biliyor: Cüneyt Arcayurek. Cumhurbaşkanı'nın Arcayüreke "menfi muhabbet" beslemesının başlıca nedenı "Kudeta" adlı kitabi. Kudeta'nın ıkincisi de çıktığına ve haftanın en çok satan kitaplan arasında yer aldığına göre, Evren'ın "negatif muhabbeti" katmerleniyor mu bilemıyoruz Bildiğımiz, Arcayürek'in Kudeta'nın üçüncü kitabına hazırlandığıdır. DİDAR ŞENSOY'un anısı önOnde saygiyla eğiliyoruz. Gelecek, onurlu ve insanca bir yasam için mücadele edenlerin olacaktır METRİS'TEKİ 15 DAVANIN StYASİ TUTUKLULARI ÇAĞRI Sınırlı Sorumlu Kamu Personeli Yapı Kooperatifi (KAPER)'fn 1986 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı 24 Ekim 1987 cumartesi günu saat 11 .OO'de FatıhAkdeniz Caddesi Kamer Düğun Salonu'nda asağıda yazılı gündem gereğince yapılacaklır. Uyelerimize duyurulur. Gundem: 1 Açış ve yoklama. 2 Divan heyeti oluşturulması, divana belgeleri imzalama yetkisi verilmesi. 3 1986 yılı yıllık faaliyet raporunun okunması. 4 1986 yılı yıllık bilançonun okunması. 5 Denetçiler raporunun okunması. 6 Raporlar Uzerine göruşmeler. 7 lbra. 8 Yeni Yönetim ve Denetim Kurulları seçimi. 9 Dilek ve temenniler. KAPER . YÖNETİM KURULU 151 72 70 (19 Hat) olarak değişmiştir. "Tedbirlı ve Kararlı" ESBANK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle