19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EYLÜL 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ISMAÎL GÜLGEÇ CUMHÜRİYET/5 Y4YIN DÜN^ASENDA İNCELEME ARAŞTTRMA Osmanlı'ııın reform çabaları Osmanlı tmparatorluğu'nun Ref orm Çabaları lçinde Batış Evreleri, Ahmet Rasim, basıma havrlayan: Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Çağdaş Yayınları, lstanbul 1987, 251 s. ZAFER TOPRAK Üstat AhmetRasim'in eserleri son yıüarda birbiri peşi sıra günümüz Türkçesiyle yayımlanmaya başladı. Hatta Fuhşi AÜk'ler, Hamamcı Llfet'ler yeni harflerle ikinci baskılannı yaptı. Türk dilinin evrimine büyük katkılan olan Hocanuz Hıfn Veldet VeUdedeogln, üstadın lstibdattan Hakimiyeti Milliyeye başhkh iki ciltlik eserinin ilk cildini Osmanh tmparatoriugu'nun Refonn Çabalan tçinde Baüş Evreleri başhğı altında günümüz diliyle basıma hazırlayarak "Ahmet Rasim Külliyatı"na önemli bir katkıda bulundu. Günümüz Türkiyesinde orta öğrenimde Osmanlıca ya da Eski Türkçe eğitiminin tartışıldığı bir dönemde hocamızm bu çabası örnek bir davranış. Osmanlı yazırunda günümüze ışık tutar nitelikteki temel eserlerin kısa sürede bugünkü dile çevnlmesi Osmanlıca gibi bugün için artık uzmanhğı gerektiren bir dil üzerine yapılan tartışmaları umanz gereksiz kılar. ni açıklayan Ahmet Rasim, 1923'ten sonra 1932'ye kadar daha on yıla yakın yaşamasına rağmen bunu gerçekleştirememiş. Cumhuriyet'le birlikte dil çalışmalarma ağırlık vermiş ve büyük bir sözlük hazırlamaya koyulmuş. Ne yazık ki üstat bu sözlüğü de K harfıne kadaı getirebilmiş. 67 yaşında Heybeliada'da ölmüş. Osmanlı "muharrir"lerinin belki de en velutlarmdan biri olan Ahmet Rasim son derece renkli bir şahsiyet. Gecmişin seçkin eğitim kurumlanndan Darüşşafaka'daki eğitimi onu bir "ansiklopedist" yapmış. Berrak bir belleği olan üstat son derece yetkin bir gözlemci. için "Hesap Kitabı", liselere tarih kitapları yazmış. Dilbilgisinden sağlık bilgisine kadar değişik türde eserleri var. Osmanlı okuru elektriği, fonografı onun kitaplanndan öğrenmiş. Kepler'den Newton'a evrenle ilgili bilgiler popüler bir dille onun kitaplarında yer almış. Ahmet Rasim, ufku son derece geniş bir bilgi hazinesi. Ancak, üstat uzerine bilgilerimiz son derece kıt. Ortaükta dört beş adet biyografîk eser varsa da bunlar al gülüm, ver gülüm birbirinin tekran r.itebğinde. Gönül isterkigayur bir yazar yıllannı versin ve bu son dönem Osmanlı aydımnı, belki de prototipini, günümüze getirsin, Cumhuriyet nesline tanıtsın. Hıfzı Veldet Hocamız Istibdattan Hakimiyeti MllUyeye'nin dilini sadeleştirirken esere farkh bir baslık atma gereği duymuş ve cak, Ahmet Rasim'in kullandığı başbk "olumlu" bir anlam içerirken, diğer bir deyişle istibdat yönetiminden ulusal egemenliğe bir gelişim çizgisi izlerken, Hocamızm uygun gördüğü baslık bizlere son derece karamsar bir açılım getiriyor. Refonn Çabalan lçinde Batış Evreleri okura sanki 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başında Batı diplomasisinin çizdiği "hasta adam" imajını çağrıştınyor. Batı'nın Osmanh'yı çökertmeye yönelik psikolojik savaş söylemi nedense o günden bugüne bizim yazmımızda da yankılanmış. YÖNETEN ŞAim AlJ»AY KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK Tfalak htnf, froyle "Hasta Adam" söylemi Oysa Osmanb toplumu Tanzimat'la birlikte yeni bir arayışa girmiş, I. ve II. Meşrutiyetlerle çağdaş topluma yönelmiş, Ittihat ve Terakki dönemi milliyetçiliği ile Cumhuriyet'in temellerini atan yeni bir toplum dokusu oluşturmuş. Osmanb'mn belki de en güçlü olduğu dönem Batı diplomasisinde "hasta adam" retorikleriyle bezenmiş. Işin ilginç yönü Türk devrimi de bu söylemi benimsemiş. Tüm devrimler gibi Türk devrimi de kendi tarihini yazma gereğini duymuş. 1919 yılı tarih öncesiyle tarihi ayıran dönüm noktası olmuş. Devrim mantığı gereği Cumhuriyet'le birlikte geçmiş >argılanmı>, 1919 oncesiyle hesaplaşılmış. Ne yapmalı? Devrimden 60 küsur yıl sonra Cumhuriyet nesilleri artık tarihe daha hoşgörülü bakabilmeli. Değişiklik yanı sıra devamlıhğı arayabilmeli. Cumhuriyet'in dönüşü olmayan bir yol olduğu tüm nesillerce kabullenilmeli. Hocamızın kitabın son sayfasına eklediği şerhte yer alan "alacalı" yapı ise geriye dönüş olarak değil, çoğulcu bir toplumun kaçırubnaz özellıkleri olarak yorumlanabilmeli. Biz Ahmet Rasim'in eserinde Osmanb Devleti'nin batışından çok, Cumhuriyet'in doğuşunu görmeyi yeğliyoruz. Ve hoşgörüsüne sığınarak yaptığımız bu eleştirinin ardından hasretle hocamızın güzel Türkçesiyle kitabın ikinci cildini dilimize kazandırmasını bekliyoruz. Çok yönlii yazar Ahmet Rasim çok yönlü bir yazar... Duygulu bir ozan, ince ruhlu bir bestekâr, popüler bir tarihçi... Romanlan, öyküleri, çevirüeri, kitaba dönüşmüş makaleleri, ders kitaplan ve değişik türde ansiklopedik katkılanyla toplam yüze yakın kitap yazmış. Günümüz Türkçesine ne yazık ki bunlann pek azı ulaşmış. tstibdattan Hakimiyeti MİHİyeye üstadın tarih çahşmalan arasında yer alıyor. Dört ciltlik Resimli ve HariUiı Osmanlı Tarihi'nin ardından bu alanda en çok tanınan eseri. Cumhuriyet 1 in kurulduğu yıl basılan iki ciltlik eser bir çağdaşlaşma öyküsünün giriş kısmı. I. Abdülhamid'in ölümü ve III. Sdim'in tahta çıkışından ya da Avnıpa zamanlamasıyla 1789 Fransız Devrimi'nden I. Meşnıtiyet'in ilanına kadar uzanıyor. İlk cildin girişinde, "medhal" bolümünü 1908'e ulaşacak "asıl" bölümün izleyeceği Ahmet Rasim (18671932) tstanbul'a, lstanbul yaşamına tutkun bir yazar. Bir lstanbul "münevveri". Makalelerinden derlediği ve Osmanhcası iki kez basılan dört ciltlik ünlü eseri Şehir Mektuplan umanz en kısa sürede yeni harflerle de yayımlanır. Osmanb ve lstanbul folklorunun ana kaynaklanndan biri olan bu eser tarihçisinden sosyoloğuna, antropoloğundan şehircisine geniş bir okur kitlesine sesleniyor. Ahmet Rasim aynı zamanda bir eğitimci, bir pedagog. tlkokullar için "Elifba", orta okullar Hıfzı Veldet hocamız tstibdattan Hâkimiyeti Milliyeye'nin dilini sadeleştirirken, esere farkh bir başlık atma gereği duymuş ve ticari yönden de savunulması güç yedi sözcüklü bir başlık koymuş... Bu değişiklik belki de Ahmet Rasim'in tasarladığı eseri tamam layamam ış oluşundan kaynaklanıyor. ticari yönden de savunulması güç yedi sözcüklü bir başbk koymuş: Osmanlı tmparatoriugu'nun Refonn Çabalan lçinde Batış Evreleri. Bu değişiklik belki de Ahmet Rasim'in tasarladığı eseri tamamlayamamış oluşundan kaynaklanıyor. Eser Osmanbcasında 1876'ya gelmiş durmuş. Oysa yazann tasarısında hakimiyeti milliye ya d a ulusal egemenlik 1908 Devrimi'nde gerçekleşiyor. Refonn Çabalan lçinde Batış Evreleri başbğını Ahmet Rasim onaylar mıydı bilemiyorum. An bunlar fl<jın<£ kç ıt/ı hmelnedikltnaJgH pufu/ı dıjer ıntfnkn da kcf P İ K N İ K PİYALE M.4DRA INSAM Bİ BULAMAYIUGA HIZU GAZETECİ mcDET ŞE.\ 9&\ UöuR OLSUN 0'm f'L^JB^, "0BRAKR 4 A M 9E9H ÇU " 801i yıüarın başından günümüze... © Y t l l a r Haluk Gerger, Dost Yayınları, Mayıs 1987, 272 s. GÜNDÜZ VASSAF Haluk Gerger'in kitabı, soluk almaktan korkulduğu günlerde yazıbnış ve basılmış mucadele yazılanndan oluşuyor. Kitap, 12 Eylül rejiminin anayasası, Amerika'ya bağımlı iktisat politikalan ve dış politikası ve YÖK'ü ile nasıl kurumsallaşıp kendilerine sivil diyenlerce yürütüldüğünu sergiliyor. Ismi bizi aldatmasın... "O Yıllar" bugün de sürüyor. Kiıapta Türkiye'de demokrasiyi kurma ve dünyada barışı savunmadaki ahlaki sorumluluğumuzla karşı karşıyayız. Konu ne olursa olsun, hemen her yazının ortak duygusu, seslenişi bu. "O Yülar" salt bir 12 Eylül kitabı da değil. Uluslararası politika ve yıldız savasları, nükleer çağın ve totaliter rejimlerin psikolojisi Gerger'in ele aldığı konular arasında. ler Birliği dışında "çok bölgede meşru olarak söz sahibi olma durumunda ya da konumunda bir ülke olduğunu belirtip, Türkiye1 nin bu çok bölgelilik avantajını kullanabilse bir " 3 . süper güç gibi" davranabileceğini söyluyor (s. 40). Tabii ki kullanıldığı bağlamda super güç olmadan kastedilen, başka devietler uzerine hegemonya kurrnak değil. "Korku Üstüne", "Gerçek Dramın Hayali Kahramanlan", "Ölümüm Ölümü", "Hastabk" başbklı yazılarda çevremiz ve çağımız koşullanna uyulurken, uygarlığın ve belki de geleceğin yitirildiğı; günümuzde gerçekdışına gerçek, patolojiye ise normal dendiği vurgulanıyor. Bundan onceki kitaplarıyla olduğu gibi bu yapıtında da Haluk Gerger akıcı ve anlaşılır bir üslupla göruşlerini dile getirerek, anlaşılmaz kitap yazma eğilimine istisna olmayı surdüruyor. Kendi muhalefetini bile kendisinin yaptığı bir iktidarla karşı karşı ya olan muhalefet liderlerinin okumalan ve halkla paylaş OYILLAR HA1ÖKSSUÎ1& "Haluk Gerger'in kitabı soluk almaktan korkulduğu günlerde yazılmış ve basılmış mucadele yazılanndan oluşuyor... O yıllar salt bir 12 Eylül kitabı da değil. Uluslararası politika ve yıldız savaşları, nükleer çağın ve totaliter rejimlerin psikolojisi, ÇtZGtLtK KÂMİL MASARACl Türkiye'nin 'dış politikasızlığı' ve kimliği Gerger'in ele aldığı konular arasında'.' si mücadelesi verebilen Bilim ve Sanat, Yeni Gündem, Diişiin, Giin gibi dergilerde basılmış. Kitabı, Haluk Gerger'le birlikte bu dergilerin çabşanlarına ve çeşitli baskılara rağmen okumayı surdüren okurlarına borçluyuz. Gerger'in kitabı 12 Eylul sonrasında toplumun canalıcı sorunlarına yalnızca üniversite dışında kalanların ses verebildiğine yeni bir örnek. 4LVIAJ'/ ARAOIM.. O OA T6 T ö Z OLMlAJTt/. Baş konu Amerika Uluslararası politikada baş konu Amerika. Çeşitli yaalarda Monroe, Truman, Eisenhower, Nixon, Carter doktrinleriyle domüıo kuramının Amerika'nın darbe ve işgal politikasını belirlemedeki rolleri gösteriliyor. Komünizmin yayılmasmı engelleyip "hür dünyayı" korumak amacıyla darbeleri mübah kılan domino kuramının mantığı sorgulanıyor: "Şimdi ABD aynı Dominik Cumhuriye1 ti'ni de yedeğe alarak Grenada yı işgal ediyor. Önce bir ülkeyi isgal et, sonra onu al bir başkasına asker çıkar, tam domino teorisi manüğı, ama tersinden... Kuramın her biçiminden bir Amerikan işgali çıkıyor" (s. 206). Çeşitli yazılarda vurgulanan konulardan biri de Türkiye"nin "dış politikasızlığı": "Dış dünyadaki oluşumlara, tehlikelere bu derüi açık, ama çevresine bu denli kapalı bir başka toplum az bulunur" diyor Gerger. "Kıbrıs'a Nasü Bakmalı?", "Füzeler Türkiye*ye Ne Kadar Uzak?", "Suskun Türkiye'nin Dış Politikası" gibi yazılarla da bu oluşum ve tehlikelere dikkat çekiyor. Gerger'in bir özelbği, sokaktaki adamdan üniversiteli aydına ve Dışişleri Bakanlığı'na kadar sinmiş olan Osmanlı benmerkezciliğinin dışında kalması.Türkiye'de olup biten açısından dünyaya değil, dunyada olup biten açısından Türkiye'ye bakıyor. Bu açıdan bakıldığında da yüzyıldır tartışılan Türkiye'nin kimlik sorunu, Türkiye'nin nereye ait olduğu sorusu anlamsız kalıyor. maları gereken bir kitap, O Yıllar. Kitapta biçim açısından eleştireceğim bir sorun var. Yer verilen 55 makalenin ilk bakışta nasıl, niçin yan yana geldiği belli değil. Kitabın duzenini açıklayan bir önsözün de bulunmayışı, toparlayıcı başlıkları daha da gerekli kılıyor. Kitapta yer alan yazıların çoğu, baskılara rağmen demokra AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR Kısa Kısa CUMHURİYET DÖNEMt ORMANCILIĞI, Ormanalar Derneği Yavını, Ankara, şubat 1987, 165 s. TOD'nin yayımladığı kitap, Cumhuriyet dönemindeki ilk kapsamh orman yasasının kabulünün 50. yılı dolayısıyla 7 Şubat 1987'de Ankara'da yapılan sempozyııma sunulan bildiriler ile Tiırkiye'nin ormancılıkpolitikasının dünü bugunü ve yarını konusunda TBMM'de temsilcisi bulunan siyasi panilerin yetkililerinin katıldığı panelde yapılan konuşmaları kapsıyor. Mahmut Tevfik Eren / FAİZ HUKUKU, lstanbul 1987, 287 s. Hukukçu ve avukat M.T. Eren'in hazırladığı faizi hukulc açısından ele alan inceleme, faiz kurumunun Batı ve Doğu tariHindeki gelişimini gözden geçirr dikten sonra, > urürlükteki mevzuat açısından bugün Türkiye'de faizle ilgili tüm sorunları ayrı ayrı irdelemekte. Çok tartışılan faize ilişkin konular ve yol açtığı sorunlarla ilgili olanlar için yararlı bir kaynak. Ruşen Keleş / TÜRKİYE'DE KENTBİLİM ÖĞRETİMİ, AÜSBF Yayım, Ankara 1987, 230 s. Prof. Dr. Keleş tarafından derlenen bu kitapta, başta mimarlık ve mühendislik fakülteleri olmak üzere Türkiye'de şehircilik (kentbilim) okutulan kurumların bu disiplin alanındaki çalışmaları uzerine incelemeler toplanıyor AÜSBF Yayınları arasında çıkan bir başka yeni kitap da, 2930 Mayıs 1986'da Trabzon'da toplanan İskân ve Şehircilik Konferansı'na sunulan bildirileri bir araya getiren İmar Planlama Mevzuatı ve r.vgulaması adlı derieme. Meral Çileli ' AHLAK PSİKOLOJİSİ VE EĞİTİMİ V Yayınları, kasım 1986, 124 s. Dr. Meral Çileli'nin kitabı, güncel tartışma konularıhdan biri olan ahlak eğitimi konusuna ışık tutan bir inceleme. Çalışmada ahlak gelişimine ilişkin psikoloji kuramlan ile ahlak eğitimi konusundaki belli başlı yaklaşımlar irdeleme konusu yarjılıyor. Polat Soyer / GENEL İŞ KOŞULLARI, Basisen Yayım, lstanbul 1987, 247 s. Doç. Dr. Soyer'in eseri, çalışma hukuku alanında ülkemizde çok yeni bir kavram olan "genel iş koşuları" (çalışma koşullannın önceden hazırlanmış kurallara göre belirlenmesi) kavramını incelemekte. F.AImanya'nın' Regensburg Cniversitesi Hukuk Fakultesi'nde tamamlanan çalışmada, geniş ölçude Alman ve İsviçre iş hukukundan yararlanılıyor. G.V. Plehanov / MATERYALİZM UZERİNE ÜÇ DEHEME, Çev. Mehmet Dundar, Kaynak Yayınları, ocak 1987, 223 s. 1 20. yuzyılın başlannda Rusya da Marksizmin yayılmasında çok onemli bir rol oynayan siyasal kuramcı Georgi Valentinoviç Plehanov'un (18561918) D'Holbach, Helvetius ve Marx'ın materyalizm anlayışlarını konu alan uç denemesi Turkçeye çevrildi. Plehanov'un daha once Sanat ve Sosyalizm adıyla yayımlanan kitabı da Sanal ve Toplumsal Hayal başlığıylauçuncukezbası'dı. M ; • KEMAL GÖKHA\ • v. ^ZğM <LA*ıS y X. • ./ TARİHTE BUGÜN MIMTAZ ARIKAS 24 Eylül /e46W <9ZW>V SERÜVENC/!. <y 184f OE BuGuM, ıNGtuz. SEKLİVENCtSİ JAMES BROOKE, SAEAU/AK /SACASl OLOUf 8ROOKE, BABA£/AJW DO6U H/AJr Kal^PANYASl'hJÖA RA< glR.ıtCTi££>lĞt SOgıM MlgAS YOLUYİA KOMUUÇ, 8UMU KOfSSAMLIK YAPA4AK AMACIYLA JOJLLAAJAJAK fS~VEkAlŞTİ. K/SA ZAMA/VOA B//Z SEMı S477A/ AL MlS, DEAJEYIMLI DEMıZCıLEK BR.UNEİ SuLTANI 'HlN f fJ/VLE BAŞININ DE/2.7TE OLDUĞUMU BIS.OOKE, OhiU BU DUISUMDAM faj£TA£ARAIC <AZANMlŞTl. SOirAAJ DA ONu"SAJZACA£t*İLAN ETAAıST/. B&OOtCG'UM Mlie.DÜĞU RACALIK YU2. Y/LI AŞKlH Bj/S RE OEl/AM EDECEK7~//Ç. Cyct Saraıvak,, CUMHURİYET KÎTAP KULÜBÜTNDEN HABERLER AYIN EN ÇOK SATAN KİTAPLARI İNCELEME BELGE • DENEME 25.8.1987 22.9.1987 011.031 027.066 027.034 117.210 038.035 272.011 117.204 126.063 027.037 027.015 Kadının Adı Yok / Duygu Asena İnsan Sıcağı / Dr. Erdal Atabek Düşünüyorum Ûyleyse Vurun / ilhan Selçuk Ûnce insanım Sonra Gazetecı / Emin Çölaşan Artık Demokrasi İsteyin / Erbil Tuşalp Oblomovluk Nedir / N.A Dobrolyubov Rabıta / Uğur Mumcu 12 Eylül Gunleri / Kemal Anadol Ağlamak Gülmek / ilhan Selçuk Ben Ataturkçü Oeğilim / Nadir Nadi Ryrtı; 2000: 1000: 1300r 2100: 1980: 2625: 3150: 1785: 1200: 1200: Sm: 3 4 2 5 1 50 YIL ÖNCE CumhurİYet III: Tiirli nifnırıı Hıılııvn fiuliyor İkıisui X ekaleıı, Hafayu ilk vapıııun tuhrık edtlmeunı Denizyolları idaresine biMırıniiliı. Bıınıın için Denızyollurı İdurcsı bir 24 Eylül 1937 ) alnız bu ilk postu ılc Anıakva knnsolosuınuz eski Pans Knnsolosıı Firuzun İskendenmu gıdeceği bilınnıekıedır. İskendiTundun Demzyollaı ı acenıalığına tayin edileıı Kadri \un bu ımınasebetle bir merasım teriib etmiştir. "Üçiincü süper güç" önsöz yerine Erbil Tuşalp ile yapılan kapsamh söyleşide Gerger, Türkiye'nin ABD ve Sovyet 6 7 8 9 10 projiıuııı iwzırlami)lır. Ayın 28 ıııcı sulı gıınıı lımunıımzdun Slersıne harekel edeıek olan koııyu vapıırn hkenderunu da a.idecckıir. Bu ımnıusehcıtc ınerasını yapılıp nıpıfııi(iına<ii hu(knulu bir ı'inir tn'lırıiş değildır. mtmr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle