Katalog

CUMHURİYET/J4 SPOR 12 EYLÜL 1987 Silah gölgesinde açıhş JO. Akdeniz Oyunları, Main Stadı'nda İJHL Lazkiye'nin $ düzenlenen muhîeşem törenle ^w^ başladı. Gösierileri, IOC Başkanı Samaranch ile bir'ikte izleyen Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, yaptığı konuşmada oyunlara katılan tüm ülkelere "Hoşgeldiniz" dedi. Sovyet uzmanlarıh hazırladığı açılış töreni için stada giren iz'.eyiciler didik didik arandı. HALİL ÖZER LAZKİYE 10. Akdeniz Oyunları Lazkiye'nin Main Stadı'nda yapılan muhteşem törenlerle dün başladı. Gösterileri Suriye Devlet Başkanı Esad, IOC Başkanı Samaranch'la izledi. Oyunlann düzenlendiği Lazkiye kenti dun tarihi gunlerinden birini yaşadı. Tüm kentıe yoğun bir heyecan kasırgası esti. Sabahın erken saatlerinden itibaren kentte tum giriş ve çıkışlar binlerce asker ve polis tarafından tutuldu. Güvenlik görevlilerinin sayısı açılış törenlerinin saati yaklaştıkça gözle görulur bir şekilde artmaya başladı. Stada giren herkesin ustü didik didik arandı. İçeriye girenlerin yanlannda sadece Suriye bayrağı ve mavi bir eşarp taşımasına izin verildi. Törenler saat 18.30'da başladı. Tıklım tıklım dolan stattaki atmosfer olağanustuydu. 50 bin kişinin elinde salladığı ba>Taklar trıbunlere ayrı bir guzellik veriyordu. Sovyetler Birliği'nden gelen uzmanlar tarafından hazırlanan törenlerden önce Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad, açış konuşmasını yaptı. Buyük bir sevgi gosterisıyle karşılaşan Esad'ın konuşması sık sık atılan sloganlar nedeniyle kesildi. Hatta kendısine tribunlerden şiirler bile okundu. Esad, konuşmasında oyunlara katılan tum ülkelere hoşgeldiniz derken, yine gökleri inleten bir tezahüratla sözlerini sona erdırdi Ardından da binlerce ilkokul ve üniversite öğrencisinin katıldığı gösteriler başladı. Bu gösterilerin gerçekten zevkine doyum olmadı. Bizim 19 Mayıslarda yaptığımız, tribun bayrak şovu ilgiyle izlendi. Gösterilerde önce olimpiyat oyunlarının eski Yunanlılar tarafından nasıl yapıldığı gösterildi. Oyunlara katılan ülkelerin bayrakları eski bir Viking gemisi ile sergilendi. Yaklaşık uç buçuk saat süren şovun bir diğer bölümünde Suriye'nin barışa olan sevgisi anlatıldı. Uzun bir süreden beri terorizme kucak açan ülke diye isimleri çıkan ve bu görüşe çok kızan Suriyeliler, gösteriler sırasında bu tezi çürutmeye çalıştılar. Bir nükleer savaşın dünya uzerinde olumsuz bir etki yaratacağı stadın ışıklı tabelasında her dilden yazıldı. Alana çıkan binlerce genç de savaş istemediklerini ve mutlu bir dunyada yaşama arzusunda olduklarını yaptıkları gösterilerle anlatmaya çalıştılar. Bir ara alana ellerinde makineli tufekli askerler geldı, ama çocuklann tepkisi üzerine askerler gerisin geri geldiklere yere dönmek zorunda kaldılar. Gösterinin son bölümünde ise gokyuzune binlerce havai fişek fırlatıldı. Ardından da geçen oyunlan düzenleyen Fas, oyunlann bayrağını dünya rekortmeni Said Aquita'nın elinden Surıyelilere verdi Gösteriler sırasında yapılan geçit töreninde ise Türk takımı stadı dolduran binlerce kişi tarafından buyuk alkışla karşılandı. BayTağımızı ise voleybol takımımızın kaptanı Dünya taşıdı. Oldukça kalabalık bir sporcu kafilesi ile oyunlara katılan Lübnan ise Hafız Esad'dan en fazla alkışı alan ülke oldu. Yabancı basın mensupları yaptıkları açıklamalarda Suriye'nin gösteriler sırasında tum dunyaya anlamlı mesajlar vermek istediğini söylediler. Törenle başlayan Akdeniz Oyunları'nda büyük güvenlik önlemleri alındı LAZKİYE'DEN İZLENtMLER Açılışa politika karıştı 10. AkdenU Oyunları görkemli bir törenle açıldu Rengârenk giysileri ile stadyumda gösteri yapan öğrenciler ve folklor ekipleri yabancı gazeteciterin ve televizyoncularm büyük ilgisini çekti. Ancak daha çok ilgi çeken, tribünlerde universiteli öğrencilerin sergilediği tablolardı. Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ko ıuşma yaparken tribünlerde beliren portresi daha sonra sahadaki marşlarla Suriye'nin gövde gösterisine dönüştü. Arka arkaya değişen bu görüntülerde atom bombasından başlayarak çeşitli süahlann çizitmesi ilginç yorumlara neden oldu. 50 bin kişilik stadın tamamaun dotu oktuğu görülürken tribünlerde Suriye'nin dısa tanıtımımn politik amaç güttüğü iddia edildl Bu nedenle bazı ülkelerin televizyonlan açıhşı yayımlamak istemedL Hafız Esad'ın konuşması sırasında tribünlerde beliren ve uzun sure kalan Suriye bayrağı görüntüsü daha sonra değişerek katılan ülkelerin buket haündeki bayraklanna dönüştü. Organizasyondaki buyuk eksiküklerin, bu renkli görüntüler ile geçiştirilmek istendiğini iddia eden basın mensupları yanşmalann başlaması ile birlikte henüz görünmeyen pek çok sorunun ortaya çıkabilecegini iddia ettiler. (Fotoğraf: AA) Sporcuiara kamyonla su taşıyorlar Hafız Esad'a son derece bağlı olan Suriye halkı, devlet başkanını görünce sevinçten ne yapacağını şaşırdı. Sevinçten kendini yere atanlar ve ağlayanların sayısı bir hayli fazlaydı. HALİL ÖZER LAZKİYE Açılış törenleri sırasında çok sayıda kiji aşın sıcak nedeniyle baygmlık geçirerek hastanelik oldu. Bayılan kişiler stat önünde bekleyen cankurtaran arabalan ile özel olarak hazırlanan kliniğe kaldırıldı. Açılış törenlerı sırasında gazeteciler buyuk zorluklarla çalıştılar. Asker fotoğrafının çekilmesine çok içerleyen Suriyeliler stat girişinde ne olur ne olmaz diyerek makinelerdeki filmleri yakıyorlardı. Ayrıca oyunlann açılış törenlerini izlemeye gelen Hafız Esad'ın fotoğrafını çekmek isteyen gazetecıler surekli itilip kakıldılar. Aradan sıynlıp Esad'ın yanına yaklaşmaya çalışanlar da yaka paça aşağıya indirildi. Resmı geçide katılan ülkeierin sporcularının birçoğunun elinde fotoğraf makinesi vardı. Hatıra resmi çeken sporcular gösteriler boyunca flaşlannı ardı ardına patlattılar. Suriye halkı Devlet Başkanı Hafız Esad'a büyük bir sevgi ile bağlı. Esad'ı görünce kendini yerden yere atanlar, saçını başı;ıı yolanlar, bayılanlar, ağlayanlar dun hep açılış törenlerinin yapıldığı Main Stadı'ndaydı. Törenler sırasında en çok ilgi görenlerin başında Faslı rekortmen Sait Aquıta bulunuyordu. Spor bayrak töreni sırasında gazetecilerin hücumuna uğrayan Aquito etrafına bol bol gulücük dağıttı. Bu arada Turk kafilesinin taşıdığı bayrak normal ölçulerde değildi. Oysa, bu durum daha once yetkili makamlara bildirılmişti. Lazkiye' de, en çok şikâyet edilen konu aşın sıcaklar. Bu yuzden olimpiyat köyünde bulunan sporcuların tumü ya şortla ya da mayo ile ortahkta dolaşıyor. Su, yabancı konuklann en çok rağbet ettiği içecek. Sporcuların kaldığı otcle her gun kamyon kamyon su gelmesine karşın yine de yetişmiyor. Çevre dukkânlarda satılan karpuzlar ise kapış kapış gidiyor. Oyunlara ilk kez katılan Arnavutluk, Lazkiye'ye geldiğine pişman oldu. Gece geç saatlerde Lazkiye'ye varan Arnavutluk kafilesı, yaklaşık 4 saat kadar otel kapısında kestirmek zorunda kaldı. Kendilerine bir turlü oda bulunamayan Arna\.utluk kafilesi, sabaha karşı yerleştirilebildi. lîk gun organizasyona buyuk tepki gosteren yabancı basın mensupları. Suriyelilerin özür dilemesinden sonra biraz yumuşadı. Gazeteciler, basın merkezinde kendilerine gosterilen ilgiden çok memnun. Teleksler \e telefonlar eksiksiz çalışıyor. lletişim aletlennin yeterlı olması da gazeteciler ıçin oldukça sevindirici bir konu. Basın merkezindeki tum elektronik cihazların başında Japon teknisyenler oturuyor. Basın merkezinde, ayrıca ajanslar için birer oda ayrılmış durumda. Giiniin programı Voleybol: 15.00 Türkiye Yunanistan (bayanlar), 17.00 TürkıyeYunanistan, tenis: 09.00 tek erkekler eleme saat 13.00çiftlereleme, yüzme: 10.00. S P O R ' D A DIYALOG ABDÜLKADIR YÜCELMAN HALtL BEZMEN 1939 yılında Istanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi, tsviçre'de makine mühendisliği tahsili yaptı. 1970'li yıllarda yeiken sporuna merak sardı ve yurt içinde çeşitli yat yanşlanna kaîıldı. Son olarak uluslararası "Admiral Cup" yat yanşlanna katıldı ve dördüncu oldu. Halil Bezmen tekstil ile uğraşmakta ve 6 dil bilmektedir. Ne olduğumıı bilmeliydim!.. Halil Bezmen, uluslararası sularda Türk adını duyuran bir yelkencimiz. Yelkende "iddialı degilim" demesine rağmen yine de "Admiral Cup" gibi uluslararası bir yat yanşında Türkiye'yi temsil edip dördünculük gibi başarılı bir sonuç elde ettı. Halil Bezmen ile son "Admiral Cup" yarışını ve onun yeiken sporumuza yaklasımını konuştuk. Sayın Bezmen çekirdekten yetişmiş bir yelkenci oldugunuzu sanmıyorum. Zaten siz de bunu iddia etmiyorsunuz. Yeiken ile ilk tanışmanız nasıl oldu? 1970'li yıllardı. Marmara'da kuzenimin küçük bir teknesi vardı, bindim, yekeyi (dumeni) elime verdi. Tutuş o tutuş, hâlâ yeke tutuyorum. Ondan sonra da ben delirdim. Yani yelkenin hastası oldunuz. Evet tam manasiyle öyle. Hatta babamla da ilk dargınlığım bu yuzden oldu. Bir yeiken teknesi almak için babamın bana verdiği şirket hissesi vardı, onları sattım tekne aldım. Babamla bu yüzden kavgalı oldum. Hâlâ kavgalı mısınız? Yok artık değıl. Ama yıllarca sürdü bana dargınhğı, henuz yeni barıştık sayılır. Siz şimdi "Admiral Cup" gibi bir uluslararası yanşa katıldınız, milli olmuş sayılır mısınız? Normalde böyle. Federasyona başvurulur, uç teknenin katılması ile o yarışta üç tekne birden milli olur. Siz tek basına girdiniz. Onun için milli olamadım. Çünkü tek başıma girmek zorunda kaldım. Galiba Irlandalı kaptan tuttunuz teknenize? Evet, trlanda'da çok iyi çevrem var. Arkadaşlanm, dostlarım çok. Onlarla anlastım. Tekne zaten Irlanda teknesi. Daha doğ rusu kiratedım tekneyi. Sadece "Admiral Cup" için mi kiraladmız? Evet. Adını da "Türkish Ddight" olarak yani "Türk Lokumu" olarak siz koydunuz. Evet. Peki ama neden trlandalı kaptan? Siz kullananaz mıydınız? Evet ama en az altı ay bu kaptanı kiralamak lazım. Bir Ingiliz kaptanının aylık ucreti bin pound yani 1,5 milyon lira. En az 5, 6 tayfa da lâzım. Yani iş çok pahalıya çıkar. Sizin bu yanş için epey harcamanız oldu mutlaka. Bana bir rakam verebilir misiniz? Vermesem daha iyi olur. Galiba yeni bir aile kavgasına yol açacak kadar fazla. Orasını hiç karıştırmayalım daha iyi. Bu kadar masrafa değdi mi acaba yaptıgınız iş? Admiral Cup'U dördüncu oünak büyük bir başan. Hatta ben yedincilik, sekizincilik falan diyorum. Doğrusu dördünculük benim için büyük surpriz oldu. Yani kısaca degdi, hem de fazlasıyla diyorsunuz. Benim için öyle. Bakın ben size bunun nedenini açıklayayım. Ben tekstilciyim. Ürünlerimiz Türkiye'de satıyor. Ama acaba benim ürünlerim uluslararası pazarda ne yapar. Satar mı, fıyatı nedir. Londra'nın bılmem ne mağazasında kaçıncı rafa konur, kaça gider. Bunlar ölçudur. Sporumuz da öyle, biz kendimiz için iyi diyoruz, ama uluslararası piyasada neyiz, bu önemli. GUreşçimiz iyî, atletimiz rekor kırıyor, ama ölçu Türkiye değil, olimpiyatlar, dünya şampiyonasıdır. Siz de kendinizin ne oldugunuzu ögrenmek için Atlantik'e açılmak geregini duydunuz? Evet, aynen öyle. Ben neyim, dedim. Türkiye'de yanşa giriyoruz, kazanıyoruz, ikinci, uçuncü de oluyoruz, bazen de kaybediyoruz. Peki ama uluslararası piyasada acaba Halil Bezmen nedir, değeri nedir? Ölçü neresi: Admiral Cup. Ver elini lngiltere. Işte işin hikâyesi kısaca bu. Atlantikîeyeiken açan Halil Bezmen'le konuştu/c KAFİLEMİZ ALKIŞLASDI 10. Akdeniz Oyunlan'nın açılış töreni bir hayligörkemliydi. Binlerce kişinin izlediği törenler sırasında stada giren Türk kafllesi tribunlerden buyuk alkış aldı. Suriyeliler ise tören boyu devlet başkanları Hafız Esad'a sevgi gösterisinde bulundular. (HALİL ÖZER) PSV çahştırıcısı Hiddink, Istanbul'a geldi Eindhoven 'ı izleyen G. Saray Teknik Direktörü Denizli, "Rakibimiz gol farkıyla lider. Benim izlediğim maçta ikinci yarı tam anlamıyla tek kale oynadılar" dedi. G. Saray, antrenörsüz çalıştı kala, Mustafa Denizli gelip çalışmayı izledi. Eindhoven ile ilgili izlenimlerini de anlatan Denizli, "Rakibimiz şu anda Hollanda liginde büyük gol farkıyla lider. Benim maçını izlediğim takım o hafta PSV'den iki puan geride iiçiinciı durumdaydı. Slart yirminci saniyede bir gol attı. PSV onuncu dakikada berabertiği sağlayarak birinci yarının sonlarına doğru one geçti. tkinci yarıda tam anlamıyla tek kale oynadı. Ve üç gol a t t ı " dedi. Bu arada PSV'nin çalıştırıcı Guus Hiddink'in havaalanında Galatasaray ıçın, "Oynadığımız (akımlara benzemiyor" demesıni Denizli'ye aktardığımızda gulerek, "Olabilir... Öyledir yani... Galatasaray oy nadığı takımlara hakikaten benzemiyor" diyerek Hiddink'i doğruladı. Öte yandan dün İstanbul'a gelen PSV EinJhoven takımmın Teknik Direktörü Guus Hiddink'i Dervvall karşıladı. Hiddink İstanbul'a ilk kez geldiğini ve Galatasaray'ı Almanya kampında hazırlık çalışması sırasında gördügünu ama o zamandan bu zamana çok değişikliğin olabileceğini belirtti. Bugun oynanacak Rizespor Galatasaray maçını izleyecek olan Hiddink, Galatasaray'da oldukça usta futbolcuların bulunduğunusöylîdi. Eindhoven takımmın çalıştırcısı Guus Hiddink, 4 yıl once asistan antrenor olarak goreve başlayıp geçen yıldan bu yana da teknik direktörlük yaptığım belirterek kendi takımmın son durumun şöyle ozetledi: "Şu anda Anderson oynayabilecek durumda değil. HollandaBelçika maçında Geretz de sakatlanmıştı. Ama Galatasaray maçına kadar iyile şebiliıier.'' Spor Servisi Galatasaray, dunku antrenmanda Jupp Derwall'in PSV Eindhoven çalıştırıcısını karşılamak için havaalanınagitn.esi, Mustafa Denizli'nin uçağının da 1 saat 20 dakika rotar yapması sonucu 1 saati geçkin bir sure antrenorsüz çalıştı. Kendi aralarında pas çalışması yapan futbolcular, daha sonra Derwall'in gelmesiyle yine pas çalışmalarına devam ettiler. Antrenmanın bitmesine az bir sure Yelkenciliğim tesadüf • E Bahçe için Ug bu hâfta başhyor NECMİ GÜLÜMSER Fenerbahçe Kaptanı Mujdat Boluspor'u yencceklerini \e kendileri için ligin bu maçtan sonra başlayacağını soyledi. Adana Demirspor yenilgisinin şokundan kurtulduklannı belırter. Mujdat, sakathklann takımı kötu yönde etkilediğini sözlerine ekledi ve şoyle konuştu: "Herkes Fenerbahçe'nin içişlerinin karışık, futbolcuların huzursuz olduğunu soylüyor. İlgisi yok. Birlik beraberlik içindeyiz. Hiçbir sorunumuz yok. Bulun futbolcu arkadaşlanm transfer taksitlerini aldılar. Çalışmalanmız ivi. Kötu oyan sakat arkadaşlanmızın çok oluşunclaıı kay Kaptan Müjdat iddialı konuştu: naklanıyor. Lukovcan, Rıdvan, Ismail'in eksiklikleri oyun güciimuzü e'kiledi. Yeni arkadaşlarımızın takıma uyum saglaması iie çok daba iyi olacağız." Müjdat, Yılmaz Yücetiirk ile de hiçbir futbolcunun sorunıı olmadığını açıkladı. Boluspor'u yeneceklerini vurgulayan Müjdat, Fenerbahçeli taraftarlara da bir mesaj yolladı: "Lig bu haftadan sonra başlayacak. Taraftarlarımızdan ricam biraz daha sabırlı olmaları ve yeni arkadaşlarımızı desteklemeleri. Fenerbahçe lakımı son yıllann futbol daiında en iyi kadrosunu bünyesinde bulunduruyor." Ben çekirdekten yetişme bir yelkenci değilim. Dediğim gibi bir rastlantı ve bir heves sonucu yeiken sporuna başladım. Irlandalı kaptan şarttı. Sadece kaptan değil, tayfaların yarısı da Irlandalıydı. Biz de Türk olarak yarışını teşkil ediyorduk. 'Admiral Cup" gerçekten büyük bir yanş. Yani Amiraller yarışı, adı üstunde. Buyuk yanş olmasına büyük yanş da sİ7 Tiirkiye'den başka iki yelkenci ve tekne daha bulup bu yanşa birlikte katılabilirdiniz. Yoksa bu iş benim tahminimden de daha mı zor? Bu iş büyuk bir iş. Ashna bakarsanız benimle birlikte bu yanşa katılan kimsenin çıkmamasını ben gayet makul karşılıyorum. Nitekim once sularımızdan çıkıp mesela Yunanistan sularında yeiken çekmek daha iyi. Oradan daha başka sulara gitmek, sonunda da Admiral Cup'a katılmak en normal yol. Dediğim gibi bu ger çekten çok zor ve zaman isteyen bir olay. Bu zorluklardan biraz daha soz eder misiniz? En basiti şunu söyleyeyim, ben şubat ayından bugüne dek tam 7 ay her hafta sonu uçakla Irlanda'ya gittim, cumartesi ve pazar günleri lrlandah kaptan ve tayfalarla denize açıldık, idman yaptık. Bu söylediğim gibi kolay bir iş değil. Her şeyinizden fedakârlık ediyorsunuz, ailenizi bırakıyorsunuz, bir teknenin peşinde milyonlar harcıyorsunuz. Emek, ter, fedakârlık. Bunu her yelkenci her yatçı yapamaz. Bu tip çalışma aile saadetinizi bile sarsabilir. Neyse ki, eşim ve çocuklarım da benim heyecanıma katıldılar. Hatta "Admiral Cup"u bile izlediler. Siz bunca emek ve para karşılığı İrlanda bandırası ile yarıştınız. Dünya basını ve televizyonlan "Turk Lokumu" olarak size yer ayırdı. Bir Türk'ün böylesine bir yanşa katılması ve alınan dördünculük Turkiye'ye ne kazandırdı? Çok şey. BBC, "Turkish Dehght"a dığer teknelerden fazla yer ayırdı. Dunya Turk Lokumu'nu bol bol seyretti. Ayrıca İrlanda basını, Türk olarak bana geniş yer verdi. Onlar kendi kaptanlanna değil, işi benim yaptığıma inanıyor. Oysa tekneyi kullanan lrlandah. Ben tekne kullanmadım. Sadece tekneyi yönettim. Siz kullanamaz mıydınız? • Yelkenci bence okuldan yetişir, yani çekirdekten. 6 yaşından, 7 yaşmdan itibaren tekneye girenler, 15 sene sonra da yelkenci olur. Bunun başka yolu yok. Yoksa üç beş tane zengin birkaç tane adam toplayacak, tekne alacaklar, denize açılacaklar falan filan... Bunlar saman alevi gibidir. Bugün Halil, yarın Ahmet gelir, ama onlar gidince yatçılık biter. Olmaz böyle şey.'ş Bu tip yanşlan genellikle tngilizler kazanıyor. Yani denidere hâkim. Oysa bizde bir laf var, Türkiye'nin uç tarafı deniz, ama yelkenciligimiz mayna. Siz ne diyorsunuz bu konuda. Yelkenci okuldan yetişir Yelkenci bence okuldan yetişir, yani çekirdekten. 6 yaşından, 7 yaşından itibaren tekneye girerler, 15 sene sonra da yelkenci olur. Bunun başka yolu yok. Yoksa üç beş tane zengin birkaç tane adam toplayacak, tekne alacaklar, denize açılacaklar, falan filan. Bunlar saman alevi gibidir. Bugun Halil gelir, yarın Ahmet gelir, ama onlar gidince yatçılık biter, olmaz böyle şey. Bu sistem değil. Rusya'da balerin bitmiyor, çünkü arkası hurra geliyor. Buz patencisi de öyle? Bir gidiyor, arkadan on geliyor. Aklıma takılan bir nokta daha var. Siz makine mübendisisiniz, Sadun Boro da oyle. Acaba bu yelkencilikle mühendisligin benzer bir yani var mı? Yoksa rastlantı mı? Bilmem ama şunu söyleyeyim, yeiken sporu teknik bir spordur. Bu spor değişik bir spor. Arada bir araç var, teknolojik bir alet, yani tekne. Şimdiki tekneler uzay araçlannın tekniğine sahip. Malzeme uzay araçlarında kullanılan malzeme. Hem çok pahalı bir spor hem teknik bir spor. Gelecek yıl yine Admiral Cup'a katılmayı düşünüyor musunuz? Tekneyi bu yanş için kiraladım, ama çok masraf yaptık. Hazır masraf yapılmış bir tekne varken gelecek yıl yine kiralayıp yine yarışlara katılmak galiba daha akılcı bir iş olacak. Size başanlar diliyor ve kutiuyonız. Tekneyi sahibi kullanmaz MÜJDAT Fenerbahçe kaptanı, 'Bu hafta Boluspor'u yenerek başanmızı sürdureceğiz' diyor. Dunyada hep böyle. Tekne sahibi tekneyi kullanmaz, kaptan kullanır. Ben sadece tekneyi, yarışı yönetirim. lrlandah kaptan yerine bir başka ulkeden kaptan, örneğin yarışı kazanan bir tngiliz kaptan da kiralayabilirdiniz...