Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 EYLÜL 1987 CUMHURİYET/13 Taşkın Ingiliz Federal Almanya polisi, Ingiltere, Federal Almanya futbol maçı için geniş önlemler almıştı. Düsseldorftaki maça girmek isteyen İngiliz taraftarlann üzerini arayan Alman polisi, maç boyunca stadyuntun içini de kontrol etti. Tüm önlemlere rağmen maç sonrası İngiliz taraftarlann taşkınlık yapması ve l Almanların da karşıhk vermesiyle şehirde yer yer olaylar otdu. (Fotoğraf: REUTER) Pekinördeğinin bereketi ANTALYA (AA) Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e, Çin Halk Cumhuriyeti gezisi sırasında armağan edilen 9 pekinördeğinin sayısı, geometrik bir hızla artıyor. 4 yıl önce getirilen pekinördeklerinin sayısı 9 bine ulaştı. Ördeklerin sayısırun gelecek yıl sonunda 90 bine, daha sonraki yıl sonunda da 1 milyona ulaşması bekleniyor. Antalya'da Kepez Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü'nde çoğaltılan pekinördekleri, üretiminin yaygınlaştırılması amacıyla, yetiştiricilere tanesi 4 bin liradan satılıyor. Yetkililer, vılda 150 yavru alınabilen ördekler için 20 bin kişinin başvurduğunu ve taleplerin karşüanmaya çalsşıldığıru kaydettiler. Çin'in en seçkin ördeği olan pekinördeği, yılda 200250 dolayında yumurta veriyor. Uluslararası Atatürk Sempozyumu ANKARA (UBA) Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi tarafından 2123 eylül tarihleri arasında "Uluslararası Atatürk Sempozyumu" düzenlenecek. Hacettepe Cniversitesi salonunda yapılacak olan sempozyumda Cumhurbaşkam Kenan Evren, Atatürk Yuksek Kurumu Başkanı Suat tlhan ve Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Utkan Kocaturk'ün birer konuşma yapacağı bildirildi. Uluslararası Atatürk Sempozyumu'na tebliğ sunmak için 38 yabancı bilim adamı ile 70 Türk bilim adamı, düşünür ve yazar başvurdu. Sempozyum 21 eylül günü öğleden sonra başlayacak. Açık havada defıle Londra'da önceki gün yeni iç çamaştrlan için bir defıle düzenlendi. Sıradan bir defıle düzenlemek yerine, yeni kreasyonlarım ilginç bir şov ile süslemek isteyen modacılar, açık havada düzenledikleri bu gösteride Charlie Chaplin devrine döndüler. Rowan Iblley'in Chaplin'i canlandırdığı bu şov, seyircileri 40 yıl öncesine götürüyordu. BirleşikArapEmiruklerrnin Dubai kentindeki Nasser Ahkurbi adlı deve sahibi polis, yanşçı develerinden birine moral veriyor. Yanşmada birinci gelen develer 30 bin dolara alıcı bulabiliyor. Nasser Ahkurbi yanşçı develerin yanı sıra süt develeri de besliyor. P)PVPVP HABERLERİN DEVAMI UĞURMUMCU GÖZLEM Lübnan Körfez'i bekliyor (Baştarafı 1. Sayfada) ha ağır basıyordu. Seyyid Hüseyin Fadlallah'ın fetvası da EMEUe ve Suriyelilere karşı bir protesto tutumundan başka biı şey değildi. Bugün Fadlallah ile EMEL arasındaki, tsrail'e karşı mücadelenin Lübnan'daki ideolojik önderi olan din adamı ile Suriye arasındaki mesafe aynen duruyor. Suriye kontrol noktalannı ve Beyrut'un güney banliyösünün başlangıçındaki tek bir EMEL barikatını aşüktan sonra barikatsız Şii mahallelerine giriliyor. Seyyid Hüseyın Fadlallah, yandaşlannın girişçıkışîan denetlediği mUtevazı bir evde, hâlâ kuşatma altındaki Burc elBarajni Filistin mülteci kampına birkaç yuz metre, Şatila ve Sabra kampİanna arabayla en çok beş dakikalık bir uzakhkta yasıyor. Bu kadar dar sayılabilecek bir alan, Ortadoğu haritasındaki, hatta dünya haritasındaki bütün aktif güçlerin yansıdığı, yerleştiği bir uluslararası siyaset sahnesinden başka bir şey değil. Hamra'dan başlayarak güney banliyölerinin yakuuna kadar arabayla açık trafikte on dakika suren yolculuğun geçtiği alan Beymt'taki Suriye. Aruk bir harabe haline gelmiş, toprak yığınlanrun ev yıkınülanna kanştığı Sabra Şatila girişinin az ötesindeki EMEL barikatı Lübnan'da Suriye'nin başhca müttefiki olan Şü kesimini temsil ediyor. Ve barikatsız güney banliyösü Beymt'taki Iran. Orası yani Seyyid Hüseyin Fadlallah'ın da ikamet ettiği, Hizbullah'ın havasının estiği semt, Beyrut'taki Suriye'den sanki görünmez bir sınırla aynlmış. Oraya girilince barikatlar da bitiveriyor. Orası ayn bir ülke gibi. Zaten ayn bir "ülke" Beyrut'taki Iran! Bu, tam Lübnan'a uygun, dünyanın hiçbir verinde rastlanamayacak, sadece Lübnan'da görülebilecek bir gariplik. Çünkü, Lübnan'daki Suriye ile Lübnandaki tran'ı gözle görülür biçimde ayıran hiçbir işaret yok. Bir sokaktan kıvnlıp diğerine girmek yeter. Böyle bir şey sadece Lübnan'da olabilir. ÇUnkü Lübnan Ortadoğu'nun aynası. Ortadoğunun, daha da geniş bir tarumlamayla uluslararası siyaseün gözetleme kulesi. Gecenin ilerleyen saaünde koca salonda babasının fotoğrafı ve "Allah" yazıh bir tabaktan başka hiçbir dekor bulunmayan sade kabul odasında Fadlallah'a önümüzdeki bir yıl içinde Lübnan'da gelişmeleri nasıl tahmin ettiğini, önümüzdeki yıl yapılması gereken Lübnan Cumhurbaşkanlık seçimlerinin ortaya çıkaracağı kişinin neyi temsil edeceğini soruyonım. Fadlallah gülüyor. "Yeni Lübnan Cumhnrbaşkanı, Suriye kokalu bir Amerikalı olacak" diyor. Yani, Washington'un adayı, ABD'nin tercih edeceği ve belli ölçülerde Suriye'nin onayını almış, biraz "Stuiye lebcesi" ile konuşan bir Cumhurbaşkanı. Bu sözlerin anlamı, Lübnanın ABDSuriye Uişkuerinin de sahnesi olduğunu ifade ediyor. Peki Lübnan'da ABD var mı? Evet var. Beyrut'un doğu kesimi. Fadlallah ile konuştuğumuz evden baküdığında göz kırpan ışıklan ile birkaç kilometre ötede görduğümüz Beyrut'un Hıristi"yan doğu kesimi Beyrut'taki Amerika. Ve lsrail. Hüse>'in Fadlallah, Lübnan'da Cumhurbaşkam'nın kim olacağı dahil, birçok meselenin ABD ile Suriye arasındaki üsiü kapalı pazarhk ve çekişmeyle belirleneceğini anlatıyor. ABD'nin elinde ve tabii biraz da İsrail'in Doğu Beyrut, Lübnan Hıristiyanları var. Suriye'nin elinde tümüne hükmedemediği Batı Beyrut. Batı Beyrut'un bir kesimi de ABDnin ve dolayısıyla İsrail'in kartları arasında. Örneğin, Arap dunyasının S. Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri gibi bir bölumünün çıkarlarını temsil eden Sünniler. Hatta son tahlilde ABD çıkarlarına ters düşmeyecek bir modelin peşinde koşan EMELin lideri Nebih Berri gibileri. O nedenle, ABD'nin elinde Suriyeye oranla daha güçlü, daha fazla ve daha etkili kartlar bulunuyor. tşte bunun için yarınki Lübnan'ın bir numaralı iktidar odağı "Suriye renkli bir Amerikalı" olacak. ABD Buyukelçisi Eagleton'un yaklaşık bir yıllık bir aradan sonra geçen hafta Şam'a geri dönüşüyle beliren ABD Suriye ilişkiterinin "düıelmesi" işte böyle bir fonda cereyan ediyor. Fadlallah'a göre ABD, Suriyeye sadece Lübnan üzerinde rol şansı tanıyor. Sadece Lübnan kartını elinde tutmasına izin veriyor. Oysa Suriye, Batı ve özeliikle ABD önünde güçlü oiabilmek için mümkun olduğu kadar bol kartı eline almak istiyor. Lubnan'dan başka Filistin ve Körfez politikasında rol sahibi olmak kartlan. Bunlara izin yok. VVashington'a göre, Filistin kartı Ürdün'ün eline verilmeli. Ya da israil bu kartı yok edebilecekse etmeli. Körfez kartı da Suriyeye yasak. • Bu noktalar, VVashington ile Şam arasındaki çekişmenin ve çelişmenin ana unsurlannı oluşturuyor. kurulabileceği mesajmı vermiştir; ABD ile ilişkilerinin önünü açmıştır. 2. Suriye'nin siyasi anlamda stratejik cephe gerisi İran olmakla birlikte, coğrafi anlamda orası Türkiye'dir. Türkiye ile ilişkileri düzeltmek ve düzgun bir kalıba oturtmak, Suriye için aynı zamanda Tah ran'a iletilmiş ve kendisine pek o kadar bağlı kalmayacağı, seçenekleri bulunduğu mesajını iletmektir. İran ile Suriye, bölgede iki müttefik. Aralarındaki bu yakınlık, bölgenin aynası Beyrut'a bakıldığında, Suriye askerlerinin, Lübnan başkentinin batı kesiminde her yerde cirit atmalanna karşıhk, İran'ı "temsil eden" güney banliyösünün eşiğinden içeri adım atmamalarından anlaşılıyor. Ama arada adı konmayan, üstü örtülü bir çekişme de mevcut. Suriye'nin, Lübnan'daki uzantısı EMEL lideri Nebih Berri, aşure törenlerinde Sur'da on binlerce kişi önünde iran'ı eleştiriyor. Ertesi gün Baalbek'te 200 bin kişi önünde Hizbullah liderlerinden Şeyh Suphi Tufayli, "İmam Humeyni ağzını açınca diğerierine susmak düşer" diyerek Nebih Berri'ye ve onun üzerinden Suriye'ye cevap yetiştiriyor. 1 milyan yel üfürdü (Baştarafı 16. Sayfada) zırlayarak Anakent Belediyesi'ne sundular. Proje, Kadıköy sahillerinin doğal bir plaj olmasını öneriyor ve yapılacak toprak dolgudan sonra özel bir yöntemle denizden çekilerek kıyıya yığılacak kumun deniz hareketleri ile zamanla kıyıyı doğal bir plaj haline getirmesini öngörüyordu. Ancak Kadıkoy Belediyesi ihaleyi yapmıştı ve çalışmalar kayadolgu şeklinde sürüyordu. Başkan Dalan, Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan'dan dolguların denizle birleştiği yerin betonlanmış nhtım haline getirilmemesini istiyor ve bunda diretiyordu. Ancak Osman Hızlan, beton rıhtımın şart olduğunu, bunun URANSAN firması ve belediye tarafından yapılan etutler sonunda ortaya çıktığını, bu sahillerde doğal plaj için kum tutmasının çok zor olduğunu belirtiyordu. Dalan, "Osman, lüm İstanbul gelip burada mı denize girecek" diyordu. Dalan ve Osman Hızlan arasındaki çekişme sonunda Dalan, yolun ilk etabında istediğini yapması için yetkiyi Osman Hızlan'a bırakıyordu, ama bir yandan da son duzenlemede plajların monte edilmesi fikrini de Osman Hızlan'a söylüyordu. Bu arada Anakent Belediyesi, URANSAN firması tarafından Dalyan'dan Bostancı'ya kadar olan ktyı için hazırlanmış bir kıyı proje ve etüdü bulunmasına karşın STFA'nın yan kuruluşu olan Temel Miihendislik firması ile İngiltere'nin Halcrow firmasına KadıköyMaltepe, SirkeciKuçükçekmece arasındaki sahillerin deniz dibi haritalannı hazırlatıyordu. URANSAN firması DalyanCaddebostan arasındaki İcaya dolgu işlemlerini (anrojman) tamamlayarak, kayaların üzerinin betonlanması.beton enjekte ederek nhtım haline getirilmesi işine (kronman) başlayabilmek için ödenek bekliyordu. Ancak Başkan Dalan, kıyı yoluna el koyarak ihale yetkisini Kadıköy Belediyesi'nden aldı ve betonlama işlemini yaptırmadı. Dalan, "Satıil düzenlemesi" adı altında, daha önce URANSAN firmasının kaya dolgusunu yaptığı DalyanCaddebostan arasını da içine alacak şekilde yeni bir ihale açarak Dalyan Bostaııcı arasındaki tüm kıyı ihalesini ESKA firmasına verdi. Bu arada KISKA firması da üst duzenlemeleri yapacaktı. Dalan STFA'nın yan kuruluşu olan Temel Miihendislik firmasını da ihale açmadan "müşavir firma" yaptı. ESKA yolu yapacak, STFA denetleyecekti. Kadıköy Belediyesi'ne de bu kez i. kontrolör, Anakent Belediyesi'ne de 2. kontrolörlük görevi verdi. Dalan, Osman Hızlan için, "Kontrolörlük verdim,şeref kapmak isteyecekti çünkü, hakkı da var" diyordu. cağını, bu nedenle önüne konması gereken kaya dolgunun aynı anda yapılmasını istedi. STFA Anakent Belediyesi'ne bu ikazlannı iki kez resmi yazı ile bildirdi. Ancak ESKA kendi ürettiği hazır betonlan yerleştirmeyi sürdürdü. Anakent Belediyesi'nden de bu konuda bir tepki gelmiyordu. Ancak ESKA'nın betonlan ilk şiddetli lodosta kırılarak çoktü. Ve Anakent Belediyesi gecikmeli olarak ESKA'ya "Neden bunları koydun" sorusunu yöneltiyordu. Kadıköy Belediyesi de bu olaydan sonra kontrolörlükten eekildi. Başkan Dalan, ESKA'nm istihkakından 535 milyon lira kesti. Ancak ESKA kendisinden kesilen bu parayı, "tabii afete uğranıldıgı" gerekçesi ile sigorta şirketinden geri alıyordu. Kıyı yolundaki tüm ikaz ve hasara karşın ESKA hazır betonlarını kullanarak 500 milyon lira kazanmış oluyordu. Bostancı Maltepe arasındaki bölümü için yapılan ihalede yaşandı. Bu ihaleyi de ikazlara karşın kendi betonunu kayalara oturtan ESKA kazanmıştı. Büyük firmalar arasında ortalama fiyat vererek ihaleyi alan ESKAnın bundan önceki tutumu nedeni ile ihale sonunda puanı neden düşürülmemişti? Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan'ın istekleri, Başkan Dalan'ın hayalleri, firmaların önerileri, havaya giden paralar ve giderek artan maliyeti ile Kadıköy sahilleri, sonucu kesin bilinmeyen bir yeni biçim kazanarak Maltepe'ye doğru uzanıyordu. Kaya dolguların önünde artık doğal görünümlü plaj olamayacağını anlayan Dalan, plajları kurtarmak için "Yeni bir düşünceyle, nbümın arasında açüacak 'cepler' içine, suni kum ha> uzlan ile suni plajlar yapmak " peşinde. Ancak Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in bile son gezisinde "Burada kumu nasıl tutacaksınız?" diyerek ikna olmakta güçlük çektiği plajların getireceği fazladan paranın maliyeti de bir İngiliz firması tarafından bugünlerde tespit edilerek, Başkan ~ lan'a bildirilecek. Tüm bu karmaşaya karşın Başkan Dalan kıyı yolu için son düşüncelerini şöyle dile getiriyordu: "Türki>e'de her ilk işin bir maliyeti vardır. Bence bu işi biz ögrenirken en ucuzu ile ödüvoruz." (Baştarafı 1. Sayfada) Eh, bir dahaki seçimde bu konuları "Seçmen Kütükleri Genel Müdüru"r\öen değil "Et Balık Kurumu Genel Mudüru'nden sorarız. Şimdi bakalım: 1977 seçimlerinde kayttlı seçmen sayısı 21 milyon 207 bin 303'tür. 1977 yılından 1982 yılına kadar geçen sürede nüfus artışı dolayısıyla seçmen artışı olmuştur. değil mi? Hayır; tersine. 1982 yılının kasım ayında yapılan anayasa halkoylamasında kayıtlı seçmen sayısı 20 milyon 690 bin 914.. Demek ki 1977 seçimlerinde "sahte oylar" kullanılmış.. Bu "sahte oy" en az 1977 ile 1982 yılı seçmen saytlan arasındaki fark kadardır, yani 516 bin 389 seçmen... 1983 seçimlerinde kayıtlı seçmen 19 milyon 767 bin 366.. Diyelim ki, anayasanın geçici 16. maddesine göre anayasa oytamasında oy kullanmayanlar, kayıtlı seçmen sayısından düşürüldüler. Bunların sayıları ne kadardır? Bu seçmenler ad ad belirli mtdir? Değilse, "nufus arttıkça seçmen sayısının duşmesi" olgusu nasıl yorumlanıyor? Bütün bu sorular, seçmen kütüklerinin sağlıksız olduğunu gösteriyor. Bu yüzden yapılan ve yapılacak oylamaların hukuk açısından geçersizliği de gündeme geliyor. Türkiye'nin yazgısını belirleyecek erken seçim böylesine sağlıksız ve kuşkulu seçmen kütükleri ne dayanılarak yapılacaktır. Seçmen Kütükleri Genel Müdürü Mehmet Erinç, eski bir tapu kadastro müfettişidir. Erinç, müfettişliğınin son günlerinde iki önemli rapor vermiştir. Raporlarından biri bugünkü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türei ile ilgilidir. Erinç, Istanbul eski tapu kadastro grup müdürü Türel'in Esra Bereket Han adlı çift uyruklu bir bayanın Kanltca'daki villasının ünlü işadamlarından Sakıp Sabancı'ya satılması işlemlerinde görevıni kötüye kullandığı savıyla bir rapor hazırlamıştı. Bu rapor nedeniyle Türel hakkında soruşturma açılmış, ancak savcılık, "kovuşturmaya yer olmadığı kararı" vermiş, Türel de bu olaydan sonra kendi tsteği ile emekliye ayrılmıştır. Erinç'in verdiği bir başka rapor kendisini uzun süre uğraştırmıştır. Milas tapu sicil muhafızı Uğur Dedemoğlu'nun Hazine üzerine kayıtlı taşınmaz malların yasa dışı yollarla satışı nedeniyle adı geçenin çıkar sağladığı yolundaki ihbarla ilgili soruşturma görevi Mehmet Erinç ve İbrahim Erişir tarafından yapılmış ve rapor Erinç tarafından yazılmıştır. Bu raporda, Milas tapu sicil muhafızının olayda herhangi bir sorumluluğu görülmemiştir. Olay bundan sonra gelişmiştir. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü müfettişlerinden ilter Ural, genel müdürlüğe başvurarak, Milas'taki taşınmaz malın Baruk Akyüz adlı yurttasa satılmasından önce müfettiş Mehmet Erinç'in Akyüz'e bu taşınmaz malın satılması İçin yol gösterdiği; Erinç'in kendisine danışılan bir konudaki soruşturma görevıni üzerine aldığı yolunda suç duyurusunda bulunmuştur. Bu arada, ilginç bir gelişme olmuş; müfettiş ibrahim Erişir, Erinç'in suçsuz bulduğu muhafız Dedemoğlu hakkında yeniden soruşturma yapmış ve Dedemoğlu, bu rapor gereğince Muğla Asliye Ceza Mahkemesi'nce 20.6.1982 gün ve 1982/26141 sayılı kararı ile mahkum olmuş ve bu karar yargıtayca onanarak kesinleşmiştir. Dedemoğlu, bir başka işleminden dolayı Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nin 11.8.1982 gün ve 82/179 sayılı gerekçeli kararı ile mahkum olmuş; bu karar da Yargıtay'dan geçerek kesinleşmiştir. Dedemoğlu'nun bu davada avukatltğını, ANAP'lı Millet Meclisi Başkan Vekili Halim Aras yapmıştır. Bu Milas olayı sonradan çok büyümüş, olay önce tapu kadastro müfettişliğince incelenmiş, daha sonra olay basına yansımış; bunun üzerine Başbakanlık Teftiş Kurulu olaya el koymuş ve Adalet, Maliye ve Bayındırlık Bakanlığı müfettişlerinden oluşan üç kışilik kurul, 235.1986 tarihinde olay ile ilgili 71 sayfadan oluşan rapor düzeniemiştir. Bu raporda müfettiş Erinç'in Milas tapu sicil muhafızı Dedemoğlu hakkında, "Usulüne uygun ihbar ve soruşturma emri olmadan ve belirli bir olay zikredilmeden başmüfettiş Erol Can tarafından verilen bilgiiere göre...>^oruşturmaya basladığı, bu yüzden sonradan doğruluğu anlaşılan yolsuzlukları göremediği sonucuna ulaşılmıştır. Milas tapu sicil muhafızı Dedemoğlu, daha sonra "Aydın Kuşadası Turkmen Mahallesi Bahçecik mevkii"r\6e 250 bin liraya aldığı zeytinliği ipotek ederek, Anadolu Bankası'ndan 120 milyon TL. kredi alarak "iş biîirici" ve "köşe dönücü Anavatandaşlar" arasında yerini alıyor; Seçmen Kütükleri Genel Müdürü Mehmet Erinç'in hakkında "Usulüne uygun ihbar ve soruşturma emri olmadığı" için inceleyemediğı yolsuzlukiar nedeniyle bir tapu sicil muhafızı "köşe dönucüler" arasında yerini almıştır. Erinç'in hakkında rapor düzenlediği bir tapu grup müdürü de bu rapordan sonra siyasete atılmış ve önce Devlet Bakanı, sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olmuştur. Bu olaylardan öyle anlaşılıyor ki, Erinç'in eli uğurludur. Bu uğurlu elinin seçmen kütüklerine de uğur getirmesini dileriz. Yoksa bu "kütükler" insanın başına sonra çok dertler açar. Gereksiz masraf ESKA'nın prekast betonlarının patlamasından sonra ilginç bir gelişme daha yaşanıyor ve prekast betonların önüne dalgaya dayansın diye ikinci bir kaya dolgusu daha yapılıyordu. Eğer bu kayalann konması gerekiyor idiyse ve tabii plaj olamayacaktı ise neden kayalar toplanmış ve yerine beton konmuştu? Yine ilginç bir gelişme, yolun Tahran, Moskova ve İsrail ^ İran Suriye ilişkileri Suriye için İran ile yakın ilişkiler kartını yitirmemek, bölge politikasında ağırlık kazanabilmesi ya da var olan ağırlığını surdürebilmesi için çok önemli. Şam rejimi, Arapların Tahran ile en. önemli iletişim kanallannın başında yer alıyor. Aradaki gizli çelişkilere ve sürtuşmelere rağmen Suriye İran ilişkileri bu temele oturuyor. Tahran ile ilişki Şam için çok değerli. Seyyid Hüseyin Fadlallah, "Suriye Iran'a, tranın Suriye'>e ulduğundan çok daha muhtaç. tıanlılann uluslararası camiaya açılmak için S u r h e i ye artık pek ihti\ açlan yok. Doğnıdan ilişkiye geçiyorlar" diye konuşuyor. Bir bakıma Suriye de İran ile ilişkilerinde Tahran'a fazlasıyla bağımlı kalmamanın yollarını anyor. Suriye'nin bölgedeki stratejik cephe gerisi İran. Bundan pek de fazlasıyla memnun oldukları söylenemez. Bu yüzden Turgut Özal'ın temmuz ayında Şam'a yaptığı ziyaret, Beyrut'ta fazlasıyla ilgi uyandırmış. Ziyareti ve sonucunda imzalanan güvenlik ve su protokollerinin siyasi anlamını yorumlayanlar, bu konuda iki noktaya dikkat çekiyorlar: 1. Turgut Özal'ın ziyaretinin sonucunda asıl kazançlı taraf Suriye olmuştur. Unutulmamalıdır ki, Turkiye bir NATO ülkesidir. Bir NATO üyesi komşu ülkeyle guvenlik protokolü imzalayan Suriye, Batı'ya, yani ABD'ye, aralannda köprülerin yeniden Suriye, ABD ile yeniden köprülerini kuruyor. ABD Büyükelçisi Eagleton Şam'a donüyor. Tam bu dönemde İran Sovyetler Birliği temasları sıklaşıyor. Rafsancani'nin Moskova'ya gideceği açıklanıyor. Ve Sovyetler Birliği'nin, Lübnan'daki "acentesi" olarak kabul edilen Dürzi lider Velid Cunblat bir konuşma yaparak, "İran İslam Cumhuriyeli ile Korfez'deki empenalist mudahalelere karşı omuz omuza durulması gerektiğini" bildiriyor. Suriye EMEL itüfakına karşı Lübnan'da Velid Cunblat ile Hizbullah'ın itıifakı oluşuyor. Yani, Lübnan aynasında iran Sovyet yakınlaşmasımn izi Velid Cunblat ve Hizbullah ile düşuyor. Bu arada, ABD ile Suriye arasındaki köprülerin yeniden kurulduğu ve Amerikan sefirinin Şam'a döndüğü gun ne tesadüf bizim de Beyrut'a ayak bastığımız gün İsrail uçaklan, Beyrut'un 40 kilometre güneyinde 80 bin kişinin yaşadığı Ayn el Helve Filistin mülteci kampına saldırıyor. Bilanço. 1982 yılındaki işgalden bu yana en kabank rakama ulaşıyor. 46 ölü ve 50'nin üzerinde yaralı. İsrail, "Ben de varım; beni unutma>ın" demiş oluyor. Bu ani parlayışların, diplomatik manevraların ötesinde, aslında Ortadoğu'da bir tıkanıklık hakim. Beyrut'ta yıllardır rastlanmayan görece sükunet bu tıkanıklığı, Filistin sorununun dondurulmuşluğunu temsil ediyor. Bölgenin tek ve en sıcak noktası şu sırada Körfez. Ve Lübnan'da buzlukta muhafaza edilen soruniar, buzluktan çıkıp çözülmek için Korfez'in ısısını bekliyor. Lübnan, Körfez'i bekliyor. Ortadoğu'nun gözetleme kulesinden Körfez'i seyrediyoruz. İşi acele yapmaınız istendi (Baştarafı 16. Sayfada) yük kayalar da kullanılmamış. Biz tek tek aletle yerleştirdik. Sizin urettiğiniz prekast betonlann luzumundan fazla kullanıldığı ve bunu kendi malınızı satmak için yaptığınız iddia edili>or. Başkan Dalan da "biraz prekasta kaçmak istediler, ama biz uvandık" diyor. EDES Bizim ürettiğimiz prekast betonlar sadece bu iş için yapıldı. Yani önceden bunu üreten bir fabrikamız yoktu ki satmak isteyelim. Bu kıyı yolu uygulama projesindeki malzemeye göre Bostancı'da imal edildi. Bundan sonra da başka hiçbir yerde kullanamayız aynı kalıpları. EDES Bir kere biz muteahhit olduğumuz için yaptığımız işten 5 yıl boyunca sorumluyuz. Bunun için kıyıdaki hasan kabullendik. Ancak bu projeye, STFA ve Anakenı Belediyesi tarafından onaylanmış olan uygulama projesi dışında değişik bir uygulama yapmadık. Ancak yanlışımız biraz acele yapılması istendiği için oldu. Rıhtımdaki betonlamadan sonra dalgalara karşı önünde değişik büyüklükte taş ve kayalardan oluşan kronman duvarı gerekiyordu. Ancak rıhtımı çabuk bitirip onundeki duvarı da kışa yetiştirmek istedik. Lodos erken gelince bazı kırılmalar oldu. Bunu da düzelttik. Başkan Dalan 535 milyon istihkakından kestik, onlar da bunu sigortadan almış diyor. EDES Biz bu rakama itiraz ettik. Hasaı bize göre o kadar buyük değil. Sigortada da denize doğru olan kısımlan sigortaladığımız için paranın hepsini alamadık. 500 milyon havaya gidiyor ESKA firması işe başlar başlamaz, URANSAN firmasının yığdığı kayaları topladı. Yerlerine yeniden kaya doldurmaya başladı. Bu işlem yüzünden daha önce URANSAN firmasına ödenen 1 milyar 335 milyon liranın 500 milyon lirası böylece havaya gidiyordu. Oysa URANSAN dolgu işini bitirmiş ve iş teslimini Kadıköy Belediye'sine yapmıştı. Hiç kimse de firmaya yanlış yaptınız dememişti. Eğer yapılan yanlışsa niçin engellen memişti. URANSAN yetkilileri yaptıkları kaya dolgusunun son derece iyi olduğunu ve dayanıklılığını göstermek için daha önce Kalamış koyundaki 100 metrelik uyguiamalarını gösteriyorlardı. Hızlan: (Baştarafı 16. Sayfada) toplayacak, bunu basaracak zengini yok mudur Kadıköy'ün? Kıyıdaki kayalann iyi yerleştirilmediği soyleniyor. onun için ESKA tarafından değiştirmişler? HIZLAN Bizim ihale ettiğimiz yerde hiçbir yanlışlık yok. URANSAN'ın Kalamış'ta yaptığı 100 metrelik bir rıhtımı ben hep ornek gösteriyorum. Lodosta öbür taraf çatladı, ama bizim rıhtım çatlamadı. İkinci etapta ESKA prekasl betonlarını koymaya başla>ınca muşavir firma STFA ve Anakent Beledi>esi'nden size 'uygulamayı durdurun' demişler. Siz kontrolör olarak neden devam ellirdiıtiz? HIZLAN Kesinlikle boyle bir şey yok. Parayt veren Anakent Belediyesi. Eğer bu yanlış idiyse parasını keserdi, kendisi engel olurdu. ihaleyi yapan o. Biz müşavir firmanın kendi istediği projeyi uygulattık. ...Ve DYP de seçim (Baştarafı I. Sayfada) tedik ama olmadı" dedi. "Yasanın Türkive'ye demokrasi getirme>eceği" sozlerine karşıhk "DYP iktidara gelirse de demokrasi gelmemiş mi olacak?" sorusuna Cindoruk, "Biz iktidara gelirsek yasa>ı değiştirecegiz" karşılığını verdi. Eski başbakanlardan, bağımsız Bülend L'lusu'nun DYP'den adaylığının söz konusu olup olmayacağını, bu konuda çeşitli söylentilerin bulunduğunu anımsatan bir gazeteciye Cindoruk, "Sa>ın Ulusu'ya saygımız var. Böyle bir şe>i ilk kez sizden du>u\orurn. Sayın Demirel'e sorun bunu. kendisi 24 Kylül'de genel başkan olacak. O bilir" dedi. Seçimi boykot konusunda Demirel'le ters düşüp düşmediği sorusuna da Cindoruk şu yanıtı verdi: DYP'de de adaylık konusunda eskiyeni çatışması gözleniyor. DYP'deki bazı yöneticiler, parti kurucuları, milletvekili adaylarıyla ilgili listenin Sadettin Bilgiç, Necmeltin Gevheri ve İsmet Sezgin tarafından hazırlandığını öne sürüyorlar. Süleyman Domirelin, 24 eylüldeki kongrede genel başkanlığa gelmesinden sonra aday listesinin de kesinleşeceğine işaret eden DYP'liler, listede eskilere ağırlık verilmesi durumunda bunun Genel İdare Kurulu'nd.t da tepkiyle karsılanacağı görüşunü dile getiriyorlar. YEDEK PARÇA ALINACAKTIR 11973 rtıodel Landrover marka araç için tnotor, sanzıman ve diferansiyel parçaları kapalı leklif usulü ile satın ahnacaktır. 2 îhaleye katılmak için jartname almak mecburidir. Şartnameler; TEK S.S. Boğazici Elk. Daj. Muessestsi İst. tl tşlt. Müdüriügii Abdulhakhamit Cad. Altıntepe Binas Kat: 6 Oda 623 Td: 150 »3 25 150 83 87 Taksim tSTANBUL adresinden 1.000. TL. (KDV haric) mukabilinde alınabilir. 3 Teklifler en geç 24.9.1987 gunü saat 14.00'e kadar aynı adreste zemin kat, 3 nolu odadaki Muhaberat Servisi'ne verilmelidır 4 Kurumurnuz 2886 sayılı Devlet lhale Kanunu'na tabi olma\>r, ihaleyi yapmamakta veya diledigine kısmen \eya tamamen \ermekte seTbestür. TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU ESKA'nın kazancı URANSAN'ın kayalarının çoğunu toplayıp yeniden kaya döken ESKA'nın ilk işi Türkiye"de kendilerinin ürettiği prekast betonları (Hazır kalıplannuş beton), URANSAN'ın ve kendilerinin yığdığı kayalann üzerine oturtmak oldu. Ancak ilginç bir gelişme ile kendi malım satmak isteyen ESKA'nın bu işlemine müşavir firma STFA'nın tepkisi ile karşılandı. STFA'nın yan kuruluşu Temel Mühendislik \e Halcrow firnıaM nıühendislcri, kaya üstune oturtulan ha/ır bclonliir.ı dalgalara dayanaınaya Müşavir firma STFA, iki kez Anakent Beleditesi'ni yazı ile uyarmış. Belgeler \ar. Orada kıyıda perakast betonlarla nhtım yapılırken onundeki kronman duvarı yapılmıvor. Bo>le surdiırülmesin di>e Başkan Dalan da bunu doğruladı. Lodosta da bu yüzden k m d a kırılmalar oldu. neden yanlış yaptınız uyarılara' (Baştarafı 16. Sayfada) karşın? tıgı kayalan toplayarak aynı işlemi tekrarladı, 500 milyon lira havaya gitti. Neden topladınız kayalan? DALAN Bir kere bu iş pal(Baştarafı 16. Sayfada) dır küldür olmaz. O kayalar paller kullanıldığını belirten uzman dır küldür dökuldü, onun için lar Türkiye'de olmadığı için dı değiştirildi. Bazıları da düzeltilşarıdan 550 bin ile 650 bin lira di. Neden yapım sırasında eıtya getirlilen protezlerin, üniversite hastanelerindeki masrafla gellemediniz böyle bir işi? DALAN Hızlı yapılması birlikte 1 milyon liraya gerçekleştirilen bir ameliyatla hastaya ta gerekiyordu. Engel olsak yol duracak, karşımızda muhalefet olukıldığım belirttiler. şacak ve bize orayı doldurtmayaDoç. Dr. Engin Eker, "Cinsel caklardı. Bozukluklan Araştırma Merke ESKA kendi yaptığt betonzi"ne başvuran hastalarla gorüş lan kayalann üzerine oturtunca mede psikolojik iktidarsızlığı du müşavir firma olarak görevlenşündürecek sonuçların alınabil dirdiğiniz STFA buna karşı çıkmesi için, hastanın öncelikle ai tı, "dalgaya davanmaz' dedi. Sile yapısı, aile üyelerinin birbirleri ze >uzılar vazıldı. Neden Kadıköy ve hasta ile ilişkileri, cinselliğe Belediyesi'nin kulağını çekmedikarşı tutumlarının değerlendiril niz? meye çalışıldığını, daha sonra da DALAN Çeksen ne olaçocukluk döneminde hastanın cak? O zaffmn yol durur, biz yocinsellikle ilgili travma ile karşılu çabuk yapmak istiyoruz. Evet laşıp karşılaşmadığı, mastürbasESKA biraz prekasta kaçmak isyona karşı tutumu, ilk cinsel iliştedi. Tabii her müteahhit kendi kiyi hangi koşullarda, nerede malını satmak ister, yutturmaya yaptığı ve başarılı olup olmadıçalışır, tabii yutarsan. Ama istihğının sorulduğunu belirtti. kaklarından 535 milyon kestirSeks tedavisinin psikolojik, dim. Makul karşıladılar. İtiraz etmediler. Ama o parayı sigortafİ7\o!ojik ve sosyolojik iîişkiler dan almışlar. göz onunde tutularak yapılması gerektiğine dikkati çeken Doç. Daha sonraki Maltepe Eker, "Bizler seks ledavisi üzeBostancı Maltepe arasının iharinde dikkatle durmalı>ız. Tedavi lesini de ESKA'ya verdiniz. Puile sorunun çozumlenmesinden anı düşürülemez miydi? çok daha fazla problem yaratıDALAN ESKA buyuk bir nı. Bizim için önemli olan, çifı muessese, ihalevc lıakikaten butedavi» . in kabul edilmesidir. yuk firmalar katıldı. önemli fırBirı.ok hasta eşi\le birlikie lcnıalardı. ESKA ortalama fiyatı da\i>e katılma>ı kabul clııuv. tutturup aldı ihalevi. Onun puIngiltere'de ilk rande\u>u ulıp dıı aıııııı duşurebilirdik ama bu katılma>an hastalann oraın vuk onun için çok kotu bir puan >uk.<>eklir. Bi/dc isr bu or.ııı v >> olurdu. /atcn yolun biı bolımıu<t daha >ükseklir" şckliııdc konıişmı lıulcn yapan bir l'iııııa olatu. rak... Dalan cînsel