19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 12 EYLÜL 1987 Fuarın kârı 1.5 milyar İZMİR (Cumhuriyet Ege Bttrnsn) Anakent Belediye Başkanı Borfaan Örfatura, fuann uluslararası bölümünün sona ermesinden sonra düzenlediği basın toplantısında "1.5 miryara yalun gelir elde eltik. İşadamlannın kurduklan bağlantıları ticari sır olduğu için bilemiyoruz" dedi. Basın toplantısı öncesinde gazetecilere ANAP'ın 1983 seçimlerinde aldığı oylar ile referandumda aldığı oylar ve oranlan gösteren çizelgeler dağıtıldı. • Izmir'den "evet" çıkmasına suçlu gösterilen Özfatura, böylece rakamlarla kendini savunmaya çalıştı. Burhan Özfatura aynca önümüzdeki yıl Doğu Almanya ve Birleşik Arap Emirlik, leri'nin de fuara katılacağını soyledi. 1988'in gözde tenisçileri "1988 yılı Kadm Tenisçiler Takvimi"ni hazırlayan fotoğrafçı Michel Colombo, ABD Açık Tenis lurnuvası'nın izleyicilerinden biri oldu. Takvimine alacağı kadm' tenisçileri seçen ve turnuva sırasında onlan izleyerek hartgi pozlar üzerinde çalışacağını planlayan Colombo'nun iki gözde tenisçi fotomodeli, Kanadalı tenisçi ' Carling Bessett ile Arjantinli tenisçi Gabriela Sabatini oldu. "Medeni nikâh" kampanyasına \krgrtay desteği ANKARA (ANKA) Başbakan Turgut Özal'ın eşi Semra Özal ve papatyalarının yalnızca dini nikâhla birbirine bağlı eşleri nikâh masasına oturtma kampanyası sürerken, Yargıtay 4'üncü Ceza Dairesi, medeni nikâh olmaksızın imam nikâhı kıymanın suç olduğuna karar verdi. Yargıtay, bir dava dolayısıyla verdiği kararda, Türk Ceza Yasası'run 237'inci maddesi uyannca, aralarında evlenme sözleşmesi olmaksızın dini nikâh kıydıran eşlerin, iki aydan altı aya kadar, medeni nikâh kıyılmadan dini nikâh kıyanların da bir aydan üç aya kadar hapisle cezalandınlmalan gerektiğini hüküm altına aldı. ANAPTı başkan görevden alındı ÜRGÜP (Cumhuriyet) Nevşehir'in Ürgüp ilçesine bağlı Başdere kasabasının ANAP'lı Belediye Başkaru Mustafa Ermin, görevini kötüye kullanmaktan görevinden alındı. Güneş enerjili otomobil ABD'nin Hawafieyaletmde Jonathm Tttmyson adh mühendisin yaptığı günes enerjisi üe çaüsan otomobil anayoüardaki diğer otolarm sürucüiermin büyük Ugistni çekiyor. Tennyson, bu otomobMyU Avustralya'da yapüacak güneş enerjtsiyU çahsan otomobÜTeryanpna katüacak. Danvin'den Adelaide kentine kadar yansacak otomobiüer, 1 kasmdan başlayarak 3700 küometrt yol katedectkler. Alınan bilgiye göre, bir süre önce Başdere kasabasında Veli öksüz adh kişiye ait tarlayı yasadışı yolla istimlak etmek ve satmaktan tarla sahibinin şikâyeti üzerine hakkında Kayseri Bölge Idare Mahkemesi 'nde dava açılan Belediye Başkanı Mustafa Ermin, aynca Nevşehir Valiliği'nin idari soruşturması sonrası da bir yıl hapis cezasma mahkum oldu. HABERLERİN DEVAMf Evren onayladı, SHP iptal atağında (Baftarafi 1. Sayfada) AMKARA'dan YALÇIN nına taşıyan Maliye ve Gümrük Bakanı "kendi seçim bölgesini" unutmuyor. Aynı basın toplantısı "özel olarak videoya" ahnıyor. Sayın bakanın, seçim bölgesi olan Bursa ve havalisinde köylere dağıtılmak üzere... "Bakın bizim bakan bey nelere kadir"faslından propaganda malzemesi olmak üzere... Merak ediyoruz, acaba Bursa'nın köylerinde Bakan Beyin dünkü söyledikleri aynen gösterilecek mi?.. Bakın Alptemoçin ne diyor dünkü basın toplantısında: "Yatınmlar devam ettiği müddetçe, alınan önlemler devam ettikçe, enflasyonu yüzde 201er mertebesinde tutmanm zor olacağı bir gerçektir". înanmak güç, ama Sayın Bakan böyle diyor. Sayın Bakan ya Türkçeyi pek iyi bilmiyor ya da alınan ekonomik kararlann pek farkında değil. Ne demek "alınan önlemler devam ettikçe enflasyonu yüzde 20'lerde tutmanm güçlüğü"?., Eğer, "önlem almıyorsa", bu enflasyonu düşürmek içindir. Eğer enflasyon düşmüyorsa, o zaman "ya önlem ahnmadı ya da alınan önlem yanlış" demektir. Bu Türkçe ve ekonomi hatalarını bir yana bırakalım. Her konuşmasmda, bütçe görüşmelerinde, her sefer "aldığımtz önlemlerle enflasyonu düşürmeye kararhyız" diyen aynı Maliye Bakanı değil miydi?.. Anlaşılan "hem siyasette hem ekonomide alınan ve ahnacak önlemler" bitmeyecek. "önlemlerin" ardı arkası kesilmeyince, '''devlet benim" mantığını sürdüren, erken seçim yasaları bekletilmeden onaylanacak, erken seçim yaklaştıkça "kitlelere dağıtılacak ulufeler" birbirini izleyecek. Hepsi "önlem"faslından olmak üzere. larının 250'den aşağı olabileceğini kesinlikle düşünmüyDrlar. "300" rakamını rahatçatelaffuz edenterin sayısi hayii kabank; hatta üstüne çıkanlara bile rastlanabiliyor. ANAP'ın kurmayları, sandalye saytsını antırabilmek konusunda umutlarmı DSP'ye bağladıtdannı hiç saktamıyoriar. SHP oylannı DSP ne kadar çok bölebilirse, ANAP'ın bundan o kadar kâıiı çıkacağını, seçim sisteminin bunu mümkün kıldığını söylüyortar. DSP oylannın toplam yuzde 6'nın üstüne çıkmasının, ANAP'ın çok işine geleceğini belirtiyoriar. Haksız da değiller. Birkaç şıklı şöyle bir senaryo yazılabilir: 1) Dtyelim ki, solun bugün için yüzde 35'lik bir oy potansiyeli vardır. 1 Kasım'da DSP ile SHP arasında bu oylar, eşite yakın biçimde paylaşılırsa ne olacak biliyor musunuz? Her iki parti de yüzde 1617'şer oy oranıyla yeni Mecliste 20 üyeden oluşan bir gruba bile sahip otamayacaklardır; böylece solun partamentoda bir beş yıl daha esamesi okunmayacakiır. 2) Bir ikinci şık da şu olabilir: Gecen yıl ara seçimlerde SHP yüzde 23, DSP ise yüzde 8.9 oy almışlardır. Aynı scnucun 1 Kasım'da sandıktan çıktıgını düşünelim. Örneğin, pazar günü DSP'nin Genel Başkanlığı'na getirilecek olan Sayın Bülent Ecevit, Zonguldak'tan seçilebilecek oyu alsa bile, Türkiye genelinde yüzde 10 barajını geçemeyeceği için, kendisi dahil partisinden hiç kimse Meclis'e giremeyecektir. Buna karşılık SHP de yüzde 23'lük oyla ancak 20 milletvekilinden oluşacak bir Meclis grubuna sahip olabilecektir. 3) SHP ve DSP'nin oylannın tek bir partide birleşmesi ise sosyal demokratlara, iktidar yolunu zorlayabilecekleri ortamı hazıriayacaktır. Yukarıdaki ilk iki şıkta özetlediğimiz olasılıklar hiçbir zaman yabana atılmamahdır. önümüzdeki seçimlerde solu böyle bir tehlikenin beklemekte olduğunu soylemek, ka ramsarlık değil gerçekçiliktir. Dün sabah Sayın Bülent Ecevit'le sohbet ederken, kendisi seçim ststemini "Rus ruleft"ne benzetti; "Tek kurşun var tabancada, herkes kazaya uğrayabilir" dedi. Bu saptama genel olarak yerindedir. Nitekim Sayın Süleyman Demirel de, sohbetimiz sırasında, seçim sistemini ANAP liderinin kurduğu bir "tuzak" diye nrtelemiş, "O tuzak kendi ayağına da dolanıverir" demiştir. DYP'yi bir yana bırakalım. uğraması" daha muhtemel olan taraf sokjur; onunla birlikte de demokrasinin kendisidir. Sağın tamamen tekeline girecek bir siyasal sistemde dengeler altüst olacağı gibi, demokrasiye dönük umutlar da büyük darbe yiyebilecektir. Sayın Ecevit'in bir zamanlarki deyişiyle, tek kanatlı bir kuş nasıl uçamazsa, solsuz bir demokrasi de olamaz. Belki daha işin başındayız. Seçim kampanyasının havayı tümüyle değiştirebileceğini de soyleyebilirsiniz. Ama bugün için kamuoyu anketlerinde ki bazıları yayımlanmadı SHP ve DSP'nin durumlanna bakınca, gidişin hiç de parlak olmadığı görülebilmektedir. Sayın Bülent Ecevit ve DSP kendi bildiği yolda gidecektir; SHP ile ne birleşmesi ne de sandıkta Işbirligi yapması söz krvıusudur. İki parti arasındaki bir "duvar" varlığını sürdürecektir. Türkiye'de demokrasinin yerleşebilmesi için, demokratik sağ ve sol arasında bir işbirliği, bir güçbirliği şimdıye kadar nasıl kurulamamış ise, bugünkü aşamada iki sosyal demokrat parti arasında da böyle bir şey söz konusu degildir. Demokratik sağ ile demokrasi için "işbirliği"nöen söz edebilen Sayın Ecevit'in, aynı şeyi SHP için telaffuz etmeyi bile içine sindiremediği soylenebilir. Yollar aynlmıştır artık. Rus ruletinde kimin kazaya ugrayacağını 1 Kasım'da hep birlikte göreceğiz... Şimdilik "Rus ruleti"nöe "kazaya (Baştarafı 1. Sayfcda) kesin listelerinin yayımlanacağı tarihin saptanacağı, partilerin propaganda suresinin ne zaman başlayacağı ve seçim yasaklanna girileceği tarihi içeren noktalar tek tek "Seçim Takviminde" yer alacak. Söz konusu takvimin ne zaman açıklanacağına ilişkin Cumhuriyet muhabirinin sorusuna YSK Başkanı Muammer Elçin aynen şu karşılığı verdi: "Seçim takvimini oluşturmak için çalışmalarımız anılıksız devam edecek. Önümüzdeki haf ta içinde bu takvimi oluşturarak açıklayabilecegiz. Çalışmalanmızı kesintisiz sürdüreceğiz. YSK bu hafta sonu da çalışacak." Yetkili organından "seçimi boykot" kararı çıkarmayan SHP, yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürecek. Önceki gün seçimlere katılacağını açıklayan, ancak ANAP tarafından yasaya konulan hükümler nedeniyle, erken seçimlere şimdiden gölge düştüğünü belirten SHP Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yasayı onaylaması üzerine Anayasa Mahkemesi'ne yapılacak başvuru üzerindeki çalışmalar yoğunaştınldı. Dün genel merkezde, bir yandan parti meclisi toplantısı sürerken. Diğer yandan da başvuru dilekçesi hazırlandı. SHP'li yetkililer, Seçim Yasasının propaganda ve ön seçimle ilgili hükümlerinin iptalini isterlerken Genel Başkan Erdal tnönü'nün, yasanın tümünün iptali için başvurulması görüşünü dile getirdiği öğrenildi. İnönü, aynca Anayasa Mahkemesi'nin seçime az bir süre kalması nedeniyle bir an önce bu konuyu görü şüp sonuçlandırması yönünde temaslarda bulunulması gerektiğini de belirtti. Yetkililer, Anayasa Mahkemesi'ne başvurunun pazartesi ya da salı günü yapüacağını bildirdiler. Anyasa Mahkemesi, başvurunun kendisine gelişindeh itibaren 5 ay içinde kararım vermekle yükümlü bulunuyor. Ancak, mahkemenin konunun önemi nedeniyle kararım 1 kasımdan önce vermesi bekleniyor. Seçim nedeniyle SHP'de kongre takvimi de ertelendi. SHP Genel Sekreterliği'nden dün örgüte gönderilen genelgede, eylülde başlayacağı duyurulan delege seçimleri ile il ve ilçe kongreleri takviminin ikinci bir emre kadar ertelendiği bildırildı Parti Meclisi'nde, seçim hazırlıkları için çeşitli komisyonlar oluşturuldu. Bu komisyonlar propaganda ve seçim çalışmalarını yürütecek. Yarın toplanacak olan DSP Olağanüstü Kurucular Kurulu. genel başkanhktan ayrılacak olan Rahşan Ecevit'in yerine, eşi Bülent Ecevit'i genel başkan seçecek. Bu nedenle, DSP'de Bülent Ecevit'in genel başkanhğa gelişine kadar erken genel seçimler konusunda sessizlik sürüyor. Sessizliğini sürdüren DSP liler arasında başı milletvekilleri çekiyor. Grup toplantısında solda birleşmenin gereğini vurgulayan milletvekilleri, Bülent Ecevit genel başkanhğa gelinceye kadar beklemeyi, genel başkan seçildiği akşam ya da ertesi gün kendisiyle görüşerek bu konudaki istemlerini ileımeyi kararlaştırdılar. DSP milletvekilleri, erken genel seçimde SHP ile DSP birliğini isteyeceklerini, kabul edilmediği takdirde ise "durumu ye Süperlerîn Türkîye pazarlığı • (Baştarafı J. Sayfada) anlaşma olacak ve bu anIaşma çerçcvesinde Sovyetler'in yapacağı her denetlemenin muhatabı biz olacağız. Üçünctt ülke değil. Sonra biz üçuncu ülke ile ikili eşit görüşmeler yapacağız, ama bunun aynntılan henüz çalışma gruplarmda. Bu düzenlemeler anlaşmaDig temeJ metninde yer alacak mı? : ROWNY Hayır, temel metinde yer almayacak. Bu durumda, gerekli denetlemeleri yapabilmek için U2 uçuşUnna ihtiyaç olacak mı? ROWNY U2'leri bilmiyonım, ama denetleme için her yola başvuracağız. Uydu, dinleme cihazları, gerekli olan her şeye. Teftiş başvurusu gibi. U2'lerin günü biraz geçti gibi, ama fotoğraf çeken modern uydular var. Hareketli yerde hareket yeteneği olan füzeler devreye girdi mi, uydular işe yaramıyor. Daha fazlasına ihtiyacımız var. Orada bir tehüke olmadığına emin olmak için. Viyana göriişmelerinde kanat ülkelerin durumuna deginmek istiyonım. Orta Avrupa'da indirim yapıldıgında bu kuvvetlerin kanatlara ka>dınlma)«cagına değindiniz. Bu NATO'nun pozisyonu mu? LEDOGAR Evet, ama ne NATO kanadında ne de 23 ülke arasında henüz indirimlerin sadece Orta Avrupa'da yapılacağı konusunda kesin karar var. Belki de ilk bakacağımız konu bu. Bir müttefığin güvenliğinin azalması pahasına diğerlerinin güvenliğinin arttırılması işine girmeyiz. Eğer sadece merkez bölgede indirime gidersek, durum böyle olur. Kanatların güvenliği ile bu görüşmelerin basından beri ilgiliyiz ve ilgilenmeye devam edeceğu. Bu bakımdan, ağır bazı Sovyet birliklerini Urallar'ın arkasına doğru Türkiye'den uzaklaştırmaya çalışıyoruz. Bu hiçbir işe yaramasa bile, bize erken uyan için gerekli zamanı sağlar. INF anlaşmasından sonra Avmpa'daki taktik nükletr sistemlerİD manzarası ne olur? Yönetim bu sorunu nasıl aşmayı öngörüyor? ADELMAN Bu sistemlerin modernizasyonu gerek. Modernize olarak mı? ADELMAN Evet, sanıyorum modernize edilecekler. Montebolla'da da bu karara varıldı zaten. Bu durumda Rogers'ın önerileri tekrar devreye girecek mi? ADELMAN Eğer sorunuz 500 kilometreden az menzile sahip sistemlerin modernize edilip edilmeyeceğine yönelikse, cevabım evet. ÇadveLibya ateşkesi kabul etti VDJAMENA (AP) Çad ve Libya, Afrika Birliği Örgütü'nün Çad'ın kuzeyindeki Auzu bölgesinde ateşkes yapılması çağrısını kabul ettiklerini açıkladılar. Afrika Birliği Örgütü'nün ateşkes çağnsına ilk cevap Çad'dan geldi. Çad hükümetinin açıklamasından iki saat kadar sonra da Libya radyosu, çağrıya uyma kararı alındığını duyurdu. Libya radyosunun yayımladığı habere göre, Libya bu kararı, Çad halkının yaşadığı acılara son vermesi umuduyla ve Afrika Birliği'nin himayesinde soruna bir çözüm bulunacağına duyulan inanç nedeniyle verdi. Açıklamada, Libya'nın bu ateşkes karanndan sonra Afrika kıtas>na karşı yapılan emperyalist komplolara son verileceği arzusunda olduğu belirtildi. Çad hükümeti tarafından yayımlanan bir bildiride, Bakanlar Kurulu'nun yaptığı olağanüstü toplantıda, Afrika Birliği Örgütü Başkanı Zambiya Devlet Başkanı Kenneth Kaunda'nm yaptığı ateşkes çağnsına uyulmasına karar verildiği bildirildi. Çad Radyosu, ateşkesin iki ülke tarafından da kabul edilmesine rağmen, Libya uçaklarının dün sabah Çad'ın kuzeyindeki birçok yerleşim merkezini bombaladıklarını duyurdu. Radyonun TSİ 16.00'da yayımlanan haber bülteninde, bombardımandan etkilenen yerleşim merkezleri arasında Wur ile Unianga Kebir'in de bulunduğu belirtilerek, "Bu davranış üzerine, Libya yönetiminin ahlaksız ve yalancı olduğu volundaki Çad hükümetinin görüşü bir kez daha doğrulandı" denildi. KULTÜR ÜZERİNE Prof. Emre Kongar 2. bası 550 lira (kOV içinde) VEFAT Merhume Nafiye ve Merhum Mehmet Çizmeci'nin oğulları, Yavuz Çizmeci, Fatımari Yücel ve Meral Çizmeci'nin biricik babaları, Süheyla Çizmeci'nin biricik eşi Çuğduş Yayınlart Türkocağı ÖMER REFİK ÇİZMECİ 11 Eylül 1987 günü vefat etmiştir. Cenazesi, 12 Eylül 1987 günü ANTALYA Kale kapısı Paşa Camii'nden öğle namazını takiben kaldırılacaktır. Cud 3941 Cağaloğluİstanbul EŞİ VE ÇOCUKLARI AaKAYBIMIZ Kıymetli varlığınıız, Turan Kurtoğlu'nun değerli eşi, Ahmet Behçet Kurtoğlu ve Mehmet Kurtoğlu'nun sevgili babaları, Sema ve Canan Kurtoğlu'nun kayınpederleri, Akın ve Aydın Kurtoğlu'nun sevgili dedeleri, Göğüs Hastalıklan Mütehassısı Doktor İLHAN SELÇUK VELİ BEHÇET KURTOĞLU 10.9.1987 Perşembe günü vefat etmiştir. Aziz naaşı 14.9.1987 Pazartesi günü Şişli Camisi'nden öğle namazını müteakip ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. öj^eysevurun I A • ** çıktı basısı (Baştarafı 1. Sayfada) halefetin Mecliste ortaya koyduğu düşünceleri boşuna özetliyor. Muhalefet partilerini, iki yıl önce direnişe geçiren Polis Yasası'ndan sonra ilk kez böylesine duyarlı hale getiren ve kafalarıöte yandan, DSP Genel Baş na "boykot" kavramım takmakanı Rahşan Ecevit, dün yaptığı larma kadar götüren bir olayda, acaba Cumhurbaşkanı "daha yazılı açıklamada, seçimi boykot tarafsız" davranamaz mıydı?.. etmediği için SHP'yi ve genel En azından muhalefet liderleribaşkanını sert biçimde eleştirdi. tnönü'nün aynı gün bir açıkla ni, Çankaya'ya davet ederek, İlk ağızdan onlann görüşlerini masında boykotu desteklediğini, bir başka açıklamasında reddet alamaz mıydı?".. Partiler neden "boykot"tan söz etme gereğini tiğini savunan Ecevit, Başbakaduyuyorlardı?.. Cumhurbaşkanının muhalefeti bölmeyi başardığını kaydetti. Ecevit, "Mecliste nın onayına sunulatı yasa, iki köy arasında sınırı belirleyen Taki üç muhalefet partisi, seçime gitmeyi reddetselerdi, ANAP pu Kadastro Yasası değil ki!.. Ülkeyi seçime götüren, belki de ikherhalde kendi başına seçime girtidarı yeniden belirleyecek olan meyi göze alamazdı" dedi. bir yasa. özal'ın getirdiği seçim sistemiÂma, beklenti boşa çıktı. ni demokrasiye bir darbe olarak Başkent kulislerinde, Çankagördüklerini ve bunun sorumlu ya'nın alacağı lavır, aşağı yukaluğunu seçimleri boykot etmedirı tahmin ediliyordu. Bu nedenği için SHP"nin de paylaştığırıı le de her parti "kendi işine öne süren Ecevit, "Biz bu seçim bakmaya" başlıyor. Bunların sistemiyle de demokrasiyi kur arasında "milletvekili adaylarıtarmak için elimizden geleni ya nın saptanması" öncelik taşıyor. pacağız. DSP, bazı çevrelerin Her parti, kendi işine bakargörmek ve gostermek istediğinken, ANAP da kendi işine bakıden çok daha güçlüdür" dedi. yor. Haıta, bazı bakanlar kendi Ecevit, yalnız sosyal demokratişlerine daha çok bakıyor. Bunlan değil, gerçek demokrasi isteların başında, "hiç zaman kayyen herkesi önümüzdeki seçimbetmeyen bakan" olarak Maliye lerde DSP'de birleşmeye çağırdı. ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin geliyor. "Memurlara ekim ayında bir buçuk ECONOMİST 'maaş verilmesini" fırsat bilen Alptemoçin, soluğu televizyon ekranlannda alıyor. Hemen bir basın toplantısı yaparak ve bu arada "emeklilere kredili kömür satısı müjdesini" duyurarak seEDİP EMİL ÖYMEN çim öncesinde yeni bir LONDRA İngiltere'de ya"yatınma" daha aracı oluyor. yımlanan haftalık Economist ANAP'ın, memurlara ekimde dergisi, halkoylamasını değerlenbir buçuk aylık ödeyecekieri hadirdiği "Evet. Ama Neye Evel?" berini "bir de" televizvon ekrabaşlıklı yazısmda "Eski Başbakan Süleyman Demirel, evet oylannın azlığından çok hayal kınklığma uğradı. Özal ise bu ka(Baştarafı 1. Sayfada) dar çok kişinin hayır demesinden memnun oldu. Bu iki rakip adekaya, Meclis tutanaklarını taa ta Karagöz ile Hacivat gibi. Aratstanbul'a istemişti. Yasayı lanndaki çekişme tamamen kiözenle inceletmeye başlamıştı. şis;l, dolayısıvla siyasal değil" Söylendiğine göre, öyle kodedi. lay kolay onay verecek değilmiş. Miş de miş miş! Oysa BaşYazıda özetle şu görüşlere yer verildi: "Türkiye'nin tam demok bakan Özal ANAP çoğunluğurasiye geçişi, bir televizyon dizi nun kabul ettiği yasayı Çankasine döndii. Bu karmaşık senar ya 'nın hemen onaylayacağmdan o kadar emindi ki. Açıkça söyyo halkı bir hafta şaşkına çevirirken. öbür hafta ha> retler için luyordu kulislerde. de bırakıyor. Dizinin sonu 1 kaİnceleme, incelettirme gibi sımda gelecek. Başbakan Özal, kaynağı belirsiz haberlerin hehalkoylamasında oy verme işlemen hepsi bu kadar gürültü kominin bitiminden tam 20 dakika paran bir konunun bir saat içinsonra bugünü seçim günü olarak de onaylanmasından doğacak seçti. Ancak hiçbir şey, halkoykimi eleştirileri bir güzel örtebilamasının "ne oldu, ne olacak" lirdi. Hakçası bu tür haberler eshavası ile kolay kolay bo> ölçükilerin deyimiyle "zevahiri şemez." kurtannak" için yayılan, yaygınlaştırılan haberlerdi. BaşbaEconomist daha sonra, hal kan gibi kurnazlığıyla un yapan koylaması sonuçlarına değiniyor bir siyaset adamının Cumhurve "Sonuç ne kadar birbirine yabaşkanı 'na daha önce bilgi verip kın olursa olsun. halkoylaması ana çizgileriyle anlaşma sağlamodern Türkiye'nin siyasal gelişmadan, girişimini güvenceye almesinde bir kilometre taşıdır" madan böyle bir yasayı Meclis'e diyor. getirmesi zaıen akla yakın değil"Yasaklar sürdükce tam dedi. mokratik bir ülke olduğunu idÜstelik daha önemli bir gerekdia edetneyecek olan Türkiye'nin çe; ama Özal'ın getirdiğisistem, şimdi Avrupa Topluluğu'na da 12 Eylul'ün öngördüğü Türk sigirme görüşmelerinin önündeki yasal sistemine tıpaııp uyuyorbüyük bir engel de kalkmış bi1du. Meclis'te göstermelik bir sol lunmaktadır. Ancak bu bazı bulunacak, 12 Eylül 'ün istediği Türklerin safca sandıklan gibi gibi sağın bütün öğelerini kucakBriiksel'in kapılannı da açacak layan, 12 Eylül liderleriyle hedegildir" görüşünü getiren Ecomen her konuda "mutabakat" nomist, halkoylamasının olumiçinde olan bir başbakanla suz değerlendirilen yönleri de ol"mutlu bir yönetim" sağlanaduğunu şöyle belirtiyor: caktı. Solun, sağın seçeneği ol"Halkoylaması karanlık bir işması ne demekmiş, hadi canım ti. Hiçbir şey Özal'ın taktiğinden sen de. Bize 12 tylül'le bütündaha Bizans kokamazdı. Özal, leşmiş, ' 'özallı huzur'' gerekliyseçmenin hayır diyerek Demirel dı, ışıe o kadar. ve DYP'nin defterini düreceğini Bu yasayla 12 Eylül tüm olaumuyordu. Daha da karanlık naklanyla sürüp gidecekti. Böolan, Anadolu'daki cahil köyüllünmiîşlüğü bir yana, ancak lerin özellikle, halkoylamasının böyle bir yasayla sol oyların ne anlama geldiğini bilmemeleMtTİis'te hakkıvla tetnsil edilmeriydi. Tek sonın; yvaıi bir demokraside bazı kişilerin siyasal haklardan mahrum olup olmayacakları sorunu, toprak kayması gibi bir hakaretamiz propaganda içinde kayboldu gitti. Hatta bu düşmanlık bir ara saçmalığın donığuna da ulaşlı. Özal. Demirelin kampanya rengi olan mavinin yükselttiğin insanlık ve Yunan bayrağına benzediğini özgürlük mücadelesi sövledi." bayrağını biz omuzladık niden degerlendireceklerini" belirttiler. lsrıinin yazılmasını istemeyen bir milletvekili ise, "tstifalar söz konusu olabilir mi?" sorusuna, "Bu konuda lüm grupta bir görüş birliği sağlanacağını sanmıyorurn ama, istifalar olabilir" karşılıgını verdi. Neye evet? CUNEYT ARCAYUREK yazıyor sinin önüne geçilebilirdi. Sağdaki ikiliği böyle bir yasa 12 Eylül'cü ANAP lehine çözebilirdi. Başbakan 'm Çankaya ile daha önceden vardığı "mutabakatın" dün de sürduğü bizzat Özal'ın Cumhurbaşkanı'nın kapısı önünde verdiği demeçle kanıtlanıyordu. Özal, onayın birkaç gün içinde geieceğini söylüyor, ama asıl beklentisini "bakarsınız, daha önce de olabilir" diye bir cümleyle özetliyordu. Nitekim, dün öğleden sonra yasa Resmi Gazete'nin mükerrer sayısına gönderiliyordu. Sanırız sadece millet kimi zaman oylarıyla kimilerini işletmiyor, devleti yönetenler de arada bir basını, kamuoyunu işletiyorlar. Belli başlı nedenler dışında Cumhurbaşkanı seçim yasasmı onaylamayı kolaylaştıracak bir başka gelişmeyi herhalde TV'nin önceki gece verdiği haberlerde izlemişti: Ekran açıldı, Erdal tnönü göründü, seçim yasasmı bir güzel silkeledikten sonra "öteki partilerle ortak girişimlerde bulunmaları için Cumhurbaşkanı 'nın karannı beklediklerini, •sonra anayasa mahkemesine gideceklerini" söyledi. Çarşamba gecesi başlayan çizgisine koşuttu sözleri. Birkaç haber geçti, gene Erdal İnönü ekranda göründü. Aaaaa, bir de baktık, SHP "seçimlere katılmaya karar vermisti". Tabii şimdi sayın İnönü, yetkilerden, kurullarda alınan kararlara saygıdan falan fılan söz edip, on dakika içinde izleyenleri on kez şaşırtan partisel gelişmeyi savunacak. Ne var ki seçim sonuçlarmın Türk solunu on yıl daha ne yapacağım bilemez duruma düşüreceğinden kaynaklanan kaygıların hesabinı varın "birüeri" elbet verecek. k'uşku yok, oyları bölmekte direnen Ecevit verecek, bir o kadarıyla siyasal adımlarını beceriksizce ve hesapsız atanlar da verecek. Cumhıırbüşkanı 'nın onayladığı seçim yasasından sonra gelen Meclis'le birlikte 1987 seçiminin "meşruiyeti" üzerinde tartışmalar başlayacaknuş, daha şimdiden sandığa gölge düştüğü gibi irdelemeler yapılıyonnuş... Butun bunlar. bugün de yarın da Özal'ın umurunda değil. Muhalefette bujnse olduktan sonra, bir dalıa vurıtr, bir daha 12 Eylül'le bir kez daha bütiinleşmcnın kıvanayla başı dik, yuruyiîp gidiyor... DİDAR ANA AİLESİ 1300 « n (KDV içinde) Ç i ş Y.»ııHan. Turkocağ< Cad 39/41 Nufus cüzdanımı kaybettini. ! Hükümsüzdür. I BURHAN ÛÜLGCR HACE1TEPE TIPDAN DOSTLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle