Katalog

10 EYLÜL 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 SSCB: Kıbrıs için uluslararası konferans MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği, Kıbns konusunda Birleşmiş Milletler gözetiminde uluslararası bir konferans düzenlenmesinden yana olduğunu tekrarladı. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakan Yardıması Vladhnir Petrovsky, Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler Teşkilatı 'nın ilgi alanı içinde bulunan kronik sorunlardan biri olduğunu söyledi. Baskı girişimleri karşısında taviz verilmeyecek Ankara, Kıbrıs için tetikte SEMİH tDİZ ANKARA Kıbns Rum Yönetiminin Kıbrıs sorununu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na getirme hazırhklanna ve Yunanistan'ın ABD ile yapacağı üsler pazarhğında Kıbns ve Ege sorunlarını koz olarak kullanma girişimlerine karşı hükümetin tetikte olduğu belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili üçüncü ülkelerin ya da uluslararası kurumlann Türkiye üzerinde baskı yapmaya çalışmalannın Kıbns sorununda çozümü zorlaştıracağını söyledi. Aynı yetkili, Ankara ile ABD yönetimi arasında ikili ilişkilere, "yabaocı unstırlar"ın kanştınlmaması konusunda görüş birliği bulunduğunu, bu nedenle Kıbns ve Ege sorunlarının Atina ile ABD arasındaki herhangi bir pazarlıkta koz olarak kullanılamayacagjnı belirtti. Bu arada Türkiye'nin, 20 eylülde başlayacak olan BM 42. Genel Kurul toplantısında Kıbns konusunda herhangi bir tasarıyı gündeme sokma çabalan karşısında gerekli yanıtları vereceği ifade edildi. Diplomatik gözlemciler, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, BM'de ağırlıgı olan Bağlantısızlar hareketine üye ülkelerin desteği ile Türk askerlerinin Kıbrıs'tan çekilmesini öngören bir tasarıyı gündeme spkup oylatabileceğini bildiriyorlar. Dışişleri Bakanlığı çevreleri, böyle bir olasılık karşısında Türkiye'nin Kıbns konusundaki tutumunun değişmeyeceğini, aynca BM Genel Sekreteri Perez De Co. ellar'ın 29 Mart 1986 tarihli çerçeve anlaşma taslağını geri çekmesinin beklenemeyeceğini söylediler. ERGUNBALa POUTIKADA SORUNLAR Garip Referandumun Ardından Türkiye'nin yanıtları Edinilen bilgiye göre, Kıbns konusunun genel kurulun gündemine geıirilmesi ha başta olumlu sinyaller vermesine rağmen daha sonra taslağı reddetti. Her iki toplumun temsilcileri arasında uzun görüşmelerden sonra ortaya çıkarılan bu belgenin hiçbir şekilde "Türk yanlı" olduğu söylenemez. 2. Toplumlararası görüşmelerden geçen Kıbns sorunun çözümü, üçüncü partilercç Türkiye'ye yapılacak baskılarla daha da güçleşecektir. Kıbns sorununu toplum TürkYunan ilişkileri ATİNA (AA) Yunanistan'da ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Konstantin Mitsotakis, Türkiye'deki son siyasi gelişmeler yüzünden, Türk Yunan ilişkilerinin bir bekleme dönemine girdiğini söyledi. Mitsotakis, önceki gece Girit adasmm Retimnos şehrinde yaptığı konuşmada, Türkiye'de yapılan referanduma değindi ve yasaklı politikaaların faal siyasete dönmelerinin, Türkiye'de demokrasinin yerleşmesi yolunda önemli bir adım olduğunu belirtti. Mitsotakis, kasım ayında Türkiye'de yapılacak seçimlerden sonra Ankara'nın, Türk Yunan ayrılıklarına, seçim öncesi dönemi psikolojisiyle bakmayacağmı İfade etti. Rum yönetiminin Kıbrıs sorununu BM Genel Kurulu'na götürme hazırlıklannın yanı sıra, Yunanistanın da, Ege ve Kıbrıs sorunlarını koz olarak kullanma girişimleri üzerinde duruluyor. Dışişleri Bakanlığı, üçüncü ülkelerin ya da uluslararası kuruluşların Türkiye üzerinde baskı yapmaya çalışmalannın Kıbrıs sorununda çözümü zorlaştıracağı görüşünde. linde Türkiye'nin yapılacak görüşmelerde vereceği yanıtlar şu noktalarda odaklaşacak: 1. Birleşmiş Milletlet Genel Sekreterinin hazırladığı ve 29 Mart 1986 tarihinde taraflara sunduğu çerçeve anlaşma taslağı halen geçirlidir. KKTC bu taslağı özveri ve iyi niyetle kabul etmişti. Buna karşın Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türklerinin kabul etmeyeceğini varsayarak lararası görüşmeler çerçevesinden çıkarıp mümkün olan en geniş siyasi platforma getirmeye çalışan Kıbrıs Rum Yönetimi böylece Türkiye üzerindeki baskı unsurunu arttırmayı ve herhangi bir taviz vermeden amaçlarına ulaşmayı hedeflemektedir. 3. Tüm Kıbrıs'ı temsil etme iddiasında olan Kıbrıs Rum Yönetimi, uluslararası finans kuruluşlarından adanın tümü adı na sağladığı mali yardımlara sahip çıkmakta ve bir dizi uluslararası ekonomik avantajdan yararlanmaktadır. Dolayısıyla refahın paylaşılmasına neden olacağı için Kıbns Türk kesimi ile bir uzlaşmaya gitmekten çekinmek'edir. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin her tür girişimine karşı hazır olduklarını belirterek, "Kıbns konusunda, yıllann getirdigi deneyimlerin ışıgında kristalize olmuş, net ve çözume >önelik olumlu bir yaklaşımınıız var. Göruşlerimizi her tiirlü platformda sayunacak durumdayız" dedi. Öte yandan, Dışişleri Bakanlığı çevreleri, Yunanistan'ın ABD ile bu ay sonunda veya gelecek ay başında başlatacağı üsler pazarlığında Kıbns ve Ege'nin bir koz olarak kullanılamayacağını bildirdiler. Bilindiği gibi, Atina ile VVashington arasında anlaşma süreleri gelecek yılın sonunda dolacak olan üsler için ön görüşme 3 eylülde Amerikan Büyükelçisi Robert Keeley ve Yunan Dışişleri Bakanı Karolos Papulias arasında yapılmıştı. Esas müzakerelerin ise bu ay sonunda veya ekim ayı başında başlaması bekleniyor. Yunan Başbakam Andreas Papandreu da geçtiğimiz gunlerde Selanik'te yaptığı bir açıklamada müzakereler sırasında ABD'de Kıbns ve Ege konusunda garantiler isteyeceklerini açıklamıştı. Ambargo olayını ortaya çıkaran Ingiliz milletvekili, Cumhuriyet *e demeç verdi Cuellar yann ABD, güvenliğumizle oynuyor Liberal milletvekili Paddy Ashdown, ABD'nin, Türkiye dahil 14 ülkedeki hassas nükleer tesisleri açıklamasını, "siyasal ve diplomatik bir gaf" olarak niteledi. EDÎP EMİL ÖYMEN LONDRAAmerika Birleşik Devletleri Ticaret Bakanlığı'nın, nükleer silah yapımında kullanılabileceği iddiasıyla bazı bilgisayar parçalarının, aralannda Türkiye'nin de bulunduğu 14 ülkeye verilmemesi yolundaki uyansı Ingiltere'de tepki yaıattı. lerinden bu tesislere Amerikan yapımı bilgisayarlann satılmamasını istemişti. Liste geçen günlerde kamuoyuna açıklandı. Böylece, çoğu NATO üyesi olan ülkelerde büyük güvenlik önlemleri ve gizlilik içinde korunan ve çalışan tesisler ortaya çıkmış oldu. Listede Türkiye de 4 tesisle yer alıyor. Zedeledi Avam Kamarası'nda Yeovil seçim bölgesini temsil eden Paddy Ashdown bu konuda Cumhuriyet'e verdiği demeçte, "Amerika Birleşik Devtetleri'ıtin her şeyden kuşku duyan tutumu, siyasal ve diplomatik bir gafa yol açmıştır, aynca guvenliğimizi de zedekrniştir" dedi. ABD Ticaret Bakanlığı, geçen ocak ayında, 14 Ulkede nükleer silah yapımında kullanılabilecek reaktör ve fırmalann bir listesini çıkartarak, bilgisayar şirket Hiçe saydı ABD'nin bilgisayar teknolojisine koyduğu ambargo konusundaki çajışmalanyla tanınan milletvekili Ashdown, "Bu, ABD'nin teknolojide ileri durumunu korumak amacıyla müttefiklerini hiçe saymasından başka bir şey degildir. Bu kez de biitiin hassas nükleer tesislerimizi ledhişçilere hedef gösterircesine açıkladılar, böylece bu bilgi şimdi Sovyet gizli haberalma örgütü KGB'nin de eline geçmiş oldu. Bir yandan birtakım çalıç Aliyev ortayn çıktı MOSKOVA (AA) Sovyetler Birliği Basbakan Birinci Yardımcısı Haydar Aliyev, 4 ay aradan sonra ilk kez ortaya çıktı. Moskova'da önceki gün açılan Uluslararası Kitap Fuarı 'na katıldığı gözlenen Aliyev'in zayıflamış ve yüz hatlarının daha da belirginleşmiş olduğu bildirildi. Batılı diplomatik kaynaklar, 11 mayıstan bu yana onalıkta görünmeyen Aliyev'in bir kalp krizi geçirmiş olabileceğini kaydediyorlar. Azerbaycan Cumhuriyeti Komünist Partisi'nin eski birinci sekreteri Aliyev, Politbüroda Kazak Dinmuhammed Kunaev'in görevden alınmasmdan sonra Orta Asya Cumhuriyetlerinin tek temsücisi durumunda bulunuyor. Ashdown, "ABD, nükleer iesislerimizi teröristlere hedef gösterir gibi açıkladı" dedi. maları gizli tutmaya çalışırken, bazılarını böylece bedava dağıtmak çok garip" şeklinde konuştu. ABD Ticaret Bakanlığı listesinde Japonya ve Batı Almanya da yer alıyor. Bu iki ülkenin anayasalan ise nükleer silah yapımını yasaklıyor. Bu bakımdan listenin açıklanması ayrı bir mahcubiyet nedeni oldu. Paddy Ashdovvn, durumu söz konusu ülkelerin büyükelçiliklerine birer mektupla bildirdiğini, birkaç gun önce de Türkiye'nin Londra büyükelçiliğine bu konuda bir mektup yolladığını söyledi. ABD Ticaret Bakanhğ'nın "kara listeye aldıgı" tesisler arasında Batı Almanya'daki başta geliyor. Batı Almanya'da 37, Japonya'da 31, Fransa'da 29, Italya'da 27, Ingiltere'de 25 tesis listede yer alıyor. Yunanistan da Atina'daki iki tesisle listede bulunuyor. f Iraitd bomba yağdırdı Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Körfez savaşında bir ateşkesc varılabilmesi için Tahran ve Bağdat'a yapacağı ziyaretler, yarın başlıyor. Sovyet yetkililer De Cuellar'ın temaslarınm "son şans" olduğunu vurguluyorlar. ABD Savunma Bakanlığı Kuveyt gemilerine eşlik etmesinin pahalıya mal olduğunu açıkladı. Bu arada Irak'ın kısa bir süredir Körfez'de sürmekte olan ılımlı ortamı deniz ve kara hedeflerine saldırarak bozması sürpriz bir netice olarak yorunılandı. Irak'ın denizde iki romörkörü vurarak batırdığı ve Iran'da kimi sivil tesislere ve kentlere saldırıJar düzenlediği bildirildi. Irak saldınlannın Iran'ın Kuveyt'e füzelerle yaptığı saldırılara karşılık vermeyi amaçladığı bildirildi. Ve saldırı gününü "intikam günü" olarak tanımladı. Son gunlerde yoğunlaşan Irak saldırıları üzerine bir açıklama yapan ABD Dışişleri sözcüsü Charles Redman. Irak'ın saldınlanm eleştirdi ve her iki ülkeden çatışmaları durdurarak dikkatlerini Perez de Cuellar'ın girişimleri üzerine yoğunlaştırmalarını istedi. İran ise Cuellar ile olan görüşmelerine hiçbir cn koşul getirmediklerini ve girişimlerini olumlu karşıladıklarını belirtti. Fîlipinler'de Heryönden zorlanıyor hükümet istifa etti PORTRE CORAZON AQUİNO Filipinler'de 18 aydır iktidarda bulunan ve bu süre içinde 5 kez darbe girişimlerine hedef olan Devlet Başkanı Corazon Aquino, 55 yaşında. Marcos'un devriîmesinde ve kendisinin yönetimi devralmasında destek olanlarının da aralannda bulunduğu çeşitli muhalif gruplar ile rnücâdele eden Aquino, yönetimini her şeye rağmen surdürmeye kararlı görünüyor. Filipinler'in devrik diktatöru Ferdinand Marcos'un en büyük rakibi Benigno Aquino"nun eşi olan Corazon Aquino, 18 ay öncesine kadar tipik bir ev kadını ve politikacı eşiydi. Şimdi ise ulkede yönetime karşı mücadele veren Müslüman ve komünist gerillaların yanı sıra, hükumet ve ordu içindeki bölunmelerle de sa\aşıyor. Manila doğumlu Cory Aquino zengin, toprak sahibi bir aileden geliyor. Önce din okullannda, daha sonra da ABD'de matematik ve Fransızca eğitimi gören Aquino, öldürulen eşi Benigno ile de okul yıtlarmda ABD'de tanı^mıştı. MANİLA (AP) Filipinler'de, hükümetin yeniden organize edilmesi sırasında, Devlet Başkanı Aquino'ya esneklik sağlamak amacıyla, hükümetin istifa ettiği açıklandı. Geçen ay kanlı bir darbe girişiminin yaşandığı Filipinler'de istifalarım açıklayan 25 kabine üyesi arasında, Aquino'nun danışmanı Joker Arroyo da bulunuyor. Komünist gerillalara karşı yeterince sert olmamakla suçlanan ve bu nedenle istifası istenen Arroyo, ordu ve iş dünyası içindeki bazı gruplar tarafından eleştiriliyordu. Arroyo'nun istifasını isteyenler, Arroyo'suz hükümetin, komünist ayaklanmasına ve askeri bir darbe olasıhğına karşı daha da güçleneceği gö Arjantiri'de istifalar BUESOS AİRES (AA) Arjantin'de iktidardaki Radikat Parti'nin hafla sonundaki seçimlerde ağır bir yenilgiye uğramasından sonra, kabinede yer alan bakanlar istifalarım toplu olarak Devlet Başkanı Raul Alfonsin'e sundular. Arjantin Devlet Başkan Yardımcısı Victor Martinez, Alfonsm'in kabinenin istifasınt henüz kabul etmediğini bildirdi. Martinez, ' 'Gerekli görulürse bazı bakanlar değişecektir. Kabinede değişiklikler yapılması şart" dedi. Arafattsrail doğrudan görüşmesi CENEVRE (AA) Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat'm îsrail'le doğrudan görüşmeye hazır olduğu öne süruldü. Bugüne kadar Arafat, FKÖ'nün tam üye olarak katılacağı BM himayesinde bir uluslararası konferans toplanması görüşünü savunuyordu. Arafat'm önceki gün görüştüğü tsrail'li parlamenter Charlie Biton, Arafat'm kendisine barış görüşmelerinin başlamasına temel olacak uç koşul aktardığım bildirdi. Biton, "Eğer hükümet Arafat'm önerisini kabul etmezse, tüm dünyaya İsrail'in barışa karşı olduğunu ve FKÖ liderinin öne sürduğü koşulları açıklayacağım" dedi. hrail Başbakam Şamir'in sözcusü yamtın büyük ihtimalle olumsuz olacağını belirtti. BDYDKSEHİR ORTAKLARIMIZA ÖNEMLİ AÇIKLAMA İNŞAAT KATILIM PAYI ODEME PLANI Aylık taksit (TL.) 110.000 85.000 70.000 55.000 45.000 40.000 35.000 25.000 Sınırlı Sorumlu rüşünü savunuyorlardı. 18 aylık Corazon Aquino yönetimine karşı gerçekleştirilen 5. ve en kanlı darbe girişiminin ardından, hükümetin yeniden organize edilmesi gerektiği yolundaki istekler ve yorumlar artmıştı. Bu arada, Savunma Bakanı Rafael tleto'nun toplu istifadan geç haberdar olduğu, bu nedenle önceleri hükümette bir bölünme bulunduğu endişelerinin yayıldığı kaydediliyor. lleto, kabine topiantısı için parlamentoya geldiğinde kendisinin de istifa edip etmeyeceğini soran gazetecilere, "Neden olmasın?" dedi. İstifa edenler arasında Ticaret Bakanı Jose Concepcion gibi, Aquino'ya çok yakın oldukları bilinenler de bulunuyor. Türkiye'de 6 Eylül refarandumunda çok ilginç bir sonuç çıktı. Önce "evet" oylarının hayır oylarını kıl payı geçmesini halkın demokrasi bilincinin eksikliği şeklinde yorumlamak yanlış olur. Sonuçlara tümüyle halkın sağduyusunun zaferi diye bakmak da pek doğru olmayabilir. Çünkü, halkın sağduyusu ne denli güçlü olursa olsun (ki bize göre, referandumda bu gercek ortaya çıkmıştır),sank) bilgisayarla hesaplanmış gibi, kılpayı farkı içeren bir sonucun ortaya çıkması için yeterli degildir. Ama, şu gerçek kabul edilmeli ki, referandumun sonuçları, seçmenin, dengeli, düşünerek ve sağduyusunu kullanarak oyunu verdiğini göstermiştir. Bu referandum, başmdan beri akla, mantığa ters düşen bir komedi idi. Türkiye'de insanlar fikirlerinden dolayı mahkum olurken, bırakın Batı demokrasilerinin ayrılmaz parçası olan komünist partisini, bir sosyalist parti ya da işçi partisi bile kurulamazken, Londra Unrversftesi'nde okurken uluslararası ilişkiler dersinde sınav sorularından biri olan Kart Marks'\n Komünist Manifestosu'nöan söz etmek bile dotaylı komünizm propagandası sayılırken, grev ve işçi hakları kuşa çevrilmişken bazı yasaklı liderlerin yasaklarının kalkması, Türkiye'de tek demokrasi sor unu olarak gösterildi. Meclis'te kolayca çözümlenebile cek bir sorun halkın oyuna sunuldu. İnsanların temel hakları' için, halkoylamasına başvurmak gibi mantığa ters düşen bir uygulamaya girişildi. Bu garabetin sorumlusu kuşkusuz Turgut Özal'dır. Ama, SHP'nin dışında diğer partilerin buna itiraz etmedikleri de bir gerçektir. Bu garip referandum, kısa sürede amacından saptırılarak ÖzalDemirel hesaplaşmasına dönüştü ve daha da garip bir görünüm kazandı. Referandumun temel amacı (yasaklann kalkması sorunu) geri planda kalırken, oylama Demirel'le Özal arasında bir tercih yapma niteliğine büründü. Evet oylarının sayısının çok yüksek olması gerçi demokrasi açısından daha büyük bir zafer olacaktı, ama bunun pratikteki ilk sonucu kendisine konan yasaktan başka yasaklarla hiç ilgilenmeyen Demirel'in parlak zaferi olacaktı. Sayın Demirel de, seçim meydanlarında artığı nutuklarla zaten bu havaya girmişti. "Bun/ardan hesap soracağız" diye bağınyordu. Sanki kendisi hesap sormaktan aciz olan Türk halkı, hesap sorması için Demirel'i göreve çağırıyordu. Oysa referandum, Demirel'in hesap sorması için değil, kendisine konan yasaklann kalkması için yapılıyordu. İşte Türk seçmeni, boylesine garip, amacından saptırılmış, sağın iki lideri arasında saçma sapan çekişmeye dönüşen bir referandumla karşı karşıya bırakıldı. Ve seçmen bu mayınlı tartada elinden gekjiğince dikkatli yürüdü. "Hayır" oyları ile "evet" oyları arasındaki farkın çok az olmasının nedeni sanırız halkın demokrasi bilincinin eksikliginden değil, Demirel dönemindeki olayiann tekrar yaşanması kaygısından kaynaklanmaktadır. Sayın Demirel, konuşmalarında "Ben arkamda birdamla kart bırakmadım" dıyebilmiştir. ANAP iktidarınm, "Ülkeyi 'hayttiar' ve ©vetter' diye ıkiye böldüğünü" söylemiştir. Bunları söylerken de kendi başbakanlığında günde ortalama 20 kişinin öldüğünü, Milliyetçı Cephe denemesıyle kendisinin ülkeyi nasıl böldüğünü unutmuş görünmüştür. Ama seçmen unutmamıştır. Referandumda hayır oylarının sayısının yüksek olmasının en önemli nedeni herhalde burada yatmaktadır. Demirel'e televizyonda konuşma hakkı verilmemesi kuşkusuz haksızlıktı. Ama Sayın Demirel "Ben televizyonda konuşabilseydim evet oylarının sayısı çok daha yüksek olurdu" derse, bu yüzde yüz doğru olur mu? Bilemivoruz. Televizyona çıkamaması Demirel'e bir avarjtaj da sağlamıştır. Eşitsiz koşullarda mücadele eden, kendisine haksızlık yapılan (ki doğrudur) bir lider olarak çıkmıştır halkın karşısına. Ama buna rağmen referandumun sonuçları beklentilerinin çok çok altında gerçekleşmiştir. Demirel, bu referandumda, bir anlamda yargılanmış ve yerine oturtulmuştur. Türkiye'de Demirel efsanesi sona ermiştir Ama seçmen bunu yaparken demokrasiyi de ön planda tuttuğunu göstermiştir. Demirel'in yasakları kalkmıştır. Seçmen, Demirel'in yasaklarının kalkmasına "evet" Demirel'in kendisine ise "hayır" demiştir. Hayır oylarının sayısının yüksek olmasında bu etkenin önemli rol oynadığı herhalde yadsınamaz. öte yanda Özal da referandumda zafer kazanamarmştT. Başbakan'ın tüm çabalarma ve kafalan karıştırmak için başvurduğu yöntemlere rağmen yasaklar kalkmıştır. Temelden sakat olan bir referandumu kişisel kavgaları ile büsbütün yozlaştırıp bir "hilkat garibesine" dönüştüren iki taraf, hak ettiği karşılığı almıştır. 6 Eylül referandumu, çeşitli etkenler nedeni ile çok ilginç biçimde sonuçlanmıştır. Bu sonuçta, seçmenin sağduyusu da herhalde önemli rol oynamıştır. DANİMARKA'DA SEÇtMLER Hüküıııeti kurma görevi yeniden Schlueter'de Önceki gün yapılan seçimlerden sonra ağır yenilgiye uğrayarak istifa eden Basbakan Schlueter'e hükümeti yeniden kurma görevi verildi. KOPENHAG (Ajanslar) Danimarka'da önceki gün yapılan seçimlerin sonucunun belli olmasından sonra dün istifa eden Basbakan Poul Schlueter'e, hükümeti yeniden kurma görevi verildi. Kraliçe 2. Margrethe'nin, tüm siyasi partilere danıştıktan sonra, Schlueter'e hükümeti kurma görevini yeniden verdiği belirtiliyor. Kraliçe'yle görüştükten sonra gazetecilere bir açıklama yapan Schlueter, dün istifa eden dört partili muhafazakâr koalisyonu yeniden kurmakla görevlendirildiğini doğruladı. Schlueter, parlamentoda 4'lü koalisyonun güvenoyu alabileceğini ve yeni kabineyi yarın açıklayabileceğini kaydetti. Koalisyonda, muhafazakâr, liberal, merkez dernokratik ve Hıristiyan halk partileri bulunuyor. Önceki gün yapılan seçimde, muhalefetteki sosyal demokratlar sandalye sayısını arttırırken, koalisyon sandalye kaybetmişti. Basbakan Schlueter de bunun üzerine bugün istifa etmişti. Ancak yeni kurulan mecliste ne muhafazakâr kesimin nede sosyalist muhalefetin tek başına iktidar için çoğunluk sağlayamamasının bir hükumet krizi yarat Bundan önce iki kere gönderilen Sabit ve Kademeli Ödeme Planları iptal edilmiştir. Aşağıdaki tek tip yeni "İnşaat Katılım Payı 36 Aylık Ödeme Planı" geçerlidir. 15 Eylül 1987 gününe kadar gönderilmesini istediğimiz Sabit ve Kademeli İnşaat Katılım Payı hakkmdaki yazılara gerek kalmamıştır. Yeni ödeme planında gösterilen peşin ödenecek miktarın Eylül, Ekim, Kasım, Aralık/1987 ayları içinde 4 taksit halinde yatırılması şarttır. Aylık taksitler, Ocak/1988 ayından itibaren her ayın 15'inci gününe kadar ödenecektir. Taksitler için vade farkı uygulanmamıştır. Çeşitli konulara ilişkin ayrıntılı açıklamalarımızı içeren bir yazımız tüm ortaklanmıza postâlanmıştır. Konut Peşin ödenecek tipi miktar (TL.) AAV AV AA A B C D E 2.700.000 1.750.000 1.332.000 836.000 702.000 438.000 274.000 260.000 36 aylık taksitler toplamı (TL.) 3.960.000 3.060.000 2.520.000 1.980.000 1.620.000 1.440.000 1.260.000 900.000 Toplam (TL.) 6.660.000 4.810.000 3.852.000 2.816.000 2.322.000 1.878.000 1.534.000 1.160.000 Danimarka'nın Sosyal Demokrat Parti lideri, eski basbakanlardan Anker Jorgensen, seçimden zaferle çıktı. Sosyalist grubun 4 sandalye daha kazandığı seçim sonuçlanm Jorgensen, kampanya sırasında çekilmis resmiyle gazetecilere poz verip, şampanya içerek kutladı. Basbakan Poul Schlueter (ufak resim) ise istifa etti. masından korkuluyor. Bu konuya bir çözüı.ı getirmek amacıyla Kralice'nin meclisteki tüm parti liderleriyle kısa görüşmeler yaptığı bildiriliyor. Seçimlerde büyük mücadale veren Basbakan Poul Schlueter ile sosyalist lider Anker Jorgensen, öncelikle ekonomi politikaları konusunda anlaşamıyorlar. Sanayi yanlısı bir politika izleyen muhafazakâr Basbakan Schlueter, bu politikasmm O7el sektörde 200.000 kişiyc >cni iş olanjlkları yaratuğıııı »avunurken, Jorgensen de Başbakam ülkeyi refah devletinden, girişimci bir toplum haline getirmeye çalışmakla suçluyor. Anlasmazhk konularının ikincisi ise, NATO üyeliği ve nükleer silahlar konusunda, Jorgensen'in Sosyal Demokrat Parti'si nin de desteklediği, ama asıl Sosyal Halk Partisi'nin savunduğu NATO'dan aynlma ve nükleer silahlardan arınma tezleri, iktidar partisinin sosyalist grupla en önemli görüş ayrıhğını oluşturuyor. İtalya'da güvenoyu Dış Haberler Servisi Italya, Körfez 'e savaş gemisi yollamak için Meclise başvurarak güvenoyu aldı. Güvenoyuna başvurma kararınm olaya ilişkın Mecliste sert tartışmalar çıkması üzerine almdığı bildiriliyor. BÜYÜKSEHİR KONUT YAPI KOOPERATİFİ Beyoğlu, İstiklâl Cad. Odakule iş Merkezi Kat: 7 8OO5O İSTANBUL Tel: 144 89 78 (7 Hat) Telex: 24368 BKYK/TR Tic. Sic. No: 216852164404