Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ratifler, yaşamın ekonomik >e demokratık açıdan aynlmaz bir parçası kabul edilmektedir. • Son 20 yılda \T'ye uye ulkelerde gubre, makine, tanmsal mucadele ilaeı, tohum ve tanmsal enerji gibi girdılerın tuketimınde onemli gelişmeler olmuştur. • Ote yandan tanmsal uretim araçlannın verimli bir şekılde kullanımı ve modern işletmecılık anlayıştna uyum saglanması amacıyla tanmsal işletme şeflerinin ve girişjmcilerinin egitimlenne onem verilmektedır. • Tanmsal gelışim içın bilimsel araştırma çalışmalarına yonelinmektedir. Topluluga uye ulkeler kendı koşullanna gore araştırma enstitusu merkezleri, universıteler, yuksek tanm okullan, zıraat odalan, kooperatıfler, ozel bilgi aktarım merkezleri gibi kuruluşlardan yararlanmaktadırlar. tan'ın uyelığınden kısa bır sure sonra îspanya ve Portekız'ın de uye olması, topluluğun tanmsal olanaklarını arttırdığı gıbı, sorunlarını da çoğaltmıştır Yenı uretim desenının duzenlenmesı, tarım alanındakı yenıden yapılanma ve yenı uyelerın topluluğa uyumu, var olan sorunların bırkaçını oluşturmaktadır Ote yandan, tanmsal uretim bıçımı Turkıye'den çok farklı olmayan îspanya, Portekız ve Yunaıııstan tarımı da topluluk uyesi obur ulkelerle rekabet, geleneksel tarım urunlerını terk etme gıbı sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadırlar O nedenle, bır yandan topluluk uyesi ulkelerde uvgulanan tarım polıtıkalannı ızlerken ote yandan da Yunanıstan, îspanya ve Portekız gıbı ulkelenn topluluk uyelığınden ı.e olçude ve hangı boyutlarda etkılendığını saptamak gerekır Bu çalışmalar AT'ye uye olmanın yaratacağı etkılerın bılınmesi ve ızleyeceğımız tarım polıtıkasının saptanması açısından onem taşımaktadır 10 EYLÜL 1987 Avrupa Topluluğu ve Bekleyen Türkiye Şunu bilmek zorundayız ki, bugunun Avrupa Topluluğu 20 yıl oncekı A T olmadığı gibi yarının AT'sı de olmayacaktır O nedenledir kı, topluluğun içerisinde bulunduğu sorunlar ve ilgı alanlan koşullara göre değişiklikler gostermektedır. 79607/ yılların haşlarmda tanmsal işletmelerin modernizasyonu, tarımla uğraşan üreticüerın kooperatıflerde, tarım gruplarında vs. örgutlenmesi ve üretımın arttınlması ıçin yoğun çaba sarfedılmiştir. PENCERE Cindonık Örneği... 1960'ların ılk yansından berı bu köşede Suleyman Demırel ıçın bır kıtaplık yazı yayımlandı Çoğu ağır eleştındır, yergıdir Buna karşı Suleyman Bey de boş durmadı, elınden gelenı ardına koymadı, dava ustune dava açtırdı Turk Ceza Kanunu'nda 159'uncu madde var ya, Istanbul Savcılığı'na bakanlıktan bır telefon yeterlıdır, ağır ceza mahkemesıne taşınır durursun Ne yapalım kı bızım "cıcı demokrası"n\n koşulları boyle 12 Eylul'den sonra bu köşede Suleyman Bey'e ıhşkın ya bır ya ıkı yazı çıktı, çıkmadı Demırel darbeyle duşurulünce, yazıları kestım, çunku bızım ışımız kışılerle değil, Suleyman Beyle bır alıp veremeyeceğımız yok Buna karşın ıktıdardan uzaklaştırılan eskı başbakanın çevresını basına yansıdığı kadarıyla ızlemekte de kusur etmedım Insan "kudret mev>«/"ndeyken, cevresınde kımın ne olduğu pek bellı olmaz, sınav daha sonra başlar Meğer Demırel'ın "efraf'ında ne çok ıkıyuzlu, kaypak, lyılık bılmez, çanak yalayıcı varmış Suleyman Bey 12 Eylul darbesıyle duşurülur duşurulmez, bunlar hemen velınımetlerıne sırt çevırıp askerı ıktıdara "dehalet" eyleyıverdıler, tıksıntı verıcı ınsan manzaralan sergılenmeye başladı Şu adam musvettesı nasıl gazete sahıbı olmuştu 7 Şu lağım laresını buyuk ışadamı yapan kımdı 9 Şu tesbıh boceğı dızı dızı fabrıkalarını kıme borçluydu 9 Şu bıra fıçısını kım elınden tutup musteşar yapmıştı7 Şu yazar mukallıdı, 12 Eylul'e kadar Demırel'e övguler duzerken, darbeden sonra nasıl da askerı yönetımın şakşakçılığını yapabılıyordu^ Solda ya da sağda olsun, kaypaklardan, rüzgâr horozlanndan, döneklerden hıç hoşlanmam Degışım, evrenın temel yasasıdır Doğada her şey evrım kanunlarına bağlıdır Insan da yaşam suresınde olumlu ya da olumsuza doğru değışebılır, ama değışmek ve evrılmek başka, donmek ve alçaklaşmak başka Bır suru "yaratık" bugünku varlıklarım borçlu oldukları Suleyman Beye 12 Eylul'den sonra tekmeyı vurunca mıdem bulandı * Demırel'ın cevresınde kuşkusuz dönmeyenler de vardı Bunlardan kımılerının konumları elvermıyordu, askerı ıktıdara yamanmaları olanaksızdı, kımılerı de doğru belledıklerı yokja yurumeyı goze alanlardı Husamettın Cındoruk bır örnektır 12 Eylul donemınde ustlendığı sıyasetın gerektırdığı görevi cıddıyetle yerıne getıren Sayın Cındoruk, bugün amacına ulaşmış bulunuyor, "emanef'1 6 Eylul halkoylamasıyla sıyasal yasaktan kurtulmuş bulunan Suleyman Bey'e gerı vereceğını soyleyerek DYP Genel Başkanlığı'ndan çekıldı Bızım sıyasal hayatımızda eşıne az rastlanan bır davranış değil m ı ' Ne var kı, Sayın Cındoruk'un ulaştığı amaç, yasaklı rejımde bır dönum noktası sayılsa da demokrasıye henuz çok uzakta olduğumuzu anımsatmakta yara var, eskı DYP Genel Başkanı gercekten demokrat ıse, asıl gorevı bundan sonra başlıyor * Sağ kesımde Cındoruk'un davranışı bır sıyasal ahlak örneğı olarak gosterılebılır Sol kesımde ıse bır başka hava esıyor, hem SHP'de hem DSP'de genel başkanlık koltuğu çevresındekı çeşıtlemeler uzucudur SHP'de, fırsat bu fırsat dıyerek, 12 Eylul sonrasının karmaşasında genel başkanlığa oynayanlann soylentılen uzun sure gazete sayialannı doldurdu Bu sevdanın dışa vurumları daha bır sure sergılenecektır DSP'de ıse Sayın Bulent Ecevıt butun sol kesım taramasında guvenebıleceğı bır "Cındoruk" bulamamış olacak kı genel başkanlığı ancak sayın eşıne "emanet" edebıldı Ortaya çıkan "gorunum" sol hesabına ıç açıcı değtl Oysa saynlık nıtelığıne donuşen kışısellığı ve bıreycılığı bır yana bırakarak sıyaset yapmak solculuğun temel erdemı değil mıdır? Solda ılle de "ben" dıyen "oenc/'ierin ve "bencinerm, sağcı Cındoruk'tan alacakları dersler var NEDİM TARHAN KöyKoop Genel Başkanı, Eski Milletvekili Bılindığı gjbı Avrupa Topluluğu'na (AT) tam uyelık içın geçen nısan ayında başvuruda bulunduk. Bu ıstem, topluluğun ılgılı komısyonunda ıncelenmektedır O nedenle bır bekleme dönemıne gınldığı gorulmektedır Oysa, bu aşamada beklemek yerıne Af'nın ve uye ulkelenn ekonomık, sosyal, sıyasal >apilanmalarını cıddı şekılde araştırmak ve AT'nın atnaçlarını, ılkelennı özümsemek gerekmektedır 20 yıl önceki AT değil! Kuşkusuz kı AT ıle Turkıye'nın ılışkılerı yenı değıldır 1963 yılında yapılan Ankara Anlaşması \e 1970 yılında ımzalanan katma protokol gıbı belgelerın bır sonucu olarak AT ıle bugune dek değışık boyutlu ıhşkılenmız olmuştur Aynı zamanda, Turkıye ıle AT ılışkılen konusunda çeşıth araştırmalar yapılmış, kıtaplar yayımlanmış, sıyası partı ve hukumet programlannda konuya yer verılmıştır Ancak şunu bilmek zorundayız kı, bugunun Avrupa Topluluğj 20 vıl önceki AT olmadığı gıbı yarının AT'sı de olmayacaktır O nedenledir kı, topluluğun içerisinde bulunduğu sorunlar ve ılgı alanlan koşullara göre değişiklikler gostermektedır 1960'h yılların başlarında tanmsal işletmele rin modernızasyonu, tarımla uğraşan uretıalerın kooperatıflerde, tanm gruplarında vs örgutlenmesı ve uretımın arttınlması ıçın yoğun çaba sarfedılmıştır Orneğın• AT uyesi 10 ulkede toplam işletme sa>ısı 197071 ydlannda 7.6 milyon iken 1983 >ılında 6.5 mil>ona duşmuştur. (Turkıye'de ise tanmsal işletme sayısı 1950 yılında 2.5 milyon ıken 1963 yılında 3.1 milyona, 1980 yılında da 3.5 mılyona yukselmiştir.) • Bau AT uyesi ulkelerde tanmsal işlelmelerın ortalama buyuklukleri 1983 yılında Fransa'da 25.5 ha. Batı \lmanvada 15.5 ha, Luksemburg'da 27.9 ha, tngıltere'de 64.5 ha, Danımarka'da 28.8 ha olmuştur. Turkıye'de ıse tanm ışletmelerının ortalama buyukluğu 1980 yılında 6.7 ha'dır. Topraksız çiftçi ailesi sayımız ise toplam çiftçi ailesinin 1963 yılında yuzde 9.1'i iken 1980de yuzde 30.9'a ulaşmıştır. • Tanm kooperatiflerinin ekonomik ve demokratık yapılanmaları guçlu hale getinlmtştir. Kooperatıflerin "demokratık yonetim " ılkesine engel olmadan, guçlu birer ekonomik kuruluş haline gelmeleri sağlanmıştır. Avrupa toplumunda koope Tanm politikası ve sorunlar... Bundan 2025 yıl kadar once tarımın modernızasyonu ıçın yapılan çalışmalar ıle uretımı arttırmak amacıyla tanm ışletmelerını yonlendırıcı ve destekleyıcı gırışımlerın bır sonucu olarak topluluk uyesi ulkelenn özellıkle hububat urımlerı, sut ve sut mamullerı, et ve et mamullerı. uretımınde önemlı artışlar sağlanmıştır. Bırkaç yıl once bazı urunlerde verımlılığı arttırmaya calışan topluluk uyesi ulkeler, bugun, uretılen urunun pazarlanması ve değerlendırılmesı gıbı cıddı sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadırlar Öte yandan AT, tarımsal alanda teknolojık ılerlemeye göre gelışim, gerçekçı uretun ve fıyat politikası, tanm pohtıkasında bırlır \e beraberlık gıbı genış boyutlu sorunlarla da karşılaşmaktadır Butçe olanaklannın sınırlı oluşu AT'nın geleceğı konusunda bazı kaygıları gundeme getırmekted'r Goruleceğı gıbı, AT hıçbır sorunu olmayan bır topluluk değıldır olamaz da O nedenle topluluğa uye olmanın sağlayacağı bazı yararlann yanı sıra bırtakım sorunları da beraber getıreceğını bilmek zorundayız. AT'ye 1986 yılı ocak ayından ıtıbaren îspanya ve Portekız'ın de tam uye olması ıle bırlıkte toplam 12 ulke uve bulunmaktadır Yunanıs Geniş ilişki ve sonuç... Kısaca belırtmek gerekırse, bırleşmeyı duşunduğumuz topluluğu çok ıyı tanımak ve Turkıye'yı de AT'ye çok ıyı tanıtmak zorundayız Ulkemızm her kesımınde AT olayı tartışılmalı, halkımız, AT'nın ekonomik, sosyal, sıyasal ve kulturel yapılanmasını ıvıce kavramahdır Turkıye'yı de Avrupa toplumuna tanıtırken aradakı sıyasal, toplumsal ve ekonomik farkhlıklann gıderılmesı ıçın cıddı kararlar alıp uygulamak zorundayız Bunlar yapılırken topluluga uye olma gırışımlerı sadece hukumetler duzeyınde yapılacak temaslarla sınırlı tutulmayıp, topluluk standartlarına uygun sendıka, kooperatıf, meslek kuruluşu, unıversıteler ve bılımsel araştırma kurumlanyla da ışbırlığı yapılmalı, bu amaçla demokratık orgutlenmenın onundekı engeller kaldınlmalıdır Bu alanda yaptlacak çalışmalar bır yandan topluluga tam uye olmamızı kolaylaştınrken, ote yandan da toplumların uyumuna ve kaynaşmasına olanak tanıvacaktır Olaya kısa vadelı bakmayıp, uzun erımlı duşunmelı ve tam uyelık gırışımlerı Turkıye aleyhıne sonuçlar doğurmamalıdır EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OKURLARDAN TRT'nin büyük ymıılgm 21 Ağustos 1987 akşamı, Türkiye Televizyonu'nda "Teletombala" adlı bır ızlence yayımlamrken, olumsuz Gazı Mustafa Kemal'm soyadı soru olarak yoneltildı. Anlamca, aşağı yukarı soru, foyle soruldu: "Soyadı Yasası çıkmca Başbakan İsmet flaşa; Inonu, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa; Çakmak soyadım atdılar. Cumlmrbafkanı da bır soyadı aldı ve bunu nufus kutuğune de yazdırdı Cumhurbaşkanınm aldığt soyadı neydi?". Gorulduğu gibi açıkça "Alaturk'un soyadı nedır?" yollu bır soru yansmanlara yoneltildı. Yanşmanlardan bıri Cumhurbaşkanınm adını sordu. Yarışma yonetmem de "Kemal" yanıttnı verdı. Dort yanşmacı da onlerindekı buyuk kâğıtlara buyuk yazaçlarla "ATATÜRK" yanıtım yazdılar. Ancak yartsma yonetmeni bu yanıtların yanhş olduğunu soyleyerek Cumhurbaşkanınm "OZ" soyadım aldığını belırttı. Gazı Mustafa Kemal'e Ataturk soyadı nın bir yasayla verildiğı meçhul bır olay değil. Gercekten, "Kemal oz adlı Cumhurreısımıze venlen soyadı hakkında"ki 24 Kasım 1934 gunlu ve 2587 Sayıh Yasa'nm neliğı onun bırinci maddesinde ••Kemal oz adlı Cumhurreısimıze Atatürk soyadı verılmistir" biçiminde ortada durup duruyor. Gazi'ye başka bır soyadı lerilmediğı, kendisınm başka bır soyadı almadığı da başhbaşına bir gerçek, kamu evrenın bıldiğı bir gerçek. Yasadakı "oz" sozcuğunu anlamakıan aciz olanlar yanılgıyı da aşıp suç ıslemışlerdır. Durum şudur: Sozu edılen yasanın ardmdan (23 gun sonra) konuya değgin bır yasa daha çıkanldı. Bu yasa, o gunlerın yazımıyla şoyle: "24.11/1934 tanh ve 2587 sayılı kanunla Kemal oz adlı Turkıye Cumhur Reısıne \enlen 'Ataturk' adının leya bunun başma ı e sonuna soz konarak yapılan adların hiç bır kimse tarafından almamayacağını buyuran kanun 17 Aralık (kânunuevvel) 1934, Kanun A'o: 2622. Madde 1 Kemal oz adlı Turkıye Cumhur Reısıne 24/11/1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla \erilmiş olan Ataturk soy adı yalnız tek şahsına mahsustur hiç kımse tarafından oz ve soy adı olarak almamaz, kullanılamaz ve kimse tarafından hıçbır suretle bır kımseye verılemez. Madde 2 • 'Ataturk' adının başma ve sonuna başka soz konarak oz ve soy adı almamaz ıe kullanılamaz." Yasada bır "oz ad" tamlaması geçıyor. Dılbılgı (dılbılgisı, gramer) terımi olan bu soz, gonumuzde 'ozel ad' dediğimız terimdır. Şımdı, o gunlerın yazımıyia ilk ikı yasada "Kemal oz" ya da "Kemal Öz" denılmesınden Ataturk'un soyadınm "OZ" olduğu icadını, keşfinı ortaya atmak bıhsızlikten ote bır davranış. Gazi'ye \erilen Ataturk soyadı kamusal (resmı) bır addır. Kendisi, sağlığında bununla tuzel ışlemler yapmış, sonsuzluğa goçuşunden sonra da bu ışlemler tuzel \e kamusal nıtelikte suregelmiştir. Işıkbedizı (fotoğrafı) kezlerce yavımlanmış olan Ataturk'un başkoçanında (nufus teskeresinde) Gaıı'nın oz adı olarak yalnızca 'KAMAL^ soyadı olarak da "ATATURK" yazıli Ataturk soyadı, boylece, Gazı'nm yasal soyadı olmakla kalmaz. Turkıye Cumhurıyetı'nin, Turk de\ rımlerinın de sımgesı nıtelığınde son anayasalanmızda yermı almıştır. Yasal ve anayasal bır ad, bır soyadı, tarıhı bır san, boylece TRT'de değışttrıldı. "Ataturk" yamtı yanlış bulundu ve Gazi'nın soyadınm "O7" olduğu gerekçesıyle "Ataturk" karşılığınt veren yarışmanların "Ataturk" beürtmesı karşıstnda, onlara sayıl (puan) da yazılmadı. Bız, bu sırada, başkaca bır açıklamaya tanık olmadık. Demek kı, bu kutsuz soru, yarışmadan once yetkılilerle tartışılmış ve en azından toplumumuzda onulmaz bır yara açtığı kesin olan sonuca, sona sorumsuzcasına vardınlmıştır. Bu ise, suçtur. Bu eylem, 1951 yıllı ve 5816 sayılı "Ataturk aleyhine işlenen suçlar hakkmda kanun ıçerığmde suçtur. Boylece en azından "Ataturk'un hatırasına alenen hakaret" edilmiştir. Kaldı kı Turk Ceza Yasası'nın genel yapısı ıçinde suçtur. Anılgın suç "ikıden çok kımselerce toplu olarak... yaym yoluyla" işlenmıştir. TRT yayınlarının bır gun boyle utancalara gelıp dayanacağını kestirmek, bır onbili (kehanet) değildı. Olan oldu, şımdi sorumluların bu utancanm hesabını nasıl vereceğı metak konusu. AVUKAT MAZHAR LEVENTOĞLb Yeni Bir Savaşım Başlıyor Halkoylamasında yuzde 50"yı bırazcık aşan sayıda yurttaş, 82 Anayasası nın koyduğu 4 geçıcı maddeyı kaldırdı Boylece on yıllık sıyaset yasağı da tarıhe karıştı Denecek kı oylar nıye bu denlı az 9 Bunun ayrıntısına gırmek ıstemıyorum, onemli olan geçıcı 4 maddenın yurttaşlar çoğunluğunca 'ıptal' edılmesıdır Çoğunluk, bır oylabıle olsa, yetedıdır Halkın ıstencının belırtılmesıdır Eskı lıderler, şımdı politika alanında1 Bırkaç gune kadar partılerının başında olacaklar Haftalardır surdurulen kavga, tartışma, çekışme bu sonucu elde etmek ıcın mıydı 9 Değıldı 82 Anayasası'nda yer alan ve yurttaşlann yuzde 92 oranda oyuyla kabul edıldığı sık sık söylenen bır maddenın, yıne vatandaşların yuzde ellısını asan oy çokluğuyla kaldırılmasının bambaşka bır anlamı vardır Halkımızın en az yansı demek ıstedı kı, "82'dekı yuzde 92 oranında oy bugun yoktur" Bır bakıma bu sonuc 82 Anayasası'nın reddıdır Bu anayasa butunuyle halkoyuna sunulduğu gun, hıç kusku duymayalım, en az yuzde ellı oranda yurttaş duşuncesını acık açık gosterecek ve 12 Eylulculerın anayasasmı reddettığmı oylarıyla kanıtlayacaktır Ya ötekı yuzde ellıye yaklaşan "Hayır" oylarının bır anlamı var mı? Var elbet Bu yuzde 49'u bıraz aşan oy ceşıtlı, değışık göruştekı yurttaşlann bır araya gelmesınden olusmuştur ANAP lıden Özal'ın "Eskıler gelınce kavga yenıden başlar, 12 Eylul öncesıne dönmek ıster mısınız?" yollu korkutmaları epey etkılı olmuştur Ayrıca ANAP'ın dort yıllık ıktıdarı suresınce topladığı yandaş topluluğu da Demırel'ın ve otekı eskı lıderlerın gerı donmelennı ıstememıştır Bu demek değıldır kı ANAP onumuzdekı genel seçımde yuzde 49 oranda oy alacak Hayır, yüzde 49 oy bırıkımınde ANAP'ın payı sanıldığı kadar önemlı değıldır, bunu 1 kasımda yapılacak genel secımde de goreceğız ANAP'ın oy yuzdesının yüzde kırklara tırmanamadığı, 1 kasım gecesı ortaya çıkacaktır Bu halkoylamasının buyük bır eskı deyımle mağlubu var, o da Sayın Suleyman Demırel Meydan meydan dolaşmaları, kara şapkasını sallamaları, Ozal'a ANAP'a yerlı yersız saldırıları yarardan çok zarar getırmıştır Seçmenler Ozal'ın daha ağırbaşlı, daha dengelı konuşmaları ıle Demırel'ın ofke saçan sözlerını karsılaştırmışlardır Bu karşılaştırma Demırel'ın aleyhıne olmuştur Demıreİ'ın genel başkanlığına getınleceğı Doğru Yol Partısı'nın de sanıldığı kadar guçlü ve etkılı olmadığı gerçeğı de ortaya cıkmıştır SHP'nın, en basta Sayın Inonu'nun "Evef çağrısı olmasaymış, SHP orgutu kımılerının çok ıctensız, ısteksız davranıslarına karsın "Evet"ten yana bır tavır almasaymış geçıcı 4 maddenın değıstırılmesı olanaksız hale gelecekmıs Demırel'ı kurtaran, SHP'lılerın "Evet" oyları olmuştur Yer yer kımı SHP'lıler belkı "Evet" oyu vermekten kaçınmış olabılırler, Demırel'e ve Ecevıt'e "Hayır" dıyenler ya da geçersız oy kullananlar cıkmıssa da buyuk coğunluğuyla sosyal demokratlar genel baskanın cızgısınde "£Vet"ten yana ağırlıklarını duyurmuşlardır Bulent Ecevıt'ın de DSP Genel Başkanlığına getırılmesı kaçınılmaz gıbı görulur Ne var kı, DSP ulke olçusunde gerçek anlamıyla yaygınlaştınlamamış bır partıdır Ecevıt'ın adından, kışılığınden baska bır gucu yoktur Bu kadarı bıle DSP ye 1 kasım secımlerınde yuzde yedısekız oranda oy getırebılecektır Ama yuzde on barajını aşamadığı zaman, bu oylar havaya uçacaktır Bır de yerel barajlar var kı, DSP'nın pek cok yerde bu bara|lar cızgısıne ulaşması umulmaz DSP'nın ve Ecevıt'ın 1 kasım genel secımlerıne en basta SHP'yı kotuleyerek gırmesı Turkıyede sosyal demokrat gucu bolmekten, ıster ıstemez yenılgıye uğratmaktan başka bır sonuc vermeyecektır Bu duşunceyle Ecevıt'ın kendısını yasaklı olmaktan kurtaran SHP'yı .dolayısıyla sosyal demokrat bırıkımı parçalamamaya ozen gostermesı beklenır DSP, ya SHP ıle bırlesır, ya da secımlerde bır ışbırlığıne gırışır Sağduyu gereğı budur Evet, halkoylaması bıttı, ama şımdı daha buyuk, daha onemli bır savasım başlıyor 1 kasımda yapılacak genel seçımler Halkoylaması sırasında SHP, bılınclı halkımızda buyuk guven uyandırdı Ozellıkle Genel Baskan Inonu TV konuşmalarıyla. Pendık ve Izmır mıtınglerıyle şımdıye kadar SHP'ye ve Inoru'ye "uzak" gıbı duran yığınları bu partı cevresınde toplanmak gereklılığıne ınandırdı Gorüluyor kı, ANAP'tan da Demırelcı DYP'den de ulkemıze, halkımıza yarar beklemek bosuna umutlanmak olacak Ortada gercekten halktan, demokrasıden yana bır tek orgut var, o da sosyal demokrat bırıkımı cevresınde ftoplayan SHP Genel secımde sosyal demokratlar bılıncle, sağduyuyla bu bırıkımı guclendırırlerse, Turk emekcısını, aydınını, gerçeklerı goren, anlayan yurttaşlar coğunluğunu yanlarına cekmeyı basarırlarsa, ıktıdar yolu SHP'ye acılacaktır IPANALAR YINE İpana Jel ve İpana Beyaz yine armağanlar dağıtıyor \ Cezaevlenndekı bız evlatlarının ve kardeşlennin insanca yaşayabılmesı ıçın yıllardır ışkenceye, baskıya karşı yığıtçe mucadele veren DİDAR ŞENSOY'un anısı önunde daıma savgıvla eğıleceğız. Senı kalbımıze gomduk Örnek yaşamın, mucadelen yolumuzu avdınlatacaktır ANKARA KAPALI CEZAEVİ'NDEN TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ SEVENLERİ DİDAR ABLA ÖMER KRAL TEOMAN ULUĞ SEMA YİĞÎT ZAFER KOÇ VE ARKADAŞLARI Sen varken olum uzaktı. Ölum geldiğinde, ozgurluk yolunda uğraşınla yanımızdasın. Yureğimızde, bılıncimizdesin. SJ DİDAR ŞENSOY Onurumuzla başımız dik yürüyebiliyorsak, bunu sana, sizlere borçluyuz. Saygıyla anıyoruz. MAMAK AS. CEZAEVİ'NDEN HAYDAR YILMAZ VE ARKADAŞLARI Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm savaşının unutulmaz sıra neferi Vu<zn<2Îon ZEYNEP SAVCI ıle TURGUT YAŞLICA evlendıler KADIKOV EVLENDİRME DAİRESİ, 9 EYLUL 1987 ™ CEYHUN CAN'ın . • /panalanfen ht/tttngl 2 adadNn üyt yta* r f e t o M ı tammtn * w * ı lüosı de a/r /panadar olabılecegı gıbı tın /pana Jel tmlpansBeyazolabrtr) • KesbğmkutuyutierıntbuzarfaKoyup adımz soyadma eçk adnKtfute&rfıMs IPANAUP KAZAHDIRIYOR PK (72 Uvent kmnbuf adresme gcodenn katledilişinin 8. yılında saygıyla * Son kahlma tarihi: 30 Eylul 1987 DİLÖK FullTıme, Pan Tıme çahşacak tngılızce öğretmenlen arıyor 570 23 43 571 16 36 Çarşamb* gunu ak$amma kaCar • Her * kutu yuzune bır kura numarası verrleceg'nden n * fcıdar çok kutu yüzO çUV gtndtfirfntz kazanm» ŞMHUM o Oçftto «rttcaMr. • Ekım ayı ıçtnde Noter onunde yaplacak çekılışle bektenecek olan tazananlar basınâa dvyımtacak ve armagmlatı ftandıtenne ANIYORUZ DİŞLERİNİZİN GÜVENCESİ TARSUSLU DOSTLARI ADINA SÖNMEZ TARGAN