Katalog

ÇUMHURÎYET/4 TELEVİZYON 19.00 Açılış Haberier 19.15 HeMan HeMan ve arkadaşlan yıldız çocuğa yardım ederler. Fakat bu arada yıldız çocuğun gücunü kötuye kullanmak ısteyenler de vardır. KÜLTÜRYAŞAM 15. ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİ'NİN ARDINDAN SANAT KULİSİ Program ne zaman dağıtılmalı ? Garth Fagan ve Bucket Dans Tiyatrosu'nun Açıkhava'daki iki gösterisinin biletleri satılmadığı için toplulukla ılgili basılan broşürler günler öncesinden çeşitli konserler ve gösterilerde dağıtılmıştı. Ancak toplulugun 31 temrauzdaki son gösterisinde program dağıtılmıyordu. Baa kişiler programların gösterilere ilginin sağlanması için yerli yersiz dağıtıldığından tükendiğini söylerken, bazıları da progranvda yapılan bir haıa >üzünden son anda ortadan kaldırıldığıru ileri sürüyorlardı. Ama neden ne olursa olsun Garth Fagan olay karşısında "Bu kabare değil, program bu akşam dağıtılmalıydı" diyerek tepkisini dile getiriyordu. 3 AĞUSTOS 1987 Şolohov'a eleştiri Kültür Servisi Sovyetler Birliği'nde yayımlanan "Ogonyok" adlı gençlik gazetesinde ülkenin en büyük yazarlarından Mihaly Şolohov'a eleştiriler yöneltildi. "Ogonyok "taki yazıda, yine bir dönemin ünlü Sovyet yazarlarından ve Sovyet Yazarlar Biriiği'nin eski başkanlarından Aleksandr Fadeyev'le kıyaslanan Şolohov'un "derinlikten yoksun bir yazar" olduğu ve romanlarında "basmakalıp tipleri" işlediği öne sürüldü. Yazıda ayrıca, Şolohov'un, Stalin dönemi yetkililerince horlanan yazarlara "arka çıkmadığı" da ima edildi. "The Times" gazetesinin Moskova muhabiri Mary Dejevsky, Şolohov'un bugüne kadar okullarda zorunlu olarak okutulduğunu ve resmi basın tarafından hiç eleştirilmediğini belirtti. Şolohov'la ilgili eleştirinin, bir süre önce "Edebiyat Gazetesi"nde topfumcu gerçekçilikle ilgili bir yazıdan sonra yayımlandığı öğrenildi. Gazetenin son sayılanndan birinde, Sovyet yazariarının kullandığı temel yöntem olan toplumcu gerçekçiliğin ve "olumlu kahraman"ın artık "yararını yitirdiği" öne sürülmüştü. 19.40 Yaz Okulu Coğrafya Dalgalann nasıl meydana geidiğı ve çeşıtleri anlatıhyor, sahdknn otuşumundaki rolleri ve dalga kıranların ıflevleri çeşitti bölgelerden Orneklemelerle gusıerilıyor. Dalga ölçümlerinde kullamlan hesapiama yöntemlen incelenıyor. 20.00 Turizm Köşesi Pamukkale Önemli turizm yörelerimizden Pamukkale larihı ve tabıi güzellikleriyle Umıtutyor. Ayrtca, yerli ve yabana tunstlerie yaptlan ruponajlara yer veriliyor. 2030 Haberier ve Hava Durumu 21.15 Gauguin'in Hayatı IS91'de Pol Gauguin Tahiti'ye gıtmeyı başarır. Yalnızlığım guzel Tahmli kız. Tahamena ıle unulur. Iki senede oluşturduğu 66 tablodan meydana gelen koleksıyonu, Paris'te sert elefttrilere uğrar. 1893 yılında Paris'e doner, Tablolarmm anlafilması ıçın Tahıu'de yazdığı NoaNoa adlı kitabını Moris'e emanet eder. Açtıfı sergıyı bır lek Degas takdtr eder. ,\e içkide ne de morftnde huzur bulan Gauguin, 1895'te Papete'ye geri döner. Tanifiığı guzel Pahura ıle Tahamenayia yaşadığı macerayı lekrurlamayı dener. 22.10 Ayın Konusu: Ankara Tilevizyonu'ndan Hazmi Kaftn yapııgt progmmda deniz ıaşımaalıgı konusu ele almıyor. Pmgramda taşımacılıgın, gemi yapuncıiannm itholal ve ihrocatçıianmızm çtfilli sorunlan ınceleniyor. Programut sonunda, getirilen eltftirileri Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy yanıllıyor. BRA VO VE ASSAD KARDEŞLER Festivalde ilk kez izlediğimiz Assad Kardeşler (sağda) olağanüstü bir ustalık, olağanustü bir yorum duyarltüğı sergüediler. ünlü hpanyol gitarcı, Jose Luis Rodrigo Bravo 'nun (üstteki) sesi AKM'nin Büyük Salon 'u gitar gibi çok az sesli bir çalgı için uygun olmadığmdan pek duyulmamıştır. 23.00 Otel Otete gelen yabana bir bakana atikast yapılacağmdan şüphe edilmektedır. Guvenlık önlemlen arttınlır. Bu arada otelde çolı$anlar, bir derginin eleftirmeninin oleie geldı&im Jark ederler ve onu memnun etmek için ellerinden gelen çabayı gustenrler. 23.50 HaberierKapanış İKİNCİ KANAL 19.50 Açıhş 19.51 Galtar Galtar ve arkadaşlannı ele geçiremeyen Tormak, yeğeni Rova ıle birlıkte bir tuzak kurar. Rova, Galtar ve arkadaşlarmı yol gOslermek bahanesiyle Tormak'ın eline düşüncektır. Bodrunt'da "kiÜtür*' günleri Kültür Servisi "Bodnım Kiıltür Günlerine Dogru" adlı kültürel etkinlikler Bodrum Kalesi'nde ba^ladı. Bodrum'da yasayan bır grup gencin duzenlediği, 10 ağustos gunüne kadar sürecek olan kültür günleri kapsamında müzik, tiyatro, dans, söyleşi, sergi ve imza günleri yer alacak. Yayımladıkları bildiride "Bodnım"da Halikamas Balıkçısı geleneğini >aratmak düşünde" olduklannı vurgulayan gençler, amaçlanrun bu yıl ilkı gerçekleştirilecek etkınlıkleri gelenekselleştirmek olduğunu belirtiyorlar. "Bodnım Kiillür Günlerine Doğru"nun önceden açıklanan programında bazı değişiklikler oldu. Yeni programa göre, bugun AnkaraÇocuk Tiyatrosu saat 19.30'da, çarşamba günü Grup Gandoğarken ve Maria Rita Epik 21.3ffda Kale'de birer dinleti sunacaklar. Ferban Şensoy'un tek kişilik oyunu "Ferhangi Şeyler" ve Serdar'ın konseri yine saat 21.30'da Kale'de gerçekleştirilecek. Ayrıca Timur Sdçuk ve Yeni Turkü 6 ağustosta, Esin Afşar ve Ezginin Günlüğü 7 ağustosta, Çağdaş Türkü ve Stdyo Buzuki 8 ağustosta saat 21.30'da Kale'de konserler verecekler. tFSAK^ m fotoğraf sergisi ve Mehmel Selçuk'un karikatur sergılerı ise 10 ağustosa dek izlenebilecek. Külcür günlerinde yer alan söyleşilere ise Mural Beige. Duygu Aseaa ve Hilmi Yavuz katılacak. Festivalde 'klasik' gitar SAMİH RİFAT Uluslararası Istanbul Festivali'nde bu yıl, yine birbirinden önemli gitarcılar izledik. Karşımıza David Russel'dan Assad Kardeşler'e, Manolo Sanlucardan Ralph Tovvner'a. Al Di Meola'ya bir dizi çok önemli m;:zikçi çıktı. Ve festival, neredeyse bir gitar festivali zenginliğinde sürüp gitti. Bu yılın programında "klasik" gitar (bu adı ve müzikte yarattığı kavram karışıklığını pek se\miyorum ama ne yazık ki yaygın biçimde kullanılıyor), iki ünlü usta ve bir ikiliyle yer aldı: David Russel, Jose Luis Rodrigo Bravo ve SergioOdair Assad Gitar İkilisi. Bu dört sanatçı da Türkiye'de ilk kez çahyorlardı ve dış dünyadaki oldukça yaygın ünlerine karşılık ülkemizde hiç tanınmıyorlardı. Ama yine de tüm biletleri satılmış ve Atatürk Kültür Merkezi'nin Büyük Salon'u, üç konserde de dolmuştu. Bu konserler konusunda öncelikle söylenmesi gereken önemli bir şey var. AKM'nin gösterişü ve görkemli Büyük Salon'u, gitar gibi çok az sesli bir çalgı için ne yazık ki hiç uygun değil. Parterde, yaklaşık onuncu sıradan sonTeması Usttine Çeşitlemeler"i, bir düşte çalınırcasına birbirini izledi. Dinleyici için bir si'rpriz niteliğini taşıyan "Çeşillemeler", yanm yamalak duyulabilmesine karşılık çok canlı bir alkış aldı. Ama sonuçta, topu topu bir tek "bis" yaptırıldı sanatçımıza. Ve gitar dünyasırun bu büyük ustara müziğin uçte ikisini duyamı ilki David Russel'ın resitaliydi. sı, sanırım pek tadı alınamadan, yorsunuz; balkonlann durumuy Eleştirmenler Russel'ı gitar dün aramızdan geçti gitti. Assad Kardeşler'in konserinde sa daha kötü. Üstune üstlük çok yasmın zirvedeki üç adından bigürültülü bir klima donatısı var ri olarak görüyorlar (öbür ikisiy durum biraz daha iyiydi. Ne de bu salonun (yıllar önce bu sah se Manuel Bamıeco ve Vladimir olsa iki kişiydiler; duyulma şansnede çalan Narciso Yepes, ilk iş Mikulka). Bu üclüden Barrue ları biraz daha fazlaydı. Istanolarak klimayı kapattırmıştı); sü co'yu iki yıl önce, yine îstanbul bul'da ilk kez dinlediğirmz bu rekli bir hışırtı, konser boyunca Festivali'nde dinlemiştik ve Îs ikili de olağanustü bir ustalık, gitarın sesiyle yanşıyor, kimi za tanbul dinleyicisi, bu olağanüs olağanüstü bir yorum duyarlığı man da bastınyor. Bütün bunla tü müzikçiden pek fazla etkilen sergüediler. Belki biraz fazla nn üstune, sahnenin yansıtıa ol memişti. O konserden sonra yi "virtuoso", biraz fazla gösterişli ması gereken arka yüzü, ağır bir ne bu sayfalarda AKM'nin Bü üsluplanna karşılık, onlan "diinkadife perdeyle ">utucu" bir yü yük Salonu'ndan yakmmış ve gi vanın en iyi gitar ikilisi" sayan zey haline getiriliyor. (Oysa da tarcılan "öldürdüğünü" yazmış müzik eleştirmenlerini Istanbul'tım. Russel'ın konserinde de ay da da haklı çıkardılar. Çaldıklaha önce denendi; sahnenin çelik nı şey oldu. Çok ilginç bir prog n gerek eski (Giuliani, Rameau) güvenlik perdesi, çok gösterişli ramı, benzersiz bir ustalıkla ça gerekse çağdaş yapıtlarda (Debir fon oluşturmasa da, gitar lan Russel'ın da dinleyiciye yete bussy, VillaLobos, Mignone, konserlerinde kadifeye göre çok daha iyi sonuç veriyor). Ve sonuç rince ulaştığı söylenemezdi; çün Burkhart ve Petit), özellikle de kü o da yeterince duyulmadı. Astor PiazzoDa'nın o inanılmaz olarak dinleyiciye, bir anlamda eziyet ediliyor. Bu sahnede çalan Canlı ve özgün iki Dovvland, usta güzellikteki Tango Süiti'nde, üsgitarcılar, ön sıraların ötesinde işi bir Bach sonatı, Güney Ame tün bir teknik ve yorum gücünün rika renkleriyle örülü Guastavi örneklerini gösterdiler. "Bis" ki dinleyiciye ulaşamıyorlar, muno, VillaLobos ve Barrioslar ve olarak çaldıklan ve tstanbullu ziklerini duyuramıyorlar. Cario Domeniconi'nin "Bir Türk cazseverlerin geçen yılın caz fesUç "klasik" gitar konserinin tivalinden tanıdıkları Pas^uale1 nin yapıtı da son derece etkileyiciydi. Özetle, kaçınlmaması ge2. KANAL / TV DİZİSİ reken bir konserdi Assadlar'ınki... Berlin Alexunder Meydanı (Berlin Son resital ünlü Ispanyol gitarAlexanderplatz) / cı Jose Luis Rodrigo Bravo'nun Yönetmen: Rainer Werner tiu. Arabamın bozuhnası ve yollarda kalmam nedeniyle bu konFassbinder / Oyuncular: seri izleyemedim ama yine de bu Günter Lamprecht, Hanna konuda söyleyeceklerim var. O Scyhgulla, Barbara gece televizyonda izlediğim kısaSukowa, Gotıfried John, cık (ama Bravo'nun ustalığı üsFranz Buchrieser, Claus tüne yeterince Fıkir veren) böHolm, Brigitte Mira, lümden sonra, konseri dinlemiş Roger Fritz, Karin Baal, bir iki kişiyle konuştum. Ve hep aynı izlenimle karşılaştım: Belli Axel Bauer, Hark Bohm, ki iyi bir gitaraydı Bravo ama ne Ivan Desny, Jürgen yazık ki o da hiç duyulamamışDraeger, Annemarie tı. Dostlarımdan biri balkonda Düringer, Raul Gimenez, oturmuş, müzik dinlemekten çok Mechthild Grossmann, Irm sahneyi dolduran çelenklerle Hermann, Traute Hoess oyalanmış (söylediğine göre alıGerhand Zwerenz / 1980 şılmışın üstündeymiş çelenk sayapımı / 13 bölüm. yısı) ve gitarcının "kendi kendine" çaldığı düşüncesine varWemer Fassbinder'in, "Berlin Alexanmıştı. Besbelli Büyük Salon, geMeydam>< a d b 13 bölümlük diıisinin dörder leneksel azizliğini yapmış ve bir düncüsü bu akşam ekrana gelecek. Geçen hafta gosterüen uçüncü bölümde Franz, Lina 'yla kaldığı gitarcıyı daha harcamıştı. evden aynlmış ve izbe bir otel odasına yerleşmişti. Bu bölümde ise Franz, otelden aynlarak kendisine kirahk bir oda bulur. Odasından arka avluyu ve bu avlunun insanlannı izlemektedir. Arada Uluslararası Îstanbul Festivabir dışarı çıkan Franz, bir kömür nakliyecisinin yaptığı iş teklifini karşılıksız bırakır ve günleri li yöneticilerinin bu olayın farni odasında içerek geçirmeye başlar. Bir gün eski sevgilisi Eva, kendisini ziyarete gelir ve Franz 'a kında olduklanna ve gelecek yılkendisini sevdiğini söyleyerek geri dönmesini ister. Ancak Franz Biberkopf, kendi kendine yet larda bu soruna bir çözüm getimeye söz verdiğini, bunu yapamayacağım anlatır ve Eva 'nın vermek istediği parayı reddeder. receklerine içtenlikle inanıyorum. Atatürk Kültür MerkezVnin Büyük Salonu üç konserde de dolmuştu J 5 . Uluslararası Istanbul Festîvali'nde klasik gitar, David Russel ve Jose Luis Rodrigo Bravo gibi iki ünlü usta ve SergioOdair Assad gibi bir ikiliyle yer aldı. Dört sanatçı da Türkiye'de ilk kez çahyorlardı ve dış dünyadaki oldukça yaygın ünlerine karşın ülkemizde hiç tanınmıyorlardı. Şile sokaklarında ressamlar Kültür Servisi Ş'debezi Şenliği kapsamında bugün de "Edebiyatçılarla Söyleşi" başlıklı bir etkinlik yer alıyor. Artistler Kahvesi'nde saat 18.30'da yapılacak söyleşiye Tomris Uyar, Işıl özgentürk, Pınar Kür, Sennur Sezer, Adnan özyalçıner, Refik Erduran, Erdal Öz, Kemal Özer ve Müjdat Gezen katılıyorlar. Gece eğtencesinin konuklan ise Barıs Manço ve Sezen Aksu. "Şile" konulu fotoğraf yanşması ve Şiiebezi El Sanatları sergileri, ressam Cemal Baki ve Kâmran Mercan'ın yine "Şile" konulu peyzajlan şenlik süresince izlenebilecek. Üçünai Şiiebezi Şenliği'nin sanat etkinliklerinden birini de Resim Heykel Müzeleri Derneği'nden dört ressam gerçekleştiriyor. Mefkure Güvenç, Kemal Başbuğoğlu, Emet Vardar ve Dr. Sami Ekal, Şile'nin doğal güzelliklerini, Şile sokaklarında tuvallerine işliyorlar. 20.15 21.00 Harikalar Koyu Karadeniz'den ÇeşitlemelerSon Dizinin son böHimünde, Rıze'nm Fmdıklı ilçesi Çağlayan bucağı evleri, yaylalar ve Kadırga Şenlifı anlatıhyor. 21.30 Haberier 22.00 Berlin Alexander Meydanı (Âynntılı bilgı yandaki sutunlarda) . 22.45 Konser Hiilya Sözer Progmmda, sanatçı Hulya Sözer sımsıyla şu paı^aları sesiendiriyor Dün gece yets ile Dalarken gOzlerine Şarkılardan fal tuttum Kalbımi bekle derim Keklik daglarda çağıldar Deva bulmayacak mt ve Gel yint ceylan guzlüm 2330 Kapanış RADYO TRT I 05.00 Açılış, program ve kısa haberier. 05.05 Ezgi kervanı. 05J0 Şarkılar ve oyun havatan. 06.00 Köye haberier. 06.10 Gunaydın. 07J0 Haberier 07.40 Gunun içınden 09.49 Arkası yarın. 10.00 Kısa haberier. 10.05 Reklamlar 11.00 Kısa haberier. 11.95 Beraber ve solo türküler. 11J0 Solıstier geçıdi. 11.00 Kısa haberier. 12.05 Reklamlar. 12.10 Türküler geçidı. 12J0 Türk sanat mılziğı Ozel programı. 1İS5 Reklamlar ve radyo programları. 13.00 Haberier. 13.15 Müzik. 13J0 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14 J0 lstrlaibÇ.Ova Antalya. 14.45 Dede Korkm Hikâyden 15.00 Kısa haberier. 15.05 Öfekden sonra. 16.00 Kısa haberler. 16.05 Türk sanat muziği toplu programı 16J0 Tıirkçe sözlü hafıf müzik. 17.00 Kısa haberier. 17.05 lş ve işçi dünyası. 17.25 Bölgesel yayın ve reklamlar. 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 Haftanın çocuk sarkısı. 18.20 Nıhavend faslı. 18J0 Hafif muıik ve reklamlar. 19.00 Haberier ve olaylann içmden. 20.00 Beraber ve solo tüıkıller. 20J0 Muzikallerden bir yıldız. 21.00 Kısa haberier. 21.05 Türk sanat muziğı dinleyicı istekleri. 21J0 Turk halk müziği. 22.00 Çeşillı sololar. 22.25 Türküler. 22.40 Şarkılar. 23.00 Haberier. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 Günun haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. TRT I I 0 7 . 0 0 Açıhş ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler 07 J0 Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havaları. 08.00 Iki solıstten şarkılar 08.30 Sabah konserı. 09.00 Türküler. 09.15 Çocuk bahçesi. 09J0 Maggie Bell söyluyor. 10.00 Şarkılar. 10.20 Türküler geçidi. 10.40 Tanhten sayfalar. 11.00 Beraber ve solo şarkılar. 11J0 Ankara Radyosu Çoksesli Korosu. 11.45 Amasya genelgesı özel programı. 12.00 TSM erkekler topluluğu. 12J0 Beraber ve solo turkuler. 13.00 Haberleı. 13.15 Hafif muzik. 13J0 Caz ve hafif müzik dunyasından. 14.00Folklor dağarcığımızdan. 14J0 Yabana dıl dersi. 15 J0 Küçük konser. 16.00 Türkçe sözlü hafıf muzik 16.20 Arkası yarın. 16.40 Türküler 17.00 Küçük koro. 17J0 Çeşnlı müzik. 18.00 Şarkılar. 18.15 Turkuler geçıdı. 18.45 Türkçe sözlü hafif müzik. 19.00 Haberler ve olayların içinden. 20.00 Klasik koro. 20 J0 Yabancı dil dersi. 2 U 0 Hafif muzik. 21.45 Egıtim önlısans programı. 22.15 Hafif müzik. 22J0 Bır roman / bir yazardan hikâyeler. 22.45 TürkOler. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Sevilen eserler. 00.55 Program ve kapanış. TRT I I I 07.00 Açılış ve program. 07.02 Hafif müzik. 07J0 Sabah konseri. 08.00 Sabah içın müzik. 09.00 Haberler 09.15 Müzikli dakikalar. 10.00 Metronom. 11.00 ögleye doğru. 12.00 Haberler 12.12 Gunün konseri. 13.00 Iki solistten şarkılar. 13J0 Türküler geçidi. 14.00 Konser saati. 1S.00 Çocuk korolan. 15.25 Solisüer geçidi. 15.55 Iki solistten türküler. 16.25 Haftanın çocuk sarkısı 16J0 Caz müzıği. 17.00 Haberler. 17.15 Sizler için. 18.00 Stüdyo FM. 19.00 Haberler. 19.15 Bestecıler StüTer. 20.00 Muzik demeti. 21.00 Muzik kervam. 22.00 Haberler. 22.15 Çeşiıli sololar. 23.00 Pazartesi konseri. 24.00 Gece ve muzik. 01.00 Program \e kapanış. Bir sinema daha kapatddı ANKARA (a.a.) Emekli Sandığı ile Çağdaş Sahne Kültür Merkezi arasında üç yıldan bu yana süren mahkeme sonuçlandı ve Çağdaş Sahne kapatıldı. Mülkiyeti Emekli Sandığı'na ait olan Çağdaş Sahne Kültür Merkezi, sinema, tiyatro, müzik dinletileri, konferans gibi etkinlikleri gerçekleştiriyordu. 1975 yılında "OyuncuJar Biriiği" adıyla kültür ve sanat etkinliklerine başlayan, 1977 yılında şimdiki adını alan Çağdaş Sahne, bundan böyie ayda 6 milyon lira kira verecek yeni sahibinin isteğine göre belki Ankara Oteli'nin konferans salonu, belki bir depo ya da garaj belki de bir alışveriş merkezi olacak. Mevleviler Belçika BRÜKSEL (a.a.) Belçika televizyonu, Mevlana'yı, Mevlevileri ve Mevleviliğin esaslarını anlatan bir program yayımladı. Mevleviliğin 13 yuzyıldır var olduğu gönişüne yer verilen ve Mevlevilerin görüşlerinin anlatıldığı programda, Mevlana bütün dönemlerin en büyük tasavvuf şairi olarak tanıtüdı. Sema gösterilerinden bölümler yayımlayan Belçika TV'si, Mevlevi dervişlerinin sema yapmaktaki amaçlartntn kendilerinden geçerek, Tanrı düsüncesiyle bütünleşmek olduğunu belirtti ve şeyhlerinin çevresinde dönen semazenlerin güneşin çevresinde dönen gezegenleri anımsattığım vurguladı. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Fblklor. 2/ Cet... Bir çalgı... Tavlada bir sayı. 3/ Gendev :şleten kadın... Ahşap gemilenn omurgalarında, bordo kaplamalannı yerleştirmek için açılan yuva. 4/ Ugraş... Bir nota... Mugla'nm bir ilçesi. 5/ Bir geminin alabildiği yük milrtan. 6/ Arap erkeklerinin kefiyelerinin üztcne bağladıkları kalın çember bağ... Keman yayı. 7/ lzmir'in bir ilçesi. 8/ Atletizmde, koşma ve atlamarun dışında kalan yanşma dallannın ortak adı... Bir cetvel türü. 9/ Kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan hücre. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ Lüleburgaz yakınında, Türkiye'nin ilk doğal gazdan elektrik üretim merkezinin kurulu olduğu yer. 2/ Kâğıtları bir arada tutmak için kullanılan çengel... Bacağın alt bölümunü ve ayakkabının ustünü örten bir tür tozluk. 3/ Mikroskop camı... Denizcilikte velena yelkenini tutan halat. 4/ Civa ile bir başka metalin alaşımı. 5/ Koku... Duman lekesi. 6/ Verme, ödeme... Kısa sopalarla yapılan bir Japon dövüş sanatı. 7/ Şairler. 8/ Tannlara sunulan kuçük heykelcık .. Boru sesı. 9/ Yardım etme. arka cıkma. /lr// Yılmaz'ın yeni filmi,"Hayallerim, Aşkım ve Sen Picasso'nun gravürü ORLANDO (a.a.) Ünlü îspanyol ressamı Pablo Picasso'nun değeri 3 bin ile 9 bin 500 dolar arasında değişen bir gravürü, yakılmak için bir araya getirilen eşyalar arasından son anda kurtanldı. Orlando polisinin verdiği bilgiye göre gravür "pornografık" özellikleri nedeniyle, yakılacak olan çalınmış veya kayıp eşyalar arasında bulunuyordu. Orlando Sanat Müzesi Müdürü, söz konusu gravürün ünlü ressamm 25 Ekim 1965'te baskısmı yaptığı 50 gravürü içeren "Poz Veren Model ve Ressam" dizisinden olduğunu belirtti. Türk sinemasımn son 20 yıhna bir bakış Bizim sinemamızda kadın starlar erkeklerden daha kalıcı ve gerçek star olurlar. Zamamnda bir Ayhan Işık vardı. Şimdi böyle 20 yılı görmüş, geçirmiş bir erkek star yok. ÇİĞDEM ÖZÜER Aüf VUma2'ın son filmi "Hayallerim A$kım ve Sen"in çekimlerı tamamlandı. Türkin Şoray'ın iki yıliık bir aradan sonra, "Yusuf Kurcenli' nin yönettiği "Gramofon Avrat'ın ardından ikinci defa kamera karşısına geçtiği filmde, öteki rolleri Eogin Inal, Muşfik Kenter, Fatoş Sezer ve Peyami Safa'nın, " 9 . Hariciye Koguşu" adh romanından televizyona uyarlanan dizıyle taıudığımız Ognz Tunç paylaşıyor. Engin Ergönültaş'ın sanat yönetmenliğıni yaptığı ve yaklaşık $0 milyon üraya mal olan fümin senaristi ÜmH Ünal. Müziklerini Esin Engin'in hazırlaması planlanan "Hayallerim, Aşkım ve Sen"in AFM Film Stüdyosu'nda kurulan setinde Atıf Yümaz ve Türkân Şoray ile görüştük. Atıf Yılmaz'dan ilk olarak •'Hayallerim, Aşkım ve Sen"i anlatmasını istedik. ATIF YILMAZ Bu film, sinema üzerine ve daha çok da Turk sineması üzenne çekilmiş bir film. Aşağı yukarı Türk sinemasımn son yirmi yılını, gelişimini, değişimini ya da degişmez yanlarmı biraz nostaljik bir bakışla genç bir adamın gözüyle anlatıyonız. tnsanlara geçmişlerini hatırlatan, sinemacıları yaptıklan eski filmleri uzerinde düşünduren ki onlann arasında ben de varım, zamamnda çok kötu fılmler çektim hoş bir film. Filmde ayrıca özel hayatlanyla tanımadığımız ve bu yuzden kafamızda mitleştirdiğimiz sanatçılann da aslında zaafları ve olumsuz yanları olabileceğinı anlattık. Son zamanlarda "Adı Vasfıye"de olsun. "Aaabb Belinda"da olsun, film içinde füm anfaı^ına ve geri donıişlere çokça >er verdiniz. Bu filmde de aynı sistem gecerli... YILMAZ Bu tam anlamıyla benim seçimim değjldi. Ozdlikle Türkân Hanım için nasıl bir film yapabiliriz diye düşünüyorduk. Daha once de bir senaryo hazırladık, olmadı. Beceremedik. " T e y ı m " rurninin senaryosunu yazan Ümit Ünal, Türkân (Şoray) için düşünduğu, bir sinema yıldızının hayannı anlatan bir öneri getirdi. Öyle olunca da bu sinema oyuncusunun gelişmemiş teknikle melodram yönü ağır basan eskiden çevirdiği ve gelecekte çevireceği fîlmleri de filmin içine koymamız gerekiyordu. Ve gerçekten de Türkân Şoray, sinemamızın tek starı olduğu için mutlaka çok değerli arkadaşlanmız da var 20 yılı bir tek onunla anlatabilirdik. Onun için ister istemez film içinde film olan bir çalışma oldu. "Mitkştirdiğimiz sinema sanatçılannın zaaflannı anlatıyoruz" dediniz. Bu miti neden bir kadın olarak seçtiniz? YILMAZ Bizim sinemamızda kadın starlar, erkeklerden daha kalıcı ve gerçek star olurlar. Zamamnda bir Ayhan Işık vardı. Şimdi böyle 20 yılı gormuş geçirmiş bir erkek star yok. Son donemde hep kadın uzerine kurulu ve fantastik ögeler taşıyan fUmlere imzanızı alunız. Bu bir araJTŞ mıydı? YILMAZ Ha>ır, değildi. Kadın sorunlanyla gerçekten ilgileniyorum. Sadece kentli kadının sorunlanyla mı? YILMAZ Elbette. Çünku kentte yaşıyorum. Kırsal kesim kadınının sorunlanndan uzaklaşalı yıllar oldu. Yakından bilmeyince sorunlar yapaylaşıyor. Ancak Avrupalı, bizim kırsal kesimi anlatan filmlerimize daha çok ilgi gösteriyor... YILMAZ Yabancılar bızi az gelişmiş bir ülke sayd\|ı için, kendi sorunlannı bizim işlememizi hoş görmüyorlar. "Siz kendi kırsal kesiminizin, az gelişmişliğinizüı sorunlan ile ilgilenin" diyorlar. Bu bir anlamda sömurgecilik. Batıya film satacağız diye milyonda bir geçen egzotik olaylan, çok özel durumlanmızı işlemenin bir anlamı yok. Onlann isteklerine göre davranmanın sinemacı için bir tuzak olduğunu düşünüyorum. Her gün yaşadıklarımızı anlatalım. Sürekli egzotik şeyler uretemeyiz. Türk sinemasının genel bir degertendirmesini yapar mısınız? YILMAZ Bundan 910 yıl once, iyi filmle kötü film arasında şimdiki kadar büyük bir uçurum yoktu. Zaman içinde sinema seyircisi değişti. Scks ve arabesk konulu filmlere giden lümpen seyirciler ortaya çıktı. Yeni pazar ve yeni seyirci için daha kaliteli filmler yapmak gerekiyordu. Böylece bu uçurum buyüdu. Bir değişiklik daha oldu. Daha önceleri oyuncu üzenne dayanan Türk sineması. şimdi yönetmen sineması olmaya başladı. Örneğin Ömer Kavur'un "Anayurt Oteü"nde Macil Koper ile Sevda Yılmaz oynadı. Inşallah film iyi iş yapıp, oyuncu sinemasımn yıkılmasında ilk adımlardan birini atacak. Film setinin koşuşturması içinde bir yandan makyajı tazelenen, bir yandan teri silinen, bir yandan bir bardak su içmeye çahşan Türkân Şoray'a ancak "filmdeki kadın tiplerini canlandırmada ne gibi güçlıiklerie karşılaşlığını" sorabildik. "İlk kez aynı filmde ikiden fazla tip canlandınyorum" diye söze başlayan Türkân Şoray şunlan söyledi: "Ancak her karakteri ayn ayrı çekmenin çok büyük kolaylığı oldu benim için. Hepsini birbirine karıştırmadık. Tipler uzerinde ön çalışmalanm oldu. El hareketlerinden, mımiklerden giyime, en ince ayrıntısına kadar Atıf Bey ile konuştum. Sevecen burjuva kadını Nuran tipinı daha onceki filmlerimde de oynamıştım. Eski günleri yeniden hatırlamak çok kevif verici oldu..." l HAVA DURUMU M n Mmn Mon AflOlyl AjfcyHTlMI m Mı «urıt •ng» Mi a»""*1 36° 23° E*r» 2»° 17» irtKM 3B° 18° Enurun 29° 17° CfJıla*J* ı 36*23° G U M t k 34° 22° O M g i M 30° 13° IfgtJil ) 21° 17° IsantU ! 29°18°blw 30° 19° Kan i 28*20° K I K M I K t 30° U° Kmal B t B t 6 B A 6 B 3°" z>° «•»•»* 29°1!*Kıı*»i 30° 15° Konyl 28° B° huîtya 28*15° Mugll 36*20° MQÛt 26° 18° Svroo 28° 17° Sf/1 e 27° 20° 9nop A 33° 20° Snt 8 28* 10° S Uttt B 25° 17° T«HaO * 30°l4°TıUm B 30*17° vıajn 27° 18° 32*20° 32° 18° 32*17° 23° 18° 28° 19° 33*19° )27° 18° 30° 15* 3.°20° 27* 18° 1 25°20° 26°17» l i Aka &Q6M BOgr» Brtı Boır Bn*s« Canwn OdM Frw«wl ânw KJ|W» K* Hnaıtm Y A A Y Y Y Y Y A Y A A Y 18° 35° 42° 28° 23° 23° 44* 23* 38* 38* 23° 20° 23° Lcndn Madnd Mostova Münlı N n Vo* 0» PllB Rorm SUyı Y A Y Y S Y Y A Y A A Y 20° 30° 26° 24° 27° 22° 45° 28° 24° 33° 36° 24° Gençlik filmleri hftası haft Kültür Servisi Moda Sineması'nda 39 ağustos günleri arasında Gençlik Filmleri gösterilecek. Yönetmenliğini Joel Silmerg'in yaptığı, Ben Lokey, Lucinda Dickey'in oynadıklan "Break Dance" ve Boaz Davidson'un yönettiği, Diana Franklin ve Steve Antin'in rol aldıkları "Neşeli Gençlik" adlı fılmler dönüsümlü olarak oynayaca^ B Sm TKAvlv ZtK* Itaonu GM U d ı O n*jı ttnan Hgvt gln. rıMH Mm M n M tUMu. Mvntn'na «*au. 8» I n m r C uU O ıç nrfci^.O* I M K < AıuMu'ıu •m.o*' » GtMya«i *«Mu » t * . «4» « K » ac* gtoc* H V AA SCAKUâ untml Ur ı»MMh *nryıa* K Z A Kıaıy w do» | 6 m «tt. >«0» i y4mrtı I I M H H e m USR OtaUnH ıMı n povmn 35. sam 1(W1 ıHrs m» lula O K * . 08(2 Uanım w « { M m Btt Kndnz r*siı «Bw * n a * ıpt g5«* OtJtt nıMI dfjga ot«. gUD ıa*S» 10 Un MUyMa «an 0BC S Y SCMtLKLARı UU ItMmmıı Alnyı. FtMVE 30. Unk. Rnta. Gtamgou. I H I U 29. taafyı 29 Tnbmn Ayntk. I I M B Ofc» 2e Haq>. eMuı. S M T I 25 BMun, TMMıC. C M M l 2S. SH». KunMy 23 Inrtotj 2ı dna V» GOu. . urjyttdoOuyMaranıraiıııntaaıseak « ıttçükMga otoc gdrtis uzst» 10 im oottynlı ottca M. red türküleri1 TUM PLAK VE KASETÇİLERDE GÜNER PLAK: İMÇ 6. BLOK 6412 UNKAPANUİST. ARİF KEMAL Tufan''ın mask sergisi Kültür Servisi Kemal Tufan'ın mask sergisi 5 ağustosta Ayasofya Müzesı'nde açıhyor. Îstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nden mezun olan Kemal Tufan, 1982 yılından bu yana deri mask çalışmalarını sürdürüyor. Tufan'ın 50 maskmın yer aldığı 4. kişisel sergisi 15 ağustosa kadar sürecek. TLF.: 527 55 93 / 526 10 49 PROOÖKTÖH: HASAN HÜSEYİN DEMİHEL 'SjNEMAMIZIN TEK STARI' Atıf Yıimaz'ın "Başka arkadaşlarımız da var, ama Türkân Şoray sinemamızın tek starı" diye nitelendirdiği sanatçı, film için "Eskigünleriyeniden hatırlamak çok keyif verici oldu" diyor. Şoray, filmde başrolü Oğuz Tunç'la paylastyor.