28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet DDB'U deterjana TV ambargosu TRT Reklam Dairesi, SHP'li kadınların başvurusuna verdiği yanıtta, deterjan üreticisi fîrmalardan TSE'den LAB'lı üretime geçtiklerine ilişkin belge alındığını, DDB katkılı deterjanlann reklamlanmn yaymına izin vertlmediğini bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Börosa) TKT, insan ve çevre sağlığı Uzerinde zararh etkileri bulunan DDB katkı maddeli deterjan reklamlarına izin verilmediğini açıkladı. TRT Reklam Dairesi Başkanı Emre Nalbantoğlıı, deterjan Ureten firmalardan, reklamlanmn yayımlanabilmesi için LAB katkı maddeli üretime gectiklerini gösteren TSE belgesi istendigini bildirdi. TRT, SHP Ankara il kadın yönetimi üyelerinin, DDB'li deterjan reklamlannın yayınına son verilmesi yolundaki istemlerine yazılı olarak yanıt verdi. SHP'li kadınların TRT'ye yaptıkları yazılı başvuruda, reklamlann toplum üzerindeki etkisinin tartışılmaz olduğu vurgulanarak, insan ve çevre sağhğı üzerindeki zararh etkfleri saptanan DDB katkı maddeli deterjan ' reklamlannın yaymına son verilmesi istenmişti. Başvuruda, bu yola gidilmemesi halinde insan ve çevre sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerin artmasına TKTnin de yardımcı olacağı kaydedildi. TRT Reklam Dairesi Başkanı Emre Nalbantoğlu'nun 9 Haziran 1987 tarihli yazılı yanıtında, TRT'de reklamlanna yer verilen bütün deterjan ürünleri için, TSE'den LAB 1 lı üretim yapılmasıyla ilgili tebliğ hükümlerine uyulduğunu gösteren resmı bir belge alınması koşulunun getirildıği kaydedildi. Nalbantoğlu, reklam yayınlarına, bu resmi belge alındıktan sonra izin verildiğini de bildirdi. ^^^*^^^ Sahıbı. (umhun)îl Matbaacılık ve Gazelecılık Turk <\nomm Şırkeıı adına VnJir >»di 0 Cenel Yayın MudUru Hasan Cenuü. Mücssese Müdılrü EmiiK Lşaklıgii, Yazı Işlcn Mudüru Ok») Coıunsın. • Haber Merkezı Mudürü YalçM Bayer, Sayfa Düzenı Yöneımenı Mı Ac«r, • Temsılaler ANKARA Y«lçın Dogan, İZMİR Hikratl Çetinkaya. ADANA Otal Bcşlıngıç. Isıanbul Haberlm: Eriun AkyıMu, Dış Haberler Ergıın BaJcı, Ekonomı. Osmao Ulagıy. Kültur Cdal L'sltr, Spor Danışmanı. Abdulkadir Yucdnun, Duzehme. Refik Durtnş, BdımEğıtun ŞaJtin Alpay, IşSendıka: Şuluan Ktuoa, Yun Habcrlerı Necdet Dogaa, Dızı Yazılar' Kenm Çahskan, Erzunınv Mchıncl Gullrkin, Bursa. Leveal GcnçtUi, • Koordınatör Abm« fconıisan, # Malı Işkr: Erol Erfcut, • Reklam Ayş* Tonın Ek Yayınlar Huly» Akyol • Idare Huscyin Gurer, Işletme Onder ÇcHk, Bılg]tşlem \»U lnal. Basan ve Yayanr Cumharijrt Matbaacılık ve Gazetealık T.A.Ş. Turk Ocagı Ca<T 39 41 Cagaloglu. 34334 Ist, PK 246lslanbul, Tel: 512 05 05 (20 hal), Teloc 22246 • Burolar Ankart Zıya Gökalp Bulvan Inkılap Sokak No 19.4, Tel 133 11 4147, Telex 42344 • lzmir H Zıya Bulvan, 1352. Sok 2/3. Tel 13 12 30, Telex 52359 • Adana: Inönü Cad. 119 Sok. No: 1 Kat I, Tel 1455019731, Telex 62155. Ağrı Dağı'nda Nuh turîzmi Ağrı Valiliği, Nuh'un gemisinin varlığına ilişkin henüz somut bir kanıt olmamasma rağmen, gemi kalıntısının bulunduğu yer olduğu öne sürülen bölgeye turistik kafeterya yaptırmaya başladı. TAR1K ERSOY DOĞUBEYAZIT"Nuh peygamberin kavmi, sapıklıga düşerek poilara tapıyordu. Nuh'un onlan dognı yola getirmck için y apogı uyaniar olomlu bir sonuç vennedi. Bunun uzerine Tann buyurdu: ' Bizjnı aezMietiauz ve vahyimiz Be gemi >ap. Zulmedenler hakkında bana bir sey soyleme. Çunku onlar suda bogulacaklardır." (Hud suresı, 37) "Btınun üzerine ber canlı vartıktan birer çift alan Nuh, ailesi ve inananlaria birlikle bunlan inşa ettigi gemiye bindirdi. Buyuk lufan sonucu her >er su alünda kaldı. Tann')a iman etmeyenler (kı, bunlann arasında Nuh'un oğlu da vardı) tufan snlannda bogulduiar. Tufandan sonra gemi de Cudi dagıom uzerinde dardu." (Tevrat'a göre Ararac daEfsaneyi kutsal kitaplann da hemen hemen benzer şekilde aktaran peygamberlerin bırbırlerıni etkileyip etkilemedıklerinı ve o dönemde ya. ^ ^ M i ^ ^ • ,nı MMiı.ı.1 .., il..., TAKVİM 3 AĞUSTOS 1987 İrasak: 4.09 Güneş: 5.54 öğle: 13 15 tkindi: 17.09 Akşam: 20.26 Yatsı: 22.02 Çayda özel sektör tehtikesi RİZE (ANKA) Rize Ziraat Odası Başkanı Muhittin Turut, özel sektörün yaş çay yaprağı alımlarındaki uygulamalarını eleştirerek, "çayda özel sektör radyasyondan daha tehlikeli hak geldi" dedi. Muhittin Turut, düzenlediği basın toplantısında çayda özel sektörün devreye girmesinin üreticiyi başta memnun ettiğini.ancak daha sonra ortaya çıkan uygulamaların güvensizleğe yol açtığını söyledi. özel sektörün aldığı yaş çay yaprağı bedellerini ödememesi yüzünden uretcinin mağdur oldugunu belirten Turut, "Üretici, geçen yıl radyasyondan çektiğinı, bu yıl özel sektörden çekmektedir" şeklinde konuştu. Nuh'ıaı gemisinin Peygamberler Tarthi fttminde kullanıUm maketi (solda). Kabntılann bulunduğu UzengiU köyü, Nuh'un gemisiyU yola kavuftu. şayan insanlann tufan sırasında ne yaptıklarını bıkmı>oruz, ama Nuh'un gemisinin kalıntısının bulunduğu öne sürülen yer, bugün birçok ınsanj etkilemeye devam edıyor. Nuh'un gemisinin bulunması. dıni çevreler ıçın kutsal kıtaplarda anlatılanların kanıtlanması açısından önem taşıyor Bu nedenle James Irwing gıbı araştırmaalar kutsal kitaplarda sözu edilen olaylan kanıtlama kaygısıyla da Ağn'ya gelıyorlar. Gemi kalınusı ıddialan, beraberinde turistik bazı ılgınç soruları da getiriyor. örneğin Ağn Valiliği elde kesin bir veri olmamasına karşın, kahntının bulunduğu yer olduğu öne surulen bölgeye turıstler ıçın bir kafeterya ınşa ettirmeye ba^lamış. Bu arada kalınlıların yakınlarında bulunan, eskı adıyla Meşar, yeni adıyla Üzengili köyu de "Nuh'un Gemisi" sayesinde bir yola kavuşmuş. Nuh'un gemısinin bulunduğu yer olduğu öne surulen bölgeyle ılgih arastırma ve söylentiler arttıkça söz konusu alanın maddı değerı de artmış doğal olarak. Ve bir anda ErasIan aılesinden ıkı akraba, bölgenın kendiienne aıt olduğunu one surup "devtet kapısı"mn yolunu tutmuşlar Koco ve Mehmet Eraslan "gemi" nin kendi arazılen içınde olduğunu öne sürerek, Doğu Beyazıt Kaymakamlığı ıle Tapu Kadastro Müdurlüğu'ne başvunnuşlar. Her ikisinin de tek ısteği var; gerçek mal sahibinin kim okluğunun belirlenmesi .. "Nuh'un Gemisi" olarak tanım 6 Casus Avcısı' için basına sansür devtet memnrluguna atanır, Devlet Suian Yasası'nı da imzalar ve kabol eder, her kim ki bu yasaya karşı gelir, önce mahkemeye soora hapsj boylar. Lutfen yasaya karşı gelmeyiniz aramız boznlmasın." Imza: Devlet. Işte eski ajan yeni yazar Peter Wright, majestelerinin hükümetinin şimşeklerini bu yüzden uzerine çekiyor. Avustralya'da emekli hayatı yaşayan Wright, Londra'ya çok uzak. Ama yayınevlerine değil. Anılan için 1985'te "Heinemann" yayınevinden 18 bin sterlin (yaklaşık 25 milyon lira) avans almış ve kitabını yazmış. Bomba ondan sonra patlıyor zaten. Başbakan Margaret Ttaatcher, kitabın Avustralya'da yayımlanmasım önlemek için Başbakanlık Müsteşannı oralara gönderdi. Bu arada, kitap Amerika'da 50 bin basıldı. New York'un büyük kitapçılan "Scribner" ve "Doabkday" tngiltere'den aldıklan siparişlere yetişemiyor. tngiltere'de en yüksek mahkeme olarak görev yapan Lordlar Kamarası Hukuk Dairesi'yse ikiye karşı üç oyla geçen gün basımn kitaptan alıntı yapmasım yasakladı. Basın, karan derhal Doğu Avrupa ve Güney Afrika'daki sansüre benzetti. Times, "Sovyet stiH yasak" diye başlık attı. Gazeteler, "KlUbı edinmek serbest, ama içerigini açıklamak saç ha? Hem de tngUtere glbi bir olkede?" diye soruyor. lskoçya, hukuk bakımından tngiltere'den özerk olduğundan, oranın etkili yerel gazetesi "Scotsman" kitaptan rahatça alıntı yaptı. BBC televizyonunda elinde gazeteyi tutarak olayı haber veren muhabir, gazetenin "ne yazdıgını" söyleyemedi. öte yandan yine garip bir hukuk uygulaması olarak hükümet, Hong Kong'daki bir gazetenin bu konudaki yayımını durdurmayı da başardı. Ancak fikir, sınır ve ve yasak dinlemiyor. Kitap herkesin elinde. Sılcışık trafıkte arabalann arasında dolaşan gençler "Casus Avcısı"nı on katına satıyorlar. Arz ve talep meselesi. Kitap Kanada'da da yayımlandı. trlanda ve Hollanda'da da çıkacak. Ama "Demir Lady"den kaçıhr mı? Hükümet, şimdi de Peter Wright ile Amerikan yayınevi "Heinemann"ın elde edeceklerine göz dikti. Bunu ist'yor. Maksat, eski casusa bir ders vermek ki eski ve yeni casuslar da heveslenip fıncana katırlannı ürkütmesin. Ingiltere'de devlet işleri anlaşılmaz bir gizlilik perdesiyle örtülü. tmparatorluk mirası ne de olsa. Bürokrasi ise imparatorluğun kalmadığını, mirasın çarçur oldugunu anlayana ve "Devlet Sırlan Yasası" da hukuk mezarhğma gömülene kadar bir nesil daha geçeceğe benzer. Avustralya'da emekli hayatı yaşayan eski casus Peter Wright, "Casus Avcısı" adını verdiği kitabında amlarını anlattı. Ingiltere'de en yüksek mahkeme olarak görev yapan Lordlar Kamarası Hukuk Dairesi, ikiye karşı üç oyla basının kitaptan alıntı yapmasım yasakladı. EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA Avustralya'da yaşayan, gizli dinleme aygıtıru elemiş, casusluğunu aşmış kendi halinde bir ihtıyar: Peter VVright. Oturup da "Ak oeydi o casusluk günlerimlz, t>çl Pvttei'niıı alüıu mı oynulara lulkmadık, Mıar'da Nasır5» suikast kompioian mı kumuutık, ytbaııa eiçttiklere dinleme «ygıtlan mı koymadık? Zaten istihbaratın başı da Sovyet casnsuydu", diye eskilere dalıp, anılantıı yazmaya kalkar, adını da "Casus Avcısı" koyarsa, eski patronu heyheylenir tabii ve düşünce özgürlüğünUn kalesi demeden Ingiltere'de basına sansür uygular. Konumuz yurttaşlık bilgisi. "Her kim ki tngfltere'de hnan lanan vprın Lr*»nHı tespit belgesinde yerin kendi t^crtıl belırlenen sınırlar içinde kaldığmı öne suren ıki Üzengili'den biri olan Mehmet Eraslan, "Hemen hemen 150 yıldır bu anui bizim ailemizin malıdır. 1961 yılına kadar da vergilerimizi odedik. Tespit edilen gemi yerinİB bize ait oldağunu iddia ediyoruz" diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Burası bizim araziınJzdir. Kendi arazimizde kendi hakkımızı istiyoruz. Ben once bir keşif çıkarttım. Ka)makam vekili, mal mudunı ve tapu >e kadastro mudunıvle gemiye gittik. Gösterdigimiz bilirkişi geminin bizim sınınmız içinde kaldığmı söyledi. Biz >a kendi hakkımızı alınz >a da doletle ortak oluruz. Zaten Dogu Be>azıd Kajmakamlıgı'na verdigimiz dilekçede 'gemi bizimdir, geiirine ortak o4mak istiyoruz' dedik." "Geminin bulunduğu öne surulen arazinin sahibi oldugunu" söyleyen ıkinci kişi yine Eraslan aılesinden Koço Eraslan. Koço bu arazinin "Atatürk zamanından beri" babası uzerine tespitli oldugunu belırterek, "Bugun burada bir Nuh gemisi çıktı, hukumetimiz de faydalanır. Biz çoluk çocugumuzun hayatını kurtarmak için dttekçe >erecegiz, hakkımızı istiyoruz" diyor Koço Eraslan, Mehmet Eraslan'ın arazi üzerindeki hak istemlerinı "iftira >e yalan" olarak değerlendirdikten sonra "Çok kurnazdır o, gizlice bir keşif çıkarttı. Aramızda aslında bir sınır vardır, gemiden öbur >ana onundur. Gemi dahil bu yana bizimdir. Mehmet Eraslan'ın gemi>le bir ilgisi yoktur" dıyor. Konuşmasını evindekı Kuran'ın sayfalan arasına sakladıgı arazi tespit belgesini getirip göstererek sürduren Koço Eraslan kaygüı;"Biz devletle ortak olmak istiyoruz. Biliyoruz yer altından bir hazine çıksa bu devlete aittir, ama bizi de düşıinsunler. Devlet olmasa biz olmayız, biz olmasak devlet de olmaz." Koço ve Mehmet Eraslan'lar gemınin bulunduğu öne sürülen toprak parçasının kendi tespit sınırları ıçensinde kaldığını kanıtlamaya çalışırken, yetkili geminin bulunduğu öne sürülen arazinin "eski eser" olarak tammlandığım belırterek "yapılan tahkikat sonucunda bu arazinin, vergi kayıtlan kapsamında kalan bir yer olmadıgı anlasüdı >e maliye adına tesciline karar verildi" diyor. Böylece Eraslanlar'ın ardından kamu kuruluslan da "Devlet mah olduğunun saplanması çalışmalan" suren arazinin sahipliğıne soyunuyorlar gıbı. Kutsal kıtaplara gore her canl) varlıktan bırer çıft alarak gemısine ındiren Nuh'un efsanesı daha uzun sure ınsanlan etkilemeye devam edecek gıbı gorunuyor Samsun Kültür Merkezi SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun Kültür Merkezi'nin temeli Kültür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz tarafından atıldı. 1988 yılında 12 kültür merkezinin yapımına başlanacağını bildiren Yılmaz, "Samsun' da bu yatırım çok geç kalmıştır. Ama bunu telafi etmek için Samsun 'a daha güzel ve en büyük kültür merkezlerinden birini kurmaktayız" dedi. 2 milyar 600 milyon liraya mal olacak Samsun Kültür Merkezi 3 bin 970 metre kare alan uzerinde yapılacak. Ordu'da kuğu sorunu ORDU (a.0.) Ordu sahillerine 2 yıl önce kötü hava koşullan yüzünden zorunlu iniş yapan kuğular, Ordu Belediyesi'ne dert oldu. Ordu Belediyesi tarafından Karapınar göletinde bakıma alınan 60 kuğudan sadece lS'inin kaldığı, kuğulann hırsızlar tarafından sürekli çalmması uzerine de özel kafesler yapıldığı bildirildi. Ordu Belediye Başkanı Kâzım Türkmen, 600 milyon liraya mal olacak bir proje ile 'Kuğulu Fark' yapılacağını ve böylece kuğulann daha sağlıklı bir. şekilde korunacağını söyledi Türkmen, kuğulann bakımı için yılda yaklaşık 1 milyon lira harcandığım belirtti. Vurizm 987 Turizm yine patlayamadı A NKARA (Cumhuriyet Börosu) Yabana turist sayısında yıhn ilk altı ayında beklenüen patlama gerçekleşemedi. Geçen yıl turist sayısında görülen düşüşten sonra bir miktar artma ohnasına karşın 1985 yüının ilk altı ayındaki rakama ulaşılamadı. 1985 yılının ilk altı ayında 1 milyon 56 bin 713 olarak gerçekleşen yabana turist sayısı bu yıl 1 milyon 36 bin 496'da kaldı. Emniyet Genel Müdürlüp'nün sınır girişlerinin yoğun olduğu Atatürk, Karaköy (Galata), Kapıkule, Çiğli, Kuşadası, Dalaman, Bodrum, Mannaris, Esenboğa, Cilvegözü, Gürbulak, Antalya (Hava) sınır kapılannda yaptığı ankete göre bu yıhn ilk altı ayında gelen turist sayısında geçen yıla göre yüzde 9.52 oranında bir artma görüldü. Ancak geçen yıhn ilk altı ayında Türkiye'ye gelen yabana turist sayısında 1985 yılına göre yüzde 10.44 oranında bir düşüş görüldüğünden, yabancı turist sayısı 1985 yüı düzeyine ulaşamadı. 1985 yılının ilk ayında Türkiye'ye 1 milyon 56 bin 713 turist gelmişti. Geçen yıl ise bu rakam 946 bin 425 olarak gerçekleşmişti. Bu yıl nisan, mayıs ve haziran aylannda 1985 yüına oranla daha fazla turist geldi. Ocak, şubat ve mart aylannda gelen turist sayısı ise daha az sayıda gerçekleşti. larmda acaktan bunalanlara serin birkaç köşe sunabüen şansh bir kent lstanbuL Kuytu semtlerde oturan, denizi belki ise gidip geUrken görebttenler, yıhn en sıcak günlerinde bile Boğaz'm kıyısmda biraz olsun soluk abna olanağı bulabUiyor. Hele Boğaz rüzgân A teşböceğinden enerji ADANA (a.a.) Çukurova Üniversitesi FenEdebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 'nde ateşböceklerindeki enerjinin araştınlmasıçalısmalanna başlandı. Ç. Ü. öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdal Şekeroğlu, ateşböceklerinin ayn frekanslarda ışık verdiğini belirterek, "Bu hem kendi türlerini bilmek hem de kanatsız olan dişilere kendi soyundan geldiğini ispatlamak içindir'' dedi. Şekeroğlu ateşböceklerinin kannlannda bulunan kıtm tabakasınm alt kısmında bulunan ktlcal oksijen borulanndan giren havanın ' 'Luciferin'' enzimiyle birleşerek, kimyasal bir tepkimeyle turbo enerjiye dönüştüğUnü ve böylece ışık verdiklerini söyledi. T ZMİR (Cumhuriyet Ege J. Bürotu) Körfez temizliği konusunda yeni öneri getiren DYP MKK üyesi Armağan Çağlayan, "Körfezden çıkanlan atıklar yeniden denize dökülecegi yerde karada dolgu îzmir Körfezi içinöneri Kahramanmaraş Fuan malzemesi olarak kullanılsın. tzmir Çamaltı Tuzlası çevresinde Gediz'in meydana getirdiği kara kesimi bir setle sımrlandınhp, arkası bu malzeme ile doldurulabilir" dedi. nın tam karşısına geçip Istanbul süuetini izlemek için Sarayburnu*nu bümek gerek. Sarayburnu, sadece kendini anaforlu sularda yitirmek isteyenlere değü, yaşamm zevkini arayanlara da kucak açıyor bu havalarda. Gün pazar olur da insanlar, arabalar doldurursa nhtımu daha bir güleç yüzhi oluyor Sarayburnu, (Fotoğraf: MUSTAFA ÇETİN) Dalyartda denize girmek yasaklandı Köyceğîz kaymakamı Oğuz Berberoğlu, "Kaplumbağaların yumurtaları ezilebilir" gerekçesiyle Iztuzu Plajı 'na girişin engellendiğini söyledi. Sığırcıhğa Alman desteği ANKARA (ANKA) Türkiye ile Federal Almanya arasında ki teknık işbirliği anlaşması çerçevesınde "Sığır Yetiştiriciliği Destekleme Projesi" Bakanlar Kurulu'nca onaylandı. Proje uyannca, Karadeniz kıyısındaki diğer bölgelere bir model oluşturmak üzere Samsun'da sığır yetiştiriciliğinin geliştirilmesi ve mahalli süt üretiminin arttınlması ile ilgili programın uygulanması, her iki hükümet tarafından da desteklenecek Bu çerçevede, Federal Almanya hükümeti 900 bin markı aşmamak kaydıyla araç, teçhizat yardımı yanında 5 yıl boyunca çok sayıda uzman gönderecek. K AHRAMANMARAŞ (a.a.) Kahramanmaraş 7. Tanm, Sanayii ve El Sanatlan Fuan, dün törenle açüdı. Kahramanmaraş Belediye Başkanı H a a Ali özal, fuan acarken yapuğı konuşmada, fuann, kentin gelişmesi ve iç turizm yönünden büytlk önem taşıdığuu söyledi. Kahramanmaraş Tanm, Sanayii ve El Sanatlan Fuan'nın çevrenin en güzel fuan olması ıçın ellerinden geleni yapacaklanm belirten belediye başkanı özal, 12Eylül Bulvan Üzerindeki fuar sahasının tamamımn 660 dekar oldugunu, bunun şu ar.da 220 dekarhk bölumünün kullanıldığını kaydetti. 130 ağustos tarihleri arasında açık kalacak fuara çevre il ve ilçelerden 14'ü resmi toplam 130 fırma katılıyor. Fuan gezmek isteyen vatandaşlardan bu yıl giriş ücreti ahnmıyor. OZCAN OZGUR MUĞLA Dalyan'da kaplumbağalara zarar vermeden nasıl turizm yapılır? Yetkililer, bu sorunun yanıtlarını tartışırlarken, Dalyan'ı bir anda üne kavuşturan kaplumbağaların yumurtladığı yedi kilometre uzunluğundaki doğa harikası Iztuzu Plajı yöre halkına kapatıldı. Akdeniz'i guneyine, Iztuzu Gölünu kuzeyine almış plaj, kaplumbağalar ve Kavala Grubu ortaya çıkıncaya kadar Köyceğizlilerin, Dalyanhlann, Ortacalılann sayfîye yeriydı. Yazın sivrisineğinden ve sıcağından kaçan yöre halkı, burada kurduklan barakalarda soluklanırlardı. Gençler sabah Akdeniz'de, öğleden sonra İztuzu Gölu'nde serinleyip, balık avlarken, yaşlılar; gömüldükleri kuma, hastalıklarını bırakmaya çalışırlardı. Yöre halkı İztuzu Plajı'nı iki yoldan; Dalyan'dan balıkçı motorlanyla 45 dakikalık deniz yoluyla, motorlu araçlarla Kavala tesislerinin inşaat alanından geçen 15 dakikalık karayoluyla ulaşırlardı. Şımdi denizyolu açık, ama karayolu kapalı. Karayolunu kapatan Kavala'nın bekçilerı, halkı buradan bırakmamak için kaplumbağaları bahane ediyorlar. Buna en çok sinirlenenlerden biri de Ortaçahlı Doktor Ali Arslan. Üç ay önce üniversiteli gençlerin kaplumbağalar için yaptıklan açlık grevi sırasında gençlerin sağlık sorunlarıyla ilgilenen,onlara çadır kuran Doktor Arslan, "Kaplumbağalann konınmasmı istevenJerin başında ben de varım, ama bir gerçek var, yıllardır kaplumbagalara yöre halkı olarak bir zarar vermedik. Aksine koruduk. Bundan sonra da vermeyiz. Kaplumbagalar için tehlike Kavala'nın yapmak istediği tesislerdir. Dogrusu kaplumbagaları Kavala'nın bekçilerinin bahane etmesi çok ilginç" derken, yöre insanının orada olmasıntn çakal ve tilkilerin plaja gelmesini engellendiğini, kaplumbağa yumurtala nnın korunduğunu ileri süruyor. Bekçilerin, halkı karadan bırakmaması uzerine, kendisi ile görüştuğumüz Köyceğiz Kaymakanı Oğuz Berberoğlu, "Bekçilere talimatı kendisinin verdiğini" söylüyor. Berberoğlu, "Biz araçla girişi yasakladık. Şu anda orada yumurtalar var, ezilebilir" diyor. Oğuz Berberoğlu, "Peki denizden serbest mi? Çadır kurmaya izin veriyor musunuz?" sorumuza ise şöyle yanıt verdi: "Daha önce bildiginiz gibi barakalan yıktırdık. Şimdilik çadıra da izin vermiyoruz. Şu anda Dalyan Belediyesi ile Gökbel Muhtariıgı burada ortaklaşa altyapı çalışmalaruu sürdüruyorlar. Ahşap tuvalet filan yapılıvor. Altyapı bittiğinde çadıra izin vereceğiz. ama araca izin yok." Antalya'nın tanıtımı A NTALYA (a.a.>Turistik belgeli yatak kapasitesi 21 bine ulaşan Antalya bölgesinin uluslaraıası tanıtımı için yoğun çabaharcanıyor. Bölgedeki turizmcilerin, Akdeniz Turistik Jşletmeciler Derneği (AKTID) öncülüğünde katılacaklan uluslararası etkinJikler şunlar: Bu yıhn kasım ayında yapılacak Londra Dünya Seyahat Fuan ve Brüksel Uluslararası seyahat Fuan, gelecek yıhn ocak ayında yapılacak tsviçre, Bern Tatil Fuan, mart ayında düzenlenecek olan Berlin Uluslararası Turizm Borsası, Kopenhag Iskandinavya turizm fuan ve Stockholm seyahat fuan. Assos'a özgü tılsuııh gtizellik EROL ÖZKAN BEHRAMKALE Son yıllarda doğal güzelliğini ve çekiciliğini henüz yitirmemiş, tarihsel atmosferini koruyan hatta biraz da "bırakılmışlık" içindeki yerleşmelerde dinlencelerini geçirmek isteyenler hızla çoğalıyor. Geçmişe özlemin keyfi iyiden iyiye yayılıyor. Güneyde Kekova, Kalkan ya da Gökova'nın meraklısı nasıl artıyorsa, Kuzey Ege'de de Assos'a ilgi gidc .k yoğunlaşıyor. Gercekten de adını son yıllarda BehramkaJe olarak duyuran Assos, harikulâde limanı, kalıntıları ve düşleri süsleyen güzelliğiyle herkesi büyülüyor... Bugün haritalarda ufaak bir nokta olan bu yer, Çanakkale'ye bağlı Ayvacık ilçesinin 18 kilometre güneyinde, deniz kenarında tarihle doğanın iç içe yaşadığı bir köy. Geçmişin olanca gücü, Assos'un yıkıntılannda dolaşan hemen herkesi elinde olmadan şaşkınlığa uğratabilecek denli etkileyicidır. Ve ister istemez, günümüzden tam 4 bin yıl öncesine kadar giden Assos'un tarihini merak edersiniz... Köyün bu yaz başında oldukça düzenlenmiş taş yollarından tepeye, Athena tapınağının olduğu yere çıktığınızda olağanüstü bir güzellikle karşılaşırsınız. Hele o tapınaktan aşağılara bakarken, duyumsadığımz mavi bir sevinç midir, yoksa Assos'a özgü tılsımh bir güzelliğin gizemi midir, bunu kestirmek oldukça güç. Günümüzde onanhp sütunlan dikilen Athena tapınağı, adeta simgesidir Assos'un. Anadolu'da M.ö. 530 yıllan dolaylannda yapılan ve Batı Anadolu'daki tapınakların en ilginçlerinden biri olan bu yapı, Dor tapınak düzeninde ve lon mimari etkilerinin denendiği şaşırtıcı bir örnektir. Avuç içi kadar bir yer olarak tanımlanabilir Assos. özellikle o eski limanın kıyısına oturup da, şarabımzı yudumlarken karşıda hayal meyal duran Sapho'nun mor adasına karşı kafa dinlemenin keyfı baskadır. Assos, sanki düşler toplamıdır. Eski ile yeninin yan yana yaşandığı bu yerde, önceleri meşe palamudu deposu olan o salaş binaların terk edilmişlikleri ile estetik görünümü tamamlar ve hiç bozulmamasını dilersiniz yürekten. Ancak bu temenni, yeni yeni başlayan bir, iki kötü inşaat ve arsa satışlannı önleyemez. Doğalhğın kötü değişimine tanık olursunuz. Her seye karşın, belki de olanca yaşanmışbkur Assos'ta insanı çeken. Bu güzellik aslında yıllardır turizm ile iç içe yaşayan, dost yürekü Behramkalelilerden de kaynaklanır. Görkemli kapılardan geçip, kazılarla ortaya çıkan antik yolu arşınlayıp, mezarları incelerken başlı basına bir çağı yaşar gibi olursunuz. Sessizüğin içinde yıkılmış, dilsizleşmiş bir tarih, size bambaşka düşler sunabilir M A VI MEKTUP Fen liselerine yedek kaydı ANKARA (ANKA) Fen liselerinde boş kalan kontenjanlara yedekten yerleştmlen öğrencilerin kayıt işlemleri yarın başlayacak. Yedek listelere göre yerleştirilen öğrencilerin 14 ağustos cuma günü çalışma saaii bitimine kadar kayıtlarını yaptırmaları gerekiyor. Toplam 576 kontenjanı bulunan 6 fen lısesinı kazandıklan halde kayıtlarını yaptırmayan öğrenciler olması nedeniyle boş kalan kontenjanlar 22 temmuzda açık lanan yedek lısteye doldurulmuştu. Hadım'da şifâlı su K ONYA (a.a.) Konya'nın Hadım ilçesine bağh Çifte Pınar köyü yakmlannda Aladağ mevkiinde bulunan sıcak suyun çeşitli hastahklara iyi geldiği belirlendi. Selçuk Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. M.Esat başkanhğında bir heyet, söz konusu su üzerindeki incelemelerini tamamladı. 20 derece sıcakhğındaki şifalı su, romatizma, nefrit, nevralji, kırıkcıkık ve kadın hastahklanna iyi geliyor. Söz konusu suyun şişelemeye gelemeyeceği, mahallinde içilerek ve banyo yapılarak yararlanılabilecegi bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle