Katalog

25 ,4Ö£/S7t>S 7P57 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 GÎ/LGEÇ MUZİK HAYVANLAR MazharFuatÖzkan üçlüsüyeni uzunçalarını çıkardı MPÖ kampında 'No Probleırf MazharFuatözkan'ın en sert tartışmalara yol açan plağı "Vak the Rock" olmuştu. "Ele Güne" hayranları, üçlüyü "takımı satmak"la suçlarken, kimileri de "Vak the Rock"un ördek müziği değil, olgun bir çalışma olduğunu söylüyordu. Şimdi MFÖ, yeni plağı "No Problem"le herhangi bir problem olmadığını gösterdi. "Bu turne sonrası konser sistemimizi degiştirmek isti\oruz. Blok sistemi." Mazhar Alanson'un söz ettiği bu sistem, dunya çapında ünlü pek çok grup tarafından uygulanmış bir sistem. Ana fikri şoyle: Grup, daha önceden belirlenmiş geniş yerleşim merkezlerinde belirli bir yeri üst uste kapatıyor. Örneğin, 67 konser aynı mekânda tesisat kaldırılmadan arka arkaya veriliyor. Tabii aynı gunde değil, ama grubun kazancı komplike ses ve ışık tesisatını bir gun kurup bir gun sökmemek oluyor. Fedakârlık hayranlara düşuyor, bazen hiç de yakın olmayan mesafelerden, seyahat ederek sevdikleri grubu izlemeye geliyorlar. CEM SEVİN MFÖ, Anadolu turnesinin arBaalan bilir, bazıları bilmeyedından kısa bir dinlenme sonrabilir. Geçen senenin Türk pop sı Ocak 88'de belki de her grumüziği kulis arkası eleştirmenleri bun hayal edip çok azına nasip tarafından en çok konuşulan, en olan bir projeyi gerçekleştirmeKENDİ STÜDYOLARINI KURACAKLAR Mazhar Alanson yi düşunuyor. Kendi studyolarıçok eleştirilen, baa durumlarda (ortada) yıüarm sıkıntüanndan sonra aüesiyle mutluluğunun ikinci kavuşmak... Fuat Güner'in en sert tartışmalara yol açan plana bahannda. Fuat Güner (sağda) stüdyolannın son rötuşlanyla uğrağı "Vak The Rock" olmuştu. yoğun çalışmaları sonucu ger"Ele Güne" hayranları bu yapıtşıyor. özkan Uğur (soida) bütünüyle yeni müzik arayıslarma yönelçekleşecek bu proje, grubun kenlanndan dolayı MazharFuatmis durumda. disi kadar yeni gruplar ve genç Özkan'ı "takunı satmakla" suçyetenekler için de iyi bir haber. larken, gruba daha yakın çevrezembille inmedi." dolaş, konu, merakla beklenen ler diğerlerinin "saçmaladıklanMazhar Alanson'un (bilerek "tnanır mısın, bu kadar yıllık son yapıtlan "No Problem"e genı" iddia ediyor, "Vak The veya bilmeyerek) söylediği bu çalışma, çabalama sürecimizde lıyor. Son ikisinin aksine "No Rock"ın ördek müziği değil, olsözler aslında MFÖ gerçeğinin ta hep tek başımızaydık. Eger uzun Problem" aynı "Ele Güne" gibi gun insanlann gerçekleştirdiği yıllar oncesi bize biraz olsun yol saf Türk yapımı. Garo Mafyan' kendisi. Daha değişik bir biçimolgun ve dolgun bir çalışma olgösterecek, yardım edecek insanın özgün katkılarıyla gerçekleş de anlatmak gerekirse MFÖ şu duğunu söyluyorlardı. Butün bu andaki konumunu müzisyenliğilan bulabilse>dik 10 sene önce tirilmiş "Ele Güne" yapıtının bir karambol arasında sessiz kalan nin yar.ı sıra açıksözluluğüne bu durumda olurduk." boy üstü. Latin'den Salsa'ya, tek taraf MFÖ'nün kendileriydi. borçlu. Yazıp gerçekleştirdiklerı akustikten Afrika ritmlerine kaFuat Guner bu sözleri söylerFazla izahat vermeye gerek gördar her şey var. Şarkılarda ağır yapıtlarda her yaştan her insan ken gözlerinden algılanan ifade meyip "bekleyin görürsunüz" lık Mazhar Alanson'da. Müzis için bir parça bulmak mümkün. biraz yaşlı, biraz da yorgun olduprensibiyle hareket ediyorlardı. tster okul talebesi olsun, ister bıyenlik performansı çok yüksek ğu. Ama mutlu... Aynı üçlu "No ProblenTle hersüper virtüozlük yok, ama faz zim gibi evli barklı, çoluk çocuk Yılların verdiği arkadaşlığın hangi bir problem olmadığını lasıyla rahat ve "cool" bir hava sahibi orta yaşhlar, yaptıklan her yanı sıra MFÖ kendi bünyeleringösterdi. Hem çok açık ve net bir var. Şarkıların bazıları yeni, ba şarkıda yaşanmış duygular var. de acımasız eleştirmenler olarak biçimde... zılan eski yapıt, hepsinin yeni 15 senelik sabır ve beklenti dikkati çekiyorlar. Son Suadiye Atlantik konserlerinin ikincisinIbk ve gunesli bir pazartesi gü duzenlemeleri plak kapağınm sonrası MFÖ Türkiye'de gerçeknü Fuat Güner'in evindeyiz. Ha havasına uygun olarak ilkbahar ten çok şeyi değiştirdi. Her şey de sahne arkasında şahit olduda Bodrum'da yapılmış. Birinci den önce Türkçe sözlerle Batı ğum bir tartışmaları urkütücü nımlar ve çocuklar, babalar ve boyutlara ulaşmış, kendi kendiarkadaşlar, topluca aile saadeti. yuz daha hızlı ve ritmik, ikinci müziği yapılabileceğini gösterdi. yuz daha yumuşak ve 'laid Dahası, bugunkü Turkiye Cumme belki de son konserleri olduAlışılagelmişin fazlasında şık bir back." Şarkıların hepsinde bir huriyeti'nde Batı kavramları çerğu kanısına varmıştım. Mazhar Alanson odada var ama yok (kulaklan bizde, aklı ve göz (veya birden fazla) gerçek payı çevesinde müzik yapüdığını, ya"Senin anlamadığın, eğer o>var. Bunların nereden ve nasıl pııabildiğini gösterdi. İeri eşi ve kucağındaki oğlunda), le olmazsa anormal olduğu" dıçıküğmı sorduğumda Mazhar önümüzdeki yıl, MFÖ için bir Fuat (baba) Güner evdeki gjriş yor Mazhar gulerek. Alanson'un verdiği cevap ilginç, dönüm noktası olmaya namzet. çıkış rotasyonu ile meşgul, Öz"Madem orava çıkıp ortaya ilginç olduğu kadar da gerçek. Izmir Fuarı suresince Manolya kan Uğur bambaşka bir boyutgüzel bir şey koymak istiyonız, "Biz bunların hepsini vaşadık. Çay Bahçesi'ne angaje olmuş duta, Italyan muziğinin son mucio zaman yapabilme kapasitemizelerini dehşetle övüyor. Bir cins Acısryla tatiısı\la, rji gunuyle kö rumdalar, daha sonra sırada zin en iyisini ortaytı ko>malı>ız. tü günuyie. Yoksa biçbiri gokten Anadolu turnesi var. bilimkurgu, ama gerçek. Dön Bunu yapabilmek için kendi fikirlerimizi so>ler, tartışınz. Sonunda kan çıkmaz. Sadece biraz bagınrız, sesimiz kısılır, o kadar." Bunun anlamı da MFÖ'nün bırbirine bağlı demokratik bir grup olduğu. Yeni plaklan "No Problem"in videoclip çalışmaları başlamış durumda. Izzet Öz tarafından gerçekleştirilecek bu yapıt önumüzdeki aylarda piyasada bulunabilecek. Yeni plak çalışmaları için vakit henüz erken, ama en iyi şarkılarından derlenen bir "Best Or* toplaması gundemde. 1988 yılında bir konser plağı da çıkarmak isteyen grup bu niyetin akıbetini gerekli kayıt cihazlarının sağlanmasında göruyor. Hepsini topladığımızda gorduğumuz şu ki, MFÖ kampında her şey yolunda. Yapılan her şey, çekilen her şey ö7verilere değmiş. Mazhar Alanson yılların sıkıntı ve problemlerinden sonra ailesiyle mutluluğunun ikinci baharında, her zamankinden sağlıklı görunen Fuat Güner sıudyolarının Gorbaçov'un önderük ettiği "Cteson rötuşlarıyla uğraşıyor, ÖznostAçıklık"politikasL, Sovyetler BirUği'nde önceUkle sinema alanında yülardır raflarda kabnıs önemli filmlerin ortaya çıkmasınakan Uğur bas gitar tekniğini geyol açtı. Nttekim, Sovyet sineması bu "gecikmis"/ümlerle geçen mevsimin şenliklerinde büyük liştirmesınin yanı sıra kendisini tamamen yeni muzik arayışlarıu saygınhk kazandu Glasnost"un Sovyetler Birliğinde olanaklannı genislettiği bir baska alan da, na yöneltmiş durumda. rock vepop müziği. Geçenlerde, Batı Abnan rock sarkıcısı Ude Lindenberg Moskova'daydu L'mHerhangi bir problem? No denberg, Gorki Parkı'ndaki konserde Sovyet şarkıcı Atta Pugaçeva'yla birlikte söyledu Problem! KİM KİME PUM DUMA fy, jorm, 0umlerdt cam Hkılıycr ki BEMÇ AK f%lmJa t>en ât buardlar pek njı d h 5et/gilımd£n ayrıldtmkıpırdamak rf Yalmız Tabiı yatnuz Çook yalmz /?*// prctkmi bu... P t K N t K PİYALE MADRA HIZLI GAZETECİ İO, UAYlf?. ERKBK YA UA PİŞİ 0LWM OHUnA İL6ISİ 5WECE Bll NECDET ŞE/V ÖÛZET£Cİ OLARAK PALlŞLARIMtZ IZLEMEMZPE &> VABANCı 4JANŞLARDAN AlltiTı DI6İL DE âELı'P İZLE/V1E5İ 3İZİ/A İÇİH MUTLUIUK VBRÎCİ' VAR İNCBUK GOSTsRıP &EHİ 4 GEiDıı4't?; /UEMMMİYETLE ... 7 RICA EPERM . Ç İ Z G İ L İ K KÂMİL MASAR.4CI Moskova'da rock müziği, Klasik Batı Müziği kasetlerinde sorumsuzluk örnekleri AĞAÇ YAŞKEN EĞÎIİR KEMAL GÖKHAJS Yapıt bitmeden kaset bitiyor EJHf damgasını taşıyan bu kasetlerin telif hakkı acaba alınmış mıdır? Alınmışsa, EMI yetkilileri bu kasetleri denetlemiyor mu? Klasik Batı müziği örneklerini kasetlerden daha ucuza dinleyebilmek güzel bir şey, ama herhalde bu haliyle değil.~ SERVER ACtM Klasik Batı Müziği, dinJeyicilerine konser, resital, plak, kaset ve video aracılığıyla ulaşır. Plak ve kaset dinlemek isteyenler, ithal malı Avrupa plak ve kasetlerini satın alırlar ve müzik setlerinde doya doya dinlerler. lstanbul'daki belirli mağazalarda ithal Avrupa kasetler satılmaktadır. Bazı plak nrmalanmızsa, çeşitli Klasik Batı Müziği kasetlerini özgün plak ya da kasetlerden kopya ederek halkımıza sunmaktadır. Piyasaya sürülen bu kasetlerin öncelikle ses kalitelerine dikkatinizi çekmek isteriz. Bu kasetlerin bazılarında gürlük, olması gereken1en daha fazladır ve "distorsiyon"a yol aç.naktadır. öte yandan, yeterli bilgiye sahip olmayan, ama tamamen kendi merakını gidermek için, kendi zevki için bu kasetleri alan dinleyiciye çok eksik müzikler sunulmaktadır. örneğin, üzerinde EMl'nin etiketi de bulunan ve M«nrice Ravel'in "La Valse" adlı yapıtıyla başlayan kaset, yapıtın ilk ölçülerini vermemekte, yapıta "fade in" başlamaktadır. Aynı kaietin arka yüzunde yine Ravel'in "Couperi»i in Mezarmda" adlı yapıtı bitmeden kaset bitmektedir. Yine EMI etiketi taşıyan, ama bir de "Studio 2" adına rastlanan baska bir kasetin birinci yüzünde Richard Strauss'un "Zerduşt Böyle Boynrdu" adlı senfonık şiiri başlamak ta, ancak yapıt sona ermeden kasetin birinci yüzü sona ermektedir. Kasetin arka ytlzünd<* de aynı durum söz konusu. Yine Richard Strauss'un (aslında kasetin kapağında belirtilmeyen) "Bir Kahramanın Havatı" adlı senfonik şiiri tamamlanmadan kaset bitmektedir. Buraya kadar sözü edilen kasetlerde biçim olarak dikkati çeken bir özellik var. Kural RAVEL U Vds* • H€R8£fiTVON KARAJAN olarak, kasetin kapağında adı geçen şirketin, kasetin kendisinde de etiket olarak belirtilmesi gerekir. Ama bu iki kasetin kapağında EMI şirketinin amblemi olmasına karşın, kasetin kendisinde aynı amblemi göremiyoruz. Çaykovski'nin "Manfred" senfonisinin yer aldığı kasette ise fonda sürekli bir ıslık duyulmakta. Bu yapıtı bilmeyen bir dinleyici bırinci ve ikinci yüzün hangı tarafta olduğunu anlayamaz, çünku kasetin üstünde bunu belirten bir şey yok. Birinci yüzde yine yapıt bitmeden kaset bitiyor. İkinci yuzu çevirdiğimizdeyse, yapıtın neresinde olduğumuzu anlayamıyoruz. Kent şirketinin yayımladığı ve üzerinde yine EMI etiketi bulunan bir başka kasette Beftapsodmispoçnoim ethoven'ın Op. I3l Do Diyez Minör Yaylı Dörtlüsu yer alıyor. Bu kasetin ikinci yüzünde yapıt bittikten sonra piyano ve keman için bir yapıt başlıyor, ama kasetin kapağında bu yapıtın adı, bestecisi ve yorumcusundan eser yok. Bir başka örnek de, EMI etiketi taşıyan, ama hangı şirketin bastığı anlaşılamayan bir Rodrigo kaseti. Rodrigo'nun "Keman ve Orkestra tçin Concierto de Estio" başlıklı yapıtı sona erdikten sonra bantta kalan boşluk doldurulmak istenmiş. Rodrigo biter bitmez tgor Stravinski'nin 'Tetruşka" adlı bale müziği başlıyor ve bir kez daha yapıt bitmeden kaset bitiveriyor. Şımdi soruyoruz, bu kasetleri piyasaya süren kişilerin sorumsuzlukları bir yana, EMI damgasını taşıyan bu kasetlerin telif hakkı acaba alınmış mıdır? Eğer alınmışsa, EMI yetkilileri bu kasetleri denetlemiyor mu? Klasik Batı Müziği yapıtlarının kasetler aracılığıyla daha ucuza insanlara ulaşması hiç kuşkusuz güzel bir şey, ama herhalde bu haliyle değil!.. TARÎHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN Lindl>ergh ve uçağı "Spınr aç S+ Lotıis *... 26 Ağustos UNDBSRGH'ÜN ÖLÜMÜ.. 1974'TE BüGÜU,UNLÛ HAi/ACl CHAgLES UfUDBEH&U CUNPSORG) 7Z YAŞINM KMSE&DENÖLÖU. İ92?' Oe İLK KEZ UÇAğlYLA TEK BAŞ/UA ATtAS OKYANUSU'/VU Aşmışrı. Bu OLAYOAN SONKA DÛNYA ÇAPINDA TANINAN LINDBCgGH, S(R Suee DE, CUĞUKIUM KAÇnZ/LtP ÖLDÜ/ZUIMESI HEÛ GAZETELBR.IN SA$ SAYFASMA Ç/KMffT/. UUOSERBH a. CHJUYA SAVAޱ'AJOANÖNCE, AStZEG7 A7XŞS OLA KAK SUuÜNDUGU ALMANyA'Crt, NAZJ HAVA ŞÜCÛMÜ yA/cr/VDAN GöBtoüşTU ÜLKESI AMERI&4/A PÖ DuĞÜNDE, BU GUCÜH Y£~NllME?£/ğ/Afı ÖNE SÜRMÜÇ l/E SAV4ŞA GİIZlLMEMESt GEReKTİGlNiSAVUNMU$7Xl. SÖZLE& KAMUOYUNDAN 8UYÜj£ rEPKl 6O&MÛŞ, BAŞKAAJ ROOSEi/ELT TA& &AH DA SE/er BlÇİMDE SUÇLAMMtŞTt /. 9 50 YIL ÖNCECumhuriyet 26 Ağustos On beş yıl evvel, 26 Ağustos sabahı, fecir vaktı, Afyon dağlarmdan bir şimşek çaktı. Bu şimşek hemen bir yıldırım oldu ve bu yıldırım, Kocatepeden Dumlupmara kadar uzandı. Önune gelenı yaktı, yıktı, sonra, Izmır Kordonuna, Çeşme kıyılarına, Bandırma sahıllenne kadar dayandı. Duşmamn uç yıldan fazla bir zaman ışgal ettiği topraklarımız, uç hafta gibi, goz açıp kapayacak kadar kısa bir zaman ıçınde geri alınmış, Turk yurduna gıren duşman "vatanın harimı ismetinde boğulmuştu." 26 Ağustos 1937 Öldurulmek ısıenen Turk parlak bir zaferle kurtulmuş, yeni Turkiye devletinin temelı atılmıştı. tşte 26 Ağustus boyle bir zaferin arıfesı olduğu için, bızım buyuk gunlerımızden bırıdır. O buyuk gunu her yıldonumünde kutlamak, bu harikayı bize kazandıran 19371987 Buyuk Başbuğ Ataturke, diğer kumandanlarımıza şükranlanmızı sunmak ve buyuk taarruzu, buyuk zafere ulaştırmak için canlarını ve kanlarını veren şehıd ve gazileri sevgi ve saygı ile anmak her Türk için milli bir vazifedir.