29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 23 AGUSTOS 1987 TELEVtZYON 11.45 Açılış Haberler 12.00 Voltron Haggar bu kez de büyulü kurbağa yavrulan yapmıştır. Bu yavrulan bayudüktenndt birtr canavar olacaklardır. Lotor ise bunlan Arus'a gunderir ve gezegeni ele geçırmeye çalışır. 12.45 Pazar Sineması: Gizli Görev özgun adı "I Man" olan fllmi Corty Allen yönetiyor. Scott Bakula ve AUen Bry'ın rol aldıklan 1964 yapmı fılmin konusu jOyle: Jeff adlı bir taksi sofOrü kaza geçiren NASA 'ya ait bir minibüsten yarahlan kunarmaya çalıştrken başka btr gaJaksıye ait yabana bir gaz solur. Bunun sonucu olarak her türlü yaralanmaya karjı bağışıklık kazanır ve vüautu her tartu hasan kendi kendine iyileştirtcek duruma gelir. Bunun üzerine NASA 'da ona zor bir gOrev verirler. 'Kitapsız bir ülke haline geldik' Axiz ]%esin: Yasaklar Türkiye'yi dünya kamuoyunda küçük düşürüyor. Kerim Korean: Kitap yasağını susarak geçiştiremeyiz. Doğu Perinçeh: Yazarlar kitap yasaklarına karşı bir yürüyüş yapmalı. Detnirtaş Ceyhun: Muzır Yasası, 142. maddenin açığını kapatıyor. çakmaklı tüfekle savaşma devrinin çoktan geçtiğini belirterek, kitaplann askeri okullarda yasaklanması konusuyla ilgili olarak, "Kitaplanmızı subaylar okur ya da okumadar. Bu onlann bilecefi iştir. Ama kendi yazariannı hiç ayırun yapmaksum okmriarsa cephe gerisini daha iyi tanunıs olorlar... 96 yazann ldtaplarmı yasakladınız mı, bu yazariann S milyoniuk okuyucusunu da bir kenara iteceksiniz. Biz bu olayı susarak geçiştiremeyiz" dedi. Korcan'dan sonra kürsüye gelen Can Yücel, Anadolu'daki kitabevlerinin kapatıldığıru, Üsküdar'dan Beykoz'a kadar tek bir kitabevinin bile bulunmadığını söyledi. Can Yücel, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Aziz Nesin'in dedigi gibi, kitapsız bir ülke haline gddik. Bonu sonuna kadar götürürierse Törkiye'de kültür kalmaz." Şataap BalcıogJu'nun, yasaklara karşı Türkiye Yazarlar Sendikası, kitap ve yayın yasaklarını tartıştı Şairin cenazesi Kültür Servisi Yırminci yüzyıl Brezilya şiirinin en ünlü adı Carlos Drummond de Andrade, Rio de Janeiro'da düzenlenen "şiirsel" bir törenle toprağa verildi. De Andrade'nin cenazesinde şairin şiirlerinden ömekler okundu ve törene ülkenin önde gelen yazarlan, sanatçılan ve politikacılan katddı. De Andrade, geçen pazartesi günü bir kaip krizi sonucu 84 yaşında öimüştü. Brezilya edebiyatındaki modernist akımın önderi sayılan De Andrade, Brezilya edebiyatının klasik Portekiz edebiyatıyla olan bağlannı koparması yolunda büyük çaba göstermisti. 14.00 Sohbet Programda. Ahmet Kabakh iie sohbet yer ahyor. Can Yücel: Bünu sonuna kadar götürürlerse Türkiye'de kültür kalmaz. Erdal Öz: Sansürlerin en kötüsü otosansürdür. Kemal Sülher: Kültür yozlaşmasına ve ANAP iktidarına karşı koyalım. Gülçin Çaylıgil: Önce bilirkişilerle savaşmak gerek. 14.15 TEDOPEN Tenis Tünıuvası 16.00 Virginia SonEduardo ve Virginia evlenmeye karar verirler. tkia de çok mutludur. Ancak kanrlarmı Bay Prodo'ya açıklayınca çok sinirlenır ve Eduardo ile ailesini evden kavmakla tehdil eder. Bunun üzerine btttün hizmetkârlar malıkâneyı terk eder. 16.45 Pazar Konseri 1730 TV'de Sinema: Yabani Kızıldenlilenn elıne düfOp karliama uğrayan bir beyazlar grubundan kuçuk bir çocuk, buyük reıs San Kartal'm evlttttıit obır ve bir KızUderili gibi büyütulur. Ancak daha sonra beyazlaria olan itifkileri karmafik bir biçimalacaktır. Doğu Ptrinçek Kemal Sülker 19.00 Müzik Demeti Programa Celal Abacı, Crup Onlar, Gülsen Kutlu ve Cofkun Demır katıhyor. 19.20 Bugtinkü Romanya 19.30 Dizi FUm: Petro Başrollerini Manmitlian Sheü, Anna Schygulla ve ömer Şeriftti paylaftıklan dızınin bu bOlamünde Petro, kiliseyle olduğu gibi aile içi sorunlarla da mOcadele ediyor. 20.30 Haberier ve Hava Durumu 21.15 TV Filmi: Kuşku Paola Levi'nin bir yapttından, Can GBrzap'ut senaryosunu yuzdığı, Bülent • Ozdural'ın yOneitigi JUmde Can Cünap. Zuhal Olcay ve Engin Şenkan rol atıyor. 22.10 Saz Eserieri 22.20 Dizi FUm: Hanlon Hanlon, cinayetie suçtanan bir Çmliyi savunmak için Auckknd'a gider. Şehrin Uen gtknien. ona kuzeye yerleşmesim ve Auckland'da çahfmastnı Oneririer. 23.15 Spor 00.35 Haberier Kapanıs tKÎNCÎKANÂL Açüış 19.51 Ticky Tocky Buyükanne Minamida aılesine sergiye girmceye kadar bakmalan ıçin kıymetli bir vazosunu gOndenr Tek korkulan meshur hırsız Ay Nehri'dir. Certkli Onlemleh ahrlarken Tkky, parkta tek basına bir ka çocuğu bulur 20.15 Hava Kurdu Dom'un hayattakı tek kızının öliim haben gelir. Cenaze ertesi gttn kaldınlacaktır ve amdakı mesa/e 3000 kilometredir. Hava Kurduyia gitmeye karar verirler. Ne var ki bu arada kartsı da Oldürütür. 21.00 Müzik 21.30 Haberier 22.00 Mac Gyver'ın Maceralan Mc Gyver, hem tatüinı degerlendırmek ve hem de eskı dostlannı görmek için, eski btr meslektofinın butundufu bölgeye gitmiştır. Arkadafi petrol aramakıadır. Ancak kuyudan fifkuvn petrol çıkan bir yangmla yanmajja boflar. Sondürmek ıçtn çareler aramaya baştarlar Kiiltür Sernsi Türkiye Yazarlar Sendikası, 7,5 yıllık bir aradan sonra, bu yılın nisan ayında tekrar çalışmalanna başladı. TYS'nin geçen perşembe günü Tabipler Odası'nda yapılan genişletilmiş yönetim kunılu toplanosının gündeminde dört madde yer aldı: Kara Kuvveüeri Komutanhğı'nın yasakladığı kitaplar, Muzır Neşriyat Yasası, Hür Dağıtım ve GAMEDA^ nın satışını engellediği yayınlar ile tutuklu ve hükümlü ailelerinin basın açıklaması. Gündem gerçi dört maddeden oluşuyordu, ancak sendikanın uzun bir süredir kapalı olması, yazarlann anlatacaklan konulann birikmesine yol açrruştı. Toplantıda ilk konuşmayı yapan TYS Genel Başkanı Aziz NesJn, % yazann 280 kitabının, KKK'ca ordu ve askeri okullara girişinin yasaklanmasını oldukça sert bir dille eleştirdi. Yasaklı yazarlar arasında kimler yoktu ki: Tolstoy, Dostoyevski, Knnt Hanunn, Gogoi, Şoiohov, Yaşar Kemal, Orfaan Kemal, Aziz Nesin, Bekir Yıldız, Vedat Türkali, Kemal Tahir, Ugur Mnmcn... Aziz Nesin, konuşmasında, gösterilecek olan tepkinin sadece KKK'ya değil, kitabı yasaklayan her kuruma karşı olması üzerinde durdu. Nesin, bu yasakların Türkiye'yi, dünya kamuoyu önünde küçük duşürdüğunü belirterek, maddi, manevi ve kamusal davalar açılması gerektiğini söyledi. Aziz Nesin'in, " ö y k arkadaşlanmız w ki, kitaplan yasaklmnmadıgı için uzüiüyoriar" demesi üzerine salonun en ön sırasında oturan Arif Damar, kendisinin bu yazarlardan biri olduğunu söyledi. Aiiz Nesin'in, Damar'a verdiği yanıt ise şöyle oldu: "Yanlış yapnuşlar, senin kiUplann yasaklanması gereken kiUplar. Bunun hemen düzeltümesi için ugrasalım." Aziz Nesin'den sonra sözü "2000'e Dojnı" dergisinin yöneticisi Doğu Perinçek aldı. Ptrinçek, yazarlann, kitap yasaklarına karşı bir yürüyüş yapmalan önerisini getirdi. Daha sonra sözü alan Kerim Korean da, bir yürüyüş yapmakla yetinilmemesi gerektiğini belirtmesinden sonra sözü alan Kemal Sülker, "Herkes kiUptan, dergjden, yazardan korkuyor. Knltür yoztaşmasına ve ANAP iktidanna karşı koyalım" dedi. Şerif Gören'in 4 On Kadın'ı Kültür Servisi Şerif Gören, bu yılki dördüncü filminin çekimine önümuzdeki günlerde başhyor. Uzman Film yapınu olacak "On Kadın" adh fılmde başrolü Türkfla Şoray ustlenecek. Senaryosunu Hüseyin Kuzn'nun yazdığı 'On Kadın'ın görüntü yönetmenligini Erdal Kahraman yapacak. Kent toplumunun değişık kesimlerinden on ayn kadın tipinin anlatılacagı fılmde günümüz Türkiye'sinin "suç işleyen" on kadımm da Türkân Şoray canlandıracak. Yönetmen Şerif Gören ile Şoray, en son 1976'da "Deprem" adh fümde birükte çalışmışlardı. Bu arada, Berlin Film Akademisi'nin Şerif Gören'i Berlin'e davet ettiği öğrenildi. Akademinin çağrısını kabul eden Gören, 1988 ocak ayı sonlarında Berlin'e gidecek. diyerek görüşlerini belirtti. Avukat Gülçin Çayügü, bu yasayla ilgili bir açıklama yaptıktan sonra, "Tftrkiye'de bir bilirkişi sornnu var. Kitaplar bn bilirkişilerİB kararlanna göre toplaülıyor. Biz huknkçnlann önce bu büirldşiterle savaşması gerek" dedi. TYS gündeminin ikinci maddesi, MuÇayhgU'den sonra sözü alan TYS Gezır Neşriyat Yasası'ydı. Bu yasadan dili bir nel Başkan Yardımcısı Demirtaş Ceyhun, hayli yanan Pınar Kür'ün konuşması il "Muzır Neşriyat Yasası, 142. maddenin giyle dinlendi. Pınar Kür, "BHmeyen Ask" apgmı kanatarak bir yasadır. Sadece müsve "Asılacak Kadın" adh kitaplan yüzun tehcenlikk Ugili degUdir. Bu konnda kaden ayda üç kez mahkemeye çıktığıru ve muoyu yanlış yönlendirilmiştir" dedi. yargılanan kitaplann hiçbir zaraan kurtuGündemin üçüncü maddesi, Hür Dalamayacağıru dile getirdi. Yayına Erdal Öz ğıtım ve GAMEDA'nın 66 yayının satışıde, Muzır Neşriyat Yasası'yla ilgili olarak, nı engellemesi ile ilgiliydi. Demirtaş Cey"Biz bu yasa nedeniyte yüz kuartıa, utanç hun bu konuda, Hür Dağıtım ve GAMEverici bir suçtan yargüamyoruz. Durum DA, 10 binin altında satış yapan yayınlaböyle oldugo için yayıncı da arük bu ki nn satışını sadece kendi kulübelerinde detaplan yayınlamaktan çekiniyor. Bu, oto ğil, diğer satış yerlerinde de yasakladığısansürdür ve sansürlerin en kötüsüdür" nı vurguladı. Senaryo ve Öykü Yarışması Kültür Servisi Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı'nca düzenlenen Senaryo ve öykü Yanşması'mn senaryo dalında birinciliği "Berdel"le Semra özdamar kazandı. Aynı dalda ikinciliği "Ana" ile Oben Güney, üçüncülüğü de "Hafta Sonu Yalnızlıklan"yla Gökay özgüç aldılar. Senaryo dalında Zeynep Ankara, Niyazi Başkara ve Nevim öktem de mansiyona değer görüldü. öykü dalında "Gül Gelin"le Gülten Dayıoğlu birinci, "Çözümsüz"le Pınar Sarp ikinci, "Karar"la Leyla Serpil üçüncü oldular. SANAT KULİSİ Moda'da 4 film Kültür Servisi Moda Sineması 2430 ağustos tarihleri arasında dört ünlü yönetmenden dört ünlü film sunacak. Hafta boyunca dönüsümlü olarak gösterilecek filmler Elia Kazan'm "Kader Değismez"i, Alan Pacula'nın "Fahişe"si, Francis Ford Coppola'nın "Buhranlı Yıllar"ı ve Louis Bunuel'in "Tristana"st. Uygulamalı tatbikat! 1980'li yıUar, Ueride, genel kültür hayatımızın en yoz dönemi olarak anılacak belki de. Dilimizin kullanımı konusundaki "özgürlük" ise ülkemizin bu "liberal" yıllannın en çarpıcı özelliklerinden biri olarak tarihe geçecek herhalde. Dilimizde, gündelik konuşmalardan tutun da yazı diline kadar tam bir "sarkma" söz konusu. Geçenlerde Etem Ütük uğradı gazetemize. TV'deki, basındaki dil yanhşlanndan yakındı. Kurban BayTamı'nda yayımlanan gazeteden bir haberi kesmiş: "Bu tesislerde çalışacak personele yangın, sabotaj gibi olaylarda bilgi sahibi olabilmeleri için eğitilip uygulamalı tatbikatlar yaptınlacak..." Ne diyelim! Bir gün "uygulamasız" tatbikatlar da yaptınhr inşallah! Türkiye Yazarlar Sendikası'nın son toplantısında Can Yücel her zaman olduğu gibi en renkli konuşmacılardan biriydi. Can Yücel kendisine özgü esprileri, kelime oyunlanyla toplantımn odak noktalan arasındaydı. Ancak Yücel'in TYS üyelerini epey güldüren esprilerinin yanı sıra, ashnda birçoklannı ağlatması gereken açıklamalan da vardı. Unlü şair ve çevirmenimiz, Adliye'nin fareli bodrum katında dışkıya gömülmüş kitaplarını nasıl bulduğunu büyük bir ciddiyetle anlatıyordu. Can Yücel'e göre, ülkemiz bazı üst düzey yöneticileri sayesinde giderek lumpenleşiyordu. Lumpenleşen ülke Özlü ve KıraVın yapıtlan Kültür Servisi Tezer özlü KıraVın "Çocukluğumun Soğuk Geceleri" adh kitabı, "Kille Nachten" adıyla Hollanda'nın Sjaloom Literait Yayınevi'nce yayımlandı. Gül özlen'in çevirdiği kitabın Türkiye'deki ilk basımı 1980 yılında yapılmıştı. öte yandan, Demir özlü'nün "Beyoğlu Düşü" adh kitabı da Federal Almanya'da Dağyeli Verlag tarafından basildı. "Ein tstanbuler Traum'' adıyla yayımlanan kitabı Almancaya Helga ve Yıldırım Dağyeli çevirdi. 22.45 Pazar Eğlencesi Programda rnüıik, eğltnce, magazin ve ünlüleri lamyatım gıbı btHümler yer ahyor MODERN SANAT TARIfflNIN ZAMAN TUNEUNDE BEDRÎBAYKAM 23.30 Kapanış RADYO T K T 105.00 Açılış, prognun ve lusa haberier. 05.05 Ezgi kervanı. 05J0 Sabah şarkılan. 06.00 Köye haberier. »6.16 Günaydın. 07J0 Haberier. 07.40 Bölgesel yayın. 09.00 Kısa haberier 09.0SÇocuk saaıı. 10.00 Kısa haberier. 10.05 Taıil sabah.. 11.55 Radyo tiyatrosu. 1155 Rrklamlar se radyo programlan. 13.M Haberier. 13.15 Müzik 13.30 BOlgesel yayın ve reklamlar 15.00 Kısa haberier. 15.05 Beraber ve solo sarkılar 15.30 Hafif müzik. 16.00 Kısa haberier. 16.05 TOrkOler geçidi. 16J5 HaTıf mOzik. 17.05 lar la dönü$ü. 17.25 Bölgesel yayın. 18.55 Reklamlar 19.00 Haberter. 19J0 Yurttan sesler. 20.00 Çeşiüı mUzık. 20J0 Solistler geçıdi 21.00 Kısa haberier. 21.05 Film melodikri. 21J0 Spor dergia 22.00 Küçük konser. 2130 TUrkUler ve oyun havalan. 23.00 Haberier. 23.15 Pazar gecesi. 00.55 Günün haberlennden Ozetler. 0140 Program ve kapanış. .01.0505.00 Gece yayını. T R T I I 07.00 Acüış ve program. 07.02 Solistlcrden secmeler. 07 JO Haberier. 07.40 TOrkOler ve oyun havalan. 08.00 Ikı solıstten şarkılar. 08J0 Sabah konseri 09.00 Beraber ve solo türküler. 09 JO Solistler geçidi. 10.00 Hafıf mttak. 10.15 Tttrkttlet. 10 J0 Tasavvuf musikisı ve saz eserlen. 11.00 Çocuklarla başbaşa. 11.45 Şarkılar 12.00 Pa' 23i neşesi. 13.00 Haberier. 13.15 Hafif müak. 13J0 Pıyano Sololan 14.00 Beraber ve solo şarkılar. MJOTUrkUlerden bir demet. 15.00 Türkçe sozlü hafif müzik. 15J0 Solistler geçidi. 16.00 Her plagın bir hikâyesı var. 16.45 TOrkuler. 17.00 Klasik Türk Musikısi Erkekler Korosu. 17J0 Edebiyaumızdan seçmcler. 1730 Hafif müzik. 18.00 Yurttan sesier kadınlar toplulugu. 1830 Hüzzam fasb. 19.00 Haberier. 19J0 Türkçe sozlü hafıf müzık 19.45Şarkılar. 20.00 Türkdler ve oyun havalan. 20J0 Radyo tiyaırosu. 21J0 Ankara Radyosu çolcsesli korosu. 21^5 Yurttan sesler erkekler toplulugu. 2ZI5 Şarkılar. 22J0 Bir roman / bir yazardan hıkâyeler. 22X5 Hafıf mOzık. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hafıf müzik. 23.55 Pazar konseri. 00.55 Program ve kapanıs. T R T I I I 07.00 Açıhş ve program. 07.02 Hafıf muzik. 07J0 Sabah konseri. 08.00 Sabah için müzik. 09.00 Haberler. 09.15 Her pazar. 11.00 Bir besteci. 11J0 Yıllann arasından. 12.00 Haberler. 12.15 MOzik postası. 13J0 Ikı solistten şarkılar 14.00 Pazardan pazara. 15.00 Caz ve pop dünyasından. 16.00 Bir yorumcu. 1630 Opera ve operetlerden seçmeler. 17.00 Haberler. 17.15 lşte Anadolu. 17J5 Türküler geçidi. 18.00 Teleskop. 19.00 Haberler 19.15 tşte Anadolu. 19J5 Hafıf muzık 19.45 Ankara Radyosu çoksesli korosu. 20.00 MCzik paleti. 21.00 Müzık ekspresi. 22.00 Haberler. 2İ1S tşte Anadolu. 22J5 Gecenin getirdikleri 13M Dunya radyolarından müzik Festivallerinden. 24.00 Gece vt müzik. 01JW Program ve kapanış. Acapulco Film Şenttği MEXİCO CİTY (AP) 19 yüdır yapılmayan Uluslararası Acapulco Film Şenliği bu yıl yeniden canlandınlıyor. En son 1968'de yapılan Acapulco Şenliği bu kez 717 kasım günleri arasında gerçekleştirilecek. Şenliğin düzenleme kurulundan Armando Bautista Bolanos Cacho, daha önceki 11 festivalin yalnızca sinemayla sınırlı kaldığını, oysa bu yılki şenlikte TV, video, müzik ve radyo bölümlerinin de yer alacağını belirtti. PARİS VE NEW YORK'TA SOYUTAKIM Paris'tekisoyut akımm temsilcüerisert ve ilkelgörüntülü bir tarz geUştirmişler. Jean Dubuffet bu akımm tipik temsilcilerinden (solda). Amerikah Robert Mothenvell'in "Dans / " adh yapıtı (1978) ise, Modern Sanat Müzesi'ndeki soyut dtşavurumcu yapulardan birt Kimine göre emperyalist, kitnine göre komünist İkinci Dünya Savaşı ve hemen sonrasında soyut dışavurumculuğun dünyada parladığı döneme geliyoruz. Soyut dışavurumcular ilginç bir politik çekişmeye konu olmuşlardı. Kimileri, onları ABD emperyalizminin yöntemlerini yaymakla suçlarken, tutucu Amerikah senatörler de bu akımı "komünistlerin yıkıcı komplosu" olarak nitelemişti. intihar eden Nicolas De Stael'in boyayı ve canb renkleri kullamşmdaki farkhük sanatçının diğer meslektaşlannın aksine, neredeyse "dişi" denebilecek bir titreşim düze>ine erişmiş olması. Buna karşın Andre Malraıu, Jean Fautrier'ifi kataloğuna yazdığı "Modern sanat güzellik ve sanat kavramlannın birbirinden aynldıgı gün doğdu" sözleriyle sanat tarihinin en vurgulayıcı cümlelerinden birini kullanıyor (1). Bu salondaki soyut resimleri 1910'lann soyut resminden ilk bakışu ayıran özelliğin, 1910'lardaki soyutluğun belki Kandinsky dışında, daha çok kübizm, geometri ve konstrüktivism ekolü diyebileceğimiz teorilerden daha fazla yararlanmasına karşın, buradaki resimlerin boyanın binbir iz bırakma tadını, çeşidini ve serbestliğini, eylem resminin (Action Painting) bütün jestüelliğini sonuna kadar çıkanyor olması. Zaman tünelinde gezi, bizi İkinci Dünya Savaşı ve heAmerikan soyut dışavurumcu ressamlar arasında MOmen sonrasına, Soyut Dışavurumculuğun dünyada parMA'da (New York Modern Sanat Müzesi) karşımıza Willadığı ve Amerikan resmini ön plana çıkardığı döneme liam de Kooning, Mark Rothko, Jackson PoUock, doğru getiriyor. Salonlann bu bölümüne giden koridorda Adolph Gottüeb, Barnett Newman, Franz Kline, dyfford "soyut resme geçiş" olarak değerlendirilen Picasso, MaStill, William Baziotes, Hans Hoffmann, Sam Francis, tisse, Leger ve çağdaş İspanyol ressam Antoni Tapies'in Robert Mothenvell çıkıyor. Bu sanatçılar arasından reeserleri bizi karşıhyor ve bir bakıma daha geniş bir mesimleriyle olduğu kadar ölümleriyle efsaneleşen iki isim kânda düzenlenmişolan Soyut Dışavurumcular döneMark Rothko ve Jackson PoUock. Rothko intihan sonmine yumuşak iniş yapmamızı sağlıyor. Salona girer girrasında galericisi ile vârisleri arasındaki yasal çekişmemez, insan, resimlerin sanat tarihine bir tokat gibi indinin yarattığı büyük polemiklerin kurbanı olurken, Jackğini hemen görüyor. Soyut dışavurumcular ilginç bir poson Pollock'un 1 Ağustos 1956 gecesi metresi ve onun litik çekişme sonucu, kimÜeri tarafından ABD'nin bir arkadaşını eve bırakırken Oldsmobile arabasımn yolemperyalist yöntemlerinin bir yayıcısı olarak nitelenirdan çıkıp bir ağaçta parçalanmasıyla gelen ölümü, gaken, muhafazakâr Amerikah senatörler de "Bütün bu rip bir şekilde sanatçının hayatının ve resimlerinin gidiolayın komünistlerin bir içten yıkma komplosu" olduşinde kaçınılmaz ve belki de intihar kokan bir son olağunu vurguluyorlardı. rak görülüyor. De Xooning'in içinde insan figürü kâh ortaya çıkan, Ününe karşın, yaşarken en çok 8000 dolar fıyatına erikâh kaybolan yapıtlan ve Francis Bacon'ın enteriyörleri şen sanatçı bugün milyonlarca dolarla bile bulunamıyor. dışında, dev tuvallerin üzerinde serbest hareketlerle üreOnceleri Kübist ve Dışavurumcu öğelerden etkilenen tilmiş soyut yapıtlar çıkıyor karşımıza. Ama burada soJackson PoUock 1947'den başlayarak tuvalini yere koyut resmin bu güçlü çıkışı karşısında bir hataya düşüp, yuyor ve ortaya "drippings" denilen dev boyutlu, "yer1910'lann soyut resminin önemini ve bu çıkış için 3040 de akıtma" tekniğiyle geliştirilmiş resimler çıkıyor. Ünyıl önceden atılmış tohumlan unutmayalım. Bu yazıda lü Amerikah eleştirmen dement Greenberg ile yakın ilişdaha önce sözünü ettiğim Kandinsky, Delaunay, Mond kide olan sanatçının yapıtlan gerek yapıhş tarzıyla gerian, Malevich gibi isimlere, 1910'lardan söz ediüince Fran rek içeriğiyle Amerika kıtasının sonsuzluğunu, yalnız tisek Kupka'yı, Mikhail Larionov'u, Georgio Keefe'i ve "kovboy imajını" simgeliyor. Ama Pollock'un resimleAugusto Giacometti'yi ekleyelim. 1940'larda, aynı anda rinin insam bunaltan, yer sarsmtısmı andıran o akıntı Avrupa ve Amerika'da yaşanan soyut akımlann paralelgöllerinin uğultusu arasında ashnda birçok kritik nereliklerini göstermek için örneğin bir Jackson PoUock ve deyse Monet ve empresyonizmi hatırlatan bir incelik buDubuffet yan yana asılmış, Paris'teki "Tachiste" (Lekeluyorlar. Rothko ve Barnett Newman'ın renk ressamları ci) ve "Art Informel" grubundaki sanatçılar Jean Faut oluşlarına karşın Kline ve De Kooning gibi, PoUock da rier, Wols, Hartung, Pierre Soulages, Jean Dubuffet badaha çok bir desinatör olarak kabul edilebiliyor. Yani zen kum, yapıştıncı asfalt gibi maddeleri ağır boyayla Pollock'un resminde renkten ve rengin adından çok, renkanştırıp, özellikle Dubuffet için kullanılan "Art Brut" gin tonu, şekil ve yöntem ön planda (2). Buytik boyut isimli sert, ilkel görüntülü, mağara ve duvar resimleriyresimler neden? Burada boy büyümesi, bu resmin hâlâ le ilişkiler gösteren bir tarz geliştirmişler. Bu Avrupalıözel tüketime yönelik oluşunu değiştirmiyor. Zaten çolar arasında 1956'da Fransa'nın güneyinde, Antibes'de ğunlukla bu resimler "saray resmi'' boyutunda değil. Ak "Ateşten Günler" BULMACA SOLDAN SAGA: ; 1/ Leyleğe benzer bir kuş... Kutsal olduğu için doku• nulmaması gereken şey. 2/ Halk dilinde babanın kız • kardeşine verilen ad... Cinsiyet. 3/ Piston... Tantalın simgesi. 4/ Topun makine bölümünü ve topçulan koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule... Dar, uzun ve hafıf bir yarış kayığı. 5/ Tamamlama. 6/ Maden, ağaç, taş üzerine elle yazı ya da şekil oyma... Maden ya da kâğıt para üstündeki kafa resmi. 7/ Argoda esrar... Meyvesi makbul bir sıcak ülke ağai V L T eP cı. 8/ Erişmiş... Tırpana balıği. 9/ Ters, zıt... A T OM I D ) L Kiraya verilerek gelir getiren mülk. z A V İ L YUKARIDAN AŞAClYA: T 0 1/ Alkolsüz içki... Erkek geyik. 2/ Halat I M o T L lan sarmak için gemi güvertesine yerleştiS u| e p rilmiş küçük baba... Hücum. 3/ Muhteva... o T A r Duman lekesi. 4/ Çam ağacından yapılmış 1 L üc A AY su testisi... Yüce, yüksek. 5/ Faktör. 6/ Sessiz, uslu... Haıman yerindeki tahılın taş ve V. I s K \r T a toprakla karışık kalıntısı. 7/ Yemek... Hasta i & u A N o D O M bakılan yer. 8/ Resim ve yontu sanatlannda varlıklann biçimi... Libyanın resmi haber ajansı. 9/ Kafiye... Orta Avrupa'da bir ırmak. • 1 1 •1 ; t B V A B A A A B B A B 27° 30° 36° 2S° 2»° 28° 24* 32* 41° 28* 3»° 34* 26* Londra Ibdnl MOttMI UM N n Vnt (Mo Rora Solya Şım retAM. Zurtı I• 1• e ü • HAVA DURÜMÜ » 35*22° E*ı» B 24* 12° =ı*K*ı A 37*20° Eranjrn B 23*1 A "«• i r «aııı 2T S*HıMyı « v 24* 14* mn V 25* 13* ta* t B 27*17" 2I*17* 29*13° 25*15° 2S*tS° 2S*tO» J3*1»° 20*12° 2>°H° 30*15* Hnfnm «M 25* 13* TnonttC 21* 12* Tntav 27* l«° Yugıl 8 B t 25° 11° Bom 8n*Ml Cmn OOJt Fnr«ufi Gmv 29° 2»° 25» 24° 27° 20* 2»° 37° 35° 30° 2Î* j ™ . * G n l MttttttOunMn M baglrı g6re yurOaB « » T M M W M M t M b HtJinnn u * K n M r M Egt'di ««• Hanjt cM. gM| uatt» 10 tn. doHaMt t W CMZ S V 9CMU0JM Mnn UU «I<MW.NH»I29 Ant*ı Akra. h t n l n * * Î M | 27. tonT5«™ » StJitan Tnla». Hon. AyvtM « n t t 25. SMui. O « t o « DU 24. So o KufflUy Kuadu 23. T«Mag. aatntn 22 heMt M fferyı 20 anct Vir to. güOnm ta» >m> y» a Q | W W on fvw™ eaot SS « « * W0> gons aa»0ı 1015 Un d U m a cbctt ou c f o •MeOva « mvM*. 35. tam E n a i a KııüKı'm a * 10M dnı m» ma H K * OENZ U»ni«"l»r« StRECEK Kültür Servisi Halide Edip Adıvar'ın "Ateşten Gömlek" adlı romanında Ziya Öztan'm uyarladığı "Ateşten Günler" adlı TV dizisinin çekimleri la Rothko'nun unlü cümlesi geliyor: "Ben içten olmak sürüyor. Dizi, tstanbul, için büyük resim yapıyorum. Resmim bir odanın büyük Bursa, Ankara ve bir duvarına asüdıgında, o odanın bütün havasuu etkisi Çanakkale'de çekilecek. aitına alır, kucaklar." MOMA'run Soyut Dışavurumcu "Ateşten Günler"in tstanbul lar salonundan aynurken dikkatimizi çeken noktalar, De çekimleri eylül ayı ortasında Kooning'in "Kadın" ve Pollock'un "Paskalya ve Totem" tamamlanacak ve daha sonra (1953), "Dişi Kurt" (1943) yapıtlanmn, 80'U yıllann Ye Bursa'ya geçilecek. Ekim ni Dışavurumculuğunun bir habercisi olarak göründü sonlarma doğru ğü ve yapıtlann bütününün aşağı yukan aynı yıllarda ya tamamlanması tasarlanan dizi şanan ve gösteri sanatının öncüsü sayıhnası gereken fitmin başlıca rollerinde Zuhal "Gutai" adh Japon grubunun hareketiyle olan ve az söz Olcay, Ahmet Leventoğlu, edilen paralelliği. Yaşamının son yülannda akıtma tek Can Gürzap, Gülsen Tuncer, niği ile yerde yaptığı resimler yerine tekrar duvarda ve Jale Birsel, Nüvit Özdoğru, fırça kullanarak resimler yapan Pollock, ölmeseydi aca Zihni Küçümen, Müşfik ba Yeni Dışavurumculuğun ban yaklaşımlannın o tarihte Kenter, Suna Selen, Haluk daha da yakınına gelmiş olacak mıydı? Yoksa bu yakla Kurtoğlu, Erol Keskin, Dinçer şım ve düşünceleri duysa Pollock güler geçer miydi? Ka Sümer, Zafer Ergin gibi faıruza takılan bu sorularla beraber ilerliyoruz ve zaman tamnmış oyuncularddyerahyor tüneli bizi yeni bir döneme, altmışh yıllara getiriyor. Salona girdiğimizde aynen Soyut Dışavurumcularda geçirdiğimiz şoku bir daha ve değişik şekilde duyuyo ANKARA (ANKA) Irak nız. Ve altmışh yıllann sanatçüannın yapıtlannın getir Kültür Merkezi, "Özgürlük, diği yepyeni görüntüler üzerimize bir alay asker gibi ge Dostluk, Banş Şiirleri Gecesi" liyor. "Pop sanat" diye isimlendirilen bu akımın öncü düzenledi. Irak Basın leri arasında Roy Lichtenstein, Andy Warhol, James Ro Müşaviriiği'nden edinilen senquist, Tom VV'esselmann, Jasper Johns, Robert Ra bilgiye göre, Ankara'daki Irak uscbenberg var. Olayı çok kısa özetlemek istersek, "Pop Kültür Merkezi'nde 4 eylül sanatçılar", içinde yaşadığımız tüketim piyasasının, tü cuma günü saat 19.00'da ketime davet çıkaran fırmalar ve reklam kavramlannın,. yapılacak geceye Hüseyin resimli r omanlann, tüketim niyasası kapsammda ortaAtabaş, Behçet Aysan, Ahmet ya mal olarak sürülen birbirinin tıpatıp kopyası metala Erhan, Ahmet Telli ve özcan nn, bize bir sanat olarak sunuşunu yapıyorlar. Ama bu Yalım gibi Türk şairleri de yaklaşım esasında bundan önce üzerinde durduğumuz katılacak. "Dada" ile çok ilişkili. O kadar ilişkili ki, akım ilk çıktığmda "NeoDada", yani Yeni Dada olarak adlandınlmıştı. Pop sanatçılanmn yaklaşımı tabii ki, örneğin bir Marcd Duchamp'm "hazır yapımlan" ile direkt Uişkide Gün NEVŞEHİR (Cumhuriyet lük yaşamdan seçtiği yapıtlann "kendisi onlan sergisi Bürosu) Leyla Onat 8. kişısel resim sergisini ne koydugu andan itibarea" sanata dönüştüğünu söyleyen Duchamp gibi, Andy \Varhol da, örneğin unlü Avanos'ta açtı. Avanos Belediye tş Ham'nda açıtan "CampbcU" çorba markasının etiketlerini hep beraber sergilemesiyle, ya da "Brillo" markasının karton kutu sergide sanatçının Göreme ve lannı galerilere "heykd" olarak yeTİeştirmesiyle, aynı yak Avanos'taki toplumsal hayatı anlatan 26 yağlıboya yapıtı laşıma geliyor veya en azından aynı başlangıç noktasınyer ahyor. Sergi 15 gün dan hareket ediyor. süreyle açık kalacak. Ayrıca (1) PHer S«b, Art m oor times: A Pklorial Histon, H«rry Abram» N Y Avanos'ta düzenlenen, Japon s. 370. ressamlann 47 resminin yer (2) Jacksoa PoUock, Catahx)o« Ccnlre Pampidou, VVillian Rubin ~L' aldığı "Resimterle Japonya effcl Pollock" Sergisi" de bir hafta süreyle izlenebilecek. Irak Şür Gecesi Leyla OnaVın resim sergisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle