Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 AĞUSTOS 1987 CUMHURİYET/11 Yurtdışı bursları ANKARA(AA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ve kunımlar adına yurtdışında master ve masterdoktora öğrenimi yapacaklara burs verilen dallar belli oldu. Bakanlıktan alınan bilgiye göre, 19871988 öğretim yılında 243 üniversite mezununa MEGS Bakanlığı ve kunımlar adına yurtdışında master ve masterdoktora öğrenimi yaptırmak üzere sınavla burs verilecek. Sınavlar, fen bilimleri ve mühendislik dallarında 12 Eylül, sosyal bilimler ve sanat dallannda ise 13 eylül tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesinde yapüacak. Adaylann, başvuru formu ve diğer belgeleri 27 ağustos tarihine kadar MEGSB Yüksek Öğretim Dairesi Başkanlığı'na vermeleri gerekiyor. Kadıköy'de antik lahitler İstanbul Haber Servisi Kadıköy Beltdiyesi'nin Kuşditt caddesinde sürdürdüğü yol genişletme ve düzeltme çalışmalan sırasında antik dönemlere ait nekropol (Mezarlık) bulundu. İstanbul Arkeoloji Müdürlüğü 'nün görevlendirdiği bir arkeolog ve üç yardımcısı tarafından yapılan incelemede, Nekropol'ün büyük olasılıkla Roma döneminden kalmış olduğu belirlendi. (Fotoğraf: UYGAR GÜRKAN) Karakol baskınında, Hâl maf yası parmağı iddiası Bazı esnaf ve yurttaşlar, baskmdan bir gün önce, karakolda görevli polislerin Bostan Hali'nde arama yaptıklarına ve baskının, ertesi gün olmasma dikkat çektiler. İstanbul Haber Servisi Siteler Polis Karakolu'na yapılan "kanlı baskın" olayında dun de önemli bir gelişme sağlanamadı. Operasyonlar sürerken, aramalar sonunda kuşkulu görülen çok sayıda kişinin gözaltma alındığı bildirildi. Olayın en önemli ipuçlan olan bomba, otomatik silah ve kamyonetteki parmak izleri ise büyük bir özenle inceleniyor. Baskınla ilgili soruşturmarun özellikle doğu ve güneydoğu illerindeki emniyet müdürlükleriyle bağlantıb olarak yürütüldüğünü belirten emniyet yetkilileri eşgal ve kullanılan silahlar konusunda bu illerden bilgi alındığını söylüyorlar. Bu arada saldınnın yasadışı örgütler tarafından yapıldığı öne sürülürken, kendileriyle konuştuğumuz karakol çevresindeki bazı esnaf ve yurttaşlar, baskının hâl maf yası ile karakol sürtüşmesinden de kaynaklanmış olabileceği iddiasında bulundular. Bir kah\ehane sahibi bu iddiayı ortaya atarken, "Karakoldaki görevliler baskmdan bir gün önce Bostan Hâl'inde genel bir arama yaptılar, sanıyonım bu arada birkaç kişi de gözaltma alındı. Hemen sabah da bu saldın oldu" dedi. Kumkapı ve Gülhane Parkı'nı çehresi değişecek İstanbul Haber Servisi Eminönü Beledıyesi önümüzdeki günlerde Kumkapı ve Gülhane Parkı'nın çehresinı değiştirecek yeni projeler gündeme getiriyor. Kumkapı'mn belli noktaları trafiğe kapalılarak, içkili lokantalann bulunduğu bölümde binalann cepheleri ve giriş çıkışları değiştiriliyor. Bu arada lokanta masalannın sokaklara taşması sağlanacak ve Kumkapı'ya eski gönınümü verilmeye çalışılacak. Gülhane Parkı ana giriş kapısmdan Sarayburnu'na değin yapılacak duzenlemede ise, parktan direk deniz kıyısma ulaşım sağlanacak. Eminömi Belediye Başkam Hikmet Bozanoglu. Eminönu bölgesinden buyük yatınmlar vaadetme şansı bulunmadığını söyledi. Bozanoglu, "Ben Lminonü'nu saraylarda iyi gunler görmuş yaşlı hanımlara benzeliyorum. Şimdiye dek larihi eserlerine sahip çıkılmamış kisisel menfaaller uğruna bazı şeyler tahrip edilmtş" dedi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren incelemelerini sürdürüyor. Tuzla'daki İstanbul Organize Deri Sanayii bölgesini liyaret eden Evren 'e burada bir brifing verildi. Deri Sanayicileri Demeği Başkanı Turgut Kosar, Organize Sanayi bölgesinin 140 milyar liraya mal olacağınt, üç gölet, spor alanlan ve kres bulunacağını anlattı. Evren de böylesine büyük bir tesisin zamanmda bitirilerek, ülke ekonomisine katkı sağlamasmı istedi. Evren dahc önce Özal 'ın temel atma töreninde imzaladıği bir deriyi imzaJadi. Cumhurbaşkanı, Florya Köşkü 'nde yeni rektörleri ve ömer Dinçkök başkanhğındaki işadamlannı kabul etti. (Fotoğraf: SÜLEYMAN SARILAR) HABERLERİN DEVAMI Hedef sınırsız (Bastarafı 1. Sayfada) kademesinden emekli olmaya hak kazanmış, ancak bazı zorunlu nedenlerle süper emeklılik için başvuramamış kişilerin de, "nedenlerini kaadadddan" takdirde borçlanarak süper emeklilikten yararlanabileceklerini açıkladı. Tasçıoğlu'nun açıklamalarına göre, 1. derecenin 9. kademesinin altında emekli olanlarda süper emeklilik için umut yok. Taşçıoğlu, uygulamada karşılaşılan sorunlar karşısında yasanın değiştirilip değiştirilmeyeceği yolundaki bir soruya. "Bu AUah'ın emri degil. Aksayan bir şeyler var da, kanuodan dolayı olmuyorsa yine degiştiririz" karşılığım verdi. Taşçıoğlu, "Bİ2 emekü gösterge tablolannı bir degistiriyoruz Id. berkesuı bir eli yagda bir cii balda olacak. Boyle bir iddiamız yok" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mükerrem Taşçıoğiu, emekliler ve emeklilik için yasanın öncesinde başvurmuşlar için super eraeklilik uygulamasında karşılaşılan sorunlara ilişkin Cumhunyet'in sorulannı şöyle yanıtladı: Yasa yüriirlüge girene kadar 1. derecenin 9. kademesinden emekli otma hakkını kazanmış kişilerin ba$vurulan halinde super emeklilikten borçlanarak yararianabilmeleri olanagı taniDdı. Ancak, yası yürarlü| e girdikten sonra, bn hakkı lnTMMhr için ek bir başvunı halinde borçlanarak süper emeklilikten yararlanma olanagı safianacak mı? TAŞÇIOGLL Yasa, •yasaun •eşrinden önce miiracaat etmis ouna' diyor. Bunun uzerine dediler ki: tkiüç gunde insan oturup hesabım kitabını yapıp, acaba benim binkımım o basamağın en üst kademesine tekabül ediyor mu? Ya bir yanlışlık oiur da, emekiıhgi de ıstemı? olunım, Dirayat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olurum. 'Üç günde bu adam bunu aaal besaplasın?' dediler. Biz de bir hilei şeriye demeyeyim de, azami onay süresini kullandık. Sayın Cumhurbaşkanımız da buna itina gösterdi. Takriben 15 günlük bu onay süresini sonuna kadar kullanarak, 9 temmuz tarihinde neşrini sağladık. Boyle bir çaba göstermesek, 15 gün değil, belki 3. gün pat diye kanun neşredilmiş olurdu. O üç gün içinde bu kesim. demin söylediğim bu zorluğun içerisinde yanlış karar verir, ya da korkar, hiç gırmezdı. Ama dolu dolu onu kullandık. Bu bir. Kimler için bu? Bu kendi hesabına göre, o hakkı elde edibildiğini zanneden kesim için. Yoksa eskiden emekli olmuş veya işlemde, zaten emekliliğe müracaat etmiş kişilerin 6 ay müracaat hakkı var. Ocak 19S8'e kadar. Bundan dolayı bir zarara ugradıklarını lahmin etmiyoruz. Dedik ki, adam hesaplarken 1400 çıkmaz da, 1385 çıkabilir. Kendinin hesaba katmadığı belki bir hastahk, şu bu. Kendi elinde oimayan sebeplerden dolayı bir eksiği çıkarsa ne olur? Onu da bir genelgemizle tamamladık. Dedik ki, kendi elinde olmayan sebeplerden dolayı, vukua gelecek sebeplerden dolayı, o mücbir sebebi belgeyle ispat etmek şarüyla; mesda hasta mıydın, getir raporunu kardeşim, seyahatte mıydin, onu ispat et. O takdirde biz onu nazarı itibara alınz diye bir kolaylık getirdik. 1. derecenin 9. kademeahıe göre emeklilik hakkına sahip bulunmuş olmak gerekiyor, borçlanarak süper cmeklUikten yararianmak için. 1. derecenin 9. kademesinin altından emekli olma hakkına sahip kişiler için de süper emeklilik uygulaması getirilmesi dıişünüliiyor mu? TAŞÇ1OCLU Neden bize de tatbık edilmiyor dedigimz zaman, bu tadilin sebebi olan o esas konuyu dejenere ederiz. Neden? SSK'nın belki aktüaryasımn icabı bugüne kadar tatbik ettiği bir gösterge tablosu var. Bu gösterge tablosu bir yerde bitiyor. Bitmemesi icap ederken bitiyor. Neden böyle söylüyorum? Bugün 1. derecenin 9. kademesi, bir başka tabirle, bugün 1400'un tekabül ettiği ücret 116 bin 400 lira. Bugün 116 bin 400 liranın üzerinde para alanlann hepsi magdur. Emeklilik bakımından mağdur. Kanun bunun için çıktı. Esas agırlık burada. 600 bin lira 1 milyon lira ücret alanlar dedi ki, beni emekli edecek olsan, bunun yüzde 70'ini almam gerekiyor. Hakkım bu. Memura tatbik edilen bu. 116 bin 400 liranın altında olanlara tatbik edilen bu. Senin göstergen orada bitiyor diye beni 88 bin lira ile emekli ediyorsun. 800 küsur bin lira alan bir kişi 88 bin lirayla emekli olur mu? Hayat seviyesini onda bire indirebilir miyiz? Bunun bir hukuku var mı? O zaman dedik ki, bu kademeleri o halde 116 bin 400 liradan yukanya doğru büyütebıldiğımiz kadar büyütelim. Aslmda illimite (sınırsız) yapmamız lazım. Hedef budur. Yani bir iş akdi ile çalışıyor bir kişi, 5 milyon lira alabilir. Bugün genel koordinatörler var, direktörler var. Hatta bir gazetecinin de 5 milyon lira aldığı söyleniyor. Bırakın bu istisnai durumları. Ama ortalama olarak çok kişi 116 bin 400 liranın üzerinde ücret alıyor. Zamanmda, yaoi yasa yürürliige ginncden önce süper emeUilik için başvuramamış ve şündiki tavan olan 448 bin lira üzerinden prim odeyen isciye ne kadar emekli maaşı baglanacak? TAŞÇ1OCLU Beş senedir boyle misiniz? Ortalamasını alacağız onun. Beş senedir ne yapıyorsamz. tki senesi şu kadardan, eğer uç senesi bu kadardan, yeni parasındansa, yani gerçeği olduğu gibi nazan itibara alıyoruz. Bir gün dahi, mesela bugunkü göstergelere tekabül eden rakamdaysamz, onu oradan, bunu buradan hesaplayarak ortalama çıkarıyoruz. Gönlünüz isterse, doldurun burada 5 seneyi. Mesela 3 senedir, bugünün tavanından, kaç paraysa gerçek paranız. 600 bin lira800 bin lira. Üç senedir çabşıyorsunuz. Ondan evvel çok düşük alıyordunuz. Ya iki sene daha bu paradan almaya devam edin, sizi tam bu paradan emekli edelım veya üç senesi 600 bin liradan geriye doğru kalan iki senesi de kaç para alıyorsanız oradan hesap ederek geliyorsunuz. Burada önemK bir nokta var. Geriye dönuk prime esas kazanç hesaplanırken, prime esas kazancın tavanlan mı, yoksa gerçek ücretler mi göz önüne alınacak sizce? TAŞÇIOĞLU Biz gerçek neyse, adamın hakkı neyse onu teslim edelim diye çıktı bu kanun. Bugün 1987 senesindesnız. Bugün bizim tavamn yani 448 bin liranın üzerinde 500 bin lira alıyorsunuz. 1986 senesi nde 400 bin lira alıyordunuz. Geriye gidiyorum. 1982 senesine kadar. Bunlann hepsini nazan itibara alarak, hesap ortalaması yaparak bağUyorum, eğer bugün emekli olmak istiyorsanız. Yok efendim, ben tavandan emekli olmak istiyorum. Peki kardeşim, 1987 yılma tekabül eden 500 bin lirayı bir yıldır mı alıyorsun? Evet, bir yıldır alıyorum. 4 sene daha çalış, 500 bin liradan olabilmek için. Benim 5 senelik ömrüm yok efendim. Ben ona dayanamam. Ne kadar çalışacaksm? 2 sene daha. 2, bir de bu, 3 yıl. Geriye doğru 2 yıl da hesaplayıp, yine ortalama yapacaksm. Çünkü kanun neydi? Bu adamın alması icap edeni veremiyorduk. ABD propaganda lar. Böylece, Hürmuz Boğazı'nın kapanması gibi bir durumda, Iran petrolünü ihraç imkârundan mahrum kalırsa ülkeyi rahatlatacak bir çıkış yolu sağlanmış oluyor. Sovyet diplomatik kaynakları, aynca Körfez'de bir lran ABD çatışması çıkması ihtimalinı pek zayıf görtiyorlar. Taraflann ve Körfez'deki Arap ülkelerinin biçbiri böyle bir çatışmayı istemediği kamsını ifade ediyor lar. Bu çerçevede lran, Turkiye'nin rolünü nasıl görüyor? lran yönetimine göre "Türkiye, Iran'ın Batı ile iliskilerinde bir emniyet sübabı." Bu İranlılara göre, "Turkiye'nin Batı ile güçlü iliskileri sayesinde boyle. Zaten Batı, lran ile tüm Uetişim kanallannı kesmek istemiyor ve bu Uetişim kanallannın başında Türkiye geliyor." Bununla birlikte Iranlılar, Dışişleri Müsteşan Nüzbet Kandemir'in son girişiminin Batı diplomasisinin bir parçası olarak değil, bir "Türk inisiyatifi" olarak değerlendinyorlar. tran Başbakam Mir Hüseyin Musavi'nin haziran ayında Ankara'ya yaptığı ziyarette kararlaşürılan "kârşılıklı danışma mekanizması"nın bir ürünü olan Kandemir'in Tahran temaslarında Turkiye'nin, tran'a bir Körfez barış planı sunmadığı öğrenildi. Harrazi'nin naklettiğine göre, Tahran'da Kandemir'in kisiliğindeki Türk gırişimi olumlu karşılanmış. Tahran, Turkiye'nin ABD'nin Kör (Bastarafı 1. Sayfada) gemisinin bile batması. ABD'nin itibanna muthiş darbe olur. V^ashington bunu bildigi için lran'a saldırmak konusunda çok tereddütlü. Saldırmaktan çok, gövde gösterisi ve Iran'ı lecrit çabalan ile yetinecekler" karşıüğını verdi. Iran'ı rahatlatan faktörlerden biri, "Sovyeller ile son günlerde yapılan temaslarda, Moskova il» \S»sbington'un Koıfez'deki çıkariannın taban tabana m oldugnnun anlaşılması" temaslardan çıkan bir başka sonuç ise, Sovyetler'in 3 Kuveyt tankerine Sovyet bayrağı çekme kararından şimdi pışmanlık duydukları yoiunda. Biündiği gibi, Sovyetler'in uç Kuveyt tankerine bayrak çekme kararı, ABD'yi harekete geçirmiş ve ABD, 11 Kuveyt tankerine Amerikan bayrağı çekme ve bunları Amerikan savaş gemileri ile korumak kararıru alarak, Körfez'deki bunalımın tırmanmasına yol açmıştı. Ancak gelişmeler, Sovyetler'i bu kez lran'a, Iran'ı Sovyetler'e yaklaştırmış bulunuyor. Sovyet Dışişleri Bakan Birinci Yardımcısı Yuli Vorontsov'un bayram arifesinde Tahran'a yaptıgı ziyaret sırasında iki ülke arasındaki petrol boru hatunın faaliyete geçirilmesi ve Iran Sovyet sımnndan Körfez'e dek demiryolu yapılması gibi projeler üzerinde durulmuştu. Ankara'daki Sovyet diplomatik kaynakları, iki ülke arasında var olan boru hatunın yeniden faaliyete geçirileceği ve Iran petrolüne Karedeniz'deki Sovyet limanlarından çıkış ımkânı yaratılacağını doğruladı Greve Inönü desteği (Bastarafı 1. Sayfada) grev pankartları asıkh. Işçinin eylemleri sırasında Kazlıçeşme'de güvenlik güçlerince yoğun önlemler alındı. Polis işçilerin eylemlerini baştan sona videoya alırken bol bol da fotoğraf çekti. Yener Kaya da konuşmasırun hemen ardından Kazlıçeşme Karakolu'nda gözaltma alındı. DeriIş Genel Merkez ve Kazlıçeşme Şube yöneticileri de Kaya'dan biraz sonra karakola çağrıldılar. Polis yetkilileri Deriİş yöneticilerinin toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına aykırı davranmaktan ifadelerinin alındığını bildirdiler. Derilş yöneticilerinin karakola alınmalarının 1.5 saat sonrasında saat 12.00'de SHP'nin seçim otobüsü Kazlıçeşme'nin ana caddesi başlannda göründü. SHP'liler kadınlı erkekli yurttaşlann çoşkulu alkışlan ve sevgi gösterileri ile karşılandılar. Yurttaşlar otobüsün önünde oturan SHP Genel Başkam Erdal İnönü ile el sıkışmak için adeta yarıştılar. tbrahim Tatlıses'ten "Dom Dom Kursnnu" nu dinleterek SHP Parti Meclisi üyesi Ethem Cankurtaran'ın takdim konuşmalan arasında yavaş yavaş ilerleyen SHP otobüsü Kazlıçeşme Karakolu önunde durdu. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar ve parti meclisi üyesi Ali Dinçer Derilş yöneticileri ile ilgilenmek üzere otobüsten inerek karakola girdiler. Yetkililerden bilgi alan ve bir sure göruşen Sağlar ve Dinçer Derilş Genel Başkam Yener Kaya'yı yanlarına alarak karakoldan aynldılar ve otobüse bindiler. Erdal tnönü burada kendilerini bekleyen coşkulu bir işçi kalabalığına seslendi. Türkiye'de kamuoyunun gündeminde günlerdir 6 eylülde yapılaeak halk oylamasının bulunduğu na işaret eden İnönü asıl önemli konunun işçiler, memurlar, çiftçiler ve esnafların içinde bulunduğu bunalım olduğunu vurguladı. tnonü memurların geçinebilmek için işportacılık, garsonluk, arabacılık gibi ek işler yaptıklarını, emeklilerin sürekli yardıma muhtaç durumda bulunduğunu, çiftçilerin traktörlerini saımak zorunda kaldıklannı anlattı. İşçilerin çetin bir hak alma mücadelesi içinde bulundukiarmı vurgulayarak tüm bunlann 24 Ocak Kararlarıyla uygulayıcısı ANAP iktidarının eseri olduğunu anlattı. Türkiye'de grevlerin giderek yaygınlaşmasımn hükümetin işçilere karşı tutumundan kaynaklandığını savunan İnönü, hükümetten cesaret alan işverenlerin anlaşma yerine kavgayı seçtiklerini savundu. Türkiye'de son 56 yıl içinde çalışanlann gerçek ücretlerinin yan yanya azaldığını ve gelir dağılımınm iyice bozulduğunu söyledi. TÜSlAD'ın bu konudaki araştırmasını anımsatarak "Halkımızın en düşük gelirli yüzde 20'si ulusal gelirin ancak yüzde 4'unü alabilirken en >üksek gelirii yuzde 20'si ise tam yüzde 55.9'una yani yandan fadasına sahip çıkmakladır" diye konuştu. SHP olarak grevci işçilerin yanında olduklannı belirten tnönü Iokavtı bir hak olarak kabul etmediklerini vurguladı. tnönü anayasa ve yasalarda birçok yasaklar ve sınırlamaların bulunduğunu vurgulayarak bunlann degiştirilmesı gerektiğini belinti. Sozü 6 eylülde yapılacak halkoylamasına getiren Inönü yalnızca 4 siyasi liderin aeğil 234 kişinin siyasi yasa£ ının kaldırılmasının soz konusu olduğunu anımsattı. Ancak konunun yalnızca 234 kişi açısından ele alınmaması gerektiğine dikkat çekti. 6 eylülde tüm yasaklann kaldırılmasının yolunu acacak bir oylamamn söz konusu olacağını anlatan ve demokrasinin yasaklarla bağdaşamayacağını belirten İnönu tüm yasaklara karşı olduklannı söyledi: "6 eylülde yapılacak halkoylamasında siyasi yasaklar kalkmazsa obür yasaklann kalkmasj da zoriaşır" diye konuştu. SHP Genel Başkam Erdal İnönu, Başbakan Turgut Özal'ın "hayır" çıkacağını umarak 6 e>lülde halkoylamasına gidilmesine razı olduğunu ancak yanıldığını savundu. tnönü "Özal hayır diyerek kendi iktidannı sağlamlaştırmak istiyor. 6 eylül tüm yasaklann kalkması için bir işarettir. Sonuç 'evet' olursa Özal'ın artık bonısD ölemez. Ben her gjttigim yerde 'evel dcyin' diyorum OzaPa haddini bildirmek için tüm yasaklann kalkmasına yol açmak için evet deyin" şeklinde konuştu. OLAyLARIN AKDINDAK1 CÖNEYT ARCAYÛREK yazıyor (Bastarafı 1. Sayfada) kın aylara kadar iktidarın yanlış yaptırımlarmı, buldukları gerekçelerle yumuşatmaya çalışan kimi kalemler bile son günlerde özal'a veryansm ediyorlar. Ama Başbakan, dün yanında olanlann bugün karşısma geçmesinin nedenlerini "makul" gerekçelerle irdeleyeceği yerde, herkesi karalamayı son günlerde politikasının ana temeli vapıyor. Başbakamn yanılgısı, halkoylamasında çıkacağım sandığı olası sonuçlarla başlıyor. Daha doğrusu beklediği sonuca göre şimdiden yeni tırmanışlar sergiliyor. özal'a göre, hayır oyları dahafazla çıkacak, eski yeni tüm siyasetçiler bir anda silinip gidecekler, ülkeye birden vazgeçilmez özal izlenimiyle yeni bir dönem gelecek. Hayır oylarmdan sonra bugün kimi çevreleri giderek kaygılandıran "siyasal gerginlik" birden ortadan katkacak. Bir iki gündür iktidar ve muhalefet çevreleriyle bu konuyu konuşuyoruz. Başbakanlık Konutu dışında kalan iktidar çevreleri, tümüyle muhalefet merkezleri, aydın kesim Başbakan gibi düşünmüyor; tersine, hayır oylarıyla siyasal gerginliğin 6 eylülden sonra daha da boyutlanabileceğini söylüyorlar. Başbakan yine bilgileri, olaylan saptırmaya çalıştığımızı söyleyecek, tek yantılıktan kaynaklanan abartmaların tutsağı olanlardan söz edecek. Sayın özal ister inansın ister inanmasm, elbet isim vermeden, söyleşilerden aldtğımız sonucu aktaralım. tktidar partisi yönetim kadrosunda, hükümette, oy sonucu nt olursa olsun siyasal tansiyonun 6 eylülden sonra artacağını söyleyenler çoklukta. İktidar çevrelerinde de halkoylamasında evet ya da hayır çıkmasıyla sonucun değişmeyeceği, siyasal gerginliğin azalacağı yerde anacağı yargısı egemen. GERCEK (Bastarafı 1. Sayfada) tifası, partinin iç sorunu olmakla birlikte, ıktidann yapısındaki "irtica" eğiliminin güciinü de vurgulamaktadır. Olayın ikinci boyutu ise demokrasi kavramına ilişkindir. tzmir Konak Belediye Başkanı Süha Baykal, yakiaşık yüzde 60 oyla seçilmiştir. Bu gibi durumlarda partisinden ayrılan bir belediye başkamnın doğal olarak seçim dönemi sonuna kadar görevini sürdürmesi demokratik kurallann gereğidir. Çünkü seçilmiş bir kişinin bürokratik bir müdahaleyle ve bir tepeden buyrukla göreyinden alınması antidemokratik bir içerik taşır. Ne yazık ki, ANAP iktidarı bu yoldaki uygulamalarma bir yenisini katmış, Sayın Baykal'ı, partiden istifasmdan lOsaatsonra görevinden almıştır. Demek ki partizanhk mekanizması hızla çalışmıştır. Baykal'm görevden alındığını ANAP Izmir Merkez llçe Başkam Fevzi Kahraman'm açıklaması ilginçtir. Içişleri Bakanlığı'nın parüzan bir ö'rgüt gibi işletilerek, seçilmiş bir belediye başkanına part\den istifa et. // diye ceza vermesi, demokrasi adına hiç kimsenin onaylayamayacağı bir eylemdir. Devlet yetkileri, bir siyasalpartinin iç kavgalannda aiet olarak kullanılmıştır. ANAP, 12 Eylül ile iktidarfırsatı yakalamış birpartidir ve her geçen gün çıkış noktasmm ne olduğunu ammsatan antidemokratik siyasetin partisi olmak yolunda adımlar atmaktadır. * • * Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümiüzdür. VEFA EREN YENGt SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'nün konuşması zaman zaman coşkulu alkışlarla kesilirken büyük çoğunluğunu grevcılenn oluşturduğu kalaAynı çavrelerde gerginliğin artbalık sık sık "tnonü Başbakan", "Halkçı İnönü", "Grev bizim hak masına Özal'ın son aylardaki tukımız soke söke alınz" şeklinde slo tumunun başlıca etken olduğu söyganlar attılar. leniyor. Halkoyiamasmı bir "kader Alması icap eden de bu. Son yıl 500 olmuş. Geçen yıl 400'sün, ondan ev (Bastarafı 1. Sayfada) vel 300'sün. Senin gerçekte hakk:n reteri'nin pianım kabul etmesiyle çıolanı vermek esprisidir bu. Bunun dı kılan yüksek ptatformdan bir düşüş şında bir şey yapamam. Ne ikrami oldu." Türkiye'yi yakından izleyen ABD ye verebilirim ne de eksik verebilirim. Savunma Bakanlığı'nın bir mensu Sorunlar karsısıada Süper bu, "Eger Türkler daha sonra bir siEmeklilik Yasası'nda ve buna baglı yasi manevra yapabilmek amacıyla olarak çıkanlan kararnamedc bir deKıbns'ta asker sayısını arttırdılarsa gisiklik soz konusn olacak mı? büyük hata yaptılar" dedi ve sozleTAŞÇIOCLU Bizim cevaplarinı şöyle surdürdü: madığımız bir şey yok. Ama bu Al"Tabii diger olasdık da, asker ve lah'ın emri değil. Biz şimdi dış ekipman arttınmının kimse tarafınUlkelerdeki işçilerimizle ilgili buna dan fark edilmeyecegini sanmış olparalel bir çalışma yapıyoruz. Arzuları uzerine. Tıpkı şündiki yasada ol malan, ki bu daha vahim; çünku o zaman dünyadaki teknolojik gelişduğu gibi. Yarın onun tadili mekri yakından izlemiyoriar demekgörüşülürken, bunun da bir iki madtir." Gonlünun Türkiye'de olmasına desine eğer zorlanırsak, varsa böyle karşın, Kongre'yı yardımı Kıbns'taki bir şey getiririz. Yani biz burada, bir asker sayısına bağlamakta haklı buliddianın içinde değıliz. Bir hizmet geduğunu kaydeden yetkili. "Bu aduntirmek istedik. Bir fayda sağlamak la Denktaş'ı gayrimeşru duruma düistedik. Aksayan bir şeyler var da kanundan dolayı olmuyorsa yine değiş şürdünıiz. Adanın bolunmuş olarak kalması niyetini sonsuza kadar t«şıtiririz. yacagmızı teyid eltiniz. Kipriyanuya Sovyet kartı için gerekçe hazırtarken, Rum diplomallann da Washington'da NATO'ya katılmak istediklerini imaya varan diplomatik fez politikasmı benimsememesinden manevralar yapabihnesine olanak duyduğu mutluluğu gizlemiyor ve sagladınız" dedi. hatta bu konuda NATO ile ABD Ancak adının saklı kalması koşuarasında bir ayırıma giderek, NAluyla samimi görüşlerini açıklayabiTO'nun Avrupalı üyelerinden birçoleceğini belirten yetkili, daha sonra ğunun ABD'nin Körfez'deki tutuşu soruyu sordu: munu paylaşmadığını vurguluyor. "Türkler adadaki binikierin banşı Peki, Körfez'de bir savaş ihtimasağladıgını soylüyordu. Asker sayıli heyecanlı gazete başlıklarının tersını 20 binden 30 bine çıkararak dasine bir hayli zayıf görülüyorsa, Turkiye'nin son girişimlerinin anlamı ne? Bu, Tahran'dan bakıldığında nasıl değerlendiriliyor? (Bastarafı 1. Sayfada) lran, Turkiye'nin siyasi manevra yaptığı düşüncesinde. "Şu sırada 1 milyar dolarlık ihracat geliri bekuluslararası politikada Körfez odak lendsinde indirım anlamına gelecek. noktası. Bu nedenle, Körfez'le ilgili Körfez'in dünya petrol pazarlannolarak hangi ülke bir hareketlilik ordaki payı İranİrak savaşından bu taya koyarsa, ister istemez, uluslayana giderek duşüyor. Bunda Irak'ın petrol sevkiyatında, boru hatlarına rarası politikada ağırlığını arttırır." yönelmek zorunda kalması önemli Tahran'ı asıl memnun eden husus, rol oynadı. Yine de Körfez, örneğin Kandemir'in Tahran temaslarında, Japonya'nın petrol ithalatınm yarı"Mekke'de olay çıkabilecegine ilişsını yürüttüğü kanal olma konumukin sinyalleri tran yöneticilerine ilel nu korudu. Türkiye ise, toplam itmesi." Bunu bir Türkiye, bir de Tahhalatı içinde yüzde 38'lik payı buluran'ı ziyaret eden Dışişleri Bakanı nan lran petrolünü Körfez üzerinden Faruk ElŞara araalığıyla Suriye ve tankerlerle çekiyor. Ülkemizin yaptı. Iranhlar, bu "sinyalleri" dospetrol ithalatında ikinci sırayı ise botane tutumun bir belınisi olarak deru hattı ile taşınan yüzde 32'lik pağerlendiriyorlar, ama bu "sinyaller" ya sahip lrak petrolu alıyor. Böylealındıktan sonra Mekke'de bilinen ce Türkiye petrol ithalatınm dörtte kanlı olayların çıkmış olması da, onüçlük bölümünü savaşan iki komşuların nezdinde bu olayların bir sundan ve petrolün bu ülkeler açısın"ABD Suudi komplosu" olduğu dan savaş finansmam anlamına gelkanısına yol açmış. dığinin bilincinde bir dengeyi gözeterek sağladığı ortaya çıkıyor. Öyle gözükuyor ki, bir süre daha ABD ve Iran'ın Körfez'de sıcak bölge ülkeleri lran ile ABD arasınbir çatışmaya girmesi halinde Hürda bir diplomatik manevra alanı olamüz Boğazı'nın kapanması, Turrak kullanılacaklar. kiye'nin yıllık 18 milyon ton duzeyindeki petrol ithalatında önemli bir açık yaratacak. Ancak Ankara, bölgedeki gelişmeleri yakından takip ederek, böyle bir kriz durumunda noktası" kabul eden özal'ın ülkepetrol açığını kapaıabilecek bir senin vazgeçilmez kurumlarına karşı naryo hazırladı. Hükümete yakın bir savaş açmasıyta başlayan yeni dö kaynak konuya ilişkin şu bilgiyi nemin gelecek günlerde neler geverdi: tireceğini içeren, ama kaygıyla "Böyle bir krizin ortaya çıkması yüklü sorular gündeme getiriliyor. halinde öncelikle lrak boru hattınBaşbakandaki önemli değişimin dan yaplığınm alımlan yukselleceğiz. Ajnca Lib>a ve Cezayir"den ilnedeni araştınldığında daha çok, halat da artacak. Sovyetler BirliğiBaşbakanlık Konutuna egemen "çevrenin " yöntemleh gösteriliyor. nden mal karsdıgı pelrol alma olaÖzal'ın çok dar çerçeveli bir grupla nagımız her zaman mevcul. Çin pelçalışarak, kimi yetkililerle aylarca rolü ve spol piyasa alımlannı da düşünurseniz, olası bir kriz Türkiye'görüşmeden, fıkir danışmadan al de petrol sıkıntısı yaratmaz." dığı kararlarla politikayı yürüttülran petrolunün kesilmesi, Turkğü söyleniyor. iye'nin iç tüketimi açısından sorun Ufak ayrıntılarla uğraşması bir yaratmasa bile, ekonomik ve politik yana, söylediği her sözü kesin bir bazı gelişmelere yol açabilecek: buyruk gibi kabul edip onaylayan 1. Ekonomide tarafsızlık: Turkidar bir çevreyle sanlması, sözü edi ye'nin İranİrak savaşında guııüğu len yakmmaların özünde yatıyor. larafsızlık politikası, bir anlamda Başbakanlık Konutunda artık ekonomik tarafsızlıkla da pekişıiri"özeleştiri" öğesinden tümüyle liyor. Türkiye savaşan iki komşusundan yuruttüğu petrol alımlan ve buyoksun bir dünya yaratıldığı örna bağlı dış ticaretinde bir denge goznekleriyle anlatıhyor. Tabii bu çevrenin belirgin örne etiyor. İran petrolünün kesilmesi bu ği, yeni danışman Güneş Taner. İk dengeyi bozabileceği gibi, bugüne tidar dışı çevrelerde danışmanm kadar Turkiye'nin çıkarları gerekçesiyle Iran'ın saldırmadığı boru hatdavranışlan tebessümlere yol açarlannın konumunu tartışmaya açıyor. ken, iktidar çevrelerinde ANAP'a Türkiye böylece kendi başlatmadığı yüklenen sorumluluklann simge birtakım gelişmelerle iki komşususi olarak Güneş Taner gösteriliyor. nun çelişen çıkarları arasında sıkışaBir iktidar yetkilisi içini çekerek, bilecek. "Neyapakm ki, Sayın Tanerin be2. Döviz dengesi: Körfez'deki bir certteri bizde yok" diyor, Başba sıcak çatışma spekülasyona dayalı kan da önlenmesi olanaksız sertpetrol piyasalarında geniş dalgalanliğe kayışın ana nedeni olarak komalar yaratacak. Türk uzmanlannın nuttaki "çevreyi" gösteriyordu. katıldığı bir tahmin bir sıcak çatışOysa, adı geçen konut dışı çevmanın petrolün varil fiyatını 30 dorelere göre halkoyiamasmı çığrın lara kadar yüksdteceği yonünde. Oysa Türkiye var olan anlaşmalarla peldan çıkaran davranışlardan özal uzak durabilir, hırçınlığı yaratacak rolünü ortalama 18 dolarlık bir vasiyasetçileri kamuoyu tersleyip da ril fıyatı üzerinden sağlıyor. Bu hesaba gore yıllık petrol ithalatına yakha sakin bir ortamda sandığa giiaşık 2.3 milyar dolar ayıran Türkidilmesi sağlanabilirdi. Böylece ülye, fiyatın 30 dolara yükselmesi hake nereye varacağı kesiirilemeyen linde I milyar dolar daha ödemek siyasal fırtınalann kucağma itildurumunda kalacak. mez, halkın sağduyusuyla olumlu Türkiye pelrol faturasındaki bu sonuca gidilebilirdi. artışın yani sıra, Iran'la dış ticaret Sandıktan çıkacak sonuç ne yönünden de önemli bir yara alacak. olursa olsun, önümüzdeki aylarda İran petrolüne döviz ödemeyen busiyasal savaşımlar tırmanışa geçe nun yerine odemeyi ihracaıla yapan ceğe benzer. Türkiye, iki ülke arasındaki dış ticatktidar olsun muhalefet olsun, ret hedcfiui 1987 yılı için 2 milyar dohemen bülün siyasal çevrelere bu lar düzeyinde koymuştu. Körfez'in günlerde egemen olan yargı böyle kapanması Turkiye'nin 1 milyar dolar değerindeki lran pelrolunun en özetlenebilir. Görelim bakalım, özal daha ne • az bir bolümü için nakit doviz odcmesi anlamına gLler eyler. ABD pazarlıkta yapacaklan umudu ve beklentisi içinha fazla nu bans elde ettiniz?" Türkiye'ye yapılacak yardım, Se de olduklannı kaydeden yetkili, nato Komisyonlan'nda ele alınaca "Ortada indirime yönelik somut bir ğı sırada, ABD yönetiminin görüş Kıbns planı olmadığım" da sözlerilerini anlatmak için gönderileceği ne ekiedi. Bir plan bulunmadığı VVashingKongre'de Türkiye'yi nasıl savunacağını "kendisinin de bilmedigini" ton'daki Türk gözlemciler tarafınkaydeden yetkili, "Asker sayısının dan vurgulanırken, asker sayısının arttınlması tamamen askeri bir ter indirimi konusunda, "Turkiye'nin cib mi, yoksa Özal'ın d altından be kimseye verilmiş bir sözu yok, ama nimsedigi bir politika mı? Meçhulu belki terhisler sırasında sayının yükmuz" şeklinde konuştu. Söz konu sek tutulabüecegi gibi bazı laflar edSsu yetkili, "Son geoelkunnay operas miş olabiiir" denildı. Turk göz'emyonunda bu olayın da payı olriugu ci, asker sayısının arttınlmasının Amerikan kanaduun yakındığ: kadar kanısındayız" dedi. Ancak her şeye karşın Türklerin önemli bir sorun olmadığım kaydetErmeni tasarısmda zafer kazanmıs tikten sonra, "Bunun bir bahane ololan Amerikan yönetiminin, Kong duğunu Amerikaaiar da biliyor, ama re'deki işini kolaylaştırmak için Kıb ne yazık ki albn tepside sunuimuş bir rıs'ta "alçak perdeden bir indirim" bahane" şeklinde konuştu. UGURMUMCU (Bastarafı 1. Sayfada) atleti? O da turuncu. Bu turuncu atletin üzerinde ingilizce yazılar: No, no, no, well, may be... Türkçesi: Hayır, hayır, hayır, eh olabiiir. Batı ülkeierinde on aJtı on yedi yaşlanndaki gertçierin başka amaçlarla giydikleri bu atletlerin Başbakan'ın "siyasi ve iktisadi" konulardaki danışmantnın üzerinde işi ne? Bunlar "Amerikanvari propaganda"ym\ş. Başbakam İngilizce pankartlarla karşılamalar da öyle herhalde. AT'ye gireceğiz ya. Şimdiden hazırlıklı olalım. Başbakan, "evef oyiarı çıkarsa, bundan Behice Boran ve Doğu Perinçek'in de yararlanacaklarını söylüyor. Oysa, Bcran ve Perinçek'in durumlarının bu "geçici 4. madde" ile hiçbir ikjiteri yok. Boran ve Perinçek anayasanın 76'ncı maddesi uyannca "affa uğramış olsalar bile" ömür boyu siyasal haklardan yararianamayacak. Kendi yasaklanna karşı olan Demirel, anayasanın bu kalıcı yasağından da yanadır. Kaldı ki Boran, vatandaşlıktan çıkanlmışl Başbakan'ın "siyasi vs iktisadi" konulardaki danışmanı Başbakan'a, Ecevit'in, Demirel'in, Türkeş ve Erbakan'ın hukuksal konumlan ile Boran ve Perinçek'in durumlarının çok farklı olduğunu, Boran ve Perinçek'in "geçici 4. madde" ile bir ilgilerinin bulunmadığını aniatmaz mı? B J gibi işler, üzerinde İngilizce yazılı turuncu atiet giymekten daha ciddi işlerdir. Daha ciddi ve yararlı. Anımsayacaksınız, Başbakan, DİSK ve Banş Demeği sanıkları cezaevlerindeyken "Türkiye'de siyasal tutuklu bulunmadığını" da söylemişti. O gün "pot" kırdı; bugün "çam deviriyor". Anlaşıian Başbakan'ın bu konularda okur yazar bir danışmanı yok. Olsa, Başbakan böyle yanlışlar yapmaz. AMAP'ın Samsun'da "Menderes Bulvan"n\ açması, açıkça bir "kefen âca/Bu'"dir. Menderes'in oğlu siyasal yasaklılar arasındadır. Oğluna siyasal yasak koyup, babası adına bulvar açmak da pek eğlenceli bir ANAP propagandası olmuyor mu? Aman canım, aldıran mı var böyle şeylere? Samsun'da daha önce Belediye Başkanı Vehbi Gül kentin merkezinde kendi adını verdiği bir bulvar açmış. "Hasan Poiatkan Caddesi" ve "Ebu Suud Cadöes/"nden sonra sıra deniz kenarında kumsalda yirmi bir adım genişliğindeki "Menderes Bulvan"na gelmiş. Bu işler parayla olacak değil ya, sırayla! Kalabalıkta gözüm ortahkta konuşan ve sonra da "0019" plakalı bakan arabasına binen bir bürokrata takılıyor. Kim bu bürokrat ve ne işi var bu propaganda gezisinde? AT'ye atanan yeni büyükelçi Özdem Samberk. Başbakan^ ın Ortak Pazar konusundaki danışmanı. Peki ne işi var AT Büyükelçisi'nin bir siyasal gezide? Başbakan, Samsun'da AT ile ilgili görüşünü mü soracak büyükelçi Samberk'ten? Yoo. Herhalde, çiçeği bumundaki büyükelçi de "merak saikT ile katılmıştır geziye. Gezinin bir de "maskotu" var, maskot, Başbakan'ın "siyasi ve iktisadi" danışmanı Güneş Taner değil tabii; uzerine turuncu giysiler ve kafasına yine turuncu kukuleta giydtrilmiş elli santimetre boyundaki bir cüce! "Turuncu cüce" havaalanından kente girişte Başbakan1 ın arabasının önüne oturtuluyor. Sonra da otobüsün tepesine yerieştiriliyor. "Turuncu cüce" ve Başbakan'ın üzerinde "No, no, no, weff, may be" yazılı turuncu. atletli danışmanı tam bir "hayır tablosu" otuşturuyorlar. Başbakan ile bir ara konuşuyoruz, bana, ANAP'ın MİTten ayn bir istihbarat örgütü kurmak için girişimlerde bulunduğunu açıklayan yazımı soruyor, "Güzel bir senaryo yazmışsınız" diyor. Ben de yazdıklanmın doğru olduğunu belirtiyor, "Asıl güzel senaryoları siz yazıyordunuz" diyorum. Konu yine o yazıda adı geçen "İskender"e geliyor. "Iskender konusu açıklanırsa çok üzülürsünüz" diyorum. Konuşma burada kesiliyor. Bazı konular vardır ki, kamtlanmaz. Duyarsınız, kanıtlayamazsınız, ANAP'ın "MİTten ayn bir istihbarat örgütü" kurma girişimi de boyledir. Bugün bir yüce koltukta oturan, Türkçeyi Karadeniz şivesi ile konuşan bir eski yönetici, Ankara'da Bahçelievler'de yaşı yetmişin üzerinde, mavi gözlü, beyaz saçlı, altın çerçeveli gözlüklü bir eski istihbaratçı ile ne konuşmuştu? Ve niçin bu eski istihbaratçı ile konuşmaya gittiğinde makam arabasına binmemişti? Böyle bir örgüt bugün işliyor mu? Belki, MIT içinde belli düzenlemeleri ve atamalan yapıp, bu girişimden vazgectiler, belki de bu konuşma bu amaçla yapılmıştı. Ankara'nın Çankaya semtinde bir evde ana babaca istenmeyen bir eviiliği önlemek için "damadı kacırma pianları" yapıldı mı, yapılmadı mı? Senaryo yazmak o kadar kolay ki herkes senaryo yazar. Önemli olan bu senaryoyu uygulamaktır! Başbakan "Böyle bir örgüt kurmaya gücümüz yok" diyor, "Nereden çıkartıyorsunuz bunlan?" İstihbarat işlerini özel ellere devreîsek; bazı operasyonlar için de "taşeron usulü" getirsek olmaz mı? Konunun ikjililerce yeterince anlaşıldığını sanıyorum. Bundan sonrası mı? No. no. no, well, may be... GOZLEM Alternatîf