18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbi: Cumhuriytt Matbaacıkk ve Gazetecüik Turk Anonım Şırketi adına Nadir N«di 9 Genel Yayın Müdürü Htsan Ccmıl, Müessese Müdüril: Eminc l'pklıgil, Yazı lşlm MUdürü: Okay Goıtensin, • Haber Merkezi Mudüru Yılçn B«yer, Sayfa Düzenı Yönetmenı: Mi Ac«f, • Temsılcıler: ANKARA. Ootın, IZMlR: Hikmct Çtünklj», ADANA Cttal Başlangıç. Istanbul Haberleri: Erhaa Akyıkhz, Dış Haberler Ergnn M a , Ekonomı: O s m u Ulagay, KUltUr: Cetal Üsler, Spor Daruşmanı: AbdıilkttUr Yücdnun, Düzeltme Rtflk Durt»}, BilimEğitım: Şahiıı AJpay, tşSendika: Şuknn Kctend. Yun Haberterı: Necdeı D o j u , Dızı Vazjlar Kmm Çahşkan, Erzurum: Mehmel Gullekin, Bursa: Uvent Gencdtt, • Koordınaıur. Akmel komfcsan, • Malı Işler: Erol Erkut, • Reklam: Ayşe Toran: Ek Yayinlar: H«lyı Akyol • Idarc: Hucyia Gunr, tşletme: Önder Ç<*k, BügıIşlem: N«il tnal. Basan ve Yayan. Cumburiyrt Maıbaacüık ve GazetecıHk T.A.Ş. Türk Ocagı Cad 3941 Cajalojlu, 34334 Ist. PK: 246isunbul, Tel: 512 05 05 (20 hat). Tdex 22246 • Burolar A ı k u v Ziya Gökalp Bulvan Inkılap Sokak No: 19'4, Tel: 133 11 4147, Telex 42344 • tzmir H Ziya Bulvan, 1352. Sok. 2/3, Tel: 13 12 30, Telex 52359 Inöml Cad. 119 Sok No: 1 Kat I, Tel: 1455019731, Telex: 62155 TAKVİM 11 AĞUSTOS 1987 lmsak: 4.22 Güneş: 6.(0 öğle: 13.14 lkindi: 17.05 Aksam: 20.16 Yauı: 21.49 diyen kaza: Kamyonlar ANKARA (a.a.) Türkiye'de 14 Avrupa ülkesinin toplamı kadar kamyon bulunması, her yıl binlerce kişinin ölümüne ve milyarlarca liralık maddi kayba neden olan trafik kazalarınm önemli nedenleri arasında sayılıyor. Kazalarda görünmeyen bir başka nedenin de, yo! kapasitesi değişmezken araç ve süriicü sayısmdaki artış olduğu kaydedildi. Trafik kazalan sıralamasında dilnyada birinci gelen Türkiye, otoyol uzunluğu bakımından sadece 67 kilometre ile Avmpa'da sonuncu durumda bulunuyor. lçişleri Bakanlığı yetkililerinden alınan bügilere göre, Türkiye'de halen trafığe kayıtlı bulunan 324 bin 785 kamyondan çoJu, Avrupa standanlanna göre kullanılamaz ve hurda durumunda. Avmpa'da lOyaşından fazla kamyonlar trafiğe çıkamazken, Türkiye'de 20 hatta 30 yaşındaki kamyonlann kullanılmasına devam ediliyor. lstatistiklere göre, kazalarda kamyonlann payı önemli bir oran oluşturuyor. Otobüs sayısının da 56 bin 39 olduğu Türkiye'de, trafığe kayıtlı 1 milyon 135 bin 889 da otomobil bulunuyor. Ehliyetnameli sürücü sayısı 1984 yılı sonunda 3 milyon 198 bin iken, bu rakam 1985 yılı sonunda 3 milyon 477 bine ve 1986 sonunda 3 milyon 835 bine ulastı. Mayıs 1987 durumuna göre ise 4 milyonu aştı. 'GeliyorurrtIşte 90ların Haber Merkezi Otomobil sanayii 20. yüzyılın sonuna doğru yeni bir çağa giriyor. Otomobil üreticileri artık, otomobili yalnızca bir "ulaşdnna aracı" olarak değil, bir "eglence aracı" olarak görüyorlar. Bu nedenle 90'b yıllann otomobilleri, 70'li yılların mantıksal ve işlevsel olan otomobillerine göre daha "duygusal" olacak. Üreticilerin amacı, otomobili insana "daha yakın, daha bildik ve daha kolay kullanihr" bir hale getirmek. U.S.Newsweek dergisınde yer alan habere göre, 90'h yıllarda "büyük, son rnod» ve güçlii otomobillere" düşkünlük artacak. Otomobil sanayiindeki motor ve makine mühendisleri 9O'lı yülann otomobüini manevra yeteneği daha yüksek, yağmurda ve karda daha kontrollu ve genel olarak daha rahat bir duruma getirebilmek için çetin bir rekabet içindeler. Otomobil tasanmcılarına göre, 90'h yülann otomobillerinin dış görunümleri daha "saldırgaıT olacak. Dış görünümlerin yanı sıra, iç dekorasyon da oldukça değişecek. "önemli olan göze degil, oturan insan bedeninin gereksinimlerme karşüık verebilmek" diyor tasarımcılar. Böylece önümüzdeki yıllarda suruculer koltuklarında bir "pilot kabini" rahathğını yaşayacaklar. Japon "Hooda" fırmasının bir yetkilisi, müşterinin zevk ve değerlerinegöre, duyarh otomobil üretmek gerektiğini vurgulayarak, "Hoşa giden otomobil yaretmak önemli" diyor. Yeni otomobiller gelişkin teknik özelliklerle donanacak. örneğin paslanma artık araba sahiplerinin korkulu rüyası olmaktan çıkacak. Otomobillerde uygulanmaya başlanan önemli ve çok yeni bir başka gelişme de, arka tekerleklere de ön tekerlekler gibi hareketlilik kazandınlması. Dünya otomobil piyasasının önde gelen birçokfirması,ürettikleri tüm Türkiye'de 14 Avrupa ülkesindekinin toplamı kadar kamyon bulunması, artan trafık kazalarınm önemli nedenleri arasında sayılıyor. Karayolları Trafik Kanununun yürürlüğe girdiği 18 Haziran 1985 tarihinden sonra trafik şubelerince verilen sürücü belgesi sayısı yaklaşık 750 bini buluyor. Yasa ile sürücü okulları kurulması öngörüldüğü için, vatandaşların okula devam etmeden sınava girip bir an önce sürücü belgesi almak istemesi, kısa sürede 750 bin kişinin ehliyetname almasına neden oldu. Motorlu araç sayısı ise 1983 yılında 2 milyon iken, bugün 767 bin artarak 2 milyon 767 bine ulaştı. 1984 yılı sonunda 2 milyon 186 bin olan motorlu araç sayısı, 1985 yılı sonunda 2 milyon 375 bin ve 1986 yılı sonunda da 2 milyon 653 bin oldu. Türkiye'de en çok motorlu araç tstanbul'da bulunuyor. 500 bin motorlu aracın bulunduğu tstanbul'da, sadece 10 bin araçlık park yeri mevcut. Trafik sıkışıklığı ise, boşa yakılan akaryakıt ve boşa giden zaman nedeniyle büyük ekonomik kayba neden M*t*r: Daha güçlü ama ekonomik. Dört oynak tekeriekle manevn kolaytaşacak T e k e r l e k l e r : Dördü de hareketli ve manevra i oyoaK tenerleklı sıstemde uıreksıyonun yeteneği yüksek. Gösterge tabtosa: Düğme ve nucuk öır hareketı ile ibre kargaşasına son, bir ekran, birkaç düğme. Dlomobıl rahatça şent B i l g i s a y a r : Otomobüin hızh frenleri bUgisayaru değı$we ^vj bağlanacak. Haritanın yerini ekran alacak. Uyuyan şoförü bilgisayar uyandıracak. Sonart Arka »Oıreksıyon uçte ıkı cevnlınce tampondaki sonar gözü, tehlikeli yaklaşmalan . r on vç a'ka tekerlekler KarşılıklıDır ılöru; acısma bildirecek. gelıyor Böylece U donuşıennde 1 otoıııobili dar alartlarda ve park etme sırasmda otorrobılın maievra yelenepı cok yükselıyor A'Fnin korkusu terorizm BRÜKSEL (UBA) Batı Avrupa ülkeleri arasında yapılan bir anket Avrupalıların gelecekte en çok terorizmden korktuklartm, en büyük ümitlerinin ise bilimsel ve teknolojik gelişmeler olduğunu ortaya çıkardı. Eurobarometer tarafından Avrupa Topluluğu'na uye ülkelerdeki vatandaşlar arasında yapılan bir ankete katılanların yüzde 71 'i özellikle terorizmin artmasından korktuklarım belirt Motor ^k ^A Daha guclu. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ | daha ekonomik ~ ~ ^ f l ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H^ ^ ^^Hi^^l k Kontrol Daha basit ve ekranlı bir gösterge Üniversitede yığıhna ANKARA (a.a.) Üniversitelerde yeni kayıt olan öğrencilerin, mezunların iki katı olduğu belirlendi. ÖSYM'nin hazırladığı üniversitelerin 19861987 öğretim yılı istatistiklerine göre, Türkiye genelinde lisans ve önlisans düzeyinde toplam 57 bin 848 öğrenci mezun olurken, 132 bin 248 öğrenci de yeni kayıt yaptırdı. Üniversitelerde 24 bin 382 öğretim elemanına karşılık 481 bin 600 öğrenci bulunuyor. Üniversitelerde bir profesöre 252, doçente 152, yardımcı doçente 177, okutmana 250, öğretim görevlisine 108 ve arastırma görevlisine 50 dolayında öğrenci düsüyor. Ön v ak e ra t k re l r e e et ked dh y ke aa üs k ytnğ e ei e L sfre a tf/ r mn va a er ! ^HHHL* ^l ^ • \ ^ W k " J J İ İ M ^B^Frenler MÎî^âL£'^J^*l ^ B ^V • • î 1 |L ^ V ^ ^ ^ m ^ ^ J^ en M İ İ İ H j ^ â ^ S , ' ^ ^ • ^ F rkitlenmesıne H karşı güvenlik sistemi F Süspansiyon tampondaki ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H B Y lle s nr gz o a öu ^ S ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H |1 d h g v nı ^ S S ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ B I1 aa üe l y l uu oc l k ^ H ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H ^™ Bılgısayarlı hıdrolık sıstemle sarsıntılar yok ediliyor HARİTAYA PAYDOS Yeni otomobOUrde sürücü, hartta kuOanma gereksinimi duymayacak. Gidüen yer ekrmdan izienectk. otomobillerde bu sistemi uygulamaya başladılar bile. 90'h yılların otomobillerinde vazgeçilmez bir öğe de bilgisayar olacak. Bilgisayar lar fren, gaz ve direksiyon sistemlerine kumanda edecekler. özellikle tehlike anlannda otomobüin kontrol altına ahnması çok daha kolay olacak. örneğin ani fren yapma durumunda, tekerleklerin kitlenmesi bilgisayar yardımıyla önlenecek. Elektronik bir "kontrol sistemi" yardımıyla, sürücü buzlu bir yüzeyde bile isterse sonuna kadar gaza basmaktan korkmayacak. Ayncaotomobilin her köşesini kontrol altına alan bilgisayarlar sayesinde sürücü, önündeki gösterge tabloları, düğme, kol ve ıbre kargaşasından kurtulacak. Bunlann yerini yalnızca bir ekran ve birkaç düğme alacak. Sürücü direksiyonda dalgınlaştığı ya da uyuduğunda bilgisayar hemen harekete geçecek ve soğuk hava akımı ile sürücüsünü uyandıracak. Aynca bilgisayar motor yağının değiştirilmesi gerektiğini haber verecek, gece karşıdan vuran far ışıklarının ön camda kınlmasını sağlayarak, sürücünün gözunü almasını önleyecek. Basit bir sonar sistemi, çevredeki hareketli cisimlerin uzakhklannı sürekli ölçerek, herhangi birinin fazla yaklaşması durumunda sürücüyü uyaracak, ayru sistemin arka tamponda bir "gözü" olacak. Bütün bunların dışında 90'h yıllarda uzun yola çıkan bir sürücü, harita kullanma zahmetinden de kurtulacak. Bilgisayar, bir pusula yardımıyla aracın monitörde gidişyönünü ve elektronik harita üzerindeki konumunu belirleyebilecek. "Kara Şimşek" TV dizisindeki "Kitt" denilen süper otomobile benzeyen bu araçlar tabü yetenekleriölçüsünde artan fiyatlarla piyasaya çıkıyorlar. Süper otomobillerin kapladığı yollarda hızlanan trafiğin ne gibi sürprizler yaratacağı ise şimdiiik bilinmiyor. oluyor. öte yandan Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy, UBA'ya verdiği demeçte son gıinlerde büyük can kaybına neden olan trafik kazalarınm özellikle ulaştırma sisteminden kaynaklandığını öne sUrdü. Atasoy, ulaştırma sistemi içinde mesafeleri kısaltacak ve kısa mesafede de can ve mal güvenliğini garantiye alacak önlemlere ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Fransa'ya giriş zorlaşıyor PARİS (ANKA) Fransa'da terör olaylannın artması ve göçmen sayısını azaltma eğilimi sonucunda yabanctların ülkeye girişlerine yeni sımrlamalar getirildi. Yürürlüğe giren yeni uyguiama ile üç aydan daha az bir süre Fransa'da kalmak isteyen yabancılar, girişlehnde dönüş biletinin yanı sıra, geçımlerini sağlayabileceklerini kanıtlayan kredi kartları ya da seyahat çekleri bulundurmak zorunda olacak. 1982 yılından beri yürürlükte bulunan eski uygulamada ise, ülkede üç aydan az bir süre kalacak yabancılarm ziyaretlerinin amacını belirtmeleri yeterli oluyordu. urizm 987 Adana'nın 40 derece sıcağından kaçanlar soluğu Zorkun'da alıyor Ozürlülere \av 1 acia soııbalıar uygun mimaıi düzenleme MEHMET AKA ADANA Gölgede 40 dereceyi aşan hava sıcaklığının, insanları buram buram terlettiği Adana'mn Osmaniye ilçesine sadece 26 kilometre uzaklıkta "sonbahan yaşayan" yaylaalar kazaklarla dolaşıyor. Osmaniye'den Zorkun Yaylası'na uzanan 26 kilometreyi aştığınızda 600 metre yükseklikte buluyorsunuz kendinizi. Yol süresince çam ağaçlannın arasında giderek serinleyen bir hava karşıhyor sizi. öyle ki yarım saat önce tişortunuzu çıkarıp atmayı düşünürken, hazırhksız yakalandığınız yaylada üzerinize giyeceğiniz kalın bir seyler aramaya başlıyorsunuz. Adana'nın en yüksek yaylası Zorkun'da bulunan, çoğunluğu ahşap 3 bine yakın evde, yaz aylannda nüfusun 40 bine kadar ulaştığını anlatıyor Zorkun Güzelleştirme ve Onarma Derneğinin Müdürü emekli öğretmen Süleyman Yurtsever. Osmaniye Belediyesi ile yaptığı işbirliği sayesinde, yaylanın tüm gereksinimlerini çözümlemeye çalıştığını belirterek şöyle konuşuyor: TUristik tesis kiracı anyor önceUk vertterek yeni birçok tesis yapthrken Datça BelediyesCnin sahibi olduğu Dorya Motel bu turizm sezonunu müsierisiz geçtriyor. Datça koyuna hâkim bir konumdaki tesisler sezon baftnda kiraya çıkanldı. önüne konulan "BeUdiyemite ait Dorya Motel ihale ile kiraya veriUcektir" tabeUuma karpn ktraa buiamayan tesis için yurttaslar, "Bu uyguiama turizmi baltalamaktan başka bir şeye yaramtyor. H\ç değiüe, belediye boş tutacafına tesisi halka açsm" sekttnde konusuyorlar. (Fotoğraf: CUMHURİYET) Bedensel Engellileri Güçlendirme Vakfı, "mimar, mühendis ve şehir planlamacılarımn özürlüler, yaşlılar ve küçük çocuklu annelerin durumuna uygun binalar yapmalarını" istedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosıı) Bedensel Engellileri Güçlendirme Vakfı, mimari engellerin kaldınlması için bir rehber hazırladı. Tüm belediyelere gönderilen rehberde, "tüm mimar, mühendis ve şehir plancılannın, özürlüler, yaşhlar ve küçük çocuklu annelerin durumuna uygun olmayan bina yapmamalan" istendi. Rehberde, tüm özürlülerin mimari engeller nedeni ile başarısızlığa uğradığı vurgulanarak, "bina girişindeki küçük bir yükselti veya görkemli bir merdivenin özürlü için aşılmaz engeller olduğu" belirtildi. Merdivenle çıkılmak zorunda kalınan bir asansörün tekerlekli sandalye kullanan özürlü için kullanışlı olmadığına dikkat çekilen rehberde, "Ne yazık ki butün bu engeller, özürlüyü evden çıkmamaya ve sosyal yaşantıdan uzak kalmaya mahkum eder" denildi. Rehberde her konutun aslında ozürlülere göre düzenlenmiş olması gerektiği vurgulanarak şöyle denildi: "Günümüzde yeni binalar, yaşulara ve ozürlülere tamamen ters düşecek şekUde inşa ediliyor. Dik ve dar merdivenler, dar kapılar, dar tuvaletler, küçük asansörler, özürlülere her şeyi olanaksız kılıyor." özürlunün mesleki uyumunun evinden işine, işinden evine hiçbir güçlük ile karşılaşmadan gidebilmesi oranında mümkun olduğu bildirilerek, "Özürlü, aynı zamanda başkasının yardımı olmaksızın postaneye, gara, doktora, gişeye, her türlü kunıluşlara, sinemaya ve tiyatroya tek başına gidebilmelidir. Kaldığı daire öylesine düzenlenmeli ki tekerlekli sandalye ile rahatça hareket edebilsin" denildi. Rehberin sonunda Dr. Manfred Fink tarafından mimarlara, mühendislere ve şehir plancılarına yapılan çağrıda ise "mimari engeisiz bir toplumun bütün insanlann hizmetinde olduğu" kaydedildi. Bundan böyle özürlülerin durumuna uygun olmayan binaları yapmamaları için ivedi olarak yapılan çağrıda, "Toplumda özürlülerin durumlarına uygun düzeltmeler, onların mesleki uyumlannı büyük çapta kolaylaştınr. Başarıya ulaşmış tüm mesleki adaptasyonlar devlete milyonlar kazandınr" sözlerine yer verildi. lsviçre Özürlüler Derneği'nin katkılanyla hazırlanan rehberde, yalnızca evlerin değil, aynı za Rock konserinde protesto VARŞOVA (UBA) Polonya'da geleneksel rock konseri sırasmda askerlik yapmayı reddettikleri için iki pasifbte hapis cezası verilmesini protesto eden gençler, güvenlik güçleri tarafından zorla dağıtıldı. Polis iki gösterıciyi de tutukladı. Polonya'daki pasifist "özgürlük ve Banş" grubu yetkilisinden edinilen bilgiye göre Jarocin 'deki gençler arasında ilgiyle karşılanan ve her yıl düzenlenen rock konseri sırasmda konsere katılanlar askerlik yapmayı reddeden iki kişiye hapis cezası verilmesini protesto için gösteri yaptılar. Bodrum'da ilk İslam gemisi odrum (Cumhuriyet) Türk ve ABD'li sualtı arkeologlarınca Serçe Limanı'nda ortaya çıkartılan ilk "İslam gemisi"nin montaj işlemleri hızla sürdürülüyor. Bir bölümü ekim ayında ziyaretçilere gösterilmeye başlanacak teknenin 32 bin parçadan oluştuğu bildirildi. Müze yetkilileri, ABD'li arkeologların dünyanın en eski gemisi olduğu belirlenen Kaş açıklarındaki Milattan B Once 14. yüzyıla ait gemi batığmda çalışmalarını sürdürdüklerini anımsatarak, "Ancak bu batığı Bodrum Müzesi buldu. New York Metropoliten Müzesi biz bulduk diyor. Bunu sorun haline getirmek istiyorlar" dedi. Bodrum Müzesi'nin yaptığı araştırmalar sonucu 250 batık geminin yerinin saptandığmı, bunlardan ancak 45 tanesinin ilk aşamada kazıya elverişli olduğubelirtildi. İzmir Fuan işadamına bedava T zmir (a^.)• 56. Uluslararası A lzmir Fuan ile ilgili hazırhklar hızlandınldı. Büyükşehir Belediyesi Fuar ve Turizm Müdürü Resul Izmirli, Kültürpark'ın fuann açılış günü olan 26 ağustosa yetişeceğini söyledi. Resul tzmirli, "Biz kendimize düşen işleri tamamladık. Altyapıyı hazırladık. Pavyonlann tadilatlannı ve yeşil alan düzenlemelerini tamamladık. Bundan sonrası devletlere ve firmalara kalıyor. Onlar da hazırlıklarını açılıştan önce tamamlayacaklarına söz verdiler" dedi. Izmirli, bu yıl getirilen yeni bir uyguiama ile ticaret ve sanayi odalarına kayıtlı işadamlarına, adlarına düzenlenmiş "işadamı kartı" verileceğini bildirdi. Izmirli'nin verdiği bilgiye göre, işadamları, söz konusu kartlarla fuara ücretsiz girebilecekler. "Osmaniye, Kadirli, Ceyhan ve Adana'dan vatandaşlarımız geür Zorkun'a, yaylacılanmız bir yanda denizi, diğer yanda ise ovayı görebilen burada 3 ay kadar istirahat ederier. Bütün dertleri için dernegimize başvurarlar ve sonınlan biz çözümlemeye çalısınz. Harcamalarunızı > urttaşlardan topladıgımız yardımlarla yapıyonız. Bu yardımlar sonucunda elektriği bulunmayan yaylaya eyliıl ayı sonlanna kadar elektrik geürilecek. Amacımız Çukurova'niD cenneti olan şu yaylayı halkın tam istirahat ede ÇOCUK CENNETİAOelerin Çukurova 'tun yakıa sıcagmdan çocuklartm korumak için yaylayı seçmeleri, Zorkun 'u bir çocuk cennetine dönüstürmüş. Adım attığauzher yerde, minnacık çocuklann, üzerlerinde kalın giysileri ile oynadıklannı görürsünüz. Sıcaklann bastırmasmdan önce geldikleri yayladan, sonbahar ile birlikte dönen çocuklar, üç ay süresince çam ağaçlannın arasmdaki tetniz havada doğa ile iç içe bir yaşam sürdürüyorlar. cegi ve tüm gereksinimlerini karşılayabilecegi bir yer haline getirmek. Yaylanın yükü, S kişilik dernek yönetim kurulunun üstünde, en iyi hizmeti vermeye cahşıyoruz." "Gençler rağbet etmiyor yaylaya" diyor, doğuştan yaylaa olduğunu soyleyen 65 yaşındaki Ahmet Eken. Şöyle sürdürüyor konuşmasını: "Çocuklu aileler ve yaşlılar gelir çoğunlukla. Çocuklann serin havada iştablan açılır, o vüzden yayla yarar onlara. Yaşlılar da asağının sıcağına dayanamadıklan için gelirler. Elektrik olmadığı ve ancak dinlenebilecek bir yer olduğu için gençler sıkıldıkİannı söylüyorlar. O yüzden onlar denize gider, aileleri ise yayla>n gelir." manda toplum taşımacılığınm, tüm binaların, hastanelerin, okulların, spor salonlarının ve her türlü tesislerin yaşlılara, özürlülere ve bebekli kadınlara göre uyarlanması istendi. Rehberin "Trafikte Özürlü" başhkh bölümünde, genellıkle her caddenin tretuvan olması ve bunların iki tekerlekli sandalyenin geçebileceği minimun genişlik olan 180 santimetre olması, bastonlu körler için bordür yüksekhğinin 6 santimetre, tekerlekli sandalye ve çocuk arabaları için daha alçak bordür yapılması önerildi. Hiçbir uyan panosu, bisiklet ve arabanın trafıği kapamaması gerektiği belirtilerek, "Güneşliklerin ait kenan tretuvann 200 santimetre üstünde olmalı, posta kutulannın ağzı zeminden en az 120 santimetre genişliginde olmalı" denildi. Rehberde, araba park yerlerinin yüzde 2'sinin, en azından bir tanesinin aynlması önerilerek, park yerlerinde özürlüler için en az 3.5 metre genişlik bırakılması ve san renkle belirtilmesi gerektiği kaydedildi. İslam ulaştırma bakanları İSTANBUL (a.a.) İslam Konferansına üye ülkelerin ulaştırma ve haberleşme bakanları, 7 eylülde lstanbui"da toplanacak. Bakanlar, İslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik îşbirliği Daimi Komitesi'nin f/SEDAK) 3. toplantısı sırasmda bir araya gelecekler. Toplantı dolayısıyla, Ortadoğu Ticaret ve Ihracat Merkezi'nde (OTİM) "UlaştırmaHaberleşme Araç ve Cihazları Sergisi" açılacak. 613 eylül tarihleri arasında açık kalacak olan sergide havayolu, demiryolu, denizyolu ve karayolu ulaşımındaki kamu ve özel sektör kuruluşları, PTT ve haberleşme alanında üretim yapan kuruluşlar, bu sektöre hizmet veren yan kuruluşlar ile kitle haberleşme k l l ürünlerini ve \ hizmetlerini s\ tanıtacaklar. MAVİ MEKTUP Yunanistan'ın * turizm savaşı* Karaydan Pansiyon artık yok MUZAFFER İZGÜ KUŞADASI Kustepe'den yavaş yavaş inerdim aşağıya. Baharsa, papatyalar adam boyu, sanki birileri başka papatyalardan katmerler aşılamış gibi dana gözü her biri. Sansı limon sansı, aklan deniz köpüğü... Yazsa, yine iki yanım çalılar, otlar, dikenler, bunlar da adam boyu. Arada bir nus gibi kokan saat çiçekleri, hangi kaplumbağanın sürtünerek geçtigi mis gibi kekik, adaçayııun kokusuna kanşan deniz kokusu... Işte bu keciyolu alır sizi KuşadasıÇamlık yoluna götOrurdü. Oradan Kuşadasının biricik çayı akar, cayın uzerinde de eğri bir köprü, her gelen araca egrüiği yüzünden, "Ya»aşla hele" derdi. Köprüye varınca, hemen bir zurna sesi duyardım. Bazan davul sesi de duyardım amma, en çok zurna, yaıuk yanık öterdi denizden gelen yele çarpa çarpa. Ufacık bir evin, ufacık avlusundan gelirdi zurna sesi. Keman çaluurdı ev arasında, flüt çalınırdı, org, piyana.. Ama ya zurna? Sesi odalara sığmayan zurna, avludaki asmanın altından, Ege'nin, Anadolu'nun ezgilerini üfler dururdu yediveren üzümlere karşı. Eğri köprünün bu başına dinelir, zurnayı dinlerdim. Elbette pesrev beklemezdim ama, sanki yazmın yüzünde bir o zurna, bir ben diye düşünürdüm. Az sonra hemen gumüş renkli zevtin ağaçlannın arasından al bir at uzerinde, ak geünliğiyle bir gelinin çıkacağuıı düşlerdim. Sonradan öğrendim, bu zurnayı calan Karayüan'nuş. Düğunlerde davul zurna çalarmış Karayılan. Salt düğunlerde değil, Karayılan canı sıkıldığında, hurda işi ters gittiğinde yine zurnanın deliğine yapışır, bir yandan içkisini yudumlar, bir yandan da "Her giin sarboş şu Aydın'ın o^atı" türküsünü zurnaya yineletirmiş. Bir yandan da hurdacıhk yaparmış Karayılan, hemen eğri köprünün öbür başmdaki Konyalıyla kanşırcasına. Bir gün koca bir tabela gördüm bu ufaak evin kapısında, "Karayılan Pansiyoa". Kasabanın bir ucunda, o işşiz yerdeki ilk pansiyonu kim ne derse desin Karayılan düşünmüş, Karayılan kurmuştu. Acaba bir yerli turist, bir yabancı turist gelir miydi Karayılan Pansiyon'a? Yoksa Karayılan, bu işte zuraasına mı güveniyordu? Ne güzel de boyamıştı kapısını maviye, ne de güzel ak badanalar yapmıştı altı cocuğuyla duvarlara.. Dört yatak mı koymuştu, beş mi? Konuklanru zurna cala cala mı uyutacaktı, zurna cala çala mı uyandıracaktı? Ne de aktı o ortadaki tek masarun Üzerindeki örtü? Karayılan, ta o günden turizme, turizmcihğe inanmış, avluya dibinde san bir musluk kocaman kazan koymuştu, içi suyla dolu, su kesilirse turist derdine düşmesin, hemen oracıkta eüni yüzünü yıkasın diye. Amerikan bar bile yapmıştı, domates kasalanndan... Şimdi o keçiyollan yok... O koca alan ufacık ufaak otellerle dolu, gecekondu oteller gibi, bitibitivermişler yerden, on sekiz yatakh, yirmi dört yataklı... Daha bir yığını da yerden biübitivermektc. önlerinde iki kişilik masalar, arkada içküerin sıralandığı Amerikan bar ve bir ecza dolabı büyüklüğünde resepsiyon... Ya Karayılan Pansiyon? O yok şimdi. Zurna sesi de yok. Yabancı turistler var. Ellerindeki petlerde içme sulan, birbirine benzeyen otellerden kendi otellerini bulrnağa çalışan turistler... A yvalık (Cumhuriyet) Yunanistan, Türkiye'ye kendi adaları Uzerinden gelen turist sayısını azaltmak için "soğuk savaş" başlattı. Yunan adaları uzerinden Türkiye'nin batı kıyılanna yapılan karşılıklı feribot seferlerinden turist başına bin drahmi "liman vergisi" alınırken, Yunanhlar da "Türkiye'de tatil ympmamaya" zorlanıyor. Midilli Adası ile Ayvalık arasında feribot seferi yapan gemi acentelerinin yöneticileri, Yunanistan'ın yolcu başına istediği bin drahmiyi Türk kaptanlar araahğı ile topladığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle