Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
U AĞUSTOS 1987 * ¥• HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Ayının saldırısına uğradılar SARKAMIŞ («.a.) Kars'ın Sankamış ilçesinde ormanlık alanda çahşan bir gnıp işçi biı ayının saldınsına uğradı. Babasıyla birlikte ormanlık bölgede bulunan Salfet Er'i yakalayan ayı, çocuğu alarak işçilerin şaşkın bakışlan arasında olay yerinden kaçmaya başladı. Olayın şokundan kurtulan Zülfikar Er baltasını kaparak çocuğunu kurtarmak istedi. Bu sırada hem oğlu hem de kendisi ağır yaralanırken ayı da diğer işçilerin müdahale etmesi Uzerine kaçtı. Bundan üç gün önce de Erzurum'un Oltu ilçesine bağlı Başaklı köyünü basan bir ayı 6 kişiyi çeşitli yerlerinden ağır yaralamıştı. Stephanie göz kamaştırdı Monaco prensesi Stephanie, her gittiği yerde olduğu gibi, önceki gece katılclığı Kızılhaç balosunda da, davetliler arasında en çok ilgiyi çeken kişi oldu. Mücevherlerle süslü ilginç saç modeliyle, fotoğrafçılara gece boyunca poz vermek zorunda kaldı. (Foloğraf: REUTER) Güneş enerjüi otomobiller MÜNtH (UBA) Dünya'da petrol fıyatlarının hızla artması ve petrol kaynaklarının tükenmesinin doğuracagı sakıncaları gidermek amacıyla güneş enerjisi ile çalışan, kokusuz ve gürültüsüz otomobiller üretildi. Depolannda güneş enerjisi bulunan ve "güneş otoraobil" olarak adlandırılan otomobillerin hem çok ekonomik olması hem de çevreyi rahatsız etmemesi nedeniyle bu otolara karşı ilginin arttığı bildirildi. Güneş enerjisi ile çalışan otomobillerin, gökyüzünün bulutlu olduğu zamanlarda bile çalışabilmesinin sağlanması için de taşıta aynca rinde dün düzenlenen bir motosiklet yanşı sırasmda Julgan bir kurşun akümülatörlü batarKnaght adındaki 19 yaşmdaki silahlt bir gencin açtığı ateş so yanın takılmasının yeterli olacağı nunda altt kişi öldü, onsekiz kişi de yarakmdı. Fotoğrafta açı belirtildi. ian ateş sonucu ölen yanşçüardan biri görülüyor. (REUTER) Prof. Demiroğhı'nun oğlu evlendi Haber ServH îstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Cem'i Demiroğlu'nun oğlu Mehmet Cem Demiroglu, sınıf arkadaşı Yasemin Büyükoğlu ile dün evlendi. tstanbul Üniversitesi'nio Baltalimanı'ndaki tesislerinde dttnya evine giren Mehmet Cem Yasemin çiftinin nikâhını Istanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan kıydı, tanıküklannı da İstanbul Valisi Nevzat Ayaz ile YÖK Başkanı thsan Dogramacı yapü. Yıldız Universitesi Kimya Fakültesi mezunu çiftin nikâh törenine üniversite rektörleri, YÖK üyeleri, işadamlan ve davetliler katıldı. (Foloğraf: Süleyman Sanlar) Avustralyalı Rambo Demokrasi Dışı, Siyasi Ahlak Dışı... (Baştarafı 1. Sayfada) solda köklü bir değişime yol açmış mıdır? Bu sorulara şimdilik iyimser yanıtlar verebilme olanağından rte yazık ki yoksunuz. Taraflarda "Askeri mudahaleler aruk otmasınP' diye özetlenebilecek ortak bir temenniden söz edilebilir belki; ama genel çizgileriyle sağda ve solda aynı bakış açılannın ve alışkanlıklann surdüğü dikkati çekmektedir. • Bununla birlikte, 6 Eyiül referandumu dolayısıyla siyasi yelpazenin geniş kesiminde ortak bir davranış biçimi ortaya çıkmıştır. ANAP dışındaki bütün öiyasal partiler, 1982 Anavasası'nda yer alan siyasal yasakların kaldırılması için 'tover"len yana olduktarını açıklamışlardır. Son derece önemli bir siyasal konuda sağın ve solun değisik güçlerirçln ortak bir platformda buluşmalan, buluşabilmeleri hiç şüphesiz olumlu bir gelişmedir. Abartılı değeriendirmetefden kaçinmak yerinde olur. Ama yine de bu adımın, demokrasimizin gelecegi açısından güzel geleneklere zemin hazırlaması temenni edilir. • Tatil günlerinde bazı bildiri ve demeçleri okurken, buna benzer düşünceler aklımızdan geçti. SHP'nin İzmir Aliağa iiçe yonetimi, 6 Eylül referandumu için yayımladığı "evet" çağrısında şöyle diyordu: "Bu oylama, bir Demiret'in, bir Ecevltin yasağını kaldırma oylamast değildir Birpoiitikacının yapbki&nna, sdyfedfeterine kızılabitir. Kızan seçmen, onu bir daha seçmez. Ama pclitikacıya kızmak, onun siyasal haklannı elinden almak isteğrni hiçbir zaman haklı kriamaz. 'Sen politika yap, sen yapma" gibi saçma bir düşüncenin de demokrasilerde yeri yokturf' "Evet" isteyen DYP'nin İzmir örgütünün bildirisinde ise şu satıriar yer alıyordu: "Suçsuz ceza olur mu? Ekonomide lib&ral, siyasette yasakçı Türkiye olur mu? Sizleri hürriyetçi demokrasiye sahip çıkmaya davet ediyoruz. Mavi "evef demektirf' SHP'nin Konya Ereğli örgütünün çağrısı şöyleydi: "Bazı siyasetçilere kızmak, onlann siyasal haklannı ellehnden alma isteğini haklı göstermez. Çünkü tanıdığı tanımadığı, kızdığı ya da sevdiği tum insanlan bir kefeye koyup tümünün siyasal haklannı yasakiamak, insan haklarına saygı gösterdiğini iddia eden bir toplumun seçmenlerinin yapacağı sey olamaz. Onun için "evet diyeceğiz, demokrasi için yasaklann kalkmasına evet diyeceğiz." Süleyman Demirel de Güneş gazetesindeki demecinde şoyle diyordu: "Dünya boyie bir oyiama görmemiştir. Mecliste çıkıp biz yasaklann kalkmasına evet diyorvz, yasaklann kalkmasmı istiyoruz, ama bir de millete soralım diyeceksin. Sonra Meclisten çıkıp millete biz yasaklar kalksın dedik, ama sız buna aldırmayın, yasaklan kaldırmayın; hayırda hayır vardır diyeceksin. Düşünebiliyor musunuz?" SHP lideri Erdal inönü, ise duygu ve düşüncelerini Cumhuriyet'e şoyle açıklıyordu: "Halkoytamasının maksadı "tesaktar kaldh nlsın mı' diye sormak değil, 'Vasaklan yeniden koyalım, bu defa iyice uygulayalım' demek içindir. özal, ara seçimde, kendi karşıstndaki rakiplenn gucünu zayıflatmak için, yasaklan ortadan kaldırdı. Buna izin veren, o zaman Özaf'dı, Çünkü o zaman bundan yarar umuyordu. Ama yarar, umduğu kedar olmadı ve tahmininin aksine, Sayın DemireTın esaslı bir rakip olarak ortaya çıktığını gördü ve onun üzerine fikhni değiştirdi ve 12 Eylül öncesi liderlehn bu defa hareketlerine engel olma çaresini aradı ve çareyi halkoylamasına gitmekte buldu. Halkoylamasından umduğu amaç, yasaklan yeniden koymak. 0 n&denle halka "tiasaklan ksddıralım mı' diye değ^'YtHsakları yeniden koyalım mı' diye soruyor. Tabii son detBce demokrasi dışı, siyasi ahlak dışı bir hareket." Haklısınız Sayın inönü; hem demokrasi dışı hem de siyasi ahlak dışı bir davranıstır söz konusu olan. Özallar hanedanlar gibi (Baştarafı 1. Sayfada) rafından çignendi, o zaman isynn ettim" dedi. DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit ve eşi Bulenl Ecevit, dün Ankara'dan uçakla Van'a gelerek doğu illerini kapsayan 5 günlük gezüerine başladılar. Kendilerini karşılayan partililerle birlikte Van'da kısa bir tur atan Ecevitler buradan Erciş'e giderek kendilerini bekleyen halka hitap ettiler. !lk konuşmayı yapan DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya partilerini örgütlemek için gelenlerin, bölgenin büyük toprak sahipleriyle "oy pa2ariıgı" yaparak işe başladıklannı öne sürdü. Rahşan Ecevit, "Bunlar çogu zaman bölgenin güçlü, varlıklı kisileriyk toprak sahipleriyle konaklarda, yazıhanelerde pazariıga girişirler. pazariık konusu da sizlerin oylannızdır" dedi. Oy pazarlığı yapmaya gelenlerin güçlerini topraklarını genişliğinden, emek ve din sömürüsünden aldıklannı vurgulayan Rahşan Ecevit, "Ama bu kişiler bolgede siyasete büyük ölçüde egemen oldular da ne oldu?" diye sorarak şöyle de\am etti: "Yoksulluk kalktı mı? Tabii ki kalkmadı. Buntann arasında millelvekilliği, senatörlük yapanlar var. İsteselerdi kendi yörelerinin köylerini kalkındırabilirierdi. Ama bunu yapmamışlardır. Çünkü bunu yapacak olsalar, yorenin güçlenip bağımsızlaşacağını ve bunun da kendilerini etkisiz bırakacağını çok iyi bilirler." "Tüm yasaklann kalkması için evet" pankartlarının dikkati çektiği alanda konuşmasına, gezisinin gazetelerin yazdığı gibi 6 eylülde yapılacak halkoylamasıyla ilgisi oimadığını belirterek başlayan Bülent Ecevit, oylama olmasaydı dahi eşiyle birlikte dolvj.iUçrAnj.kapsai^n bir&ezi ya:. pacaklarını bildirdi. 6 eylüldeki halkoylaması kampanyasında Başbakan özal ile yanşmasının mümkün olmadığmı büdiren Bülent Ecevit, Başbakan'm devletin radyo ve televizyonunu sanki kendi özel istasyonu gibi kullandığını ileri sürdü. Ecevit, "Ancak bana ve Demirel'in sözlerine TRT bir satır yer vermez. Özal, kendi takviminin milattan öncesine herkesi serbestçe karalar. Ancak Özalın sataşmalanna bizim cevap hakkımız yoktur. Konuşuyorum ya, belki hakkımda bir da>a daha açılır" diye konuştu. CHP kapatıldığı için başladığını belirtti ve şöyle dedi: "O sırada. Atatürk'ün kurdugu ve bu devleti kuran CHP kapatıldığı zaman mucadelemi başlatlıra. Kendi haklanm çiğnendiği vakit değil, Atatürk'ün vasiyeli 5 general tarafından çiğnendiği zaman sesimi çıkarttım, isyan ettim. Ben ifliralara ugradığım vakit değil. askeri müdahaleye Atalürkçuluk kılıfı giydirilmek istendiği vakit sesimi yükselttim." Konuşmasının son bolümünü demokrasi konusuna ayıran Bülent Ecevit. Başbakan Özal'ın çok partili bir demokrasinin başbakanı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle noktaladı: "Şimdi bütün yetkiler Sayın Özalın elindedir. Padişahlık döneminde bile bütçe bu kadar rahat harcanmamıştır. Bütçenin üçte biri fonlardadır ve Sayın Özal ve DPT'deki kardeşi hiç hesap vermeden barcama yapmaktadır. Arabistan'daki "çirkef işlerin" başındaki kardeşi, bir de simdi akıl hocalığı yapan oğlu. 34 Ozal devletin parasııu padişah gibi, halta ondan daha rahat harcamaktadır. Bu harcamalara Meclis denetimi getirilmelidir." Bülent Ecevit'in AJn'nm Tutak ilçesinde bir kahvede yapuğı konuşma hakkında Toplanü ve Gosteri Yürüyüşleri Yasaa'a muhalefetten zabıt tutuldu. Emniyet görevlileri.salon toplanna olarak izin abndıgını, hoparlörlerin kahve dışına konmaması gerektiğini belirterek, durumun tutanakla savolıga intikal ettihlecegini bildirdiler. Ecevit, Patnos'taki konuşmasında, "DSP'nin gerçck demokratik solculann partisi olduğunu bildirdi ve daba solda olanlar bir yana ıslah otaaz Uzipeler Wr ymm, geifck so*yal demokratlann bir çaü attında birleşmesi zamanı gdmistir" diye konuştu. Hamur'dan sonra Agn'ya hareket eden Ecevitleri, kente 24 kilometre kala SHP'li il ve ilçe başkanlan ile yöneticilerden oluşan bir heyet karşıladı. SHP'li yerel yöneticiler, Ecevit'e "hofgeldJn" derken, SHP bayraldı arabalar da DSP konvoyuna kaularak kente birlikte girdiler. tl Başkanı Kazım Akdeniz, tabandan gelen birleşme isteğini Bülent Ecevit'e ilettiklerini söyledi. Ecevit de "sdamlastık, merhabalaşük bir nezaket karşüasmasydı" dedi. Bülent Ecevit'i kaldıklan otdde daha sonra DYP ve ANAP il başkanlan ile ANAP'lı belediye başkamıun ziyaret ettiği bildirildi. CÜNEYT ARCAYÛREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) yuka çıkar, TV'de Çalışma Bakanı süper emekliliği tek yanıyla ballanÜç yıldır devletin insanlan mutlu dıra ballandıra anlatır, üstüne üstlük etmeye yönelik ana ilkesi bir yana neyin ne olduğu pek anlaşılmadan atıldı. Varsa yoksa, özal'ın burnudevlet uygulamaya geçer. örneğin nun dikine giden politikalanna ba448 bin liraya uzanan işçi ücretinden şan harcı koymak amacıyla loplumu her ay 45 bin fazla kesilmesini buezen, bunaltan yasalar çıkantdı. yurur. Göz boyamacılığa, olumsuz etkiHer yapnrıma kaynak bulmada leri silmeye yönelik propaganda meüstat olduğunu söyleyen özal, kanizmasına yardımcı olmak için SSK'yı kurtarmak için süper emekkollar sıvandı. Büyük maddi olanaklilik modası yaratır. Kısacası, devlet lar sağlayanlar insanlann giderek süper emeklilik hakktnı kazansm kaçökmesine yol açan akıl almaz iktizanmasın, her işçinin cebine her ay dar eylemlerini desıekiemeyi beceri saydılar, sayıyorlar. Ülkenin, insan elini sokmayı sosyal adalet anlayışı sayar ve hiçbir direnme hakkı olmalann sorunlan ttikenmiş gibi, Başbayan işçiden ağustostan başlayarak kana denız ortasında "Semra Hamçatır çatır para kesmeye başlar. mm Marmaris'e neden gelmediği" soruluyor. Bas tacı edilen haber, Ama özal'ın devlet anlayışı işveÖzal'ın evine döndüğünde anahtarı rene dayandı mı, aman efendim, suolmadığı için kapıda kalması, komspus. Bir kararname çıkanr, işverenşuda konuk edilmesi, lerin 1986 yılına değin SSK'ya olan 140 milyar borcunu erteleyiverir. Başbakan ise, lazeliği beüeklerde Devletin "cici çocukhn" işverenler, yaşayan demeclerini umursamaz gösüper emeklilik aylığıyla milyonlarrünüyor. Düşünebiliyor musunuz, ca işçiden SSK adına para kesilmehalkoylamasında evet ya da hayır sine fazla direnç göstermezler. Bizoyuna çahşmadığını, tarafsız kaldıden de kesiliyor gerekçesiyle kıt olağım söyleyebiliyor. Oysa buz gibi hanaklaria geçinen işçiden her ay dayır propagandası yapıyor, çevresinha fazla paranın SSK'ya akmasma dekileri korkutuyor. Bir işadamımn ses çıkarmazlar. lşlerini bilirler işveDemirel gezisine otobüs göndermerenler. ödeme zorluğu çekerlerse, sini soruna dönüştürüyor. tşadamı nasılsa özal'dan bir kararnameyle ellerini ovuşturup kem küm ediyor. erteleme karan çıkar, rahat nefes .Ve yapsın, yoksa devlel olanaklanyalırlar. Bakarsımz günü gelir SSK'ya la Özal'ın hışmı bütün şiddetiyle leolan borçlannı Özal bir eşref saatinpesine inecek. de affedebilir. Ama işçi her ay daha Bu arada özal'ı hiç mi hiç ilgilenfazla ödemeyi sürdürür, sürdürecekdirmeyen olaylar ağustos maaşım tir. Sosyal adalet bunun neresinde? alan işçi çevrelerinde yaşanıyor. Büyük gürültülerle işçi emeklilerine süBöyle bir yasa Meclisten geçer, per maaş bağlayacağını ilan edip uyCumhurbaşkanlığı onaylar. İyimsergulamalara geçen özal, bu aydan başlayarak iki milyon işçinin ücretinden anlamsız kesintilere girişiyor. Blbet, işçi emeklisinin yaşam dü(Baştarafı 1. Sayfada) zeyini daha ileri aşamalara götüregecirilmiştir. Yakalanan sanıklann cek uygulamalar yapılmalı, işçi kekatıldtklan eyiemler ise şöyiedir: simi hiç değilse bugünden rahat nefes alarak gelecegi düşünmeli, hesap• 4.6.1987 tarihinde Nusaybin illamalı. Ama belirli sayıda bir bölüçesinde Dahan Yıldınm adlı şahsın mü yıllar sonrası daha yüksek emekli öldürülmesi. maaşına bağlayacak sistemi kurar• 4.6.1987 günü Ömerli Uçesi DYP ken, bugün fiyat artışlanyla bir ceİlçe Başkanı Hasan Cemiloğlu'nun hennemde yaşayan yüzbinlerin boğaevinin kurşunlanması. zı daha fazla sıkılmamalı. • 8.6.1987 günü Nusaybin ilçesinde bir askeri araca patlayıcı madde Yüzbinlerce işçi aldığı maaşa gökoymak suretiyle 3 erin şehit edilmere daha fazla prim ödemeye mahsi. kum ediliyor. Aldığı ücrete göre en azından bin liradan 62 bin liraya ka•9.6.1987 günü Ömerli mevkiinde dar çıkan yeni prim ödentUerine zoraskeri konvoyu pusuya dusurmek sulanıyor. Dağ başında "şekavet"dayar retiyle 1 üstegmen ve 3 erin şehit ediltabancayı alnma, 'ya canını ya mesi. malım' der. Devlet ise çıkarır bir ya• 13.7.1987 günü Nusaybin Uçesinsa, haklıyı haksızı, süper emekliliği de Alman Köprusü'ne patlayıcı madisteyeni istemeyeni ayırt etmeksizin de koymak suretiyle hasar meydana her ay bordrodan dilediği kadar kesgetirmeleri. tirir. • 73.1987 tarihinde Nusaybin Açıkyol köyüne eylem konması soİşçinin yapacağı hiçbir şey yok. nucu çogu kadın ve çocuk olan 8 kiYasa Meclisten geçer, eleştiriler ayliği bırakmayan çevreJer Cumhurbas. kanlığının yasalan didik didik incelediğini sanır, "Ya Çankaya, senden medet" diye bekleşir durur. Bir habere göre, özal'ın dilediği kadar ilçe yaratma yasasına Çankaya öfkelenir, onaylamak istemez. Başbakan rica eder, kırmaz, yasa çıkar. Neyi amaçlar bu yasa? Toplumu daha elverişliyönetime kavuşturmayı mı, yooo! özal'ın halkoylamasında küçük birim insanlarını hayır oyuna zorlamak için bir silah gibi kullanacağı yasadır. Hayır oyu veren belde ilçe olacak propagandasını bakanlar açıktan yaparlar. Ülke ve insan yararlarmı korumakta çok duyarlı olan yüksek tepelerden bu gidişe ses çıkmaz. tşçi derdine düşmüş, yargı yoluyla çözüm arıyor. Koydunsa bul sosyal adaleti, bakalım yerinde mi değil mi? Her ciddi kavram özal iktidarında yozlaşıp "amorf biçimlere" dönüşüyor. Devlet, işçinin cebine elini sokuyor. tnsanlar patır patır hastanesizlikten, doktorsuzluktan ölüyor mu? Sorun özal'a. İşçi neredeyse cennette yaşıyor. Neredeyse 'insanlar sağlıklı yaşamdan ölüyor' diyecek. Halkoylaması sadece çağdaş demokratik kurallann, yasaklarla surüp giden toplumsal bir ayıbın ortadan kaldmlmasına dönük bir ölçü olmayacak. Kim ne derse desin, nasıl yorumlanırsa yorumlansın, 6 eylülde çıkacak evetli sonuç, artık mizah öykülerini aşan gidişe bir yerde "dur" denileceğinin işareti olacak. PKK'ya şinin öldüriilme eyleminde leroristlere istihbarat ve kılavuzluk yapma. • Terörist gnıba her türlü yataklık, malzeme. yardım yapma suçiannı işledikleri ortaya çıkanlmıştır. Bölgede operasyon ve sonışturmalara araüksız olarak devam edilmektedir. Yakalanan kişilerin adlan şöyiedir. Hadi Aksoy, Saruhan Akad, Nezir tlhan, Süleyman Çetinkaya, Yusuf Özgün, Ömer Aksoy, A. Baki Tokay, Alaattin Bakır, A. Selim Koçhan, Hizni Çınar, M. Salih Yiğil, Abdullah Yigit, Hüseyin Yigit, A. Aziz Akın, Hüseyin Balın, Mahmut Turhan, Mahmut Aslan ve Mansur Aslan." Bu arada, Mardin'in Gercüş ilçesi Dereler mevkiinde 2 gün önce 4 PKK'linin ölü olarak ele geçirilmesinden sonra başlatılan operasyonların etkin biçimde sürdürüldügü bildirildi. Süper kesinti yargı önüne (Baştarafı 1. Sayfada) lerine aykırı olduğu öne surülüyor. Anayasa uyarmca Anayasa Mahkemesi'ne doğrudan başvuru hakkı bulunan ana muhalefet partisi SHP, konuyu pani meclis grubuna bile getirmedi. SHP'li bir grup yöneticisi, yasa TBMM'de görüşülürken, baa önergelerinin iktidar partisi tarafından onay görmesi nedeniyle, grubun Anayasa Mahkemesi'ne başvurmayacağını bildirdi. Süper Emeklilik Yasası'nın anayasaya aykınhği Ueri sürülürken, yasada yer alan eşitsizlikler şöyle sıralanıyor: "• Süper Emeklilik Yasası uyannca şu anda emekli olmuş kişilerin istege baglı olarak vasadan yarariaoabilmeleri için 1. derecenin 9. kademesinden. yani 1400 gösterge üzerinden emekli maaşı alıyor olmalan gerekiyor. Süper emekülikten 1395 gösterge ve altından emekli olmuş ya da emekli maaşı abnakta olanlar ise yararianamıyor. • Süper emeklilik göstergesine giren işçilerden toplam yüzde 14 prim kesiliyor. Bunun yüzde 9'u ihtiyarlık, yüzde 5'i hastalık sigortası. Süper emeklilik tümüyle >1iksek emekli maaşı almaya yönelik olmasma karşın, bu durumdaki işçiler daha fazla hastalık sigortası primi ödemek zorunda kalıyorlar. Oysa yasa, sağlık sigortasını "süper" yapmıyor. Kaldı ki, SSK hastaneleri f emel Sağlık Yasası kapsamına ahndığı takdirde, süper sağlık sigortası ödeyecek olan işçiler, aynca SSK hastanelerine sağlık ocağına gitmeden başvururlarsa, ekstra para da ödeyecekler. • EmekHliğine çok az siırc kalmış kişiler, Süper Emekli Yasası'ndan hak kaybıyla yararianacaklar. Örnegin, yasamn yururiüğe girdigi tarihe kadar emeklilik için basvurmuş bir kişi en ust göstergeden islege baglı olarak, borçlanma suretiyle yararlanırken, emekliligine 1 yıl kalmış bir kişi büyuk ölçüde hak kaybına ugnıyor. Emekliligine 1 vıl kalmış ve süper emekülik göstergesine giren bir işçiye, soo beş yillık prime esas kazanç ortalamasına görc emekli aylıgı baglanacagından, en üst göstergeden ya da son prim odediği tavan gösterge üzerinden aylık alamayacak. • Yeni işe başlayan ve süper emeklilik göstergesine giren işçiler emekli olana değin yüksek prim ödemeye devam edecekler. Emekliligine 5 yıl kalan bir ışçi 5 yıl prim öderse, süper emekli rnaaşına hak kazanırken, emekliligine 20 yıl kalmış bir işçi 20 yıl boyunca yüksek prim ödemek zorunda kalacak. Kaldı ki bu primde de her yıl iki kez memur maaş katsayısındaki artış oranında artış olacak. • Bugüne değin uygulanan SSK emekli maaşı bağlama oranı yüzde 60 iken. Süper Emeklilik Yasası ile bu oran yiizde 50'ye indirildi. Kazanılmış haklarda geriye dönüş anlamını taşıyan bu uygulama, temmuz ayı sonunda süper emeklilik gösterge tablosuna ilişkin Bakanlar Kunılu kararnamesi ile pekiştirildi. Bakanlar Kurulu, süper emeklilik göstergesine giren tüm derece ve kademeler için emekli maaşı bağlama oranını yüzde 50 olarak betiriedi. Emekli maaşı bağlama oranı yüzde 50'ye inerken, kesilen prim oranında ise hiçbir degişiklik yapılmadı. • Yüzde 50'lere yaklaşan enflasyon, gelir vergisinin beürlenen dilimlere göre yıl içinde yükselen oranlarda aylıklardan kesilmesi, süper emeklilik priminin de kesilmeye başlanmasıyla işçi ücretlerinde meydana gelen azalmalar, işçilerin durumlannı toplu iş sözleşmesi uygulamaları öncesine getirdi. Örneğin, 1 Ekim 1986'da toplusözleşme imzalanan bir işyerinde net 350 bin lira aylık alan bir işçinin aylığı bu ay net 275 bin liraya indi. * İşçilerden yüksek oranda prim kaynaktan kesilirken. işverenlerin uzun yıllardır SSK'ye prim odemedikleri her yıl Bütçe Yasası'yla birlikte TBMM'de konuşulan konulann başında geliyor. İşverenlerin SSK'ye 1986 sonu itibanyla 140 milyar lira prim borcu bulunurken, hükümet geçtiğimiz aylarda çıkardığı. bir kararname ile prim borçlannı erteledi. Bir kısım işveren borcu ödendigi lakdirde. faiz alacaklannı da affetti. İsyan ettim Bülent Ecevit, 12 Eylül'den sonra hapse girmesine yol açan çıkışlarına kendisinin hak ve özgürlükleri kısıtlandıgı için değil, siyasal partiler ve Angloffffontinental ENGLISH IN ENGLAND 15'ten 15'e (Baştarafı 1. Sayfada) başında 45 günlük maaş ödenmesi tasarlanıyor. Hazine ve Merkez Bankası son birkaç yıldır, aybaşında kamu çalışanları ve işçi maaşlarının piyasaya girmesi ile yükselen emisyon hacmini kontrol etmede zorlanmaktan yakınıyorlardı. Bu çerçevede ilk olarak emeklilerin maaş ödemeleri gruplar halinde yapılmaya başlandı. Emisyonun 3 trilyon sınınna dayanması üzerine ise bu uygulamanın memurlan da kapsayacak biçimde genişletilmesi zorunlu oldu. Maliye ve Gümnik Bakanı Ahmel Kurtcebe Alptemoçin, önceki gün yaptığı bir basın açıklamasında "memur maaşlannm her ayın 15'inde ödenmesi nygulamasına kasım ayında başlanacağım" duyurdu. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri ise, uygulamanın kesin başiangıç tarihine ilişkin bir açıklama yapmaktan kaçındüar. Bakanhğın üst düzey bir yetkilisi, "uygulamanın kamu görevlilerini zarara ugratmayacak biçimde yürürlüge gireceğini" söyledi. Edinilen bilgiye göre, yeni sistemin işleyişi şöyle tasarlanıyor: Yeni uygulamada ilk maaş ayın 15'inde verilecegi için memurlar 15 günlük bir gelir kaybına uğrayacaklardı. Ancak Maliye Bakanlığı bu soruna çözüm olarak, bir önceki ay başmdaki maaşlann peşin ve 30 günlük değil, 45 günlük olarak ödenmesini öneriyor. Örneğin, eğer uygulama 15 kasımda başlatılacaksa, ekim maaşlan 1 ekim günü 45 günlük olarak ödenecek. Böylece herhangi bir gelir kaybı söz konusu olmayacak. Ancak Hazine 100 milyarlık bir yükün altına 1 ay önceden girecek. Uygulamaya toptan veya kademeli olarak geçilecek. Ağır basan kademeli geçiş uygulamaya konursa, ay ortası maaşlarının ödenmesine bakanhkcâ başlanacak. Ayrıca memurların maaş düzeylerine göre kademeli geçiş de gündeme gelebilecek. THE ANGLOCONTINENTAL SCHOOLS Dünyanın bir numaralı Bağımsız ingiliz Dili Okulları Bırlıği Bir Sckrcter Anvoruz. Türkçe'yi iyi kullanıyor, İngilizce biliyor, daktiloda hatasız, hızlı yazabili>'orsanız... En az lise ya da kolej bitirmiş ve bu alanda 3 yıldan fazla deneyim sahibi>'seniz, lütfen "Sekreter" aımuzuyla bize yazın. Reklam ajansımızda çağdaş, canlı, güzel bir çalışma ortamı sizi bekli\Tor. LONDRA ve BOURNEMOUTH OKULLARINDA Onbeş yaşından büyükler için; yıl boyunca. her ıkı hafiada bir başlayan. isteğe bağlı olarak 250 hafta süreli, haftada 20, 25 veya 30 saatlik YOĞUN INTENSIVE COURSES ingiliz dilini k.sa sürede öğrenmek durumunda olan iş adamları ve meslek sahipleri için. tek kişilik veya firma grubu olarak kendi konulannda (bir ay önceden haber vermek koşuluyla) 4 haftalık ÖZEL SPECIALISED COURSES Kısıtlı zamanları olanlar ıçm, bir öğrenciyebir ilâ üç öğretmenin tahsis edildiğı 25 hafta. haftada 30AO saatlik ÖZEL DERSLER INDIVIDUAL PROGRAMMES Amerikan üniversiteleri ingilizce yeterlilik sınavları (TOEFL) ile Cambrıdge ve Oxford Üniversitelerine hazırlama kursları PROFICIENCY COURSES Yetişkinler için, dil öğrenıminı spor ve tatille bir arada sunan 26 hafta, haftada 15 saatlik VACATION PROGRAMMES 812, 1315, 1518 yaş grupları için, haftada 20 saatlik ders programı ile 26 haftalık HOLIDAY COURSES Anglo Continental Okullar Birliği'ne bağlı İngiliz aileler yanında, tam pansiyon konaklama Londra'nın Heathrow Havalimanından karşılama Bilgi ve kayıt için başvuru adres ve teletonlan ACEG Türkiye Danışma Bürosu, Koca Mansur Sok. llter Apt. 45/2 Şişli İstanbul. Teleton: 146 14 03 148 23 30 THE ANGLOCONTINENTAL SCHOOLS, British Council, Association of Becognized English Language Schools, (ARELS) ve Federation of English Language Course Organizations (FELCO) tarafından tanınmıstır. Manajans |Thompson Büyükdere Caddesi 191 Leventtstanbul GÖRÜS (Baştarafı Spor'da) HENCAL ULUÇ Cevat ödedi. Tıpkı Hasan olayında olduğu gibi.ve gene; o âria kadar fırtına gibi oynayan Galatasaray oyundan düştü ve sahada futbol gü'liği kalmadı. * • * Bize kalırsa, hakem seminerlerinde uzun konferanslar yerine hakemlerden bir tek cümleyi bin defa yazmaları istenmeli... Ezberlerlerse yararlı olur: "Hakemin görevi, en büyük görevi, sahada güzel futbol oynanmasını sağlamaktır" Bu cümle, hakemlerimizin kafalarına çakılmadığı sürece, sahaya çıkan eli duduklü, cebi kartlı adamlar, bu stlahlarını sadece ve sadece kendi paçalannı kurtarmak ve hakemlik müessesesinin gururunu (ne demekse) koremak için kullanmaya ve sahadaki güzel futbolu katletmeye devam edeceklerdir Bir sporcunun futbol hayatının bir bolümünü çalmaya yönelik kasti tekmelere çıkmayan kartların, insanlar robot değil de insan olduklanndan, kendilerine karşı yapılan yanlışlara öfkelendiler ve topa vurdular ya da soylendiler diye çıkarılması cinayettir. Bu cinayete engel olmak da Futbol Federasyonu'nun görevidir. Aksa Akrilik Kimya Sanayii A.Ş. AKSA Elemanlar Arıyor. Yalova'daki fabrikamızın Kalite Kontrol Servisi'nde görevlendirilmek üzere, Tekstil Meslek Okulu veya mezunu elemanlar alınacaktır. İlgilenenlerin. fotoğraflı özgeçmişlerini içeren bir mektupla "AKSA Akrilik Kimya Sanayi A.Ş. Personel Müdürlüğü, P.K. 115 Yalova" adresine başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Tekstil Meslek Lisesi