19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/12 Toskay tartışmaya girmiyor HABERLER, 7 TEMMUZ 1987 DemireVin ihtarnamesi incelenecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TKT Genel Müdüru Tunca Toskay'ın kapatılan AP'nin Genel Başkanı Süleyman Demirel'in ceza davası ihtan konusunda tartışmaya ginnekten kaçındığı belirtildi. Toskay, Demirel'in Ankara 24. Noteri aracıhğıyla kendisine gönderdiği ihtarnameyi aldığmı belirterek, "İhlaraame incelenip gereken cevap verilecek" demekle yetindi. Toskay, Demirel'in açıklama ve faaliyetlerinin yasalar çerçevesinde radyo ve TV haberlerinde yayımlanmasını istediği ihtarname konusunda görüş bildirmek istemedi. TKT Genel Müdürü'ne yakın çevreler, Toskay'ın bu konuda tartışmaya ginnekten kesinlikle kacındığını belirttiler. Ayıu çevreler Demirel'in GAP konusunda verdiği seminerin televizyon haberlerinde yer aldığına dikkat çektüer. Demirel, Toskay'a ve TKT Yönetim Kurulu üyelerine gönderdiği ihtarnamede, yaptığı konuşma ve faaliyetlerinin radyo ve televizyon haberlerinde yayımlanmasını iste di. Demirel, bu konuda önlem alınmaması dunımunda TRT Yönetim Kurulu ve Genel Müdürün cezalandırılmalannı teminen, cumhuriyet savcılığına şikâyet ve mahkemelerde dava hakkının kullanılacağını biktirdi. TKT Yönetinv Kurulu'nda Aytemur Kılıç, İTO Başkanı Nuh Kuşçulu, Tuncer Engjn Ertan, Prof. Ayban Songar, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz ve 1tasan Gök bulunuyor. TRT, Sııriye ile gizli işbirliği içînde SHP Genel Sekreteri, "TRT nasıl daha önce Hatay ve Iskenderun 'u Suriye sımrları içinde gösteren haritayı yayımladı ise îskenderun'daki kurtuluş günü ve temel atma olaylarını yok farz ederek îskenderun'u Türkiye'nin gündeminin dışında göstermesi, SuriyeTRT işbirliğinin çağrışımlarını akla getiriyor" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, TKT yönetimini sert bir dille eleştirerek, TRT'nin Suriye ile gizli işbirliği içinde olduğunu öne sürdü. Sağlar, TRTnin ANAP yönetiminin uşakhğını, meddahhğını yaptığını ve ruhi dengeleri bozuk insanlar tarafından yönetildiğini söyledi. Fikri Sağlar, dün düzenlediği basın toplantısında TKT'nin Hatay'ın Misaki Milli sınırlannı tamamlamasının yıldönümü törenlerini yayırnlamamasını kınadı. Sağlar TKTnin Iskenderun'un kurtuluş törenlerini saniyelerle geçiştirirken, Başbakan özal'ın Kırkpmar'da ANAP selamı verişini ve gttreş çayırlanndaki "şaklabanlık ve cazguiıklanıu" haber diye flakikalarca yayımladığını bildirdi. Ana muhalefet lideri Erdal lnönü'nün basın toplantısırun, Yunanistan ana muhalefet partisinin sıradan haberinden bile sonra verildiğini bildiren Sağlar, TKTnin 18 milyonluk çeşme yapımını haber diye yayımlarken, tskendenın Belediyesi'nin tnönü tarafından açılışı yapılan 4 milyarhk yatınmlarından hiç söz etmediğini kaydetti. Sağlar, TRT'nin bu davranışı ile iktidar uşakhğım gösterdijüni söyledi. Fikri Sağlar, daha sonra şöyle konuştu: "TRT, nasıl daha önce Hatay ve tskendenın'u Suriye sımrian içinde gösteren haritayı yayımladı ise, tskenderun'daki kurtuluş günü ve temel atma olaylannı yok f arzederek, tskendenın'u, Türkiyei nin gündeminin dışında göstermesi gLdi SuriyeTRT işbiriiginin çagnşunlannı akla getiriyor. Rnhi dengeleri tam olmayan insanlann yönetimiodeki bir ekran Türk halkının karşısında bulunmaktadır. Mevcut TRT yöneticilerinin siyasi gelecek peşinde kosarak, iktidara yardakçıhk yaptıkfaurmı biliyoruz. Zamanı gelince SHP bütün bunlann hesabuu teker teker soracaktır. Yapbklannın hiç birini yanlanna bırakmayacagu. Bogün TRT, Türk toplumunun malı ve sesi degildir. Yanlı yayımlanyla Türk halkına layık degüdir." Sağlar Yöneticilerin ruhi dengeleri bozuk Hayaüeri (Baştarafı 1. Sayfada) şin buluttar arkasında kaybolarak yağmur yağmaya baslaması yuntaşlann hayretine yol açtı. Yol boyunca, yerleşim bölgelerinden geçilirken çok sayıda kuçük çocuğun "hazır oP' dunımunda asker selamı verdıkleri görüldü. Barajın ikind ünitesinin açılış töreninde konuşan ve muhaliflerini ağjr bir dille suçlayan Başbakan Ozal, genel seçimlerde de ANAP'ın farkh kazanacağını öne sürdü. Muhalefete sataşma Özal, Türkiye güçlendikçe herkese daha fazla iş olanağı sağlanacagını, Türkiye'nin eski yıllara göre çok guçlü bir memleket haline geldiğini, guneydoğuda yapılan Karakaya ve Atatürk barajlan ile hem bölgenin hem Türkiye'nin güç kazandığını kaydetti ve "işte Güney Anadolu'nun makus talibi buralarda yenOivor" dedi. 1961 yılında etudu başlatılan ve 1976 yılında temeli atılan Karakaya Barajı'nı sahiplendiği gözlenen Başbakan Turgut özal, sözlerini şöyle surdürdü: "Kim bu çahşmalan başlattı ise hepsine şiikran borcumuz vardır, ama biz iktidara geldigimizde bu barajın ancak yüzde 20'si yapılmıştı. Kullanılacak araçlar çürilmeye lerk edilmişti, biz tamamladık. 250 milyar lira kamu ortaklıgından rınansman yarattık. Yalnız bunda degil. ber konuda memleketi guçlendirme hamlesine başladık. Şimdi, Karakaya Barajı onumuzdeki sene 1JS miljar kilovat saal etektrik üretecek. 30 liradan her yıl 240 milyar demektir. Yani baraj 45 senede kendini amorti ediyor. Türkiye'nin çığ gibi büyümesinin esbabı mucibesi budur. Ama eskisiyle «enisiyle muhaliflerimize bunlan anlatamıvoruz. Bizim icraatımıza onlann hayalleri bile yetisemez. Biz Atatürk Barajı için her yıl 200 milvar lira dökuyoruz. Orada 10 bin kişi çalışıyor. Yann 800 bin bektar arazi sulanacak. Guneydoğuda 23 Çukurova meydana gelecek. Tabii mesele bir Alaturk Barajı ve Karakaya Barajı ile bitmiyor. Dicle, Batman, Kralkızı barajlanrun temelleri atıldı. Şimdi Göksu'nun temeli atılacak. Sonra Silvan'a sıra gelecek. Sulanan arazi, tiım Türkiye'de 20 milyon hektara çıkacak. Bir düşünun, böyle sulanan arazide neler yetişir?" özal, Atatürk Barajı'nın su tutm; işinin önümılzdeki yıl başlayacagını, toplam 54 milyar metreküp su tutulacagını kaydederek, "tki yıl siireyle Fırat'ı tümüyle rutsak 54 milyar metreküp oluşmaz. Tabii aşagıya da su verecegiz. Onun için 4 yıl içinde bu su tutacak" dedi. Halefoğlu, BBC'de konuştu: Eıı büyük amacımız ATye üyeliktir ZAFER ARAPKÎRLİ nusundaki bir soruya da şu yanıtı verdi: "Bu, Avrupa ve Amerika ile ilişkilerimizi bir bütün olarak değerlendiriyoruz. NATO'ya ü>e olan bir ülke, diger Avrupalı kuruluşlara da uye olmmlıdır. Çunkü, NATO ittifakı, uye ulkelerin bağımsızlık ve toprak bütunlügunü garanti allına almak için kurulmuştur. Bir ülkeye 'NATO için ivisiniz. Ama, lopluluk için iyi değilsiniz' diyemezsiniz. Hiçbir ülke böyle bir goruşu kabul etmez. Turkiye, NATO'dan çekileceğini hiçbir zaman soylemedi. Yalnızca bir kunıluşa uyeligin diğerlerine uyeligi garanti etmedigini so\le>enlerin dikkatini çekmek istedi. Çunku, biz bu kuruluşlan birbirine şu veya bu şekilde bağlı bir bütün olarak degerlendiriyonız." Dışişleri Bakanı Halefoğlu resmi ziyaretinin ilk günunde Londra'da Ingiliz Uluslar Topluluğu Yazarlar BirHği larafından onuruna verilen öğle yemeğinde bir konuşma yaptı. Konuşmasında Türkiye'nin siyasi ve ekonomik alanlarda elde ettiği gelişmeler hakkında bilgi veren Halefoğlu, ulkede demokratik hak ve özgürluklerin yeniden tesis edildiğini anlaııı, sıkıyönetimin kaldınlmasını bunlara örnek olarak gösterdi. Halefoğlu Türkiye ile Avrupa Konseyi arasındaki ilişkilerin, geçiş donemi sırasında bir ara, bozulduğuna değinirken şu anda demokratikleşme sürecinin sonucu olarak ilişkilerin normale döndüğünü söyledi. Turkiye'nin A\Tupa topluluklanna tam üyeliğinin "görülebilir bir gelecekte" gerçekleşmesıni görmek istediklerini kaydeden Halefoğlu, "Türkiye; lopluluga siyasi, ekonomik ve kulturtl açıdan >eni bir boyut getirecektir. Turkiye; toplulugun gücune. kapasitesine ve etkinligioe katkılarda bulunacaktır. Türkiye'nin katılımı ile yalnız topluluga >eni bir lakım güçluklerin geleceğini degil, aynı zamanda bunun getirecegi avaatajlan da hesaba katmanız gerekir" şeklinde konuştu. Konuşmasının ardından yemeğe katılan 30 civannda yazar ve gazetecinin sorulannı da yanıtlayan Vahit Halefoğlu. "Türkiye'nin Kıbns'tan askeri biriiklerini geri çekmeden AT uyelik başvurasunun dondunılabileceği yolundaki gorüşlerc" ilişkin bir soru uzerıne şunlan söyledi: "Bunlann, AT uyeligi iie hiçbir ilgisi yoktur. Bu tur yaklaşımlar. Kıbns'taki sorunu çözmeye degil. daha zorlaştırmaya yöneliktir. Kıbns sonınunun çozumü için BM Genel Sekreteri Perez de Cudlar'ın anlaşma taslagını Rum tarafının reddetmeye devam ettigini unutmayalım. Sorunun bir tek çözümu vardır. O da, Rumlann Perez de Cuellar'ın onerilerini kabul ederek, Turk tarafı ile eşit koşullarda görüşmelere oturmasıdır." Vahit Halefoğlu, Türkiye'de irticai faaliyetlerin varlığı konusundaki bir soruyu yajııtlarken de, Türkiye'nin guçlü ve isıikrarlı bir ulke olduğunu, halta bu istikrarın bölgedeki istikran korumanın da önemli bir unsuru olduğunu kaydetli. Türkiye'de zaman zaman laikliğe aykırı hareketlerin görulduğünu, ancak laikliği anayasasında değişmez bir madde olarak koruyan bir devlet olarak inicanın basanlı olamayacağını söyledi. Sir Geoffrey Howe ve Haiefoğlu başkanhğındaki iki ülke beyetleri de dun oğleden sonra bir araya gelerek resmi görüşmelere başladılar. Göruşmelerde ikili, ekonomik, siyasi ve ticari ilişkilerin yanı sıra, bölgesel sorunlar da ele alındı. Görüşmeler sırasında Kıbns'la ilgili İngiliz Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nun önerileri de gundeme geldi. Bu konuda İngiliz hukumetınin söz konusu raporun kendilerıni bağlamadığını, Türk tarafının da rapor konusundaki rahatsızlığını birbırlerine ileuiklerı öğremldi. Öte yandan Ingiltere'de yayımlanan "'The lndependent" gazetesinde dun yer alan bir haberde İngiliz Maliye Bakanlığı'nın Türkıye ile savunma sanayiindeki ilişkileri geliştirmek amacıyla uygur. koşullarla 200 milyon sterlin tuıannda kredıler açacağı belirtildi. Türkeş Viyana'da da kalamadı VTVANA (a.a.) Alpaslan Tiirkcş, siyasi faalîyetlerde bu* lunmaktan kaçınması ve bir an önce ülkeyi terketmesi uyarısında bulunulan Avusturya'dan, Fransa'nın başkenti Paris'e geçti. Türkeş, "Türk Kültür Deraegi"nin düzenlediği toplantılarda konuşmak üzere, cumartesi akşamı Viyana'ya gelmişti. Ancak, Türkeş, Avusturya Içişleri Bakanlığı'nın uyansı üzerine, Viyana'da herhangi bir konuşma yapmadı. Türkeş'in Viyana'da bulunduğu sırada, Avusturya'daki Türkler arasında kavga ve gerginlikler çıktığını belirten Avusturya tçişleri Bakanhğı yetkilileri, bunun üzerine Türkeş'e, Avusturya'da herhangi bir siyasi faaliyette bulunmaması ve bir an önce ülkeyi terketmesi için gereken uyannın yapıldığını hatırlatular. Avusturya'nın Innsbruck kentinde buhınan bir grop sol görüşlü Türk, cuma günü dc Türkeş'in Viyana'ya gelme planını protesto ederek, polisle çatışmaya girmişti. LONDRA Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu Türkiye'nin diğer Batılı ittifak ve kuruluşlara uye olduğu gibi ATye kabul edilmesinin gerekTiliğini bir kez daha hatırlattı. Halefoğlu resmi bir ziyareı için gjttiği Ingiltere'nin başkenti Londra'da dün sabah BBC radyosunun 4. kanalında "Today" programında konuştu. Yapımcının sorulannı yanıtlayan Halefoğlu, Türkiye'nin gerçek bir Avrupalı ülke sayümadığı yolundaki görüşleri yanıüarken, "Bu, gerçegin sapdnlmasıdır. Benim görüşiime gore Avrupa Konseyi OECD ve NATO gibi kunımiare uye bulunan ancak 1963'ten beri ATde Um uyelik için bekleyen Türkiye'nin şu anda en buyük amacı, bu uyeliği kazanmaklır" dedi. Halefoğlu, Türkiye'nin AT'ye kabul edilmemesi halinde NATO ittifakından da çekilebileceği tehdidi ko 1 i ölü. 3 terörist ele geçiriSdi Baskuıa fırsat bıdamaddar ANKARA (Camhuriyıt Büjroso) Hakkiri'nin Şemdinli ilçesine bağb Umurlu kflyünc baskın girişiminde bulunan bir grup teröristlc, guvenlik kuvvetleri arasında çıkan çatışoıada, bir terörist öltl, 2'si sağ olarak =le geçirildi. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği Basm ve Halkla tlişkiler Şubesi'nden konu ile ilgili yapılan açıklama şöyle: "S Temmuz 1987 güau saat 23J0 «ralannda H*kkiriŞemdinli BçtsİM bajlı tmuria koyütıe baskıa tefcbbüsancte bulunae bir grup teröristk, gtti«BUk kurreüeri aruuda neydaBa gdes çatışma «mucoada, bir terörtst olay aahallindt 61ü,iki teröristdebolgede surtlürfllea aımmalar esoasnda sag olarak ele geçirilmiştir. Bu terörbüerio 30 Nisao 1987 gnnu Şemdiııli ılçesi tncezap köyündeo 11 vataadiçın kaçınlması, 6 Haziraa 1987 günn Şemdinli Uçesi tacezap Tepc Mevkü'nde gaveafik kuvverJerryte saahta çaHjına eyttmterinl gerç«kle}tird«deri beüritonüşUr. Teröristlerie birtikte 1 Kalaşoikof tüfek, 5 dolu Kalaşnikof $arj6rü, 137 Kalaşnikof rışeği ve çok sayıds örgütsel dokuman ele neçiritmijtir."Ba arada, yakalananlardan bırinin Vahit Demir olduğu öğre nildi. Demir'in bir süredir bölucülerle işbirliği içerisinde olduğu öne surüUlyor. tskence gördüğune ılifkin doktor raporu mahkemeye sunulunca, samğuı göıleri ışddtuh. ölduriden \azike Atlay'ın minik çocuklan, ifadeleri daha iyi duyubun diye, yüksek bir yere çıkanlduSmında İktidara geleli 3 yıl 7 ay gibi kısa bir süre olduğunu, ancak çok şeyler ki Akın, "BüUnt Abim, korkanm diye beni içeri sokmadı" dedi. (Fotoğrajlar; CUMHURJYtl) yaptıklannı, elektrik kısıntısını kal Sunalp'e cevap Lisedeki ders aletiyle cinayet işlediği öne sürülüyor 15 yaşında idamı isteniyor Annesi, oğlunun suçsuzluğuna inamyor, tanık olarak konuştukça Bülent ağlıyor, bunu gören anne de gözyaşlarını tutamıyor. lddianamedeki "Kurs parasını ödemek için cinayet işlediği" görüşüne karşılık, sanığın savunmada belirttiği ve künyesini bozdurduğu kuyumcu da Bülent'i doğruluyor. tstanbul Haber Servisi Cezaevini 15 yaşmda tanımıştı Bülent FJmalı. Aynı apartmanda oturan Nazike Atlay'ı öldürmekten idamı isteniyordu. Endustri Meslek Lisesi'nde ders aleti olarak kullandığı keser, şimdi suç aleti olarak karşısına çıkanlmıştı. Nazike'nin bileğindeki altınlan almak için başına keserle vurup, öidiirmekle suçlaruyordu. Bulent Elmalı, anlattığına göre geçen mayıs ayında okulundan gelmiş, alt katta oturan Nazike'nin feryatlarını duyarak yardımına koşmuştu. Daha sonra gelen komşuların yardımıyla hastaneye kaldırüan Nazike ölünce, Bülent'i karakola çağırmışlar ve suçla ilgili olmadığına ilişkin ifadesini almışlardı. Ancak Bulent kurtulmamıştı. Bu kez cinayet masası ekipleri Bülent'i şubeye alacaklar ve kendi ifadesine göre "döverek" suçu kabullendireceklerdi. Istanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde olayı anlatırken gözyaşlanna boğuluyordu Bülent. "Efendimsiz" konuşmuyor ve "O dayaktan, işkenceden sonra Türkiye'deki bütün suçları kabullenirsiniz" diyordu. Avukatı da, Bülent'in Asayiş Şubesi'nde işkence gördüğune ilişkin doktor raporunu mahkemeye sununca, Bülent'in gözleri ışıldıyordu. Sanığa göre, olay, kan içinde yatan bir kadına yardım etmek istemesiyle başlamıştı. Cinayet masasında suçu kabullenmesinden sonra da cezaeviyle tanışmış ve idam istemiyle yargılanıyordu. Dumşmada, annesi Safiye'yi görünce daha bir ağlamaya ve sesini koyvermeye başladı Bülent. Annesi, oğlunun suçsuzluğuna inanıyor, tanık olarak konuştukça Bülent ağlıyor, anne de oğlunun gözyaşlanna karşılık veriyordu. Duruşmanın iki de küçük tanığı vardı. Ölen Nazike'nin çocukları Akın (8) ile Emine (6) idi tanıklar. Annelerinin ölümünden habersiz gibiydiler. Olayı da görmemişlerdi. Boyları yetmeyince, yargıç kürsü önüne çıkardı Emine ile Akın'ı. Küçük Akın, "Bülent Ağabey 'annenden korkarsın' diye beni içeriye sokmadı" diyordu. Duruşmada bulunan iki aile de üzüntu içindeydi. Biri genç annenin ölümünden, öteki çocuklannın hapiste çürümesinden. tddianamedeki "Kurs parasını ödemek için cinayet işlemek" savına karşılık Bülent'in savunmasında belirttiği ve künyesini bozdurduğu kuyumcu da dinlendi. Kuyumcu, künyeyi 50 bin liraya satın aldığını belirtiyordu. Asayiş Şubesi'nde "Bülent'in suçu ayrıntılarıyla anlatıp, kabullendiği" bicimindeki ifadesini alan emnjyet görevlilerinin dinlenilmesini kararlaştırdı mahkeme. Ayrıca, emniyet görevlilerinden, işkence yapıldığını kanıtlayan rapor sorulacak, ifadenin nasıl alındığına ilişkin bilgi alınacak. Bülent, suçsuzluğuna inanarak cezaevinden çıkacağı umuduyla ellerini uzatıyor kelepçe takan jandarmaya. Annesine, gözlerinde yaşiarla yalnızca "üzülme, ağlama" diyebiliyor ve yeniden cezaevinin yolunu tutuyor. ABD Büyükelçiliği'nden Sunalp'e yanıt ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara'dakı Buyukdçüiği, ABD'nin 1983 genel seçim sonuçlannın belirlenmesinde rol aldığı ve geçen hafta silahlı kuvvel'erde yapılan değişiklik konusunda önceden bilgi sahibi olduğu yolundaki iddiaların yanlış olduğunu açıkladı. ABD Buyukeiçiliği'nirj dün yaptığı yazılı açıklamada şöyle denildi: "Türk basın organlannın bazılannda. geçen gunlerde Amerika Birleşik Devletleri'mu 1983 genel seçim sonuçlannın belirienmesinde rol o>nariıgına ve çok kısa bir süre once silahlı kuv\etlerin ust duzeyinde gerçeklesen değişiklik konusunda önceden bilgi sahihi olduguna ilişkin haberler yayımlannııştır. Bu lur iddialann gerçekte hiçbir ilgisi yoktur ve yanuştır. Amerika Birteşik Devtetleri. Türkiye'nin egemenliği ve Türk ulusunun demokrasiyi uygulaması konulannda derin ve olumlu bir inanç ve saygı>a sahiptir." Munfesih MDP'nin Genel Başkanı Emekli Orgeneral Turgut Sunalp, günlük bir gazeıeye yaptığı açıklamada, Turk Silahlı Kuvveıleri'nde geçen hafta gerçekleşen sürpriz atamaların ABD tarafından bir hafta öncesinden bılındiğini söylemişti. Teyakkuz içindeyiz Bışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada; Suriye topraklarından kaynaklanabilecek eylemlerin izlendiği belirtildi. ANKARA « umhurhet Bürosu) Dışişleri Bakanüğı, Suriye topraklarından kaşnakianabilecek terörist eylemlerin tamamen ardmın kcsilip kesilmediği konusunda sürekli bir teyakkuz içınde ulduğunu açıkladı. Oışişteri Bakanlıgt Enformasyon Daıresi'nden dün yapılan yazılı açıklamada. Suıtye makamlarının Turkiye'ye bu konuda resmen gu\ence verdiği. ancak kaynaklanabilecek terörist eylemlerin ardmın îamamen kesilip kesilmediği konusunda devamlı bir teyakku/ içinde hulunulduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, şöyle denildi: "Bu konudaki hassa<>i>etimiz çeşitli vesileterie ve çeşitli dü «>lerde Surije makamlannın dikkatine örtemie getirilmiştir. Suriye' nin bu konudaki buyuk ve haklt duvartılığtmızı gozardı etmedigi >e lerorisi faali>elleri konlrol amatı>la bazı onlemler aldıgı duşüntesindevi/. Suriye makamları bu hususia Turkiye'ye res>men güvence rle vermişlerdir. Ancak Suri>e topraklarından kaynaklanabilecek terörist ejlemlerin ardmın tamamen kesilip kcsilmtdiği hususunda devamh bir teyakkuz içinde bulunmakta\ız." Dışişleri dırıp tüm köylere elektrik verdiklerıni kaydeden Ozal, daha sonra şunları söyledi: "Bizim muhaliflerimiz var. Bunu tabii göniyorum. Ama bizim bir konuşma üslubumuz var. Siz de görüyorsnnuz. Ne kadar tabrik edilirsek edilelim, onlara cevap vermiyoruz. Çünku cevap verirsek onlann istediği tuzağa duşmuş olunız. Konuşmaktan iş yapamayız. Baktınız ki seçilme şansımz kalmanuş. stzden ileri gidiyor, yetişmek mumkun degil, ondan sonra at çamunı. Bir söz vardır, kedi erişemedigi cigere pis dermiş. Bunlannki o besap. Her şeyi tu kaka etmek kolay. Ama biz onlara cevap vermiyoruz. Gelin hizmette yanşalun, ben sizie küfurde yanşamam. Dün basında bir eski liderin, daha dogrusu destekle gelmiş. kısa bir süre lider olmuş. daha sonra tepetaklak gitmiş birisinin Genelkurmay Başkanhgı'na atama konusunda yaptığı açıklamalar vardı. Şimdi sana çamur atmak yaraşır mı? Siz nereden destek alıp lider oldunuz? Seçim sandıgında karşımızda perişan olmadınız • mı? Bunu anlaı once sen. Böyle çamur atariarsa alacaklan ctvap budur." DtKİLİ BELEDİYESI CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ tŞBİRLİĞİ İLE DtKİLİ 2. SANAT VE KÜLTÜR FESTİVALİ 812 Temmuz 198"' PROGRAM PANELLER 9 temmuz perşembe, 17.00: GENÇLİK VE.DEMOKRASt Kaıılanlar: Sadun Aren, Teoman.Erel, Işü Özgenturk \e gençlik lemsilcisi 10 temmuz cuma. 17.00: LAIKLİK VE DEMOKRASt Katılanlar. A)la Akbal. Hikmet Çetinkaya, Ali Sirmen. Genca> Şaylan. 11 temmuz cumanesi 17.00: HUKfK DEVLETt VE INSAN HAKLARI Katılanlar: Halil Celenk, Nevzat Helvacı, Erol Özcan, tlhan Selçuk 11 temmuz cumanasi 19.00: ŞEHİRLEŞME VE ÇEVRE Kaıılanlar: Vedat Dalokay, Rafet Erim, Mehmel Semerci, Bülent Tanık. 12 temmuz pazar 19.00. BARIŞ VE DEMOKRASl Katılanlar Oktay Akbal, Raif Ertem, Reha tsvan, tgur Mumcu, Ali Sinnen. KAHV EHANE SÖYLEŞtLERİ 8 temmuz çarşamba, 18^X>: Beklr Yüdu / "Halkalı Köle" video gösıerimi ve söyleşi. 9 temmuz perşembe, 15.00: Oktay Akbal / Yasasın Edebivat. 9 temmuz perşembe, 16.00: Muıaffer lıgu / Mizah. 10 temmuz cuma 15.00: Kadın / Duygu Asena, Ayla Akbal, Reha tsvan, Şukran Ketenci, lşıl Özgenlürk, Çagdaş Kadınlar Dtroeji tems. 11 ;emmu? cumanesi, 15.00: Ali Taygun / Tiyatro 16.00: Avcdık / Raif Ertem 12 temmuz pazar, 18.00: Refık Durbaş / ŞUr. İMZA GÜNLERl/Saat 19.00 9 temmuz perşembe: Duygu Asena. Reha tsvan, Yalçın Pekşen, lşıl Özgenturk, Bekir Yüdu. 10 (emmuz cuma: Asım Bezirci, Hikmet Çetinkaya. Refik Durbaş. Ugur Mumcu. 11 temmuz cumanesi: Oktay Akbal. Sadun Aren, Muzaffer Izgu. Ali Sinnen. TİYATRO 8 temmuz 21.30: ZENGtN MlTFAGl/AST. 10 temmuz 21.30: FERHANGİ ŞEYLER/Ona O>Tincular Çocuk Tiyatroları: 9 temmuz, 18.00: Banşa Çagn'Masal Ulkesi Topluluğu. 10 temmuz 18.00: tşte Bizim Dun>amız Hurrıyet Çocuk Kulubu. 11 temmuz, 18.00: Alacalı Şemsi)e • Tiyaıro İzmir FtLM GÖSTERILERİ: 9 temmuz, 21.30: ölmez Agacı ' Yusuf Kurçenlı 11 temmuz, 21.30: Merdoglu Ömer Bev ' Yusuf Kurçenli. MtZİK: 8 temmuz, 21.30: Nursaç Doganışık, Hale Gur. KuUu Payaslı. 9 terrmuz, 22.00: Grup Dinlence, Huri Sapan, Deniz Tiirkali. 10 temmuz, 22.00: Edip Akbayram, Sadık Giirbüz. 11 temmuz, 21.30: Banu, BulutsuzJnk Özlemi, Yeni Türku. 12 temmuz, 12.00: Necta Akben. Yavuz Top. SERGİLER: Kllap: Cumhuriyet Kiup Kulübü, Fotograf: İFSAK, Karikatur: Avni Odabaşı. Resim: Irfan Ertel. lnsan Haklan Dernegi Karma Sergisi. Siyasi yasaklara devam Özal, Turguı Sunalp'ı hedef alan bu sözlerinden sonra referandumun adıru ağzına almadan şunlan söyledi: "lnsallah Türkiye bir daha 1980 öncesinin karanlık günlerine dönmeyecek, o gunler bir daha gelmeyecektir. Birlik ve berabertiğimizin sürmesi. ancak eski kavga ortamının geri gelmemesi ile mümkundür. Benim valandaşım zekidir. Atatürk'un dedigi gibi akılhdır. Leb demeden leblebiyi anlar. Aslında fazla konuşmama da lüzum yok. Siz ne yapacağınızı bilirsiniz. Millet ne yaptığıınızı görnyor. Daha 4 yıl oldu. neler yapük. Bir 10 yıl daha kalsak Türkiye^ yi biz bile tanıyamayız. Demokrasinin en onemli ilkesi re> meselesidir. Yann siyasiler azden oy istejecektir. Bu tabiidir. Dikkal edeceginiz nokta kim fazla demokrasiyi getiriyorsa, o da sandık yolu>la gelir. Ve size kim daha fazla hizmet ediyorsa onu sececeksiniz. Dikkat edeceginiz konu budur. Önümüzdeki genel seçimler, buna 19S8'de diyelim, sizin desteginizle o seçimleri de kazanacagız. Hem de büyük farkla alacagız." Törende DSİ Genel Müdürü Erol Önacar, Diyarbakır Valisi Hayri Kozakçıoglu ile Enerji Bakanı Sudi Türel ve Bayındırhk Bakanı Safa Giray da birer konuşma yaptılar. 31'i Türk, 6'sı ttalyan olmak üzere şimdiye kadar toplam 37 kişinin yapımında yaşamlarıru yitirdiği Karakaya Barajı'nın yapımı tamamlanan ikinci türbini açıldı ve 150 metre yukandan basınçlı su muhteşem bır gönıntü ile akmaya başladı. Bundan sonra Özal, eşi Semra özal ile birlikte akan su ve barajın önünde foto muhabirlerine çeşitli pozlar verdi. DSl'nin Karakaya Barajı'ndaki tesislerinde öğle yemeğini yiyen Ozal, daha sonra helikopterle Adıyaman'a hareket etti. özal Adıyaman hükümet binası önünde yaptığı konuşmada, ülkeye huzur ve banş getirdiklerini belirterek, "Bu bölgede ufak tefek hadiseler oluyor. Onun da besabını göreceğiz. Allah bizlere 1980 oncesi karanlık günleri bir daha göstermesin. Aman ha aman ynnlışhk yapmayın" dedi. Fabrika isteyen Adıyamanlıla | ra iş olanağı yaratacak bir fabrika kuracağına söz veren özal, ancak fabrikanın adını acıklamayacağını bildirdi. CERCEVE Çocuklarda hırsızhk yaygın ANKARA (Cumhuriyet Bttrosuı Adalet Bakarüığı istatistikleri, çocuklar arasında hırsızlık suçlannın yaygınlaştığını onaya koydu. Istatistiklere göre, hırsızlık suçlannı cinsel suçlann izlediği gözlenirken, 1985'de Ankara, İzmir, Elazığ ve Sinop Çocuk Ceza ve Islahevleri'nde toplam 872 çocuk hükümlü yatıı. Istatistikler, küçük illerde cinsel suçlann, büyük illerde ise hırsızlık suçlarının yaygın olduğunu gösterdi. İstatistikler, 1985'de işledikleri suçlardan ötürü yargıç önüne çıkan 872 çocuktan, 448'inin hırsızhk yaptığını gösterdi. 240 çocuk cinsel suçlardan ötürü yargıç önüne çıkarken, 133 çocuk adam öldürmekten, 51 çocuk ise diğer suçlardan sanık oldu. Bu çocuklann iSO'si Ankara Çocuk Islahevi'ne, 26O'ı Elazığ Çocuk Islahevi'ne, 3O7"si İzmir Çocuk Islahevi'ne, 155'i ise Sinop Çocuk Cezaevi"ne konuldu. Temmuz sayısında; Duru Göl'de duran, Zeki Coşkun* Çizgili Muhalefet,B«r«k Eldem* B.Traven için.Hikâye hayata tarih düştü, Gürsel Göncü • Selim tleri'nin yeni rornanı: Kafes • Simon and Garfunkel: Sessizüğin iki sesi, Çigdem Özüer • Yazlıktâ kitap okunmaz mı? Melih Cevdet Anday • Ayla Kutlu ile 'Hoşçakal Umut' üstüne söyleşi, Günseli Önal • Kim kcrkar korkudan, M. Ali Kıbçb*y • Vedat örfi Bengü'nün romanı: öksc, tbrahim Yıldınm * Eski yazı özleminin ardmdaki gerçek, Atilla Özkınnüı • Gerçek 68'liler dondurulmuş balık yemez, Banu Gürsater • Norveç'te düzyazı paüaması, Yavuz Baydar • Etek, bluz ve kitap, Merve Turgut • Federal Almanya'da bizden kitaplar, Güner Yiireklik • Vitrindeki Kitaplar • tnsanlar öykü uydurdukça 'Fantazya' yaşamına devam eder, tsmet Berkan • Kütüphanenin başına gelen, Meral AJpay • Türk Masallan, Ermu Aslanoglu • İki mizahçıdan çocuk öyküleri, Fatlh Erdogan • Kitap Kulübü'nden haberler • Kitap ödüllü bulmaca, Ercan Altazlı • Çizgiler: Tan Oral, Metin Üstündag, Nazan Erkmen, Saladin, Ferrub Do|an, Behiç A k , A â ÇERÇEVE bayilerde satılmamakta, yalnız Cumhuriyet Kitap Kulübü üyelerine gönderilmektedir. ÇERÇEVE'yi edinmek isteyenlerin Cumhuriyet Kitap Kulübü'ne üye olmaları gerekmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle