19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 TEMMUZ 1987 KÜLTÜR YAŞAM HAYVANLAR tSMAÎL GÜLGEÇ SiZCE DUCEM.2DE CUMHURİYET/5 Romanı 5. baskıyı yapıyor, fllmi haftalardır afışlerde Gülün Adı'na gösterilen ilgi, tanıtıın ve modayla açıklandı Umberto Eco'nun "Gülün Adı" romanı ve romandan yapılan film, ülkemizde de büyük ilgi gö'rdü. Yazarlarımız ve film eleştirmenleri bu ilgiyi daha çok basındaki tanıtıma ve moda merakına bağlıyorlar. Kitabın yayıncısı Erdal Öz, her satm alanın kitabı sonuna kadar okuduğundan kuskulu. Eleştirmen ve araştırmacı Atilla özkırımlı'ya göre ise, bu romanı alanlar daha çok, sözü edildiği için alıyorlar. önemli bir roman olmasına karşın, gördüğu ilginin bu önemden kaynaklanmadığı kanısında. Özkınmlı'ya gore, bu romanı alanlar, daha çok, sözü çok edildiği için alıyorlar. Özkınmlı şu soruyu soruyor: "Bu roman 3040 bin sattıysa, satm alanlar da romanı okudularsa, böyle bir romanı keyifle okuyabilen bunca aydına sahipken TUrKiye'de nasü oluyor da bir yığın dıizeysizlik prim yapabiliyor?" "Şu sıralar bizde modalara göre hareket etmek pek moda. Yine de, Türkiye'nin genel nüfusuna göre duşünurseniz, romanın da, filmin de olağanüstü bir ilgi görmediği söylenebilir. 'Gülün Adı' romanı, bence, bilginin, kültüriin, entelektuelizmin yüceltilişidir. Ülkemizde entelektüelizmi hoıiamanın marifet sayıldığı, duşünce tembelliğinin donığuna vardıgı bir donemde romanın ve filmin ilgi gormesini bir umut ışığı sayabüiriz belki de." 6 KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK Umberto Eco Kültiir Servisi Son zamanlarda ülkemizde nitelikli bazı romanlar da "bestseller" niteliği kazanmaya başladı. Geçen yıl bunun en ilginç orneği, Milan Knndera'nın "Var Olmanın Dayanılmaz Hafifligi" adlı romanında yaşandı. Geçen aylarda da ttalyan yazar Umberto Eco'nun "Giiliin Adı" adlı romanı, nerdeyse bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de umulanın çok ustünde sattı. tş, romanla da kalmadı, Fransız yönetmen JeanJacques Annaud'nun romandan sinemaya uyarladığı "Gülün Adı", Batıdan kısa bir süre sonra bizim sinemalarımıza da geldi ve haftalarca afişlerden inmedi. "Gülün Adı" romanı bugüne kadar 4 baskı yaptı, bu ay içinde de 5. baskısını yapması bekleniyor. Gülün Adı" filmiyse 13 nisan gunü gösterilmeye başladı ve 13 haftadır sinemalarda. Son aldığımız bilgilere göre, "Gülün Adı" filmini tstanbul'da 100 bini aşkın, Ankara'da 50 bini aşkın, Izmir'de de 25 bini aşkın seyirci izledi. Ülkemizde özellikle okunması açısından "zoriuklar" taşıyan, kimilerince "çetrefil" ya da "çetln ceviz" diye nitelenen bir romanın "çok salması", öte yandan fîlminin de haftalar boyu afişlerden inmemesi çok sık rastlanan bir olay değildi. Bu konuda yazarlanmızın ve film eleştirmenlerinin ne düşündüklerini öğrendik. J^anJaeques Annaud da çıkan yazı, haber ve eleştirilerin de bunda önemli payı olduğu kanısında. Öte yandan, "Gülün Adı"nın Eco gibi günümüz düşüncesine önemli katkılan olan seçkin bir bilim adamının ilk romanı oluşunun, bıze uzak olan ortaçağı derin bir bilgi ve çağdaş bir yaklaşımla, yeni bir bakışla dile getirmesinin, romanın büyük ustalıkla dokunmuş polisiye örgüsünün ve olağanüstü bir sanat yapıtı oluşunun, Karadeniz'e göre, yapıtm görduğü ilgide büyük payı bulunuyor. "Filme gelince" diyor Karadeniz, "Filme ilgi, her şeyden önce romanın yarattığı ilgiden doğuyor. Filmi izlemenin romana oranla çok daha kolay oluşu da belirtilmeli." Moda pek moda Sinema yazarı, tbrahim Altınsay, filmin ve romanın dünyada da büyük ilgi gördüğunü, bunda tanıtımın çok etkili olduğu, ama romanın moda olduğu için de ilgi görmüş olabileceği görüşünde. "Çünkn" diyor Altınsay, Bilim adamının romanı "Gülün Adı" romamnın çevirmeni Şadan Karadeniz, yapıtın ülkemizde uyandırdığı buyuk ilginin her şeyden önce dünyada gördüğü ilgiden kaynaklandığını düşunüyor. Karadeniz, basın Özel bir kültiir Yazarhğının yanı sıra ulkemiz çeviri edebiyatma da önemli katkılarda bulunan Tomris Uyar ise, "Romanın bu ilgiyi toplamaması için yeteri kadar neden vardı" diyor. "Kitabın kalın olması, çok özel bir kültürü gerektirmesi gibi. Peki, neden ilgi topladı? Ben bunu bir moda olarak düşunüyorum. Bu modanın içinde de artık bilginin edebiyata baskın gelmesi soz konusu. Eco'nun romanı. belki birtakım konular ustünde duşünmeti sağlaması açısından iyi bir kitap, ama benim anladığım anlamda bir edebiyat eseri değil. Ben, 'Gülün Adı'nı pek sevmedim." •?=>• PİKNtK PtYALE MADRA BİLDOC MUSUN, BEKİ 14A>ÛTTA Polisiye roman Son yıllarda sinemamıza da büyflk emeği geçen yazar Onat Kutlar, "Gülün Adı"run çok karmaşık yapısına karşın yalın da okunabilen bir kitap olduğu kanısında. Bunda polisiye kurgusunun rolunün de çok önemli olduğunu soylüyor Kutlar: "Kafka'nıa dediği gibi, bütün büyük yapıtlar polisiyedir. Eco, polisiye teknigini ustalıkla kullanıyor. Romanın sevilınesinin birinci nedeni bu. Ancak yeryüzünde bu romanla ilgiii tanıtım ve reklam (profesyonel reklamı kastetmiyornm) o kadar büyük oldu ki, okurlann büyük bölümu biraz da özentiyle aldı kitabı. Boyle bir durumda en buyuk sakınca. romanın alt mesajlannı, gunümuzle bağlantılannı kavrayamamakür. Filme gelince, alt raesajların iyice törpulendiğini, yapının daha çok polisiye gerilime dayandınldıgını gördüra. Roman, içerik yönünden çok sey kaybetmişti, ama film gorsel atmosfer yöoünden çok basarılıydı." Listeye demir attı Sinema yazarı Sungn Çapan, filmin ülkemizde böylesine ilgi gormesini, öncelikle romanın "aylarca çok satan kitaplar listesine demir atmasına" bağlıyor. Çapan, filmin Sinema Günleri sırasında gösterime girmesinin de gördüğu ilgiye katkıda bulunduğunu soylüyor. "Gülün Adı" fîlminin, genellikle romanlardan yapılan uyarlamalann yüzeyselliğini aşan bir görsel zenginliği var Çapan'a göre. Çapan, filmin geriliminin seyirciye çekici geldiğıni söyluyor. "Gülun Adı" romanının yayıncısı Erdal Öz, kitabın görduğü ilgiyi şaşkınlıkla karşılıyor. "Sanınm, katilin kim olduğu sonısu, bu somnun kitap boyunca ustaca soruluşu kitabın okunmasında başlıca etken" diyor Öz. "Bir de kitabın Batıda listelerde aylarca ilk sıralarda kalışı, üstelik sinemaya aktaniışı, dünya basınında çıkan magazin haberlerinin çoklugu, bunun hızla basınımıza yansıyışı, kitabın adını herkesin bellegine kazıdı. Yine de her satm alanın buromanısonuna kadar okuduğundan kuşkuluyum." HIZLI GAZETECİ SECDET ŞEN f>EKi, YAftN NE OlACAK .? 5IRAPA HAN6İ KOY, MANGl TEpE, HAhKâf ANTıK KENT KAUNTıSl \0\R 8u ülken'm doğol ve kii{tüm\ KÎM sahıp çka TALAN B ÇÎZGİLİK KÂMİL MASARACI Sözti edildiği için Eleştirmen ve araştırmacı Atilla Özkınmlı ise, "Gülün Adı"nın ROMANDANSİNEMAYA Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de büyük ilgi gören Umberto Eco'nun romamndan JeanJacçues Annaud'nun sinemaya aktardığı film de sinemalanmızda haftalarca gösterildi Polisiye geriUmin öne çıkanldığı filmde, bir zamanların James Bondv Sean Connery başrolde oynuyordu. Avusturya'da Çağdaş Seramik Sanatı Sergisi Uluslararası Istanbul Fesüvali kapsammda açılan sergi, seramiğin özgün ve plastik değeri olan bir sanat oluşunu yansıtıyor. Sergide, Avusturyah çağdaş seramikçilerin yeni arayışlarım yansıtan yapıtlar yer alıyor. Seramikte, kııllaıımıdan sanata çağdaş seramik sanatı konusunda şöyle diyor: "Günümüz seramik sanatçılan, daha çok seramikte plastik oiuşumlarİa ilgilenmektedirler. Öyle ki, içeriksiz ve seri uretimle, salt kullanma eşyası olarak üretilmiş seramiklerin yerini. özgün, sanatsal ve plastik değeri olan yapıtlarla alma eğilimindedirler. Bunun >anında, sadece el sanatı olarak tanımlanma tabusunu yıkarak, bu el sanatı aracılığıyla guncel sanat akımlanna katkıda bulunraaktadırlar." Avusturyah çağdaş seramik sanatçılan, bu geniş özgürlük ortamında yeni arayışlar içindedirler. Buna koşut olarak sanatçılar, efsaneleşmiş Viyana atölyeleri ve Jugendstille gibi bir geçmiş zaman dilimiyle de hesaplaşmak ve bunu aşmak durumundadırlar. Viyana atolyelerinin, ozellıkle Josef Hoffman, Koloman Moser, Adolf Loos ve Otto Wagner gibi büyuk ustaların sanat mirası, halen genç sanatçılar tarafından değerlendirilmekle birlikte, 1980'li yıllarm eğilimi, geleneksel klişelerden uzaklaşarak güncel sanat akımlanna ulaşmaktadır. Boylece seramik, kendine özgü yapısıyla çeşitli biçimlerde günümüzün sosyoekonomik özelliklerini taşıyan, yansıtan genel kultürün ve mirasının ayrılmaz bir öğesi oiarak çevredeki yerini almaktadır. Uygulamalı sanatlarda sanat ve işlevsellik ayrunının onadan kalkması, seramiğe yalnızca yaratıcılık ve koşutundaki oluşumlarda sonsuz bir çok yönluluk getirmekle kalmamış, aynı zamanda var olan estetik ölçütleri değiştirmiş ve geliştirmiştir. Seramik, özunde, heykel kökenli bir sanat, hatta bütün plastik sanatların oğelerini bünyesinde toplayan, plastik sanatların ta kendisi bir sanattır. Uran Sanat GaJerisi'ndeki sergi, Avrupa çağdaş seramik sanatından küçük bir kesiti bize sunması açısından son derece ilginçtir. Yapıtlardan bazıları, yeni bir akımın göstergesi olmaktan çok, 195O'li yılların modern sanatını anımsatmaktadır. Kanımca, Avusturyah sanatçılardan özellikle Marianne HuberNeumann'ın ve Rosa Maria Andert Ramskogler'in, Maria Burger'in, Kurt Spurey'in vapıtlan sozunu ettiğim bütün tanımlamaları içe AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜLÜN GÜÜİN...0 Jeflb "fioRmi"Siriz ki, V ö GÜNGÖR GÜNER ramiklerden seçümiş 43 parçahk bir gruptan oluşuyor. Serginin ilk açılışında kusurGeçen nisan ayında, Marmasuz Tırrkçesiyle bir konuşma yara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Ana Sanat pan Avusturya Kültür Ataşesi Dr. Erwin Lucius, uluslararası Dalı sergi salonlannda sunulan kültür alışverişinin önemine deAvusturya'da Çağdaş Seramik ğinmiş, serginin İstanbul FestivaSanatı Sergisi, bu kez 15. Uluslararası İstanbul Festivali kapsaIi kapsammda yeniden açılacağımmda sergileniyor. Urart Sanat nı, daha sonra da başka ulkeleri Galerisi'nde yer alan sergi, 18 dolaşacağını belirtmişti. temmuza kadar izlenebilecek. Serginin tanıtma kataloğunda Sergi, Avusturya Seramik Gale ise, Prof. Heidelinde VVarlamis. risi koleksiyonunda bulunan se çağdaş seramik ve Avusturya'da TARIHTE BUGUN MÜMTAZ AMKAIS 5 Temmuz POLIS UCAKLARH. 193CM BU6UN,NEW , POLIS UÇAKi/tCI UİZMETe GiSPL SOfJ VttLfl&DA SUÇ O/e/fÂJfA/M ÇOK AG.TMAS/ N£DEUIYLB, POUSİN OAHA H/2LI 8r£ IZL.£Me YAPABfLA/iesi ZOGUAl Ltl UALE GeiMtŞTİ ÖZ.e.LLılc~L£ K£A/r 0/fHVOA SOYGUIVCULARl VS ICAÇAKIAGI KOVALAMAtC IÇtN iU OLAN PE&yAM€ İ POUS İ Gi 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Kadm layyarpci bulunamıyor San Fransisco 4 (OM.) Sahil muhafaza gemisi ttaca, cuma günü Hovv/and'ın şimalinde 5.000 kilometro murabbaı bir saha dahilinde akşama kadar yapılan ara^lırmalar 5 Temmuz 1937 bulunup kunanldığını haber verdi. Bugun kendi notile de leyıd eııığı veçhite bu havadıs doğru çıkmamıştır. 19371987 Asiler dün Valmesadan Castrode ve Uradialese giden yolu temizlemişler ve birkaç köy işgal etmişlerdir. Bu kuvvetler, Somorrostro mmtıkasında Bilbaodan Santandere giden yolun şimal ve cenubunda da bazı temizlik hareketlen yapmışlardır. FESTİVALDE SERAMİK SERGİSİ IS. Uluslararası İstanbul Festivali kapsammda bir de seramik sergisi yer auyor. Urart Sanat Gaierisi'ndeki Avusturya'da Çağdaş Seramik Sanatı Sergisinde Gundi Die>z'in ' ' uıp'tm. / • , • ilr, ı,~ ,ı ; i . 7 , •, netkesinde tayyareci Earhardt'ın bulunamadığım bildirmişür. (Tayyaresile bir devrialem seyahatine ç.kmış olan meşhur kadm tayyareci Amelıa Earhardt okyanusta kaybolmuştu. Evvelki gece Anadolu ajansı tayyarecinin lspanyu hcniiseleri Bıibao 4 fu.a.j Hu\as mn muhabtri bildiriyor:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle