Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR YE GÖRÜŞLÇR naşmalar oluyor, Sayın Demirel, bunun nedenrnı ve çaresını araştıracak yerde, sözde özgur duşunceden yana olduğunu kanıtlamak ıçın, gazetelere "Y.uruyuş yapmakla kaldırunlar aşınmaz" dıye demeçler verıyordu Ülkenın sılah deposu durumu na gelmesınden de, bır başbakan olarak, hıç ha ben yoktu, olsaydı kı görevı gereğı haben olması gerekırdı herhalde kaygılanır ve harekete geçerdı Sayın Erbakan'ın şenatçı bır zıhnıyet taşıdığı m, Arabıstan'da yuksek yönetıcılerle çok sıkı ılışkıler ve dostluklar kurduğunu, ardı ardına umre zı>aretlen yaptığını, "Gumuş Motor" olayı dolavısıyla ış hayatındakı başansızlığını, herkes gıbı ben de gazetelerde okuyup durmuştum Bu zatın nesını savunabılırdım1' Sayın Turkeş'ın totalıter zıhmyetı, 9 subay ola yından ben gazetelenn sutunlanna geçmıştı Ken dısıne sorulursa en lıberal ve demokrat bır polıtı kacı olduğunu soylerdı, ama ulkucukomando örgutlen bana, Almanya'da öğrencı bulunduğum tarıhlerdekı SA gençhk orgutlennı anımsatıyordu Bu nedenle onun tutumunu da eskıden ben bu su tunlarda eleştırıyordum Şımdı nasıl savunabılırdım onu 1 Sayın Ecevit'e gelınce, kendısı CHP ıçınde rahmetlı lsmet Inonu ıle göruş aynlığma düştuğunde ben, Ataturk'un kurmuş olduğu bu partımn durağan ve tutucu konumdan kurtulup, devrımcı yolunda ılerlemesı ıçın, fıkırce Ecevıt'ın yanında olmuştum Partılı olmadığım ıçın, elbette eylemlı olarak yanında olamazdım Kıbrıs olayında gos terdığı ıç ve özellıkle dış pohtıka yeteneğme buyük umutlar bağlamıştım Ulkede "komunıstlık" suçlamalannı yürekhhkle göğusleyıp, "Toprak ekenın, su kullananın" sloganını üerı surmesını sevınç ve ovgu ıle karşılıyordum Çunku onun komunıst olmadığını, özgurlukçu bır demokrat olduğunu bılıyordum Ne yazık kı, başbakan bulunduğu sırada, polıtıkacı danışmanlannın önerı ve özendırmelenne uyarak Turk Dıl ve Tarıh Kurumlan'na Ataturk tarafmdan bırakılmış olan gelırı CHP uzenne geçırtmek ıçın bu partı adına dava açılmasına ızın vermesı, benım ıçımde onun ıdealızmıne gölge dtı şurdu Bereket versın o sırada Turk Dıl Kurumu Genel Yazmanı olan değerlı dostum ömer Asım Aksov'un çabası ve sağladığı savunma sayesınde CHP bu davayı kaybettı Eğer kazanmış olsaydı, Ataturk'un kurmuş olduğu bu kultur ve bılım kurumları, suyu kesılmış çıçek bahçesı gıbı solup gıdecektı Sayın Ecevıt'ın bunu görmemesıne bır turlu akıl erdırememıştım Tıpkı Mataracı'nın da aralarında bulunduğu II pohtıkacıva bakanlık vererek kabme kurmasına akıl erdıremedığım gıbı, şımdı, DSP'nın SHP ıle bırleşmesıne karşı çıkması bır yana, SHP'>ı, ıçınde aşırı elemanlara yer vermekle suçlamasına da akıl erdıremıyorum Ne acı bır gelışım ve görunumdur kı, vaktıyle CHP'nın sol kanadında yer aldığı ıçın haksız yere komunıstlıkle suçlanan Ecevıt, şımdı kendısme rakıp görduğu SHP'nın ıçıne komunıstlerın sızdığını, ustu kapalı sözlerle ılerı surebılıjor Şurasını da sırası gelmışken önemle vurgulamak ısterım Ulkemızdekı butun sosyaldemokratlann özgurlukçu ve sosyal adaletçı çağdaş demokrasıyı kurmak, böylece 1982 Anayasası'na karşın hâlâ suregeldığını turlu behrtılenyle açığa vuran askerı yönetımın ızlerıne son vermek ıçın bırleşmelerı gerektığı bır zamanda yaşıyoruz Olaylar ve deneyımler gosterdı kı, sağ partıler özgurlukçu değıl, kısıtlayıcı ve vasakçı oluyorlar Bu yuzden çıkan huzursuzluklar yuzunden de asken polıtıkaya kanştınyorlar Oysa tanhın öyle bır donemmde yaşıyoruz kı, Sılahlı Kuvvetlerımız, butun dıkkatını ulke savunması uzerınde yoğunlaştırmazsa, karşılaşabıleceğımız tehlıkelen goğuslevemeyız lşte bu yuzdendır kı, Ataturk, tnonu ve Çakmak, kendılen asker oldukları halde, ulkede sıvıl yönetımın ve demokrasının kurulup yerleşmesı ıçın butun omurlerı boyunca çalışmışlardır Yalnız bızım ulkemızde değıl, her ulkede elbette bırtakım yasaklar olacak, bırtakım eylemlere, ceza tehdıdı altında, sınırlar konacaktır Benım dört yıldan fazla ıçınde yaşadığım lsvıçre, bılındığı gıbı dunyanın en demokratık ulkeleruıden bındır Ancak ış yurttaşın hak ve özgurluklenne, ulkenm savunmasına, toplumun dısıplın ve duzenıne gelmce, lsvıçre'mn guvenhk guçlerı ve adalet örgutu hıç ödun vermeyen en sert çehresıyle karşınıza çıkar Pekn, mademkı eskı lıderlenn durumlan böy ledır ve sen onlan tutmuyorsun, neden halk oylamasına karşı çıkıyorsun9 dıyenler olabılır Butun bu uygulamalar, başından ben hukuka aykındır da ondan Sağcı yönetımlenn ulkeyı, yanlış ıdarelenyle, anarşıye suruklemelen uzenne Sılahlı Kuvvetler'ın geçıcı bır zaman ıçın mudaha lede bulunmasını doğal, dahası, gereklı görduğu muzu bırçok yazınuzda açıklamışızdır Ama Sılahlı Kuvvetler anarşıyı ortadan kaldırdıktan sonra bır takım sözumona sıvıl aydınların etkısı ıle ulkede masa baji reformları yapmaya kalkışırsa, o za man bundan, hem dışandakı hem ulke ıçındekı çıkarlanmız tehhke ıle veya zararla karşılaşabürr Nı tekım karşılaşmıştır da Ikı dudaklan arasından çıkan her sözu kanun ve her kanunu da "hukuk" sananlan, eskı bır hukuk adamı olarak, uyarmak nıyetıyle yazıyoruz bırçok yazımızı Varsayalım kı, oylamada halk "yasaklar kalksın" dedı Bu sonucu elde etmek ıçın başta radyoTV olmak uzere, devletın bütün olanaklannı, kent, kasaba ve köy alanlannı kullananlar şunu söyleyecekler "lşte göruyorsunuz, halk bu polıtıkacılan ıstemıyor" Böylece, temehnde hukuka aykırı olarak konulmuş olan siyaset yasağı cezası, bu kez yıne hukuka aykırı olarak halka onaylatılmış olacak Bu uygulama bizı üeride nereye kadar goturur? Bunu duşunen var mı?.. Turk halkı mahkeme mıdır? Halk ancak genel seçimlerde, istemedığı polıtıkacıları seçmez ve TBMM dışında bırakır. Bu ıse bır ceza degıl, demokrasının gereğidir Bır Turk vatandaşı ancak halk oylaması ıle siyaset yasağından kurtulabılır veya en kotüsu, siyaset yapmaktan yasaklanabılır dıye bır hukuk kurahnın vağdaş demokrasılerde yen olamaz. lşte bız bır hukuk emekhsı olarak, hukukun gereklennı sa vunmak zorunluğunu duyduk ve bunu uygar dun ya karşısında Turk ulusunun onurunu savunma olarak kabul ettık ve edıyoruz Tek tek kışılerı sa vunduğumuz yok, ılkelerı savunuyoruz Her şeve karşın, siyaset yasağı kalkmahdır, ancak bıze gore bu konudakı anayasa maddesı halk oylaması ıle değıl, doğal yöntemıne göre TBMM tarafından kaldınlmalıdır • • • "EvetHayır" Oylaması ve Eüski Lîderler HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Bugunku pazar söyleşımıze yakında uygulana cak olan anayasal bır oyundan esınlenerek çocukluğumun hıç unutamadığım ovunlanndan bınyie başlamak ıstıyonun Mahallede ve okulda oynadığımız kaydırak, çelıkçomak, zıp zıp (buna Çorum'da "cemenek" derler), aşık, cevız, bırdır bır, saklambaç, hırsızpolıs gıbı türlu oyunlann yanında, bır köşeye çekılıp "El el üstünde kımın eh var", "Hanı kulağın, ışte kulağım" gıbı oyunlaı da oynardık Btı son oyunda önemlı olan el çabukluğu ıdı. Oyuna katılanlardan bınnı, "hakem" dıyebıleceğımız yetkıye sahıp olarak oybırlığıyle yönetıcı seçer onun kararlanna uyacağımızı önceden kabül ederdık Bu yönetıcı hepımızı karşısına dızer "Hanı kulağın" dıye sorardı O zanıan ya sağ elımızı ensenın arkasmdan dolandırarak, sol kulagımızı ya da sol elımızı aynı bıçımde ense arkasından geçınp sağ kulağımızı tutarak "tşte kulağım" dıye bağınrdık Bırımızın sağ, ötekının sol eh daha çabuk hareket edebıleceğı ıçın herkes hep bırlıkte ya sağ >a da sol elını kullanabılırdı Belırtığım yöntemlerle en kısa zamanda kulağım tutup "lşte kulağım" dıye bağıran, oyundan çıkar, böylece en ağır davranan çocuk en sona kalarak "ebe" olurdu Ona akla gelebılen turlu guldürucu yaptırımlar uygulardık Görülüyor kı, bu oyunun temehnde yalnız devınım çabukluğu değıl, dıkkat ve algılama hızlılığı da önemlıydı Ustehk yaptınmlann, hayal gücumüzun genışhğıne göre gösterdığı çeşıthlık ve gulduruculuk, oyunda aynca bır neşe kaynağı oluştururdu • • • Bu oyun şımdı çocuklar arasında oynanıyor mu, bılmıyorum Ama yakında bunu büyukler arasın da ve ulke çapında oynayacağız Doğrudan doğ ruya sağ el üe sağ kulağı ya da sol el ıie sol kulağı göstermek varken, elımızı ters doğrultuda uzatarak kulak göstermeye çahsacağız, başka bır deyışle, kısa yol dururken, uzun ve daha sıkıntılı bır yolu seçeceğız Hem de yukanda dedığım gıbı, ulke çapında' Bır anayasamız var Hıçbır uygar devletın anayasasında bulunmayan yasaklarla dolu olduğu ıçın, kımılerı buna "yasaklı anayasa" ve bu yasaya göre kurulmak ıstenen demokrasıye de "yasaklı demokrası" dıyor Kımısı de, 27 Mayıs 1960 dev nmındekı Mıllı Bırlık Komıtesı'nın 14'lerınden Orhan Erkanh'nın yenı çıkan kıtabına koyduğu ad da olduğu gıbı, "asken demokrası" dıyor Hangı ad venhrse venlsın, siyaset vasagına uğratılmış eski politıkacılann nzenndekı vasaklann kaJdırılması veya sardunılmesı ıçın kabul edıimış olan halk oylaması jolu, bu anayasamn zorunlu bır kuralı degiklır. Çunku anayasa maddelennden herhangı bı nnın TBMM'de hangı yönteme gore değıştırıleceğı, anayasanın ıçınde açık seçık vazılmış bulunu yor Muhalefet partılerı bu yönteme uyulmasını önerdıler Iktıdar partısı ıse "Maderakı siyaset yasagı halk oylaması 3e kabul edflmiş olan 1981 \nayasası'nda konulmuştur, ofaaldebu yasağiL kaldınlması da yine halk ovlaması de olmalıdır*" y>llu bır mantık yuruterek referandum yoluna gıtm*k ıstedı Eğer bu mantık geçerlı olacaksa, anayasa nın yalnız "sıyaset yasağı" maddesı ıçın değıl, butun maddelen ıçın geçerlı olmak gerekır, çunku onlar da halk oylaması ıle kabul edıldı Olur mu boyle şey1 Eğer "olur" denırse o halde anayasanın ıçınde onun değıştınlmesı ıçın gereklı yontemı gdsteren maddelenn yer almasına ne luzum vardı'' "Bu anayasada değışıklık ancak halk oylaması ile yapılır" bıçımınde kısa bır kural yeterlı olurdu Bu yalın gerçeğı gerek ıktıdar gerek muhalefet partısı uyelennden bdmeyen tek kışı bulunabüeceğını duşunemıyorum Öyle ıse ruçın halk oylamasına gıdıhyor9 lşte burada "asken demokrası" kavramı ıle karşı karşıya gelmış bulunuyoruz. Belkı Sayın Cumhurbaşkanı'nın, sıyasal yasaklan kaldırmak ıstemedığı, eğer TBMM bunlan kaldmrsa, başkanın anayasal yetkısmı kuUanarak en sonunda halk oylamasına başvurabıleceğı duşunüluyor ve böyle bır varsayım ıktıdar partısı başkanının da ışıne geldığı ıçın, anayasadakı Meclıs yetkısı dururken halk oylaması yoluna gıdüıyor Bır yargı kararı olmadan yasa ıle siyaset yasağı koymak, hukukun temel ılkelerıne hepten aykırı bır ışlem ıdı Bu yasağın halk o>laması ıle surdürulmesıne çalışılması da "hukuksuzluğun" bır halk deyışı ıle dık alası oluyor • * • Benım eskı partı hderlennı savunmak ıstedığım sanılmasın Kapatılan Adalet Partısı'nın hden Sayın Suleyman Demirel hakkındakı duşüncelenmı, onun ıktıdarda bulunduğu dönemlerde bu sutunlarda bırçok kez şöyle açıkladım "Demirel, Adalet Partisı'mn ve dolayısıyla hukumetin başında kaldıkça bu ulkeye felah yoktur." Benı bu duşunceye yönelten etken, DemıreFın 1965'te seçımlerı kazanıp ık tıdara gelınce ılk yaptığı ışın "Ozguriukleri Kornma Yasası" adı altmda bır "Ozgurluklen boğma >asa tasarısı" hazırlatrruş olmasıvdı Amaç, polı tıka alanını dıkensız gul bahçesı durumuna getı rıp bır sonrakı seçımlerı daha o zamandan garantı altına almaktı Mırasına konduğu Demokrat Partı lıderlen de vaktıyle böyle yapmış ve sonun da cumhurıyet dönemının 37 yıllık sıvıl pohtıka yaşammı askerı vonetıme getırıp davamışlardı Ay nı olgunun yınelenmesınden korkuyordum Nıtekım Demirel, sıvıl ıktıdarı yalnız bır kez değıl, 1971 ve 198O'de olmak uzere, ıkı kez asken yönetıme teslım etmek zorunda kaldı Bunun nedenı, 27 Ma>ıs 1961 Anayasası'nın ılencı, sosyal ve sendikal kurallannı u>gulamamaktan dogan toplumsal huzursuzluklardı. Ulke kaçakçıhk yoluvla genij çapta bır sılah deposuna dönuşuyor, şurada burada kav PENCERE 5 TEMMUZ 1987 Tango ile Fiyango... Orhan Avşar Tango Orkestrası çalıyor Selçuk Kaskan söyluyor Selçuk Kaskan yalnız tango soyiemekle kalmıyor, her parçayı kendısı sunuyor, arada nukteler yergıler yapıyor Yıl 1952 Istanbul Radyosu'nu dınlerken dedım kı Bu Selçuk Kaskan yazı da yazar O günlerde bır mızah dergısı çıkarmaya hazırlanıyoruz Adı "41 Buçuk" Yenı yazariar ve çızerier arıyoruz Selçuk Kaskan'ı Beyoglu'nda Mısır Apartmam'nın en üst katındakı ış yenndr buldum Şışman, gözlüklü, güleç, cana yakın, tangosever, şe ker gıbı bır adam Dıleğımı soyleyınce hem sevındı hem düşündü Becerebılır mıyım? Dergıde çıkan ılk yazısına (adı Tango ve Türkçe Tango) Kaskan, şöyle başlıyordu "İeşbıhte hata olmaz derler Amenkalı bırptloia bır zıyafette, kalk bır şeyler söyte dıye ısrar ederler adamcağız, ık ptk eder bır türlu başlayamazmış Sonunda ayağa kalkmış 'Papağan hoş kuştur demış, konuşur fakat uçamaz, bana gelınce, ben uçanm fakat konuşamam, kusurvmu affedın' Evet, belkı radyo mıkrofonlannın karşısında bugüne kadar, tango hakkında bırkaç söz söylemek cesaretını göstermıştım, ama pek acemısı olduğum yazı sahasında meramımı anlatabılecekcesaretı kendımde bulacak mıydım? Bulmuş olmalıyım kı ışte karşınızdayım " Selçuk Kaskan yazariığa böyle başladı, sonra bütün ömrünce yazdı • Selçuk Kaskan ılk yazısında Türkçe tangoya ılışkın bır saptama yapmıştı "Tango Aqantınlıdır Orada doğmuş ve gelışmıştır Ve Allarfın ıznıyle ömru tabıısmı ıkmal edıp gene Buenos Aıres'ın sıcak ve yağmurlu bır bölgesınde aıle kabnstanına defnedılecektr Ispanyolca veya Fransızca Tahırpuselık sarkı olur mu"> Çank ıle sanğın ara yennde smokın grymış softayı andıran şu Türkçe tango/an bıraksak çok lyı olacak " Oysa o güne kadar Türkçe tangoların ıçınde sevıp beğendıklerım vardı Kaskan'ın yazısını okuyunca düşünmüştüm Neden Türkçe tango olmasın? Necıp CelaJ'ın, Fehmı Ege'nın tangoları fena mıydı canım'' Hele Seyyan soyleyınce? Tango gerçekten Buenos Aıres'ın kenar mahallelerınde de doğmuştu Erkek kahvelennde doğaçtan bandoneon çaları yoksul sanatçılar çok tutulrnuştu Fakır halk krtlelen kesımınde salgınlaşan tangoya ınsan sesı daha sonra gırdı, hele dans da ışın ıçıne katılınca olay renklendı, pıyano ve keman bandoneonu destekledı Kentın zengın sosyetesı bu gelışmeye tepeden bakıyor, alay edıyordu Ancak tango Pans'e sıçrayınca Buenos Aıres'ın kıbariarı ayıldılar, modaya uydular 20'ncı yüzyılın ılk çeyreğınde tango dunyayı sardı, ama ılk uç sırada üç ülke, Arjantın, Uruguay, Fransa vardı Ya dörduncu ulke hangısıydı? * Fehmı Akgün'urı radyoda bırkaç yıl önce yayımlanan "Tango Tanhı" dızısını ızlerken, bu sorunun yanıtını öğrenınce çok şaşırmıstım Tangoda Japonya dördüncü sırayı tutuyor 1928'de Fransa'dakı Japon Kultur Ataşesı Parıs'te tangoyu duyup sevıyor, bu çekıcı muzığı ulkesıne göturünce tango Tokvo'da da salgınlaşıyor ve dunyanın hatırı sayılır tango orkestralan Uzakdoğu'da kuruluyor Hayakava ve Sakamoto orkestralan bunların başında gelıyor Japon tango orkestraları Arjantın'de konserler vermeye gıdıyorlar Ama ışın püf noktası ne? Japonlar, tangoyu tam Arjantın usulu ıcra edıyoriar, yüzde yüz taklıt, aslına uygun ve sadık Bız ıse tangoyu Türkçelestırıyoruz, kendımıze benzetıyoruz, belkı de alaturkalastınyoruz • Turkleıie Japonlar arasındakı ayrım tango alanında bıle kendını gösterıyor, kalkınma ve sanayıleşme yöntemlerımız bırbırıne benzeyebılır mı? OKTff AKBAL EVET/HAYIR Bir Gizli Örgüt Olayı! OKURLARDAN E5 Karayolu'nun Edıme yol ayrımından sonra gelen Tekırdağ, Malkara, Keşan ve tpsala bolumu çok boz.uk. Bu yolda buyuk tonajh araçlar bıle yolda sarstntı nedeniyle ağır gıtmek zorunda kahrken. Tmkyn E5 onarılsın "Gızlı örgüt Nasıl Kurulur^" Bu, bır kıtabın adı Ama okursanız gızlı orgutun nasıl kurulduğunu, sonra da nasıl ortaya çıkanldığını anlayacaksınız1 Gazetemız muhabırlerınden Hasan Uysal'ın bır süre once Cumhurıyet Dergı de cıkan bır yazısının butunü Gerçekten yaşanmış bır olayı aynntılarıyla anlatıyor Kara guldüru ama ınsan gulemıyor da, öylesıne acı acıklıi Hasan Uysal, "Yaşadığımız çağın basına gazetecılere daha çok gereksınımı" olduğuna ınanıyor, bu nedenle de "Gazeteonın aykınlıklara, ınsan usuna, ınsan haklarına ve onuruna aykın her şeye karsı çıkması, bır taraf olarak savaş vermesı gerektığıne ınanıyorum Gazetecılerın bırer demokrası savaşçısı olmaları gerektığıne, hıçbır kaygı taşımadan bu savaşı tavızsız vermelennın koşul olduğuna yürekten katılıyorum" dıyor Ulkemızde gazetecı yazar her zaman belırlı duşunlerın savunucusu olmuştur Ülkemız kırk yıldır demokrası uğraşı ıçınde Sağda olsun solda olsun gazetecıler kendı duşuncelerını savunuyorlar Yalnızca olaylann akışını vermekle yetınmıyorlar Önemlı olan gazetecının haklı davaların yanında yer alıp, savaşım vermesıdır Yoksa genlığm, yanlışlığın, çağdışılığın savaşçısı olmak değıl Hasan Uysal, "Gazetealığın temel kuralı objektrflık ve gerçekçılık kavramını 'tarafsızlık' dıye tepetaklak eden namuslu ıle namussuzun, demokrat ıle demokrası duşmanının doğru ıle yanItşın karşısında nötr kalanları, kusura bakmasınlar, gazetecı olarak kabul etmıyorum" dıyor Genç arkadaşımın bu sozlerıne eskı bır gazetecı olarak noktası noktasına katılıyorum Devlet ve anayasat duzenı korumak, kollamak ve muhafaza etmek amacıyla guvenlık guçlerının gınştığı bır 'harekât ve bunun sonuçlarıdır Hasan Uysal ın gözlenmızın önune serdığı Bu, bır dramdır, bır guldurudur, ama her şeyıyle gerçektır, yaşanmıştır Yaşayanlar da ıçımızdedır Olay yerı Yozgat'ın Çayıralan ılçesı 1985 yılı ağustosunda bırgun ılçeye ıkı taşrtla 'sert ve haşın' yuzlü gorevlıler gelır Yozgattan gönderılmış kışılerdır bunlar Amaç Çayıralan dakı gız1 lı bır solcu örgütü ortaya çıkarmak Yozgat Valılığı'ne emnıyetter şöyle bır yazı gonderılmıştır 'Çayıralan ılçesınde THKPC ve ÖevYol örgut mensuplarından oldukları soylenen ıkı şahısta sıleh bulunduğu ve bu ış ıçın "bır komıser ve 4 polıs memuru ıle sıyası şubeden ıkı polıs memurunun görevlendırılmelen" ıstenmıştır Bır fılm gıbı başlamıyor m u 9 Doğrusu ya Uysal'ın kıtabını okurken, bır TV dızısını seyredıyor gıbıydım Hanı bırı çıksa da 1 bövle bır şey yapsa butun dunya TV'lerı kapışır Gelelım oykumLze Çayıralan 'şınn bırılçe'dır, Yozgat'takı aşırı sağcı çetelenn '/şga/ine uğramamıştır, başkaca bır sıyasal yonu de yoktur Evet, bır komıser altı memurdan oluşan ekıp bu ılçeye gelır önce bır şoföru yakalayıp konuştururlar Nerdedır sılahlar stenler1 Dayak, ışkence sonunda şofor uydurur, 'Avukat Keçelı'ye veriım' Gıder Keçelı'yı bulurlar Keçelı kımdır' CHP'den senao adayı, CHP Meclıs uyelığı yapmış ellısıne yaklaşmış bır hutuk adamı Dayak, kotek ışkence, elektrık Keçelı, once şaşırır "böyle bırşeyyok" derse de bakar kı ışkenceden kurtulmak ıçın her şe*ı 'ıtıraf etmek' gerek Sılahı falanca kışıye verdım, der Faiarcayı bulurlar, o başka bırıne verdığını soyler, olmayan sılah eloen ele, evden eve dolaşır Ote yandan lıder' Keçelı'yı sorgu'a çekerler, 'Her şeyı bılıyorlardır ama yıne de baş sorumlu Rouşmalıdır' Başlarlar sorguya çekmeye, Keçelı de konuşur dırur, bır suru ad sayar, çaresızdır dayaktan, elektrıkten kurtulnanın tek yolu, duşsel oyunlara başvurmaktıri 3aşkomıser sorar "Sız Cemal Madanoğlu, Doğan Avcıoğlu Ihan Selçuk ve Oktay Akbal partı kurmuşsunuz, anlat bakaIm" Keçelı anlatır, Ankarada Mılka'da kurulmuştur bu partı, buün gızlı örgutler Mılkada kurulduğu ıçın ılle de bu yer seçıtnıştır Başka kım mı vardır? Irfan Ozaydınlı, Muhsın Batur' PElının adı^ Onu da uydurur Komunıst Vatan Partısı' )aha sonrası da var, Keçelı yalnız bu partının, DevYol'un değt ne kadar gızlı örgut, partı varsa hepsının kurucusu olduğLiu ıtıraf edecektır Işın aslını bılen bırılerı ortaya çıkıp butun bı uydurmalar'ın yanlışlığını anlayıncaya kadar' Neyse kı Keçe bu uydurmalarîa ışkenceden belırlı bır sure ıçm kendını kurtanıştır lasan Uysal'ın "Gızlı örgut Nasıl Kurulur?" (Boyut Yayınlan]cıtabını tum emnıyet görevlılerının (en başta onların) sonra dikonuya ılgı duyan okurlanmın okumalarını ıstenm kuçuk araçların <evn gerçekten buyuk sorun oluyor. Yer yer oyuklardan, yer yer kabank yamalardan oluşan asfalt, kısa surede duzeltılmelıdır Yolda sureklı seyretmekte olan araç sahıplerı olan bızler, ıkı yılda bır aracı hurdaya atmak zorunda kalacağız Bundan bızler olduğu kadar, mıllı servetın bır dılimmı olusturan bu araçların hurdaya çıkması sonucu, devlet de zarara uğramaktadır. Bazı bolumler daraldığından ıkı araç karşılıklı olarak geçerken, bırısı kenardakt sıablıze bolume kaymak zorunda kalıyor. Bu durum ıse yağmurlu ve kaygan durumlarda kazaya da\et çıkarma gıbı bır durum oluyor. Kazalarm anarşı halını sureklı muhafaza ettığı ulkemızde, kazaları asganye ındirmek için bu yolun da otobana donuştunılmesı artık kaçınümaz olmaktadır. OTOBUS SAHtBt Pamukbanka gelin, günün îyî faizinden mutlaka yararlanın. PATVVUKBANK iyi bankadır ©