Katalog

Cumhuriyet Sahıbr Cumhuriyvl MatbaacıUk vc Gazetecılık Turk Anonim Şı.keti adına Nadir N»di • G«nel Yayın MudUrU: Hssan Cemai, Muessese Müdüru Emiut Lşaklıgü, Yan tşlerı Mudürü. Okay Gonensin. # Haber Merkezı Siudunl Yalçın Bayer, Sayfa Düzenı Yönetmenı K\ı \ctf, • Temsılcıler ANKARA Ytlçın Doguı. lZMlR Hikmct Çetinkays, \DANA Cttal Ba^anpç. lstanbul Haberlen Erban Akyıldiz, Dış Haberler Ergnn Balcı, Ekonomı Osmaa llıgsy. Kultür Cciııl Üster, Spor Damşmanı Abdulkadir Yucebnu, Düzeltme' Refik Durbaş, BUvnEgııım Şahin AJpay, lşSendıka: Şuitraa Ketenci, Yun Haberlen Necdel Dog»n, Dızı Yazılar Kerem Çalışkın. Erzurum Mehmct Guliekin, Bursa Lrvenl Gcnçelli, # Koordınatör \kmcl Konılsan, % Malı tşler Erol Erkut, • Reklam Ayşe Tonın Ek Yayınlar Hulyı Akyol • ldare Huseyin Gum, lşletme Omfer Çdik, Bılgılşlcm \«il tn«l. Basan ve Yayan. Cumhuriyet Matbaacıbk ve Gazeıecılik TA.Ş. Türk Otajı Cad" 39,41 CagaloSlu, 34334 Isı. PK 246lsıanbul, Tel 512 05 05 (20 hat), Teloe 22246 • Bumlar Ankan: Zj>a GökaJp Bulvan Inkılap Sokak Ncr 19'4, Tel: 133 II 4147, Telex 42344 • tzmin H Zı>* Bulvan, 1352 Sok 2/3, Tel 13 12 30, Teloc: 52359 • Adara: Inönu Cad 119 Sok N o 1 Kat 1, Tel 1455019731, Telex 62155 TAKVİM 30 TEMMUZ 1987 lmsak: 4.04 Güneş: 5.50 öğle: 13.15 tkindi: 17.11 Akşam: 20.30 Yatsı: 22.08 'Ressarri* Hitler lstanbul DGM'de son üçyılda 163. maddeyegöre açılan davalar2iden 44'e, sanık sayısı 2'den 128'eyükseldi İrtica davalarcnda hızlı artıs ALİ TEVFİK BERBER Son üç yıldan beri irtica davalarında önemli bir artış gözleniyor. Özal Hukümeti'nin iktidara gelişinden bir yıl sonra kurulan Devlet Guvenlik Mahkemeleri'nde laikliğe aykın davranışlan kapsayan TCK'nın 163. maddesi uyarınca açılan davalar 2'den 44'e, mahkeme önüne çıkanlan sanıklarm sayısı da 2'den 128'e yükseldi. Yetki alanı yalnızca Marmara bölgesiyle sınırlı olan lstanbul Devlet Guvenlik Mahkemesi'nde yargılanan sanıklardan yüzde 70'inin genellikle "kanıt yetersizliğinden" beraat ettikleri göruldü. Devlet Guvenlik Mahkemeleri, Özal iktidarının başa geçmesinden yaklaşık bir yıl sonra Türkiye'nin bütünlüğüne yönelik suçlara bakmak üzere lstanbul, Ankara, lzrnir, Adana, Konya, Erzincan ve Malatya illerinde kuruldular. 1 Mayıs 1984 tarihinde çalışmalarına başlayan lstanbul DGM'de ük yıl TCK'nın 163. maddesi uyannca birer sanıklı iki dava açıldı. 1985 yılında dava sayısı 9'a çıkarken sanık sayısı 12 kat artarak 24'e yükseldi. Bir yıl sonra ise dava sayısı aynı kalırken, sanık sayısı 32 oldu. 1987'nin ilk yedi ayı sonunda 44 davada yargılanan sanık sayısı 128 kişiyi bulmuştu. Yargılama sonucunda, 19 ayrı davada sanık olan toplam 74 kişı beraat etti. Ayrıca toplam 14 sanığın yargılandığı 4 dava için görevsizlik kararı verildi. Tek sanıklı bir dava da reddedildi. Böylece laikliğe aykın davrandıkları savıyla haklannda dava açılan toplam 128 sanığın yaklaşık yuzde 70'i yargılama sonucunda genellikle kanıt yetersizliğinden beraat etti. Öte yandan kurulduğu yıldan bu yana karara bağlanan 7 ayrı davada, 10 sanık toplam 32 yıl 11 ay hapis, 7 yıl 11 ay çeşitli yerlerde gözetim altında tutulma ve 20.380 lira para cezasına çarptınldılar. Söz konusu maddeyle ilgili olarak halen lstanbul Devlet Guvenlik Mahkemesi'nde görulen 14 dava dosyası var. Bu davalar da da toplam 31 sanık yargılanıyor. lstanbul Devlet Guvenlik Mahkemesi'ndeki davaların çoğuniuğu laikliğe aykın propaganda yapıldığı savıyla açüırken, dansözden imama, öğrenciden öğretmene kadar değişik konumda kjşiler sanık olarak yargıç önüne çıktı. Davalan kısa sürede sonuçlandıran İslanbul DGM'de "en uzun siiren yargılama" rekoru kamuoyunda Adnan Hoca kadar ilginç bir başka sanık da eski fılm oyuncusu ve dansöz Leyla Sayar'dı. Dansözlükle ve seks artistliği ile une kavuşup sonra tövbekâr olan Leyla Sayar, çarşaflara burünup Sümbul Efendi'de açtığı tekkesinde hastalan "şifalı elleri ve nefesiyle" tedavi etmeye baslamıştı. Leyla Sayar kendisine "göniillef sultanı" evine de "dergah" adını vererek hastalan tedavi ederken bir yandan da laikliğe aykın propaganda yapacak ve DGM'de sanık sandalyesine oturacaktı. Yargılama sırasında çarsafla geldiği duruşmada Istanbu! mircan'dı. Demircan, kitabında dini duygulan istismar ettiği savıyla yargılanacak, duruşmaları Alman ARD1 televizyonunca fılme alınacak ve Demircan kanıt yetersizliğinden beraat edecekti. İstanbul DGM'deki sanıklar resmi geçidine eski MSP milletvekili ve devlet bakanı Hasan Aksay'da katılacak, laikliğe aykın propaganda yaptığı savıyla yargılandığı davadan beraat edecekti. Aynı suçlamayla yargılanan Mektup Dergisi'nin sorumlu yaaişlerı mudiresi Emine Şenliklioglu da duruşmaya çarşafla 163. madde uyarınca mahkemeye çıkarılan sanıkların yüzde 70'i "kanıt yetersizliğinden" beraat ettiler. îstanbul DGM'de yargılanan sanıklar arasında en renkli isimler "Adnan Hoca" ve Leyla Sayar'dı. Adnan Oktar'ın yargılanması halen sürüyor. Şişli 2. Asliye'ye sevk edilen Leyla Sayar, 45 gün hapis cezası aldı. AIi Rıza Demircan ve Hasan Aksay da 163'e göre yargılanıp beraat eden sanıklar arasında. Çarşaflı sanık Emine Şenlikoğlu, 6 yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. "Adnan Hoca" dıye bilinen Adnan Oktar'a ait. Oktar'ın halen süren 2 dosyası var. Adnan Hoca bir dava nedeniyle sevk edildiği Adli Tıp'ta "aşın paronayak" bulunarak Bakırkoy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastahanesi'nde tedaviye alındı. Adnan Hoca Adli Tıp'ın raporuna ıtiraz ederek "Deli değilim. Sadece çok hassasım" derken, müritleri olarak nitelendirilen lise öğrencilerinin aileleri sanığı "çocuklannı fikren zehirlemekle" suçladılar. DGM Başkanı Süheyl Deliorman'ın arkadaşlarını bile tedavi ettiğini öne suren Leyla Sayar, yargıcı kızdıracak, ama sonuçta dosyası "görevsizlik" kararıyla Şişli Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilecekti. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonucunda da Leyla Sayar, 45 gün hapis cezasına çarptırılacaktı. lstanbul DGM'nin Hoca sanıklanndan biri de "tslama Göre CinseJ Hayat adli kitabı büyük yankılar uyandıran Ali Rıza Degelecek, yargıcın "Çagdaş bir toplumda çarşaf giyinmekten sıkılmıyor musun?" sorusuna "Hayır" yanıtını verecekti. Şenlikoğlu 6 yıl 3 ay ağır hapis cezasına çarptınldı. Hocalann yanı sıra laikliğe aykın davrandıkları savıyla öğrenci, öğretmen sanıklar da DGM'den gelip geçecektı. Balıkesir Dursunbey Imam Hatip Lisesi öğrencileri "Vahdetül İslam" yani tslamın Birliği adını verdikleri gizli örgütlerinde, devletin temel esaslannı dini Erbakan yanhlanmn Beyazıt'taki gövde gösterisi de dava konusu oldu (üstte). Adnan Hocaiun gençlere yönelik faaliyetleri onu da DGM önüne çıkardu esaslara uydurmak amaayla para toplamak, dergi yayımlamak ve Federal Almanya'daki "Miisliiman Gençlik" örgütuyle organik bağ kurmak suçlamasıyla yargılanacaklardı. Örgut lideri, ileri sürülen Uludağ Universitesi Ilahiyat Fakultesi öğrencisi Mehmet Aşkın, "Müslüman Gençlik" örgutüyle organik bağlannı doğrulayacak, hocaları Doç. Hüseyin Aydın aracılığıyla örgutten burs aldıklannı söyleyecekti. Imam hatipli 18 sanık yargılama sonucunda kanıt yetersizliğinden beraat edeceklerdi. Sadece Imam Hatipli erkekJer sanık değildi. Zeytinbumu tmam Hatip Lisesi'nin 11 kız öğrencisi de şeriatçı örgut kurmaktan yargılanacaklar ve beraat edeceklerdi. Tuzla Lisesi matematik öğretmeni başanlı öğrencilerini odüllendirmek istemişti. Ancak öğretmen Yusuf Kibar ödül seçiminde "trşad, tslami Metodlar, Kore'de MüslümanJan Garp Liderleri diyor ki: tslami yıkın Müslümanlıgı mabvedin, Hicret yürüyüşü vb." kitaplan tercih edince laikliğe aykın davranmaktan DGM'de sanık olacaktı. Yusuf Kibar'm yargılanması ise henüz sürüyor. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nda DGM kapsamına alınmıştı. Bir Cuma günü kapatılan MSP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan Istanbul'a gelecek, Beyazıt Camii'nde oğle namazı kılacak ve lstanbul Reklam Sitesi'nde basın toplantısı duzenleyecekti. Ancak, cuma namazı ve basın toplantısı bir anda Erbakan'ın sakallı hayranları tarafından gösteriye dönüştürulecek, laikliğe aykın sloganlar atılacak, olaya müdahale ederek gostericilerı dağıtan polisin yakaladığı 8 sanık da DGM'de yargılanacaktı. Sanıkların tumu laikliğe aykın slogan atmaktan beraat edecekler, dördü ise Toplantı Ve Gosteri Yuruyuşlen Yasası'na aykırı davranmaktan birer yıl uçer ay hapis cezasına çarptırılacaktı. VİYANA (a.a.) Nazi diktatörü Adolf Hitler'in, yağlı boya ile kendi portresini yaptığı bir tablo ortaya çıkanldı. Bir tarihçi olan ve Hitler üzerine biyograjî hazırlayan Avusturyalı Pro/esör Wemer Maser, gazetecilere yapıığı açıklamada, portrenin, kimliğini açıklamadığı Viyanah bir ailenin kasasında bulunduğunu belirtti. Hitler, tabloyu kendisini himaye eden zengin bir işadamına vermişti. Tablo, 1960 yılında bir açık artırmada satılmış, ancak uzmanlar portreyi kimin yaptığını çozememişlerdi. Profesör Maser, tabloyu açık artırmada alan ailenin, bu resmi sırf "çerçeyesini beğendikleri" için satm aldıklanm söyledi. Avusturya'da doğan Hitler, 1909 ve 1913 yılları arasında Viyana 'da yaşamış ve bu kentteki güzel sanatlar akademisine girmek istemiş, ancak kabul edilmemişti. Akademiye giremeyen Adolf Hitler, bir siire uçu'ncü sınıf bir ressam olarak çalısmıstı. Adanada portakala AIDS testi ADANA (a.a.) AIDS ve grıp gibi hastalıklar grubuna dahil olan ve 10'dan fazla türü bulunan virüslerin, turunçgillere zarar verdiği ve bunlann da AIDS vırüsünun belirlenmesinde kullanılan "Elisa yöntemiyle" saptandığı bildirildi. Çukurova Üniversitesi Zıraat Fakultesi Bitki Koruma Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atamet Çınar, turunçgillerde 10'un uzerinde virüsün neden olduğu değişik hastalıklar belirlediklerini söyledi. "Firisteza", "eksokortiz", "gamibark", "pisorosiz" gibi virüslerin turunçgil ağaçlarını oldurdüğunü anlatan Çtnar, Türkiye'nin bu virusleri Elisa yöntemiyle izole edebilen sayılı ulkelerden olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Ahmet Çınar, halk arasında "yedherenleşme" denilen ve yenı bir patojen grubu olan "sipirroplaşma citri" hastalığı yuzunden, Çukurova'da portakal bahçelerinin çoğunun söküldüğünü bildirdi. Hastalıkla mucadele edebilmek için, üretimde kullanılan aşı gözunün, tamamen hastalık etmeni viruslerden arınmış olması gerektiğini belirten Çınar, şöyle konuştu: "Ancak, ülkemizde mevcut turunçgil ağaçlarının yuzde 70, hatta bazı bölgelerde yüzde 90'ın üzerinde bu viriislerle bulaşık olması nedeniyle, temü aşı gözii bulmak raiımkiin değildir. Şimdi biz, doku kulturu jontemiyle laboratuvarlarda ası gözii üretebilmekteyiz. Turunçgillere zarar veren virüsün, Elisa yöntemiyle belirlenmesi uygulamasını, araştırma görevlisi Kadriye Çaglayan, şöyle anlattı: •'Turunçgillerde, hastalığa neden olan viriise karşı antikor elde edebilmek için, ağaçtan aldığımız dokuyu. koba> olarak kallandığımız tavşana enjekte ediyoruz. Böylece tavşan kanında viriise karşı antikor oluşmasını sağlıyoruz. Dde ettiğimiz anükoru, Disa testi yöntemiyle virüsün belirlenmesinde kullanıyoruz. Agaçtan alınan doku, test sırasında renk değişikliğine uğradığı takdirde, hastalık olup olmadığı ortaya çıkıyor. Yapmış oldugumuz bu test, insanlara uygulanan Elisa testinden farksızdır." Göl canavarı sonarla aranacak İskoçya'nın ünlü "Loch Ness Göl Canavarı"nı arama çalışmaları ekimde başlıyor. Her yıl yüzbinlerce İcişinin, "canavarı görmek için" akın ettiği Loch Ness Gölü'nün turistik özelliğini kaybetmesinden korkuluyor. EDİP EMtL ÖYMEN LONDRAİskoçya'nın bol yeşilli dağlanyla mor bulutlu, az mavili gökleri altında, olduğundan da buyuk ve güzel görünen "Loch Ness" gölunun, "görünmez" canavan en sonunda sonarla aranacak. 1933'te çekilen bir fotoğrafta belli belirsiz bir "canavara" benzetildiği için her yıl yüzbinlerce turistin uğrak yeri haline gelen küçük göl ve civarı canavardan "geçiniyor." Canavann bugüne kadar çekilen "fotoğraflan", fotoğrafın icadından öncelere uzanan gravurleri sergileniyor, alçıdan "canavar biblolan" satıhyor. Çevrenin doğal guzelliklerinin de yardımıyla turistler de memnun, esnaf da. Ama gölde gerçekten bir "canavar"ın yaşadığı bir türlü kanıtlanabilmiş değil. Ama olsun, göl ve çevresi canavar sayesinde para kesiyor ya yeter. Ama bir yandan bilim adamları, bir yandan da gölde balık çiftliği kurmak isteyen girişimciler yüzünden hem esnafın, hem turistlerin, hem de belki canavarın huzum artık kaçacak. Açıklanamayan doğa olaylarını konu edinen "Uluslararası Kriptozooloji D e r n e g i " n i n Edinburg'da yapılan toplantısında gölün bilimsel yontemlerle araştınhnasına karar verildi. Buna gore ekim ayından itibaren sonarla donatılmış 20 kadar tekne, ölçüm yapacak ve gölde cidden bir canavann yaşayıp yaşamadığı anlaşılacak. Konuyla "British Museum"da ilgili. "Bize bir kemik parçası getirin yeter" diyorlar. Girisim, müşterek bahisçüerin de ilgisini çekiyor. Ama gölde bir canavann "varlıfına" en çok 200'e 1 şans veriliyor. Canavan n "yokluğu" kaıutlanırsa, bu da en çok balık çiftliği kurmak isteyenlere yarayacak. Öyle ya, balık çiftliği kurup da sonra bütün balıkları canavara kaptırmak olacak iş değil. İskoçya'da bir efsanenin sonu mu? Blucin defilesi lstanbul Haber Servisi Kalyon Oteli'nde önceki akşam duzenlenen defılede Türkiye'de ilk kez üretilen blucin kumaşından yapılmış ürunler tamtıldı. Aralarında Türkiye guzellik kraliçesı Muge Gördürür'ün de bulunduğu Nem Ortaş, Culay Ertok ve Canan Mutluer'in sergilediği "Ordenim" adı verilen yeni tip blucin kumaşları, iki firmamn ortak kurduğu bir şirkete ait. Firma yetkilileri, Avrupa standartlarmdaki fabrikanm yıllık kapasitesinin 6 milyon metre olduğunu ve yuzde 60 urünü dışarıya pazarladıklanm belirttUer. KUŞADASI Turistlere 'suların aktığı saatler' listesi HAKAN KARA KUŞADASITurkıve'nin turizmden en çok gelir sağlayan ilçesi olan Kuşadası'nda dövız akıyor, ama sular akrnıyor. Susuzluktan en çok etkilenen semtlerde yurttaşlar tankerlerle evierıne su taşıyorlar. Buyuk kentlerın gecekondu seratlerındeki benzer bir tablo ile karşılaşan turıstler, şaşkınhklannı gizleyemiyorlar. Kuşadası'na ikı kilometre uzaklıkta kurulu lüks bir otelin resepsiyonundaysa turıstik afişlerin hemen yamna asılan bir listede "sulann aktığı saatler" yazılı. Lıstenin hemen altındakı yazıyla elektriklerin kesilmesiyle olusan susuzluk nedeniyle günlüğu kişi başına 54 bin lira olan otelde, muşterilerden "anlayış" bekleniyor. Lısteye gore otelde sular gece on ile sabah altı, oğlen iki ile akşamüstu 6 arasında akmıyor. Bu arada Kuşadası'nda Iller Bankası tarafmdan 480 milyon liraya ihale edilen "su projesi"nin 1988'e ertelenmesi için bankaya yan yazan Kuşadası Beledıye Başkanı Engin Berberoğlu, "Ben su sorununu eylul a>ına kadar çözümleyeceğinı" dı\or. 1986 yılında turizmden yaklaşık 26 milyar liralık döviz girdısı sağlayan Kuşadası, denız yoluyla gelen turist sayısı açısından Türkiye'de ikinci sırada yer alıyor. Ancak bu yıl karşılaşılan su sorunu, Kuşadası'ndaki turizmi olumsuz etkileyen en buyuk nedenlerden biri. Kuşadası'nda îller Bankası tarafından 480 milyon liraya ihale edilen su projesinin 1988'e ertelenmesini isteyen Belediye Başkanı Engin Berberoğlu, "tller Bankası projeyi Kuşadası'ndaki kendi sitesine su tasımak için yaptı. Projenin Kuşadası 'ndaki su sorununun çözümiine yönelik bir katkısı yok. Tam lurizm sezonunun ortasında yolların kazılmasına izin veremem" biçtminde konuştu. 80 çocukta tehukeli ishal TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon SSK Hastanesi'nde ishal nedeniyle tedavi altına alınan 200 çocuğun 80'inin durumu tehlikeli görulerek yataklı tedavilerine başlandı. İshal salgını nedeniyle son bir hafta içerisinde Trabzon SSK Hastanesi'ne 200 çocuk müracaat etti. İshal salgınında can kaybının olmadığım söyleyen hastane yetkilileri, 35 yataklı çocuk bölümünün hasta sayısınm fazla olması nedeniyle ihtiyaca cevap veremediğini bildirdiler. Iznür Fuartna 33 ülke geliyor İZMtR (UBA) 56. Uluslararası Izmir Fuarı 26 ağustos 10 eylül tarihleri arasında yapılacak. Fuara bu yıl 33 ülke katılacak. Izmir Fuan'nın eksiksiz gerçekleştirilmesi için çalışmalar devam ediyor.Yetkilüer, bu yıl bazı pavyonların onanlarak, üst katlannın Uk defa olarak kullanıma açılacağını belirttUer. Yetkiüler, giriş kapılanndaki kuyruklan önlemek amacıyla yeni düzenlemeye gidildiğini, daha önceki yıllarda tek giriş çıkışlı kapıların bu yıl 8 giriş çıkışla takviye edildiğini, aynca katıhmdaki fazlalık nedeniyle yer bulmakta güçlük çekildiğini söylediler. Hasatta yüzde 8 kayıp tSTANBUL (UBA) Türkiye'de hatalı biçerdover kullanımıyla yapılan hasatlarda her yıl yuzde 8 dane kaybı meydana geliyor. Biçerdöverle hasat yapıhrken, sürücü ve çıftçilerin yeterli eğıtime sahip olmaması ve kira ile hasat yapan biçercilerin daha fazla kazanmak için yüksek hızla hasat yapmalan sonucunda tahıl hasadında büyük miktarda dane kaybı oluyor. *C/1M IT/T\J<T/7 Hamburg'un St. Pauli semtinde liman sokağındm geçenler yukandaki g O l / / t t\A*VğU görüntüyUkarşaasıyorlar.FedeTalAlmanya^run^sonevişgalcüeri"şimdi Hamburg'un bu eskievlerinde "son kavga"ya haztrlanıyorlar, Evin önüne kur.ı torbalan yığılmış, merdivenler kınlmış, dikenli teüerden barikatlar kurulmuş, kaptiann bir kısmı betonlanmıs. Damlarda yütieri kapah, motosiklet kasklan taşıyan nöbetçüer. 701i yülarda Federal Ahnanya'iun birçok kentinde günUik islerden olan "ev işgalleri" artık unutubnus bir eylem biçimi haline gelmişti Hamburg'da uzun süredir öğrencilerin, YeşiUertn ve altematif hareketten kisilerin oturduklan evler yıkümak istenince, "ev işgali ruhu" yeniden canlandu SpiegeVde yayımlanan habere göre, otonomlarve anarşistlerin devreye girmesiyU, Hamburg'daki evler birer "askeri direniş merkezi'1ne dönüştü. SPD'nin ağırlıkta olduğu Hamburg Senatosu'ndan "boşaltma karan"nın çıkmasını bekleyen polis yetkililerinin de işi kolay görunmüyor. Sapanlar ve çeşitli "bombalarla" silahlanan ev ifgalcilerine karşı heükopterle tepeden operasyon yapılması bile düşünülüyor. Şimdi Hamburg'da herkes biraz da endişeyle bu "son kavga"yı beküyor. öıelükle SPD çevreleri, kavganın "kanlı ve dramatik bir olaya" dönüşmemesi için, boşaltma karannı sürekli erteliyorlar. Tiırizın bölgelerînde sağlık alarmı Başbakan özal, Sağlık Bakanı Kalemli'ye talimat vererek, turizm bölgelerindeki sağlık merkezlerinin takviye edimesini istedikten sonra, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, 28 ilin valiliklerine bir genelge yollayarak doktorlann izin, tayin ve nakillerinin durdurulduğunu bildirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazeteci Örsan Öymen'in Bodrum'da geçirdiği rahatsızlık sonucunda ölmesinin ardından sağlık tesislerinin yetersizliği konusunda yapılan tartışmalar, yetkilileri bu konuda önlem almaya yöneltti. Başbakan Turgut Özal, Sağlık Bakanı Mustafa Kalemli'ye talimat vererek, turizm bölgelerindeki sağlık merkezlerinin takviye edilmestni istedikten sonra Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı dun 28 ilin valiliklerine birer genelge göndererek, doktorlann izinlerinin durdurulduğunu bildirdi. Başbakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Özal yaz gunlerinde nufusu artan tatil bölgelerinde sağlık hizmetlerının, araçgereçlerinin yetersiz kaldığını belirterek, Sağlık ve Sosyai Yardım Bakanı Mustafa Kalemli'ye bu hizmetlerin aruınlması için talimat vermiştı. Bunun uzerıne Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı dun, çoğu Ege, Akdeniz ve Guneydoğu Anadolu bölgelerinde yer alan 28 ilin valiliklerine bir genelge gönderdi ve doktorlann izinleri, tayinleri ve nakillerinin ikinci bir emre dek durdurulduğunu bildirdi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Personel Daire Başkanı Süleyman Hatinoglu, "Yunanistan'uı dunımuna düşmemek için Sağlık Bakanlığı aşın sıcaklar nedeniyle tedbir aldı" dedi. Genelge gönderilerek doktorlann izinlerinin, nakillerinin ve tayinlerinin durdurulduğu illerin adları şoyle: Adana, Adıyaman, Antaiya, Ankara, Agn, Aydın, Bingöl, Balıkesir, Bitlis, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, Hatay, Hakkâri, lçel, lstanbul, tzmir, Kahramanmaraş, Konya, Malatya, Mardin, Muğla, Muş, Nevşehir, Şanlıurfa, Van. Antibiyotik tüketimi ANKARA (UBA) Türkiye'de tedavi gruplarına göre en çok antibiyotiklerin, en az da kanser ilaçlannın tüketildiği belirlendi. llaç ve ilaç endüstrisi istatistiklerine göre, 1986 yılında 109 milyon kutu antibiyotik ve sulfamitler tüketılirken, 531 bin kutu kanser ilacı tüketildi. Tedavi gruplarına göre, ılaç tuketiminde antibiyotikleri sırasıyla mıgren ilaçlan, vıtaminler ve soğuk algınlığı ilaçlan izledi