Katalog

ÇUMHURÎYET/4 TELEVtZYON 12.00 Açılış Haberier 12.15 Voltron Şeyttm ruhlu btiyücO Haggar, ateş kusan yeni bir roboı yapmıştır. Lotor bu roboıu aiamk Aruz gezegerune saldınr ve gezegenin büttin suyunu buharlaştuv. Gezegen amk susuzdur. KÜLTÜRYAŞAM 15. UUTSLARARASI İSTANBUL FESTÎVALÎ 26 TEMMUZ 1987 4. Yaz Dönemi Sergisi Kültür Servisi Beşiktaş Halk Eğitimı Müdurlüğu ve Resim Heykel Muzeleri'nin işbirlıği ile duzenlenen, "Akbank 4. Yaz Dönemi Resim Kursları" sergisi 30 temmuz perşembe günü Mimar Sinan Üniversitesi Resim Heykel Müzesi'nde açıhyor. Sergi 21 ağusiosa dek pazar, pazartesi ve bayram günleri dışında saat 12.0016.00 arası gezilebitir. 12.45 Pazar Sineması: lyileştirmek İstiyorum. Ferdinand Fairfax'uı yönetnği filmde Beau Bridges, Karen Valanune ve P. Dtmpsy oynuyor Fılmin konusu ktsaca sOylc KeUin, saralı bır delikanlıdır.Annesı ve babası ona anlayif göstenr Tedavı yoilan arartar. Ancak Kellm bununla yetınmez ve amehyal olmaJt ister. Anne ve babası karjı çıkınca onlan dava eder. Amelıyat bülttn aıleyı bır araya getırtr. 14.15 Sohbet 1430 Virginia Bayan Herta, Bay Prado'ya onun hakkında eskıst gıbı dOfünmedığinı açıklar Vırjtnya'ya da sevgi duymayan bayan Herta, evden aynlacaktır. Otavya, her gün Danyei'm evıne gılmekttdır Aralannda bır yakınlık kurutur. Hatta Danyel'in bır poriresım yopıp odasmda annesınınkının yanma asar ~ Çermik Festivali GENÇ SANATÇILARA DENEY1M Luceme Festival Orkestrast, kurulduğundan bu yana genç sanatçüan bir araya setinnk deneyim kazandtrmaya özen gösteriyor. PASİNLER (a.a.) Pasinler Celeneksel 8. Çermik Kültür ve Sanat Festivali başladı. / r e s , / V ö / ı n a ç ı ? konuşmasım yapan Düzenleme Komitesi Başkam ve Pasinler Kaymakamı Sebahattin Yücel, festivalin her yıl daha da gelişerek zenginleştiğini ve uluslararası bir boyut kazanma yolunda otduğunu söyledi. Erzurum Valisi Recep Birsin Özen de, festival ve sanat şenliklerinin bölgemn gelişmesinde önemli rol oynadığını bildirdi. Festivalde daha sonra halkoyunlan ekiplerı gostehler yaptılar. 15.15 Pazar Konseri 16.15 Japonya 317.15 TVde Sinema: Kahraman Şerif 19.00 Yeni Sesler 19.30 Petro (Ayrvuıtı bilgi yandakt sütunlarda) Festivalde bir festival orkestrası 1955 yılında Lucerne Uluslararası Müzik Haftaları'nda konserler vermek için rVoIfgang Schneiderhan ve Rudolf Baumgartner tarafmdan kurulan Lucerne Festival Orkestrası 'nın bu akşamki konserine solist olarak Howard Griffits fviyola), Semra Griffits (viyola) ve Gunars Larsens fkeman) solist olarak katılıyorlar. Orkestrayı Rudolf Baumgartner yönetiyor. Kültür Servisi 15. Uluslararası tstanbul Festivali bugun üç etkinlikle surüyor. Lucerne Festival Orkestrası, saat 18.30'da Aya trini'de ilk konserini verirken, tstanbul Şehir Tiyatrolan, Taksim Sahnesi'nde Sam Shepard'ın "Vahşi Batı" adh oyununu saat 21.30'da sahneleyecek. Şef Şeref Çakar >önetimındeki Üsküdar Musiki Cemiyeti'nin konseri ise saaı 21.30'da Yıldız Sarayı Has Bahçe'de izlenebilecek. Orkestra, 1955 yılında Lucerne Uluslararası Muzik Haftalan'nda konserler vermek ıçin VVolfgang Schneiderhan ve Rudolf Baumgartner tarafından Lucerne Konservatuvan'nda eğıtim goren Alman, Fransız, İspanyol, Kanadalı \e İsviçrelı öğrencıler bir araya getirilerek kuruldu. İlk konserini 1956'da Lueerne Uluslararası Müzik Haftaları'nda veren topluluk, bir süre sonra ekonomrk sıkıntı içine düştü. Deutsche Grammophon plak şirketinin topluluğa plak doldurtması ve uyelerinin eğitimlerinin devamı için burs vermesiyle ayakta kalabilen Lucerne Festival Orkestrası, ilk dunya turnesini 1971 yılında gerçekleştirdi. Topluluk 1986 yılı sonuna kadar Kuzey ve Guney Amerika, Kanada, Japonya, Alaska, Çin, Guney Afrika, Avustralya ve Yeni Zelanda'da konserler verdi. 30 yıl boyunca 50'den fazla plak dolduran Lucerne Festival Orkestrasf nın verdiği konserlere solist olarak katılan unlu sanatçılar arasında Pablo Casals. David Oistrach ve Clara Haskilin yanı sıra Yehudi Menuhin, Pinchas Zukerman, Zino Francescatti, Franco Gulli, Chrislian Ferras, Nicanor Zabaleta, Andres Segovia, Peter Schreier de bulunuyor. tival Orkestrasfnın rer>ertuan klasiklerden çağdaş muziğe kadar geniş bir alaru kapsıyor. Lucerne Festival Orkestrası'nı 1955 yılında NVolfgang Schneiderhan ile birlikte kuran ve şimdi orkestranın yöneticiliğiyle birlikte şefliğini de yapan Rudolf Baumgartner, Lucerne Festival Orkestrası'nı anlatırken şunlan söylüyor: "Her konser bizim için bir promi>erdir. Daha önce çaldığımız klasik bir beste>i de sanki ilk defa çalıvorrnuş gibi hazırlartz. Programianmıza mutlaka bir veya iki çagdaş bestecinin eserlerini koyanz ve bıjnlardan birinin İsMçreli bir besteci olmasına özen gösteririz. Repertuanmızda 350400 kadar eser vardır. Bu biraz da sahip olduğumuz sazlardan kaynaklanmaktadır." Bu akşamki konserlerinde ke 20.30 Haberier ve Hava Durumu 21.15 TV FUmi: Uyku 22.10 Spor 23.20 Hanlon Arksdaşı Hanan. Hanlon'un meclıse gırmesını ıstememektedır. Hanlon ise kararazdır. Bu arada kendısıne daha Once bofanmak ıçm başvuran Ckments'm kansutm Oldürüldüganü öğrrnır Onun savunmasım alır. 00.05 Haberler Kapanış ÎKİMİ KANAL 19.50 Açdış 19.50 Ticky Tocky Mlko'nutı annest yılda bır gün, yalna yaj gününde pasta yemekıedır. Pasıanın ne oktuğunu merak eden Dr Çan. pastadon ladat ve çok hoşuna gider Dünyanm bütOn tatlıiannı ele geçtrmeye karar venr. Yaş gününde pastasız kalan Mıko'nun onnea üzunlüsündtn hasıalamr. 20.15 Hava Kurdu 21.00 Gençlerle BirUkte~ 21.30 Haberler 22.00 Mac Gyver'in Maceralan 22.45 Pazar Eğlencesi Programda mi'zık, magazın, ve unlülen lanıyalım gıbı bolumler yer ahyor. Kurulduğundan bu yana genç sanatçılan bir araya getirerek eğitme>'e ve deneyim kazandırmaya ozen gösteren Lucerne Fes mancı Hovvard Griffits ile Semra Griffits'in soîist olarak katılacakları orkestranın, programında Georg Friedrich Haendel, Peter Benary, Felix Mendelssohn, Georg Philipp Telemann, Stravvinski ve Bela Bartok'un yapıtları yer alıyor. İstanbul Şehir Tiyatrolan Sam Shepard'ın "Vahşi Batı" adlı oyununu Taksim Sahnesi'nde sahnelemeyi sürdüruyor. Tunç Yalman'ın sahneye koyduğu oyunda Ciineyt Türel, Erol Keskin ve Perihan Tedu rol alıyor. Usküdar Musiki Cemiyeti'nin Şeref Çakar yönetiminde vereceği konserin solistleri Serap Mutlu Akbulut ile Hüsnü Anlı. Konserde Ali Ağa, Zekâi Dede Efendi, Mustafa Çavuş, Denizoğlu Ali Bey, tsmail Dede Efendi, Emin Ongan, Suphi Ziya Özbekkan ve Neyres Paşa'run yapıtları seslendirilecek. TRT denetimi eleştirildi ' Ataol Behramoğlu ile Stockholm'de bir otelde, "şiir" üzerine 6 "İlerdeki yıllarda bu kitaptaki gibi yine aşklardan söz edecek miyim, bilmiyorum. 'Bir Gün Mutlaka' gibi 20 yıla yakm bir süre önce yayımlanan kitap, nasıl ilk gençliğimin ilk kitabı olarak değerliyse, bu da gençliğimin son kitabı olarak değer taşıyor benim için." YAVUZ BAYDAR 2330 Kapanış Şiir, yaşamın ritıııiııi duyurmalı' tücü, simgeci ve özellikle izienimci bir şiiri benimseyen bir ku' şaktamm." BUGUN Luccrne Festival Orkestrası (Aya trim, 18.30) tZLEYtti GOZUYLE TRT'nin yayın politikası Saym TRT yetkilileri, acaba yayın polUikasmı saptarken neler düşünüp tartısıyorsunuz? Bunu bilmiyontm ama bildiğim şu kt dünya film piyasasında ne kadar kötü, çağın gerçeklenni yansıtmayan, ınsartı usandıran fılm, dizi film varsa hepsi TV'nin arşmnde. Eğer bu kalıtesiz yayın, parasal olanaksızlıklardan doğuyor dıyorlarsa inanmam. Çünkti TRT milyonlarca lirayı har vurup harman savurmaktan vazgeçerse bu ttir yayıniann düzeleceğine manıyorum. Bazen "halk arasında anket yaparak yayın ilke ve programlannı daha lyi saptıyoruz" diyorlar. Böyle bır uygulamaya ne ben ne de koskoca Istanbul'da bır lanıdığım rastladı. Eğer TRT kamunun malıysa halkın sesine gerçekten kulak verilmelidır AHMET YAĞIZ İSTANBUL İstanbul Şehir Tiyatrolan: Vahşi Batı (Taksim Sahnesu 21JO) Üsküdar Musiki Cemiyeti /Yıldtz Sarayı, 21.30) KUŞADASI (ANKA) Kuşadası Festivali kapsamında duzenlenen, "Turk Hafif Müzıği Ameliyat Masasmda" adlı panelde, TRT denetimi sert bir şekilde eleştirildi. Panelı yöneten Timur Selçuk, iyi müziğin sadece soz ya da müzikten oluşmadığmı söyleyerek, "Arabesk, ortamım bulmuş ve bir mantar, bır mikrop gibi türemiştir. Arabesk bel bağlanmaz bir türdür" dedi. Panele konuşmacı olarak katılan Aysel Gürel, Esin Engin, Selmi Andak ve dinleyiciler arasında yer alan Ali Rıza Binboğa ile Ali Kocatepe de TRT Denetim Kurulu'nun Türk Hafıf Müziği üzerinde çok kötü ve haksız bir biçimde çalıştığını soyiediler. Gençliğin son kitabı Behramoğlu, "Eski Nisan"da çok kederli tonlamalann olduğunu söylüyor ve bu kitabı "belki de haksız olarak", "gençliginin son kitabı" olarak gorüyor. 'İlerdeki yıllarda bu kitaptaki gibi yine aşklardan söz edecek miyim bilraiyorum.'" Bir Gun Mutlaka" gibi 20 yıla yakın bir süre önce yayımlanan kitap, nasıl ilk gençliğimin ilk kitabı olarak değerliyse, bu da gençliğimin son kitabı olarak değer taşıyor benim için..." Belleklerden silinmeyen "Bir Gün Mutlaka"nın yaratıcısı, kuşağının şairlerinin bugün ulaştığı çizgileri nasıl değerlendiriyor? "Aramızda farklılıklar da var, benzerlikler de. Klasik formlara yakınlık duyanlar arasında Refik Durbaş'ı ve Meün Demirtaş'ı sayabilirim. Nihat Behram'da halk şiirinden klasik formlara uzanma var. tsmet Özel, gördüğüm kadanyla, şürsel form bakımından aynı çizgiyi sürdüruyor." Behramoğlu, günümüz şiiri uzerine göruşlerini açarken sık sık geriye dönüyor ve Yahya Keraal'le bağlantılar kuruyor. "Yahya Kemal'e ilginin son zamanlarda artmasının nedenleri nedir?" diye soruyorum. YARES Orkestrası (Aya Irini, 18J0) Lucerne Festival Karagöz ve Hacivat, Kocaeli Fuarı'nda Kültur Servisi Tiyatro Tempo'nun kurucularmdan Haluk Yüce, Kocaeli Eğlence Fuan'nda her gece Karagöç ve Hacivat gösterileri yapıyor.Halen Amerika'da tiyatro üzerinde çalışmalar yapan genç kuşak kukla sanatçısı Haluk Yüce, üç yüdır Kocaeli Eğlence Fuan'nda Karagöz ve Hacivat oynatmayı sürdüruyor. Karagöz derslerini ünlü Karagöz sanatçısı Hayali Torun Çelebi'den alan Yiıce, Geleneksel Türk Tiyatrosu'nun Karagöz ve Hacivat'ını gelecek kuşaklara tamtmayı amaçladığım söylüyor. Haluk Yüce, önümüzdeki ytldan itibaren Amerika'mn Connecticut eyaletinde, birçok okulda geleneksel Türk Tiyatro biçimlerini tanıtacak ve çeşitli oyunlar sahneleyecek. tstanbul Şehir Tiyatrolan: Vahşi Batı (Taksim Sahnesi, 21J0) RADYO T R T 105.00 Açıbî, program ve kısa haberler. 05.05 Ezgı lcervanı 05J0 Sabah şarfcdan. MJM KOye haberler. 06.10 Günaydın. 07 JO Haberler 07.40 BOIgeset yayın. 09.00 Koa haberler. 09J»S Çocuk saaü. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Taıü sabahı. 1155 Radyo oyaırosu. 1135 Rfklamlar ve radyo programları 13.00 Haberler 13.15 MUzık 13.30 Böljesel yayın ve reldamlaı 15.00 Kısa haberler 15.05 Beraber ve solo şarkılar 15 J0 Hafıf müak. 14.00 Kısa haberler 16.05 Ttırküler geçıdı 16J5 Hafif müzik 17.05 Tarladönusü. 17 JOBölgesel yayın 19.00 Haberler 19 J 0 Yur.ıan sesler 20.00 Çeşıtlı murik. » J 0 Solmler geçıdı 21.00 Kısa haberler. 21.05 Fıta melodılen. 21J0 Beraber ve lolo jarkılar. 22.00 Küçük konser 22J0 Türküler ve oyun havalan. 23Ü0 Haberler 23.15 Pazar gecesi. 0055 Günün haberlerinden Ozetler. 01.00 Program ve kapanış tl.0S4S.00 Cece yayını STOCKHOLM "Bence şiir, ister özgur koşukla, ister klasik formlarda yazılsın, yaşamla iç içe olmalıdır. Aslında bugün Turk şiirinde en onemli tartışma konulanndan biri bu olmalı diye düşünüyorum. Yani loplumcu olmak >a da olmamak sorunlarından öte, süre bakış tartışılmah. Şiir, tüm öteki sanat vapıtları gibi organik bir şe> bence. T R T I I 0 7 J 0 Açılı? ve prognun. O7Ü2 Soüsllenien seçmekr. 07 JO Haberler 07.40 tçinde bireysel ve toplumsal >arorkOler ve oyun havalan 08.00 tki solistten şarkılar. O8J0 Sabah konseri. 09.00 Beraşamın >ansımaları bütunleşmeber ve solo lürküler. 09J0 Solisüer geçıdı. 10.00 Hafıf müzık 10.15 Türküler 10J0 li; yaşamla iletişim içinde olmalatavvuf musikısı ve saz eserleri. 11.00 Çocuklarla başbaşa 11.45 Şarkılar 12.00 Paaa oetcsi. 13.00 Haberler. 13.15 Hafıf mtaik 13J0 Çeşıtlı sololar. 14.00 Sadık Şenlı: yaşamın ritmini du>urmalı. ül'in ölüm yıldönümü özel programı 14.15 Hafıf müzık 14J0 TÜrkülerden bir demet Ben şürsel >aratıyı organik bir 15J0 Türkçe sözlü hafif müzik. 15J0 Sobstler geçıdı. 16.00 Her plagın bır hikâyesı yaklaşım sorunu olarak goru>ovar li.45 Tttrkuler 17.00 Klasik TütW mujıkısı erkekler korosu. 17J0 Çeşıtlı müzik İLOO Yuntan sesla kadınlar loplulugu 18J0 Hicaz fash 19.00 Haberler. 19J0 Türkrum: tema sorunu olarak degil." ic lözlU hafıf mttnk 19.45 Şarkılar 20.00 Türküler ve oyun havalan 20 J0 Radyo tıAtaol Behramoğlu ile bulutlu, yıtrocu. 21J0 Ankara Radvoju çoksesb korosu. 21.45 Yurttan sesler etkekler loplulugu. durgun bir Stockholm sabahı, 22.15 Şarkılar. 22J0 Bu roman / bır yazardan hikflyder. 22.45 Hafıf nıuzık. 23.00 Haküçük bir otei odasında şiir koberler 23.15 Beraber ve solo şarkılar 23.40 HaHf mOzik. 2355 Pazar konseri. 0055 Program ve kapanış. nuşuyoruz. Kapı çalınıyor, sanşın bir Isveçli dilber keyifle tuT R T I I I 0 7 J0 Açüıs ve program. »7.0Î Hafıf mtaik. 07 J0 Sabah konserı. 08.00 ten kahvelerimizi getiriyor. FınSabah ıçın rr.üzjk. 09.00 Haberler. 09.15 Her pazar 11.00 Bır besteci. 11J0 Yıllann canlar boşaldıkça sohbet koyuarasından 12.00 Haberler 12.15 Müzık postası 13J0 lki solistten şarkılar. 14.00 Palardan pazara. 15.00 Caz ve pop dünyasından. 16.00 Bır yorumcu. 16J0 Opera ve opelaşıyor. retkrtkn seçmder. 17.00 Haberler. 17.15 lşte Anadolu. 17J0 Türküler geçıdı. 18.00 leietkop. 19.00 Haberler. 19.15 l$te Anadolu. 19J5 Hafıf m t o k 19.45 Ankara Radvo«ı çoksesli korosu. 24.00 Müzik paleti. 21.00 Müzık ekspresı. 22.00 Haberler 22.15 İŞ« Anadolu 1 U 5 Gecenin getirdiklrn 23.00 Dunya radyolanndan müzik fesııvallerindcn. 24.00 Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanış. SANAT KUIİSt Hancock 'sandalye show' ATAOL BEHRAMOĞLU 3.5 yüdır yurtdupnda yaşayan Behramoğlu, "Bir şairin yurdundan uzakuğı uzadtkça dilden uzaklaşması da kaçunlmaz oluyor" diyor. ğurdu. Sonra çalışmanın bir bütünluge doğru gitıigini hissettim. Sonunda benimle çocuğum arasında ozel bir diyalog olmaktan çıkarak insani sorunların da tartışıldığı bir >apıt ortaya çıktı. A>rı bir kitap olarak çıkması çok dogal, çunkii >apısı. gerek dilsel, gerekse biçimsel açıdan bunu gerektirdi. '"Eski Nısan" çok daha farklı bir kitap. Benim için insan ve şair olarak farklı özellikler taşıyor. ilk bölümünde Islanbuldan ayrılmadan önceki dönemde yazılmış şiirler var. "Paris Şiirleri" adını taşıynn ikinci böliimde, acılı bir donemin izleri var. Bu kitapta şürsel açıdan bazı eğilimlerim, sanıyorum. daha belirgin olmaya başladı. Ben aslında ilk şiirlerini 1960 sonrasında yayımlay^n bir şairim. Bir yanıyla Nazıra Hikmet Orhan Veli çizgisinde geüşen v^lın ve açık bir şiiri, bir yanıyla da gerçeküs Yahya Kemare ilgi "Son zamanlarda ilginin arttıgını sanmıvorum. Ama ilgi duyulması gerekir diye duşunüvorum. Onun şiiri klasik formla bağlantısı açısından benim her zaman sevdiğim bir şiir oldu. Aslında benim Y. Kemal'i "keşfedişim" çok eskiye dayanmıyor. Sonralan ondaki toplumsal arayışları da kavradım. Yahya Kemal. bir anlamda, en bireyci şairlerimizden biri. Ama aynı zamanda toplumsal kişiliğimizi soran, araştıran bir düşünür de. Bu konuda önemli ipuçlan veriyor. "Paris Şiirleri"nin ilkinde 'köklerim nerede/kendim neredeyim' gibi dizeler, Yahya Kemal'in kök arayışına gondermedir. Ayrıca didaktik olmadan lirik kalmavı başaran, dili buyuk bir ustalıkla kullanan bir şair Yahya Kemal. Ama üzerinde yapılmış bir araştırma yok. Ösmanlı şiiri Batı şiiri ile ilişkisi nedir? Baudelaire fle v^kınlıgı ne ölçüdedir? Bu araşbrmalar yapılmış değil. Ben onu modern şiirimizin kurucusu olarak gorüyorum." Gerçek yazın adamı 1960'larm ortalarında patlavan toplumcu şürin bu gür ve usta sesi, son 20 yılın toplumsal çalkantılannı tüm coşkusu ve hüznüyle kişiliğinde taşıyan gerçek bir yazın adamı. Sanatsal sorunlara engin bir perspektif açıyor; 45 yıllık yaşamının deney birıkimini duşüncelerine içtenlikle yansıtıyor. Dar, kısır ve yuzeyse\ saptama ve tartışmalarla yetinmeyen bir şair Ataol Behramoğlu. Yurtdışında yaşıyor olması, uretkenliğine de engel değil. Son aylarda iki şiir kitabının an arda yayımlanması, bunun en belirgin kanıtı. Behramoğlu'nun bundan birkaç ay önce çıkan "Eski Nisan" adlı yapıtı, 197986 yılları arasında yazılmış, bir kısmı dergilerde de yayımlanmış şiirlerini ıçeriyor. Daha önce Adam Yayııjlan'nda çıkan şiir seçmeleri arasında yer almayan, üzerindeki çalışmalan daha sonra tamamladığı şiirler bunlar. Behramoğlu, eski şiirlerin bu denli gecikerek >rayımlanmasını, özellikle "yaşamının kesintilere uğramasına" bağlıyor. BULMACA ~ SOLDAN SAGA: 1/ Sabahatün Ali'nin bir öykü kitabı. 2/ Moğol devlet örgütunde ulusla oymak arasında yer alan yönetim birimi... Arenden bir hidrojen atomunun kopmasıyla oluşan karbonlu köklerin genel adı. 3/ Validc. Son, işin sonu. 4/ Eski Mısır'da güneş tanrısı... Aıgoda lira. 5/ Kahıamanlık konulannı işleyen şiir türü... Y&pısına girdiği sözcüğe "karşıt" anlamı katan yabancı bir önek. 6/ Bir tür makineli tüfek... Bir hayvan. 7/ Atların alınlannda bulunan beyaz leke... tsyankâr. 8/ Meydan... Ulaşürma. 9/ tgnaao SUone'nin, dilimize de çevrilmiş ünlü romaru. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Gece yapılan sinema ya da tiyatro gösterisi... Dizi. 2/ Sözii boş yere uzatma... Telefon sözü. 3/ Iskambilde bir kâğıt... Yurtlanma. 4/ îçki'nin ortası... Yıldızlann yüksekliğini ve açı uzaklığını gözlemeye yarayan aygıt. 5/ Notada durak işareti... Yiğit. 6/ Kadınların oynadığ! hareketli bir Fransız dansı... Parola. 7/ Ip.merdiven... Baston. 8/ Müslümanlıkta Hz. Ali'ye yandaş olanlar... Plan. 9/ Hollanda Havayolları'mn kısa yazıbşı... Yükselme. yücelrne. 1. KANAL / TV DlZİSt Herbie Hancock'un, davulcu Al Foster ve bascı Williams Baster'dan oluşan gıubuyla önceki âkşam Açıkhava Tiyatrosu'ncla verdiği konser ilk parçadan sonra "Hancock Sandalye Show"a donu^ü. Hancock ilk parçanın bitiminden sonra ayağa kalkarak ızleyicilerin şaşkın bakışları arasında taburesini ters çevirip sağını solunu kurcalamaya başladı. Bir sure sonra sanatçının bozulan tabureyi tamir etmeye çalıştığı anlaşıldı. Bu arada bir görevlı Hancock'un yardımına koştu ve tabureyi kulise göturerek portatif bir sandalye ile döndu. Ancak sandalye kısa olduğu için ustüne bir çanta konmuştu. Hancock Üçlusu konsere devam ederken, festival yetkililen ne yapıp edip bir tabure sağladılar ve parçalanndan binnin bitiminde Hancock'u çanta üzerinde çalmaktan kurtardılar. Aradan 10 dakika bile geçmeden Hancock yine birdenbıre ayağa fırladı. Parça bıttiğinde, sar.atçı sempatık hareketlenyle taburemn etrafında bır kez dondü ve çomelıp yenıden "tamır çahşmalanna" başladı. Bu kez imdadına kendi ekibınden birisi yetişti ve "çantalı portatif sandalyeyi" geri getirerek kırık tabureyi sahnenın önundekı boşluğa fırlattı. Bursa Milli Fuarı BURSA (a.a.) Bursa Belediye Başkam Ekrem Banşık, Bursa Milli Fuan'mn 1989 yılına kadar uluslararası fuar niteliğine kavuşturulacağım bildirdi. Belediye Başkam Banşık, Bursa Fuan'mn lzmir Fuan'ndan sonra ikinci büyük fuar olduğunu, artık uluslararası bir fuar niteliği kazanmasının zamanı geldiğini söyledi. Bu amaçla ilk aşamada proje yansmasımn yapılarak sonuçlandığını açıklayan Banşık şöyle dedi: "Fuann uluslararası düzeye getirilmesi için bir takım aksaklıklann giderilmesi gerekir. Bunlarm en başlıcası altyapı eksikliği ve pavyonlann konumudur." FHJZALJ MUZIK Müzigimizin sorunlan ve Dili yaşamak lazım Telefon calıyor. Resepsiyondan bir ses Behramoğlu'na havaalanına gitmek için fazla zamanı kalmadığını hatırlatıyor. Birkaç saat sonra ^tockholm'den Paris'e doğtu havalanmış olacak. Son olarak, "Bir şairin yurdundan uzakta yazması nasıl bir duygn" diye soruyorum. "Çok zor bir şey" diye yanıthyor. "Şu konuşmayı yaptıgımız sırada 3 ^ kanalda gösterilen ve büytik bir ilgiyie izlenen "Petro", bugünden yıl oldu yurtdışında yaşamaya baflayarak her pazar Birmci Kanalda ekranlara gelecek. Tarihte "Bübaşlayalı. Gerçi yurtdışında inyük Petro", "Deli Petro"adlanyla amlan 16721725 yılları arasınsanlarunız ve dostlarla buluşabida yaşamış Çarhk Rusya'sımn en büyük hükümdarlanndan 1. Petlivorum, ama ister istemez sözro'nun (Aleksiyevıç)yaşamını konu alan dioyı, Marvin J. Chompsky cük dağarcıgı giderek kuçulüyor. ve Lawrence Schiller birlikte yönettı. Sovyet makamlanndan alman Bir şairin yurdundan uzaklığı Ozel izinle Sovyetler Birlığı'nde çekiten dizide, halktan bın kışinın filmde rol almasına da izin verildi. Maxımillian Schell, Hanna uzadıkça, dilden uzaklaşmak da Schygulla, Vanessa Redgrave, Laurence Olivier, ömer Şerif, Elke kaçınılmaz oluyor. Dili yaşamak Sommer, Ursula Andress gibi untulerin rol aldığı dızıde, Deli Petlazım. Ama şair ya da yazar hem ro'nun gençlik dOnemim Jan Niklas (sağda), sevgılısi Anna Mons'u yurtiçinde hem yurtdışında dilin da Renee Sovtenlijk (solda) canlandmyor. sınırlannı zorlamak dummunda degil mi?" Senfonik bir şiir "Kızıma Mektuplar" ise geçen ay içinde yayımlanan ve kendi içinde bir bütünlük taşıyan, Behramoğlu'nun deyişiyle "senfonik bir şiir" olarak tanımlanması mumkün bir yapıt. Bu kitapta 1983 sonrası şiirleri yer alıyor. Bu iki kitabın ayn ayn yayımlanması tema farklıhğından mı kaynaklandı? "Kızımla zorunlu aynlıgın başladığı 1983 yılı sonlanna doğnı yazddı. "Kızıma Mektuplar' ın ilk şiiri. O zorunlu aynlık sürerken zaraan zaman şiirler yazdım. Bu şiirleri, kendiliğinden gelen bir çeşit iç dökme ve o andaki dunımumu tammlama ihtiyacı; a\n kaldığım çocuğumla diyalog kurtna zorunluluğu do HAVA DURUMU 2t» ar 2S* Petro, '* M k an Mt« 23. Hr» a m a * vı ı « T«M>f<ı 8, CnMgfc, cem yayinevi MURUOSMAMtYE CA0. KAROEŞUR HAHI /3 CACALOfilU İSTANBUL