Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 26 TEMMUZ 1987 Çocuk ve kaplan Şu sıralarda sıcaklardan kavrulan ülke sadece Türkiye değil. Boğucu sıcakların hiiküm sürdüğü ABD'nin New York kentinde 6 yaşındaki Elliejer Collado, bir çöp tenekesinin içine girmiş, kardeşinin bardakla boşalttığı buzlu suyla serinlemeye çahşıyor. Hayvanat bahçesindeki Sibirya kaplanı Popeye ise, Collado'dan daha şanslı. MGK toplandı Hayvan yakılmasına tepki tıtMbul Haber SeryH Hayvanlan Koruma Derneği yOneticileri, yaklaşık 2 bin kedi ve köpeğin Bursa Belediyesi'nce diri diri yakümasııu "bartaırtt" olarak nıtelendirerek, yetkililır hakkmda dava açacaklannı bildirdiler. Hayvanlan Konıma Derneği dün, kuduzu önJemek için hayvanlann yaküması olayıyla ilgili olarak bir basın toplanüsı düzenledi. Dcdeman Oteli'nde yapılan toplanüda demegin basın sözcüsü Nurten Oral, dünyaya hayvan sevgisinın Türklerce aşılandıgııu belinerek, Bursa Belediyesi'nin uygulamasının barbarlık olduğunu söyledi. Çok ucuza ve çok insanctf yöntemlerle kuduz tehlikesinin önlenebileceği halde, hayvanlann katledümesi yoluna gidildiğini anlatan Oral, "Türk halkı hili tum kışkırtmaiare ragmen bayvan seviyor. Biz devlettea yardım ve aalaytş bcklivoruz" şeklinde konuştu. tstanbtü Haber Servtai MGK, dün Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in başkanhgında toplandı. Ayazaga'daki Harp Akademileri Komutanlığı'nda saat 14.00'te başlayan ve yaklaşık 5 saat süren toplantıda, iç ve dı? olaylarda meydana gelen gelişmelerin değerlendirüdigi, genel güvenlik ve asayış sonınlannın gozden geçirildigi bildirildi. Toplantıya Başbakan Tnrgnt ÖMİ, Genelkurmay Başkanı Orgeneral NedpTonuntay, Milli Savunma BaMm Zeid Yıvuztörk, Içişleri Bakanı Yfcbrun Akbolut, Dışişleri Bakanı Vahtt Hıtefogta, kuvvet komutanlan ile MGK Gcnel Sekreteri Orgeneral Hisnii Çdeokler katıldı. Toplanüda Devlet Bakanı AMntah Teaeked üe Adalet Bakanı OMaa S u gnrin da hazır bulundular. Toplanudan sonra MGK Genel Sekreterligi'nden yapılan açıklamada, "Bn toptantıda iç ve <b$ oiaylard» meydaoa getea gelişıneier degerleadlrilnig, genel gnvenllk vt asayi$ sorunlan gözden geçirflmi$tir" dendi. KARS (a.a.) Kars'ta kanalizasyon kazısı sırasında patlamanuş 93 adet top mermisi bulundu. Şehir merkezinden geçen Kars Çayı'nın ıslah caIışmalan nedeniyle başlatılan kazı sırasında "93 HarbPnden kalma Ruslara ait patlamanuş 93 adet top mermisi bulundu. Aynı bölgede geçen aylarda da Hafızpaşa Mahallesi'nde yapılan kazı çahşmalannda 50 adet top mermisi bulunmuştu. Kanalda kazı TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon Belediyesinin, örnek olarak kendi atelyelerinde yaprırdığı ve 40 bin lira teminat alarak kiraya verdiği ilk modern simit satış arabası, şehrin en kalabahk Kunduracılar Caddesi'nde hizmete girdi. Belediye Başkanlığından alınan bilgiye göre, modern simit satış arabalarından 4 tane daha yapılacak ve kiraya verilecek. Modern simit arabaları HABERLERİN DEVAMI Kartay: Konsey pazarlık (Baftarafi 1. Sayfada) için sadece kamudakileri değil, özel sektör işverenlerini de teşvik ettiği bilinmektedir. Bu tavnn ilginç bir Örneği deri işkolunda yaşanıyor. Sendika, başlangıçta, 33 işyerinde 1500 işçi ile greve gitmişti. İşveren, 124 işyerinde 3500 işçi için, grev uygutamasını dahi beklemeksizin lokavt uygulamasına geçerek karşılık verrnişiir. Herhalde iş ilişkilerinde bunun adı "saldırıtotevt»"dır;bu tutum; yalnızca uzlaşmayı zortaştınr, başka bir şeyi değil. Hükümetin Seydişehir'de izlediği politika, geleceğe dönük olarak iş barışını zehirleyecek bir diğer örnektir. Türk Metal Sendikası, Seydişehir Alüminyum ile Antalya Ferro Krom'da 6100 işçinin katılımıyla iki grev yürütmektedir. Başbakan özal, büyük bir rahatiıkla Seydişehir Alüminyum fabrikasım kapatabileceklerini telaffuz edebilmtştir. Bu tehditle de yetinmemıştir Sayın özal. Bu kez, 40 bin işçiyi kapsayan demiryolu uyuşmazlığı için "Demiryollanndaki grev bize zarar vermez, işçi zarartı çıkar" diyebilmiştir. Deri işkolundaki grev dahil, 49400 işçiyi kapsayan üç önemli uyuşmazlıkia ortak olan bir nokta vardır. Bu işkollannda çalışan işçiler, Türkiye ortalamasının çok altında, 65 bin civarındaki ücretletie çalışmaktadırlar. Pek çok işçi ya asgari ücretle ya da onun altında kalan bir ücretle yaşam kavgası vermektedir. Gerçekte bu durum, sendika yonetimlerini b> raz da istemeye istemeye uyuşmazlığa, greve itmiştir. Gerek Türk Metal, gerekse Demiryolu işçileri sendikaları, Türklş'te ANAP'a en yakın sendikalardır. Ama tabandan gelen haklı baskılar, sendika yönetimlerini etkilemiştir. Sendikaların talepleri, işçi ücretlerinin, Türkiye ya da işkolu ortalamasına çıkarılmasıyla sınırlıdır. Ama ne var ki, özal hükümetinin, bu mütevazı isteklere de tahammülü yoktur; işçi eylemini kırmak, sendikal hareketleri yıldırmak için her yola başvurabileceğini gustermektedir. NETAŞ grevinden sonra grevteri başansc kılabilmek için her yol denenmişti; şimdi de anlaşılan bir başkası gündemdedir. Son sekiz yıkte işçinin gerçek ücretinin nasıl acımasızca kemirildiğini artık herkes bilmektedir. İşçi ailesi bunu zaten günlük hayatında yaşamaktadır. Herkesin bildiği bir başka olgu da, sendikal hak ve özgürlüklerin yine son sekiz yılda demokratik kriterlere aykırı biçimde nasıl tırpanlanmış olduğudur. Ve bu yıl da enflasyon öyle anlaşılıyor ki, kolay kolay yüzde 40'ın altında kalmayacaktır. Bütün bu koşullarda, deri işçilerinin, Seydişehir ve Ferro Krom işçilerinin, demiryolu işçilerinin makul isteklerine karşı özal hükümetinin benimsediği tutum, son derece haksızdır; kamu vicdanını rahatsız edicidir. (Baştarafı 1. Sayfada) madığını belirtti. Kartay. 6eylulde yapılacak referandumu "demokrasi için yeni bir sınav günii" olarak niteledi. HP ile birleştikten sonra SHP adını alan SODEP'in eski Genel Başkanı Cezmi Kartay, 12 Eylul sonrası uygulanan \etolar \e referandum konusunda yaptığı yazılı açıklamada, "Çankaya'da >'apılan bir göruşme)i bugıin açıklamayı, insan haklarına ve demokrasiye bağlılığım nedeniyle, görev sayı>orum" göruşüne yer verdi. 1 Ağustos 1983 tarihinde SODEP Genel Başkanı sıfatı ile Çankaya'da yaptığı gorüşmede Devlet Başkanı Kenan E\reni ile Milli Güvenlik Konse>i üyelerinin bulunduğunu belırten Kartay, gizli kalması istenen bu eöruşmeşi "bulunduğumuz orlanı \e yarınlann si\a>al değerlendirmelerine ışık tutnrası için" açıkladığını kaydetti. Kartay, "gorüşmede ilk olarak aşırı solculann \e boluculerin SODEP'e alınnıası ve bundan kaygı duyulduğu" konusunun gorüşulduğunu dile getirerek. "Ben partimizin Atatürk ilkelerine yiırekten inandığını. gerek bu ilkeleri savunmayı gerekse ozgiiriükçü. çoğulcu demokrasi>i gerçekleştirmeyi amaçladığını açıkladım" dedi. SODEP'e yöneltilen bölüculuk iddialarından üzüntü duyduğunu vurguladığını belirten Kartay, açıklamasını şöyle sürdurdü: "Esasen Doğu illerindeki halkıraızın da bölüculuk eylemlerine karşı olduğunu, parti örgütümiıziin Misakı Milli sınırlarından bir karış topragın dahi bölünmesine izin veremeyecek milli yetçi ve Alatürkçülerden öluştuğunu söyledim. Diğer konu, parti kunıculanndan veto edilmiş bulunan, başta genel başkammız Sayın Erdal lnonü olmak üzere, veto edilmiş diğer kurucu arkadaşlarımızın ilk yapılacak genel seçimlerde milletvekili ada>ı gosterilmemeleri önerisi idi. Partimizin 6 Kasım seçimleri dışmda bırakdması kararı ile, görüşmelerin esas gundeminin, vetoluların siyasi haklannın bizim tarafımızdan engettenmesi olduğu anlaşıldı. Bu isteğe karşı. veloların nedeni ve hukuki dayanağı hakkında bilgi sahibi olmadığımız gibi bu kararlara kaiılmaya demokrasi, insan hakları ve hukuk anlayışımız açısından kesinlikle karşı olduğumuzu belirttim. O anda, bu açıklama ile, büyük bir sorumluluğu da usllendiğimin bilincinde idim. konu>u MKYK'ye goturmem istendi. İnanmadığım bir oneriyi, genel başkan olarak görüşme gündemine almamın olanaksız olduğunu, kaldı ki, yönetimdeki arkadaşlarımın da benim gibi düşüneceklerinden kuşkum ulmadığını belirttim. Kısa sure sonra goruşme sona erdi. Ben, a\rılmadan önce Sayın Devlet Başkam'na, partimizin seçimlere kaiılmak için bülün yusal koşullan yerine getimniş olduğunu söyledim, demokrasi için, Alatürk ilkelerini yüreklen ve eylem içinde savunmak istiyoruz dedim. Buna hiçbir >ıınıt alamadan ayrıldım." Kartay, goruşmeyi partisinin Genel Sekreteri Ahmel Durakoğlu ile Genel Başkan Yardımcısı Oktay Ekşi'ye de anlattığını ifade etti. (Baştarafı 1. Sayfada) dakika önce çıkmak bile etkili olabiliyor... Çıldııtıyor 60... Neden böyle? "Neden böyle" sorusunu önce kentin trafiğinden sorumlu kişiye, Şevket Ayaz'a soruyoruz: "Değerlendirmelerimize göre trafik darboğazının en önemli nedeni yollann yetersiz oluşu. Düzensiz kentleşme, trafik kurallanna uyulmaması, otobüs ve minibüslerin kent içi trafiği olumsuz yönde etkilemesi, trafiği giderek daha da zor durumlara sokuyor. Kanımca palyatif önlemler >erine kalıcı ve evrensel çözüm yollan aranmalı." Darbogaz bölgeleri Peki neden böyle? Bu soruya ilk ağızdan verilebilecek yanıtlar hemen hemen belli; "Araç sayısı fazla", "Yollanmız yetersiz", "Çağdaş teknolojiden yararlanmıyoruz", "Personel eksikliği var" ve diğerleri... "Neden böyle?" sorusunu yetkililere yöneltmeden önce, istanbul Trafik Şubesi Müdürü Şevket Ayaz'la kentin trafik sorunu uzerine konuşuyoruz... Ayaz, kentte tam bir "darbogaz" oluşturan bölgeleri ve bunun nedenlerini anlatıyor... Trafik Müdürlüğu'ne göre İstanbul üç ana bölgeye ayrılmış. "A bölgesi", "B bölgesi", "C bölgesi." Bu bölgelerde de trafik polisine ve kent yöneticilerine kök söktüren "kâbus noktalan" var... Kimi, yolun yetersizliğinden, kimi, altyapı eksikliklerinden, kimi, araç fazlalığından, daha önce sözünü ettiğimiz "özel durumlar"da kilitleniveriyorlar... İstanbul Trafik Şube Müdürü Şevket Ayaz'ın Cumhuriyet muhabirlerine anlattıklarına göre, İstanbul'un üç ana bölgedeki "kâbus noktalan" şöyle: A bölgesi (İstanbul yakası): Sirkeci, Türbe, Langa, Bayrampaşa Kavşağı, Kadırga Kavşağı, Yeni ve Eski Topkapı, Unkapanı girişi ve çıkışı. B bölgesi (Avrupa yakası): (Karaköy, Kasımpaşa, Dolmabahçe, Beşiktaş Akaretler Sapağı, Balmumcu köprü giriş bölümü, Gültepe Kavşağı, 4. Levenl kavşağı, Oto Sanayii kavşağı, Arnavutköy yolu, Ortaköy yolu. Zincirlikuyu kavşağı, Etiler girişi. C bölgesi (Anadolu yakası): Haydarpaşa Numone Hastanesi önü ile, Üst Göztepe minibüs yolunun belirli kesimleri. Şevket Ayaz'a göre İstanbul trafiğinin "çıban başlan" buralar... Kimi yolun darlığından, kimi yoğun birişçevresinin bulunduğu bölge olduğu için, belirli zamanlarda yol vermiyor... Süriicüler hatalı Cumhuriyet muhabirleri İstanbul trafiği ve sorunlannı İstanbul Emniyet Müdürü Ünal Erkan'la da konuştu. Erkan'ın bu konudaki görüşleri de şöyle: "İstanbul'un tarihi olması ve çok sayıda eski yapının bulunması geniş ve yeni yollar vapılmasına imkfin tanımıyor. Özellikle kent merkezlerindeki tıkanıklık yollann çok dar olmasından kaynaklanıyor. Nüfusun büyük bir hızla artması ve çarpık kentleşme de olumsuz etkenler olarak çıkıyor karşımıza. Hemen her yıl Eskişehir kadar yeni bir kent doğuyor İstanbul'da. Ne kadar önlemini alırsan al, bir dahaki yıl için yeni çalışmalar yapmak zorunda kalıyorsun." Emniyet Müdürü Erkan, kentin trafik bunalımında, bütün bu olumsuz etkenler kadar sürücüj[erin de rolünün olduğunu önemle vurgulayarak şöyjç.jürdürüyor konuşmasmı: "SürücUlerimiz çok sık, sola dönüş, ya da 'U' dönüşu yapıyorlar. Japonya'da. Amerika'da ana kavşaklann dışında sola donüş yapan sürücüye rastiayamazsınız... Park sorunu yıllardır düşünülmemiş, son yıllarda alelacele çözüm arayışına girilmiş bir konu. Bu da çok olumsuz etkiliyor kent trafiğini..." Başkanı Bedrettin Dalan'ın bu konudaki görüşleri de hemen hemen farksız. Dalan geçenlerde Cumhuriyet muhabirinin de katıldığı bir toplantıda İstanbul'un trafiğine ilişkin görüşlerini şöyle anlatıyordu: "Ulaşımla ilgili altyapı öylesine bir aksaklık içinde ki, bir köpriide bir araba yuzünden tıkanan trafik, bütün şebri altüst ediyor. Şehirde trafikle ilgili her şey limitte. Yani bıçağın sırtında bir sistem uygulanıyor.. Daha önce şehrin yol ve planlamasına fazla egilmemişler. İnsanın aklına çevre yolu olmasaydı İstanbul'un hali ne olurdu diye bir soru geliyor. 2. Boğaz Kopriisü yapılıyor, bu bir seçenek, ama yetersiz. 3. köprü, tünel, hızlı tramvay düşünülüyor. Yerleşim ve yaşam merkezde toplanrnış, yeni yaşam alanlannın ortaya çıkanlmasında zaruret vardır. Irafik akımının değişik merkezlere verilmes gerekmektedir..." Yol ağı yetersiz İstanbul Teknik Üniversitesi lnşaat Fakültesi Ulaştırma Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemal Kutlu'ya göre ise trafik darboğazının ana sorumlusu, yol ağının yetersizliği... Prof. Kutlu, İstanbul trafiğine ilişkin olarak şöyle konuşuyor: "Ülkemiz kalkınmayı hedeflemişse, otornobil sa>ısı da durmadan artacaktır. Kısıtlama duşünülemez. Bir noktayı tıkayıp, öteki tarafı rahatlatarak sonın çözümlenmez. Önemli olan, kentin sıkışık bölgelerine otomobii girişinin azaltılmasıdır. Uygun bir ulaşım sistemi sağlanarak rahatlatılmasıdır. Herkes İstanbul'da yaşamak istiyor. Halkınuz çok bencil. Trafik düzeni de bu yüzden sağlanamıyor..." Yetkililer, böyle değerlendiriyorlar İstanbul'un trafik sorununu. Ama Istanbullu ya da taşrab, İstanbul'da yaşayan insanlann umudu, "saçını başını yolma" aşamasına gelmeden, evine ya da işyerine ulaşabilmek... OzaTdan grevci işçiye nasihat (Baftarafi 1. Sayfada) ce nasihai eitim. Biz bu müzakerelere katılmayız. Siz de biliyorsunuz bunu. L'laştırma Bakanı gddi görnştük. Dediğim gibi kendilerine nasihat ettim sadece." Demiryolu İşçileri Sendikası Başkanı Mehmel Acıdereli ise Başbakan'ın açıklaması kendilerine iletildiğinde, "Başbakan nasıl açıklamış, değerlendirmiş bilemi>oruz. Ama biz toplusözleştne uyuşmazlığı ile ilgili göriişmeye gittik. Kendileri ile u>uşmazlığımızı göriiştiık. En son tekliflerimizi götürduk. Onlarda son lekliflc.ini açıHadılar. Biz onlarınkini kabul edilebilir bulmadık. Onlar da bizimkini kabul etmediler. Göriişme kesildi" dedi. Mehmet Acıdereli. Kamu İşveren Sendikası ile yapılan son görüşmelerde ve bakanlann yaptığı arabuluculuk toplantılarında, son önerilerinin kabul edilebilmesinin Başbakan Turgut Özal'ın onayına bağlı olduğunun kendilerine bildirildiğini anımsattı. Ancak Başbakanla gerçekleşürileceği soylenen göruşmenin gecikmesi karşısında, oyalandıkları ve gre\ gunünun belirienmei gecik.ıiği «knimini fdindiklerini belirtti. Bunun uzerine girişimde bulunarak Başbakan Özal ile doğrudan gorüşebilmek için Istanbul'a geldiklerini bildirdi. Acıdereli özetle şoyle devam etti: "Başbakan Özal ile orduevinde görıişlük. Bizden once Ulaştırma Bakanı ve Kamu İşveren Sendikasının temsilcisi Metin Yılmaz ile ayrı a>rı goriiştuler. Bizim görüşmemiz 20 dakika kadar surdü. Anlaşma için son görüşumüzü. derdimizi açıkladık. Onlar da sıkıntılarını anlattılar. Karşılıklı tekliflerimizi kabul edilebilir görmedik. Gre\e gideceğimiz giınu, u>uşmazlıkla ilgili a\nn(ılı bilgi >e açıklamalan salı günii toplanacak başkanlar kurulu toplantımızda kamuoyuna ayrıntılan ile açıklayacağım. Şimdilik hiçbir açıklama >apmak islemişorum." Öte yandan 124 işyerinde 3500 işçi ile devam etmekte olan deri işkolundaki grev ve lokavtın çözumüne ilişkin girişimler de şimdıiik hivbır dj TİSK Başkanı Halit Narin ile Turkİş Başkanı Jjevkel Yılmaz arasında yapılan göriişme sonunda TİSK uyuşmaziıkta bir tur arabuluculuk gore\i üstlendi. Tekstil İ>\eren Sendikasından Talha Allınbaşak, Halil Narin tarafından u\u>mazhkla ilgili gore\lendirildi. Talha Altınbaşak'ın çağrısı uzerine Deriİş Sendikası \e Deri İşveren Sendikası taıafları bir araya geldiler. Ancak bu goruşme tarafların hteklerini. bu noktadaki son düşuncelerini ozetlemeleri, bir tur bilgi vermelerinden öteye geçemedi. Daha sonra da bir girişim \a da karşılıklı bir göriişme olmadı. Seydişehir Alüminyum ve Antalya Ferro Krom'daki 6100 işcinin katıldığı grevlerle ilgili goruşme \e arabuluculuk girişimleri de son 23 gundur (amaraen kesildi. Sadece Seydişehir yöresinin ANAP nıilletvekilleri \e parti yonetıcilennin, paninin ust kademesini uyu>nıazlığı çozmek üzere zorlama gırişimleri süruyor. Geçen hafta başında her üç uyuşmazlığın çozümu için de gözlenen bakanlann arabuluculuk girişim çabaları aşırı sıcaklardan etkilenmişçesine bıçak gibi kesilmi!> gorünuyor. Bu arada referandumda "evel" oyu kullanılması kampanyasını başlatmak uzere pazartesi gunu Ntanbufa gelecek olan Türklş Başkanı Şevket Ytlma7'ın tabanla yapacağı toplantılarda grevler \e uyuşmazlığın sıcak bir biçimde gundeme gelmesi bekleniyor. Dalan ne diyor? İstanbul Anakent Belediye 1.5 milyona soru (Baştarafı 1. Sayfada) derslerin toplu sınavının sona ermesinden sonra tekrar büromuza gelen öğrencüer, ellerindeki sorulann aynı sırayla sınavda sorulduğunu söylediler. Bunun uzerine bilgisine başvurduğumuz fakültenin dekan yardımcısı Prof. Dr. Atilla Engin sorularımıza şu yanıtları verdi: " Önceden alınan sorulann para karşılıgı satıldığı öne sürülüyor. Prof. ENGİN Her yıl böyle iddialar olur. Ancak elimde, sınavda sorulan sorular var. Prof. ENGİN Öyle mi? Lütfen bana iletebilir misiniz?" Sınavdan önce dahi öğrencilere teslim edilmeyen sorulann kendisine bir örneğinin iletilmesi uzerine olaya el koyan Prof. Engin, Dekan Prof. Dr. Baran'ı durumdan haberdar etti. Yönetim kurulunu derhal toplantıya çağıran Prof. Baran, toplantı sırasında sorulann önceden alındığının anlaşıldığını ve sınavın Her gün 300 araç Şevket Ayaz, şu anda Jstanbul trafiğine her gün 300 dolayında araan çıktığını söylüyor. Trafiğe kayıtb araç sayısı ise 514 bin... Bu araçlara, yaz olması nedeniyle Avrupa'daki gurbetçilerimizin otomobilleri de katıhnca, daha bir artıyor kent yollarındaki araç sayısı... İstanbul'daki ehliyetli insan sayısı ise neredeyse milyonu zorluyor... 791 bin 346'yı bulmuş İstanbul'dan ehliyet alanlann sayısı... Bir başka anlatımla, 6 milyonluk İstanbul'un yarısını ehhyet alacak y'aşta varsayarsak, kentte üç kişiden birinin cebinde ehliyet var demek... Araç ve ehliyetli insan sayısı böylesine çokken, trafiği düzenleyecek personelin durumu ise pek iç açıcı değil... Ayaz'ın verdiği bilgiye göre 6 milyonluk İstanbul'un trafiğini 800 trafık.polisi yönetiyor. 800 polisten 400'ü büro görevlisi, 400'ü de dışarıda görev yapıyor. Otomobilli geziîjı trafik ekibi sayısı ise topu topü Dd bakan kapışü etmıştı. Yeni çıkarılan kararname ile Olağanustü Hal Bölge Valisi İçişleri Bakanı'na bağlı olarak koordinasyon ile görev lendiriliyor. Ancak, 25 Ekim 1983 tarihinde yürürlüğe giren Olağanustü Hal Yasası da Başbakanhğa bağlı olarak kurulacak Koordinasyon Kurulu'na yetki veriyor. Kurul başkanlığını yürüten Devlet Bakanı Kâzım Oksay'ın kurul üyelerini 16 ağustosta toplantıya cağırması ile yetki anlaşmazlığı yeni bir aşamaya geldi. Akbulut ve Oksay arasındaki yetki anlaşmazlığmın Diyarbakır'daki toplantıda giderilmesi bekleniyor. Devlet Bakanı ve Olağanustü Hal Koordinasyon Kurulu Başkanı Kâzım Oksay, Olağanustü Hal Bölge Valiliği görevine Diyarbakır Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun atanmasının yerinde bir karar olduğunu söyledi. Oksay, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Sayın Kozakçıoğlu'nun bölge valisi olarak başarüı olmaması için hiçbir neden yoktur. Ancak sayın bölge valisine devlet görevlileri kadar bölgede yaşayan vatandaşlanmızın ve tüm basının mutlaka yardımcı olması gerekir. Bölge valisi atamasının yapılmasından bugiine kadar çalışmalar başarılı bir grafik seyretmektedir. Biz kendisine tüm imkânlan seferber edivoruz." ANKARAHan YALÇIN POĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) Valisi size mi yoksa Sayın Oksay'a mı bağlıdır? AKBULUT Bana bağlıdır. Kanun neye amirse o yürür. BaKonseyi Bonn 'da toplandığında na göre bu özel bir kanundur. Baştarafı 1. Sayfada) Yunanistan Başbakam Papand Özel kanun hükümleri tatbik kimbilir ne küfürler geliyor'' diye eklemede bulunmayı ihmal eı reu ile sen bir ara konuşma fır edilir. satı bulmuştun. Sizin evde de, Bu dunımda Sayın Oksay'memiştın. Arkasından da kahsenin ö'z ağabeyin, hepimizin ın başkanı olduğu Olağanüstii kahayı patlatmıştm... Örsan, biliyor musun? Senin meslek ağabeyi Altan Öymen Hal Koordinasyon Kurulu'nun yazdıklanna kopürenler, yazıyı kalıyordu. Sen Milliyet 'tesin, işlevi sona mı erdi? AKBULUT Hayır. Ama okuduklannda hakkında tahmin Altan ağabey o zaman Cumhuedebileceğin her şeyi sıralayan riyet 'te. Sen Papandreu ile ko Güneydoğu Anadolu bölgesinlaı bir anda "Örsan'ı sevenler nuşmuş ve bir gazeteciiik yap deki sekiz ilde kalkmış oluyor. Jerneği" kurma yarışma girdi mışsın. Altan ağabey, elden bir O zaman geriye, olağanüsşey gelmez, atlamış. Bir hafta tii hal olan sadece İstanbul cr. sonra Bonn 'da buluştuğumuzda kalıyor. Senin "enbüyükmalzemen", Altan ağabeyi "nasılatlattığmı" politıkaalar, tıpkı uyguladıklaAKBULUT Evet. İstanbul hince anlatırken, Altan ağabeyin var. Bana göre Saym Oksay sarı politikalar gibi hiç inandtncı olmadılar. Seni yine en çok bağ elleriyle saçını nasıl karışttrdığı dece İstanbul'da görev yapabilir. rına basan meslektaşlarm oldu. nı ve sizin evde "volta atnğını" Sadece İstanbul Valisi'nin Senin hemen hemen tür: meslek aktanp, ardmdan şunu söyledin: koordinasyonu mu yapılacak? taşlarm, arkandan yazdanlara "Neyaparsın, meslek böyle... Sayın Oksay görevli olduğu kabakıp, herhalde aym düşunceleri Altan bizim evde volta atıyor, ne nısında olduğundan 16 agustosiçlerinden geçirdiler: "Acabaya yapacağtz, diye... Ben öbür ta ta Diyarbakır'da toplantı. rın öldüğümde benim için... " rafta Papandreu ile konuşmayt yapacak. AKBULUT O zaman buSen aramızda iken, belki hiçMilliyet'e geçiyorum." nun halledilmesi gerek. Eğer ikibirimiz sana, bugiin senin hakSevgili Örsan, kında yazılarlardan "bit kınnSeni sana anlatmaya ne gerek miz de yetkili olduğumuzu tı" bile koklatmadık. tyi bilirsin var. Seni son yolculuğuna uğur söylüyorsak, bunu birlikte çözesen. Acımasîzdır bizim yokuş. layanlara bakmak yeter, senin ceğiz demektir. Bence toplantıya çağırmak önemli değildir. Başan kıskançlık yaratır bizim için herkesin ne düşündüğünu aramızda. Başarısızlığa anlayış bilmek için. Meslektaşlarından, Ama bana göre kanunlar Sayın göstermek yoktur bizim yokuş politikacılara, en yakın arkadaş Oksay'a yetki vermiyor. Düzellarından sanatçılara kadar çok tilecek bir husus varsa bakar, ta. Ama sen bunlara aldırmadan farklı kesimlerden gelen insan düzeltiriz. gazeteciliğini sürdürürdün. Her lar, seni son yolculuğunda yal Sorunun çözümii Olağahalde anımsarsın. 1982 yıhnda nız bırakmadılar. Önemli olan, nüstü Hal Koordinasyon KuruTel Aviv'deki otet odamda bir senin onları oraya toplayabil lu'nun kaldırılması biçiminde telefon. Aaaa... telefonun öbür mendi. olabilir mi? ucunda sen Almanya'dan arıAKBULUT Kurulu kaldırSenin aramızdan ayrılışm biyorsun: zim yokuşa belki bir ders olur. ma şeklinde olur mu bilemem. "Oğlum, gittin İsrail'e, orada Herkes elbette kendi siyasal çiz Ama bu işin sorumluluğu îçişleri savası izliyorsun. Bugiin Cum gişini ve inancını koruyarak, bir Bakanı ve bölge valisine aittir." huriyet'te gördüm. Anlat şimdi birine daha saygılı davranmayı Kâzım Oksay da daha önce bakalım biraz da bizinı radyo bir kez daha düşünür. Hatta, ay yaptığı açıklamada, OlağanUstu için, yayın yapahm." m siyasal çizgide olanlar, birbir Hal Yasası'na göre, kendisinin Ya da Strasbourg'da A vrupa lerine belki biraz daha saygılı ve kurul başkanı olarak olağanüsKonseyi'ni izierken yine Kö'ln' tahammüllü olmak gerektiğini, tü hal olan illerin valileri ile bölbir kez daha gözden geçirir. den sesin telefonda çınltyor: ge valisinin koordinasyonu ile "Yahu, Yalçın... radyoda bigörevli olduğunu sâylemişti. OkAcı olan ne biliyor musun?.. raz sonra yaytna giriyoruz, he Bunları ancak "sen" ve "senin say, "süper vali" Hayri Kozakmen bir iki dakikahk bir değer gibilerin'" aramızdan ayrtlışla çıoglu'nun TRT'de bildiri lendirme geçsene bize..." yayımlamasının ancak başkanı rında anımsamak!.. Seni kırmak ne mümkün'... ' 'Hayat belki de budur'' deyip olduğu kurulun onayı ile müm1981'de NATO Bakanlar geçemıyor insan... kün olabileceğini de ifade ÇOCUK FAHIŞELER Nokta, küçük yaşta fuhuşa ıtilenlerin "âlem'ine girdi • 14 yaşındaki H. L.: "Bu âleme geldiğimde daha regl olmamıştım." • U'ündeki M.D.: "Kadın dc deâiliz, cocuk da değiliz. Bize ne dendiğini bilmiyorum." • 17'sindeki M.T.: Içimde kötülük vardı benim. Öpüşmeye, dans ermeye çok hevesliydim." • Küçük kız satıcısı D. E.: "Müşteri döver, sever, jilet atar, üstünden on kişi geçirir." AST1MU HASTAIAR KOBAY OLARAK KULLANIUYOR BUGUN CIKTI Astımlı Hastalara Yardım Derneği adı altında faaPyet gösteren bazı kişiler, hastalara "ilaç" dedikleri ruhsatsız, reçetesiz bir sıvı aağıtıyorlar. • Eczane Sphipleri Derneği: "Yeni bir HZİ mi?". • Farmakolog Prof. Alaartin Akçasu: "İnsan sağlığıyla oynuyorlar." Lavrion'da can pazarı: Kampta PKK saldırılarını yaşayanlar anlatıyor 0 Alparslan Türkeş'in oğlu siyasete nasıl girdi? "Bana eskiden solcu derlerdi " £ Bayramdan sonra zam yağmuru: Petrole yüzde 15 vegerisi... 0 Abu Dabi'ye hostes ihraç ediyoruz O Türkân Şoray, yeni projelerini Nokta'ya anlattı Q Eğitimciler değişen lise müfredatını tartıştı Q iptal edildiğini açıkladı. Prof. Baran'ın verdiği ilk bilgiye göre, sınav sorulannın satılması olayma bazı görevliler yanında öğretim elemanlanrun da adları kanştı. Sonışturmanın halen sürdürüldüğünü belirten Prof. Baran, sorulanmızı şöyle yanıtladı: " Size iletilen sınav sonılan, sınavda sorulanlarla aynı mı? Prof. BARAN Yapılan incelemede maalesef aynı olduğu görüldü. Şu anda yönetim kurulu soruşturması sürmektedir. Sınav iptal edilmiştir. Soruların satılmasına bazı görevlilerin, öğretim elemanlannın aracılık ettiği öne sürülüyor. Özellikle temel tıp bölümünde görevli bir memurun da adı geçiyor. Prof. BARAN Halen bu konuda soruşturmayı gizli olarak yürütüyoruz. Sözü edilen görcvlinin sicüini araştırdık, daha önce de disiplin cezalan var. Eskiden üst düzeyde birinin koruduğu kişiydi. Somut bir kanıt ele geçti mi? Prof. BARAN Soruşturma sürüyor. Binlerce lira masraf yaptığımız sınavın iptal edilmesi, fakülte bütçesi için de büyük bir yük. Ama başka türlü davranılması da düşünülemez. Benim ricam şu: Soruları alan öğrenciler bana da gelsinler, ifade versinler. Başlanna herhangi bir şey gelir diye korkmasınlar. Ben güvence veriyorum. Değil soru aldınız diye cezalandırmak; ifade verecek, yardımcı olacak öğrenciye takdirname vereceğim. Çünkü bu olayı açıklığa kavuşturmak, cezai işleme konu etmek için yazılı ifade gerekiyor. Öğrenciler lütfen yardımcı olsunlar!" Öte yandan sınav yolsuzluğu olayının ilk olmadığı, daha ön ce de yine aynı görevlilerce çeşitli sınıflann sınavlarında yapıldığı, özellikle yabancı uyruklu öğrencilere yüksek Fıyatlarla sorulann önceden satıldığı öne sürüldü. Fakülte yetkilileri, bu iddiaların kendilerine daha önce ulaştığını, ancak aslı çıkmadığını, ilk kez bu kadar somut biçimde büyük bir sınav usulsüzlüğü ile karşılaşüklannı söylediler. Soruşturmanın önümüzdeki günlerde genişletilerek adli makamlara da iietilmesi bekleniyor.