Katalog

27 HAZİRAN 1987 DIŞ HABERLER CVMHURİYET/3 Yugoslavya'da Arnavut azınlık sorunu Filipinler'de uçak düştü: 49 ölü MANİLA (Ajanslar) Filipinler Havayolları 'na ait bir yolcu uçağı iç hat seferini yaparken dağa çakıldı. Uçakta bulunan 4'ti mürettebat, 45'i yolcu toplam 49 kişi öldü. Kurtarma ekibi yöneticisi Antonio Babijes, Baguio kenti yakmlannda düşen uçağa karadan ulaşımın kotü hava koşulları yüzünden güçlükle başarıldığını ve uçaktan sağ kurtulan olmadığım bildirdi. Bebek panda hâlâ hayatta WASHINGTOS (AP) Washington'daki Smithsonian Hayvanat Bahçesi'nde üç gün önce doğan iki panda yavrusundan biri hâlâ hayatta. Hayvanat bahçesindeki tek dişi panda olart LingLing'in doğurduğu ve hayvanat bahçesi personelini sevince boğan iki panda bebekten biri doğumdan birkaç dakika sonra oksijen yetersızliğinden ölmüştü. Hayvanat bahçesi zoologlanmn açıklamasına göre, Oien panda yavrusu "yeterince sesini çıkarmadığından" anne LingLing'ten hayatta kalması için gereken ilgiyi göremedi. Kosova'daki kavga Belgmdh karışUrdı tiosova'da nüfusun yüzde 85'ini oluşturan Arnavut kökenlilerin, diğer etnik gruplara baskı yaptığı gerekçesiyle yüzlerce Sırp ve Montenegro, Belgrad'a şikâyete gitti. Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi durumu görüşmek üzere toplandı. Dtş Haberier Servisi Yugoslavya'nın Kosova eyaletinde Arnavut ve diğer etnik kökenliler arasındaki anlaşmazlıklar yuzunden meydana gelen son huzursuzluklar, Kosova Parlamentosu'nun Başkanı Arnavut kökenli Ismail Bajra'nın istifasına yol açtı. Komünist Partisi Merkez Komitesi, Kosova'daki durumu görüşmek üzere toplandı. Yüzlerce Sırp ve Montenegro kökenli Kosoyalı ise, Arnavutların kendileri Uzerinde yarattığı baskıyı protesto için başkent Belgrad'a geldıler. Arnavutluk Devlet Başkanı Ramiz AKa ise, Yugoslavya'yı ülkesindeki Arnavut kökenlılere "kötu davranmakla" suçladı. AP Ajansı'nın haberine göre, Yugoslavya Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin dün Belgrad'da başlayan toplantısında, Arnavutluk, Kosova'daki etnik huzursuzluğun nedeni olmakla suçlandı. Komünist Panisı Yüksek Prezıdyum üyelerinden Marko Oriandic, Kosova'da durumun giderek bozulduğunu ve Yugoslavyanın istikrannı tehdit eder bir hale geldiğini öne surdü. Oriandic, Arnavutluğun Yugoslavya'nın iç işlerine kanşmaya devam etmesı naiınde, iki ülke arasındaki ilişkilerin kopacağım da hatırlattı. Yugoslav hukümetinin, Kosova'daki Sırp ve Montenegro kökenlilere, evlerinden dışarı çıkmamaları için yaptığı çağnya rağmen, yüzlerce kişinin, Kosova'dan trenlere binerek, durumu Yugoslavya'nın merkezi yetkililerine iletmek üzere Belgrad'a geidikleri haber veriliyor. Öte yandan u.'nın haberine göre, Kosova olaylan Arnavutluk'la Yugoslavya hükümetleri arasmda söz düellosuna yol açtı. Arnavutluk Devlet Başkanı Ramiz Alia, Yugoslavya ile ülkesi arasında çözümlenemeyen sorunlann bulunmasırun suçunun kendilerinde olmadığını söyledi. Alia, ülkesinin Balkanlar'da sorun istemediğini vurgularken Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerin gelişmesinden memnuniuk duyduğunu söyledi. Alia, son günlerde Balkanlar'da gerilimin artmasına değinirken bu durumun, anlaşmaya varma isteği ve yapıcı bir işbirliği ile giderilebileceğini söyledi. Muhalefetin "banşyürüyüsü"ne katılan binlerce kişinin SeuVde başkanhk binası "MaviSaray"a doğru yürüme girisimi polis tarafından engellendi. Saraya giden tüm yollan tutan, kalkanh, siyah miğferH polisler göstericilerin barikatları aşmasına izin vermediler. Polisin, bazı göstericileri dövdüğü bildirilirken, yaralanan olup olmadığı konusunda açıklama yapıhnadı. (Fotoğrafiar: REUTER) îtalyu'da bir Kaddafi muhalifi öldürüldü ROMA (AP) halya'nm başkenti Roma 'da, Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga'nın evinin yakmlannda Libyalı iki silahh kişi bir Cezayirli'yi öldürdü. Olay yerinde derhal yakalanan iki kişinin Libya Devrim Muhafızları uyesi oldukları belirlendi. ttalyan polisi, öldürülen kişinin, Libya lideri Muammer Kaddafı'nin muhalifi olduğunun sanıldığını belirtti. Baraş yürüyüşünde "savaş" Muhalefetin düzenlediği gösterilere karşı, 60.000 polis kırmızı alarma geçirildi. Seul'de polis ile göstericiler göz yaşartıa bomba, yangın bombası, taş ve sopalarla çatıştılar. Gösterilere katılmak üzere parti merkezine giden muhalefet liderlerinden Kim Young Sam, kısa bir süre polis tarafından gözaltına alındı. SEUL <AP) Güney Kore'de muhalefetin, başkent Seul ve diğer 22 kentte dün düzenlediği "bsnş yüriiyusü"ne katılan binlerce protestocu ile polis arasmda çatışma cıktı. Yönetimin kırmızı alarma geçirdiği toplam 60.000 polis, göstericilere karşı göz yaşartıcı bomba ile yangın bombası kullandı. Göstericilerin ise polise taş, sopa ve yangın bombası ile karşı koyduklan bildiriliyor. Görgü tamkları, bazı göstericilerin polis tarafından dövüldüğünü belirtiyorlar, ancak yaralı olup olmadığı konusunda herhangj bir açıklama yapılmadı. Gösterilerde yüzlerce kişinin tutuklandığı bildiriliyor. Gösterilere katılmak üzere parti merkezine gitmekte olan muhalefet liderlerinden Kim Young Sam ve diğer bazı parti yetkililerinin de polis tarafından yakalandıklan, ancak bir süre sonra serbesı bırakıldıklan ve gösterilere katılmalarına böylece engel olunduğu kaydedihyor. Kim Young Sam'ın kısa bir süre için de olsa gözaltına alınması ve önceki gun 78 gunluk göz hapsi sona erdıği açıklanan diğer muhalefet lideri Kim Dae Young'un yeniden göz hapsine alınması da gerilimi arttırdı. Young'a yakın kaynaklar, bunun, Young'un dünkü barış yürüyüşüne katılmasını önlemek amacıyla yapıldığmı, bazı güvenlik göfevlilerinin Young'un evıne gelerek kendisıne "cuma gıinu evinde kalması icin" uyarıda bulunduklarını bildiriyorlar. Polisin 230 kişiyi daha evlerinde gözetim altınBinlerce kişinin katıldığı barış yürüyüşü dün yerel saatle 18.00 dolayında başladı. Başkent Seul ve diğer kentlerde zırhb araçların ve polis kamyonlarının gunün ilk saatleriyle birükte merkezlerinden aynlarak sokaklara yayıldıkları, yeşil üniformalı, siyah miğferli polislerin önemli merkezlerde mevzilendikkri göriildü. Seul'deki ılk çatışma muhalefetteki "Yeniden Birleşme Demokratik Partısi" merkezi onünde toplanan protestocular ile polis arasmda çıktı ve polis "Askeri diktatöriük yıkılsn", "Şiddete hayır" sloganlan atan göstericilere karşı goz yaşartıcı bomba kullandı. Çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu bir başka grubun, başkanhk binası "Mavi Saray"a doğru yürümeye başlamalan üzerine de saraya cıkan yollar binlerce polis tarafından kesildi. Polis otobuslerinin kapattığı yollarda, kalkanh polisler barikatı aşmak isteyenleri göz yaşartıcı bomba ve yangın bombası kullanarak püskürttiller. Bu arada, başkent Seul'e tum giriş çıkışlar kontrol altına alındı, polis sokaklarda kımlik kontrolu yaptı, bagajlar arandı. Iktıdardaki Demokratik Adalet Partısi, dün gösterılerin başlamasından önce bir açıklama yaparak, muhalefeti planlanan gösterilerden vazgeçmeye çağırdı. Demokratik Adalet Partisi Sözcusü Kim Young Sam, planlanan gösterilerin şiddet olaylarma neden olmasından korktuklannı belirterek, muhalefetten görüşme masasına otunmasını istedi. Açıklama üzerine, gösterileri düzenleyen ve çeşitli muhalefet örgutlerinden oluşan "Demokratik Anayasa İçin Ulusal Koalisyon" adlı hareket, toplanarak bir açıklama yaptı ve iktidarın çağrısının reddedildiğini, gösterilerin planlandığı şekilde yapılacağını bildirdi. ABD hükümeti, Guney Kore hükümeti ve muhalefetine yeni bir çağrıda bulunarak, "şiddettea kaçınılmasını'' istedi. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcusü Phyllis Oakk), önceki akşam düzenlediği basın toplantısında, "Banşcıl yüriıyüşleri tamamen destekliyoruz, ancak nereden gelirse gelsin. şiddet ve kaba kuv\et kullanılmasmı asla kıbul etmboruz" dedi. ABD Kongresı Temsilciler Meclisi'nde Dışilişkuer Komitesi, Güney Kore'de, "demokratikleşmeye dojnı olumlu ve anlamlı adımlar atümaa" çağnsında bulunan ve adil bir seçim sistemi getirilmesini öngören kararı onayladı. Reagan yönetiminin de destekledıği karar 26 kişilik komitede oybırliği ile alındı. G.Kom'de 22 kentte düzenlenen gösterilerde çatışma çıktı,yüzlerce kişi tutuklandı Gorbaçov, sınırları zorluyor Pakistan Başbakanı, Japonyn *yu *cek tSLAMABAD (ANKA) Pakistan Başbakanı Muhammed Han Junejo, temmuz ayının ikinci yarısında Japonya ve Güney Kore'yi liyaret edecek. 10 ile 17 temmuz tarihleri arasmda gerçekleşecek gezinin Pakistan'm söz konusu iki u'lke ile olan ticari ve ekonomik ilişkilerini gelişürmeyi amaçladığı bildirildi. Sovyet liderinin Merkez Komite'de önceki gün yaptığı konuşmada ekonomi yönetiminde köklü değişiklik çağrıstnm ve Komünist Parti yetkililerine yöhelttiği sert eleştirilerin, Moskova'da soğuk bir hava estirmesi bekleniyor. Merkez Komite toplantısında dün Politbüro'ya 3 yeni üye daha seçildi. MOSKOVA (AP) Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un, Komünist Parti Merkez Komitesfnin olağan toplantısında önceki günkü konuşmasında yaptığı ekonomi yönetimine köklü değişiklik çağnsı ile Sovyet yöneticilere yönelttiği sert eleştirilerin, Moskova'da soğuk bir hava estirmesi bekleniyor. Moskova'daki Batıh diplomarlar, Komünist Parti yetkililerinin, Gorbaçov'un bu eleştirilerini "düşmanca" karşıladıklarını belirtiyorlar. Merkez Komite olağan toplantısında dün aynca Komünist Parti Propaganda Şefî Alexander N. Yakovlev, Ekonomi Bakanı Nikolai Slyunkov ve tanm işlerinden sonımlu Viktor P. Nikonov da Politbüro'ya seçildiler ve Politbüro üyelerinin sayısı 14'e yükseldi. Federai Aİman amatör pilot Mathias Rust'un tek motorlu uçağıyla KızıJ Meydan'a inmesinden sonra Savunma Bakanlığı görevinden emekli edilen Sergei Sokolov da Politbüro üye adayhğjndan alınarak yerine yeni Savunma Bakam Dimitri Yazov getirildi. Mihail Gorbaçov, Merkez Komite toplantısında önceki gün yaptığı 111 sayfalık konuşmasında, önemli işlet'meleri merkezi planlamadan bağımsız kılacak köklü ekonomik reformlarla yeni bir fıyat ve planlama sistemi kurulmadan ekonominin düzeltilemediğini söyiemişti. Gorbaçov, Parti'nin üst düzey yöneticileri korkaklık, umursamazlık ve beceriksizlikle suçlamıştı. Gazetelerdeki okuyucu mektuplannın, Sovyet halkının reform kampanyasını ve demokratikkşme sürecini desteklediğini gösterdiğini belirten Sovyet lideri, ancak açıkhk politikasının ye reformların güçiükle geliştirilebildiğini, bazı Komünist Parti yöneticilerinin demokratik değişikliklerden korktuklanru söylemişti. Gorbaçov, 300 merkez komite üyesine hitaben yaptığı konuşmada, başkanhk ettiği 14 üyeli Politbüro'yu da eleştirerek, "Eğer çalısan halk, yaptıgınuz değişikliklerio yavaşlıgından endişe duyuyorsa, işimizde bazı aksamaiar var demektir" demişti. Gorbaçov, "Toplumun ber kademesinde reformlara muılak bir katılım gereklidir. Ancak once kendimizden, sekretaryadan, hüküraetten, merkez komite tiyelerinden ve Politbüro'dan başlamalıyız" şeklinde konuşmustu. PoJitbüro'nun prafik ca Duraklamanın grafiği 3% 1966 70 ler Biriigi Devlet Planlama Komitesi ve SSCB Maddi ve Teknik Destek Devlet Kotnitesi'dir" demişti. Merkez Komite, dün de devam eden toplantısında. Gorbaçov'un bu görüşieri doğrultusunda hazırlanan bir ekonomi yönetimi yasa tasarısını görüşüyor. Yasa tasansı pazartesi günü Yüksek Sovyet'te yapılacak toplantıda karara bağlanacak. Mihail Gorbaçov, merkez komite toplantısında, birçok hükümet yetkilisini ad vererek açıkça eleştirdi Gorbaçov'un suçladığı yetkililer arasmda, Başbakan Yardımcısı ve " G o s p l a n " Başkanı Nikolay Talisin başta geliyor. . Talisin, 1985 ekim ayında Gorbaçov tarafından Politbüro'ya yedek üye oiarak atanmış, daha sonra 20 yıl boyunca "Gosplan" başkanlığını yürüten Nikolay Baybakov'un yerine getirilmişti. Gorbaçov, "Gosnabe" (Madde ve Teknik Levazımat) Dairesi'nden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Lev Veronine'yi de eleş'tiri yağmuruna tutmuştu. Papa Kurt Waldheim'/ takdis etti. Vatikaıı'daıı Waldheim'a vize Waldheim, "karanlık Nazi" gölgesine rağmen, Vatikan'dan kabul gördüğü için memnun. NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMAVatikan'da Papa'nın takdisini alan Kurt VValdheim, böylece, Avusturya Cumhurbaşkanlığına seçilmesinden bu yana geçen bir yıl boyunca dünya uluslar topluluğunun koyduğu diplomatik boykotu kırdı. Italyan basınmm, Waldheim'ın Vatikan'ı ziyareti üzerindeki genel değerlendirmesi bu. Nazi geçmişindeki tüm karanlık noktalar aydınlanana dek, ABD ve Kanada gibi ülkelere ayak basması yasaklanan Avusturya Cumhurbaşkanı, Vatikan ziyaretini gerçekleştirmiş olmaktan ötürü memnun görünüyor. Nitekim VValdheim'ın Papa'ya ilk söylediği sözler de "Günaydın kutsal peder, çok, ama çok menınunum" oldu. Ne Vatikan'daki kordiplomatiğin kendisine çektiği protesto (ABDAlmanya, fngiltere, Italya, Belçika, Hollanda, Aı'jantin, Kosta Rika, Honduras, Guatemala elçileri Waldheim şerefıne verilen resepsiyona gitmediler) ne de boşaltılan San Pietro Meydanı'nın az ötesinde, toplama kamplanndan hayatta kalan binlerce göstericinin ellerinde taşıdığı pankartlar, Kurt Waldheim'ın keyfıni kaçırmaya yetmedi. Yanında siyah uzun bir elbise giymiş karışı ve siyah bir frak ile Avusturya devletinin en yüksek nişanlarını kuşanmış olarak Papa'yı görmeye gelen Waldheim, Vatikan'ın "Via Della Conciliazione"deki asıl büyük giriş kapısından içeri giremedi. Çünkü göstericilerin herhangi bir olay çıkarmasını önlemek için polis, Waldheim'm içinde bulunduğu siyah araba konvoyunun yolunu değiştirmek zorunda kalmıştı. Sonuçta Waldheim, Vatikan'da çalışan herhangi bir memur gibi yan kapıdan girmek zorunda kaldı. Papa'nın Waldheim'a ilk sözleri ise, "Barışın konıyucusu olan size hoş geldin der ve takdis ederim" oldu. VValdheim'ın etrafındaki boykotu kaldıran bu, "takdisli affa" rağmen karşılaşmanın tonu, sadece protokol sınırlan içinde kaldı. Ziyaret sırasında sürekli olarak gülümseyen bir VValdhem'a karşın, Papa'nın asın ciddiyeti, îtalyan basınının öne çıkarttığı noktalardan biriydi. Vatikan'daki ziyaretinden sonra temmuz ayı basında Ürdün'e gidecek olan Kurt Waldheim, Roma'da kaldığı süre boyunca gundeminin dış seyahat programlarıyla dolu olduğunu vurguladı. Kendisine "Aldığınıız izlenim, Sizi sadece ikinci sınıf ülkelerin devlet başkanlannın ya da Avusturya ile Yahudi dunyası arasındaki ilişkilerin aşılmasında çıkarı olan Arap ülkelerinin kabul etmek istemesi biçiminde. Bu doğru m u ? " şeklinde yöneltilen bir soruyu ise Waldheim, "İkinci sınıf devlet diye bir şey yoktur" diye yanıtladı. Ekonomik büyümeye katkı (%) 196670 197175 197M0 11 82 13 H 15 K Sanavi 1.5 7.4 4.4 X4 2.9 4.2 4.1 3.9 4.9 *"• 4.2 0.8 1.8 4.1 5.6 6.1 fl.1 0 5.1 Sovyet ekonomik gelişmesinde son 20 yüda meydana gtlen yavaflamaya, Mihail Gorbaçoı'un baflatttğı reform politikası çerçevesinde çözüm aranıyor. lışma alanında yetersizlik gösterdiğini belirten Gorbaçov, "Bu yılın ilk aylannda yapılan yanhş hesaplar sonucunda ekonominin birçok alanında zarara yol açıldı. Hükümet ve Politbüro, durumu düzeltmek için acil önlemler almalıdır. Ekonominin bugün içinde bulunduğu durum önceden tahmin edilebiKr ve önlenebilirdi. Ancak bu yapılmadı ve bunun bas sorumlusu Sovvet ABD'nin isteği Yunanistari'da yankı uyandırdı ATİNA (Cumkunyet) ABD'nin Atina Büyükelçisi Robert Keeley'nin Yunanistan Dışişleri Bakam Papauüas ile yaptığı görüşme, Yunan basınmda büyük yankılar uyandırdı. Görüşmenin içeriği açıklanmamasına karşın, Yunan gazetelerinin "hükümet çevrelerine" dayalı verdikleri biigilere göre, "ABD hükümeti, Yunan hükümetinden küstahça taleplerde bulundu" Hükümet sözciisü Rubattis, Keeley Papaulias görtişmesinin, "beklenilen üsler müzakerelerinin ön görtişmelerini ilgilendirmediğini" açıklarken, "Keeley'nin, Papulias'tan "terör konularmda ABD ile Yunanistan'ın işbirliğini" öngören bazı önerilerde bulunduğundan söz ediliyor. POKTRE GORBAÇOV Reagan'dan Suriye'ye yakınlaşma önerisi VVASHINGTON (AP) ABD Başkanı Ronald Reaganın Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'a gizli bir mektup göndererek ilişkilerin iyileşmesi için üst düzeyde diyalog çağnsında bulunduğu bildirildi. ABC Televizyonu'nun diplomatik kaynaklara dayanarak verdiği habere göre Reagan, Suriyenin terörizme karşı takındığı bazı tutumlardan sonra Şam'a ilişkilerin iyileştirilmesini önererek Suriye'ye özel elçisini gönderme isteğini ilett.i. Habere göre, Hafız Esad, Reagan'ın önerisini olumlu karşıladı. ABD, geçen kasım ayında Ingiltere'nin Suriye'yi terörizme karışmakla suçlaması üzerine Şam'daki büyükelçisini geri çekmişti. O tarihten bu yana Washington, Suriye'yle ilişkilerin kurulabilmesi için Şam'm terörizmle her türlü bağını koparması gerektiğini belirtiyordu. Sovyet politikasında yeni bir Uder tipi Daha göreve getirilişinin birinci yılında hayata gözlerini yuman KonstaotİD Çercenko'nun yerine geçerek Komünist Partisi Genel Sekreterı olan Mihail Gorbaço\, Politböro'nun en genç uyesi. Kuzey Kafkasya'da bir köylu ailesinden gelen Gorbaçov, 1931 yılında doğdu, 19461950 döneminde bir fabrikada çaiıştı. 1950'de Moskova'ya giden Gorbaçov, üniversiteye girerek hukuk eğitimi gördü, 1955'te hukuk fakültesinden mezun oldu. Komünist Partisi'ne ise 1952'de üniversite öğrenimi sırasında girdi. Üniversiteyi bitirdikten sonra, Kafkasya'ya dönen Gorbaçov, 1970'te yerel komünist partisinin genel sekreterliğine getirildi. 1978'de Moskova'ya nakledilerek tanm bakanlığına getirildi ve hiyerarşide hızla yukselerek 1980'de Politbüro üyesi seçildi. Gorbaçov, Politbüro'da oteden beri sürmekte olan iktidarı bırakmak istemeyen ">aşldaria" Sovyet liderliğine taze kan getirilmesini isteyen "gençler" arasındaki çekişmede, ikinci grubun en güçlu adayı haline geliverdi ve Politbüro'ya girişinin daha beşinci yılında mart 1985'te genel sekreter oldu. Gorbaçov'un temsilcisi olduğu "genç" yönetici kuşajt, Stalin döneminde hiçbir görev almamış ve bu dönemin izlerini kişiüklerinde taşımayan liderler. Bir tanm uzmanı olan Gorbaçov, birçok başka alanda olduğu gibi •tanm alanında da reform yanlısı olarak tanıruyor. Gorbaçov üreticiyi teşvik edici önlemlerin alınmasmdan. köylülerin mesai saatleri dışında bahçelerinde sebze ve meyve yetıştirıp bunları piyasada satmalarının görmezJikren gelinmesinden yana. Batıh gözlemciler zeki, iyi eğitim görmüş, dinamik ve dısa açık bu genç yöneticinin Sovyet politikasında "yeni bir Uder lipi" odnturduğiı konusunda burokrasi>i sarsan ekonomik, sosyal ve politik reform girişimlerinde bulunuyor. En çok tepki goren reformu ise, "Politbüro'ya taze kan gelirme" amacıyla üst duzeydeki yetkililer arasmda yaptığı lasfiye işlemleri. "Demokrasiye hava kadar gereksinimimiz var. Sovyetler'deki demokratikleşme siireci hızlandınlmalıdır. Böylece parti ve halk, her şeyi öğrenecekler. kiiflerle kaplanan bir tek karanlık köşe kalmayacaktır. Bunda ise basının faal gorev almasına ihtiyacımız var" sozleriyle açıklık politikasım dile getiren Gorbaçov'un son ve en radikal reformu ise geçen günlerde yapılan yerel seçimlerde parti komiteleri yoneticilerinin "birden fazla" aday arasından gızli oyla seçilmesine izin vermesı. ABDPolonyu ilişkileri TOKYO (O.O.) Polonya lideri Wojciech Jaruzelski, ülkesi ile ABD'nin yakında karşılıklı olarak büyükelçi atayacaklannı bildirdi. Jaruzelski, Japon gazetesi "Asahi Shimbun"a verdiği demeçte, bu atamalann gelecek birkaç ay içinde gercekleşeceğini söyledi. hemfikirler. Görevde bulunduğu iki yıldan beri tum dunyada itgiyle izlenen ve 'glasnosl" adıyla anıtan bir "açıklık" politikası uygulayan Gorbaçov, ulkede yıllanmış Fraıısızlaı; ALmanlarla ortak tııgay îstiyor Yapılan bir kamuoyu yoklamasında, halkın yüzde 6O'ı, Federai Almanya Başbakanı Helmut Kohl tarafından önerilen "FransızAlman ortak tugayı" kurulması fikrini destekliyor. SABETAY VAROL PARİS Geçen hafta içinde Federai Almanya Başbakanı Helmut Kohl tarafından önerilen "FransızAlman Ortak Tugayı" kurulması fikri üzerine yapılan bir kamuoyu yoklaması, Fransa halkının yüzde 60'ının öneriyi onayladığını gösterdi. Sorgulananların yüzde 71'i de Batı Avrupa ülkelerinin gelecekte silahlı kuvvetlerini "Jek bir ordıı" bünyesi altında toplamaJarını arzuluyor. Federai Almanya Başbakanı Kohl'un önerisinin heSovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov'un inisiyatifiyle başlatılan ve ABD Başkanı Reagan ta" rafından benimsenen "çift sıfır" çözümü gerçekleştiği takdirde Avrupa güvenliği konusunun men ardından yapılan ve "P»ri gündeme geleceğine kesin gözüy•sieo Libre"gazetesinde yayımla le bakılıyor. Bu nedenle gerek nan anket sonuçlan, FransızAlmanya gerekse Fransa'da straAlman ortak savunmasına en teji konuları tüm şiddetiyle günçok karşı çıkanlara Komünist deme gelmiş durumda. AlmanPartisi'ne oy verenler arasında ya'dan gelen haberler, Helmut rastlandığını da gösterdi. BunlaKohl'un önerisi olmasına rağrın yalnızca yüzde 4O'ı Kohl'un men "Fransa ile Aimanya'nın orönerisine taraftar. tak bir lugay" kurması fikri bu Iktidar koalisyonunun ikinci ülkede henüz önemli bir tartışgucu olan UDF (Fransa Demokma konusu haline gelmedi. Burasi Biriigi) yandaşlan yüzde 87, na karşılık, konunun farklı açıSosyalist Parti yandaşlan yüzde 80, De Gaulle'cü Parti R.P.R. lardan ele almdığı Fransa'da tüm yanlılan ise yuzde 63 oranında siyasi partiler ve bu partiler içinKohPu destekliyor. de yer alan kanatlar ayrı ayrı görüşlerini dile getirdiler. Fransadaki genel kanı, Kohl'un liberalHıristiyan koalisyonu oluşturan partiler arasında birlik sağlama amacıyla bu görüşü ortaya attığı şeklinde. Bundan bir süre önce Bonn ve Paris'in iki eski yoneticisi Helmut Schmitd ve Giscard d'Estaing bir araya gelerek ortak Avrupa savunması fikrinin canlandırüması yönünde girişimde bulunmayı kararlaştırmışlardı.Kohl hukümetinin koalisyon ortağı Dışişleri Bakam Hans Dietrich Genscher "çift sıfır" önerisini benimserken, Başbakan Kohl'un bu önerisi gerçekleştiği takdirde ülkesinin Avrupa'da iki blok arası nükleer çekişmenin tek hedefi haline geleceği endişesiyle bu öneri karşısında rahatsızlığını ifade etmişti. Fransızlar ise nükleer silahsızlanma pazarlıklan devam ettiği sürece, işin eninde sonunda Fransız bağımsız nükleer vurucu gücünün de pazarlık masasına yatınlmasına varacağından çekiniyorlar. Aimanya'nın Sovyetler karşısında nötralize olmaşı da Fransa'da, Komünist Parti dışında kimseyi hoşnut etmiyor. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Mitterrand'm Kohl'u "ona>ladıgı"nı açıklayan kararından sonra Başbakan Jacques Chirac da "Od iilkeyi yaklaştınna doğrultusunda olan ber adım faydalıdır" diyerek görüşünün olumlu olduğunu belirtti. Chirac'ın partisi R.P.R'de eski kuşak De Gaulcüler ise Kohl'un önerisine karşı çıktılar. Balina avına yusak BOURNEMOUTH (AP) Balina avı konusundaki tartışmalar sürerken Ingiltere'nin Bournemouth kentinde çalışmalannı sürdüren Balinacılık Komisyonu Konferansı'nda ABD'nin balina avına son verilmesi önerisi 6'ya karşı 19 oyla kabul edildi. ABD önerisi, "bilimsel amaç" görüntüsünde olanlar da dahil olmak üzere tüm balina avına son verilmesini amaçhyor. Izlanda, Japonya ve Norveç ise öneriye direnen ülkeleri oluşturuyor.