Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 15. ULUSLARARASI tSTANBUL FESTİVALİ 26 HAZİRAN 1987 TELEVtZYON 08.00 AçılışDü Ögrenettm 10.00 Kapanış 18.59 Açılış Haberier 19.15 Polyanna Boston'da yapıian muayene sonucu. Polyanna'mn yeniden yürüme şansmın yuzde yirmi oiduğu ortaya çıkar. Üstelik ameliyat sımsında ölme olasılığı da vardır. Bu yüzden Bayan Poli ametiyata izin vermek istemez. Ama Polyanna her türlü lehhkeyi guze alarak teyzesini ikna etmeye çaltştr. 2. KANAL / TV'DE SİNEMA 4 Çağımızın en önemli bestecilerinden Krzysztof Penderecki' Requieırfi Gdansklı işçiler içîn besteledîm deki müzik etkılemiştir çocukluğumda. Babamın müşterilerinden biri bana bır keman armağan etmeseydi belki müzisyen filan olmayacaktım. Keman gelince ders almaya başladım. Bestecilik merakım da kemanla birlikte gelişti. Bach çalıyorsam Bach gibi, Moxut çalıyorsam Mozart gibi besteler yapardım. Sonra Krakov'a Üniversiteye gjttim. Felsefe, edebiyat ve mimariye merakım vardı. Keman ve teori dersleri almaya Krakov'da da devam ettim. Baktım ki özel dersler yeterli değil, üniversiteyi bırakıp konservatuvara girdim. tki yıl konservatuvarda, dört yıl da müzik akademisinde okudum." 'Güzelüe 'Güzel ile (The Beauty and the Beast) / Yönetmen: Fielder Cook / Oyuncular: George C. Scott, Trish van Devere, Virginia Mc Kenna, Bernard Lee / 1976 yapımı / 75 dakika. Kültür Servisi Bir gemici, son seferinden evine dönerken, bir malikanenin bahcesine girerek kızına gfjtürmek üzere bir gül kopanr... Ancak malikanenin sahibi olan korkunç bir yaratık ortaya çıkar ve ondan kızını şatoya göndermesini ister.. Ünlü bir masalm TV rdmi olarak son çevrimi... Daha önce özellikle Fransız yazaryönetmeni Jean Coctean'nun 1946'da yaptığı aynı adlı film, sinema tarihine geçmiş bir başyapıttı. Aynca bu temadan esinlenen değişik adlarda birkaç film de yapılmıştı... Daha çok TV için çahşan ve başyapıtı (aynı zamanda ilk fümi) olan "ŞirketPatterns"i yülar önce TV'de izlemış olduğumuz 1923 doğumlu Fielder Cook'un bu filmi, pek ciddiye alınmamış olmalı ki, başlıca kaynaklarda sözu bile edilmiyor. Usta oyuncu George C. Scott'la, 1970'lerde hayatını birleştirdiği ve birkaç filmde birlikte oynadığı Trish van Devere'in oynadıklan filmin pek önemli olduğunu sanmıyoruz. 19.45 Henderson Kardeşler • 2 Hevin Bay kasabasındaki çocuklar Steve ve Tom'u istemezler. Sıeve ve Ted arasmda büyük bır kavga çıkar. Fabnkadan çıkanılan işçiler yeniden işe ülmmaziana atolyeyi navaya uçuracakiannı sOylerler. Fabnkanm sahibi için bu, hem iyi hem de kötii bir dummdur. 20.30 Haberier ve Hava Durumu 21.15 Bıçak Sırtı (Son) Dam, Lem Harper'ın ıddialannın doğru olduğunu Oğrenince, başkarun bır sonifturma açmasmı ister. Bu aroda esrarengiz kışiler Dan'm pe&ne düşmüjtür. Kris erken doğum yapar, bebegin yaşayip yaşamayacağı bellı değıldır Polonyalı ünlü besteci Penderecki, Krakov Filarmoni Orkestrası ve Korosu'yla ayağımıza kadar geldi. Penderecki, üç dili çok iyi konuşan, kasıntısız, her konuya ince bir espriyle yaklaşan, cin gibi zeki, "ben büyük besteciyim" havalarına hiç girmeyen bir insan. FİLİZ ALt Çağımızın en önemli bestecilerinden Krzysztof Penderecki, Krakov Filarmoni Orkestrası ve Korosu'yla ayağımıza kadar geldi. Her ne kadar festival yöneticileri, Sayın Aydın Gün, çağdaş müzikle epey tanışıklığı olan kulunuz. bu olayın önemini çeşitli vesilelerle ve her dakika adeta kurulmuş gibi Istanbullu müzikseverlere inandırmaya çalıştıksa da biletler bir türlü satılmıyordu. Kendi kızım bile mınn kırın etmekteydi. Ama mucizeler ülkesi Türkiye'de üzerine gıdildi mi yapılmayacak iş yok. Allem edildi, kallem edildi. çeşitli yöntemlerle konser akşamı Spor ve Sergi Sarayı'mn dörtte üçü doldurulmuştu. Gelen dinleyicinin bir bölumü belki de ne dinleyeceğinin ayırdında değildi başlangıçta, ancak Penderecki'nin "Requiem"i bittiğinde koca salon alkışlarla ve bravo sesleriyle inlemekteydi. Penderecki ile iki gün üst üste epey aynntılı ve eğlenceli geçen konuşmalarımızda "Requiem"den çağdaş müziğin bugunkü gelişmeİerine, Polonya'ntn içinde bulunduğu durumdan, Türkiye'nin içinde bulunduğu duruma, müzik dünyasırun kulis dedikodulanndan Polonezköy'ün kaderine kadar akla geiebilecek her konuda, her taşı kaldırarak sohbet ettik. Penderecki, Almanca, Fransızca ve Ingilizceyi çok iyi konuşuyor. Rahat, kasıntısız, her konuya ince bir espriyle yaklaşan, cin gibi zeki, "ben büyük besteciyim" havalarına hiç girmeyen bir insan: 22.10 Konser Türk Halk Müzıği konsennde tbrahim Can ve Canan Başkaya yer alıyor 23.00 Parkın Prensi Yetımhaneden kaçan ikı kardeş, Centnl Park'ta buldukları bir ağaç evde yaşamaya boflarlar. Bu aruda bank Ozerine yazdıklan yazttar sonucu lanıdıklan ıhtıyar bır kadaüa uzaktan uıafa dost olurlar. Kadm bunlara yıyecek taştmaya baflar. Bir giln kadını bir sersermin elinden kurtanrtar. Kadm artık onlan görmek tammak isıemekredir 23.50 Haberier Kapanış ÎKİNCİ KANAL 19.45 Açılış Pepero Ptpero ve arkadaşlan Altın Akbaba'nın peşme düşer ve büyük bir feialeye gelirler. Şelalenin arkastnda Minas Kraliyeli vardır. Her taraf, kendilerim tannlarm çocuğu sanan çocuklarla doludur. Pepero ve arkadaşlan bir çıkış yolu ararlar ve Anes'den yardım ısterler. Yeni bir dil Siz mürikte yeni bir dil yaraUn 20. yünıl bestecilerindensiniz. Kimlerden etkilendiniz, yeni dil arayışlanna nasıl girdiniz? PENDERECKİ Aslmda biz Polonya'da 1956'ya kadar dünyaya kapalı yaşadık. Dünyada ne olup bitiyor haberimiz bile yoktu. Kilise müzigi de yasaktı. Kendi dilimizi kendimiz yaratmamız bu bakımdan bir zorunluluktu. Ben ilk kez Batıya gitrae iznini 1959'da aldım. Bir yarışma kazandım ve cebimde 150 dolarla ttaiya'ya gittim, iki ay dolaştım ltalya'yı. Müzikten çok mimariyle ilgilenmekteydim. Schoenberg, Berg ve Webern'in Viyana okulu, on iki ton sistemi ve atonaliteden haberim yoktu. Yani, bir bakıma dünyadan haberim olmadan besteciliğe baslamanın yararı da oldu denebilir. Hiçbir yeni akırrun etkisinde kalmadan, kendi kişiliğimin özgünlüğünü korudum ve bu sayede yeni bir dil bulabildim. BESTECtLtK ÖZVERİ tŞt tstanbul FestivaU kapsammda Istanbulb geltn Polonyaü ünlü besteci Krzysztof Penderecki (solda), müzik yazanmız FUiz Ali'ye, çağdaş müzîkle UgiU eörüslerini ve Spor ve Sergi Sarayı'nda seslendirilen "Requiem"inin öyküsünü anlattu Penderecki, günümüzde müzisyenliğin, özellikle besteciUğin büyük özveri istediğini vurguladu (Fotoğraf: MEHMET AKİF) 196O'lı yıllarda Darmstadt'a, Mekke'ye, hacca gider gibi giderlerdi. Ben de aynı duygularla gittim Darmstadt'a. Aa, bir de baktım ki olay hiç de öyle büyütüldüğü gibi değil. Bence müzik sadece yetenekliler tarafından yapılmalı. Boulez, Stockhansen gibi besteciler müziğin özüne değil, yapısına önern veriyorlardı. MUzik matematik değildir. Matematikle ilişkisi vardır ama müzikte ses, doku ve biçim önemlidir. Tabii, insan gençken her şeyi inkâr etmeye pek meraklıdır. Ben de 196O'lı yıllarda geçmişi inkâr etmiştim. Geçmişle bağlarımı koparmış gibiydim. Şimdi ise geçmiş çok önemli benim için. Eski formları (biçimleri) kullaruyorum. Tonaliteye geri döndüğümu söyleyenler ve beni kınayanlar var. Tonalite, devamlı tansiyon demektir. Çözülme ve rahatlama gereklidir müzikte. Tonaliteye değil, sese döndüm diyelim. Yani tek sesle (unison) başlayıp, o sese üçlüsünü, beşlisini, yedilisini, onlusunu, onyedilisini, vb. eklemek, ses örgüsünü dokumak, sesin olanaklarını araştırmak tonaliteye dönmekse, evet döndüm. Şimdi "diletant"lar çağında yaşıyoruz. Bestecilerin çoğu da "dlletant", yani sadece hevesli. Klasik eğitime önetn verilmediğinden, armoni ve kontrpuan eskisi gibi oddi çalışdmadığmdan, her hevesli kendini besteci sanıyor. Kötü besteciler ve onlann kötü eserleri yüzünden çağdaş müzik sevilmiyor. Kötü bestecilerin iyi ilişkileri, yani "connection"ları olabiliyor tabii. tlişkilerle yürüyor kötü bestecilerin kötü kariyerleri. Şimdi hiçbir çalgı çalmayan besteciler çoğunlukta. 20.15 Richie ve Ralf Sufı adlı, konuşan ve eğitilmış bır yunus bahğı ile araşnrmalar yapan Dr. Harrington ortadan kaybolur. Rıchıe sisteme gırer ve Sufi ıle konuşur. Dr. Hamnglon'm gidifi Sugi'yi allak bullak eımiftır. Kuyın de araftırmaya başlar. 21.00 tslam ve Toplum Programda dini konutarda sohbet ediliyor ve Kuran'dan ayetler okunuyor. Walesa'nın siparişi GdeUm "Requieın "e. "Reqniem"in öyküsünü anlatır mısımz? PENDERECKİ "Requiem ", ölüler için duadır biliyorsunuz. 1970'te Gdansk'ta olaylar çıkmış ve işçiler ölmüştü. 1980'de "Dayatuşma" Sendikası, ölen işçilerin anısına bir anıt yaptırdı Gdansk'ta. Lech VValesa, bu anıtın açılış töreninde çalınmak üzere benden müzik yazmamı istedi. "Lacrymosa" böyle bestelendi. "Requiem", "Lacrymosa"dan doğdu diyebilirim. Eski formları ve yazı teknikleTİni kendime göre yorumlayarak uyguladım "Requiem"de. Eski bir Polonya halk şarkısını da Cantus Firmus olarak kullandım. Penderecki, müzisyenliği, hele besteciliği seçmenin günümüzde büyük özveri istediğini anlatırken de şöyle diyordu: "Polonya'da bir klarinetk bir olomobil aynı fiyata sablıyor. İkisi arasında seçim yapmak durumunda olan genç, yiizde doksan arabayı (ercih ediyor tabii. Artık kasaba bandolan, sehir orkestralan da azaldı." » Penderecki'nin çizdiği tablo biraz karanhk gibi görunse de Krakov Filarmoni Orkestrası gibi bir orkestranın ve koronun çıktığı ülkeden hiç ümit kesilmez bence. 2130 Haberier 22.05 TV'de Sinema: Gözel Ue Hayvan (Aynntılı bilgi yandakı sütunlarda) ^ 23.30 Kapanış tZLEYİCl GÖZÜYLE Kuruntu Ailesi'nden gına geldi Demirtaş Ceyhuri'un açıklaması Kültür Servisi Türkiye Yazarlar Sendikası İkinci Başkanı Demirtaş Ceyhun, dün basına bir açıklama yaparak son günlerde art arda bâzı haftalık ve aylık dergilerin toplatılmalarını, yazın ve kültür yaşamımız açısından olumsuz gelişmeler olarak yorumladıklarım ve bu olaylan endişeyle izlediklerini belirterek şunları söyledv "Son günlerde, aralarında büyük tirajlı ve tilkenin bir an önce demokratik düzene geçmesi açısından kamuoyu oluşturmakta önemli görevler ve sorumluluklar üstlenmiş Nokta, Yeni Gündem, 2000'e Doğru gibi haftalık haber dergilerinden sonra, şimdi de Yeni Çözüm, Çağdaş Yol ve Vardiya dergilerinin kimi ,, sayılarının toplatılmasını ve r. sorumlulan hakkında davalar açılmasını, yazın ve kültür yaşamımız açısından olumlu gelişmeler olarak görmediğimiz gibi, bir an önce demokrasiye geçişimizi engelleyici anlamsız olaylar olarak yorumluyoruzÜlkemizin kültürel gelişmesini önlemekten başka, geriletici bir uygulama olduğuna inandığımız kitap ve dergi toplatma olayları, en kısa zamanda ortadan kaldırılmalıdır." Başparmak uzmanı! Eskiden de ilişkiler önemli degil miydi bir besteci için? PENDERECKt iyi üişkiler daima önemli olmuştur müzikte. Ancak besteci yetenekli ve usta olmak zorundaydı eskiden. Bach, her pazar günü ayin için bir Kantat yazmak durumundaydı, ustalık ister her hafta bir Kantat yazmak. Şimdi ise öyle bir zorunluğu yok bestecinin. Herkes bir tek seyin uzmanı. Kimi başparmak uzmanı örneğin, öteki parmaklardan anlamam diyor. Eskiden besteci her çalgıyı çalmak zorundaydı. Kunıntu Ailesi'ni seyretmekten bizlert artık gma geldi. "Ay Vallahi" Ue başlayıp "Ay Billahi" ile biten, çoğuniuğu bir salon ve odada geçen bu ucuz seri TV'yi, hem de cumartesi gecesinin en Onemli saallerinde isgal etmiş durumda. Yüzeyset olaylann ele almdığı ne eğlence ne de kültür açısından halkımıza hiçbir şey vermeyen, hiçbir yenilik getirmeyen bu serinin yayından kaldmlmasını ya da hafta içinde ileri bir saate kaydınlmastnı diliyoruz İkinci kanatı olmayan iller lütfen göz Onünde buhındurulsun. SEMA DEMİREL Konya Kilise mtiriği "Beşbin nüfuslu Debica kasabasında büyüdüm. Babam avukat, dedemse banka mernuruydu. Müzikle pek alışverişleri yoktu. Kasabada o zamanlar (besteci 1933'te doğduğuna göre 1940'ların sonuna kadar) bir orkestra, üç de bando vardı, ama beni en çok kilise Hevesli besteciler Darrastadl ekolü, dola>ısıyla Slockhausen ve Boulez'le lanısmamzdan sonra besteciliğinizde herhangi bir değişme oldu rau? PENDERECKİ Besteciler, RADYO T R T I 05.00 Açılıs, program ve kısa haberler 05.05 Ezgı kervanı. 0530 Beraber ve solo şaıkılar 06.08 Köye haberler. 04.10 Bölgesd yayın. 06JO Cuma sabahı. 07.20 Özel tanıtıcı rcklam progranu. İ7.3» Haberleı. «7.40 Günün içınden. 09.40 Arkası yann. 10.00 Kısa haberler. İOJS Reklaralar. İ U » Kısa haberler. 11.05 Çeşıtlı müzik^ 11.30 Şarkılar geçıdı. 12.00 Kısa haberler. Ü 0 5 Reklamlar. 12.10 TurUler geçıdı. 12J0 Türk sanat müzigi özel progranu. 1155 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Haberler. 13.15 Müzik 13.30 Bölgesel yayın ve reklamlar. 14.45 Türküler. 15.00 Kısa haberler. 15.05 ÖUeden sonra. 16.00 Kısa haberler. 1645 Hafıf müzik. 16.30 Şarkılar ve oyun havalan 17.00 Kısa haberler. 17.05 Köyümüz köylümüz. 17.25 Saba faslı 17.55Hafif müzık. 1&00 Çocuk bahçesı. 11.15 Çocuklaria başbaşa 19.00 Haberler ve olavların içınden. tt.00 Ankara Radyosu Çoksesli Korosu 20.15 Mısradan nagmeye şiirlenmiz şarkılanm u 20.45 TUrkçe sözlü hafif muzik. 21.00 Kısa haberler. 21.05 Türküler ve oyun havalan. 21J0 Beraber ve solo şarkılar. 22.00 Türk halk ınüzıgi lophı programı. 2130 Çagdaş Tdrk sanat müzigi. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenın içinden. 00.55 GOnün haberlennden özetler. 0 1 M Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yayını. T R T I I 07.00 AçıUş ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler. 07 JO Haberler. 07.40 Türküler ve oyun havalan. Oİ.00 tki solistten şarkılar. 08J0 Sabah konseri. 09.00 Türküler. 09.15 Çocuk bahçesi. 09J0 Nada söylüyot. 10J» Türküler geçidi. 10.20 Şarkılar. 10.40 Türkçe sözlü hafıf mttzik. 11.00 Beraber ve solo türküler. 11J0 Çeşitli müzik. 1 2 » Beraber ve solo şarkılar. 12J0 Yurttan sesler erkekler topluluğu. 13.00 Haberler. 13.15 Hafif mttzik. 13J0 Caz dünyası. 14.00 Mahalli sanatçılantnız. 14.30 Yabancı dil dersi. 15.15 Piyano sololan 15.45 Türkçe sözlu hafıf müzık. 16.00 Şarkılar. U.20 Arkası yann. 1M0 Türküler geçidi. 174» Solistlerden seçmeler. 17J0 Çeşitlı müzik. 18.00 Ses ve saz dünyamızdan. 1İJ0 Yurttan sesler. 19.00 Haberler ve oiayknn içınden 20.00 Şarkılar. 20.15 Hafıf müzik. 20J0 Yabancı dil dersi. 21.15 Hafıf müzık. 21.20 Egitim onlisans programı. 22.00 Solıstler geçidi. 22J0 Bir roman/bır yazardan hikâyeleı. 22.45 Türküler. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo şarkılar. 23.40 Hafif müzik. 23.55 Mitoloji ve müzık. 00.55 Program ve kapanış. T R T I I I 0 7 M Açıbş ve program. 07.02 Hafif müzik. 0 7 M Sabah konseri. 08.00 Sabah içın müzik. 09.00 Haberler. ».15 Müzikli dakikalar. 10J0 Gokkuşağı. 11.00 ögley* doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Günun konseri 13.00 Küçük konser. 13J0 tki solıstten türküler 14.00 Konser saatı. 15J0 Sohstler geçidi. 15J5 Türlrhalk müzigi toplu programı. 16.25 Haftanın çocuk şarkısı. 16J0 TKT lstanbul Hafıf Muzik ve Caz Orkestrası. 17.00 Haberler. 17.15 Sizler ıçin. lt.M Stüdyo FM. 19i» Haberler. 19.15 Müzikte etkOesim. 20.00 Pop Caz. 21.00 Müzik ekspresi. 22.00 Haberler. 22.15 Gecenin getirdikleri. 23.00 Müzigi yasatanlar. 24.00 Samanyolu. 01.00 Program ve kapanış. Istanbullunun Penderecki'yle buluşması Çağdaş müzikte en yüksek tepe ERtiAN KARAESMEN BUGUN Türk Klasik ve Tasavvuf MüZİğİ (Atatürk Kuttur Merkezi, 18.30) Penderecki'nin "Leh Requiem'i"nin kendi yönetiminde seslendirilişi, lstanbul Festivali'nin 15 yıllık geçmişindeki en önemli çağdaş müzik gösterisiydi. Musica Antiqua Köln (Aya tnni, 18.30) BULMACA ~~ SOLDAN SAĞA: 1/ Ince ve uzun dallan olan bir süs bitkisi. 1/ Akran, yaşıt... Sağlıklı. 3/ Çok kara... Aktinyum elementinin simgesi. 4/ Amaç... tıüeme, inilti. 5/ Tjuın, 6/ Akdeniz'de, hapishanesi ile ünlü küçük bir Fransız adası... Yapraklan hekimlikte kullanüan bir bitki. 7/ Osmanlılar'da Bulgarlar'dan oluşturulan voynttk teşkilatındaki küçük rütbeli subaylara verilen ad. 8/ "Uluslararası Çalışma örgütü"nün simgesi... Bir renk... Teknetyum elementinin simgesi. 9/ Padişahlann dışanyla olan D V İ ÇL £ % ilişkilerine bakan görevli. " u EHç ı P E YUKARIDAN AŞAGlYA: B B 1/ Hücrenin yapı, görev ve çoğalrnasını in N A T O celeyen biyoloji dalı. 2/ Anlann çıkardığı L o 0.S A i bir tür salgı... "Uluslararası Güreş Federas E K \c 5 us yonu"nun simgesi. 3/ Beyaz etli bir bahk... E L eM £ B,A Afrika'da yaşayan bir antilop. 4/ Siyah ve V C A & S A u £ iri taneli bir üzüm cinsi. 5/ Bir kâğıt oyu I TA nu. 6/ Çayın etkili maddesi... Argoda vur c 1 M | U A gun, kazanç. 7/ Notada durak işareti... TürA 5 y o N M i lü bitki yaprak ve kabukları Ue kokulandınlmış acımtırak bir içki. 8/ .Eski dilde inciler... Devletimizi simgeleyen harfler. 9/ Tiner. •ş t\ 1 • 1 • 1 • • 1 Y A A 16° 30° 34° 25° 17° 19° 21° 41° 13° 33* 36* 1J* Krzystof Penderecki'nin Leh Requiem'inin, kendi yönetimindcki önemli bir Polorrya orkestrasıyla seslendirüişi, lstanbul Festivali'nin on beş yıllık geçmişindeki en önemli çağdaş müzik gösterisiydi. Böylesine ağırhkü bir musiki olayının üçte ikisi boş bir salonda cereyan edişine ilk söz olarak değinmek isterim. Çağımızın Beetboven'ı belki değil, ama en asağısından Mendeissohıı'u, Scfaamann'ı falan gözüyle bakılabilecek bir koca besteciyi sadece bir avuç insanla karşılamış olmak bu gttngonnüş lstanbul için, ilerde talihsiz bir anı olarak hatırlanacaktır. Ashnda çağdaş, çoksesli müziğin henuz dünyada da büyük kitlelere ulaşamadığı bir gerçektir. Bu olguda, mekanik yeniliklere yatkınlığı hiç de fena olmayan insanoğlunun düşünsel yeniliklere karşı genelde çok daha tepkili oluşunun payı elbette vardır. öte yandan, çağdaş çokseslilik akımlannı uzunca süre etkilemiş olan dizisellik arayışİan ile elektronik olanaklan kullanma eğilinünden doğan biyolojik sıkıntılar hafifletici sebep olarak hesaba katılmalıdır. Çoksesli pop müziğinin vakit geçiricilik arayışlanrun yanı sıra, geniş kit~ lelerle yeterince gergin ve beğerüli bir Uetişim kanalı yaratma yoluna girebilişi de çağdaş ciddi müzigî hafıfçe gölgede tutan bir yeni unsur gibidir. Yine de Messien, Boulez, S(ockh»usen, Zimmerman, Nonno, Bcrio, Hanze, Copland. Menotti ve büyük Polonya üçlüleri diye bilinen Loloslavvski, Gorecki ve Penderecki basta olmak üzere epeyce büyük adamıyla çağdaş müzik yoluna devam etmektedir. Ve örnegkı, kim ne derse desin, Abmet Adnan Saygun, yaşayan en önemli birkaç Türk yurttaşmdan biridir. öte yandan, çağdaş yönlenmeler arasında, StıavinskyBartok çizgisinin bir çeşit devamı olan yeni klasikliğin özel ağırhğı oiduğu bilinmektedır. Günümüz Polonya bestecileri ve bilhassa Penderecki, bu alanda çok özgür bir yere sahiptir. Klasik formlar olan Magnifıcat,Requiem,Oratoryo gibi koro ve orkestarayı birlikte kullanan dinsel temab yapıüanyla on sekızinci yüzyıl bestecilerine çağnşım yaptınr. Ama, Stravinsky'i, Webern'i, Berg'i, Stockhausen'i algılamış, özümsemiş, teninde hissetmiş, onlarla birlikte ve hatta bazen onlann ötesinde yenilikçi, çağdaşhk duygusunu yasayabilen bir adamdır. Sade görüntülü ve bir buçuk saatlik uzun bir seslendirişte ilk dinleyeni hiç sıkmayacak kadar klasik tınılarla desteklenmiş o Leh Requiem'ine bakıyoruz. Yer yer sanki Haendel dinliyor gibiyiz. Sonra, azıcık 1920 sonrası Stravinsky'leri düşündürtüyor. Derken biraz Bnıckner'leşiyor. Ancak bütününe egemen olan bir özgün, çağdaş renklilik ve yüksek potansiyelli bir güç var. Bütünündeki bu olay Penderecki işte. Günümüz muziğinde elektronik ve dizisel orijinli olmayan platformlardaki yüksek bir tepe. Belki de en yüksek tepe. Hollanda Dans Tiyatrosu Gençler Grubu (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) Kent O y u n c u l a n (Taksim Sahnesı, 21.30) YAR1N Willem Breuker Topluluğu (Alatürk Kültür Merkezi, 21.30) Kent O y u n c u l a n (Taksim Sahnesi, 21.30) (Yıtdız Saray Tiyatrosu, 1830} Muhteşem Süleyman filmi İSTANBUL (OM.) Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatını konu alan "Muhteşem Süleyman " fîlminin çekimlerine başlandı. 1988 yılı şubat ayı içinde Londra'da açılacak olan Kanuni Sultan Süleyman sergisinin ardından BBC tarafından Ingilizce, Fransızca ve Almanca olarak çeşitli Avrupa, Ortadoğu, Uzakdoğu ülkeleri televizyon kanallanna dağıtımı yapılacak olan filmin çekimlerini gerçekleştirmek için, Balfour Film adlı tngiliz yapımcı fîrmasının yetkilileri Istanbul'a geldi. Senaryosunu tarihçi Lord Nonvich'in yazdığı filmin yönetmenliğini John Bulmer yapıyor. Balfour Film Firması'nın yönetkisi Balfour Fraser, şunları söyledv "19601ı yılların sonunda Türkiye ile ilgili 'Kıtalararası Köprik Türkiye' adlı bir belgesel daha çevirmiştik. Film o zaman Oscar'a aday gösterilmiştl" Sevin Berk arp resitali SANAT KULISl tivali çerçevesinde açılan sergüerden biri de Atatürk Kültür Merkezi Sanat Galerisi'ndeki Ressamlar Demeği Karma Sergisi. Ay sonuna kadar sürecek sergide Mine Arasan 'ı« yapıtt da yer alıyor. öte yandan, Mine Arasan, yine festival kapsammda Anadolu Bankası Sanat GaUrisi'nde bir gravür sergisi de açtı. Arasan "ı/ı gravür sergisi ise 15 temmuza kadar izlenecek. (Fotoğraf: MEHMET AKİF) RessamlarDerneği Sergisillstanbul Fes "Durdugum Yerden İyi Duyuluyordu " Sanat Kulisi'nde, önceki günlerde çıkan yazılarda, Penderecki'nin "Requiemin çahnacağı salonu ve akustiğini merak ettiğini belirtmiştik. Salı gecesi Spor ve Sergi Sarayı'nda Krakov Filarmoni Orkestra ve Korosu'nun, Penderecki'nin yönetiminde verdiği konserin sonrasında, bir izIeyici, "Benim oturduğum yerden baslar duyulmuyordu" diye yakınıyordu. Pekçoğu da, sahnede yer alan 250 kişilik orkestra ve koroya karşın sesin berbat dağıldığını, işitilemediğini söylüyordu. Oysa sahnede olan Penderecki en azından kendi durumundan ötürü hoşnuttu. "Akustik o kadar da kötü değildi. örneğin benim durduğum yerden ses bayağı iyi duyuluyordu" diyordu. Aya Iriııfde barok müzik konseri Kültür Servia 15. Uluslararası tstanbul Festivali, bugün dört etkinlikle sürüyor. Atatürk Kültür Merkezi'nde Ahmet Özhan'ın solist olarak katüdığı Türk klasik ve tasavvuf müzigi ve Aya Irini'de Musica Antiqua Köln Topluluğu'nun konserlerinin yanı sıra, Açıkhava Tiyatrosu'nda Hollanda Dans Tiyatrosu Gençler Grubu'nun gösterisi var. Kent Oyunculan ise, Taksün Sahnesi'nde Athol Fngard'ın "Bk Çift Kanat" adlı oyununu sergiliyor. Klasik Türk Sazlan Beşlisi, bugün Festivalde Ahmet özhan'ın da solist olarak yer aldığı ikinci ve son konserini veriyor. Nlhat Dojn (kemence), Cöneyt Kosal (kanun), Doğan Ergio (ney), Abdi Coşkun (tanbur) ve Vabit Anadoln'dan (kudümbendir) oluşan Klasik Türk Sazlan Beşlisi, konserin ilk bölümünde Türk klasik müziğinden seçmeler sunuyor. Yirmi beş kişilik bir koronun da yer aldığı konserde, ikinci bölümde Kanuni dönemi bestecilerinin saz eserlerinden seçmeler ve Türk tasavvuf müziğinden örnekler seslendiriliyor. Değişik raakam, değişik tertip ve eserlerden örneklerin sunulduğu Türk tasavvuf müzigi bölümünde neyde Ümit Gnretanan, bendirde Tufrol tnancer yer alıyor. Federal Almanya'nın önde gelen oda müzigi topluluklarından Musica Antiqua Köln, festivaldeki tek konserini bugün Aya Irini'de veriyor. Son on yıldır eski müziğin çalındığı ve dinlendığı her yerde rastlanan Musica Antiqua Köln Topluluğu, konserde, Johann Pacfaelbd ((16531713), Giovanni Rovetta (15951668), Giovanni LegrtBzi (16261690), Johann Rosenmüller (16201684), Georg PhBipp Tetemann (16811765), Cyriacus WUche (165O?) ve Johann Sebastian Bachın (16851750) yapıtlannı seslendirecek. 1973'te kurulan Musica Antiqua Köln, özetlikle barok oda müziğini o çağın çalgüanyla yorumluyor. Başlangıçta repertuan 17. yüzyıl ttalyan müzigi ve 18. yüzyıl Fransız müziğini kapsayan topluluk, daha sonra J.S. Bach'ın, onun öncülerinin ve çağdaşlarırun yapıtlannı da repertuanna kattı. Musica Antiqua Köln, 1979'da Almanya'nın en önemli müzik merkezlerinde verdiği konserlerin ardından, Londra'da Queen Elizabeth Hall'de ve Hollanda Festivali kapsamında konserler gerçekleştirdi. Aynca dünvanın bircok ülkesine turneye çıkan topluluk, Alman Plak Eleştirmenleri ödülü, Grammophon'un Erken Müzik ödülü, Diapason d'Or Plak Büyük ödülü, Kuzey Ren Westfalia Bölgesi özendirme ödülü, Siemens Özendirme ödülü ve Lübeck Kenti Buxtehude ödülü'ne değer görüldü. Hollanda Dans Tiyatrosu Gençler Grubu, festivaldeki ikinci ve son gösterisini bugün Açıkhava Tiyatrosu'nda sunacak. Ünlü koregraf Jiri KyUan yönetimindeki topluluk, yaşlan 18 ile 21 arasında değişen ve değişik uluslardan 13 dansçıdan oluşuyor. Hollanda Dans Tiyatrosu Gençler Grubu, bugünkü gösterisinde "Kıvnmlar" (koregrafi: Haos van Manen; müzik: Igor Stravinski), "Vücut Çlzgisi" (koregrafi: Graeme Watson; müzik: Steve Reich) ve '•Hafif Bölüm 23, Hac" (koregrafi: Kei Takei; müzik: Lbıg Jing Luo) adlı yapıtlan sunacak. Atabek'in imza günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dr. Erdal Atabek, son çıkan kitabı "İnsan Sıcağı" ile diğer kitaplannı, cumartesi günü Dönüşüm Kitaoevi'nde saat 14.0018.00 arasında imzaiayacak ve okurlarıyla söyleşecek. HAVA DURUMU ttn A Mfcım A Man Y Afıofyı MMn Mu Bra DnM OlMMa 33* i r EHn» 29*13° Enkcaı 39"ie*EMuıi A 8 S A A A 29°tt°Kıtttml A 30" 16* Koıyl A 29* S* I M * * ^ Y 32* 2i* er*n»» A 3g*1«°M*tt S1" 17* Gkntmm• B 26* 14* Stınsui A 33*12* SKt A 31* 12* ^fHrrtnrf A 32°I**SM 27" 10* to* 2J° 13* K n 28* 9* S.IM 27*17° ummora> e 27* 11* TfMrtN Y 2»» 12* Tntnt 30* t r Kmaı A «. 1 t ı 39° ie* , ) k l k 1 t 28° 18° 29" 15* AjnsttntV Aira B>0M Bvfa Bvn BnııatJ Cmvn CUk <Sne K* e 30" 1«* 27» 12* 23* 1«* 31*21* 25*12* 29*21* 3T1»" 27*15" 24*16* 27*15° r Y lordra MxW khaton Mo* 0» ?m *ı Mm Y S A A Y A A Y tr «wl« Para SOİYI TdAm S>m l 1 » > î t K S 20* 28° 27* 17" 27* 21° 18° 34° 25" 20° 33° 32° 21" a* "Bir gün yetmez" Krzyzstof Penderecki'nin en büyük isteklerinden biri Türkiye'ye gelmişken Izmir ve Efes'i görmekti. Ancak sanatçı konser öncesi "Efes'te tiyatro yanmış. Ben de gitmiyorum" diye vazgeçtiğini açıklıyordu. Sonrasında da ekliyordu: "Şaka şaka, yalnızca bir günüm var. Ve bu kadar kısa sürede hiçbir yeri göremeyeceğimi anladım!' Monet'nin tablosu PARİS (OM.) Ünlü empresyonist ressam Claude Monet'nin krizantemleri resimlediği "Çiçek Buketi" tablosu, Paris'te düzenlenen bir açık arttırmada yaklaşık 2 milyar liraya adı açıklanmayan bir koleksiyoncuya satıldı. Bu rakam, Fransa'daki açık arttırmalarda bir resim için ödenen fiyatlar açısından yeni bir rekor oluşturdu. 54x72 santimetre boyutlarındaki yağlıboya tablo, bir vazodaki beyaz krizantemleri görüntülüyor. A « ^ ™ 1 u w t « r ^ «0«y«*7S*»!«W<eKâc* HAVA9CAN.I&<^t«g^ *•*>•«. My** <*c* OEmfklYU SOOJKjm ıwnaınr <• X S » w Cwra * S. AWOt w AynJttı ».tUttmmn. Mmw»«eı«i™ırıH22S»ı««ıv.Tı«rtf4ıU20 Vm Ott'nıM İM aek w tı Mukı «Kactt Mıstrttntyw toOurtMMtjıona kunm aecet a* ttci» ugti c*« gMı uott» 10 BT. «aynta &x* ILGIN'm doğumunu, tüm dostlara duyururuz. 15.6.1987 NİHALTURHAN EKE Kızımız 1973 YILINDA KURULDU Bugün Aya lrinVde dinleyeceğimiz Musica Antigua Köln topluluğu 1973te kuruldu. Topluluk, özellikle son on yıldır eski müziğin çalmdığı ve dinlendiği her yerde konserler veriyor.