Katalog

26 HAZİRAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Güney Kore Amfat, Moskova'ya gidecek MOSKOVA (O.CL) Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat'm, Sovyetler Birliği'ni ziyaret edeceği açıklandı. FKÖ'nün Siyasi Büro Şefı Faruk Kaddumi'nin Moskova ziyareıi sonunda yayımlanan Sovyet FKÖ ortak bildirisinde, Arafat'm ülkeye ne zaman geleceği belirtilmedi. Arafat, en son 1983 ocağında, Yuri Andropov'un liderliği döneminde Moskova'ya gitmişti. Ortak bıldiride, Ortadoğu sorununun çözülmesi için yapılacak uluslararası bir konferansın düzenlenmesi için hazırlık komisyonu oluşturulması da öneriliyor. ABD gemileri yaklaşıyor Barış iran Başbakam. Musavi, Körfez savaşım sona erdirmek için çaba gösteren BM Güvenlik Konseyi'ni, îran'ın zaferine engel olmaya çalışmakla suçladı. Irak ise, BM Güvenlik Konseyi'nin gihşimlerini olumlu ouldu. Dış Haberler Servisi Basra Körfezi'nde seyreden Kuveyt tankerlerini koruyacak olan 3 Amerikan savaş gemisi önceki gün Süveyş Kanalı'ndan geçti. Birleşmiş Milletler'in Körfez Savaşı'nı sona erdirme girişimleri Irak tarafından olumlu bulunurken, tran Basbakanı Musavi, Güvenlik Konseyi'ni savaşta Îran'ın zaferini önlemeye çalışmakla suçladı ve böyle bir girişime gereken cevabı vereceklerini söyledi. AP Ajansı'nın haberine göre, önceki gün Süveyş Kanalı'ndan geçen ve bir hafta içinde Basra Körfezi'ne ulaşması beklenen üç Amerikan savaş gemisinin beraberinde 13 küçük Amerikan gemisi daha bulunuyor. 3 savaş gemisinin güdümlü füzeyle donatılmış oldukları belirtiliyor. Savaş gemilerinin Kidddestroyeri, Flatley ile KlarkUng firkateynleri oldukları kaydediliyor. Reagan yönetiminin kararı uyarınca Basra Körfezi'ndcki 11 Kuveyt tankerine de temmuz ayının başında Amerikan bayrağı çekiletık daha ciddiye aldıklarını anlatan Saddam Hüseyin, "Süper güçlerin savaşın banşçı vollardan çözülmesi için daha islekli olduklanna inanıyoruz" dedi. BasraKörfezi'ne giden 3 savaş gemisi, SüveyşKanalı'ndan geçti "Nasr5 Harekâtı İran'ın önceki gün cephenin kuzeyinde "Nasr5" kod adh yeni bir harekât başlattığı bildirildi. IRNA Ajansı, harekâtın sınırdaki Serdeşt kasabası çevresindeki tepelerde bulunan Irak mevzilerine bir "yıldınm saldınsıyla" başlatıldığını duyurdu. IRNA, önceki gun TSİ 02.00'de baslatılan saldırıda, DevTİm Muhafızları birliklerinin, dağhk olan bölgede göğüs goğuse çarpıştıklarını kaydetti. Çok sayıda Irak askerinin oldürüldüğü ve yaralandığı belirtilen haberde, Irak birliklerine ağır maddi kayıp verdirildiği de bildirildi. IRNA, Devrim Muhafızlarımn mayın tarlalarını, dikenli telleri ve doğal engelleri geçerek Serdeşt'teki düşman savunma hattını aştıklarını kaydetti. Bu arada, iran deniz birliklerinin, dün Korfez'de geniş çaplı bir tatbikata başladıklan bildirildi. IRNA, 8 gün sürecek tatbikatın Korfez'de, Umman Denizi'nde ve Hürmüz Boğazı'nda gerçekleştirileceğini kaydetti. Ajans, "Zülfikâr" kod adı verilen tatbikatın amacının, "tran birliklerinin savaşa hazırlıklannı ölçmek" olduğunu belirtti. IRNA, Devrim Muhafızları Komutanı Muhsin Recai'nin de, Körfez'in güneyindeki Ebu Musa Adası'yla, Hürmüz Boğazı'ndaki birliklerini denetlediğini duyurdu. yürüyüşü bugün Gösterilerde ölenlerin sayısı ikiye yükseldi Seul'de bulunan ABD Temsilcisi Gaston Sigur, "Sıkıyönetime karşıyız, böyle bir şeyin ilan edilmesini nefretle karşılarız" dedi. Dış Haberler Servisi Güney Kore'de, hükümete karşı sürdürülen protesto gösterileri sırasında ağır yaralanan 27 yaşındaki Lee Tae Choon'un tedavi edilmekte olduğu hastanede öldüğü açıklandı. Böylece 15 gunü aşkın süredir devam eden gösterilerde ölenlerin sayısı resmi açıklamaya gore ikiye yükseldi. Pusan kentindeki gösteriler sırasında yaralanan protestocunun ölümünu protesto eden muhalefet, bugün tum ülkede bir "banş vürüyiişii" düzenleneceğini açıkladı. 10 haziranda başlayan protesto gösterileri dalgasının bir parçası olacağı belirtilen yurüyüşe tüm ulkeden binlerce kişinin katılması bekleniyor. Dünku gösterilerin ise genellikle universite kampuslarında yoğunlaştığı bildiriliyor. Bu arada, önceki gün Devlet Başkanı Chun Doo Hwan ile muhalefet liderlerinden Kim Yung Sam'ın görüşmeleri ve diğer muhalefet lideri Kim Dae Young'un evinde göz hapsinde tutulmasına son verilmesi olumlu bulundu. Güney Kore yönetiminin dün 200 göstericiyı serbest bırakması da bir yumuşama belirtisi olarak yorumlanıyor. Güney Kore'de bulunan ABD özel temsilcisi Gaston Sigur, ülkesinin, siyasi krizi aşmak için askeri önlemler alınmasına karşı olduğunu belirterek, Güney Kore hükumeti ile munalefetin diyaloğu sürdürmeleri çağrısında bulundu. Sigur, VVashington'a dönmeden yaptığı açıklamada, "Sıkryönetime karşıyız, böyle bir şeyin ilan edilmesini nefretle karşılanz" diyerek, bu durumda silahlı kuvvetleri kuUanmamn kabul edilemez olduğunu Devlet Başkanı Chun Doo Hwan'a bildirdiğini söyledi, VVashington'da bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Phillis Oakley de önceki gün başlayan muhalefethukümet diyaloğunu memnuniyetle karşıladıklarını ve devamını istediklerini bildirdi. Oakley, önceki gün Kim Yung Sam ile Hwan arasında yapılan görüşmenin, partiler arası dıyaloğun başlangıcı olabileceğini belirtti. BONN (A.\KA) Federal Almanya Başbakam Helmuth Kohl, temmuzda Çin ve Nepal'e resmi bir ziyaret yapacak. Hükümet sözcüsü, KoM'un ilk ziyaretini 1219 temmuz tarihleri arasında Çin Halk Cumhuriyeü'ne yapacağını, daha sonra iki günlük resmi bir ziyaret için Nepal'e uğrayaeağınt bildirdi. 1984 yılmdan bu yana Başbakan olarak ikinci kez bu ülkelere resmi ziyaret yapan KoM'un ziyareti sırasında Çinli liderlerle ekonomik konularda görüşmeler yapacağı, Pekin, Şanghay, Nanjing ve Tibet'e uğrayacağı belirtildi. Çin ve Nepal'e gidecek îkinci Dünya Savaşı'ndan kalma Amerikan savaş gemisi Mbsourfnin de üzere Körfez'e gönderilmesi bekleniyor. (Fotoğraf: AP) cek. İran, bu durumda Körfez'deki Amerikan savaş gemilerine saldın düzenleyeceğini açıklamış ve 50 taburunun intihar saldınları için hazır olduğunu bildirmişti. Bu arada Amerikan Missouri savaş gemisinin de yakında Basra Körfezi'ne gitmesi beküzere hareket etmektedir" dedi. Musavi, Güvenlik Konseyi'nin şimdiye değin Irak'ın savaş suçİarı konusunda hiçbir yaptınm uygulamadığını, bu nedenle savaşla ilgili olarak hiçbir karar hakkı olmadığını belirtti. BM Güvenlik Konseyi üyeleri önceki gün İranlrak.savaşı ile ilgili olarak bir kapalı görüşme yapmışlardı. Görüşme öncesinde beş sürekli üyenin ABD'nin isteği doğrultusunda doğrudan iki tarafa da silah ambargosunu getiren bir karar konusunda anlaşmadığı ancak ateşkes olmadığı takdirde ikinci bir kararla silah ambargosuna gidilmesi gibi bir karar metni hazırladıklan ve bunu bağlantısız üyelere sundukları bildirildi. Musavi'nin cevabının şu anda beş surekli üyenin hazırladığı tasarıyı göruşen diğer uyelerin kararlarını etkilemeyi hedeflediği kaydediliyor. Irak hükumeti ise, Güvenli Konseyi'nin savaşı sona erdirme çabalarını olumlu bulduğunu Kuveyt gemilerini korumak Güvenlik Konseyi'ne tepkiler Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ndeki İranlrak ile ilgili görüşmelerdeki son gelişmeler üzerine İran Başbakam Musavi, önceki günkü kabine toplantısının ardından sert bir konuşma yaptı. Musavi, BM Güvenlik Konseyi'nin savaşla ilgili taraflara herhangi bir şekilde kısıtlama uygulanması yolundaki kararın Irak'ı desteklemek anlamına geleceğini ve İran'ın böyle bir karara gerekli cevabı vereceğini söyledi. Musavi, "İran şu anda savaşı kazanmak üzeredir. Gnvenlik Konse\i bu zaferi önlemek açıkladı. Devlet Başkanı Saddam Hiiseyin, Amerikan Stark gemisin'e Irak saldırısından sonra, süper güçlerin, Körfez Savaşı'nın bitirilmesi gereğinin bilincine vardıklarını söyledi. Saddam Hüseyin, Yugoslav gazetelerine verdiği demecinde, Körfez'in super güçler arasındaki rekabete sahne olmasının, Körfez'e kıyısı bulunan hiçbir tarafın çıkanna olmadığını belirterek, eğer Körfez böyle bir hale gelirse, bölgedeki durumun daha da karmaşık bir durum alacağını kaydetti. Saddam Hüseyin, "Süper güçler savaşlan once de buradaydılar, şimdi de buradalar. Savaşlan sonra da burada kalacaklar" diyerek, "Bazı süper guçler, biziıtı kabul ettigimiz ilkeleri çiğnemek pahasına bölgede kendi cıkarlarını kolluyorlar, biz bunu reddedijonız" şekünde konuştu. BM Güvenlik Konseyi üyelerinin, Körfez barışı konusunu ar Avusturya Cumhurbaşkanı'nın Vatikan ziyareti, diplomatik rahatsızlığa yol açtı Peres'ten Sovyetler'e çağrı PARİS (a.a.) lsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres, Ortadoğu barışı için uluslararası bir konferans toplanması konusundaki Sovyet tutumunun "aydınlığa kavuşturulması" gerektiğini söyledi. Peres, önceki gün Paris'te Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile görıiştukten sonra yaptığı açıklamada, "Bu konuda bundan sonraki gelişme, üç haftaya kadar Sovyet ve Amerikan yetkililerinin bir araya gelerek Moskova'nın bu konudaki tutumunu açıklığa kavuşturmalanm beklemek olacaktır" ifadesini kullandı. MOSKOVA (a.a.) Sovyetler Birliği'nde geçen pazar giinü yapılan yerel meclis (Sovyet) seçimlerinde, birden çok adayın çekiştiği • bazı bölgelerde, adaylann hiçbirinin yeterli çoğunluk sağlayamadığmdan, bu seçimlerin yineleneceği açıklandı. Sovyet basınında yer alan haberlere göre, ülkede ilk kez birden çok adayın çekiştiği seçimler sonunda, yeni seçilen kişilerin yarıdan çoğunun Komünist Parti üyesi olmadıkları anlaşıldı. Pravda gazetesi ve TASS Ajansı, seçim sonuçlanna ilişkin haberlerde, birden çok adayın katıldığı 59 "Sovyet"te seçimlerin tekrarlanacağım duyurdular. Yugoslavya DIŞ BASINDAN WcMhe\m, Italyu'yı kanştırdı Waldheim'ın Papa'yla görüşmesi sırasında bir grup Yahudi, protesto gösterisi düzenlediler. San Pietro Meydamndaki pankartlardan birinde "Vatikan'ın bundan sonraki ziyaretçisi Klaus Barbie mi olacak" yazıyordu. NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA Avusturya Cumhurbaşkanı Kurt Waldheim, başta ttalya olmak üzere tüm Batı dünyasında büyük tepkiye yol açan Vatikan ziyaretine dün başladı ve protestolar arasında Katolik âleminin lideri Papa II. Jean Paul'le görüştü. Waldheimın Vatikan Sarayına girişi sırasında, aralarında ünlü Nazi avcısı Beate Klarsfeald'uı da bulunduğu bir grup Yahudi, protesto gösterileri düzenlediler. Geçen ay Fransa'nın Lyon kentinde yargılanmasına başlanan Nazi savaş suçlusu Klaus Barbie'nin yakalanmasında büyük rol oynayan Klarsfeald, San Pietro Meydar.ındaki protesto gösterisinde "Vatikan'ın bundan sonraki ziyaretçisi Barbie mi olacak" yazıh bir pankart taşıyordu. VValdheim'ın burada "özel bir ziyaret için" bulunduğunu kabul eden İtalyan hükumeti, Papa'nın Kurt Waldheim'a karşı gösterdiği misafirperverliği soğuk karşıladığını, daha ilk andan itibaren havaalamna sadece Dışişleri Bakanlığı'ndan bir protokol şefi göndermekle belli etti. Geleneğe göre, Vatikan'ı ziyaret eden hükümet ve devlet başkanlarını aynı düzeyde ağırlayan İtalyan hükumeti, Waldheim'ın dün sabah Papa ile görüşmesinden sonra Vatikan nezdindeki büyükelçilerle yaptığı görüşmeye de kendi büyükelçisini göndermedi. İtalyan Buyükelçisi gibi ABD ve İngiltere büyükelçileri de bu görüşmede bulunmamak için anıden Roma dışına "tatile" çıktılar. İtalyan Devlet Televizyonu ise, Waldheim'ın geldiğf gece "Sinema Saati"nde bir Nazi fılmi yayımladı. Unlü Nazi avcısı Klarsfeald, önceki akşam da ltalya'da Waldheim'ın Vatikan ziyaretini protesto etmek gerekçesiyle bir otelde yangın çıkmasına yol açtığı gerekçesiyle kısa bir süre gözaltına alındı, ancak daha sonra serbest bırakıldı. Waldheim'ın Vatikan'daki ziyaretinin etkileri, sadece bu başkentteki diplomatik camiada yarattığı rahatsızlıkla sınırlı kalmadı. İsrail, Vatikan'a resmi bir protesto gönderirken, dünyadaki Yahudi cemaatinden çeşitli temsilciler de Roma'ya gelerek protesto gösterilerine katıldılar. Amerikalı Yahudilerin Papaya karşı protestolarını dile getirmek için New York'tan gelen Haham Avi Weiss, dün VValdheim tarafından kabul edilirken üzerinde Auschwitz kılığı ile San Pietro Meydam'nda bir oturma gösterisi düzenledi. Hıristiyan Demokratlar hariç, tüm İtalyan siyasal partilerinin gençlik kolları, Komünist Işçi Sendikası temsilcileri de bu protestolara katıldılar. Toplama kamplarından hayatta kalan bazı Avusturyalı ve Fransızlar da önceki gün otobüslerle Roma'ya gelerek San Pietro Meydanı'ndaki gösteriiere katıldılar. VValdheim'ın Vatikan'ı ziyareti Katolik dunyasında da tepki yarattı. HıristiyanYahudi diyaloğuna önem veren Fransız piskoposlan sert bir bildiri yayımlayarak, Vatikan'ın bu girişimi karşısında "dehşete düştüklerini" belirttiler. Waldheim'ı kabul etmesi karşısında bu kadar geniş çaplı tepkiyle karşılanacağını ummayan Papa'nın ileri sürdüğü gerekçe ise, "Avustuoa'daki Katolik niifusun yadsınmaz önemi." Nitekim, Vatikan'a karşı yöneltilen suçlamalara, Papa'nın sözcüsünün yanıtı şu: "Papa için önemli olan VValdheim'ın kendisi değil, nüfusunun yiizde 85'i Kaloiik olan Avusturya halkı. Papa, Vatikan'da kilisenin dostu olan bu halkın adına \¥aldheim'ı kabul etmektedir." G. Kore'de gündüz iş, Ekonomik darboğazdan akşam gösteri Geceleri hükümete karşı gösteriler yaparak caddeleri dolduran htiktimet Güney Koreliler gündüzleri işlerinin başında korkunç bir hızla büyümekte olan ekonominin çarkını döndürmek için işlerini krizine aksatmaksızın çalışıyorlar. Politikadan tümüyle bağımsız gibi Yugoslavya Başbakam Branko Mikuliç, "daha yeterli kişilerin bulunması halinde" hükümetin istifa edebileceğini açıkladı. Soruna ekonomik bunahm neden oldu. SSCB'de seçhn POKTRE KURT WALDHEIM Karanhk geçmiş muhafazakâr eğilimli Halk Partisı'nden cumhurbaşkanlığı için adaylığını koydu. Seçilmesine kesin gözuyle bakılıyordu ki, Dünya Yahudiler Kongresi, New York Times gazetesi ve bir Avusturya dergisi, Waldheim'ın İkinci Dunya Savaşı'na ait 40 yıldır geçmişini gizlediğini ortaya attılar. Ortaya atılan iddialar, Waldheim'ın 2. Dünya Savaşı'nda Nazilerle işbirliği yaptığı ve Selanık'teki Yahudilerin, Auschwitz toplama kampına gönderilmesinde göre\ aldığı şeklindeydi. Bu konu, bir anda dunyada en çok konuşulan olaylardan biri oldu ve tum gözler Avusturya Cumhurbaşkanlığı seçimlerine çe\rildi. Her şeye rağmen Waldheim seçildi. Bu, birçok Avusturyalının savaş sırasında aynı şeyi yapmış olmasına, olayın aşırı büyütülmesine gösterdiği tepkiye bağlandı. Peru'da 19 köylü öldürüldü LİMA (a.a.) Peru'da Maoist gerillalar, Ayacucho eyaletindeki ormanlık bir bölgede 19 köylüyü öldürdüler. Yetkililer, başkent Lima'nm 415 km güneydoğusundaki Apurimac Nehri'nde meydana gelen olayda, 50 Aydınlık Yol gerillasınm nehir tra/iğini durdurduklarını ve korucu olmakla suçladıkları 19 köylüyu kurşuna dizdiklerini açıkladılar. Peru'nun en etkin gazetelerinden "El Comercio", pazar giinü meydana gelen katliamı daha önce açıklamış, ancak genel kurmay başkanlığı böyle bir olaydan tıaberi olmadığını belirtmışti. Avustur>'a Cumhurbaşkanı Kurt VValdheim, 1918'de Avusturya'nın Sankt Andrae Wörden kentinde doğdu. 1944'te Viyana Üni\ersitesi'nden hukuk dalında doktora derecesini aldıktan sonra Dışişleri Bakanhğı'nda göreve başladı. Avusturya heyeti üyesi olarak savaş sonrası göruşmelerine katıldı. Mesleğinde ilerleyerek büyukelçilik, BM'de daimi temsilcilik ve 196870 arasında Dışişleri Bakanlığı yaptı. 19Tde BM Genel Sekreterliği'ne secildi. Birçok uluslararası konuda arabuluculuk yaptı ve barışı koruma yolunda yoğun çaba harcadı. 1976'da ikinci kez bu göreve seçildi. En önemli diplomatik başarısızlığı isa 1979'da İran'dakı rehineler sorununa çözüm bulamamak oldu. 1981'de gorevınin sona erişinden 1985'e kadar Georgetown Üniversitesi'nde diplomasi dersleri verdi. 1985'te A\usturya'dakı Dış Haberler Servisi Çeşitli Doğu Avrupa ülkelerinin içinde bulunduğu ekonomik darboğazlar, hükümet değişikliklerine yol açıyor. Önceki gün Macaristan'da Gyorgy Lazar başkanlığındaki hükümet, ekonomik nedenlerle istifa etmek zorunda kalmış ve ekonomik konularda deneyimli 76 yaşındaki Karl Groş yeni hükumeti kurmakla göreviendirilmişti. a.a'.nırı haberine gore, Macaristan'daki istifa olayının ardından dün Yugoslavya Başbakam Branko Mikuliç de "daha yeterli kişilerin bulunması halinde" hükümetin istifa edebileceğini açıkladı. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra komünistlerin iktidara gelmesinden bu yana, bir hükümetin istifasımn ilk kez söz konusu edilmesi, Yugoslavya'nın içinde bulunduğu ekonomik krizin arttığı şeklinde yorumlanıyor. Yugoslavya, 19 milyar dolar tutanndaki dış borçları, yaklaşık yüzde 100'e varan enflj^yon oranı ve yüzde 17'tik işsizlik oranı ile bir süredir son derece ağır ekonomik sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Hükümet, enflasyonu yavaşlatmak için 26 şubatta çıkarttığı acil yasa ile bazı ücretleri dondurmuştu. Bu durum, 90 binden fazla işçinin, 650 yasadışı greve giderek tepki göstermelerine yol açmıştı. görünen Güney Kore ekonomisi genellikle ABD'de doktora almış genç kuşağın elinde. İşçilere gelince onlar da politik ihtiraslarını iş günü sonuna saklıyorlar. Gerçekten de son olaylı gösterilerin iş saatlerinden sonraya rastlaması bunu doğruluyor. Gece yarüanna kadar süren gösteriiere rağmen ertesi sabah yine erken saatlerde Güney Koreliler gösterilerde atılan göz yaşartıcı bombalardan kızarmış gözleri ile hapşırarak işlerine gidiyorlar. Ocak ve mart arasında Güney Kore'nin gayri safı milli hasüası yüzde 15.6'ya ulaşn. Bu yılın ilk yarısında ise bu rakamın yüzde 12 olması bekleniyor. Bu rakaralarla ekonominin son yaşanan politik krizi rahatlıkla göğüsleyebileceği kaydediliyor. "Ekonomi üzerinde herhangi bir olumsuz etki yapabUecegini sanmıyorum" diyen Kore Cniversitesi işletme profesörlerinden Lee Phil Sang, "1979'dan 1980'e degin çok ciddi bir politik kriz yaşadık, ancak şimdi sanıyorum pek çok kişi bu fikrimi paylaşacaktır, politika başka şey ekonomi başka şey ve herkes de bunu böyle aigüıyor" şeklinde son gelişmeleri açıklıyor. Gösterilerden en çok etkilenen iş birimleri, gösteri alanlannın yakınlarındaki dükkânlar. Ayrıca bombalann atıldığı pazarlarda da alışverişin azaldığı kaydediliyor. Gösterilerin turizmi belli bir ölçüde etkileyebileceği kaydedilirken, yabancı işadamlan Kore'deki temsilciliklerinden son çalışmalara dair acil raporlar istiyorlar. Gösteriler Kore'deki yabancı şirketlerin hisselerini de etkilemiş durumd^. Gösterilerden dolayı alıcılarm yavaş. yavaş Tayvan'daki pazarlan araştırmaya başladıklarına dair söylentiler var. Bunahmın uzaması halinde her ne kadar ayrı gözükse de ekonominin etkileneceği kaydediliyor. Ekonomik Planlama Teşkilatı'ndan bir yetkili Dr. Koo Bonn Young, "Eger bu olaylar bir uzlaşma saglanmadan devam ederse o zaman ciddi bir sorunla karşılaşacagız demektir. Son tanlilde politika ile ekonomiyi belli bir süre birbirinden ayırabilirsin, ilelebet degil" diyor. Orduya takipsizlik yasası tepkiye yol açtı Arjantin'de bombah protesto BUENOS AtRES (AP) Arjantin'de yüksek mahkemenin, askeri cunta döneminde insan haklannın ihlal edilmesiyle suçlanan ordu ve güvenlik kuvvetleri üyelerine "takipsizlik" tanıyan yasayı onaylamasına tepkiler sürüyor. Önceki gün büyük çoğunluğu iktidardaki Radikal Parti binalarında olmak üzere, 16 ayrı bomba patladı. Polis, başkent Buenos Aires, Cordoba, Mendoza, Rosario, Tucaman kentleri ile Santa Fe eyaletine bağlı iki kentte gerçekleşen patlamalarda can. kaybı olmadığını bildirdi. Eyalet haber alma teşkilatı müdürü Fucundo Suarez, olaylardan "Yıldıncılar" adlı aşırı sağcı terörist bir grubu sorumlu tuttu. Mendoza şehrinde bombalanan binaların yakınında şimdiye kadar bilinmeyen ve kendilerini "Nasyonal ve Sosyal liberal Öncüler" olarak adlandıran bir gruba ait bildiriler bulundu. Yeni yasayla general rutbesi altındaki 250 subay, "emre uyma zorunluluğu" gereği yargı dışı bırakılıyor. "Kirli savaş" döneminde binlerce kişiyi kaçırma, işkence etme ve cinayetle suçlanan 180 görevli ise serbest kalıyor ve ancak generallerden ve diğer yuksek rütbelilerden oluşan 20 kişi dava konusu oluyor. Serbest kalanların içinde, itirafta bulunması için babasının gözü önünde 20 aylık bir erkek çocuğuna işkence etmekten yargılanan Juan Azic adlı bir subay ve 17 yaşında ve IsviçreArjantin uyruklu bir kızın kaybolmasıyla suçlanan bir askeri okul öğretmeni de bulunuyor. Öğretmen, aynı zamanda "kirli savaş"ta çocuklan kaybolan ailelere yardım eden iki Fransız rahibenin öldu r rülmesiyle de suçlanmakta. Papa'yla bir resminiz olsım ister ıııisiııiz? Dış Haberler Servisi "Papa Jean geliyor. Satış ve kârlardan siz de payınızı alabilir^iniz." Bu, Papa'nın 3 ay sonra ABD'ye yapacağı ziyaret öncesinde Miami Herald gazetesinde yayımlanan bir ilan. Evet, Papanın ABD gezisi şimdiden Amerikan işadamlannın ticari dehasının eline düştü. Amerikalı "girişimciler", dokuz şehirlik bu geziyi, papaskoplardan, papafrigolara kadar akla gelebilecek her türlü ticari ürün için bir pazar haline getirdiler. Koyu Hıristiyan kesimden ve kiliseden aldığı tepkilere rağmen, bu büyük pazarlama hareketi gitgide büyüyerek bütün açıkgozleri kendine çekiyor. Newsweek dergisinin bu açıkgözler tarafından piyasaya sürülen "kutsal" ürünlere verdiği birkaç örnek şunlar: Tişörtler Her boy ve renkte, Papa resimleri ve kutsal sloganlarla bezenmiş tişortler piyasada satılıyor. Ancak en çok tutulanlarırun kutsallığı tartışılabilir. Mesela, Teksas'ta bir dukkânda bugüne kadar 432 tanesi satılan tişörtte, Papa'nın takkesini giymiş ve Papa'nın cüppesini kuşanmış olarak resmedilen meşhur "biracı Spuds Mackenzie" görulüyor. Mackenzie'nin resminin altında ise "Orijinal Vatikan Hayvanı" ibaresini görmek mümkün. Dükkânın sahipleri, satışlann çoğunun papaz ve rahibelere yapıldığını iddia ediyorlar. Bahçe sulayıcılar. Artık Amerikan bahçelerini avuçlan dışarıya dönuk gürgen papalar sulayacak. Detroit'te Robert Lebow ve Peter Gahan adlı iki girişimcinin eseri olan bu ürünün reklam sloganı ise Papa'nın "Gelin dua edelim" sözünden esinlenerek ortaya çıkmış: "Gelin sulayalım." Videolar. "İnancın Giiciı" adlı video filmi, Papa 11. Jean Paul'ün hayatını konu edıyor. Yapımcısı Robert Eyans. Evans, New Orleans Kardinali ile filmin yapımı konusunda anlaşmaya varmış. Yiiziikler Altın rengi plastikten, taklit Papa yüzükleri. San AntonioPopepourri Ltd. tarafından yapılan yüzükler, "Öpiilünce, o da sizi öpüyor." Posterler Amerika'nın en küçük şehrine belediye başkanı seçiien ünlü yıldız Oint Eastwood ve Papa'nın yan yana posterleri kapış kapış gidiyor. Papa'yla poz verin: New Orleans'ta, Jackson Brevvery Shopping Center'a giren müşteriler, Papa'yla resim çektirme imkânına sahip oluyorlar. Daha doğrusu benzeriyle. Bu yöntemin, daha önce Reagan, Don Johnson ve diğer ünlülerle denendiği, fakat Papa uyarlamasının diğerlerinden daha başarılı olduğu biliniyor. BARCELONA (a.a.) Ispanya'nın Barcelona kentinin banliyölerinden Igualada'da dün bir vergi dairesine bırakılan el yapısı bombanm patlaması sonucu, aralarında bir polis ;omiserinin de bulunduğu yedi kişi yaralandı. Patlama sonucu kırılan camlardan yaralanan komiserin, bombanm patlamasından az önce, olayın meydana geldiği yerdeki bir benzin bidonunu uzaklaştırırak meydana gelebilecek büyük bir yangım önlediği bildirildi. Patlamada yaralananlar arasında dört polis memurunun yam sıra vergi dairesinin müdürüyle yoldan geçen bir sivilin bulunduğu haber veriliyor. Barcelonarda bombalı saldırı Beyrutfta Suriye ablukası BEYRUT (a.a.) Beyrut'taki Suriye askerleri kentin güneyindeki Şii mahallelerini abluka altına aldılar. Suriye"nin Lubnan başkentindeki komutanlığına yakın kaynaklar, askerlere Beyrut'un Şii mahalleleri üzerinde denetimi yoğunlastırmaları emri verildiğini söylediler. Kaynaklar, Şii militan olduğu sanılan kişilerin mahalleye girmelerine ya da buradan çıkışlarına izin verilmeyeceğini belittiler. Şiilerin Batı Beyrut'taki bürolanrun da kapatılacağıru kaydeden kaynaklar, Suriye askerlerinin saldırıya hazır olduklarını söylediler. Gözlemciler, Suriye'nin bu girişiminden sonra, Iran yanlısı Şiilerle Suriye askerleri arasında bir çatışma çıkabileceğine işaret ediyorlar. Papa II. Jean Paul'un ABD gezisi, Amerikahlar için yeni bir ticari kâr unsuru olusturuyor. Basüan posterler, videolar ve diğer ürünler şimdiden kapış kapış satılmaya başladı.