Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 HAZİRAN 1987 • • * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15 lütfen! (Baştarafı 1. Sayfada) Ama ne var ki bazı durumlarda "tarihsel gerçekler" tersyüz edilebiliyor; herkes kendi işine geldiği gibi "tarih tezleri" oluşturabiliyor. Ermenilerin 70 yıldır yaptıkları budur. Bütün dünyada sistemli biçimde yürüttükleri "scykınm" propagandası, Türkiye'ye karşı uygun bir siyasal konjonktürte de birieşince, özellikle Batıda tutmuştur. Geçen mayıs ayında Fransa'nın önde gelen politikacılarından Simone Veil ile tanışmıştık. Uluslararası Basın Enstttüsü'nün (IPI) Montevideo'daki Genel Kurul toplantısında kendisiyle sohbet ederken, Ermeni konusu açıldı. Avrupa Parlamentosu'nun liberal grup başkanlığını da yapan Bayan Veil, Ermeni tasarısına ilişkin oylamanın yaklaştığını, hayli zor bir durumla karşı karşıya olduklarını söyledi. "Soykırım"a inandığını belli edercesine konuşan Veil, "ancak siyasal değll, tarihsel birsoruri'un söz konusu olduğunu belirtti ve "Avrupa Parlamentosu bu iş için uygun bir platform değil" demeye getirdi. Nitekim, Avrupa Pariamentosu'ndaki liberal ve muhafazakâr üyeler, bu organın "tariAma aynı'zamanda serinkanlı bir durum saptamasına gerek vardır. Soğukkanlılığımızı yitirmeksizin bir iki noktanın altı çizilmelidir. Ermenilerin 70 yıldır yürüttükleri propaganda savaşına bilinçli ve sistemli bir biçimde her alanda karşılık vermek gerekir. Bunun için deviet hiçbir özveriden kaçınmamalıdır. Uzun vadeli ve sistemli bir çalışmanın ilkelerı son derece nesnel biçimde saptanmalıdır. Bu alanda bazı adımlar atılmıştır, ancak yeterli olmakian uzaktır. Yaşamsal nitelik taşıyan ikinci husus, demokrasi ve insan haklarıyla ilgilidir. Bu alandaki kısırdöngüleri kırdığımız ölçüde, Avrupa Parlamentosu gibi uluslararası platformlarda Türkiye'ye karşı yükselen muhalefet dalgaları kırılacak ve etkisiz kalacaktır. Demokrasi ve insan hakları, bu ülkede bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmediği sürece Türkiye, bu gibi tatsız durumlarla karşılaşmaya ne yazık ki devam edecektir Bir diğer husus, Türkiye'nin dış politikadaki potansiyel ağırlığını artık kullanabilir duruma gelmesidir; itilip kakılabijecek bir ülke olmadığını gösterebilmesidir Ülkemizin elinde kullanabileceği değerti kartlar vardır. Ama ne var ki bu kartları doğru dürüst kullanabilecek siyasal iktidarlar ortalıkta yoktur. Sadece duygusal çıkışlarla bir yere varılamaz. Yıllardır bağırıp çağırıyoruz; "düşman"a sözlü olarak yıldırımlar yağdırıyoruz. Ancak değişen bir şey oldu mu? Hayır! O halde, serinkanlı düşünme ve davranma zamanıdır artık. Lütfen! Başbakan bugün Istanbul'da CÜNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) naksız! Giinde yedi sekız gazeie okuınak, satır aralarında ıızak kaldığınız siyasal kulislerde olııp bitenleri sezmeye çahşmak, taiilin belli başlı sorunu. Mesleğin yazgısına, törelerine uygun bir çaba. Çoğu gazetecı arkadaş başkentten bir sure ayrı kahnca ipin ucunu kaçırdığını söyler, doğrusu lanımlama tümüyle haklı. Sadece gazeıeleri okumak, olaylarm gelişmesini basından günlük haberlerle izlemek, içerikle ilgili yarım yamalak bilgilere sahipmişiz gibi bir duygu uyandınyor. Çıktığımz gezilerde lokantada, kahvede, sokakıa bızleri çevirip okuduğu bir haberle ilgili yazılmayan bilgi edinmek isıeyenlere bütün kalbimle hak veriyohıım. Sıkılmadarı dilimin döndüğünce anlaımak bir yana, okuduğu haberle yetinmeyen insanların tatile çıkan bir gazeteciye benzediğini diişunüyor, kendimi karşımdaki okuyucunun yerine koyuyor, ardı ardına sorular yağdırjnasına hak veriyorum. nüne izlemek bir başka. Ozal, 4 günlük geziye çıkıyor ANKARA (Cumhuriyel Biirosu) Başbakan Turgut Özal. bugün İstanbul ve Trakya bölgesini kapsayan dön günlük bir geziye çıkıyor. Özal, GAP adlı özel uçağın arızalanması üzerine bugün İstanbul'a THY'nin tarifeli uçağı yerine Türk Hava Kurumu'ndan İciralanan bir uçakla İstanbul'» gelecek. Başbakan bugün saat 11.30'dâ* Türkiye'nin en büyuk sanayii sitelerinden biri olan İstanbul Madeni Eşya Sanatkârları Sanayi Sitesi'nî hizmete açacak. ÜmraniyeYukan Dudullu mevkiinde 650 bin metrekarelik bir alan üzerinde kurulan ve devletin kredi desceğiyle gerçekieştirilen İMES Sanayi Sitesi'nde 843 atölye ve 120"ye yakın sosyal tesis bulunuyor. 1976'da temeli aiılan site, yaklaşık 6,5 milyar liraya mal oldu. Özal, daha sonra Kartal Devlet Hastanesi'nin açılış töreninde hazır bulunacak. Saaı 15.00'te de istanbul Defterdarlığf nın Aksaray'daki Bilgisayar Merkezi'ni gezecek, daha sonra da Üsküdar'da incelemelerde bulunacak. Geceyi orduevinde geçirecek olan Başbakan. yarın da Mobilyacılar Kooperatifi'nin temel atma törenine katılacak. Özal'ın pazartesi günü eski siyasilerden oluşacak "Yiiksek İstişare Kunılu"nu toplayabileceği kaydediliyor. Özal. salı günü İstanbul'dan helikopterle Lüleburgaz yakınlarındakı Hamitabad'agidecek \e burada Sovyetler Birliği'nden doğalgaz getiren boru hamnın açılış törenine katılacak. Öğle yemeğinden sonra helikopıerle Tekirdağ'a gidecek o'.an Özal, burada da Toprak Mahsulleri Ofisi'nin betonarme liman silosunun temelini attıktan sonra yine THK'nin uçağıyla İstanbul'dan Ankara'va dönecek. DemireVi DYP'de karşılamak... • DYP'nin kampanyayı açarken binlerce kişiyi başkente toplayacağını, davullu zurnalı, bağırışlı çağınşlı, iman tazeler gibi DemireVi olağanüstü gösıerilerle karşı/ayacağını, salonu mehter marşlarımn, at kışnemelerinin sarsacağını şimdiden söyleyebiliriz. Bu görkemli dış görünüşe karşm örgüt, ölüın kalı/n savaşında ne ölçüde canlanacak? Cındoruk 'Ia çevresindeki bırkaç kışinm dışında geleceğini Demirel'ın eylemlerine bağlayıp kış uykusuna çekilmiş rnerkez yöneticilerı silkinebilecekler mi? Ya D YP grubu, ya onlar? egemenliği" partide hemen her çevreye sinmiş, böyle görünüyor. Erdalİnönü'yü bekleyen tehlike, asıl bu kongreyle başhyor. Parti içinde bu kongrede hırçınlık yaratmamaya özen gösteren, ne var ki asıl amaçlarından vazgeçmemiş grupların İnönü'nün gösterdiği yönde ses çıkarmayacakları, varlıklannı sürduren değişik grup liderleriyle yapılan söyleşilerde ortaya çıkıyor. İnönü'nün Meclıs grubunu kendine özgü nedenlerle kayırmasına belki ses çıkarılmayacak. Meclis grubunun egemen olacağı MKYK ile, hele "MKYK'yi de ben seçerim, genel sekreteri de seçtiğim MKYK'den çıkarınm" diye düşünen İnönü'nün nereye varacağın ı "öteki gruplar'' gözleyecekler. Kim, hangi havada? SHP tabanındaki isteksizliğı kırmanın yollarını arayabilecekler mi, yoksa AS'AP'ın ince hesaplanna göre, güvendikleri RP ya da var mı yok mu belirsizDSP oytarıyla mı halkoylamasını aşacaklar? AS'APyöneticilerı, RP'nin "Erbakan'm tiddi davalarını gereksiz hareketlerle' yozlaştırdığı" kanısında olduğunu söylüyor. tktidara yaslanmış MHP'lilerin yanı sıra ASAPdışmda kalanlarm da Türkeş'i dışladığına inanıyorlar. "Tek başma savaşım veren" DYP'deyüzde 45 dolayında evet çıkması olastlığını, ilk seçimde en azından yüzde 38'lik oy tutturma diye yorumlayanlara rastlanıyor. Bir başka varsayım ise 1979'da AP'ye verilen yüzde 53 oyun birden canlanması. Kısacası, DYP'de olumiu olumsuz sonucu, ıvimser duygularlayorumlayanlar son günlerde hayli fazla. Umut fakirin ekmeği, ye Mehmet ye der gibi, DYP de, ANAP da siyaset alanında birbirıni silmek için kıyasıya kavga havasındalar. SHP ise can derdine düşmüş, toparlanıp iktidar seçeneği olma havasında. Gelecek hafta sonuna dek, SHP kulisinde gözlenen bugünkü geiişmeler birden yön değiştirmezse, Erdal Inönü 'nün çaktırmadan yurüttüğü "tek kişi inönü'nün son şansı hi yargılama kurumu" olamayacağı gerekçesiyle oy kullanmadılarsa da, "vicdani" olarak "soykınm"dan yana olduklarını yaptıkları konuşmalarla açıkladılar. Ve böyiece 70 yıldır ilk kez bir uluslararası platformda "Ermeni soykırımı iddiası" kabul edilmiş oldu. * Avrupa Parlamentosu'nda alınan bu kararın tarihsel gerçeklere ters düştüğü açıktır; reddedilecektir; eleştirilecektir. Yeşille mavi Ne var ki, insanın yılda bir süre gözlerini yeşille maviliğe, gönlünü değişik duygulara kaptırması gerekiyormuş. Bir süre dinlenme insanın iç dinamizmini güçlendiriyor, daha verimli çalışmastnı sağlıyormuş. Doktorların bilimsel verilere dayanarak sövledikleri, gazete yönetiminde neredeyse bir buyruğa dönüştü. Oysa Hasan Cemal'e 23 haziranda DYP'nin söylendiğine göre görkemli bir toplantıyla halkoylaması kampanyasını açacağını, 26 haziranda etkisi gelecek aylara, hatta olası erken seçime uzanacak bir başka toplantıyı SHP'nin yapacağını anımsattığınızda: "Akan suyu sen mi geri çevireceksin?.. Var git dinlen, sırayla herkes şu aradaki başluktan yararlanarak taıilden payını alsm" diyor. Olaylarm akışını değişıirmek elbet görevinıiz değil; izlemek, aktarmak işimız. Ancak 23 hazirandan sonra DYP'nin, tabii Demirel'ın sahneye nasıl gireceğini dış yüzü ile değil, içyüzüyle öğrenmek, sosyal demokratların yazgısına önemli içerik kazandıracak SHP büyük kongresinde, hesaplaşmaların kuliste ya da sonuçta nereye varacağını günü gü Bu nedenle partide bu yoldan "bütünleşmeye varışın" öteki gruplarca daha sonraki günlere dönük hesabı içermediğini söylemek olanaksız. Bugün sessizliği yeğleyen grup liderlerinden biri, olumiu görünen sun gelişmeteri "Erdalİnönü'nün son şansı" diye nitelıyor. Zira İnönü'ye "dilediğiniyapması" olanağı verildi. Ozal ne yapacak? Tabiı biz tatilde iken bir de Özal'ın neler yapabileceği sorunu var. Hükümette değişiklik yapar ya da yapmazPartide irdelendiği gibi daha geniş değişıkliklere gider ya da gitmez. Gezilere çıkar ya da çıkmaz. Her birini bugünden kestirebilmek için ancak Özal olmak gerekiyor. Tatile çıkarken Özal gibi "A> var ki yolculukta / her sefer ağlatır beni" diyemiyorum, ulusça eksikliğini duyduğumuz neşeye de kapılamıyorum. Başkentten kopup gidiyorum uzaklara. Bir yere bağlı kalmadan değişik yöreleri gezip dolaşmaya, insanlarımızla konuşma\ ya, belki oralardan yazmaya.. Hoşça kalın! Özal'dan milletvekillerine Yeni vitrin kongreye kador FARUK BİLDİRİCİ ANKARA " A N A P l a unvanlar değil, kişiler onemlidir. Bu partide kişiler onemsiz görevieri önemli hale getirebilir ya da önemli görevler önemsiz göriınebilir." Mehmet Keçeciler'in genei başkan yardımcılığı yorumlanırken KeçecilerTaşar kavgasmın başlangıcı anımsatılıyor. Parti protokolündeki ilk kişi, Özal'dan sonra Mehmet Keçeciler iken, Mustafa Taşar " g e n e l sekreter" olarak ikinci kişi olma mücadelesi verdi. Buradan başlayan kıvılcım derin bir çatışmaya dönüştü. Ama Musıafa Taşar partide genel sekreterlik makamını kendisiyle birlikte ön plana çıkarmayı da başardı. Şimdi ise ANAP'ta, Keçeciler'in yeni makammda nasıl davranacağı sonısuna yanıt aranıyor. Keçeciler'in önünde iki seçenek bulunuyor: I Başyardımc. olarak her seye egemen olmaya çalışarak yeni teşkilat başkanını da yardımcısı gibi çahştırmak. 2 Onursal bir başyardımcı gibi çalışarak her şeyden elini eteğini çekip beklemek. Keçeciler'i yakından tanıyanlar ilk seçeneği yeğleyeceğini .savunuyorlar. Bu dunımda çok önemli olmayan bu görev, önümüzdeki günlerde "çok öoemli" halegelebilir. Yalnız Keçeciler'in önünde şimdi yeni Teşkilat Başkanı Cengiz Tuncer engeli bulunuyor. Tuncer'in de davranış biçimi, partıdeki bundan sonraki geiişmeler açısından çok önemli. Tuncer, uysal davranmazsa gazetelere KeçecilerTuncer çekışmesınden bol malzeme çıkabilir. Şimdilik belli olan tek şey, parti içi revizyonu ince hesaplarla, yumuşak inişle gerçekleştiren Özal'ın, Keçeciler'i "harcamak istemedigi ve partide bulunmasına özen gösterdiği" noktası. Bol paye dağıtmakla partideki kavgalan sessiz halledip partinin oturmasını sağlamaya çalışan Özal'ın, Keçeciler'i uzaklaştırıp Taşar'ı da düz milletvekili halir.e getirip tabanda mücadeleyi hızlandırmayı tercih etmediği anlaşılıyor. Özal'ın yaptığı değişikliklerin bir yorumu da pani kongresine yönelik. Partideki revizyona "üst yönetimde geçici bir düzenleme" havasını veren Özal'ın parti kongresini bu yaz sonunda yapacağının açığa çıktığı savunuluyor. Bu nedenle de şimdi seçilen yöneticilerin kongreye kadar görev yapacakları belirtiliyor. Nitekim Cengiz Tuncer'in parti kongresine kadar yapacağı fazla bir şey kaimadı. Delege seçimlerinin asıl kavgalı bölümü tamamlandı ve ilçe kongreleri başladı. Parti içinde kazanan ve kaybeden, bu seçimlerde aşağı yukarı belli olduğundan Tuncer'e fazla iş düşmeyecek. Üstelik Keçeciler'in sorunları ve yapılanları yazılı hale getirmeyi tercih etmemiş olması nedeniyle yine Keçeciler'den yardım istemek zorunda kalacak. Sonuçta Tuncer, koltuğuna oturamadan kendinı büyük kongrede buluverecek. Mustafa Taşar, Halil Şıvgın ve Güneş Taner'in görevlerinin ise ne olduğu henüz anlaşılamadı. Ama yine bu görev de kişiler tarafından etkin hale getirilebilir. En önemli nokta bu Uçlünün kongre pazarına Özal damgalı mallar olarak çıkmaları. Üçlü kızak daha çok kongreye kadar kurulmuş bir yaya benziyor. ANAP'ta merakla beklenen bir nokta da yeni genel sekreter Akgün Albayrak'ın tavn. Ancak genel sekterin seçiminin tüm genel başkan yardımcılarıyla birleştirilmesi, tüzükteki genel sekreterin göre\ ve yetkileri maddesinin kaldırılması, bu konuda bazripuçları veriyor. Kulislerde "genel sekreterlik genel evrak mudürlugune döndü" eleşıirüeri başladı bile. Özal'ın hükümet değişikliğini de benzer bir yöntemle çözeceği, ka%ga ortamı yaratmayacağı açık. Hele en geç bir yıllık bir süre içerisinde bir genel seçim yaşanacağına göre en iyi yol, payeleri çoğaltmak. Kongreye kadar partinin vitrinini değiştirmek. Referandumda hayır kampanyasına tam gaz yönelmek... ANAP KULİStNDEN NOTLAR Ben milüyetçi değil miyim? Sakarya milletvekili Mustafa Kılıçarslan 'ın, başkanlık divamnın liberalleştiği şeklindeki eleştirisini yanıtlayan Başbakan, "Partinin görünümü, genel başkanın tutumuna bağlıdır" dedi. toplantıyı sona erdirdi. Edinilen bilgiye göre Sakarya Milletvekili Mustafa Kılıçarslan, partide yapılan son değişikiikle başkanlık divamnın liberalleştirildiği biçiminde bir eleştiri yöneltti. Özal da bunun üzerine, "Ben milliyelçi muhafazakâr değil miyim? Öyle bir şey yok. Partiler genel başkanlannın tutumuyla belli olur. Partinin görünümü genel başkanın tutumuna bağlıdır" biçiminde konustu. Bazı parlamenterler hükümetten şikâyet edince de Özal, "Yetki benim elimdedir. Gerektiği takdirde hükümette değişiklik yaparım" dedi. Milletvekillerinin çoğunluğu, erken seçim yapılmasından yana göruş belirttiler. ANKARA (Cumhuriyel Burosu) Başbakan Turgut Özal. milletvekillerine verdiği yemekte parti üst yönetiminde yapılan değişikiikle "başkanlık divamnın liberalleştirildiği" biçimindeki eleştirisini, "Ben milliyetçi değil miyim?" yanıtını verdi. Başbakan Turgut Ozal, ANAP'lı milletvekillerinin görüşünü almak üzere düzenlediği yemeklerin sonunoısunu önceki akşam gerçekleştirdi. Yemekte, millet\ekilleri erken seçim, ret'erandum ve partideki değişiklikler konusundaki görüşlerini açıkladılar. Yemeğin 02.30'a kadar sürmesine rağmen, tüm milletvekillerinin konuşamaması üzerine Özal. kalan 14 milletvekiliyle gündüz görüşmek üzere ANKARA'dan YALÇIN POĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) nayi Bakanı'na emir vererek ona bağlı kooperaüflerde "inceleme hangi bir sorun var. Başbakan, yürütübnesini" ısMyebilirken, şimdiden kendisine guvendiği bir kısiyi Bu kişi devleı memuru olabilir, bir şirket yö sonra Başbakanlık Teftiş Kurulu, Başneücisi olabüır, herhangı bir gorevde bakanın emriyle doğrudan Sanayi Bakooperatifleri ki ve meslekleki kişi olabilir sadece o kanlığı 'na giderek "inceleyecek" ve bunun da ötesınde ulkeyle o anda var olan sorunu çöz"soruşturma" yapabilecek. mek amacıyia bundan böyle Lir kişiyi Başbakanın özel ve kamu kuruluşgörevlendirebilecek. O kişi sadece Başlarında "istediği anda, istediği bakana karşı sorumlu olacck. soruşturmayı" açtırabilmesi, adıırt 1? haziran gunü yayımianan yasa adım gerçekleşivor. Ömeğin, "Başba' gücündeki kararname ile Başbakan kanhk Teftiş Kurulu " / * kez 1984 yti Turgut Özal'm getırdiği yeniliklerden Imda kuruluyor. Daha önce var oiart biri bu. İşlerin praıikte çözümünü koçeşitli denetim kurumlannın üzennde. laylaşnna bir yöntem olmak üzere Bu bir kuruluş olarak gelişen "Basbakani aslında olumiu bir geiişme.. ttk Teftiş Kurulu" Başbakana bağlt Ancak, bize kaiırsa aynı kararnameolarak hızla önem kazanıyor. nin asıl önemli yanı, doğrudan doğruŞimdi bu kurul aracılığıyla Başbaya "Başbakanın kendi yetkilerini kan kamu ve özel kuruluşJarda idarı arttırmasında" duğümleniyor. ve mali yönden 'Demoklesin kıhcı" Türkiye Cumhunyeıi larihinde ilk gibi sallanmaz mı?.. Kendine bağlı ba> kez bir başbakan kendi yetkilerini yasa, gücünde bir karamame ile bu ölçü kanlara emir vererek soruşturma açtır' mak yerine, doğrudan kendisi şu özet de arttınyor. Özal "başbakan" olarak bundan fırma hakkında ya da bu vakıf haki kında inceleme yaptıramaz mı?.. Ken' önceki başbakanların yetkilerine ek olarak, ömeğin yeni bir yetki getirivor disıne karşı kurumlar üzerinde "bellt bir esnekük kurma" yoluna gidemetkendisine MİT'e sözkşmeli personel t alımma olanak sağlıyor. MtT'e alına mi?.. cak sözleşmeli personeJin ücretirü, her Gıder, yeni karamame ile hem de'' ' çeşit ödemelerini ve diğer haklanm bal gibi gider. belirlemede" lek söz sahibi oluyor. Yeni karamamenin Başbakana böy' Olacak şey değil, ama bu yetkiyle ör lesine olağanüstü yetkiler tanıyan bö' negin Başbakan bundan sonra "sözlümü on, on iki maddeden oluşuyor. leşmeli personelden oluşan ve Üstelik, eskisıyle karşılaştınldığında; doğrudan sadece kendine bağh bir ay on, on iki maddeden oluşan karaman MİT" oluşturamaz mı?.. me "hemen hemen aynı". Tek bir sözcük ekleniyor yeni kararnameye.^ Accba, Başbakan Özal "bugün için "Soruşturma" sözcüğü Karamamenin MlT'den rahatsız mı?".. Dolayısıyla, geri kalan bölümü aynı eskisi gibi Baş, sözleşmeli personelden oluşacak ve bakandan özel ve kamu kunıluşlanna doğrudan "kendisine hizmet saglayavehlebUecek "gözdağı" işte bu sözcükcak yeni bir kadro" mu oluşturuyor? le duğümleniyor. Türkiye Cumhuriveıi larihinde ilk Çok büyük bir olasılıkla, bu sözcük kez bir başbakan kendi yetkilerini yasa gücünde bir kararnameyle bu ölçüde hatta ve hatta "Çankaya'mn gözünden kaçıyor" Cumhurbaşkam Evren'in artlınyor. bu karamameyi onaylamadan önce ne Kammameyı okumayı sürdürünce, Başbakanın kendisinı daha çarpıcı bir ölçüde inceleııiği şu anda askıda. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk yetkiyle donatmakıa olduğu ortaya kez bir başbakan kendi yetkilerini bu çıkıyor. ölçüde arttınyor. , Herhangi bir kamu kuruluşunda, Üzerinde büyük lartışmalar açılacak, herhangi bir özel kuruluşta, sendikjbir kararname ile karşı karşıyayız , larda, vakıflarda, kooperaüflerde ve bakanlıklarda "Başbakanın vereceği emir ile" Başbakanlık Teftiş Kurulu harekele geçebiliyor ve ilgili kuruluşlarda "soruşturma"yürutebiliyor. Bugüne dek süregelen uygulamada Başbakan ve Teftiş Kurulu "inceleme, denetleme"yetkilerine sahipken, şimdi bu işin boyulu büyüyor ve yeıkilere "soruşturma" da ekleniyor. Örneğin, kooperatifler Sanayi Bakanlığı'na bağlı ise. bugüne dek Başbakan. ancak Saise. bugüne dek Başbakan. ancak Sa1 1 s» 1 Gözler ÖzaTda (Baştarafı 1. Sayfada) min kime oy verdiği noktası oldu. Başbakan Turgut Özal'ın iki genel başkan yardımcılığı ve bir genel sekreter adaytannı kendisinin belirlemesi ve seçim yapılacağının daha önce bilinmemesi çeşitli yorumlara yol açtı. ANAP kulısindeki yorumlara göre Özal, "İlk kez bu kadar demokratik davrandı". Gizli oyla seçim ya pılmasını beklemeyen gruplar ne yapacaklanna birden karar veremediler. Üstelik Özal'ın hareketçi kanattan üç dört aday göstermesi. "harekeCçiler"in oylarının bölünmesine yol açtı. Bu arada Ulaştırma Bakanı Veysel Alasoy'un hareketçi adaylardan Melin Gürdere'ye oy vermemesi. grup arkadaşlarınca şiddetle eleştirildi. Atasoy, önceki gün Meclis kulisinde sık sık bazj milletvekilleriyle tartışmak zorunda kaldı. Kars Milletvekili İlhan Akuzumün bir oyla kaybetmesi de "hareketçilerin" başka bir üzüntü kaynağı oldu. Fahreltin Kurt'un seçilmesi tesellisi ile yetinen bu kanat, şimdi gözlerini hükümet değişikliğine çevirdi. Hükümet değişikliğinin Cıımhurbaşkanı Kenan Evren'in Ankara'va dönüşünden hemen sonra yapılacağı kanısı A N A P ' t a güçlendi. "Libenıller" çehre değişikbğinin ayru şekilde hükümette de yapılmasını isterken "hareketçiler" devlet bakanları Hasan Celal Güzel ile V ehbi Dinçerier'in bakanlıktan "mutlaka" alınması gerektiğini savunuyorlar. "Selametçiler" ise, Dinçerier'in yerinde kalması, dolayısıyla mevcut durumu koruma mücadelesi veriyorlar. Hükümet değişikliği için belli olan ipuçlarının Hasan Celal Güzel'in görevden alınmasının kesinleşmesi ve yenilemenin gecikmeden uygulanacağı biçiminde ortaya çıktığı kaydediliyor. MKYK'deki seçimin açığa çıkardığı bir gerçek de "hareketçiler"in ve ünlü isimlerin bu parti organında fazla taraftannın bulunmadığı oldu. Partinin önde gelen isımlerinden Eyüp Aşık ancak 9 oy alırken, "liberaBer"den Cengiz Tuncer'in 22 oy alması MKYK'de überallerin güçlü olduğunu ortaya çıkardı. Ancak seçilen üç ismin de birlikte yazıldığı 10 kadar "blok o y " bulunması Özal'ın seçim yapılacağını toplantı öncesinde bazı kişilere "fısıldadığı " biçiminde yorumlanıyor. Bu yoruma karşı çıkan ANAP'İılar ise, "Van yana oturanlar birbirini kıramadı. Masanın karşı tarafında sıkışık durumda oturan 10 kisilik grup blok halinde aynı kişilere verdi. Bu gnıpta Mukerrem Taşçıoğlu, Mustafa Kalemli ve Mesut Yılmaz gibi bakanlann bulunması dikkat çekici" değerlendirmesini yaptılar. Bu köşede oturanlar, partililer tarafından "yaylacılar" olarak adlandınlıyor. Cengiz Tuncer'in partideki en güçlü bakan adaylarından biri olmasırun MKYK'deki bakanlann Tuncer'e oy vermelerine yol açtığı da öne surülüyor. Böyiece Tuncer'in bakan adayı olmaktan çıkanldığı kaydediliyor. Sonuca üzülen taraflar yine de tepki gösteremediler. Atamalarm seçimle yapılmış olması tepkileri önlerken bu kez selametçi ve hareketçilerin "bastınlnıası" girişimi nedeniyle ortak tavra yönelebilecekleri öne sürüldü. Üst yönetimde bu iki kanadın pasifıze edilmeye çalışılmasının delege seçimleri ve ilçe kongrelerinde ittifak kurulmasına yol açabileceği kaydedildi. Cengiz Tuncer ile Fahrettin Kun'un partide görev almalannın "Adaylar azaldığına göre Bakanlar Kurulu'nda fazla değişiklik olmayacak" yorumlarına yol açtı. Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci de değiştirilecek bakanlardan biri olarak görülüyor. Genel Sekreter yardımcılan Alpaslan Pehlivanlı ile Riiştü Kâzım Yücelen de Mustafa Taşar tarafından atanmış oldukları için istifa ettiler. Pehlivanlı ile Yücelen'in istifa dilekçelerini yeni genel sekretere değil de parti evrak işlerine vermeleri dikkati çekti. Mustafa Taşar, dün sabah genel merkezdeki odasından eşyalarını toplayarak yeni Genel Sekreter Akgün Albayrak'a görev ı devretti. Albayrak ve Taşar bir süre baş başa görüstüler. Mehmet Keçeciler'in yardımcılan Eyıip Aşık ile îlker Tuncay da istifa ettiler. Keçeciler de dün "teşkilat başkanlığı" odasını boşaltarak genel merkezin genel başkanlık katına taşındı. Keçeciler bu katta yeni bir odaya taşındı. Yeni genel başkan yardımcılan ile genel sekreter, yardımcılarını kendileri seçecekler. ANAP'ta genel sekreterliğin etkisi azaltıldı. Genel sekreterin görev ve yetkilerine ilişkin tüzük maddesinin kaldırılması da buna örnek olarak gösterildi. Metaş şimdi daha güçlü! Hisse senetlerimizin halkımıza sunduğumuz bölümü, kısa bir sürede tümüyle satılmıştırL Beliren talep yoğunluğunu karşılayabiİmek için, Şirketimiz yakın bir gelecekte yeniden sermaye artırımına giderek bir parti hisse senedi daha çıkarmayı gündemine almış bulunmaktadır. Aramıza katılan... gücümüze güç katan yeni Metaşlıları sevgi ve saygıyla karşılıyor... ayrıca, ilgi gösteren . • tüm tasarruf sahiplerine de teşekkür ediyoruz. Yunanistarfa Türkiye üzerinden ; 7 Iranlı S I (Baştarafı Herkesin Spor'da) d a l ı a Değerlendirmeler ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler, verilen görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışacağını söyledi. Partinin tabanda genişlediğini söyleyen Keçeciler, "Bu genişlemeyi üst yönetime de yansıttık. Tüzükte de bu değişiklik yapıldı" dedi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı. görev dağılımının genişletildiğini kaydederek "partinin daha dinamik ve kapsamlı çalışmasını saglayacak bir görev degişiktiği olduğunu" savundu. Akarcalı, yeni göreve gelenlerin seçimle gelmesinin parti içi demokratik yapıyı gösterdiğini de sözlerine ekledi. ru kullanmakladırlar. Konyaspor'a verilecek ceza sonunda. biz bu tepkilerin geleceğini biliyorduk, ancak bu denli politik oyunlara sabne olacagını lahmin elmiyorduk. Bu çok çirkindir. Spor. politik ortama surüklenirken. herkes, bir politikacıdan medel umar hale gelmiştir. Buna sayın başbakanınuz ve sayın spor bakanımız da kanşlınlmışür. Ancak ikisinin de kararlı tutumu, Türk sporu adına umut vermiştir. Konyaspor maçı için söyleyecegim şeyler vardır. Birincisi, karar konusunda müsterihim. Vicdanım rahatlır. İkincisi, Konyaspor'un iyi haüni göriirsek, cezasını hafiflelebiliriz. Bu bizim yetkimiz dahilindedir. İstediğimiz lek şey polilikacılann elini ayağını spordan çekraeleridir. Bana. tannya şükur ki, hiçbir politik baskı yapılmamışlır. Bundan da gurur duyuyorum." GÜMÜLCtNE (ANKA) İran'daki rejimden kaçan yedi İranlının Türkiye'den bir botla Yunanistan'a geçtiği ve bu ülkeden politik sığınma hakkı istedikleri bildirildi. • Yunanistan'ın kuzeydoğusundaki Gümülcine'nin polis yetkilileri, araj larında iki yaşlarında bebekleri olan bir çiftin de bulunduğu İranlılann 191 ile 39 yaş arasında olduklannı belirttiler. Polis yetkilileri. İranlılann Hu, meyni rejimine karşı olduklarını be# lirttiklerini ve Yunanistan'dan siyaT! si sığınma hakkı isteminde bulun, duklarını kaydettiler. 1986 yılının ağustos ayından bu, yana 129 İranlının Evros Irmağı'nW geçerek Yunanistan'a sığındığı, bunJ lardan 61'inin politik sığınma hak; kı isteminde bulunduğu, diğer,1; 68'inin ise Yunanistan mahkemelerince yasadışı yollarla ülkeye girdikleri için 6 ile 14 ay arasında hapse} mahkum edildikleri bildiriliyor. Sındl İNGİLİZCE ÖĞRETİM YAPACAK TECRÜBELİ MATEMATİK ÖĞRETMENİNE İHTİYAÇ VARDIR. M E T A Ş İ Z M İ R M E T A L U R j t F A B R İ K A S I T A Ş N E T A Ş ÖZEL MODA LİSESİ TEL: 338 64 39