19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HAZİRAN 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 R.Ecevît: Korsanlık yapıldı ANKARA (Cumhuriyet Burosu) DSP'de ıkı yönetıme çözum bulunamadı DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, muhalefetın Kurucular Kurulu toplantısını "Korsanlık, sahte seçim ve hukuk dışı bir eylem" olarak nitelendırerek, bu korsanlığın sorumluları hakkında gereklı yasal işlemlerin yapılması ıstenuyle Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na vc İçişleri Bakanlığı'na başvurdu DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevn dun yazılı bir açıklama yaparak, "Partimize karşı yasalar ayaklar altında almarak, haftalardır gozier onunde tezgahlanmakla olan, gazete ilanlanyla duyurulan, hiçbir hukuk devletinde eşine rastlanmayacak çok çirkin bir oyun dun Artkara'da sahneye konuldu ve onlem almalan gereken lum devlet kuruluşlan dunıma seyirci kaldüar" dedi Rahşan Ecevit, konuya ılışkin olarak da Ankara Savcılığı ile lçışleri Bakanlığı'na başvurduklarım da açıkladı Rahşan Ecevit kurucular kurulu toplantısı ıçın genel başkanlığa yapılan başvuruda toplanan ımza sayısının yasa gereğı olan beşte bir irazanın bir haylı altında olduğu ve bu nedenle toplantı istemının yerine getırılmesinın olanaksız olduğuna da işaret ettı. Ecevu kurucular kurulunun genel başkan tarafından guıı, saat ve >er ılanı ile çağnlabıleceğıni de kaydettığı açıklamasınüa muhalıf grubun kendı başına hareket ettığıru de bıldırdı. DSP'nın halen 621 kurucudan oluştuğunu ıddıa eden muhalıf grubun toplantı salonunda gazete haberlenne gore yuz kişılık bir topluluğu topladığını ve bunlann birçoğununda DSP'ye u>e bıle olmayan kimseler olduğunu one suren Rahşan Ecevu, "Hatta aralannda bir başka partinin ujeleri, milletvekilleri bulunuyordu" dedı Rahşan Ecevit açıklamasında, onceki gun yapılan kurucular kurulu toplantısının başından sonuna kadar yasaları hıçe sayan. hukuk dışı bir eylem olduğunu da bildirerek, şu göruşlere yer verdi"Üstelik bu ejlem de, dagbaşında def il, İçişleri Bakanlığı'nın karşı kaldınmındaki bir sinema salonunda ortaya kondu. Yaptığımız butun uyanlara rağmen hiçbir onlem ahnmamış olması çok duşundurucudur ve kaygı vericidir. Valilik de savcılık da olaya seyirci kalmışlardır. Toplantı ba^ladıgı sırada yinetenen uyarunıza karşın, savcılık. suç işleameden mudahele edilemeyecegini öne surmuştur. Oysa suçun ne zaman nerede işlenecegi haftalardır Uan edilmekteydı. Boylesine 'Ben gelıyorum' diyen bir yasa dışı eyleme karsı, hatta eylem başladıktan sonra da, onlem alınamayan bir ulkede, anarşi kol gezer ve devlet, devlet olmaktan çıkar. Yann bazı kimseler iktidar partisi için de benzer bir eylem duzenlemeye, kendilerini iktidar partisinin genel başkanı. merkez karar ve yonetim kurulu Uan etmeye kalkışsalar, devlet onlem almayacak mıdır? Yine dunku omeklen curel alan bazı kimseler. bir korsan loplantı duzenleyip. kendilenni Bakanlar Kurulu >e Buyuk Mıllet Meclısi ilan edeceklerini onceden duyursalar, gazetelerde ilan etseler, hatta toplantıyı da başlatsalar, hukuk duzenini konımakla yukumlu makamlar, 'Hele suçun ışlendığı ortaya çıksınT o zaman mudahele ederız' diye bekleyecekler midir? Hukuka aykınlık açısından, bu olasılıklann, dunku olaydan hiçbir farkı yoktur. Partimiz, başkentin ortasındaki bu korsanlığın sorumluları hakkında gerekli yasal işlemlerin , daha fazla geciktirilmeksizin yapılması için, uzerine duşenleri yapmaktadır ve yapacaktır." Rahşan Ecevit bu amaçla dun Ankara Savcılığı'na ve lçışleri Bakanlığı'na başvurularda bulunduklannı kaydettiği açıklamasında yetkılı makamların DSP'nin hukukunu korumanın da ötesındc hukuk devletinı korumak için yasal yaptırımları uygulamak zorunda olduğunu da bildirdı. Akbulut: Savcdık inceliyor İçişleri Bakanı Akbulut, partiyi temsil etmeyen kişılerin yaptığı toplantıların hukuki geçerliliği olmayacağını belirtti ve "Toplantı hukuki değılse, alınan kararlarm geçerliliği yoktur. Savcılık konuyu inceliyor" dedı. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) lçışleri Bakanı Yıldmm Akbulut, DSP'deki son gelışmelerle ılgılı olarak kışısel duşuncesını açıklarken, "Partiyi lemsil etmeyen ki>ilerin yaptığı toplanlının hukuki geçerliği olamaz" dedı. lçışleri Bakanı bu konudakı sorumuzu yanıtlarken, bakanlığına duşen gorevın toplantının hukuki olmaması durumunda toplantıyı yapanların savcdık marıfeııyle sorgulamalanmn yapılarak cezalandınlmaları ıçın dava açılması olduğunu belirtti ve bu konuda bakanlığmda çalışmalannı surdurduğunu söyledı. lçışleri Bakanı yaptığı açıklamada, şoyle dedı: "Toplantı için valiliğe muracaat edenlerin DSP'yi temsil etmediklerine dayanılarak toplantı yapamayacakları bildirilmiş, ancak bu kişiler parti mensubu olduklannı. partiyi temsilen değil kendi aralannda toplantı yapmak istediklerini soylemişler. Valilik şifahen bu kişilere bunun parti içi bir meseie olduğunu. toplanlının yasal olup olmadıgının hukuki bir sorun olduğunu bıldırmiş \e hukuki sonuçlanna kalbnmak kaydıyla toplantı yapabileceklerini ifade elmiştir. Toplantı hukuki degilse ve toplantıyı yapanlann parti adına karar alma yetkileri yoksa bu toplantının ve alınan kararlann hiçbir geçeriigi olmayacaktır. Savcılık konuyu letkik etmektedir. Aynca DSP'de kanuni yollara başvurmuşlur" Akbulut, toplannnın kanunsuz olması durumunda konuyu savcılığa ıntıkal ettıreceklerini belırterek, toplantıda alınan kararlann hukuki değen olup olmadığına da mahkemenın karar vereceğını bıldırdı. Bakan şu anda yasal olarak DSP'nın görev yaptığını belirtti ve daha once yapılan başvuru üzerıne Anayasa Mahkemesi'nden karar beklendığıne işaret ettı Akbulut savcılığın toplantıya katılanlann pani kurucusu olup olmadığını İçişleri Bakanlığı'ndan soracağını, kendilennin de buna yanıt vereceğını sozlerine ekledi. Kurkoğlu: Yönetimi noterle devralacağız noterden ihtarname: Muhalefet toplantısında genel başkanlığa seçilen Kürkçüoğlu, DSP Genel Merkezi'ne çektiği ihtarnamede parti genel merkezinin üç gün içinde devir teslim işleminin yapılmasım istedi. Kürkçüoğlu, düzenlediği basın toplantısında, DSP Meclis Grubu'nu tanımadıklarını söyledi. Rahşan Ecevit'ten "eski genel başkan, emanetçi başkan" biçiminde söz etti. ANKARA (Cumhuriyet Barosu) Muhalıf kurucular tarafından DSP'ye Genel Başkan seçilen Celal Kurkoğlu ve yeni yönetimde görev alan arkadaşları noterden DSP Genel Merkezi'ne bir ihtarname çektiler. Parti Genel Merkezı'nin uç gun ıçınde devır teslim işleminin yapdmasının istendiği ihtarnamede, Rahşan Ecevıt'ten DSP eskı genel başkanı diye söz edıldı. ihtarnamede, "Partimize demokrasinin yeıieştirilmesi amacıyla başlatılan kavgada nobel devri mukadder oldu. Yapdgınız hizmetler unutulmayacaktır" denildi. Ihtamamenin çekıldiğı noter, Celal Kurkoğlu'ndan genel başkan olduğunu gösteren kımlık ıstedı. Kurkoğlu bu kimliği veremeyince ihtarname metnınden "Genel Başkan Celal Kurkoğlu" şekhndekı ımza bölumu çıkamldı. Kurkoğlu, dun düzenlediği basın toplantısında Rahşan Ecevit'ten "eski genel başkan, emanetçi başkan" bıçunınde söz ettı. Kurkoğlu, kurucular kurulu toplantısıyla ilgilı tum belgeleri Cumhuriyet Başsavcıhğı'na ve valıhğe verdiklenni açıkladı. DSP Meclis grubunu tanımadıklannı bıldıren Kurkoğlu, öncekı gün yapılan toplantının kuruculann kendı iradelenyle gerçekleştırildiğım, diğer toplantıların yalnızca Ecevit ailesinın duşüncesı sonucu yapıldığını belırterek, şunları söyledı: "DSP'nin 20 nisan ve 31 ntayıs tarihlerinde toplanan kurucular kunıluna 233 kurucu uye çağnlmamıştı. Dunku toplantıya 612 kurucunun bepsi çagnlmıştır. Daha onceki toplantılarda ılahlaştınlan bir isme karşı duyulan saygı istismar edilerek kararlaralınıyordu. Dun, bu istismarlara karşı isyan eden insanlann toplantısı oldu. DSP'nin eskı genel başkanı toplanlının yasal olmadığını tddia edemez. Yasal olmadığına hukuk mahkemeleri karar verecektir. Eski yoneticıler dunku toplantının yasal olup olmadığını duşuneceklerine, 233 kurucuyu partiden attık demelerinin yasal olup olmadığını kamuoyuna açıklasınlar." Yaptıkları toplantıyı "demokratik" olarak niteleyen Kurkoğlu. 233 kışının eskı yonetımı hıç tanımayacağını söyledı Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Kara'nın sabah Rahşan Ecevıt'le yaptığı telefon göruşmesınde genel merkezı saat 14.00'te devır teslim almak ıstedıklennı söylemesı uzerıne Ecevit'in "Bugun, yann ve oburgun hiç musait olmadıklanm" so>ledığıni ılerı surdu. Kurkoğlu, kendı bürosunda duzenledıği basın toplantısında bu sabah örgute bir genelge göndereceklennı belirtti. Parlamemonun oluşum bıçımını ıçlerıne sındıremedikleri için grubu tanımadıklarını, ıstıfa ettıklerı takdırde DSP'lı parlamenterlerı üye olarak kabul edebüeceklerini bir soru uzenne açıklayan Kurkoğlu, "Yargı guçluden yana değil, hakhdan yanadır. Buna inanıyorum" bıçımınde konuştu. Kurkoğlu, DSP tuzüğunun "kongrelerde genel başkanın izniyle seçim yapılmasım" öngoren 20 maddesı ile "kurucular kurulunun genel başkanın istemiyle toplanabileceğini" ongören geçıcı S. maddesinin demokratik olmadığı ıçın dunku toplantıda değiştirdıklerını de bı]dwdî Kurkoğlu, DSPSHP bütunleşmesı konusundaki bir soruya karşıhk "tek parti ile seçimJere gidilmeii" gorüşünu dile getırdı Siyasi yupı ve katıkm İLHAN TEKELİ Demokraük rejimlerde iktıdann kaynağı halktır ama siyasi parti gerçeği halkın temsili Ue ılgili klasik kuramı degiştinniştir Artık temsü, paıtıler aracılığı üe olmaktadır. Partüer mekanizması ile seçılenler, kamuoyunun egılımlennın yansıması olarak kabul edılebibr ama aynı zamanda paıtıler kamuoyunu şekillendınnekte, onu yönlendıren ya da sapcıran bir mekanirrna olma özellıgı de taşımaktadırlar. Partıler beüi bir siyasi doktnne ınananlardan oluşan ve bir yapısı olan insan topluluklandır. Bu toplulugu meydana getıren bıreylenn doktnne bağlılık dereceleri, hangı tür güdulerle partı ıçınde siyasi davranışta bulundukları ve aldıklan siyasi roller önemli farklılıklar gösterebılmektedır. Bir pam ıçınde yer alan ve partı sistemı ıçinde siyasi davranışta bulunan kişılen, sıyasal rollen ve sıyasal davranışta bulunma yoğunluklan açısından 8 grupta sınıflandırmak mümİtündür. Bu grupları birbin ıçıne geçen 8 halka olarak düşünecek olursak en dışta seçmenler halkasının bulunduğu; daha sonrakı halkalann da sırasıyla, taraftarlar, partı üyelerı, parti milıtanlan, yerel örgüllenn yöneticileri, merkez yonctim kurulu ve parlamento gnıbu, liderin yakın çevresi ve bizzat lider olarak yer aldığı ortaya konabılmektedır. Bu sekiz grup arasmdaki temel fark, siyasi faalıyete aynlan zamanın farklı olmasından ya da söz konusu sıyasal doktrın hakkındakı bılgı ya da ınançlann farkhlığından kaynaklanmarnaktadır. Gruplar arasmdaki temel fark, hcr halkada bulunan kesimin siyasal faalıyete katılmadakı gudüsünün ya da beklentilerinın farklı olmasından kaynaklanmaktadır. Dıştan ıçe doğru, kapsadığı ınsan sayısı açısından, gitgıde küçülen halkalann, en dıştaki seçmenın doğrudan temsücısı olmalannı engelleyen temel neden her kademedeki güdünün farklılaşmasıdır. Lıdenn partiyi başanlı bir bıçımde yönetmesi, her halkada sıyasete kaulanların farklı güdükrinin doyurulması demektır. Bunlann doyunılmasının temel koşulu iktıdar olmaktır ama bu yeterlı değildır. lktidarda ba$anlı görünmek yanı bir taraftan güdüleri doyururken diğer taraftan da iktidarda kalmayı sürdürmek gerekmektedır. Çok açık bir bıçımde ifade etmese de ıktidar nımetlennın partı aracılığı ile paylaşılmasını kabul eden bir hder, bu paylaşımı parti içi denetimı kurmakta, ıç çatışmalan azaltmakta ve yönetimi içın sadakati artırmakta bir araç olarak kullanabilmektedir. Buna karşı paylaşımı bir norm olarak benımsemeyen bir lider ise ılkelere bağlı davranmanın tutarlılığına dayanarak güç kazanabılecektır. Ancak dığer taraftan da ıktıdann nımetlennı paylaşan partılenn kendi partısı ıçınde yarattığı özlemlerin baskısından da kurtulamayacaktır Nitekım paylaşma normunu benımsemeyen bderlenn altlanndakı yöneucılenn, şu ya da bu ölçüde paylaştırma ginşımlennde bulunduğu açıktır. Partilenn gücü ile ılgılı en sagJam ölçüt, alınan oy sayısıdır "Seçmenler", en dışta kalan ve en çok sayıda insam kapsayan halkadır. Seçmenler, bilinmeyen, tanınmayan ama partiyi zafere götüren ınsanlar toplamıdır; seçmen sayısırun azalması siyasi parti için en büyük bunalımlara neden olur. Pani ile ilişküeri açısından seçmenleri üç grupta sınıflandırmak mumkundür. Bınncı grup, sürekli olarak partiye oy veren kararlı seçmenlerden oluşur. Bırincı ve ikınci tür güdulerle siyasi davranışta bulunan kararlı seçmen kıtlesinin çözülmesı ıçın çok önemli degişıklıklerin olması gerekır. tkincı grup seçmenleri duyarh seçmenler olarak tanımlamak mümkündür. Bu grup, başan umudu olduğu zaman ya da liderin kişüiğıne bağlı olarak oy veren seçmenlerden oluşmaktadır Bu grup ıçın binnci tür güdünün ağır bastığı açıktır Uçüncü grup ise potansiyel seçmenlerden oluşmaktadır. Bu kesım, nesnel özellikleri bakımından kazamlması gereken fakat henüz kazanılmamış seçmenlerden meydana gelmektedır. Bu grup ne kadar küçültülmüşse partı örgütünün başarısı o kadar ytlksek sayılabüecektır Ancak potansiyel seçmen grubunun büyüklüğü ölçülemedığı zaman, pam örgütünün başansı hakkında nesnel yargüar geüştırmek zorlaşacaktır. Partı örgütü seçmene dönük olarak faaliyette bulunmakta ve dünya görüşünü yaygırüaşurmak, programittin üstünlüğünü kanıtlamak ve programı uygulayabılecek bilgi ve becen birikimıne sahip kadrolan konusunda halkı mandırmak gıbi hedefler peşınde koşmaktadır. Bunun yanında, partı örgütü kişısel ilişkilere dayanarak oylan alınraak istenen kişılere, ıktidar olunduğu takdlrde neler sağlanacağı konusunda izlenimler vermeye yönelık faaliyetlerde de bulunmaktadır. Yanı partiye oy vermeye çağnlan kışiye, ıktidar olunduğunda bellı olanaklar saglanacagı ımajı verilmektedir Türkıye'deki uygulamaya bakılınca parti örgütlennin ıki tür yaklaşımı da benimsedikleri söylenebilmektedir. Seçmenlerden sotıra gelen halka "Urafuriardır" ve bunlann seçmenlerden farkı, siyasal tercıhlerıni seçim sandığı drşında açıklamıs olmalandır.*Yani aktif olarak panıyı savunmakta, mitmglerine ve diğer propagâHda faalıyetlerıne kaulmaktadırlar Bu grup ıçınden sürekli olarak "uye" kategorisıne geçiş vardır. Esas işlevlen, partınin ıdeolojisını yaymak ve partinin ulaşamadığı çevrelere partiyi tanıtmaktır. Bir partinin canlılığını koruyabılmesi ıçin bu halkanın sürekli olarak yenı kaıiümlarla büyüyüp, genışlemesi gerekır. Bu nedenle de partıler çevrelerinde, gençlik kollan, kadın kollan, fıkır kulüplen vb. örgütlenmelerle canlı bir taraftar kıtlesı oluşturmaya uğraşmaktadırlar. Bilindıği gıbı 12 Eylül sonrasında partılenn bu tür örgütlerle doğnıdan bağlan kesılerek taraftar kıtlesı kendı başına bırakılmıştır. Taraftarlar ıçin hâkım güdü, ikinci tür güdüdür. Taraftar içınde yaşadığı çevrede, ışyerinde, köyünde, çarşıda, arkadasları arasında kendı tuttuğu partınin devamlı olarak haklı olduğunu göstermek, kanıtlamak çabasındadır. Bu nedenle, taraftar hergün kendisınin haklılıgını yenıden gösterecek açıklamalara gereksınme duyar ve eğer açıklamalar kendını duyurmuyorsa, bunlan kendı egılimlenne göre degıştırmeye kalkışır, bir taraftan da kendı lıdennın üstünlüğünü kamtlamak için efsaneler oluşturur Türkiye'nin siyasal yaşamında ve siyasi kültüründe partı başkanının lider halıne gelmesı, taraftar kıtlesı tarafından efsane konusu halıne getınlmesı demektır Bu efsane taraftarlar arasında kökleştı mı lıderhk pekışır ve parti örgütü tarafından kolay kolay degistirilemez hale gelip, bir otonomı kazanır. Taraftar kıtlesinin oluşumunda, parti örgütünden çok dolaylı kanallann etkisi vardır Bunlan en önde gelenlen taraftar çevres'ne yönelmış günlük gazeteler, dergiler ya da kıtaplar olarak tammlanabilir. örneğin parti orgaru olmayan, bağjmsız fakat belli çizgileri ya da dünya görüşlenru savunan gazetelenn taraftar kıtlesı oluşumunda ağırlıklı bir işlev taşıdığı açıktır. Kuşkusuz bugünün TV'sının etkileriru de unutmamak gerekır TRT bellı bir siyasi görüşün yoğun bir bıçımde işlendigi bir kurum haline gelmiştir. Kahvelerin de taraftar kıtlesinin oluşumunda belırleyici bir konumu vardır. Her paıtımn kahvesi aynlarak o partinin hakülıgının yeniden üretildıgı alanlar oluşturulmustur. Ancak her kahveye gıren TV, hükümetteki partı adına sürekli olarak bu sürece müdahale etmeye başlamış bulunmaktadır. Partilenn ücüncü halkası "uyeterden" meydana gelmektedir. Artık bu halkadan ıtıbaren partı örgütü de başlamış bulunmaktadır Üyelerın güdüsü, seçmen ve taraftarlardan farklılaşmakla, bir kanyerde yükselme ve siyasi ıktıdann yararlarını paylaşma güdüleri ağırlıklı bir bıçımde devreye girmektedır. Ayrıca üyeler, partınin yöneticılennı seçtıklennden üçüncü halkada farklı dınamıklerın ortaya çıkması söz konusu olmaktadır. örneğın bir parti yönetimi üyelerin sayısını sınırlayarak, başka deyışle partınin büyümesinı engelleyerek süreklı yönetımde kalmaya çabşırken bir başka partı yönetimi, o partiye eğilım duymayan, genel secımlerde başka partı ıçın oy kullanan kışileri bile kaydederek seçılmeyı sağlamaya çalışmaktadır. Üyelerın sayısı üzerınde oynanan oyunlar, parti ougarşılennin denetımlerini kurmada kullandıklan en etkın aracları oiusturmaktadır. Türkiye'nin siyasi pratığine bakıldığında üyelerin parti Ue ilişkilen ve bağlılıklan arasında büyük farklann olduğu gözden kaçmamaktadır Üyelerden, genel secımlerde başka partiye oy vererüere ya da kliklenn yanşması nedenı ile rakıp partı adayı lehıne kampanya yürütenlere çok raslanmakıadır Köy ve mahalle örgütlerirun yasaklanmış olmalan, partilenn ancak ilçe düzeyınde örgütlenebılmeleri, üyelerin birbırlerini tanımalanru zorlaştırmıştır. ÖzeUıkle büyük kentlerde üye kaydı ve üye kımlikleri ile ilgılı etkın bir denetımın kalmadığı söylenebılmektedır. Yönetıciler, klik çatışmalan ve kanyenst güdulerle uye kayıtlannı düzenleyip siyasi etkınhk kazanmak egilimı gösterebılmektedırler. Bu durumun pani içi demokrasiyi engeüediğı açıktır Çok uzun süredir köy ve mahalle örgütlerinin kaldırılmış olmasma karşın kitle partıleri bunlann yeniden kurulabılmelen yönünde hiçbir çaba göstermemışlerdır. Bu nokta üzennde duşünmek gerekmektedır. Köy ve mahallelerde örgütlenmenın pani oylannı artıracağı sezılmesme karşın bu gelısmenın partı oligarşüennı sarsabıleceğı düsunülmuş ve bu nedenle partiyi buyütucü bu örgütlenme bıçimıne fazla iltifat edilmemiştir. Bir parti yönetimi ıçin panıyı büyütücü çözum ancak kendi pani ıçı ıktidarını pekiştırdiğı zaman geçerlı olmaktadır. Bu noktada pani yönetıcisı ile taraftar güdüleri tam bir karşıtlık ıçinde bulunabümektedır. Kıtle partilennin gevşek ilişkilı örgütsel yapılan, üyeler arasmdaki aklıf ve pasıf olanlar aynmım belirginleştirmekte ve bızı parti yapısında yenı bir halkaya, mıhtana getirmektedir. Sağlar: Ecevit solu bölmekten vazgeçsîn SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, DSP içi gelişmeleri değerlendirirken, bu partinin genel başkanının kim olduğunu saptamakta zorluk çekeceklerini belirtti ve "Rahşan Ecevit, solu bölmekten vazgeçsin" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP Genel Sekreten Fikri Sağlar, yargı kararı verinceye dek DSP Genel Başkanının kım olduğu konusunda epey zorluk çekeceklerini bıldırerek, Rahşan Ecevil'm solu bölmekten vazgeçmesinı ıstedı. Fikn Sağlar, dun düzenlediği basın toplantısında Ecevıt'ın DSP'dekı son gelışmelerden bıle SHP'yı sorumlu tutmasının, "yakalandıkları SHP'yi eleştiri hastalıgından hâlâ kurtulamadıklarını açıkça gosterdigim" söyledı. Halkın üzenndekı tum basküara ve olumsuz gelışmelere karşın sol kesimin zayıflaması ıçin yoğun çaba harcandığını, solun kendi içınde kavgalı olduğu izlenımınin kamuoyunda egemen kılınmaya çahşıldığım kaydeden Sağlar, şöyle dedı: "Bayan Ecevit, partisinin kurucular kurulunun dunku toplantısından yine SHP'yi suçlama amacıyla yararlanmaktadır. Oncelikle belineyım kı SHP'nin, DSP'nin kurucular kurulu loplantısıy la gizli ya da açık uzaktan, yakından hiçbir ilgısı yoktur. Bayan Ecevit'in suçlaması diğerlerinde olduğu gibi dayanaktan yoksundur. DSP'nin sayın genel başkanının demokrasiyi içine sindiremedıği bu son da\ranışı ile bir kez daha kamllanmakladır. Kendi kuruculan dahıl insanlan uzaktan kumanda edilen bırer DCSBC gibi gorme alışkanlığını bırakamıyorsa yapması gereken, solu bölrae işinden bir an once vazgeçmektir." DSP'nın varlığı ile "buyuk sermayeye, istihbaral orgutlerine, ırkçı ve dinci kesimlere hizmet ettiğini" ıddıa eden SHP Genel Sekreten, "DSP'nin varlığının sona ermesi halkımız için sosyal demokrat ilkelenn iktidar olabılmesı şansını getırecektır. Demokrasiden doğruluktan açıklıktan ve halktan yana olan tum güçleri SHP ile birlikte gerçek halk iktidannı kurmaya, sağa alternatıf olması girisimini engellemeye çalışıyonız" diye konuştu. Sağlar, DSP Genel Başkanı olarak Rahşan Ecevit'ı mı, Celal Kurkoğlunu mu muhatap aldıklarına ılışkin bir soruya ise şu yanıtı verdı: "AMıgımız bigiye gore sonın yargı uzmanlannda çoıumlenecek. Çozum bulununcaya kadar epey zorluk çekeceğimız anlasılıyor. Ama sonuçlanıncaya kadar DSP'nin genel başkanlan demek daha doğro oiacak." Fikri Sağlar, DSP Genel Başkanlanndan Celal Kurkoğlu'nun bırleşmeçağrısı konusunda da "Aklın yolu birdir. sosyal demokratlann bırieserek iktidar yolunda ılerlemeleri gerekir. Tabanın birieşmeyi sağlayacagına inanıyorum. Nilekım taban birleşmektedır. Tavandaki birlesme için de once kımin genel başkan olduğuna. çozum bulmak gerekir" dedı. Özdalea: "Hükümet mi bakanlık mı el koyar bilemiyorum" Syn gelışmelere karşın, DSP Genel Merkezi'nde dun olağanustu bir durum göze çarpmadı. Genel merkezde fazlaca bir kalabalık da gözlenmedi. Genel Başkan Rahşan Ecevıt'ın örgütten gelen bazı kışılerle toplantıda olduğu belırtıldı Genel Başkan Yardımcısı Haluk Ozdalga, öncekı gun yapılan olağanustu kurucular kurulunun yasal olmadığı gorüşunu yıneledı Özdalga, "Olaya hükumet mi bakanlık mı el koyar bilemiyorum" dedi. Ozdalga, yasal olmayan ışler yapüdığını, suç ışlendığini savunarak, yüzlerce kurucu uyesı olan bir partıden 1S kışilik topluluğun bir araya gelerek yasadışı toplantılar yaptığını bıldırdı ve "Buna savcılık el koymalı, cezalandırmaü" dıye konuştu. Her atılan adımı, "yasadışı bir olay" olarak niteleyen Ozdalga, DSP'nın kurucu üye sayısının 225'e duştuğunu ve çağrı ımzaiannın yetersiz olduğunu savunarak, şunları söyledı: "Çağnda kurucu olmayanlann, olulerin. yaşı tutmayanlann DYP uyesi olduğu için uyelikleri duşmuş bulunanlann inualan var. San çiztneli Mehmet Ağa'nın imzası Ue çagn yapıyorlar. Celal Kurkoğlu bile kurucu degil. Toplantılannda da 1015 kisi varmıs. Savcılık bunu çozecektir. Toplantılan daha once de savcılıga duyurulmuştu. Valilik 'Toplantı yapılamaz' dedi. " Başsavcıhk durumu iztiyor "Şu anda yapacak bir işlem bulunmadığını" belirten Cumhuriyet Başsavalığı yetkilileri daha önce DSP için Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvurunun sonucunu beklediklerıni söylediler. ANKARA (Cumhuriyel Burosu) DSP'deki son gelışmelerle ılgılı olarak Cumhunyet Başsavalığı beklemede bulunuyor. Cumhunyet Başsavcılığı yetkilileri, "şu anda yapacaklan bir işlem bulunmadıgım" belirterek, daha önce Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları başvurunun sonucunu beklediklerini belirttiler. Celal Kurkoğlu ve ekıbı dun sabah Cumhunyet Başsavalığı'nı telefonla arayarak önceki gun yapılan olağanustu kurucular kurulu toplantısıyla ılgili belgelerı başsavcılığa getıreceklerıni söylediler. Cumhunyet Başsavcılığı yetkilileri, Siyasi Paniler Yasası'nın 33. maddesı uyannca belgelenn lçışleri Bakanlığı'na göturulmesi gerektığinı Kurkoğlu ve ekıbıne ılettiler. Yetkilıler, Içişlen Bakanlığı'na verilecek belgelenn bakanlık tarafından kendılenne iletıldikten sonra gereklı incelemeleri yapacaklarını belirttiler. Gerekirse sen dur derim ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Başbakan Turgut Özal, ANAP'lı milletvekıllerine verdığı uçüncu vcmekte, "Belki de erken seçim yapmayız" dedi. Özal, TaşarGuzelDınçerler çekişmesım kastederek, "\hde vefaya evet, ama gerekirse bazı arkadaşlara 'sen bıraz dur bakalım' dcrim" bıçımınde konuştu. Mılletvekılleri de bakanlardan yakındılar ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar, yemeğe çağrılı olduğu halde katılmadı Başbakan Turgut özal'ın öncekı akşam partılı milletvekıllerine verdıği uçuncu yemekte geç saatlere kadar surdu. Gaziantep mıllervekılı olduğu ıçin çağnlan Mustafa Taşar, Genel Sekreter Yardımcısı Alpaslan Peblivanlı ve Gaziantep Mılletvekılı l'nal Yaşar ile Özal'a mesaj gonderdı Taşar, mesajında yemek davetıne teşekkur ederek, "Arkadaşlar benim hakkımda konusmak isteyebilirler. Bu nedenle musaade ederseniz ben yemeğe gelmeyeceğim" dedı. Taşar'ın bu mesajını alan Ozal'ın ıkıncı bir çağnda bulunmaması isteğini olumlu bulduğu biçiminde yorumlandı. Taşar ile anlaşmazlığa duşen Devlet Bakanı Hasan Celal Guzel de Gaziantep mılletvekılı olmasına karşın bakan olduğu ve bakanlar çağrılmadığı ıçın yemeğe katılmadı. nuşma yaparak, erken seçim ve partı ıçı anlaşmazlıklar konusuna değindı. Özal, "Belki erken seçim yapmayız" dedi Bazı mılletvekıllen bakanlardan TaşarGüzelDınçerler anlaşmazlıyakınarak, parlamemerlerle bakan ğını kasteden Ozal, "Ahde vefaya lar arasında kopukluk olduğunu be evet, ama gerekirse bazı arkadaşlara lırttıler Bakanlann parlamenterlenn •Sen bıraz dur bakalım' derim" şekısteklenm şupheyle karşıladığmı ka>unde konuştu. Başbakanın bu konuşdeden milletvekillen erken seçıme her masını parlamenterler TaşarGüzel ve an hazır olduklannı söylediler Dmçerler'ın gorevden alınacağı biçiBıtlıs Mılletvekılı Kamran Inan, minde yorumladılar konuşmasında Ozal'ı suçlayarak, özal, Kızılcahamam'dakı gezı ız"Parti için sorunlara karşı ve bu so lenımlennı de aktararak, bir ışçiye nınlan ivedilikle çozmeye karşı ilgi arabası olup olmadığını sorduğunu siz olmasından" dolayı eleştırdı. ve ışcımn de VVolksvvagen arabası olInan, "Taşar suçluysa cezasını duğunu söylediğinı aktardı Ozal, çekmdidir" bıçımınde konuştu sözlermı, "Bu sevindirici bir olay. ArTrabzon milletvekılı Fahrettın tık ortadirek de araba sahibi olabiKurt. "Kongre şapkasını çıkanp, se liyor. Avrupa'da olduğu gibi bızim ortadirek de araba, buzdolabı gibi eşçim şapkasını gıyelim" dedi. Gıresun mılletvekılı Burhan Kara da yasak yalan satın alabiliyor. Artık araba gıpta edilecek bir olay olmaktan ların kaldınlması ıçın referanduma gerek olmadığıru, yasaklann Meclısçe çıktı" bıçımınde surdurdu kaldınlmış olduğunu kaydettı. ElaÖzal'ın mılletvekıllenne verdığı yezığ Milletvekili Mehmet Özdemir, mek çarşamba, perşembe ve cuma "Ahde vefa" dan söz ederek, Taşar' gunleri de devam edecek Başbakan ın gorevden alınmasınm pani teşkı Özal, erken seçim ve partı içi anlaşlatında olumsuz etkılerı olacağını mazbklar konusundaki karannı bu söyledı. yemeklerden sonra vereceğını açıkBaşbakan Özal da ilk kez bir"ko lamıştı. Özal'dan Taşar ve Güzel'e gözdağı: SÜRECEK VEFAT YE BÂŞSAĞUĞI Biriiğimizin Denetleme Kurulu Başkanı ve Oleyis 3. Yapı Kooperatifimizin Başkanı değerli büyüğümüz, OLUM Yanya'h Oruçzadeler'den merhume Fethiye harum ile Ağır Ceza Yargıcı merhum Dr. îbrahim Ethem Peksimetçioğlu'nun kızları, merhum Reşat Peksimetçioğlu, Dr. Faik Peksimetçioğlu ve merhume Nadire Mumcu ile Seyyide Tüzünalp'in ablaları, Şükran Ataokay, Beyhan Gürson, Ceyhan Mumcu, Uğur Mumcu, Kıvanç Ateş, Prof. önder Tüzünalp, merhume Ülkü Tüzünalp, Dr. Işık Pak Yavuz ve Hülya Peksimetçioğlu'nun hala ve teyzeleri, Çanakkale gazilerinden emekli Jandarma Yüzbaşı merhum Hasan Basri Gökkaya'nın eşi, merhum Dr. Muammer Gökkaya, eczacı Kamuran Gökkaya ve Ekrem Gökkaya'nın anneleri, Alev Gökkaya'mn kayınvalidesi, Cengiz Polatkan'ın anneannesi Evrem Gökkaya'nın babaannesi, NUSRET AYDIVı 14.6.1987 pazar günü bir trafîk kazası sonucu kaybetmiş bulunuyonız. Cenazesi 17.6.1987 çarşamba günü öğle namazından sonra Maltepe Camii'nden kaldınlarak Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Ailesine, yakınlarına, dostlanna ve tüm kooperatifçilerimize başsağlığı dileriz. NEFİSE GÖKKAYA tedavi edilmekte olduğu Istanbul Cerrahpaşa Hastanesi'nde hayata gözlerini yummuştur. Cenazesi bugün Fatih Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazından sonra Zincirlikuyu kabristamnda toprağa verilecektir. TKOOP AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle