25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 HAZİRAN 1987 CUMHURİYET/7 Siz hiç felluk'la Nifi dolaştınız 4 Assuan'da bir de "felluk" gezisi yapıyoruz. Nil'in ayrılmaz dekor parçalanndan biri olan bu tekneler, ilginç adlar taşıyorlar: Deniz Yılanı, Nil Prensesi, Gıineş, Ay, Osiris, Isis veya Maradona gibi!.. Sürücümüzün adı Celâl.. Celâl, sessiz, mağrur bakışlı bir Nubyalı... Rüzgâra karşı sürdüğünde, sürekli sağa sola manevralar yapıyor. Her seferinde sanki battıbatacak!.. Ama Celâl, işini biliyor. Once Assuan'da Nil'in tam ortasında kalan tarihsel Fil Adası'na çıkıyomz. Adayı çepeçevre dolanan kayalıklann "ffl poposıT'na benzemesi nedeniyle verilmiş, şimdi Mısır'h Dr.Ferit Şefai'nin yaptığı Fatımı mabedlerinin üslubundaki bu ad.. Türlü çeşitli kalıntılar var Fil Adası'nda... Sonra başka bir adada bulunan Ağa Han'ın mezanna gidiyoruz. Bir tepenin doruğunda yapılmış, Nil'e egemen^ade ama etkili bir yapı...Ismaile mezhebinin ünlü lideri İsmaıli Şülerinin 48. imamı Ağa Han, 1877'de doğup 1957'de ölmüş. Kışlarını Mısır'ın sıcak ikliminde geçirme âdeti varmış, ölünce de buraya gömülmeyi vasiyet etmiş.. Iran kökenli Muhammet Şah ElHiiseyin, nam'ı diğer 3. Ağa Han, bu yapırun altmda yatıyor. lçi tumuyle kırmızs granit kaph yapıda, îtalyan mennerinden dev bir taşın altında.. Taşın üstunde gümüş bir vazo var. Buraya her gün taze bir kırmızı gül konuyor.. Dul eşi Begüm, o yoksa başka biri tarafından.. Begum Ağa Han, mezann hemen aşağısında, Nil kıyısındaki görkemli bir evde oturuyor. Begum'ü uzun yıllar önce bir Cannes film şenliğinde gordüğüm > haliyle düşunüyorum: Alımlı, soylu, uluslararası jet sosyetesinin gozdelerineden bir kadın... Şenliklerden, şölenlerden eksik olmayan.. Bu kadınla, şimdi Nil kenanndaki evde duzinelerle hizmetkârla birlikte yaşayan Begüm elHatçe ummu Habibe, aynı kadın mı acaba? Nirin her şeyi gibi, üzerinde kayacak sandalı da kendine özgü. Mısırh, onun adını 'felluk' koymuş ? I ATİLLÂ DORSAY Piramitler, Nil ve Kum İnsanlığın Şafağı MISIR doldurup mumyalaştırarak korkulannı gidermek istemişler... Ne denir? Yuzyıllarca kumlann sakladığı tapmaklar... Daha sonra Edfu ve Esna tapınaklannı geziyoruz. Edfu, yine Ptolemeler döneminden kalma bir tapmak ve tum Mısır'ın en iyi korunmuş mabedi.. M.Ö. 237'de başlayan yapımı, tam 180 yıl sürmüş ve M.Ö. 57'de tamamlanmış... Tanrı Horas'a adanmış bu görkemli tapınak: Tann Osiris ve tanrıça İsis'in oğlu Horas, babasına rahat vermeyen ve surekli onu yok etmeye çalışan amcası Set'le savaşmış. Bu savaşı önce yitirir gibi olmuş ve bir gözunü kaybetmiş.. Ama so.nunda Set'i yenmiş... Şahin başlı Horas'ın Edfu tapınağı girişinde, çok iyi korunmuş dev yontulan var.. Kabartmalanrun üstundeki renkleri de oldukça iyi korunmuş, görkemli bir yapı Edfu... Kutsal odasında, daha dun yapılmış gibi duran tek granit blokundan Niş de çok etkileyici... Edfu da, eski Mısır'ın tüm önemli eski yapıları gibi, yuzyıllarca kumların altında yan saklı durumda kalmış... Mısır'daki eski tapınakların Yunan ve Roma dönemlerinde çok iyi bilinmemesinin de (örneğin Ebu Simbel'deki görkemli Ramses anıtmezarının, bir çağın ünlü "Dünvanın 7 Harikası" arasında yer al Ağa Han'ın mezan ve "kolyeciler"... Ağa Han'ın mezan, bugun tam bir modern çağ ziyaretgâhı halinde.. Dinsel nedenlerle olduğu kadar, merak için de buraya her yıl sayısız insan geliyor. Nitekim hayalımızda gördüğümüz en büyük satıcı ordusu hücumuna, burayı gezmeye giderken uğruyoruz. Türlüçeşitli taşlardan yapılmış kolyeler, bu yörenin özel imalatı olsa gerek... Fiyatlar 7080 pounddan (Mısır Krası) başlıyor. Yani bir o kadar dolar, yaklaşık olarak.. Siz ilgislz goründükçe peşinizden geliyor ve fiyatı sürekli düşürüyorlar. Öyle ki, 7080 poundan 56 pounda kadar birkaç dakika içinde inmeleri çok doğal. Bu ülkedeki fiyat kırma ve pazarlık yanında, bizdeki "Kapalıçarşı pazarlığı" vb. deyimler, tümüyle iflas etmiş gözüküyor. Firavunlann mezarından çıkmış gerçek bir kabartma veya küçük yontu olduğuna vallahbillah yemin edilen bir eşyayı birkaç dakika içinde birkaç dolara edinip köşeyi dönmeniz işten bile değil!.. Üstelik bu satışları yapanlar, bizdeki gibi yalnız çolukçocuk değil (gerçi onlar da var), çokluk iriyan, kapı gibi fellahlar... İnsan kısa surede hediyelik birkaç parça şey almaktan çok, kaçıp canını kurtarma psikolojisine duşüyor!.. Bir şey alıp da kurtulayım diye düşünmek de olanaksız. Çünkü birisinden ÖN ADJ MARADONA Nil üzerinde kayıp giden feüuklan Nil dalgalanna karşı ustaUkla yöneten kapkara fellahlar, yelkenlilerine çeşitli isimler takmışlar. tşte yan yana duran 2 felluk: Maradona ve King Fish. miz Dr. Şefik, köylerin yoksul görünümüne karşın, özellikle Nasır 1 ın sosyalızasyon döneminden beri yapılagelen üerlemeleri anlatıyor. Her köyde bulunması zorunlu 2 yapı var: Biri okul, diğeri ise bir tüf ana sağlık ocağı. 612 yaş arası zorunlu eğitim dönemi. Kız^rkek birlikte oküyorlar. (Sonra liselerde kız,erkek birlikteliği bozuluyor. Üniversite ise, yeniden karma eğitimi getiriyor.) Ana sağlık ocağı ise, köylüye sağlık hizmetlerini ucretsiz götürüyor. Bunlarda biri kadın, diğeri erkek 2 pratisyen doktorun bulunması zorunlu.. llkyardım, doğum gibi hizmetlerin yanı sıra, özellikle doğum kontrolünu gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Çünku Mısır, özellikle kırsal kesimde çok çocuk yapan ve nufusu (bugün için 50 milyon) her 10 ayda bir, bir milyon kadar artan bir ülke!.. Doğum kontrolünün yaygınlaşmasında, radikal tslam çevreleri dışında herkes fıkir birliği etmişe benziyor. zamanda tüm grup bu konuda uzman kesiliyor ve her yeni tapınakta, "Lotns, hayır Açık Papirüs" diye tartışmalar başlıyor. tnsanların turistik bir gezi sırasında o güne dek hiç bilmedikleri, belki hiç de ilgüenmedikleri bir konuda birden kendilerini uzman hissetmeleri, galiba bu tür gezilerin en hoş yanlanndan biri!. Hepimiz bu yeni oyuna kapılmış, çocuklar gibi "sanat tarihçiliği" oynuyoruz... Kom Ombo, 2 tanrıya birden adanmış bir tapınak: Timsahla simgelenen Sobek ve şahinle simgelenen Horus.. Eski Mısır'da tanrıların bir bölumü, çeşitli hayvanlarla simgeleniyor. Bunlartn arasında, hiç sempatik olmayanları da var: Timsah, çakal, bokböceği, vs. Özellikle bokböceği (scarabee), önde gelen tanrısal simgelerden biri ve sayısız kabartmadan suzülüp gelen bu hayvan, ören yerlerinde veya kapalı çarşılarda turistlere sunulan hediyelik eşyada da baş köşelerden birini almış durumda... Mısırlılann çevrelerinde gördükleri turlüçeşitli hayvan ve böceklere tanrısal nitelikler yakıştırmalan, bir gorüşe göre, bu korkunç veya rahatsız edici hayvanlan totem katına yükselterek, onlardan korunmak içgüdulerinden kaynaklanıyor. Diğer bir görüş ise, tannları yalmzca dev yontularla simgelenen olağanüstü yaratıklarda değil, çevrede yer alan her türlü hayvan ve böcekte aramak, diğer bir deyişle "kımıldayan her türlü yaratıkla" simgelemek alışkanlığı, eski Mısırlının tanrı düşüncesine nasıl geniş bir biçimde, adeta tanrısallığı doğa ile bütünleştıren "panteist" bir gorüşle yaklaştığını gösteriyor. Her ne olursa olsun, Kom Ombo tapınağınm yanı başında, küçücük bir yapı içinde demir parmaklıklardan mumyalanmış timsah bedenlerine bakmak, doğrusu ya içimizi bulandırdı. Bir dönemde Nil'in bu bölgesi, timsah kaynarmış... Ve Mısırhlar, herhalde çok korktuklan bu hayvaru tann ilan ederek (veya bir tannyla özdeşleştirerek) ve tıpkı insanlara yaptıkları gibi, onu J ı üzerinde bir "felluk" gezisi yapmak, VV kaçırılamayacak bir zevk... Usta "fellukçu"ların elinde, bir sağa, bir sola yalpa vurarak, her an batarmışçasına dolaşmak ve sonunda bir Nil adasına çıkarak tarihsel kalıntıları görmekL bir şey aldığınız takdirde, yağh müşteriyi gören daha duzinelerle satıcı tam bir kuşatma harekâtına girişiyor. Velhasıl "Mısır usulü satış", görunmeden anlaşılamayacak bambaşka bir deney... Tanrısal simgelerin arasında, şahin, timsah ve bokböceği de var. Niye? "Kımıldayan her şeye" tanrısal bir nitelik yakıştırmak, aslında eski Mısır'ın Tanrı düşüncesini her şeyde her yerde, tüm doğada arama özelliğinin bir sonucu değil mi? mamasının tek nedeni de bu olmaiı), bu tapınaıaann ou aemı ıyı korunmuş olmasının da nedeni, bu olay olmaiı: Kum fırtınalarımn getirip yığdığı kumun, yüzyıllar boyu bu tapınakları, yapıları, kahntıları tümüyle veya kısmen örtmüş olması... İnsan 19. >'üz>ıldaki ilk yabancı ziyaretçilerin çizmiş oldukları eski resimlerde bu örtülme olayını görünce, bu ziyaretçilerin neler duyumsamış olabileceği konusunda da hayallere dalıyor... "Bokböceği" ve timsahlann gizemi... Assuan'dan kuzeye doğru çıktıkça, üst üste birbirinden güzel ve etkili antik kentleri geziyoruz. Uk durağımız, Kom Ombo... Nil'e bakan bir tepede kurulu Kom Ombo tapınağı, geç dönemden kalma, Romalılar tarafından da güzelleştirilmiş bir anıt... Hepsi kabartmalar taşıyan sütunlar, sutunlar, suturflar... Birbirinden guzel ve değişik sütun başukları.. Yıllar yılı, Yunan ve Roma kalmtılanndaki başlık sistemine, Dor, lyon ve Korent düzenine alışmış gözlerimiz, Mısır mabetlerindeki Lotus ve Papirüs tara başlıklar karşısında yeni uyumlann tadını keşfediyor. Eski Mısır'ın yaşamına ve sanatına yakından girmiş bu 2 bitki, mimariye de damgalarını basmışlar. Başlıca 3 tip sütun başhğı var: Lotus, Kapalı Papirüs, Açık Papirüs.. Kısa Otobusle Nil boyu... Bir sabah vakti, tren ve uçaktan sonra bu kez Mısır'ı Nil boyunca otobüsle kat etmek üzere yola çıkıyoruz. Bu, Mısır'ın gerçek yüzünü, köyleri ve kırsal yaşamı da görmek için iyi bir fırsat... Rehberi Köhnelige terk edilmiş güzelim evler... Ve Esna tapınağı.. Aynı adı taşıyan küçük kasaba, çok renkli ve canlı çarşısı, sayısız satıcılan, çeşitli el işleri ile öncelikle ilgimizi çekiyor. Burada da, tam bir satıcı hücumundan söz edilebilir.. Tapınak, şimdiki köyun 910 m. daha aşağısında kalmış, merdıvenle iniliyor. 18. Hanedan'dan, yani yine geç dönemden (Ptolemelerden) kalma görkemli bir tapınakla karşı karşıya>ız... Bu kez özellikle çeşitli ve çok canlı renkler taşıdıkları belli olan sütun başlıklannın güzelliği etkileyici... Köyun tam ortasında kalmış olması, kimi yoksul ve çirkin yapılarm, tapınağın burnunun dibine dek sokulması sonucunu getirmiş. Aynen bizim kimi yörelerimizde olduğu gibi, eskiden kalma çok güzel bir yapının yanı başında, günümüzün çok daha sade, alçakgönüllü, giderek yoksul yaşamı sürüp gidiyor. Bu arada Nil'e bakan nhtım boyunca, geçen yüzyıldan kalma görkemli lngiliz yapısı evlerin tam bir bırakılmışlık içinde, ya çökmekte oluşu ya da yoksul ailelerin işgali altında kendi yazgısına bırakılmış olması, dikkati çekmeyecek gibi değil... TARİH MOZAİ61 Edfu Tapmağı'nda üzerleri zengin hiyerogliflerle bezenmiş sütunlar, sütun başlıkları, kirişler, insanı uzak geçmişten gelen binbir giz üstunde düşünmeye çağrıyor. Geleceğe birşeyler bırakmak için yapüar, tapmaklar inşa etmek, sütunlar, obeliskler dikmekle yetinmemiş eski Mısırh... Her yeri dönemi, bilgisi, deneyimleri üzerine ve bunlan gelecek kuşaklara aktarmak amaayla, yazılarla doldurmuş (solda). Lüks bir otelin arka terasımn kıyısında, bir fınnm önünde hamur açıp pide yapan bir kadın görünümü... Kadtnın günümüz Mısur'inda çok çelişkili birçok görünüm birden alabileceğine ilginç bir örnek, (Sağda üstte) Yüzyıllardır insanları düşündürmüş, meraklandırmış, gizemleri hâlâ tümüyle çö'zülememiş piramitler... Ve ön planda Mısır'ın gözde hayvanı, hakkında hikâyeler anlatılan, deyimleri dile yerleşmiş bir deve... Başında, kendisini turistik amaçlarla kullanmaya kararlı sahibiyle birlikte (Sağda altta). Develi bir yaşam... Ve Luksor'a doğru yolumuz sürüyor... Yolda, bu bolgedeki en büyük deve pazannm kurulduğu Raw kenti yakınından geçiyoruz. Ne yank ki günlerden salı değil. Çünkü Mısır'da geleneklere göre deve pazarları, yalmzca salı günleri kuruluyor. Yol boyunca develere ve deve kervanlanna rastlıyoruz, ama herhalde bir deve pazarını görmek, daha da ilginç olabilirdi. Rehberimiz, deve üstüne sorularımızı yanıthyor. Mısır'ın gündelik yaşamında bu denli önemli yer tutan bu hayvana, eski Mısır niye gereken önemi vermemiş? Onu kabartma, yontu ve mumyalarla ölmezleştirmemiş? Bu eksikliği, günümüzün Mısırhsı gidermeye çalışıyor. Gerçekten de deve, Mısırh için saygı duyulan, nerdeyse kutsal bir hayvan... Bir insana "deve" demek, bizdekinin tersine, bir iltifat sayüırmış: Çalışan, şikâyet etmeyen bir insan anlamına!.. Deve, dost davranıldığında dost olan, ancak düşmanlığı da bağışlamayan, intikam duygusu gelişmiş bir canlı olarak biliniyor. Kocalar, karılarına "benim devem" dediğinde bu da bir iltifat sayılırmış. (Ancak kadınla ilgili daha başka benzetmeler de var, sonra değineceğiz...) Deve, bılindiğı gibi, alabildiğine yük yüklenen bir ha^'an. Ancak bu arada dozu fazla kaçırmamak gerek. Yoksa ünlü "deve inıikamı" kendini gösterebilirmiş. Bu nedenle, "dfrvenin üstune koyacağın son samana dikkat et" deyişi yaygınmış Mısır'da... Kadınlar da, kendi aralarında konuşurken, "Kocanın son samanına dikkat et" derlermiş!.. Bir arabanın 710 bin pound (4 milyon kadar) olduğu Mısır'da, deve fıyatlan 10001200 pound kadar... (400500 bin TL.) Ömür boyu, de>im yerindeyse eşek gibi çalışan, gık demeden yuk taşıyan, sonsuz çölleri bile susuz geçen bu hayvanın, öldüğünde etüıi de yemek mümkün ve de 'raiibah...' Eh, bu durumda, fıyatını rahatça hakettiği sanırım ki söylenebilir... Özellikle piramitlerin orda, turistlerin üstüne binip, resim çektirmesi için kullanılan deve, sanırım ki Mısırh için günümüzde bile kolay vazgeçilemeyecek bir hayvan, yüzyılların alışkanlığı ile hayatın paylaşıldığı önemli ve sadık bir dost... SÜRECEK BAYBURT ASLİYE HUKUK HÂKİMLİCİ ESAS NO: 1987/11 KARAR NO: 1987/122 Davacılar vekilı Av. M.Orhan Akkoyunlu davahlar aleyhine açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının yapılan açık duruşması sonunda; Davalılardan Hacı Mehmet oğlu, Ziya Eşref oğlu, Makbule Eşref kıa, Hatice Abdullah kızı ve Mumıne Mustafa kıa'run adreslen meçhul olduğundan karar kendilerine tebbğ edilemedığınden ilanen tebligat yapılmasına1 karar verilmiş olduğundan adresı meçhul davalılara ilanen tebhğıne, ilan tarihinden itibaren on beş gun sonra kararın kesinleşeceğı ilanen tebliğ olunur. Basın: 22182 SERMAYE PtYASASI KURULU MESLEK PERSONELİ (DENETÇİ. UZMAN, ARAŞTIRMACI) YARDIMCILIĞI GIRİŞ SINAVI 2499 sayılı Sermaye Pıyasası Kanunu gereğınce kurulmuş bulunan SERMAYE PİYASASI KURULU'nda deneıçi, uzman ve araştırmacı olarak yetıştırilmek ve görevlendirilmek uzere 2, 3, 4 Eylul 1987 tarihlerinde Ankara ve lstanbul'da açılacak yanşma sınavı ile yeter sayıda aday meslek personeli ahnacakıır. SAĞLANANİMKÂNLAR Yanşma smavını kazananlar, uç yıllık bir meslek ıçi eğitıme lahı tutulacaklar, aynca akademık çalışmalara katılmak, yabancs dil bilgilenni ılerletmek, inceleme ve araştırmalarda bulunmak uzere yabancı memlekeılere gönderilebileceklerdir. KATILMA KOŞULLARI Giris sınavına katılabilmek için; 1) Devlet Memurları Kanunu'nun 48'üıcı maddesinde yazıh niteliklere sahip olmak, 2) Siyasal Bilgiler, lktısat, Hukuk, lşletme, tktisadi ve ldari Bilimler Fakultelerinden veya listesi kurulda bulunan meslek konusu ile doğnıdan ilgili ve en az dört yıl sureli eğitim veren diğer yüksek okullardan birini bitirmiş olmak, 3) Yaş, sağlık ve diğer nitelikler bakımından, sınav broşüründe gösterilen sartlan taşımak, zorunludur. BAŞVURU ŞEKLİ Giris sınavına katılabilmek için Sermaye Piyasası Kurulu'nun asağıda adreslen gösterilen Ankara ve İstanbul burolarından alınabilecek veya posta ile istenebılecek "başvuru fornıu" ve bu formda istenen belgelerle birlikte en geç 21 Ağustos 1987 tarihine kadar ulaşacak şekılde kurulun Ankara'daki merkezıne başvurulacaktır SERMAYE PİYASASI KURLLU BAŞVURU ADRESLERİ İSTANBUL BÜROSU SERMAYE PİYASASI KURULU Rumelı Cad. No: 85 Kat: 4 Meşrutıyet Caddesı No: 24 Tel 141 72 50 (3 Hat) Tei.. 131 72 90 (10 Hat) O..nanbcv/ İSTANBUL ANKARA Basın: 20293 HAVA TEKNİK OKULLAR KOMUTANLlCl'NDAN DUYURU HAVA ASTSUBAY SINIF OKULLARI ÖSS TABAN PUANLARI 1. Hava Astsubay Sınıf OkuUanna giriş için ilan edilen sttre içerisinde başvuruda bulunmuş ve başvuruları kabul edilmiş olan öğrencilerden ÖSS 1. Basamak Sınavı sonunda değerlendirmeye tabi rutulan lise, öğretmen lisesi, ticaret lisesi, teknik lise, endüstn meslek lisesi, motor meslek lisesinin asağıda belirtilen öğretim kollan için tespit edilen taban puanlar ve üzerinde puan tutturan öğrenciler mulakat safhası sınavlarına girme hakkını elde etmışlerdir. ÖĞRENİM KOLU TABAN PUAN ÖĞRENİM KOLU TABAN PUAN Fen 115.000 Motor 106.000 Edebiyaı 117.000 Torna Tesviye 112.000 Ticaret Lisesi 106.000 Metallş 117.000 Elektrik 113.000 Sıhhi Tesisat 110.000 Elektronik 73.809 Kimya 109.000 Makine 106.000 Metalurji 99.760 • Tekstil 83.712 2. Mülakat sınavları 6 Temmuz 1987 ile 24 Teramuz 1987 tarihleri arasında Hava Teknik Okullar Komutanlığı (GaziemirİZMİR) sınav merkezinde yapılacaktır. 3. Bu sınavlara kaulmaya hak kazanan öğrencüere mülakat sınavı tarihleri mektupla bildirilecek ve aday kimlik kartları tanzim edilerek Haziran 1987 ayı içerisinde adreslerine gönderilecektır. 4. Belirtilen taban puanların altında puan tutturan öğrencüere aynca "KAZANAMADINIZ" duyurusu yapılmayacakur. Bu duyuru kazanamadın duyurusu yerıne gececektir. 5. Mülakat sınavlanna mazeretleri nedeniyle tahsis edilen tarihlerde katılamayan öğrenciler, mazeretlerini resmi bir belgeyle kanıtlamak suretiyle sınav suresı içinde muieakip tarihlerde geldiklen takdirde sınavları o gun çağnlan öğrencilerin sınav larından sonra yapılabılecektir. ^ llgililere ve kamuoyuna duyurulur. tZMİR 11. İCRAİFLAS MEMURLUĞU'NDAN İFLASA DAtR İLAN 1987/7lflas MÜFLtStN ADI, SOYADI VE İKAMETGÂH1: EGE ECZA DEPOSU A.FERİT ALANYALIM.SITKI ALANYALI Şaır Eşref Bulvan No: 30/1 İZMİR Yukanda adresi yazıh "EGE ECZA DEPOSUA.FERIT ALANYALIM.SITKI ALANYALI'nın tzmir 2. Ashye Ticaret Mahkemesı'nın 30.4.1987 Tarih ve 1986/966 Esas sayılı ılamı ırtasına aynı gün Saat: 15.00'te karar verilmiş bulunduğundan, ttK.'nun 166. maddesi gereğince tebliğ ve ilan olunur. (İKK.M 166) 1.5.1987 HAVA TEKNİK OKULLAR KOMUTANLlGl Basın: 21195
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle