19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/10 HABERLER 10 HAZÎRAN 1987 Meclis, 19 haziranda tatile giriyor A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Belediye başkanlığı •fm. seçimleri ve bayram nedeniyle çalışmalarına ara veren TBMM dün toplandı. Meclis, haftanın 5 gunü çalışma kararı alırken, yasama yılının 19 haziran cuma günü akşamı sona ermesi karara bağ/andı. Meclis Danışma Kurulu 'nda siyasi parti temsilcilerinin anlaşamaması üzerine ANAP grubu, TBMM'nin bu hafta ve gelecek hafta cumartesi ve pazar günleri dışında 1420 saatteri arasmda çalışmasım önerdi. Salı gUnlerinin deneıime, diğer günlerin yasamaya ayrılması ve 19 haziran akşamı da tatile girilmesine ilişkin ANAP önerisi, muhalefetin karşı çıkmasına rağmen genel kurulda oylanarak kabul edildı. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Aydınlar Yazarı mıydı?.. Nurullah Ataç öleli otuz yıl olmuş... Yaşarken her yazısı sevilerek, beğenilerek okunurdu. Genç şairler üstünde önemli etkisi vardı. Öldükten sonra birkaç yıl anıldı, sonra unutulur gibi oldu Ben, birdenbire unutulma üstüne birkaç yazı yazdım. D9mek yıllar sonra ölümünün otuzuncu yılında hatırlanmak varmış. Kiıapları neden basılmıyor? Gençlerin ilgisi mi yok? Burasını pek tartamıyorum. Çünkü kitap piyasasının dışarıdan yönetiien türiü göstergelerı var. Bunlar daha Ataç'a el atmadılar... Dr. Nejat Eczacıbaşı"nın yönettiği toplantıya Devlet Bakanı AliBozer, TÜStAD Başkanı Ömer Dinçkök, Aksigorta Yönetim Kurulu Başkanı Güngör Uras katılduar. (Fotoğraf: UYGAR GÜRKAN) Nurullah Ataç'a bır ad yetmezdi. Çevirilerinde, gazete yazılarında birkaç daha takma ad kullanırdı. Bunlardan en ünlüsü Kavafoğlu idi; siyasal yazılarda bu takma adı kullanırdı. Nitekim ölümünden bir hafta önce yazdığı söyleşilerin birinde şöyle diyordu: "Bir süre yazı yazamıyacağız. Ben de yazamıyacağım, Kavafoğlu da yazamıyacak. Ayrılamaz benim yanımdan." Ataç, edebıyata ilkin şiir yazarak girmiş, sonra düzyazıya geçmiştir. Düzde ilk yazısı, Dergâh'ta, 20 Eylül 1921'de Ahmet Haşim'in 'Gö! Saatleri' üstüne yazdığı eleştiridir. Daha sonra gazetelerde, dergilerde yazmıştır. istanbul gazetelerinin çoğunda imzasına rastlanır. Vazılannda huysuz, geçimsiz, gelenek ve göreneklere ters bir yazar olduğu için çoğu kişiyle çatışmıştır. Karşısındakiierie de, kendisi ile de inceden ınceye alay eder Ahmet Haşim, Yahya hfemal ve Nâzım Hikmet'in dışında her yeni ve genç şaire çıkışında el vermiştir. Bunların başında da Garipçiler geiir. Kavafoğlu adıyla yazdığı yazılarda daha çok siyasetle uğraşır demiştik. Nurullah Ataç, Ismet Paşa döneminde, Köşk'e çevirmen olarak girmıştır. Söylendığıne göre Ismet Paşa Ulus'ta çjkan yazılannı çok sevmiş, Köşk'te çevırmen kadrosu boşahnca Ataç'ın alınmasını salık vermiştir Ataç, Köşk'te demokratların gelmesinden sonra da bir süre kalmıştır. 1946 demokrasisıne girildikten sonra politikada tartışmalar da epeyce kızışmıştır. İşte o zaman Ataç'a kendi adı yetmemış, Kavafoğlu 'nu kullanmaya başlamıştır. Edebiyat yazılan kitap haline getirilirken bu siyasal yazılan da bir kitapta toplansa, iyi olmaz mıydı? Attila İlhan, Oktay Akbal, Haldun Taner siyasal yazılarını kitaplarda topladılar. Hasan Cemal de siyasal yazılannı 'Demokrasi Notlan' başlığı altında 'Tarihi Yaşarken Hakalamak' adıyla yayımladı; çok da iyi oldu, kişi aradığını topluca bir yerde bulabilıyor. Nurullah Ataç, her şeyden önce bir eleştirmen olarak ün salmıştır. Kendisi, her ne kadar kendısine eleştirmen demez, denemeci derse de, okurlar onu eleştirmen olarak tanırlar. Yazılarında her yeni şairi tanıtma gibi bir tutumu vardır. Bu arada, Garipçiler'i de gösterenlerin başında gelir. Ancak, bır şeyin ayrımına varamamıştır. Garipçiler başlangıçta üç şair olarak ortaya çıkmışlarsa da, bu akımın birikimi Orhan Velinin olmuştur. Oktay Rifat, şiir biçiminı türlü doğrultuda değiştirmiş, durmadan kendini yenilemiştir. Melih Cevdet ise Garip akımının daha başında şiirine ayrı bir yön vermiş, bu akımdan ayrıldığını her davranışı ile belli etmıştir. Alaycı, nükteli şiir biçimi olan Garip'ten, Kolları Bağlı Odysseus'a değin yücelmiştir. Ama bugün Nurullah Ataç deyince Garip şıiri, Garip şiiri deyince de Nurullah Ataç akla gelir. Ataç, Kavafoğlu adıyla siyasete karışmışsa da söyleşilerini Ataç adıyla yazarken siyasetten çekinmiştir. Bundan olacak siyasal şiirleri beğenmemiş, hatta dışlamıştır. Bakın yazılarına hep siyaset dışı gibi görünür. Oysa siyaset dışı görünse de inceden inceye resmi görüş yanlısıdır. Resmi görüşe ters düşmüş olanlarla ilgilenmez. Ataç'a yenilikçi olmasından ötürü solcu damgası vuranlar çıkmıştır. Yazıları halktan çok aydınlara uzanır. Hele dildeki aşırı tutumunu, gündelik dille konuşan halkın anlaması çok güçtür. Durmadan tilcik (sözcük, kelime) bulur, bunu onatmaya çalışır. Bulduğu tilcikler (sözcükler) bugün unutulmuştur, dil dışı kalmıştır. Ataç için bir aydınlar yazarı da denebilir. Nitekim kendisi İstanbul aydını derken, bunu biraz benimser: "İstanbul aydını derken yalnız İstanbulda doğup büyümüş, orayayerleşmiş, ya öğrencilik yıllannı orada geçırmiş kimseleri söylemek istemiyorüm." Ataç, bir aydınlar yazarı olduğu için mi unutuldu acaba? İnsanın sorası geliyor!.. KABATAŞBOSTANCI BİN LtRA Çakabey adlı deniz otobitsü, '.İabatasBostancı arasını 20dakikada alıyor. 400 yolcu kapasiteli Çakabey'de bilet ucreti bin lira... Belediyelerde yolsuzluk önergesi reddedildi nkara (Cumhuriyet Bürosu) SHP'li Mehmet Üner ve arkadaşlarının belediye başkanları ve belediyelerdeki yolsuzluk ıddialan ile ilgili olarak verdikleri Meclis araştırması önergesi ANAP'lılann oylarıyla reddedildi. SHP'li Münir Sevinç'in iktidann, hükümetin ve Başbakanın yolsuzluk yapanları korudukları yolundaki sözleri ANAP'lılann tepkilerine neden oldu. Sevinç, "Araştırma açılmasına 'evet' deyin ki, ANAP milletvekillerinin, hükümetin ve Başbakanın eşkıyayı korumadığı ortaya çıkstn" dedı. Başbakanın eşkıyayı koruyanlarm başı olmadığtnın ispat edilmesi gerektiğini belirten Sevinç'in bu sözlerine ANAP'lılar itiraz ettiler. Birleşimi yöneten Özer Gtirbüz, Sevinç'ten sozlerini geri almasını istedi. Münir Sevinç, "Sizde yolsuzluk yapanları korumayın" diye bağırdı. Meclis araştırması açılması muhalefetin oylarına karşın, ANAP oylanyla reddedildi. Göç edenlere borçlanma olanağı A nkara (a.a.) Türkiye'ye göç ve iltica edenlerin JM. yurt dışında geçen çalışma sürelerini borçlanmalanna olanak sağlayan yasa önerisi TBMM Başkanlığı 'na sunuldu. ANAP Eskişehir Milletvekili ve Sağlık Sosyal Işler Komisyonu Başkanı Mustafa Balcılar ile 3 arkadaşı tarafından verilen yasa önerisiyle Türk asıllı olup da dış ülkelerden Türkiye'ye göç, iltica ve benzeri yollardan gelerek Türk vatandaşlığına alınanlar, yurt dışında geçen sürelerini borçlanabilecekler. Balcılar ve arkadaşlarmın yasa önerisi perşembe günü Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu 'nda ele almacak. başvuru Dinçkök: büyük bir iııkılaptır Ali Bozer: Türkiye için teokratik bir devlet düzeni düşünmek bile mümkün değildir. Atatürk ilkelerine bağhhğımız, Anayasaya bağlılığımız tartışma götürmeyecek hususlardır. Ali Diaçkök: Türkiye'nin AT'ye başvurusu Atatürk inkılaplarmdan bu yana en büyük inkılaptır. G i n g ö r Uras: A T'ye katılma salt ekonomik açıdan ele almmamalı, uyum için kültürel ve siyasal açıdan da hazır olunması için gereken yapılmahdır. Ekonomi Servisi Ekonomik ve Sosyal Etütler Konferans Heyeti'nce düzenlenen "AT'ye başvuru ve sonrası" konulu toplantıda konuşmacılar AT'ye başvuru sonrasında yapılması gereken hazırlık çalışmaları üzerinde durdular. Konuşmacılardan Devlet Bakanı Ali Bozer, başvuru sonrasında bir koordinasyon bakanlığı olan kendi bakanlığının, kadrosu ve bütçesi olan klasik bir bakanlığa dönüştürülmesinin gereği üzerinde dururken, TÜSİAD Başkanı Ömer Dinçkök, AT'ye başvurunun ardından Türk halkının her kademede başucundan eksik etmemesi gereken atasozünun "bugıinıın işini yanna bırakma" olması gerektiğine işaret etti. Konuşmacılardan Aksigorta Yönetim Kurulu Başkanı Güngör L'ras ise Avrupa Topluluğu'na katılmanın salt ekonomik açıdan ele alınmamasıru, Türk kamuoyunun ekonomik uyumun dışında kültürel ve siyasal açıdan da Avrupalı olmaya hazırlanması için gerekenlerin yapılmasını istedi. Dr. Nejat Eczaabaşı'nın yönettiği toplantıda konuşmacılar eğitimden politikaya AT'ye başvuru sonrasında çeşitli alanlarda neler yapılması gerektiği üzerinde dururlarken, dini konulara hiç değinmediier. Buna karşılık toplantının soruyanıt bölümünde Prof. Besim Üstünel ve Erhan Işıl, Türkiye'de son dönemde tırmanmakta olan gerici eğilimlerle Batı ile bütünieşme anlamına gelen AT üyeliğinin nasıl bağdaşacağım konuşmacılara soru olarak yönelttiler. Bu sorular üzerine Bakan Ali Bozer, "Türkiye için teokratik bir devlet düzenini duşunmek bile mümkün değiidir. Biz Avrupa'da yerimizi aimaya kararlmz derken, teokratik bir düzenin yeri olabilir mi? Atatürk ilkelerine baglılığımız, Ana>asa'\a bağlılığımız tartışma goturme>ecek hususlardır". dedi. TÜSİAD Başkanı Ömer Dinçkök ise demokrasilerde her gorüşun yelpazenin içinde yeri olduğunu, ancak Türk işçisinin İran'da olduğu gibi fabrikalarda 5 vakit ezan okunduğunda işi bırakıp namaz kılmaya gitmeyeceğini, çünku Türk işçisi için çalışmanın ibadet olduğunu söyleidi. Güngör Uras ise din konusunda içteki gelişmelerden çok, Avrupa'da yaşayan Türklerin tehlike oluşturduklarını kaydetti. Konuşmacüann uçu de eğitim çalışmalannın hızlandırılması, AT'yi bilen kadroların yetiştirilmesi, sanayinin AT'ye hazırlık olmak üzere envanterinin çıkarılması gereği üzerinde durdular. "Türkiye'nin AT'ye tam ü\elik başvurusu. bence Atatürk inkılaplarmdan bu yana en buyük inkılaptır" diyen TÜSİAD Başkanı Ömer Dinçkök, TLSİAD olarak AT konulanyla ilgilenmek üzere Yönetim Kurulu dışında bir çalışma grubu oluşturmakta olduklannı dile geıirdi. AT konusunda bugün ortada görunmeyen sorunlann çözümünü şimdiden duşünmenin önemine işaret eden Dinçkök, bugünden itibaren atalarımızın "bugünün işini yarına bırakma" oğudünü temel prensip edinmemiz gerektiğini, aksi halde mahçup olabileceğimizi kaydetti. Aksigorta Yönetim Kurulu Başkanı Güngör Uras ise şöyle konuştu: "Türkiye'de kamnoyunda ve hatta iş çevrelerinde gereğince anlaşılama>an bir konu var. AET, Avrupa Topluluğu'nun ekonomik orgamdır. AET'ye üye olup, Avrupa Topluluğu'nun dışında kalmak mümkün değildir. Bu noktanın iyice anlaşılmasında ve kamuoyuna anlalılmasında fayda vardır. (...) Örneğin Türkiye, Avrupa Parlamentosu'na katılmasından sonra anayasasında değişiklik yapmak ve IBMMnin duvannda bulunan "Egemenlik kayılsız şartsız milletindir" yazısını oradan sökmek zorunda olabilir." Güngör Uras, AT ile ilgili işleri yürutmek üzere Ali Bozer'in önerdiği gibi klasik bir bakanlık yerine DPT benzeri bir müsteşarlık oluşturulmasının, gerek çalışma düzeni gerekse kadrolaşma kolaylığı açısından daha akıllıca bir seçirn olabileceğine işaret etti. AT'ye başvuru vesonrası konuîu toplantı Erzurum'da NATO "bereketi" rprzurum (a.a.) Aurora Express 87 NATO tatbikatına CJ katılacak birliklerin tatbikat bölgesine gönderilmesine başlandı. Tatbikata komuta edecek îtalyan Tümgeneral Franco Angioni de dün Erzurum'a geldi. Tatbikata katılmak üzere Erzurum 'a gelen 7 ülkeden beş bin dolaymda asker, boş zamanlarında tarihi ve turistik yerleri gezerek alışveriş yapıyor. Çok sayıda yabancı askerin bol bol alışveriş yapmaları, Erzurum esnafımn yüzünü güldüruyor. Mağaza sahipleri binlerce askerin alışveriş yapması üzerine, durgun olan piyasanın canlandığını söylediler. Bu arada oltutaşı tespih, ağızlık, yüzük, küpe ve gerdanlık gibi taktların sergilendiği mağazaları da gezen yabancı askerler, oltutaşmdan el yapıst tesbih ve takılara hayran kaldılar, satın almayı da ihmal etmediler. Tatbikat fıili olarak 1723 haziran tarihleri arasmda yapılacak. Milletvekillerine ayrıcalıklı emeklilik A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi'nce sm. bir süre önce iptal edilen "milletvekillerine ayrıcalıklı emeklilik" yasası, ANAP'lılann önerisi ile yeniden gündeme getirildi. ANAP Grup Başkan Vekili Haydar özalp tarafından hazırlanan söz konusu yasa önerisi, TBMM PlanBütçe Komisyonu'nda aynen benimsendi. Yeni öneri ile Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği yasadaki "milletvekillerinin öğrenim durumu dikkate alınmaksızın en üst dereceden emekli olabilmeleri" kuralı değiştirildi. Yeni öneri genel ' kurulda aynen benimsendiği takdirde, milletvekilleri öğrenim durumları itibanyla personel yasalanna göre girebilecekleri derecenin 5. kademesine göre emekli aylığı alacaklar. Bu arada SSK ve BağKur için getirilen "süper emeklilik" Çalışma Bakanı 'nın yurtdışında bulunmasından ötürii görüşülemedi. DUYURU Polis Akademisi Başkanhğı'nda görevlendirilrnek üzere sınavla akademik kadroya 8, 7, 6, 5.'inci dereceli kadrolardan 1 adet Anayasa Hukuku, 1 adcl Hukuk Başlangıcı, 1 adet Vfedeni Hukuk, 2 adet Ceza Hukuku, 2 adet Ceza Muhakemeleri Usul Hukuku, 1 adet tdare Hukuku, I adet Kamu Yönetimi, 1 adet Personel Yönetimi, 1 adet Devletler Hususi Hukuku, 1 adet Adli Tıp, 1 adet Polis Teknigi ve Taktiği, 1 adet Sorgulama tstihbarat, 1 adet Devlet Güvenh'ği ve Haber Alma konularında pcüs akademisine toplarn 15 adet araştırma görevlisi alınacaktır. ARANILAN ŞARTLAR ARAŞTIRMA GÖREVLİSİ OLARAK MÜRACAAT EDECEKLERİN: 1 Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesindeki ve bu maddeyi değiştiren 2670 sa>ilı kanunun 14'üncü maddesiyle değişik şanlara haiz olmak, 2 4 yıl ve daha yukarı egitimogretim veren, hukuk.fakültesi, siyasal bilgiler fakültesi, adü tıp branşına alınacak araştırma görevlisi adayı için tıp fakültesi, polis meslegi ile ilgili konularda araştırma görevlisi olacak adaylann 4 yülık polis akademisi mezunu olmak. 3 Yabancı bir dil bilmek (Ingilizce, Almanca, Fransızca ve Italyanca bilenler tercih edilir.) 4 30 yaşından gün almamış olmak. DUYURU Gölbaşı Polis Egitım Merkezi'nde görevlendirihnek üzere sınavla eğitimöğretim hizmetleri sımfına 3 adet Ingıüzce, 3 adet Fransızca, 3 adet Almanca branşlannda toplam 9 adet yabancı dil öğretmeni alınacaktır. YABANCI DİL ÖĞRETMENİ OLARAK MÜRACAAT EDECEKLERİN: 1 Emniyet teşkilauna ilk defa atanacaklann şanlanna haiz olmak, 2 En az 5 yıl öğretim tecrübesi bulunmak, 3 Aynca laboratuvar tecrübesi bulunmak, 4 Askerlik görevini yapmış olmak. İSTEKIİLERİN 1 Biyografi ve sarih adresim behrtir dilekçe, 2 Tahsil belgesi sureti, 3 Nüfus cüzdanı sureti, 4 Askerlik terhis belgesi (Yabana dil ögretmenleri için) 5 4 adet vesikahk fotoğraf. Bu belgelerle birlikte Emniyet Genel Müdürlilğü Personel Daire Başkanlığj'na 3.6.1987 25.6.1987 günü mesai bitimine kadar bizzat getirmeleri gerekmektedir. Ancak, 1987 haziran aymda mezun olacak araştırma görevüsı adaylan sınava giriş tarihine kadar mezuniyet belgelerini getirdikleri takdirde, sınava alınacaklardır. Durumu 657 sayıh Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesi, emniyet teşkilaunda ilk defa devlet kamu hizmeti ve görevlerine devlet memuru olarak atanacaklar için mecburi yeterlik ve yarışma sınavlan özel yönetmelikte belirtilen şartlara uygun bulunan ve tekemmül ettirilecek tahkikat neticesinde 657 sayıh Devlet Memurlan Kanunu'nun ilgili maddeleri geregınce yapılacak yarışma ve yeterlik sınavında başan gösterenlerin mani halleri görilhnediği takdirde, aynı kanun gereğince atamalan yapılacakur. Sınav; 20 Temmuz 1987 Pazartesi günü saat 9.00'da polis kolejinde yapılacakur. Adaylann aynı gün sabah saat 8.30'da nüfus cüzdanlan ile birlikte hazır bulunmalan gerekmektedir. Basın: 22259 Çakabey'le merakh turu StN'A KOLOGLU ••TVorveç" daragalı deniz oıobüslerini. "Çakabe>" ve "C'murbey" adını verıp denize saidık. Özallı ve Dalanlı görkemli bir törenden sonra tstanbullulann hizm«ine sunulan otobüslere, !0Û0 lira fıyat konduğu içın "beyl«r seferi" diyenler de oîdu aramızda... Dün sabah bes kuruş büyüklujünde bir jeton alıp kendımi Çakabey'e attun... KabatasBostancı yolcu adedimiz pek fazla degil. •fer!«re döşenen halımn kokusunu gennmize smdire sindire "levkimiıe göre" bır yere oturduk. TRT FM'den tatb bir muzik yolcu salonuna yayıldı. Bsnen yolcular önce "moze gezer" gibi otobüsun sağını solunu geziyorlardı. Sonra ya alt ya da üst kattaki yumusak rahat koitukiara gömuluyorlardi. Saat 10.30*u gösterirken Çakabey'in motorlan çahşmaya bajladi. Deaiz ocobusiınün hamlesi iie yolcular öne doğru gidip geldüer. hkeieden kurtulan Çakabey ahşmadıgunız bir hızla Bostancı yönüne doğru yol almaya başladı. Biz de "İsunbullulann" i!k defa bindikleri deniz otobüsu ile ilgili "ioplumsal ve ekonomik yonmtaniB" almak icin aralarında gezmeğe başladık... Jlk konuftuğuınuz ev hanımı, Zeyoep Öcal. Eminönü'ndeki işini bitirdikter. sonra dönüşü deniz otobüsleri ile yapraayı yeglemiş. "Vapur ile karşıya geçip ikinci bir vtstta 3e evirae gidiyordum. D*niz otobtiskri saycsiade bunu bir vastaya indirmi} bulunuyonım. Süre az, yolculuk nhat. Ama bin tirayı her zanao veririm diyemtm. Her giın gidip gelmek pabaky» mal oiur." Lacivert eibiseli ban görevliter gâztimüze takılıyor otoböste. Çakaber'in "fcostesleriıtin'' görevi Natandaşlan yeni "yolcuhık stili»e*" ahştırmakmış. "Şehir hatlan vapur geieneği"nden gelen htanbullular için deniz otobüsierine ahsnıak oldukça zor olacaja benzer. tskeleye yanaşmadan vapurun sahanlığında birikmeye, sigara tüıtürmeye, ayakta dolaşmaya alışmi} vaiandaş, deniz oıobüslerinde "sürekli ikaz" alıyor. Hosleslerin dedikierine göre dengesinı kaybedip düîerüer bile vannış... Gdrüşlerini aldıfımız ikinci kişi Savaş Mirca. Tel çerçeveli gO/Jükleri, bond çantası îie "Tım bir i$atfaffli": "Deaiz otobusleri besin içio çok iyi olda. Bb ç jorBşınesi yapmak içi" Bostancı'y» gküyoram. • Verdigim bin lir» çok para degil. 20 dakikada karşıdayım. tger araba \\t gilsem bu san içinde istediginı yere ulaşmam mumkun degfl. Biz işadaaüan için çok iyi oldu.". Çakabey 20 dakika sonra Bostanci'da deniz oıobuslerı ıçin özel olarak yaptırılan iskeleye yanaşmıştı. Bostanc! yotcuları ınerken Kabalaş'a gidecekier, otobuse biniyorlardı. yanımızdakı bır yttkiü "Fena defü. Bayagı get«n var" diyordu. Kabataş yolcusu adedı 85'ü llk gunler, deniz otobüslerinin "ne kadar iş japtıgıaıa da" bir göstergesi olacakmış. Belki duruma gore tarilede bazı degişiklıkier yapılacakmış... BostancıKabataş yolculu|unun bir böiumünü kaptan köşkunde geçirmege karar verdık. lOgünluk •'Norveç kursa" gören ekıp oldukça neşeli. Kaptanın, önundeki ko!u çekmesi ilebirliktegösıerge lablosundaki ibre yavaş yavaş yukarı firiamaya başhyor. 28 deniz miline dayarayor. Yolculuk rahaı Suyun ustunde kayarcasma gidiyoruz. Motorlar, takalar, şehir hatlan vapurtarı "vu geliyor" Çakabey'e. Saatte tukeulen 600 litre mazotun ulastığı hız ve ödenen 1000 liranın zevki... Bazen tefet geçiyoruz. Kaptan "Biz once gideriz. Kimstye jot vermeyİ2,"diyor. Her şev, hız, önceiik Çakabey için. Çakabej'in hız kesmeğe [ahammülü yok. Yetkililer bu oıobüslenn motorları çok güçlü olduğu için limit hızda gitmege ahşmışiar... Küma iie serin serin yolculuk yapanlann tekrar arasına dönüyoruz. Üçlü bir grubun yanına gidiyoruz. Ferit Ervtidu. Kemal Kıuc ve Sedat Yıimaz merakh" takunındai}. Bir kere için 1000 lirayı vermijier: "Merak etlik, bindik. Nası! bir şe)'miş bu denlz otobusü göreiim dedik. Bin lirayı da verdik. Bizimki bogaz tara gibi bir şey. Bu gemi bizim için hayal." Emekli üçluyç göre denu otobuslen işadamlan için geiıriimiş; "tşadamlan d«ha rahat işterioe gitsla diye alddar herfealde. Bu p«nyi sabah akşan başka kkn verebilir. Duydnk ki Sayıa DaJaa makaanoa gitmek İÇİB Kadıköy'dea özel mototnaa biniyonnu;. Artık getirdigı deniz motorları ile gidip gelir." Bu sattrlan yazdığınuz sırada gazetemizi arayan bir okur şunları söyiüyordu: "Saat 15.00'«e KaNtaş'üın ka&nas gertketı deaiz oJobusiî bozntdofu için Bostancı'dan gelen otobüsu bekUyornz. Daha ilk göaden bunlar anzataodı. B B ne biçim %?"... Mardin'de pıısu: 4 şehit MARDİN (Cumhuriyet Bürosu) Mardîn'in Ömerli ilçesine bağlı Tavuklu köyu yakınlannda pusu kuran teröristlerin saldırısı sonueu bir ustteğmenle, üç er şehit oldu, 9 er de yaralandı. Olay dün saat 17.10 sıralarında meydana geldi. Jandarma Komando Üsteğmen Koray Seçkin komutasındakı askeri konvoya operasyona gıderken ilçenin guneyinde sarp ve dağlık kesimde bolucu çete elemanlarınca iki taraftan ateş açıldı. Teröristlerin roketatar kullandığı olayda üstteğmen Koray Seçkin ile jandarma erlerinden Kemal Hatipogju, Kemal Akgeyik ve Metin Can şehıt olurken, jandarma erlen Huseyin Sevinç, Hayretlin Şakar, İbrahim Çolakoğlu, Enver Keskin, Fejzullah Akar, Mebmet Dilraaç, Ramazan Korkmaz. Cemil Turkoğlu ve Yaver* Çobanoglu yaralandılar. Mardin Devlet Hastanesı'ne kaldınlan yaraiılardan 5'inın ameliyata alındığı, ancak durumlannın iyiye gittiği bildirildı. Mardin Valisi Alaatlin Turhan, Turgay Komutanı Tuğgeneral Erdinç Aygün, ve Cumhuriyet Savcısı Hakkı Kö>lu, hastSneye gelerek yaralılar hakkında bilgi aldılar. Irak'ta kazamyor, Mardin'de harcıyorlar A dana (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) Irak'ın /M. çeşitli kentlerinde çalışan Sudanlı işçiler, her hafta başında aldıkları iki günlük izinlerini Mardin'de alışveriş yaparak geçirmeye başlayınca Mardin caddeleri Sudanlılarla renklendi. özellikle giyim ve gıda maddeleri alan Sudanlıların kente gelmesi daha çok çarşı esnafını sevindirdi. Sudanlıların hafta tatillerini geçirmek ıçin Mardin V tercih etmeleri kent merkezinde değişik bir hareketliliğe neden oldu. Sudanlı işçilerden bazıları Mardin'e gelmelennin nedenini açıklarken "Türk halkı bize büyük ilgi gösteriyor" dediler. Silahlı Kuvyetleri Güçlendirme Vakıfları birleşiyor A nkara (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı f l . Kuvvetlerini Güçlendirme Vakıfları tek bir çatı altında toplanıyor. Bu amaçla, yeni bir vakıf kunılmasını öngören tasarı TBMM Milli Savunma Komisyonu 'ndan sonra PlanBütçe Komisyonu'nda da kabul edildi. Komisyonda muhalefet temsilcileri bu birleştirme ile Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakıfları ve bunlara bağlı ASELSAN gibi büyük tesisterin hükümetin denetimi altma almmak istendiğini belirterek, tasarıya karşı çıktılar. VEFAT PTT personeli için vakıf A nkara (Cumhuriyet Bürosu) PTT Personeli, JM. Emektileri, Dul ve Yetimleri Sağlık, Sosyal ve Kültürel Hizmetler Yardımlaşma Vakfı 'nın genel kurul toplantısı cumartesi gunü saat 10.15'te Bulvar Palas'ta yapılacak. Genel kurula taşra delegeleri de katılacak. 1985'te hizmet vermeye başlayan vakıf, bu süre içinde çalışan ve emekli, dul ve yetimlerin yüksek tahsildeki çocuklan için her ay 7 bin 500 lira tutarında 100 adet burs verdi. Vakıf, ihtiyaç sahibi ailelere çeşitli yardımlar gerçekleştirdi. Ekonomik durumu kötü olan ailelerin gereksinimlerini karşılayarak çocuklan için sünnet düğünleri düzenledi. MOâKADO Serin bir mutluluk... Merhum Cemil ve Melek Enarun'un kızları, Gülümhan Çağlayan'ın annesi, Tan ve Can'ın anneanneleri, Tuncay Çağlayan'ın kayınvaldesi, Şekip ve Necla Enarun'un ablaları, Dilek Enarun'un balası T.C. BURSA AŞLİYE 3. HUKUK HÂKİMLİĞİ Esas No: 1987/172 Davacı Ramazan Madend tarafından davalı Nagihan Madenci aleyhine mahkememıze açılan boşanma davasmda: İstanbul Türbe Cad. Baraka Sk. No: 2 Silahtar adresinde iken oradan adres bırakmadan ayrılan ve adresi meçhulde kalan davalı Nagihan Madenci'nın 30.6.1987 tarihınde saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması veya bir vekille kendisini temsil ettirmesi gerekmektedir Duruşmaya gelmediği ve bir vekille kendisini temsil ettirmedigi takdirde adına bir daha davetiye çıkanlmayacağı ve ilan yapılmayacağı, yokluğunda karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. (Davetiye yerine kaım olmak üzere) 1.6.1987 Basın: 22091 EMİNE FERHAN ENARUN 9 Haziran 1987 günü Tannnın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 10 haziran çarşamba günü Şişli Camii'nde kıhnacak ögle namazını müteakip, Zincirlikuyu kabristanına defnedüecektir. AtLESt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle