Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2b MA YJS 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Evren, bayramda Antalya'da A nkara (a.a.) JTM. Cumhurbaşkam Kenan Evren, Şeker Bayramı tatilini Antalya'da Karpuzkaldıran Askeri Tesisleri'nde geçirecek. Cumhurbaskanlığı Basın Danışmam Ali Baransel, Evren 'in çarşamba günü Antalya'ya gideceğini, 1 haziran pazartesi günü Ankara'ya döneceğini söyledi. Baransel, Cumhurbaşkanının, haziran ayımn ikinci yarısında yaz dönemi çalışmalan için önce Sıvas, daha sonra da Elazığ'a gideceğini bildirdi. Ali Baransel, Evren'in Sıvas ve Elazığ'da birer hafta kalmasımn beklendiğini kaydetti. Doç. Dr. Ismail Beşikçi Gaziantep Cezaevi'nden tahliye oldu 10 yıl sonra özgürlük Beşikçi, 23 Mart 1982 'de başka bir suçtan dolayı tutukluyken, yapılan bir aramada bulunan ve tsviçre'deki Yazarlar Birliği'ne yazılmış bir mektubun müsvetteleri nedeniyle 10 yıl hapis cezasma çarptınlmıştı. EMElTsERİNKAYA GAZİANTEP Sosyolog Doç. Dr. İsmail Beşikçi, İnfaz Yasası'ndan yararlanarak dün Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nden tahliye edildi. Beşikçi, "Diyarbakır Cezaevi'nde, Türkiim demedikleri için pek çok insanın öldurulduğunii" ıleri sürdü. Doç. Dr. ismail Beşikçi, tahliyesinden önce cezaevinde, yanında avukatı Serhat Bucak ile birlikte gazetecilerle goruştu. İsmail Beşikçi, gazetecilerin sorularını yanıtlarken avukatı Serhat Bucak sık sık müdahalede bulunmak zorunda kaldı. Bir gazetecinin "tahliye duygulannT sorması üzerine Beşikçi şunları söyledi: "Ben ştınu söylemek isterim. Buguniın Turkiye'sinde tahliye olmak. dışarı çıkmak, özgiirliiğe kavuştnak olarak \orumlana• maz. Çünkii Tiirkiye'de 12 Eylül'den sonra binlerce genç hâiâ içerde. Gençler pek büyük baskılarla karşılaşmıştır. 19801i yıl ÖZGÜRLÜĞE İLK TEBESSÜM Araştırmaayazar İsmail Belarda toplum derin çelişkiler içe şikçi serbest bırakıldığı Gaziantep Cezaevi^ıin kapısmda avukatı Serrisinde. Bo>le bir toplumda tah hat Bucak ile birlikte. liye olmak anlatnında değil, bi leri boğanlann yanında yer şın, Bulgaristan'daki Türklerin lakis özgürlük mucadelesinin çe aldığım" öne suren Beşikçi, "Or haklarının korunması için çalışitli mekânlarda, çeşitli zarnan neğin son birkaç > ıldır, Bulgaris şan aynı Türk devleti Kiirtlere larda surdurulmesi söz konusu tan'daki Tiırklerin Turk toplumu çok yoğun olarak ujguladığı basolabilir." olmalan ile ilgili olarak ulkemizkı>ı surdurebili>or" dedi. "Türk basınının, ozgürlUkleri de çeşitli kampanyalar yapılıyor. Beşikçi'nin bu sözlerine avuiçin mucadele edenlerin yanında Dışişleri Bakanlığı bu konuda katı müdahale etti ve basın menyer almadığını, tersine. özgürlük gösterüer düzenledi. Buna karsuplarından yazmamalarını istedi. Ancak, avukatının sözleri üzerine Beşikçi, "Ben bunun bir sakıncasını görmuyorum. Madem ülkede doğrular var. Bu doğrulann hemen her zaman her >erde sövlenmesi gerekiyor" bivimınde konuştu. "Bulgaristan'daki Türklerin haklarının savunulabilmesi için Türkiye'nin böyle bir a>ıbının olmaması gerekir" diyen Beşikçi, sözlerini şoyle sürdürdü: "Diyarbakır Cezaevi'nde pek çok kişi, genç insanlanmız, 20 yaş çağını yaşamayan insanlanmız Türküm' demedikleri için, Kürt kimliklerini koruduklan için öldürulmuştur. Devletin şiddetli baskısı karşısında kalmıştır. Halbuki cezaevi devletin en güçlü olduğu yerdir. Böyle bir durumda ölüm olayı olmamalıdır." İsmail Beşikçi, bir soru üzerine cezaevinde ban kısıtlamalann olduğunu ve kendisine gonderilen mektuplardan büyuk bölümünun verilmediğini söyledi. Beşikçi, yazmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi. Araştırma ve incelemelerini bir kitapta toplamayı düşündüğünü belirtti. İsmail Beşikçi'yi karşılayanlar arasında bulunan Insan Hakları Derneği Adana görevlisi Mehmet Tatlı, "Beşikçi'nin tahliye sevincini yaşamak için burada bulunuyorum" dedi. Beşikçi'nin avukatı Serhat Bucak, müvekkilinin toplam 10 yıl 10 ay cezaevinde kaldığını belirterek, "Bu sürede daha çok dış ülkekrde bilim adamlarından destek geldi. Keşke insanımıza sahip çıkabilsek. Müvekküim bilimsel doğnılardan kesintikle taviz vermemiştir" diye konuştu. İsmail Beşikçi, 23 Mart 1982'de cezaevinde tutukluyken, yapılan bir aramada bulunan ve tsviçre'deki Yazarlar Birliği'ne hitaben yazılmış bir mektubun İngilizce ve Fransızca müsvettelerinden dolayı 10 yıl hapis cezasına çarptınlmıştı. DUYDUK/GORDUK YALÇiJV PEKŞEJV Biz Bu Gidişle Daha ÇookÖdülÂlırız... İnsanlann unutkanlaşmasına ve aptallaşmasına yol açan Pellegra hastalığı B3 vitamini eksikliğinden kaynaklanıyor.. Bu vitaminin tek başına ithali ve satılması ülkemizde 22 yıldan beri yasak.. Buna karşılık her türlü içki ve sigara ithali serbest.. Otomobil ithali son derece rahat... Hatta silah ithali bile düşünülüyor... NATO Amirali Ankara'da A nkara (a.a.J NATO / \ Güney Müttefık Deniz Kuvvetleri Komutam Oramiral S. Majoli, Deniz Kuvvetleri Komutam Oramiral Emin Göksan 'm konuğu olarak resmi bir ziyarette bulunmak üzere dün Ankara'ya geldi. T Gaziantep'te deprem G aziantep (a.a.) Gaziantep ve çevresinde dün hafıf şiddette iki yer sarsıntısı oldu. Depremin ilki 10.20'de, ikincisi ise saat 13.00 sıralarında meydana geldi. Can kaybı olmayan yer sarsıntılannda bazı binalann duvarlarının çatladığı belirtiliyor. icaretle uğraşanlar kime ödül verirler? Şöyle bir düşünelim bakaiım. Acaba kime ödül verirler?. Sanırım en önce ticari kuruluşun gelirini arttıranlara verirler. Daha sonra ticari kuruluşun reklammı yapanlara verebilirter. Çünkü ticari kuruluşlar hayır örgütleri değildir. Bir ticari kuruluşun asıl amacı, daha fazla para kazanmaktır. Bir ticari kuruluş bir kişiye veya örgüteödül vermışse, hiç kuşkusuzkazancınıdaha çok arttırdığı içindir. 13 Mayıs 1987 günü TV haberiennde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı'na, İsyiçre'de, Uluslararası İlaç Sanayii işverenler Kurulu tarafından başarı belgesi verildiğini gördük ve bunun haberini 14.5.1987 tarihli gazetelerde oku Merkez 31 mayısta, muhalefet 14 haziranda kurucuları toplantıya çağırdı A nkara (Cumhuriyet Jm. Bürosu) Ankara'da Hasan Sahillioğlu (45) adlı bir yurttaş, pasaport alamadığını öne sürerek, Içişleri Bakanlığı önünde protesto eylemi yaptı. Eşi Alman olan Hasan Sahillioğlu bir kavga nedeniyle 3 yıl tutuklu kaldığını, daha sonra Türkiye'ye gönderildiğini bildirdi. Ancak 5 yıldır pasaport alamadığı için esini ve dört çocuğunu göremediğini belirten Sahillioğlu dün tçişleri Bakanlığı önünde boynuna kartondan yapümış pankartı astı ve beklemeye basladı. Sahillioğlu daha sonra 'izinsiz gösteri' yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Pasaport eylemi D S P Genel Sekreteri Nuri Korkmaz, muhalefettekiler için, "Onlar üyelikten çıkarılan kişilerdir" derken, muhalefet in başı Kürkoğlu, "Rahşan Ecevit, kurucu olmadığımızı ispat etsin, çağrımız yasaldır" biçiminde konuştu. CANAN GEDİK ANKARA DSP'de kısa arabklarla iki ayrı kurucular kurulunun toplantıya çağrılması, "iki başlı yönetime" yol açtı. DSP içindeki muhalefetin, 14 haziranda kurucular kurulunu toplantıya çağırmasına karşılık, genel merkez yönetiminin de, kurucular kurulu topiantısı tarihini 31 mayıs olarak bildirmesi parti içerisindeki çekişmeyi hızİandırdı. Noter aracılığı ile imza toplayarak kurucular kurulunu 14 haziranda toplantıya çağıran muhalefet, Genel Başkan Rahşan Ecevit'e ve partinin kuruluşunda çalışanlara da mektup göndererek, toplantıya katılmalarını istedi. DSP içerisinde muhalefet grubunun sözcüsü durumunda bulunan Celal Kürkoğlu, genel merkezin çağrısı üzerine 31 mayısta toplanacak olan kurucular kurulundan ayrı olarak 14 haziranda yeniden kurucular kurulu toplanacağını bildirdi. Kurucular Kurulu Toplantısını Düzenleme Komitesi adına Celal Kürkoğlu imzasını taşıyan "davet mektuplan" 612 kurucu uyeye gondenldi. Kürkoğlu, Cumhuriyet muhabirinin sorusu üzerine, Siyasi Partiler Yasası gereğince kurucu üyelerin beşte birinden noter aracıhğıyla imza ahndığını ve kurucular kurulunun 14 haziranda toplantıya çağnldığını belirterek, "31 mayısta ister toplantı yapılsın, ister yapılmasın. Biz 14 haziranda kurucular kurulunu toplayacagız. 31 ma>ıstaki toplantıya da katılacagu" dedi. DSP'de 'kıırucu' krîzi Kürkoğlu, 230 kurucu üyenin genel merkez tarafından "kayıtlannın yapılmadığı" gerekçesi ile üyelikten atıldıklarını, durumun halen mahkemede incelendiğini belirterek, şöyle konuştu: "Bizler onlara kurucu üye olduğumuzu ispat etmek zorunda değiliz, asıl. Rahşan Hanını bizlerin kurucu üye olmadığını ispat etsin. İster gelsinler, ister gelmesinler, biz haziran ayında kurucular kurulunu toplanz. Geçen kurucular kurulu nedeniyle biz mahkemeye gittik. Bu kez de onlar gitsinler. Bu partinin 612 kurucusu, tüm hukuki sorumluluğu üstlenmişlerdir. Genel Başkan Rahşan Ecevit ve partinin merkez yönetiminde bulunan 12 kişi ise kurucu üye değillerdir ve hiçbir hukuki sorumlulukları yoktur. DSP kurucuları onlara mayın tarlalannda yol açacak sürü değildir." RAHŞAN ECEVÎT'E MEKTUP DSP içindeki muhalefet, Genel Başkan Rahşan Ecevit'e de bir mektup göndererek, 14 hazi Feministîerle toplantı TJaber merkezi n Bilsak'ta 31 mayıs günü düzenlenen Feminist Dergi Yazı Kurulu ile sohbet toplantısmm 6 haziran cumartesi günü saat 15.00'e ertelendiği bildirildi. Erteleme karannın bayram nedeniyle almdığı belirtildi. "İcraatın İçinden" bu akşam A nkara (anka) /*. Hükümet çalışmalarının anlatıldığı "tcraatın İçinden" TVprogramı bu akşam yayımlanıyor. Ayda bir yayımlanan programda bu kez turizm konusunun işleneceği bildirildi. TURKmSİt ..ARAŞTIRMALAR VAKFI MAYIS %**&7 KONULU SEMİNERİ Belçika Prensi Türkiye'ye gelecek / ' stanbul (a.a.) Belçika Prensi Albert ile Ulaştırma ve Dış Ticaret Bakanı Herman de Croo, beraberindeki 65 kişilik bir ticaret heyetiyle 31 mayısta Türkiye'ye gelecekler. Belçika'nın tstanbul Başkonsolosluğu Ekonomi ve Ticaret Ataşeliği'nden yapılan açıklamaya göre, Prens Albert ve beraberindeki heyet üyeleri, 31 mayısta Ankara'da olacaklar. randaki kurucular kurulu toplantısına katılmaya çağırdılar. Basına açık yapüacağı bildiriten kurucular kuruluna ayrıca DSP'nin kunıluşunda çalışan Türkİş eski Genel Başkanı Halil Tunç da çağnldı. Muhalefet tarafından Rahşan Ecevit'e gönderilen mektupta, 31 mayıs toplantısından \uzgeçilmesi istenerek, "14 Haziran 1987 günü kunıculann beşte birinden fazlasımn istemi)le yapılacak olan kurucular kurulu toplantısına katılmanız, Siyasi Partiler Yasas'nın gereği olarak sizin için bir görev ve yasal zonınluluktur" denildi. Mektupta şu görüşlere yer verildi: "31 Mayıs 1987'de alelacele toplamaya çabştığınız kurucular kurulu toplantısından vazgeçip, 14 Haziran 1987'de eksiksiz olarak yapılacak olan 612 kurucumuzun da çağrıldığı toplantıda sorunlanmızı çozmek, bütun kuruculanmızın sizden beklediği demokratik ve adil bir tutum olacaktır. Kurucu üyelerimizin beşte birinden fazlasınm yazdı istemi.Nİe yapılacak olan 14 Haziran 1987 tarihindeki toplantıdan iki hafta önce, yine 26 Nisan 1987'de yaptığınız yasal olmayan, çoğunluğun olmadığı, kurucu olmayan kişilere o> kullandınldığı gibi bir toplantıyı yapmakıa ısrar ederseniz, adalet önünde yargılanmaktan kurtulamayacağınızı sizlere iızulerek hatııiatınz. Demokrasi; eşitlik, özgürlük kadar dürüstlük ve doğruluk gibi erdemlere de dayanmaktadır." KORKMAZ'IN GÖRÜŞÜ DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz ise, 31 mayısta kurucular kurulunun toplantıya çağrılması karannın Genel Başkan Rahşan Ecevit tarafından ahndığını belirterek, muhalefetin toplantı çağnsı için "Onlar, üyelikten çıkarılan kişilerdir" dedi. Korkmaz, şöyle konuştu: ANKA ajansının haberine göre Sağlık Bakanlığımızın "ilaç konusundakı başarılı çahşması" 50 ülkeden oluşan kuruluş tarafından "anlaşıldığı" için bakanımıza bu belge verilmişti. Acaba Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı (SSYB) ne gibi başarılı çalışmalar yaparak 50 yabancı ülkedeki ilaç sanayii temsilcilerinin dikkatini çekebilmiş, takdirlerini toplamıştı? Aynı gün (1451987 günü) gazetemizde yayımlanan bir haber "Parasız Sağlık" başlığı altında SSYB'nin ne çeşit bir başarı içınde olduğunu sergiliyordu.. Bu habere göre Türkiye Cumhuriyeti Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı dünyada halk sağlığı için devlet bütçesinden en az para harcayan bakanlıktı: Oran %2.5... Bu oran Federal Almanya'da %19.3, Franstf da %14.7, İtalya'da %115. Avrupa topluluğu içindeki tüm devletlerde de bizden fazla. Hatta geri kalmış bir ülke sayılan Sri Lanka'da bile %3.3.. Eğer başarının göstergesi insanın kendi ülkesi halkına sağlığı için en az miktarda para harcamaksa, doğrusu Türkiye Cumhuriyeti bu bakımdan çok başarılı olmuştu. Acaba 50 ülkenin ilaç şirketleri temsilcileri bu oranı göz önünde tutarak mı sağlık bakanımıza başarı odülünü layık görmüşlerdi. Belki de bu ödül "dünyanın en kötü giyinen" insanına verilen türden garip 6ir ödüldü. Bunları bize yazan Dr. Gültekin Caymaz, ödül konusunu kurcalarken şu noktalara değıniyordu: "SSYB, 22 ytldır B 3 vitamininin tek başına ithaline izin vermiyor. Böylece yurdumuzda eskiden de var olan Pellagra hastalığmın yaygmlaşmasına yol açıyor. Bu hastalıkta insanlar unutkan olur. Kafaları vitamin yetmezliğinden fazla çalışmadığı için onları aldatıp yönetmek kolay olur... Bu vitamin normalde fakir ve orta halli insanlar tarafından yenilen yiyeceklerde fazla bulunmaz. Bundan dolayı onlarda daıma Pellagra hastalığına az veya çok şiddette rastlanabilir. Hastalık artınca intiharlar, saldırganlık olayları artar. Oruç sırasında vitamin eksikliği daha da arttığı için hastalığın ileri şekillerı olan delılık hali de ortaya çıkar... Böylece birkaç gün önceki gazetelerde okuduğumuz gibi hacı baba, ailesindeki dört kişiyi birdenbire öldürür. Vitamin yet mezliğinden dolayı kafası çalışmayan genç kız, kafası çalışmadığı için öğrenemediği derslerden kınk not alınca intihar eder, vs." Ya da bir sağlık bakanı, Uluslararası İlaç Sanayii İşverenler Kurulu'nun verdiği ödülü alırken hiçbir şeyden kuşkulanmaz... (Bu benim yorumum) Başka bir kaynaktan aldığım bilgiye göre, vitamin yetmezüği genellikle fakir halkta görüldüğü için Amerika Birleşik Devletleri'nde 40 yıldan beri eyaletlerin bir çoğunda zorunlu olarak ekmek ununa katılmaktadır. Bizde ise bakanlık bu vitaminin ithalini, tek başına ve İstenen dozda satılmasını yasaklamiştır... Yararlı vitaminlenn ithalini yasaklayan SSYB, buna karşılık tarım ilaçlarının halkı zehirlemesine, radyasyonlu çay ve başka yiyeceklerte vatandaşların uzun vadede uğrayabileceği zararlara kayıtsız kalabilir. Halkın yıllarca zararlı deterjanlarla zehirlenmesine goz yuman da aynı Sağtık Bakanlığı'dır... Tüm bu kayıtsızlıklar halkın sağlığını daha çok bozduğu için insanlar daha fazla ilaç kultanarak iyileşmeye çalışırlar... Böylece halkın gereksiz yere ilaç tüketimi artmaya başlar. örneğin vitamin yetmezliğine bağlı şıkâyetleri olan hastalar hekimler bu durumun farkında değillerse başka ilaçlarla iyileştirilmeye çalışılır. Başarısızlık halinde yeni ilaçlar denenir. Olmazsa başkalan denenir. Hastalığın vitamin yetmezliğınden olduğu anlaşılsa bile, bu ilaçlar yurtdışından getirilemediği için sağlıklı bir tedavi uygulanamaz. Ayrıca zaman zaman zorunlu olan kalp ilaçlar ı, şeker hastalığı ilaçları, kanser ilaçlarının da piyasada butunmaması yüzünden, gereksiz itaçlara saldıran halk ve hekimler de ilaç tüketimini arttırırlar... Buna karşılık her türlü sigara ve içki ithali serbest bırakılır... otomobil ithali son derece rahatlaşır. Hatta bir zamanlar halkın elinden zorla toplanan silahların bile ithali düşünülür... Oysa yurdumuzdaki ilaç hammaddesinin yüzde 80'i yurtdışından gelir. Bunun kazancından da yurtdışındaki 50 ülkenin ilaç şirketleri yararlanırlar. Bu durumda siz olsanız, elinizdeki ödülü vermek için Sağlık Bakanlığımızdan daha uygun bir aday bulabılır misıniz?.. Bu gerçekleri anlayıp, yazmak da Türk doktorlarına düşmektedir... Haklarını yemeyelinv. Gazetelertn bazı köşelerinde ve tabip odaları, nın yayımladığı sağlık bültenlerinde zaman za' man ele alınır. (Bizim kaynağımız da bu bültenlerden biri). Sonuçta durum değişir mi? Hayır dejıişmez... Peki ne olur? Onu da soyleyeyim: Bu hekimler susturulur. Nasıl mı? Çok kolay... Bir yasa çıkartılır ve her hangi bir nedenle hükümetin sağlık politikasını eleştiren hekimlerin diplomaları ellerinden alınır. Yani doktorluk mesleğinden çıkarulırtar. Bu yasa çoktan çıkartıldı ve 1 temmuzda yürürlüğe girecek. Yeni Sağlık Yasası hükümete, mahkeme kararı olmadan, hekimleri meslekten ihraç olanağı tammaktadır. Böylece hükümetin sağlık politikasını eleştirebılecek olan tek guç de etkisiz hale getirilir ve memleket güllük gülistanlık olur. Ondan sonra gelsin ödüller... Biz bu gidişle daha çoook ödül alırız... SHP de DSP de "Bize gelin" diyor Solda birleşme soncm ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP ile DSP arasındaki birleşme konusu, DSP Genel Başkanı Rahşan Etevit ve kapatılan CHP'nin lideri Bülent Ecevil'in sosyal demokratları "DSP çatıanda birieşme"ye çağıran açıklamaları ardından yeniden çıkmaza girdi. SHP Genel Başkanı Erdal lnönii, Ecevitler'in açıklamaları ile ilgili sorulan yanıtlamakıan kaçınırken, "Birleşme konusundakı sorulan yeni bir şey olmadan Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, "yeni bir şey oimadıgım" vurgulayarak, "bu konuda bir şey sö>lemek istemediğini" belirtti. Birleşme konusundaki Bulent Ecevit ile konuşma isteğinde olduğu bildirilen İnönü, "Şimdi Itonuşma safhasımn hcnüz gelmediği gorulu>or" diye konuştu. "DSP çatısı altında birieşmeyi kabul eder misuüz?" sonısuna, "Ajnntılar önerali dt^il" yanılım veren SHP Genel Başkanı İnönü, sunlan söyledi: "SHP'nin şu anda «pması gereken görevler var. Onunla ugnısıyor. Seçimlerde başan kazanmak için çaba harcıyor. Ben sos\al demokrat bir partinin ilk genel seçimde tek' başına iktidara gelecegine inanıyonım. Halkımız bunu gerçekleştireceklir." tnönü, "MC heyulası" konusundakı açıklamalannın Eeevit tarafından "çelişki" olarak nitelendirilmesi konusunda ise, "Bizim söylemek Dalan yanlısı Ogün Albpannak istedigimu şu: Sayın Özal eski partileri kölülüyor ve kendini o unsurın da Kadıköy'deki delege seçim lardan annmış gibi gostermeye kallerini kazandığı haberlerinin kıyor. Aslında o kotiilenen unsurladoğru olmadığı, Kadıköy'deki nn hepsi bugun Özal'ın partisinde tüm mahallelerdeki seçimlerin loplanmış durumda. Ben bunu vurtoplamına bakıldığmda Topbaş gulamak istijonım." yanlısı Mustafa Cebi'nin listele SAGLAR'IN SÖZLERİ rinin kazandığı iddia edildi. Genel Sekreteri Istanbul'da delege seçimleri daSHP düzenlediği basınFikri Sağlar dün toplantısınnin olaylı geçmesi ve bazı itiraz da, "demokrasiden, ozgiırlükten, lar nedeniyle Saııyer, Beyoğlu ve ulusal gelişmeden yana olan tüm Üsküdar ilçelerindeki seçimler güçleri" SHP'de birleşmeye çağırdı. bir hafta ertelendi. Bu ilçelerde Sağlar, "sosyal demokrat oylan bölki delege seçimleri bu hafta ya meye yönelik her girisimin. vurguD pılacak. Fatih ve Gaziosmanpa ve talan duzeninin omrunü uzatasa'daki delege seçimleri de 7 ha cagını, gençleri işsiz bırakan, yurttaşlar arasında aynnı yapan, isçiyi, köyziranda gerçekleştirilecek. liıyu. esnafı yoksullaştıran düzenin Kadıköy ilçesinde mükerrer surmesini sajlayacagım" söyledi. üye sayıtlan olduğu gerekçesiy Sağlar, "Bu büyük tarihsel ve tople itirazların olduğu Bostancı ve lumsal sorumluluğu, hiçbir demokCaferağa mahallelerindeki se ratın. sos>al demokratın iisllenmeçimler de bu hafta sonunda ya mesi gerekir" dedi. pılacak. ANAP Teşkilat Başkanı Meh KORKMAZIN met Keçeciler, Cumhuriyet mu GÖRÜŞÜ DSP Genel Sekreteri Nuri Korkhabirine delege seçimleriyle ilgili maz da, sosyal demokratlann akılcı gelişmeleri anlatırken, büyük bir yaklaşımla birleşmeteri gerektiğini kentlerdeki mükerrer üye kayıt ve referandura öncesi birleşrnenirt larının delege seçimlerinin gecik sağlanmasının yararlı olacağını söymesine neden olduğunu söyledi. ledi. yanıtlamayacagım" dedi. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar da Ecevitleri in "DSP'de birleşdim" çağnsını "SHP'de birieşelim" çağrısı ile karşılık verirken, DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz, "sosyal demokratlannreferandumada, erken sefime de bir çatı altında girmeteri gerektiğini" söyledi. İslanbul'da bulunan İnönu, Ecevitler'in birleşmebütünleşme konusundakı açıklamaları ile ilgili olarak ANAP 300 ilçede delege seçim lerini sonuçlandırdı A nkara (Cumhuriyet / l Bürosu) Mülkiyeliler Birtiği'nin düzenlediği "27 Mayıs" konulu açıkoturum yarın Türklş salonlarında yapüacak. Saat 14.00'de başlayacak ve Mülkiyeliler Birtiği Başkanı Alper Aktan 'tn yöneteceği açıkoturuma konuşmaa olarak da Murat Belge, Dr. Memduh Eren, Suphi Gürsoytrak ve Doç. Dr. Yalçın Küçük katdıyorlar. 27 Mayıs konulu açıkoturum "Sanıyorum, 14 haziranda kurucular kurulunun toplantıya S i y a s i v e SosytU Ara it£> TiırIcıv» itumalar Vakfı (SİSAV) tarafından düçağrılması ile ilgili imza toplaMMAnUn VU 1 UrKiyV zenlenen "Laiklik ve Günümüz Türkiyesi" semineri dün She yanlar üyelikten çıkarılan kişilerratonOteüBalo Salonu'nda başladtKonusmacUardan Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı "Laiklerin değistir Bu nedenle imza toplayarak dir. mek ıstedikleri düzenin temeli dine dayandığı için, din taraftarları, laikleri din düsmanı, dinsiz olarak kurucular kurulunu toplantıya nıtelendırmışlerdir" derken, Prof. Dr. Ergun Özbudun da "La/üc olmayan bir devletin demokratik olaçağırmak gibi bir yetkileri yokbüeceği düşünülemez" diye konuştu, Prof. Dr. tlter Turan ise "Laikliği benimsemeyen gruplar son yıl Biz kurucular kurulunu 31 tur. larda onemli idari görevlere de kadrolar yerleştirmeğe gayret eder olmuslardır" dedi. Seminerin bumayısta toplayacağız." gunku bolümunde "Türkiye'nin cumhuriyetten günümüze gelişmesi ve laiklik" konulu oturuma Doç. Dr. Brnnaz Tbprak, "Tiirkiye'de demokrasi, siyasi katılım ve laiklik", Doç. Dr. Nilüfer Göle "Türki Korkmaz, toplantı gündetninye de modernlik ve din", Doç. Dr. Ali Yasar Sanbay "Türkiye'nin iktisadi vesosyalgelişmesi ve laikUk" de erken seçim olasılığı ile halkonulannda birer bildiri sunacaklar. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) kpylaması kararını değerlendirme gibi siyasi konuların bulunduğunu, parti yönetiminde de gerekli görülecek değişikliklere gidilebileceğini söyledi. Muhalefetin sözcülerinden Celal KürİZMİR (Cumhuriyet Ege Bü le akla hayale gelmeyecek bürokVeşillerin başta gelen özelliği, koğlu ise, toplantıda genel siyarosu) îzmirli YeşiUer, politika ratik engellerle karşılaştıklarını birbirinden farklı düşünceleri ay si durum değerlendirmesinin yacıların son günlerde en çok üze ifade eden Ergen, gerek maddi, nı çatı altında toplayabilmesidir. nı sıra ihraç edilmek istenen kurinde durduklan konu olan refe gerekse değişik bürokratîk engelBizde sınıf temeli \ok. Bir gönul rucu üyelerin durumunu da görandumun kendüerini hiç ilgilen ler nedeniyle Yeşillerin örgütlenhareketi var. Arkamızda 7 hol rüşeceklerini bildirdi. dirmediğini belirterek, hükümeti mesinin yavaşladığını söyledi. ding ile bir milyar lira paramız halkın sorunlarına eğilmeye ça Ergen bir süre dışa açıldıktan olsa, örgutlenmemizi çoktan taNüfus cüzdanımı ğırdılar. Yeşillerin İzmir temsil sonra şimdi "kapandıklarını" ve mamlardık." kaybettim. Hükümsüzdür. cisi Melih Ergen, "Referanduma parti tüzüğü üe uğraştıklannı beYeşiUer Izmir'de önümüzdeki katılmamayı düşünüyonız. Dört İirterek, şöyle devam etti: DURAN ÖZCAN günlerde Mustafa Kemal Bulvakişiye si\aset hakkı vermekle de"Şundilik kamuoyuna kapalı n'nda bir "bisiklet turu" düzenmokrasi gerçekleşmiş mi olacak? olarak devam eden çalışmalan leyecekler. Bisiklet turundaki 1727 yaşlarında bayanlar, Biz tavanda değil, tabanda de mız sırasında çok değişik fikir amaç kentteki trafık kirliliğine İngiltere'de cocuğa bak, mokrasi istiyonız" dedi. ler ortaya çıkıyor. Bu da son de çözüm getirilmesi için yöneticikarşılığında İngilizce öğren. En küçük bir toplantı için bi rece doğal. Zaten tüm dünyada lerin uyarılması. 158 53 42 IstanbuPda Dalaıı Topbaş çekişmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP'ta delege saçimlerinde ANAP İstanbul îl Başkanı Eymen Topbaş ekibi ile Belediye Başkanı Bedrettin Dalan yanlılarının çekiştikleri ve Topbaş ekibinin önde gittiği öne sürüldü. ANAP'ın ilçe kongrelerine katılacak olan yerel delegelerin belirlenmesi amacıyla yapılan delege seçimleri 15 haziranda sona erecek. E>elege seçimleri 300"ü aşkın ilçede sona erdi. lstanbul'daki delege seçimlerinde Bedrettin Dalan ile Eymen Topbaş ekiplerinin mucadele ettikleri belirtildi. tstanbul'da tamamlanan bazı ilçelerdeki delege seçimleri Dalan ve Topbaş ekibinin mücartelesinin sonuçları hakkında >lk ipuçlarım vermeye başladı. ANAP genel merkez yöneticileri, Bakırköy, Eyüp, Kartal ve Adalar'da yapılan seçimleri Topbaş listesinin kazandığını, bu sonuçların da tstanbul'da Dalan'ın kaybettiğinin işareti olduğunu öne sürdüler. Ayrıca, YeşiUer referanduma karşı çıkıyor