18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
(JUMHURIYET/12 ANKARA NOTLAR] MUSTAFA EKMEKÇİ Bursa'da... "Felsefemiz, endüstri için temel madde ürettnek ve dünya pazarlarında güvenüir bir endüstriyel kaynak olmakttr " S. Sabancı Bursa'ya giderken, kafamda yapacağım konuşmanın çatısını çal yorclum. SHP Bursa'da "Burç Sineması"nöa "Gençlik ve Demokrası konulu bir toplantı düzenJemıştı. Dr. Erdal Atabek, Cüneyt Carrver, V 4 kup Kepenek, Hızır Ekşi de konuşmacılar arasındaydııar. Toplanti) ŞHP'li savunman Asude Şenol yönetti. SHP Bursa il Başkanı Yükst Özer toplantıyı açtı. SHP Bursa II Yönetim Kurulu üyelerinden Kema Ekınd ilk konuşmacıydı. Bizler konuk konuşmacıydık.. Garajda SHf Gençlik Kbmitesi Başkanı Adnan Önürmen karşıladı. "Diyar Otelı'ndi yerimiz ayrılmıştı. Daha sonra, Cumhuriyet Temsilcisi Levent Gençeli eşi Hacer Hanımia geldi Bursa'ya her gıdişımde, Mustafa Kemarin 1933 şubat ayında. Bursa'da yaptığı konuşmayı düşünürüm. Bu, Mustafa Kemal'in gençliğe seslenişinı anımsatır. Konuşma, Ataturk'ündü, değildi tartışmaları sürup giderken, konuşmanın Mustafa Kemal'in olduğunu saptayan bir tanığı da ben yakalamıştım. Bu, Atatürk'ün yaverlerinden Cevdet Tolgay'dı. Tolgay'la konuşmamız 1 Aralık 1966 gunlü Mıllıyet'te çıkmıştı (O yıllar Milliyet'teydim). Bu konuşma çıkJıktan sonra, tartışmalar biraz dıner gıbi oldu. Gazi Mustafa Kemal Paşa, ezan Türkiye'nin her yamnda Türkçe okunurken, Bursa'da Ulucami'de Arapça okunmaya girişilmesi üzerine, yıldırım hızıyla Bursa'ya gelmiş, "Bursa Nutku"öiye tarihe geçen o konuşmayı yapmıstı. Konuşma şöyleydı: "Turk genci, inkılaplann ve rejımin sahip ve bekçisidir Bunlann lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Re/imı ve inkılapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçuk veya en buyük bir ktpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisı vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adlıyesı vardır... demeyecektir. Hemen mudaheteedecektir. Ette, taşla, sopa ve silahla... Nesi varsa onunla, kendi eserini koruyacaktır. Polis gelecektır; asıl suçlulan bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, 'Polis henüz inkılap ve cumhunyetin polisi değıldır' diye duşunecek, fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkum edecektir. Yine dOşünecek: Demek adlryeyi de ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım'.... Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan ıtırazlannı yapmakla beraber; bana, İsmet Paşa'ya, Meclıse telgraflar yağdınp haksız ve suçsuz o/duğuiçin tahlıyesıne çalışılmasını, kayınlmasmıistemeyecek... Diyecek ki: 'Ben inan ve kanaatimin ıcabım yaptım. Müdahale ve hareketimde haklıyım. Eğer buraya, haksız olarak gelmışsem, bu haksızlığı meydana getıren sebep ve amılteri düzeltmek de benim vazıfemdir!....' İşte benim an/adığım Türk gencı ve Turk gençliği..." Atatürk'ün Bursa konuşması, ifk olarak Bursalı bir gazeteci Rıza Ruşen Yücer"m "Atatürk'e Art Bırkaç Fıkra ve Hatıra" adlı yapıtında yer aJ;r. Yapıt yayımlandıktan sonra, DP Genel Başkanı Celal Bayar, Atatürkün bu konuşmasını Izmir'de 1949'da 21 Temmuz'da Demokrat Parti toplantısında Şeref Balkanlı'ya okutur. Uzun alkışlarla karşılanır! Bursalı gazeteci Rıza Ruşen Yücer, yapıtında Bursa konuşması olayırtı özetle şöyle anlatır: "O akşam Çekırge yolundaki köşkte Atatürk'e bir yernek verildi. Sofrada 1314 kışı var. O günkü hadiseden dolayı Atatürk'ün gönlünü almak için bu on dört kişiden birisı: Efendım, diye söze başladı, Bursa gençliği bu hadiseyı hemen bastıracaktı. Fakat zabtia ve aöliyeye olan güveninden ötürü.. devam edemedı. Atatürk bir işaretle sözünü kestı... Sonra Türk gençliğinden ne anladığını şöyle tarif ettı: Türk genci inkılaplann ve rejimin sahıbi ve bekçisidir..." 1932 yılından ölümüne dek Atatürk'ün yaveri olan Cevdet Tolgay, kasımaralık 1966'da, Bursa konuşması olayını şöy\e anlatmıştı: "Aradan geçen uzun senelere rağmen, konuşma Ataturk'u bugun dmlıyormuşum gibı halızamda canlandı, konuşma Atatürk'ündür. Ocak ayınm ortasında bir tetkık seyahatindeydik. Son merhale olarak İzmir'e geldik. Izmir'de dotaştı. Tetkıkat yaptı. Gazi'nin yanmda o zamanki iktisat Vekili Celal Bayar'ın başkanhğında tetkikat yapan bir ıktısat heyetı de vardı. 3 Şubat 1933 akşamı, Izmır'de Kordon'dakı köşkte akşam yemeğı sırasında Bursa'dakı ezan olayı intikal etti. İlk gelen haberler Gazi'yi hayli asabıleştirdi. Alakadar etb. Devnmhrine karşı olan her hareket Gazi'yi şıddetle mukabeleye sevk edıyordu. O zamanlar devnmler daha yeni idı. Atatuk soyadını da almamıştı. Gazı Mustafa Kemal Paşa idi... İlk tepki şıddetle "Bursa'ya baskın yapacağız' şeklınde oldu. Vfe hemen hazırlık emrini verdı. O gece Izmir'de venlen baloya gıtmedığını hatırlıyorum... Hareket tarihımiz 4 Şubat 1933 oluyordu. Saat 03.30'da Afyon'a hareket etti. Celal Bayar heyeti Izmir'de kaldı. Afyon'da Antalya gezisinden dönmekte olan Başvekil İsmet Paşa ile buluştuk. Afyon'da lamet Paşa da trene bındı Gazı ile İsmet Paşa aynı trende Eskişehir'e kadar özel olarak konuştular. Eskışehırden sonra ismet Paşa Ankara'ya biz Bılecik ıstikametine haretet ettık. Saat 05.00'te BUeak'e geldik. Baz/ian Karaköy diyoriar, ben nöbet detter'ma Bılecik diye kaydetmışım. Bilecik'ten hareketle 09.30da Bursa'ya geldik. Gazı, gıder gıtmez işe elkoydu. Meşguloldu. Hadıse sanıldığı kadar büyük mahıyette değildi. Fakat ilgililer, hadısenin takibinde gevşek davranmışlardı. Fakat Atatürk, olayı, kendi ınkılaplarına karşı bir hareket olarak e/e aldı. 6 şubatta ertesı günü Dahilıye ve Adlıye Vekilleri geldiler Ve işe vazıyet ettiler. işte o sırada Atatürk köşkte bu konuşmayı yapmıştır..." O gezide bulunan Atatürk'ün Umumi Kâtıbi (Genel Sekreteri) Hasan Rıza Soyak da, Falıh Rıfkı Atay'a yazdığı bir mektupla tartışmaya katıldı. Atatürk'ün bu konuşmayı yaptığmı söyfedi. Mektubunun bir yerinde özetle şöyle dedi: '.'.. Atatürk 6 şubat akşamı sofrada bahis konusu konuşmayı yaptı, daha doğrusu yapmış.. Ben sofrada değıldim, büro diye kullandığımız odada vazifemle meşguldüm... Bunu sonradan tafsılatıyla dinledım... Nitekim o akşam nöbetçi olup sofraya yakın bir yerde bulunan ve pek dürüst, anlayışlı, daha doğru bir tabtrle tam bir 'asker' oian arkadaşıımz Cevdet Tolgay konuşmayı dinledığıni ve bugün de ryice hatırladığını Milliyet Gazetesi'ne anlatmıştır. (Millıyet, 1 Aralık 1966)..." Gazeteci Cemalettin Unlü de, o sırada Sabiha Gökçen'\e konuşur, o da "Konuşmayı Atatürk yapmıştır.." der. Türk Tarıh Kurumu da, konuşmayı Atatürk'ün yaptığmı belgeler Türkiye'de yirmi yıla yakm süre, minarelerden Türkçe ezan okundu. Demokratlar işbaşına geçer geçmez, ilk işleri ezanı Arapçaya çevirmek oldu. Adnan Menderes'in torunu, kısa bir süre önce Hürriyet muhabiriyle konuşurken, dedesinin en büyük yanlışının ezanı Arapçaya çevırmek olduğunu söyledı! Bursa'da bulunduğumuz süre içinde, Bursa'da olaylar durmadı. 72 öğrenci gözaltına alınıp iki gün sonra bırakılmıştı. Ulucami'de, hocayla tartışan bir emeklı astsubay tartaklanmıştı. Çok kişi olup bitenlere şaşıyor. Niye şaşıyorlar kı? Ezanm Arapça okunması olayı, serıat yönetimlerıne bir adımdı. Laikliğin boynu o zaman vuruldu .. Kordsa, Türkiye'de yeni bir endüstrinin daha oluşumuna katılıyor. Sabancı ve Bekaert (Belçika) gruplarının birlikte kurdukları Beksa Çelik Kord Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye Kordsa da ortak. Kordsa, Sabancı Holding'in endüstri yatırımJarı zincirinin bir halkası olarak 1975'de üretime geçmiştir. Sabancı Grubunun, "endüstrinin temeJ maddelerini üretmek ve dünya pazarlannda kalıcı yer edinmek, giderek kendi teknolojisini üretmek" olarak özetlenen felsefesini başanyla uyguJamıştır. ...ve Beksa. Beksa, lastik endüstrisinin temel malzemelerinden biri olan çelik kordu ve türevlerini üretmek üzere 15 Mayıs 1987'de kurulmuştur. Kordsa, en >üksek sermaye paylı ortaklarından biri olarak, Beksa'ya uluslararası alandaki gücü ve tecrübesiyle de destek olacaktır. Kordsa, bugün dünyanın en büyük Beksa, üretim konusu ve kapasitesi kord bezi üreticilerinden biridir. ile yurt içi ve yurt dışı pazarları hedef Üretiminin %50'sini ihraç etme ba alan, dünyanın önde gelen çelik şarısını göstermekte, Türkiye'nin kord üreticileri arasında yer alacak lastik üretimini gerçekleştiren Lassa, bir kuruluştur. Goodyear ve Pirelli'nin ihtiyacını karşılamaktadır. Kordsa, kendi geJiş' Kordsa, kuruluşunda kendisinin de tirdiği teknoJoji iJe endüstriyel bezgörev aldığı, Türkiye'nin yeni temel lerin üretiminde de adını dünyaya duyurmuştur. endüstrisinin doğuşunu, Beksa'nın Kordsa, teknoloji ve ürün geliştirme doğuşunu sayın ortaklarına ve uluçalışmalarına sürekii yatırım yapsumuza duvurur. maktadır ve Türkiye'nin en büyük özel araştırma kuruluşu olan Argesa'nın kurucuları arasındadır. KORD S A : : KORD BEZİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. I P R O L E T A B Y A NJJ<J[TV^RTMCT~ST~S~İ Kordsa, bir Sabancı Holding kuruluşudur. SELAM OLSUN İARATANA... ADALET BU MU I I Polis tutanakları, adli tıp raporları, mahkeme kararları: İşkenceden değil, böbrek yetmezliğinden şoktan, kafayı duvara vurarak ölmüşler (!)«Gençliğimiz biraz sağlıklı olsa işkenceden aslanlar gibi geçecek. O zaman Avrupa'da Yargıöa hiçkimse aleyhimize propaganda yapamaz. Büyük sermaye çevrelerinde MÜSLÜMAN BATI savaşı İşadamları, Ertuğrul Soysal, Şarık Tara, Şener Akyol anlatıyorlar. Kadın ve dayak yürüyüşü: Sıra geldi çaresine. Başarının sırrı: Bayern München'in portresi. Yasaklılar dönüyor: Yasaklı Parti Yöneticileri şu anda neredeler ne yapıyorlar. Sosyalist Parti: Vites ileri mi,| geri mi? Aybar, Yalçın Büyük1 dağlı. Aslan Kılıç, Doğan Ek| mekçi. Asiye'nin arka penceresi. Birj sosyoloğ'un gözüyle. ' Açlık grevinin süper kahramanı: "DrM ÖzgürGüveni Döne döne fethedemediğil miz İSTANBUL. AlDS'te kırmızı alamiî korunuyorJ • Dünvada 10 milyon kişi AID5 virüsü taşıyor. • 50 bin hasta Ölümle burun buruna. • Cerrahpaşa Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Bîyal: "Turistlere, TIR şoförlerine, gemi mürettebatına dikkat! Türltiye'de AIDS patlaması olabilir." • Amerika, İngiltere, Fransa, Hollanda gibi ülkelerde televizyonlarda yemek tarifi yapar gibi anal sekş ve prezervatif tartışması. • AIDS'ten korunmak için son yöntemler. • Öteki ülkeler her yolu denerken, Türkiye'de Sağlık Bakanîığı'nın umursamazlığı. • Birkac bin brosür ve dört tane araştırma merkeziyle nasıl "her sey yolun6o." D P , T İ P , CHP, AP'YE YEŞİL IŞIK • Devlet Balcanı Güzel: "Antidemokrafik müdahaleler zamanında kapatılan partiler açılmalı." • Demirel: "Anayaso'daki 'affedilseler bile seçilemezler' bükmü kalkmalıdır." ^ 0 ^ Eski CHP'li bakonlar Ecevit ileİnönü'yö biraraya gefirmek için kolları sıvadı. "Tuğba'yı Naciye annem doğurdu. Cemile'yi Nurten annem. Havvanur'u da Nurhan annem. "Babası boşanma avukatı olan bir çocuğun kaç annesi olabilir? İsmoil Beşikçi fahliye! "Kiirtçülük" suçlamasıyla 8 yıldır yatan ünlü araştırmacıyazar Beşikçi'nin 8 yıllık "manpusluk" öyküsü. v % Müzikle tedavi: Arabesk kimlere ters etki yapar? Hangi makom hangi hastalığa iyi gelir?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle