Katalog

Cumhuriyet ABD'li kansçr uzmanı: Sahıbı: Cumkurtytl Maıbaanbk ve Gazetecüik Tttrk Anotum Şırketi adına N(dlr N*H • Gentl Yayın Müdürü: H ı » CctaaL Mttessese Müdürtl: Enlne lş«khgU, Yazı tşlen Müdürü: OV*y Göncnbı, • Haber Merkea Müdürü. Baycr, Sayfa Düzau Yönetmetu: AM Acar, • Ttmsilcüer ANKARA: Doftuı, IZMtR. HitanH Çcttakap, ADANA: Cttal I TAKVİM 12 MAYIS 1987 Imsak: 3.58 Güneş: 5.43 Isumbul Habertai Ihha Öz, D»ş Haberler: E ı p » f U o , Ekooomi: Oaaua ll*txy, KoltUr: Cdal U«ttr, Magazin: Mduttl Y*ta, Spor Daniîmanı: AMifcadk Yoohua, DOzdıme Iteflk DuriN*, BüimESıim ŞaHa Alpv. USeodika: Şükna Kcfcod, HaberArajonnâ: VUk CnMuıılı. Yun Haberleri: Ncokt Dofn • KoonlinatOr: AhnKt Koraban, • Mali tşlet. Erat ErinO, • Rekiaro: Ay}t Tonın: Ek Yayınlar: Hiüja Akyot • tdan. HBseyiB Gdm. tştame: öndcr ÇdDt, BUgitşlem: >rf U«L öğle: 13.05 lkindi: 17.00 Akşam: 20.18 Yatsr. 21.55 aasar vt rayan. u u n u n j e t ıvuıoaacuiK vc uazocuu* IJVJ. ıuıı JSO». <w. 39/4] Cajaloghı, 34334 lsu PK; 246İsanbul, Tfcfc 512 05 05 (20 hst), TUo 22246 • Büroiar Aakan: Ziya Gökıip Burvan tnkılap Sokak No: 19/4,1»: 133 11 4147, Tdex"42344 • tatir. H. Ziya Bulvan. 1352. Sok. 2/3, TH: 25 47 0913 12 30, THec 52359 • Adaaa: tnönu Cad. 119 Sok. No: 1 Kal 1. Td: 1455019731. THec 62155. Yağve protein^ kanser riskini arttırıyor VURAL AHI lstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. Tıp Bilimleri Kongresi'ne konuk olarak katılan Amerikah kanser uzmanı Paul Newberne, "fazla yag ve proteia almaktan kaçınarak ve dengeli beslenme ile kanser riskinin azsdtilabüecegini" söyledi. Amerikalı uzman, fazla yağın meme, miyeloyit ve kan kanserine neden olduğunu, ABD'de giderek daha fazla önem kazanan A vitamininin, C ve D vitaminleri ile alınması halinde kanseıe karşı koruyucu etki yaptığını, yeni oluşan tümörieri gerilettiğini belirtti. Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Pataloji Profesörü olan Paul Newberne, iki etnik grubun beslenme alışkanlıklan ile kanser ilişkisı üzerinde yaptığı araştırma sonucunda. daha fazla sığır eti tüketen grupta, kanser vakalarına daha sık rastlaıuğını ifade etti. Profesör Newberne, "Yüksek protein ajımı, tiimor oluşumunu destekliyor. Yerfıstığında bulunan ve kanserojen bir madde olan aflatoksin ise karaciğer kanserine neden oluyor." dedi. ABD'de beslenme ve kanser üzerinde yaptığı araşurmalarla tanınan Profesör Newberne, sebze ve meyvelerin fazla yenmesiyle yağ fazlalığırun telafi edileceğini söyledi. Newberne, kanserin uzun süre yenilemeyeceğini, arna buna karşın gelecek 510 yü içinde kansere neden olan etkenlerin kesinlikle öğreniüp erken teşhis ve önlemlerle kanser oluşumunun engelleneceğini belirtti. Nüfus sayımına sert tepki Magazin Servisi Federal Almanya'da nüfus sayımlanna iki hafta kala boykotçular eylemlerini yoğunlaştınrken, siyasetçilerin ve polislerin de sinirleri gerilmeye başladı. Boykotçular sayınun Alman vatandaşlanm fışlemek için bir araç olarak kuUanılacağım savunurken, devlet, nüfus sayımını önemli bir vatandaşhk görevi ve boykotçulan da bir numaralı vatan haini olarak göstermeye çalışıyor. 500 bin kişilik sayım görevlileri ordusu daha Alman vatandaşlanmn kapüarını çalmaya başlamadan önce polis bazı Yeşiller'in kapısına dayanmaya başladı bile. Sayım kartlannın üzerindeki kod numaralanmn kesilmesi için bildiri dağıtan Yeşiller, "mala zarar vermek"le suçlanıyor. Mainz polisi ise benzer bildiriler yüzünden evlerde arama yapıyor, kitaplara ve mektuplara el koyuyor. Memurların, içinde "nüfus RTEÎLEN SIE SELBST sayımı" kelimesi geçen her yazılı metne kuşkulu gOide baktığı belirtiliyor. Bu arada birçok yürüyuş ve protesto gösterisi arka arkaya yasaklanıyor. Münih polisi "Sadece koyunlar sayılabilir" pankartı altında toplanan protestocuları engellerken, Augsburg, Nurnberg ve Lüneburg kenılerinde boykotçulara seminer düzenleyebilecekleri salonlar verilmiyor ve eğer meyhane köşelerinde toplanmaya kalkışırlarsa gizli polider hemen yanı başlannda bitiveriyor. Bu arada Stern BOYKOTTAN SLOGASLAR TShirtierin üzerindekiyazüar sayım memurlarvu aiaya aiıyor: "Verilerimi herdergisi boykotçuların telefonlan kes büebilir" 1. SPD Oençlik Kolu'nunbir konferans duyunısu: ''Saklayacak hiçbir şeyimiz yok"2. Sayım üanlan anlamından saptınlıyor: "Kendiniz karar vtrin," "Evet, boykat" 3. Rozttler: "Nüfus sayımı boykotu" 4. nın da dinlendiğini ileri surüyor. Boykot pankartlannın önünde yon marklık odeme yapmayı gözsavunuyorlar. lere ve i6 yasındaki öğrencilere de poz veren Yeşil miUetvekillerine 8 den çıkardı. görev verilmesinin Almanlann saBoy'kotçulann yan! sıra gereği bin 400 markhk para cezası verilNüfus sayımJanna karşı çıkankadar sayım memuru bulunama yıma karşı duydukları güveni iyimesi kararlaştırılırken, Bavyera den iyiye sarstığı belirtiliyor. lar, sayım sırasında sorulacak soması da hükumeti güç durumda Eyaleti Kultur Bakaru Hans Zehatrulann "kişilik, işyeri ve sokak bırakıyor. Viersen'de sosyal yardım raair öğretmenleri uyararak "Dev yapılanm" ortaya çıkaracağ\nı ve Yapüan istatistiklere gore Alman alanlar görevlendirilirken, Herlete aktif biçimde karşı çıkanlar daha sonra yetkililerin ellerindeki halkımn yarısı nüfus sayımlanna ford'da ışsizlerin peşinde koşuldugider^ diyor. Federal Alman hukuverileri bazı insanları ve semtleri doğru bilgiler vererek katılmaktan gu; Crailsheim ve Weinsberg kentmetı ise cumhuriyet kurulduğunsürekli gözaltında tutmak amacıyBOYKOTA ÇAdRI 25 mayısta yapüacak nüfus sayımı ile Alyana, diğer yansının büyük bir bölerinde sayıma katılmayanlan ihman vatandaslannın fişlenecefini öne süren eylemcüer, herkesi boydan beri tarîhin en büyuk kampan la kullanacaklannı, yani sayımlaİümü henüz ne yapacağına karar bar edenlere "adam başına" beliryası için kollan sıvayarak televizrın "Böyak Birader"lik yolunda koıa çağmyor. Yapılan istatistiklere göre Atman halkımn yansı nüfus li bir ikramiye ödeneceği bildirili vermiş değil, yüzde 39'u ise sayıyon ve gazete ilanlân için 300 milaulmış önemli bir adım olduğunu ma kesinlikle karşı çıkıyor. sayımlanna doğru bilgiltr vererek katıhnaktan yana. yor. Butün bunlann yanında asker Federal Almanya'da, sayıma iki hafta kala protesto gösterileri yoğunlaştı Dünya AIDS Konferansı A nkara/Nev/ York (uba) JM. Amerika Birleşik Devletleri'nin Nevı York kentinde yapüacak olan Dünya AIDS Konferansı'nda AIDS'in dünyaya Afrika'dan mı yoksa ABD'den mi yayddığı tartışılacak. 18 haziran tarihleri arasında yapüacak konferansta, AIDS'in tedavisinde şimdiye kadar gelistirilen yöntemlerle birlikte, AıDS virüsünün kaynağı ve ^u konuda ortaya atılan bilimsel görüsier ele almacak. A msterdam (a.a.) x~\ HollandaU doktorlar, AIDS hastalarına Hollanda'da yasak olan fiili ölüm yardımı (ötanasi) uygulayarak, öldürücü dozda ilaç veriyorlar. Amsterdam Üniversitesi Hastanesi AIDS Bölümü Şefî Dr. Sven Danner, hastanelerinde yatan iki AIDS hastasına, ıstekleri üzerine öldürücü dozda ilaç. verildiğini açıkladı. Bu gerçeği saklamaya çalışmanm anlarnsız olacağım belirtti. AIDS'li hastaların intiharı Çernobil ve Ozemre T Denetimle, dnsel merak önlenemez StNA KOLOCLU Haydar Dümen "Cinsel Sorunlanmız" admdaki kitabm yazarı bir doktor. Çoğumuz, içinde ilginç mektuplann yer aldığı bu kitabı "ya bilgi edinmek ya da merak ettiğimiz için okumuşuzdur. Kitabın ilk basım tarihi olan 1%7'den bu yana geçen süre içinde hiçbir takibat yapılmamış, birçok bilim adamı başvuru kitabı olarak yararlanmıştır. İlk basınundan 20 yıl geçtikten sonra Muzır Kurulu, söz konusu kitap hakkında "miistehcen" olduğu gerekçesiyle davaaçtı. Haydar Dumen'le, kitabt ve kurulun aldıgı karar ile ilgiU olarak konuştuk. Cinsel Sorunlanmız kitabmtn yazımına, doğum yeri olan Usak'taki kız kaçırma olaylannı araştmrken başladığını anlatan Haydar Dümen, kitabının müstehcen olduğu yolundaki iddialar hakkında "Muzır kurulu ndaki kişil«rin psikolojik durumlannın ne olduğunu bilemiyorum. Tahrik edici ve müstehcen gibi iddialarda bulunmak için, kişüerin öncelikle bu duy Kitabı, basımmdan 20 yıl sonra Muzır Kurulu'na takılan Haydar Dümen: HAYDAR DÜMEN'DEN Bugün sokakta rastladığımız"güleninsan sayısı azdır. Günlük alışveriş yaptığımız bakkal, manav müşteriye ters davranır. Kaldırımda yürürken birbirimizin üzerine çıkarız. Bunlann temelinde doyumsuzluk yatar. Askerliğimi yaptığım alayın karşısında, kadın göğüslerine benzeyen bir tepe vardı. Bu tepe, bazı arkadaşlan tahrik ederdi. Benim kitabımdan da tahrik olanlar çıkabilir. Ama ben bu amaçla yazmadım. gulardan annnuş olmaiarı gerekir. Kurul üyeterinin bilinç altında bastınlmış duygulan, cinsellik konusunda korkulan olabilir. Bunlann inceienmesi lazun." Dr. Dümen, Turk toplumunun cinsellik konusundaki durumunu da şöyle anlatıyor: "Şu anda Türk toplumu nörotiktir. Toplum doyumsuz, bastınlmış duygulardan oluşan bire>lerden roeydana gelirse, nörotik bir yapı kazanır. Bugün sokağa çtktığımızda rastladığımız gülen insan sayısı a/dır. Günlük alışveriş yaptığımız bakkal, manav müşteriye ters davranır. Kaldınmda yürürken birbirimizin üzerine çıkarız. Bunlann temelinde doyumsuzluk yatar." Cinselliğin "arabesk" bir şekilde pompalandığını söyleyen Haydar Dümen. "Basında çıkan bazı fotoroman sahneleri ile vatandaş mastürbasyon yapabilir. Kurulun anladığı anlamda tahrik, asıl buralarda var. Müstehcen damgasından kurtulmanın yolu gayet iyi bulunmuş. Özellikle popo resimleri ile hem tahrik devam ediyor hem de muzırtıktan kurtulunuyor. Yani çarpıklı| a prim verilirken, bilimsel esere tepki gösteıiliyor" diyor. Aile kurumunun ayakta kalmasının cinsel ilişkinin sağlıkh olmasına bağlı olduğunu söyleyen Dümen, uzun süreli beraberİiklerde cmsellik konusunda bazı sorunlarm çıkabileceğini, çifılerin bunlan hallamek için çeşitli yöntemler kullanabileceklerini belirtiyor. Haydar Dümen, "Örnegin, bir çift porno film seyrederek sorunlanna çözüm buluyorsa, ben doktor olarak buna hayır demem. Bizde kadının zevk alması bir tür ahlaksızlık olarak degerlendirilir. Kadın kocası ile iyi anlaşmaktadır. Ama cinsel konuda bir doyumsuzluğu sdz konusudur. Kadın eğer sonınunu yapay penis ile giderebüiyorsa, bunu kullanmalıdır. Bu sözleri yadırgayanlara şu sorulabflir. Kadın ailesine ihanet mi etsin?" diyor. Batıdaki çıplaklar kampınm arkasmda, yüzyıllar önceki çıplak kadın ve erkek heykellerinin, kutsal aşklann yattığını. Batırun tannlann sevişebileceğini, bunun kutsal olduğunu, kabul ettiğini söyleyen Haydar Dümen, bizde bu kamplann "Baühyu" demenin bir zorlaması olarak, turistik amaçlarla açüabildiğıni hatırlatıyor. Hoşgörülü toplum yapısından giderek geriye gidildiğini anlatan Dümen, buna ömek olarak, geçmişte ozanlanmuan uzun saçlar için ağıt yakarken, bugün "örtünün" dendiğini, televizyonda Türk müziği makamlarımn hastahklara iyi geldiğinin anlatıldığmı gösteriyor. "Cinsel Sorunlannuz" kitabının, gerçekten tahrik edici olup olmadığını sorduğumuzda Haydar Dümen şu yanıtı veriyor: "Olabilir, askerliğimi yaptığım alayın karşısında kadın göğüslerine benzeyen bir tepe vardı. Bu tepe bazı arkadaşlan tahrik ederdi. Ayakkabılannı giyerken tahrik olduğunu sö>leyen biri vardı. Benim kitabımdaki mektuplardan da tahrik olaniar çıkabilir. Ama ben kitabınu bu amaçla yazmadım." rabzon (a.a.) Türkiyt Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı Prof. Ahmet Yüksel özemre, "Çernobil kazası, Türkiye'nin ekonomik ve psikolojik bir teröre itilmesi için basamak olarak kullanümıştır" dedi. Özemre, Trabzon 'da yaptığı açıklamada, görevi bıraktıktan sonra vicdan muhasebesi yaptığım belirterek, şunları söyledi: "Çok açık söylüyorum. Çernobil kazasından sonra Türk insamnın aldığı radyasyonun toplam dozu bir göğüs röntgeninde alman radyasyon kadardır. Bu da hiçbir şey demektir. TUrkiye'de bu radyasyon seviyesmde radyasyon alan kimselerin özellikle hamile kadınlann, çocuklannı düşurmeleri ve sırf bundan ötüru (ucube) çocuk doğurmalart için almalan gereken miktann milyonlarca katı daha fazla olması gerekir." Hamileler fazla çay içmesîn / zmir (Cumhuriyet Ege Bürosul Hamile kadınlann, özellikle hamileliğin ilk aylarmda bir bardaktan fazla çay içmemeleri önerildi. Ankara Dr. Zekâi Tahir Burak Kadın Hastanesi klinik şefi Dr. Utku özcan, gebeliğin en tehlikeli olduğu dönemlerin organ oluşumunun başladığı 18 ve 38. günler arasında olduğunu anımsatarak, "En az radyasyon bile sinir hücrelerinm oluştuğu bu dönemde zararlıdır" dedi. Özellikle gebelik olasılığı olan kişilerin kesinlikle, röntgen çektirmemeleri ve radyasyondan kaçınmalan gerektiğini vurgulayan Dr. özcan şu görüşleri savundu: "Diyelim ki çayda veya fmdıkta daha fazla radyasyon var. Kadın da gebedir ve gebeliğinin ilk haftalarıdır. Çay içmesin ya da günde en fazla bir bardak içsin." Cannes 87'de her şey genç Cannes 87'de düşunsel, ciddi görüntülerin yanı sıra keyif verici görüntüleri de bulmak mümkün. Anja Franke ve Dani Levy adlı genç tiyatroculann "Ya Ben" adlı filmi modern bir güldürü. Ethan ve Soel Coen kardeşlerin kotardıklar "Arizona Junior" ise tek bir kalıba sığdırılamayacak yenilikçi bir mizah. Genç Fransız yönetmen JeanPierre Denis'in "Onur Meydanı"da şenliğin ilgi çeken filmlerinden biri. ATİLLA DORSAY CA.NNES Cannes 87'de ve dünyanın en ünlü sinema şenliğin 40. yıldönumünde Türkiyede var. Erdan Kıral'ın "Dilan" filminın afrsleri hemen her yerde göriilüyor. Filmin tsviçreliAlman yapımcılan, usta işi bir promosyon kampanyasıyla fllmi oldukça iyi tanıtıyorİar. Yabancı basın ve ilgililer için görkemli bir yemekten sonra, gala sonrasında da yapımcılaı. yakın dostlan için bir yemek düzenlediler. Ziilfu Livaneli'nin "Yer Derair, Gök Bskır" filmi de merakla beklenirken, şenlikte bu yıl geçen yıllardan çok daha fazla Turk basın mensubunun varlığı kendi gösteriyor. Kültür Bakanlığı'nın, cumhuriyet tanhimizde ilk olarak ilgi göstermesiyle, film pazarında Türkiye*nin de bu yıl bir standı var. Dil bilen bir Türk kızının sürekli butaptaze, "gırgır", yennde durmayana bir güldürü... Benzer şeyler, resmi bölümde, ancak yarısma dışı olarak gösterilen ^ m e r i k a n filmi "Arizona Junior" için de söylenebüir, illkemizde de 2 mevsım önce gösterilen "KanazBlood Simpl" filmiyle parlak bir başlangıç yapan Ethan ve Jo«l Coen kardeşlerin, uzun bir hazırlıktan sonra kotardıklan yeni filmleri, iikinin tersine bir güldürü... Arizona çöUerinde, biri eski bir mahkum, diğeri bir kadın polısten oluşarı delişmen bir çiftin ve bir yaşında bir bebeğin başrollerini paylaştıklan bu füm. Hafıf geri zekâlı çiftin çocuklan olrrtadığı için, bir batında 4 tane birden doğuran bir aileden bir çocuk çalmalannı ve bununla başlayan çılgın olaylar dizisini anlatıyor. Tek bir tanımlamaya ve kalıba sığdırılamayacak, biraz bölgesel, oldukça tipik, ulusal (Amerikan), ancak çok taze, boşanmış, yenilikçi bir mizah... Filmi sürekli kahkahalarla izlerken ve teknik olgunluğu içinde Amerikan sinemasırun ulaştığı duzeyi yeniden düşünurken, iki şey ön plana çıkıyor... Biri, Amerikan sinemasında ve tum gelişmiş ulke sinemalannda yeni, genç sinemacılara verilen şans... Diğeri ise, acaba bu denli iyi hazırlanmış, nerdeyse matematik olarak milimetrik biçimde çozümlenmiş bir filmin insanda bellı bir rahatsızlık duygusu uyandırmasının nedenleri... îlgi çfckiei bir film Oldukça genç bir Fransız >onetmen JeanPi«rre Deois ise Fransa adına yarışan fılmlerin biri olan "Onur MeydanıLe Champ D'Honneur" filmivle farkh tepki 2900 yıl önce Anadolu'da beyin aıııeli \ atı yapıldı ASUMAN AVAR la tarihlenmektedir. Bu ameliyattan sonra hastanın yaşayıp yaşamadığını bilmiyoruz, ama herhalde ölmüştür." Delgi yöntemiyle ameliyat edilmiş olan kafatasının Ankara'da antropolog Doç. Dr. Ersin Guneş tarafmdan incelemeye tabi tutulduğunu belinen Doç. Çilingiroğlu, "Günümüzde delme yöntemiyle yapılan beyin ameliyat ları, kafatasındaki fazla basıncı almak amacını taşıyor. Ancak yaklaşık üç bin yıl önceki ameliyatlann, başağnsına neden olduğu sanılan kotu ruhlan kovmak için yapıldığını düşünüyonız" dedi. Doç. Çilingiroğlu, aynı mezarda bulunan iskeletlerden, hem normal gömme hem de yakılarak gömme geleneklerinin uygulandığmı anladıklannı belirterek, şu bilgileri verdi: "İskeletler üzerinde yapılan laboratuvar tesüerinde, bazüannın etler ile birlikte yakılmış olduğunu gördük. Yani aynı dönemde hem yakılarak gomme törenleri hem de normal gömme törenleri uygulanıvordu. Mezariık alanı içinde siyahlaşnuş bazı kayalardan, yakma töreninin yapıldığı yeri bulduk. Bu alanda. yakılmış etli kemikler de bulundu. Her iki gelenekle gömülen olüler a\nı mezar içindeydi." Doç. Çilingiroğlu, boyutları 1 metre 10 santin uzunluğunda ve 70 santimetre genişliğinde bir başka oda mezardan ise 8 adet iskelet çıkardıklarını belirtti. Zülfü Livaneli'nin "Yer Demir, Gök Bakır" filmi, şenlikte merakla beklenen filmler arasında bulunuyor. lunduğu stand, çeşitli fılmlerimizin resim, afiş ve posıerleriyle süslu ve sürekli videodan film yayını yapıyor. Sık sık Türk yapımcı, ithalcı ve sinemacılarına rastlaruyor. Tek eksiğimız, "star'Manrruz... Sanırım, bugun Mujde Ar'ın da Cannes'a gelip bir daıreye yerleşerek galalarda boy göstermesiyle bu eksiğimız de giderilmiş olacak. tüler de bulmak mümkün... Işte eleştirmenlerin haftasmın açıhş filmi olan ve dunyarun her yerinden gelen ilk/ikinci fılmler arasından ozenle secilmiş 7 fılmden oluşan paketin ilk fılmı... Anja Franke/Dani Levj adlı genç tiyatroculann, aralarına deneyimli oyuncu Hdmut Berger'i de alarak kotardıkları "Ya Ben? Du Mich Auch?" adlı film... Çizgi dışı, marjinal, bohem, a\are bir çiftin günumuz Berlin'inde yaşadıkları, polisıye çızgiler de taşıyan bir çılgın seruven, bir modern gulduru... Jim Jarmusch ve Martin Scorsese etkileri (ozellıkk "Nev. York, New \ork") açık, Keyif verici gönıntüler Cannes'da perdeye yansıyan goruntüler, kuşkusuz bir ulke küllurunün tümünu kapsarnayı deneyen savlı, düşunsel, "ciddr görumüler değil... Burada keyif verici gorun (Arkası l.\ Sayfada) IZMİR Van Gölü ha\zasmda Dilkaya höyüğündeki kazılar Kurullann ve denetimlerin in sırasında Anadolu'da delgi yönsanların cinsel merak ve istekle temiyle beyin ameliyatı yapıldırini önleyemeyeceğini söyleyen ğını gösteren kafatası bulundu. Dümen, şu örneği veriyor: "Te İÖ 9. yüzytla tarihlenen kafatalevizyonda gece porno film oy sının üzerinde incelemeler sürernatılacağı anons edilse, birbirle ken, ameliyatın, başağrısma nerinden habersiz, halkın yüzde den olduğu sanılan kötü ruhları 80vı bu yayını uykulanndan fe kovmak için kafatasmda delikler dakârlık ederek seyreder." açılarak yapıldığı düşünülüyor. 2. Anadolu Demir Çağları MEKTUPLARDAN Sempozyumu'nda "Dilkaya'da erken demir çağ" konulu bildiri ÖRNEKLER sunan Ege Üniversitesi arkeolo"...Evde kimse olmadığı ji ve sanat tarihi bölümü ögretim zaman annemin sutyenini üyesi Doc. Dr. Altan Çilingiroğgiyer, içini bezle doldurur, lu, 1986 yıhnda Van Gölü havkendi kendime şişkin, güzel zasmdaki Dilkaya höyüğünde göğüsler yapar, kadın yapüan kazılar sırasında yuvarkülotunu giyerek, ayaklarıma lak biçimli ve küçük boyutlardada annemin çorabım geçirir, ki bir oda mezardan 32 adet kakadın gibi kalçalanmı sallaya fatası çıkarıldıgını söyledi. Kafasallaya yürürüm... Anneme taslarından birinin Anadolu'dakarşı birleşme arzusu ki en eski delgi yöntemiyle yapılduyuyorum." mış beyin ameliyatım geçirdiği"...Doktor bey, ben teyzemin ni gördüklerini vurgulayan Doç. koynunda ilk dişi, sizin ters Çilingiroğlu sözlerini şöyle birleşme tabirinizle de sürdürdü: ağabeyimden erkek zevkini alan "Bulduğumuz kafatası Anabir dişiyım." dolu'da belirlenen ilk beyin ame"Mahalledeki bir arkadaşla liyatım gösteriyor. Beyin amelizaman zaman dudak dudağa yatının delgi yöntemiyle yapıldıöpüşürdük. Yatakta çırıiçıpfak ğını görüyoruz. Kazı yerinde bu sevişirdik..." işlemin gerçekleştirildiği burgu Muzır Kurulu, yazarın aletleri de bulduk. Kafatasmda Batıdaki cinselliğin özgur, yan yana açılmış beş delik var. çağdaş olduğuna iltşkin Bu kafatasının bir örneği de görüslerini de, "uluorta Kenya'da bulunmuşlu. Anadosevişmeyi ö'ğretiyor" gerekçesi lu'daki en erken delgi ameliyatıile "müstehcen buluyor..." nı gösteren kafatası IÖ 9. >üz>ı Tzmir (Cumhuriyet A. Ege Bürosu) Suudi Arabistan'ın son sekiz ay içerisinde Arar Gümrük Kapısı'ndan 162 kamyon urünü radyasyonlu olduğu gerekçesiyle geri çevirdiği bıldirildi. Türkiye'nin Riya Ekonomi ve Ticaret Müşavirliği tarafından Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na gönderilen telekste söz konusu ürunlerin hangi ülkeye ait olduğu yer almadı. Son sekiz ay içerisı Arar Gümrtik Kapısı'ndan radyasyon içerdikleri gerekçesiyle geri çevrilen 1 kamyonda canlı hayvan, mercimek, fasulye, kuru incir, kuru kayısı, makarr ve samanın bulunduğu belirtildi. S. Arabistan'da radyasyonlu ürün Yücel'e fahri doktor unvanı TfJ aber Merkezt İT M. A Senatosu, TUrkiye'c çağdaş etektronik haberleşme endustrisinin oluşmasmdakı katkıtan nedeniyle Teleıaş Genel Mudüru Fikreı Yücel'e "fahri doktor" unvanı verdi.