19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 NÎSAN 1987 EKONOMJ CUMHURİYET/lV Ekonomi Senisi Türk Sanayici ve İşadamları Derneği TÜSİAD Başkanı Ömer Dinçkök, kamuoyunda şirket kurtarma yasası olarak nitelenen yasanın Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından yaptığı açıklamada, "Hükiimet sistemi islah edilecek yerde, geçici çöziimü tercihle yasal bir yetki alraa yoluna gitmiştir" dedi. Şirket kurtarmanın "objektif kriterlere göre" ve mutlaka "sürekli ve sınırlı" olması gereğinin altını çizen Dinçkök, "Bu konuda kalıcı çözüm, banka kredilerinde faizleri (net ve reel faiz olarak) cari enfiasyonun 57 puan üzerine çekmek ve buna rağmen yine de sonınlan olan kuruluşlar varsa, bunlan özel çözümler için incelemeye almaktır" şeklinde konuşnı. Hükümetin enflasyonu hâlâ arzu edilen düzeylere düşürememiş olması ve bütçe açıklarını "aşın yüksek faizli" tahvil, bono ve gelir ortaklığı senetleriyle kapatması sonucu özel sektörün gerek ticari bankalardan, gerekse sermaye piyasasından fon sağlama olanaklarınm büyük ölçüde sınırlandığsna dikkati çeken Dinçkök açıklamasını şöyle sürdürdü: TUSIAD'dan kıırtarmaya tavır DİNÇKÖK'ten Şirket kurîarma yasasım geçici çözüm olarak nitelendiren TÜSİAD Başkanı Ömer Dinçkök, yaptığı açıklamada, kalıcı çözümün banka kredi faizlerini cari enflasyonun 57 puan üzerine çekmek olduğuna işaret etti. "ödeme darboğazını giderme operasyonları"nın süreli ve sınırlı olması gerektiğini ifade eden Dinçkök, "Operasyonun nedenleri, etkileri ve giderleri kamuoyundan gizlenmemeli" dedi. "Mali destek, yönetim ve iiretiıtı usulleri yanlış olan bir rırmaya mükafat verme anlamına gelmemeli ve şeffaflığı sağlamak için destek gayretlerine özel finansman gruplannın katılması da sağlanmalıdır. Operasyon nedenleri, etkileri ve giderleri kamuoyundan gizlenmemelidir." Dinçkök, TÜSİAD olarak piyasa ekonomisinde ödeme darboğazını giderme operasyonlannın objektif ekonomik kurallarını ise şöyle sıraladı: . • Operasyonlar bağımsız uzmanların fizibilite raporlarına dayandırılmalıdır. • Operasyonlar sürekli olmamalı ve fiyat veya alım zorlamalan yerine piyasa çözümlerini esas almalıdır. Dinçkök, sistemin ıslah edilmesi gerektiğini savundu •• • 718 milyon lirayı geçti • Operasyonlar sektör içi rekabeti bozacak koşullar getirmemelidir. Yani operasyon, kurtarılan şirkete eski rakiplerini ezebilecek avantajlar sağlamamahdır. • Operasyonlar yönetimi, yapısı ve üretim usuUeri yanlış olan firmalara kesinlikle yöneltilmemelidir. Piyasa koşullarında yaşayamayacak firmalar kurtarılmamalıdır. • Operasyon için yapdacak giderlerin net getirisi, o sektörde benzer bir yatınm projesinin getirisinin üzerinde olmamalıdır. • Operasyonlar, şirketlerin borçlarım affetme veya ödeme şeklinde değil, üretim kapasitesini harekete geçirecek marjinal desteği sağlama şeklinde olmalıdır. • Devlet bütçesine yük olmamak ve yükü geniş bir kitleye yaymak için knrtarma, yatınm bankaları veya gruplan denetiminde sermaye piyasasma yöneltilmeli ve iç ve dış özel finansman gruplannın da katılması sağlanmalıdır. Operasyonlar, sermaye piyasasının geliştirilmesi ve sınai mülkiyetin yaygınlaştınlması için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. • Operasyonlar çerçevesinde sağlanacak mali destek, özel sektör fırmalarını "KtTTeştirmemelidir", yeni operasyonlarda devletin bu firmalara ortaklığı kesinlikle söz ko.nusu olmamalıdır. Ömer Dinçkök, açıklamasının son bölümünde AET'ye bugünlerde resmi başvurunun yapılacağına dikkati çekerek, "Sanayiciye ve ibracatçıya AETde geçerli finansman koşullannın (kredi faizleri v.s.), elektrik ve su gibi girdi rıyallannın ve ek ihracat destek ledbirleri gibi diğer avantajlann bir sistem olarak en kısa sürede sağlanmasını bekliyoruz. Aksi halde yasanın getirdiği kolaylıklar bir çözüm olmayacak, sorun yine devam edecektir" dedi. Gürsel, vergide yine iddiah 1986 yılı vergi rekortmeni Oğuz Gürsel, bu yıl 718 milyon 292 bin 479 lira vergi beyan etti. İzmir vergi rekortmeni turizmci Handrik Dutilh, Türkiye'nin turizmde tspanya'yı yakalayabilecek potansiyele sahip olduğunu söyledi. Dutilh, Türkiye'nin kültür mirasına sahip çıkamadığı görüşünde. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) KİSKA komandit sahibi ve 1986 yılı vergi rekortmeni Oğuz Gürsel bu yıl da şampiyonluk yarışına iddiah biçimde katıldı. Gürsel'in 1986 yıh gelirlerine ilişkin olarak 718 milyon 292 bin 479 lira vergi ödeyeceği bildirildi. Başkentin önde gelen müteahhitlerinden olan Gürsel'in gelir vergisi rakamının yüksekliğine geçen yıl tamamladığı işlerin neden olduğu belirtildi. Öte yandan, geçen yıllann gelir vergisi şampiyonlan listelerinde yer alan bazı isimlerin bu yıl oldukça düşük rakamlar açıklamalan Maliyede şaşkınlık yaratmadı. Bakanhk yetkilileri, vergi mevzuatında gidilen değişikliği söz konusu gelişmeye neden olarak gösterdiler. Aynı yetkililer, "İşadamlarının vergilerini kaynakta ve kunımlar vergisi olarak toplayacağız. Dolayısıyla bu yıl kurumlar vergisi rakamları önemli ölçiide artacakür" dediler. Yürürlükteki yeni vergi sistemi bazı şirket ortaklannın hiç gelir vergisi ödememelerinin yolunu da açtı. Bu yıl sadece kurumlar vergisi ödeyecek olan bu tür işadamlan şirket kâr payları ve diğer gayri menkul iratlannı gelir vergisi beyannaınelerinde göstermeyecekler. Öte yandan İzmir Büromuzun haberine göre, Izmir'de vergi rekortmenliğinde, "tütün tüccan" ve "ihracatçı" geleneğini kıran turizmci Handrik Dutilh, Türkiye'nin turizmde İspanya'yı yakalayabilecek potansiyele sahip olduğunu söyledi. 693 milyon 172 bin lira Gelir Vergisi ödeyecek olan Dutilh, Türkiye'nin tarihten kalan kültür mirasına sahip çıkamadığı görüşünde. Turizm sektörünün Türkiye'de hıziı bir gelişme dönemine girdiğini ve 1987'nin turizm açısından "parlak bir yıl" olmasını beklediklerini söyleyen Handrik Dutilh, ''Türkiye'de hükümetin turizm politikası olumlıı sonuçlannı verdi. İspanya gibi, dünyada en çok turizm geliri sağlayan bir ülke konumuna gelmemesi için hiçbir neden yok" biçiminde konuştu. Turizm politikasının sürdürülmesi, bu arada turizm sektöründe çalışan personelin de yabancı dil eğitiminden geçirilmesi gerektiğini belirten Dutilh,şöyle dedi. "Turistik bir yörede tanıdığım bir iki manav var. Biri çok iş yapıyor, diğeri ise dükkânlan yan yana olmasına karşın hiç iş yapmıyordu. Bu farklılık neden mi oluşmuştu? Biri yabancı dil biliyor, digeri ise bilmiyordu. Bu kadar basit. Aynca basında AIDS ya da kuduz konusunda çıkan haberler, turizm konusunda olumsuz bir propaganda yaratıyor." Tarihi köşklerin gün geçtikçe yok olmasını üzüntüyle izlediğini belirten Dutilh, "Tiirkiye'de ne yazık ki kttlturel degerler yeterince konınmuyor" dedi. Dutilh, şunları söyledi: "Zaten sayılan giderek azalan buyapılann bir daha yapılması mümkün değil. Bunlar kendi türlerinin son örnekleri. Böyle giderse gelecek kuşaklar bu güzel yapıların hiçbirini goremeyecekler." TÜRKIYE'den Dış ticaret şirketlerine uyarı nkara (ÛM.) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı dış ticaret sermaye şirketleriniyakm takibe aldı. Firmalar, ihracatlarına ilişkin belgeleri müsteşarlığa iletmeleri ve ytllık ihracatlarım 30 milyon dolarm altma düşürmemeleri için uyarıldı. 1986 yılı ihracatmm gerilemesi ve tanınan ayncalıklara rağmen, dış ticaret sermaye şirketlerinin bazılanmn geçen yılki ihracatlanmn 30 milyon dolar allmda kalması, sanayi ve maden ürünleri ile tarımsal ürün ihracatlanmn belirlenen oranlarda yapılmaması Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın şirketlere müdahalesini gündeme getirdi. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı yetkilileri, dış ticaret sermaye şirketlerinin bazılanmn yıllık ihracatlanmn 30 milyon dolar sınınnın altma düştüğünü söylediler. Aynca şirketlerin en az yüzde 75 oranmda sınai mamul ve maden ihracatı yapma koşuluna uymadığı biçiminde kaygı duyulduğunu belirten yetkililer, bu nedenle şirketlerin olağan denetimlerinde bu yönlere ağırlık verildiğini söylediler. Kaıım bankaları denetim dısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda KİTlerin ve fonların TBMM tarafından denetlenmesi ile ilgili yasa önerisi kabul edilerek, kamu bankalan denetim dısı bırakıldı. TBMM Genel Kurulu'nda muhalefetin karşı çıkmasına rağmen kabul edilen yasa ile fonların ulusal bütçe ile birlikte incelenmesi hükmü de getirildi. Buna göre fonlar, TBMM'de bağlı olduğu bakanlığm bütçesiyle birlikte ele alınacak. ANAP'hlann yeterli oy çokluğu olan 10l*i guçlükle sağladıklan ve bu nedenle birleşime 4 kez ara verilen görüşmeler sırasında muhalefet milletvekilleri, bankalann denetimsiz bırakılmak istendiğini vurguladılar. SHP'li Ayhan Rrat, bugünkü uygulamada bile kamu bankalannın özel şirketlere milyarlar aktardıklannı denetim dışı kalmalan durumunda neler yapacaklarının tahmin bile edilemeyeceğini belinerek, "Bankalar denetimsiz kaldıklannda bircoğu Hisarbank, Bagbank gibi kapanmak için araya gireceklerdir" dedi. Edirne bağımsız Milletvekili Türkan Ankan ise fonlar için gerçek bir denetim getirilmediğini söyledi. DSP'li tsa Vardal da fonlar için getirilen denetimi "göz boyama" olarak niteledi. Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin ise bankalann denetim dışı kalmayacağını öne sürerek fonların sıyasi denetimi olmadığı yakmmalannı önlemek için bu yola gidildiğini anlattı. Alptemoçin, "Bu kanunla Meclisin de fonlann biitçeleri ve hareamalan konusanda bilgi sahibi olmalan sağlanıyor. Fonlann yapacagi hareamalan bir yıl önceden bilme şansımız olacak" dedi. Genel kurulda kabul edilen yasa uyannca, kamu bankaları bundan sonra KİT Komisyonu'nda denetlenemeyecek. Bu bankalann faaliyetleri,bütçe sırasında incelenecek. KİT Komisyonu'ndaki denetleme sisteminde Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, ilgili bankanın tüm çalışmalarını en ince ayrıntısına kadar inceliyor ve bu konuda komisyona bir rapor sunuyordu. Komisyonda bu rapordaki görüşler ışığında bankanın denetlenmesi yapılıyor ve yer yer de yolsuzluk iddiaları nedeniyle tartış TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi 'îslam Ortak Pazan kurmak zor' / ' stanbul (a.a.) Devlet Planlama Teşkilâtı Müsteşan Yusuf Bozkurt özal, "lslam Ortak Pazarım kurma çabası içinde değiliz. Bu çok zordur. 4445 lslam ülkesinin din birliği dışında ortak noktası yoktur" dedi. Yusuf özal Türk heyeti ve dönem başkanı olarak dün düzenlediği basın toplantısında, Türkiye, Iran ve Pakistan'm üyesi olduğu Ekonomik Işbirliği Teşkilâtı (ECO) 3. Planlama Konseyi toplantısında görüşülen , konularla ilgili bilgi verdi. özal, kurulması planlanan ECO Kalkınma ve Yatınm Bankası'mn, yatınm malları dış ticaretinin fınansmanı amacına yönelik olacağını ve üç ülkenin yatınm mallanmn ticaretini finanse edeceğini bildirdi. Yusuf özal, ECO'ya üye ülkelerde üretilmeyen yatınm mallarma ihtiyaç duyulması halinde ve istisnai durumlarda da ECO dıştndan ortak finansman yoluyla finansman imkâmmn amnabileceğini belirtti. malar oluyordu. KİT Komisyonu'nun aynca ibra yetkisi de bulunuyor. KİT Komisyonu'nun ibra etmediği işlemleri yapan banka yöneticileri hakkında yasal yollara başvuruluyor. Ancak, Plan ve Bütçe Komisyonunun, KİT Komisyonu gibi bir ibra yetkisi bulunmuyor. Yasaya son anda eklenen bir madde ile halen KİT Komisyonu'nda bekleyen kamu bankalannın 1985 yılı faaliyetleri ile ilgili raporların görüşülmesi de önlendi. Bu raporlar, 19861987 çalışmalarıyla birlikte gelecek yıl Bütçe Komisyonu'nda incelenecek. Bir yılını doldurdu hıterbank 18,9 trüyvnıı aşü Halka açık"şirketlerkazandırdı T stanbul (OM.) Halka açık şirketlerin eli açık çıktı. M. tstanbul Menkul Kıymetler Borsası (ÎMKB) 1. pazarmda işlem gören 40 şirketten genel kurullan yapılan 32'si ortalama yüzde 63 oranmda kâr payı dağıttı. 1986 yılım kârlı kapatan şirketler, küçük ortaklanna, enflasyon, banka faizleri, hazine bonoları, köprü senetleri ve döviz kazançlanmn üzerinde gelir sağladılar. Halka açık 40 şirketten genel kurulu yapılan 32 şirket içinde sadece METAŞ ve OTOSAN 1986'yı zararla kapattıklan için, ortaklanna kâr payı dağıtamadılar. 32 şirket içinde en büyük kâr payını veren şirketler, yüzde 300'le Koç Holding'e bağlı Kav, yüzde 235'le Sabancı Holding'e bağlı Akçimento ve yüzde 200'le yabancı sermayeli Goodyear oldular. Yine Borsa'nm en çok ilgi gören hisse senetlerinden Çukurova Elektrik yüzde 100, en fazla işlem hacmini gerçekleşüren Iş Bankası da yüzde 113 oranmda kâr payı dağıttılar. ANKARA (*.a.) Merkez Hankası denetimindeki Bankalaraıası Para Piv'asası, bir yaşını doldurdu. Piyasada bir yılda 18 trilyon 950 milyar lira el değiştirdi. 1 Nisan 1986'da kurulan ve lnterbank o'.arak da antlan piyasada biı yılda 27 bin 704 işlem yapıldı. Bankalann kısa döncmli nakit fazlalarmı değeılendirdikleri. yine kısa dönemli nakit ihtiyaçlanm giderdikleri lnterbank'ta faiz oranları piyasada oluşuyor. Imerbank'ta bir yıl içinde en yüksek guuluk i^kıü l.acnnne 28 Ocak 1987*de ulaşıldı. 28 ocafc gilnü, piyasada 194.6 milyaı lira el de£.,ıirdi. Piyasada günlük borçlanmalarda en düşük yıllık ortalama faiz, 13 Mart 1987 günü yüzde 7.5 olarak beüriendi. Ayıu nitelikli borçlanmalarda en yüksek faiz oranı ise yüzde 65 oldu. Bu faiz oranına geçen yıl ağustos ayının son ışgünu ile eylul ve ekim aylanmn ilk günlerınde ulaşıldı. 7 gttniük borçlanmalarda en duşük faiz 13 man günü yüzde 25 olarak bdirlendi. 7 günlük borçlanmalann en yüksek yülık faizi ise yüzde 6" olarak 2 \t 3 Eylüi 1986 günleri bebriendi. Bir yüını dolduran ve 10.9 trilyop liralık 1987 yıh genel bücçe büyüklüjünün iki katma yakm işlemin gerçekleşliji lnterbank'ıa 1, 7, 14 ve 28 günlük borçlanmalaı yapüıyot. Her tür borçlanmada vade ve talep edilen fain piyasava nakit sunanlar belirliyor. Para taiep edenler de faiz üzerinde pazarlık ediyorUr. Güneş gazetesinin dünku birinci sayfasında alt alta yer alan iki başlık şöyleydi: "Büyümede rekor % 8 " "Vatendaş/n ÖzaP dan isteği: Pahalılık azalsın." Bu iki başlık Türkiye'deki ekonomik durumu oldukça iyi özetliyor. Bir yanda hesaplama doğruysa yüzde 8 gibi gerçekten yüksek bir hızla büyüyen bir ekonomi; diğer yanda kontrol altma alınamayan bir enflasyon ve gerçek gelirleri sürekli gerileyen, gerçek anlamda yoksullaşan geniş bir toplum kesimi, Özal'ın deyimiyle "ortadirek." 1986 yılında Türkiye ekonomisinde yaşanan olayın çok kabaözeti bu. Ekonomi hızlı büyümüş, fakat toplumun geniş bir kesimi bu büyümeden pek pay alamamış. Bu durum artık Dünya Bankası ve OECD gibi kuruluşların da gözüne battığı için Türkiye'nin gelir dağılımı sorununa eğilmesi gerektiği yolundakı taleplerin de arttığı anlaşılıyor. 1987 yılına ilişkin ilk göstergeler, bu yılın özellikle enflasyon açısından daha da kötü olabileceğini gösteriyor. Yılın ilk üç ayına ait enflasyon göstergelerine baktığımızda şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza: Mart iyi OcakMart 12 aytık *rtty »rtı$ı artış Î987 Î986 İ987 Î9B6 İ987 Î986 DİE toptan e$ya %35 %13 %96 %80 %26.4 %29.1 DİEtuketicl %3.7 %1.3 %9.7 %6.4 %34.7 %34.2 İT0 Ûcretlitef (İST) %54 %1.6 %10.8 %7.2 %39.4 %34.6 Hazine Müsteşarlığı'nın mart ayı göstergeleri henüz açıklanmadı, ama Hazine'ye göre de toptan eşya fiyatlarında bu yılın ilk iki ayında meydana gelen artış yüzde 9.7'yi bulmuş ve geçen yıl yüzde 5.9 oian rakamı çok geride bırakmıştı. Tüm bu rakamların ortaya koyduğu gerçek şudur: 1987 yılının ilk üç ayındaki fiyat artışları 1986 yıiındaki artışlardan çok daha hızlıdır ve yılın ilk üç ayı sonunda gerek toptan eşya fiyatlarında, gerekse vatandaşı doğrudan ilgilendiren perakende (tüketici) fiyatlarında meydana gelen artışlar, yüzde 10 dolayındadır. Son 12 aylık artışları gösteren eğri de başını belirgin biçimde yeniden yukanya kaldırmış bulunmaktadır. Bu rakamlar karşısında "7987 ytlı enflasyonu yüzde 20 olacaktır" diyen yetkililerin beyanları bir kez daha rüyalar âleminin esintileri olarak kalmaya mahkum görünmektedir. Yetkililer kuşkusuz kara, yağmura, Papandreu'ya, Rabıta konusunu ortaya atanlara kusur bulacak, bu gibi türlü çeşitli etkenlerin bu yılın ilk üç ayında fiyatları arttırdığını ileri süreceklerdir. Enflasyonun direnişini ve yeniden başkaldırışını daha ciddi bir şekilde analiz etmek isteyenler ise bir yandan geçen yılın son çeyreğinden itibaren yaptıkları uyarıları hatırlayarak haklı çıkmanın tatminini yaşayacaklar, diğer yandan geçen yıl enflasyonun daha yüksek olmasını önleyen koşulları hatırlayacaklarrjır 1986 yılında aniden ucuzlayan petrol fiyatlarının sağlandığı 1.5 milyar dolarlık olanak Türkİye'ye bir nefes alma şansı tanımış, bu sayede petrol ve diğer KİT zamları sınırlı tutulabilmiş; bütçe açtğının daha d a büyümesi önlenebilmiş; tarımsal üretimdeki sıçrama sayesinde tarımsal ürün fiyatlarındaki artışlar sınırlanmış; ücret talepleri önemli bir artış göstermemişti. 1987 yılında bu olumlu koşulların tekrarlanmasın: beklemek kolay değ'ıldir. Petrol fîyatlan 1718 dotara yükselmiş, KİT zamları peş peşe gelmeye başlamış, geçen yılın ilk iki ayında 18 milyar lira olan bütçe açığı bu yılın aynı döneminde 222 milyar liraya yükselmiş, sendikalar çok daha iddialı taleplerle tutumlannı sertleştirmişlerdir. Buna karşılık 1986 yılında enflasyon cephesinde daha iyi bir sonuç alınmasını önleyen olumsuz etkenlerin etkisi bu yıl da sürmektedir. Belediyeler kaldınmlara para saçmaya devam etmekte, genel seçim öncesindeki bir yılda hükümetin kamu yatırımlarını ciddi şekilde sınırlaması pek mümkün görünmemektedir. Bunlara ek olarak çeşitli kesimlere çeşitli yöntemlerle "seçim ulufesi" dağıtma haztrlıklarının da başladığı söylenmektedir. Öte yandan tarımsal üretimde geçen yıl sağlandığı iddia edilen yüzde 7.4'lük reel artışın yanına bile yaklaşmak mümkün olmayacaktır. Fiyat endekslerinde tarım ürünleri ve gıda maddeleri fiyatları artışlarının ortalama artışların üzerinde seyretmesi de tarım ürünlerinın bu yıl enflasyonu sınırlayıcı değil, kamçılayıcı bir etki yapabileceğini düşündürmektedir. Bu koşullar altında 1987 yılı enflasyonunun yüzde 20 şöyle dursun, yüzde 3 0 d a sınırlanması bile zor görünmektedir. Halkı doğrudan ilgilendiren tüketici fiyatlarında söz konusu artışların yüzde 30'dan yüzde 40'a yaklaşan bir noktada gerçekleşmesi de mümkündür. Izlenen ekonomi politikaları ve yatınm tercihleri, sonunda Türkiye'yi, yoksullaşan insanların lüks kaldırımlarda ve görkemli köprülerde dolaştığı bir ülke haline getıreceğe benzemektedir. Bu ilginç tablonun seçim kazanmaya ne denli yardımcı olacağını ise herhalde 1988 seçimleri gösterecektir. Lüks Kaldırımlarda Yoksullar mı Yürüyecek? OSMAN ULAGAY EKONOMİ NOTLARI DÛVIZ KURLARI Dövızin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 isveç Kronu 1 İsviçre Frangı 100 İtalyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S Arabistan Riyali Serbest pıyasada Dolar m Mark 435 DUNYA'dm r Tokyo'da arsa spekülasyonu okyo (a.a.) Tokyo'da toprak fîyatlan geçen yıl ortalama yüzde 53.9 oranmda artış gösterdi. Japonya Ulusal Toprak Kurumu, fıyatlardaki artışın rekor düzeyde olduğunu belirtti: Kurum, Tokyo 'ya bağlı 23 bölgede konut yapımı için ayrılan arsaların fıyatlarınm yüzde 76.8 oranmda arttığını açıkladı. Kuruma göre, fıyatlardaki artış, inşaat içir talebin büyük oranda artması ve emlakçıların spekülatif davranmalarmdan kaynaklandı. Ada ülkesi Japonya genelinde arsa fîyatlan ise ortalama yüzde 7.7 oranmda arttı. Japonya'da en pahalı arsa, Tokyo'nun Ginza bölgesinde bulunuyor. Alışveriş merkezlerinin yoğun olduğu bu bölgede, 3.3 metrekarelik toprak 644 bin 600 dolardan (yaklaşık 500 milyon lira) satılıyor. Dbviz Alış 782.50 551.11 60.99 428.30 20.70 113.61 128.79 379.49 122.86 512.78 60.12 532.31 2853.24 1246.13 208.69 Döviz Satış 786.41 553.87 61.29 430.44 20.80 114.18 129.43 381.39 123.47 515.34 60.42 534.97 286751 1252.36 209.73 Efektif Efektif Satış Alış 782.50 794.24 540.09 559.38 60.99 61.90 428.30 434.72 20.29 21.01 113.61 115.31 128.79 130.72 379.49 385.18 122.86 124.70 512.78 520.47 58.92 61.02 521.66 540.29 2796.18 2896.04 1246.13 1264.82 204.52 211.82 5jJ ÇP 3 NİSAN 1987 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURLARI T.C. ZİRMT BANKASI DÖVİZ ALISTL. SATIŞTL. 782.50 786.41 551.11 553.87 60.99 61.29 428.30 430.44 20.70 20.80 113.61 114.18 128.79 129.43 379.49 381.39 122.86 123.47 512.78 515.34 60.12 60.42 532.31 534.97 597 92 600.91 2853.24 2867.51 114.08 114.65 1246.13 1252 36 208.69 209.73 Sj9 Ç ? DÖVİZİN CİNSİ 1 ABD 0 0 U R I 1 AVUSTRALYA D0URI 1 AVUSTURYA SİÜNİ 1 BAT1 ALMAN MARKI IBELf,İKA FRANGI 1 DANMARKA KRONU 1 FRAISU FRANGI 1 HOLUNDA FLORİNİ 1 İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE FRANGI 100 İTALYAN ÜRETİ 100 JAPON YENİ 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1STERÜN 1 S. ARABİSTAN RİYAIİ EFEKTİF ALIS a . SATIŞ TL. 782.50 ! 794.24 540.09 559.38 60.99 61.90 428.30 434.72 20.29 21.01 113.61 115.31 128.79 130.72 379.49 385.18 122.86 124.70 512.78 520.47 58.92 61.02 521.66 540.29 585.96 606.89 2796.18 2896.04 111.80 115.79 1246.13 1264.82 204.52 211.82 Belediyelerin gelir ortaklığı senedi çıkarması gündemde BİLAL ÇETtN ANKARA Boğaziçi Köprüsü için 1984 yılı sonunda çıkarüan 10 milyar lirahk senetle başlayan gelir ortaklığı senedi uygulaması, baraj ve hidroelektrik santrallarından sonra şimdi de belediyelere ait tesislere yaygınlaştırılıyor. DPT, belediyelerin de gelir ortaklığı senedi çıkarabilmelerine imkân sağlanmasını önerdi. DPT Sosyal Planlama Başkanlığı'nca belediyelerin mali yapılanndaki düzenlemelerle ilgili olarak hazırlanan bir raporda, gelir getiren işletme niteliğindeki belediye tesislerinden ilgili belediyelerin gelir ortaklığı senedi çıkararak finansman sağiayabilmeleri önerildi. Raporda şöyle denildi: "Hizmet kullananlardan ücret alman ve işletme niteliğinde bulunan su, havagaa gibi altyapı yatınmlan ile gıda ve küçük sanayive yönelik yatırımlarda, yatınmla bizmetin satış bedeli, ya da kirası arasında yatırımın sosyal faydası da göz önünde tutularak bir denge kurulmaya çalışümalıdır. Böyle bir durumda, yatınm maliyeti işletme geliri ile karşılanabileceğinden yatınm borçlanma ve gelir ortaklığı senedi yoluyla finanse edilmelidir. Ancak, yol, park. yeşil alan gibi gelir getirmeyen hatta. bakım ve yenileme nedeniyle de^mlı gidere yol açan yatınmların borçlanma veya gelir ortaklığı yoluyla degil. belediye bütçe imkânlan ve devlet bütçesinden yapılacak hibe ve yardımlarla karşılanması gerekmektedir." DPT raponında, belediyelere ayrılan kaynakların daha rasyonel kullanımı ve belediye hizmetlerinin etkinleştirilmesi konusunda bazı önerilere de yer verildi. ÇAPRAZ KUR 1 ABD DOLARI 1.8269 BAIman Markı 6.0757 Fransız Frangı 2.0619 Hollanda Florini 1.5259 İsviçre Frangı 1301 56 İtalyan Lireti 147.00 Japon Yeni 3.7495 S.Arabistan Riyali 1 Sterlin 1.5924 ABD Doları ALTIN GÖMUŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar külçe 22 ayar brtezık 900 ayar gumjş ALIŞ | SATIŞ 72.000 73.000 96.000 10 730 9660 153 100.000 10.770 10.500 155 T.C. ZÎRAAT BANKASI " G ü c ü M eriyümcz" Yararkmın! Titiz kalite kontrol işlemleri sonucunda, çoğu zaman gözle görülmeyecek kadar küçük bir defosu olduğu için ayrılan ayakkabılar, trikolar/ gömlekler, ipekli/pamuklu emprimeler, eşarplar,ilk kezdöşemelik kumaşlar, perdelikler ve kadın/erkek/çocuk giysüeri... Yanyanya var an indirimli jiyatlarla, Vakko Yenicami Mağazasfnda ve Vakko Mağazalan Defolu Dairelerinde. Hemen uğrayın. Önce siz yararlanın. Vakko Yenicami Mağazası Vakko Bcyoğkı. Vakko Ankaru. Vakko İzmir Defolu DaireleriJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle