19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER rının yuzde 55 azahılarak yoksulluğa itildiği yıllar olarak anılacaktır. 1980 yılından bu yana sendikal haklan yok edilen işçi kitlesi. uzunca bir sure tepki gösteremedı. 1985 yılı başlarında alınan eylem kararları, işçinin tabandan gelen istek ve tepkilerinin sonucudur. 1985 mayıs ayında Bursa'da yapılan toplantı. o yılın ilk ve tek eylemi oldu. 1986 yılına kadar iş\erenın olmadık isteklerine boyun eğen işçilerin, 1986 yılı başından bugune kadar, yuzlerce işçinin gözaltına alınmasına, işten atılmalarına karşın, guçlerine güvenerek başardıklan \e surdürdükleri eylemler, gelecek yıllara umutla bakabileceğımiz kapsam \e nıteliktedir. 1986 yılı Devlet Demiryolları'nda çalışanlann ucret hakları için işi bırakma eylemi ile başladı. Daha sonra Turkİş tarafından gerçekleştirilen İzmir mıtingi, bu eylemlerin en kapsamlı olanıydı. Kıdem Tazminatı Fon Yasa tasansına kitlese! tepkiier gösterilirken. Izmir Tekel işçileri ikramiyeleri protesto niteliğinde reddettiler. Eskişehir mitingi 40 bin kişinin katılımıyia başarıyla sonuçlandı. Bir kısım işçilerin işten atılmalarına karşı Kavel'de, daha sonraki aylarda Seka'da, MESS işyerlerinde 30 bin işçinin katıldığı yemek boykotları ile Otomobilîş'in yineaynı işyerinde "(iretimi duşürme" eylemleri takdirle gozledığimiz eylemlerdendi. 1986 yılının sonlarında Apeks işyerinde işı bırakma eylemi gerçekleştiriİdi. ÖziplikIş ve Ozgıdaİş yetkililerinın bir kısmının açlık ^revleri de olumlu sonuclanan eylemlerdi. Yeni yJa Otonıobilİş'in \e Laspetkim!ş';.ı grevlerı ile ginlmişti. Bağımsız sendika olan OtomobilIş'in 2600 işçinin katıldığı Neta> gre\i, uç aylık sureden sonra 18 şubatta somut kazanımlarla sonuçlandı. İşverenler ve iktidar, bu güçlu bağımsız sendikanın gucunu kırmaya azimli bir goruntu vermektedırler. Bir \andan Erdemir'de Otomobılİş'e yetkı vermemekiçin turlu oyunlar oynanır, işçiyebaskı yapılırken, işverenler Otomobilİş üyelerini kitleler halinde işten atma kampanyasına başladılar. Erdemir"de referandum için 2000 imza toplayan işçilerden 500'une ihtar verilirken, uç işçi de açlık grevi yaptı. Geçen gunlerde Turkİş yönetimi genel greve gideceklerini açıkladılar. Daha sonra yöneticiler, TBMM'ye dilekçe vermek ıstediler ancaJ. bu istek len "izinsiz yuruyuş" suçlaması ile DGM'de soruşturma açılması ile sonuçlandı. (Sonuçta Kovuşturmazlık karan alındı.) 18 martta Petrolİş, ülke duzeyinde grevlere başladı. Toplam 57 işyerinde on binden fazla işçinin katıldığı grevler devam etmektedir. Ülkemizde anayasa ve yasaların çizdiği çerçeve içinde sendika sosyal demokrat parti dayanışmasından ve işbirliğınden soz edilemez. Oysa katılımcı demokrasilerin gereği olarak sendikalar ulkenın özellikle ücret, fiyat ve vergi politikalarının oluşnıasında etkili olabilmeli \e mılli gelirden işçi kitlesine duşen payın alınmasını sağlayabılmelidir. Llkemizde ücret ve maaşların milli gehrdeki payı, 1960 yılında yuzde 21 iken, 1979'da yuzde 43'e vükselmiş, 1985'te yuzde 19"adüşmuştur. Bu gerçek, sendikaların ucret politikalarındaki etkinliğinın somut gostergesidir. ^AĞLIKLI ÖRGLTLKNME Ülkemizde katılımcı demokrasi gerçekleştirilse dahi, işçi kitlesınin milli gelirden kendisine duşen payı alabilmcsi için sağlıklı orgutler olusturmasj ve bunun ıcın mucadele \crmesi kaçınıimazdır. Î9801986 donemınde >aşanan ekonomik sıkıntılann nedenlerinin en önemlisinın sağhksız işçi orgutlenmesinden doğduğunun bilincine varan, bılgı \e deneyimi her gün giderek artan işçi kitlesinin örgutlenme konusunda bir atılım yapma noktasına geldiğı s*öylenebilir. Sosyal demokrat partıler, orgütlenme konusunda bir noktaya gelmiş olan işçi kitlesinin hareketını, açıkça belirledikleri bilimsel ve gerçekçi politikalar ile desteklemelidirler. Partiler, işçilerin orgütlenmeleri ile ilgili ozel ve somut ulke koşullarını dikkate alarak hazırlayacakları politikaları ve anayasa ile iş yasalarında yer alacak temel değişiklik ilkelerini programlanna almak zorundadırlar. Çalışma Yaşaıııı ]\ Durumda? 1980 Eyiül'ünden işçilerin kazanılmış işçinin sindirildiği yoksulluğa itildiği günümüze kadar geçen yıllar sendikacıhğın yozlaştığı, haklarının alındığı, baskılarla ve haksız uygulamalarla ve gelirinin gerçek değerinin yüzde 55 azalîılarak yıllar olarak amlacakîır. 1982 Anayasası'ndakı çalışma hayatını duzenleyen maddeler doğrultusunda iş yasalarına getirilen kiMtlamalar sonucunda. sendikalar politika yapmak değil, işlevlerini dahi yapamaz ve işçi haklanndaki geriye gidişe karşı koyamaz duruma gelmışlerdir. Bu yasa hukumleri ve uygulamalar karşısında 9 mılyonu aşan ücretlinin ancak 2 milyonu sendikalar çatısı altında orgutlenebilmişlerdir. Son gunlerde uygulanması giderek yavgınlaştırılan 'Sozleşmeli personel" politikası da sendikaları güçsüz duruma duşurmc amacını taşımaktadır. Bu donemde işci haklarının yenıden kazanılması \eya çıkarlarının savunulmasında sendika yöneticilerinin onemli sorumlııluklan ve görevleri olduğunun belirtilmesı eerekir. Sendika >onetıcılerının pek çoğu. varlık nedenlerinin her şeyden once işçı haklarını almak olduğunu unutarak, çıkarlan ve koltukları uğruna işçi haklarını goz ardı ettiler. "Bu yasalarla gre\ vapılamaz" teranesi ile sendikalmucadele yollarını denemediler ama her gun basına yansıttıkları bevanlarıyla işçi hakları için mucadele verir görunmeyi \ıllarca surdurdüler. Gercek sendikal mucadelenin. yasaların verdiği hakları sonuna kadar kullanarak, vasaları zorlayarak ve hatta değiştirmeye çalışarak verilmesı gerektıği aerceği unutturulmak istendi. 24Ocak kararlarını uygulayan duşunce heın işçinin orgütlenme gücunü hem de işçinin siva^al gucunu ortaya koymasHiı kasıtlı, bılinçli ve planlı olarak önledi. Işte böyle bir donemde iktidar, guçsu/leştırdiğı sendikalar karşısında. yasaların da gerısinde kalan uygulamaları ile "emeği ucuzlatma" politikasında fazlasıvla başanlı oldu. EYLEMLER ZİNCİRİ 1980 Eşlulunden gunumuze kadar geçen yıllar sendikacıhğın yozlaştığı, işçilerin kazanılmış haklarının alındığı, baskılarla \e haksız uygulamalarla işçinin sindirildiği ve gelirinin gerçek dcğr PENCERE 28 SİSAN 1987 "6 Ayda Düzeltirim!.." Bütün göstergeler Türkiye'de yeni bir "ekonomik operasyon'1 un yaklaştığını haber vermektedir. Az gelişmiş kapitalızmin geçerlı olduğu ülkelerde bu "dönenceler yaşanır, ancak yapısal bozukluk her bir operasyonla biraz daha katmerlenır. Trabzon'da pazar günü "gövde gösterisi" yapan Süleyman Demirel'ın söyledığı bir sözün altı çızilmeli: " 6 ayda sizi sıkıntıdan kurtarırım." Sayın Demırel, daha önce Güneş gazetesinden Lütfi Oflaz1 la yaptığı bir konuşmada bu fıkrı işlemiş, "ülkeyi altı ayda düzeltirim" dıyerek neler yapacağını açıklamıştı. Eskiden 100 günde düzeltıriz dediğimiz ülkeyi, bugün ancak 6 ay ile 75 ay arasında düzeltmek mümkün. 6 ay zarfında bizim politikalarımızın neticelerini vatandaş hisseder hale gelir. 75 ay zarfında enflasyonu yüzde 10'un altına, yüzde 5 seviyesine düşürebiliriz." Peki, ülkeyi 15 ayda nasıl düzeltecek Demirel? Süleyman Beyin enflasyon konusunda söyledikleri klasik reçetedir: Denk bütçe yapmak, harcamaları kısmak, üretime yönelmek, çalışmayan fabrikalan devreye sokmak, gelir dağılımını düzeltmek, kaynak açıklarını ortadan kaldırmak vb... Süleyman Bey diyor ki: Esasen enflasyon denilen hastaiık, başka memleketlerde ne ıse burada da o; başka memleketlerde bu hastalığın ilacı ne ise burada da o.." Doğru söylüyor Demirel; ama bu sözleri soldan bir lider söyleseydi, yalnız sağın kalemleri değıl, solcu görünen çoğu yazar arasında "şartlı refleks"e kapııanlar hemen eleştiriye yönelir, ileri sürülen formülün bir "altematif' olmadığını vurgulamakta geç kalmazlardı. * Ekonomide Özal modeli' iflas etti. IMF'de bizim sarmaye takımının eline tutuşturulan bu reçeteye model denilebilir miydi? Gerçek şudur kı, kısa süreli "önlem paketi" Özal'ın elinde süreklı ekonomi siyasetine dönüşmüştür. "Zam + devalüasyon" formülü yedi yıl sürer de bir sonuç alınamazsa "yıkım" anlamına gelir. Nasıl bir yıkım? Türk parası için yıkım, sosyal adalet kapsamında yıkım, ekonomide yapısal yıkım, ahlak kesiminde yıkım, "istikrar" kavramında yıkım... Ne var ki bu reçete dış finans kapitalin 22 milyar dolarlık kredi desteğiyle ayakta tutuldu. "Zenginler Kulübü" üyeleri, kendi aralarında dövız kuru dengelerine çok özen gösterirler, bir ulusal paranın değerinin bırazcık düşmesi ya da değerlenmesi "ZenginlerKulübü''nde dış alımsatım dengelerini altüst edebilir. Batıda devalüasyon ihracat patlaması demektir Doların, markın, yenin düşürülmesine kolay kolay göz yumulamaz. Peki Türk Lirası değerinin yedi yılda 1980'deki düzeyinin 16'da 1'ine düşmesi ne anlam taşıyor? Türk kamuoyuna "dışa açılma" veya "sistemle bütünleşme" gibi deyimlerle yutturulan "reçefe" dış sermaye çevrelerine daha çok bağımlılıktan başka bir ıçerik taşımıyor. IMF'nin formülü, "Özal modeli" adı altında uygulanırken, başta ABD olmak üzere "Zenginler Kulübü" üyeleri Tür^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ kıye'nın Batıya ıhracatını dene^İ^M^^M tim altında tutmuşlar ve kotalarla sınırlamışlardır. Sonuçta dış ödemeler dengemizi kuracak yerde, daha çok borçianarak yedi yılı tamamladık. Şimdi pıyasada ve basında Özalcı takımı sus pus, enflasyon azgın, dış borç ödemeleri önümüzde dag gibi, ihracat pes perdeden, sanayileşme tıknefes, tarım soluksuz... Bu ortamda Süleyman Bey çıkıp konuşabılır: ' Ülkeyi 6 ayda düzeltirim..." Düzeltebilir m i ' Yok canım, böyle bir şeye inanmak, uyanık gözle düş görmektir; ama kesin olan şu ki, Demirel ülkeyi Özal'dan daha kötü yönetemez; çünkü bundan daha kötü yönetim olamaz. Eski bir Türk özdeyişine göre, Tann yoksulu sevindırmek için önce atını kaybettirır, sorfra buldururmuş; acaba bu hikmet mi geçerli olacak, çoğu seçmen kaybettıği kıratını yeniden bulmakla mı sevinecek? Şu Allahın işine bak sen!.. Dr. SABİHA ÇAYCI Ankara Barosu avukatlarından 12 Eylul askeri mudahalesi, Jevletin yapısında yarattığı değişiklik kadar, sosyal ve polıtık yaşama da buyuk olçude etkilerini yansıttı. Politikada duyurduğu çarpıcı etkınin en belirgin orneğini işçi sendikalarının politik faaliyetlerinin yasaklanması oluşturmaktadır. Bu yasaklama ile işçi kitlesinin demokrasi mucadelesine katılmasını da onlemiş oldu. 12 Eylül tarihinden kısa bir sure sonra demokrasi ve siyasi haklar için siyasi parrilerle daya. nışma ıçerişinde inançlı mucadeIe veren DlSK'in faaliyeti askı>a alındı ve yöneticileri tutuklandı. Bu olayı izleyen gunlerde de pohıik duyarlılıklan olan işçılerın kiîle halinde işten çıkartılmaIdrı \e>a erken emekli edilmelerı ile i^v'i kıtlesi sindirilmiş ve onderlerinden uzaklaştırılmış oldular. Anayasa ve iş yasalarının delişikliğı sonucu otarak bağımsız sendikaların buyuk bir bolumu, uzun sure yaşayamayarak, 'uzlaşmacı politika' izleyen Turkİş yönetiminin çatısı altına gmnek zorunda kaJdılar. HESAPLAgMA BURHAN ARPAD OKLRLARDAN Vergi adaletsizliği Sayın Başbakammız esnafa müjde veriyor, esnafm çeşitli sorunlarını halledeceklerini ve bu arada meslek vergisinin kaldırılması için çalışmalara başlandığınt beyan ediyor. Meslek vergisi yıllık 35 bin liradır, Başbakammız bu vergiyi kaldıracaklarım müjdelerken, başkanlığım yaptığı Bakanlar Kurulu da 1987 yılı götürii esnaf matrahlanm iki katına çıkardı. 1986 yılında 100.000. olan matrah 1987 yılında 200.000. liraya çıkanlmıştır. KDV ile birlikte 35.000. lira ödeyen göturü vergideki küçük bir esnaf 1987yılında KDV ile birlikte 70.000. lira ödeyecektir. Bu mudur sayın Başbakammızm küçük esnafa müjdesi? Hukümetimizin çikardığı kararnameler ve yönetmelikler küçük esnafa değil, yalılarda yaşayan, Mercedeslere binen büyük patronlara yaramaktadır. Hükumetin vergiyi iki katına çıkarmasından sonra, sağolsun vergi dairelerimiz de götürü usulde vergi ödeyen esnafm derecelerini birer derece indirmekte ve bunalım içinde olan, vergisini odeyecek durumda olmayan esnafm ödemekte olduğu vergiyi üç katına çıkarmaktadırlar. Vergi dairemiz 1987 yılı içinde uygulamada birçok adaletsizlikler yaparak, çok zor durumda olan, kazancı yok denecek şekilde olup kirasını ödemekte güçlük çeken esnafm dereceleri indirilmiş ve vergileri üç katına çıkmıştır. Bu uygulama devam ettiği ve soruna bir çare bulunmadığı takdirde, birçok ensaf işyerini kapamak zorunda kalacaktır. Yetkililerin konuyia ilgilenmelerini, götürü esnafm stmflandmlmasımn bir kez daha gözden geçirilmesini ve haksızhkların ortadan kaldırılmasını beklemekteyiz. EMİN ORSA VAŞ AKYAZI "Otel Kent" Hürriyet gazetesinin 30 mart günlü sayısında ilginç bir haber vardı. Yazının başlıkları şöyleydi: "700 milyar liraya 27 otel yapılacak. İstanbul Otel Kent Oluyor." Başta Japon müteaahhitlik firmaları olmak üzere çok sayı. da ınşaat şirketi İstanbul'un çeşitli semtlerinde üç ya da beş yıldızlı 27 otelin yapımı için kolları sıvadılar" İstanbul'da yapılacak otellerin semtlerinF öğrenince şaşıra(Arkası /'. Sayfada) Bu yaz, Odak Tatil Köyü'nde devremülk edinin... tatilinizi Bodrum'da kendi evinizde geçirin^.HeF yaz! Bodaım Turgutreis'te, o güzelim Bodrum evlerinden oluşan, benzersiz bir tatil beldesi doğuyor: Odak Tatil Kö}li! Bir an önce, bu beldede siz de güneş kollektöründen buzdolabına kadar, dayalı, döşeli bir devremülk edinin. NEDIR DB'REMULKr1 Devremülk satın almak ; mülk satın almak demektir. Bir yazlık konutun, yılın belirli dönemleri için (15'er günlük dönemler halinde) mülkiyetine tapuyla ve süresiz olarak sahip olmak demektir. Bir başka deyişle, bir mevsimlik tatil parasıyla, bir daha hiç para ödemeden, kendi evinde her yıl tatil yapmak imkânına ka\Tışmak demektir. Devremülk satın almak, akılcı bir yatırımdır. ODEME KOŞULLARI ÇOK HESAPLI ! Tamamı peşin ödenirse yüzde 30 indirim yapı lıyor. Vadeli ödemelerde, yüzde 25 peşin alınıyor, kalanına 18 ay vade uygulanıyor. Aylık ödemeler 50.000 lira ile 130.000 lira arasında değişiyor. Dilerseniz, buyurun Tatil köyümüzü gezin... dilerseniz büromuza uğrayın,videoda izleyin...Evini zi seçin. Kendi evinizde, seçkin komşular arasında. günlerin en güzelini geçirin Bodrum'da... Bu vaz ve hervaz! SOYLEV (Cilt 12) Hıfzı V. Velidedeoğlu 16. bası 2100 hra (KDV içinde^ Çtiğdaş Yavınlan Turkocağ'. Cad. 3941 Cağaloğtuhıanbul PARLAME.NTO>'UN BOYITLARI Rahnıi Kumaş 660 Hra (KD\ içinde) Çağdaş Ya\ınltirı TwKocağı Cad 3941 CağaloğluIslıinbul YOL KESEN IRMAK Hıfzı V. Nelidedeoğlu 2 hası 990 lira (KD\f ıçınde) Çağdcij )a\wlun Tıtrkocağı Cad. 3941 Cağahğlııhiartbııl OMK1DEN ONtKhE TÜRKİYE Ali Sirınen 2. bas; 1100 iira (KDV içinde) Çağduş Yaytnları Turkocağı Cacı 3941 CüğaloilııIstanbııl TOPKAPI SARA1TNDA 1AŞAM İNSAAT veTLRİZM YATIRIMLARI TİCARET A.Ş. Buyükdere Caddesi 26, Gun Apt Kat 4 Mecidiyekö\ İstanbııl Tel P 2 lh 3~ 2 1~2 08 9" "0 30 ı 3 hat) Teleks 23660 tr Tatil Kcnu, Tel (9 6U2) 1310 Bodrum » J.B. Ta\ernier 550 hra |KD\ umde) Çağdaş Yauııian Titrkocağı Cad. 3941 Cağuio°lıthıanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle