29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HABERLERÎN DEVAMI 28 NİSAN 1987 Halkın hükümeti başka HAKKIERDEM ÖMER GÜNER TRABZON/RİZE Kapatılan " AP'nin Genel Başkanı, eski Başba* kanlardan Süleyman Demirel, bu günkü iktidann "gidici" olduğunu belirterek, "Türkive'de; Ankara'öaki hiikiimet başka, halktaki hükumel . başkadır" dedi. Derairel, siyasal yaI • saklara da değinerek, eski DP'lilerin ı yasaklarının kalktnasıyla kendi üze^ ; rüıdeki yasağın kaldınlmasırun farklı ' 1 / olduğunu savundu ve Karadeniz gefj zisinin ikinci gününde Trabzon'un il' H çeleri ile Rize'de konuşmalar yaptı. 1 /1 Demirel dün sabah Trabzon'da kal• ' • • d ı otelde gazetecilerin sorulanm ya• «ı ğ „ oıtlarken. "millete verecek bir şeyi ol. mamasınarağmen"düşüncelerini an. ^latmayı sürdüreceğim belirtti. Demi, ıe\, bugünkü iktidann gidici olduğu*nu vurgularken de, "Türkiye'de; An* kara'daki hiikiimet başka, halktaki '^bükümet baskadır. Ankara'daki hüt " küme(in kim oldugu belli, halktaki hükumetin kim olacagını ise bir se••çim belirleyecek" diye konuştu. Enfiasyonun mutlaka yüzde 5'e in" dirilmesi gerektiğini belirten Demirel, Türkive'de siyasetinrayınaoturtulması gerektiğini belirterek, "Bugiin Türkij'nin içinde bulundugu durnm iyi ise, ı; i diyenlere miibarek olsun" dedi. Süleyman Demirel, kendilerinin, DP'lilerin ve Bayar'ın yasaklanna yaklaşımı ile Özal'm bugünku siyasi yasaklara yaklaşımı konusundaki kıyaslama ve benzetmelerle ilgili bir som üzerine ise, şunları söyledi: ".N'e hadiseler, ne şartlar. ne de kişiler aynıdır. 1960 bir darbedir. Bir grup silahlı kuvvetler mensubu devlete e) koymuştur. 1980'de silahlı kuvvetler silsileyi meratip içinde devlete el koymuştur. İkisi de milletin seçtigi Meclisi kapatmıştır. 1960, iktidardaki partivi hedef almıstı. Mahkemeler kunılmuştu. Bizim hiç katılmadıgımız cezalar vermiştir. Daragaçlan kurulmuştur. aslında devlel asılmıştır. Hizmet etmenin sonu ya daragacı ya kafes olmamalıdır. Biz kendine kat>ı ihtilal yapan kitleyi 4 yıl sonra 1%5'te iktidar yapük. Biz 65'te aJdıgımız iktidan ayakta tutmak zorundaydık, bir sene sonra iktidann elinden alınması bu kilIrji ve iilkeyi sıkıntıya sokardı. Bunun için jaraJan kanatmadan gilmek gerekirdi. 1%9'da yasaklann kaldınlması için yasayı Meclisten gecirdik, senaloya geldi. O sırada Cumhurbaskanı Sunay beni çağırarak, Gendkurma> Başkam'nın önune geçilemejecek olaylardan söz etligini soyledi. Biz ne yapacakfık? Ne halleri varsa görsünler mi diyecektik? Bizim DP ricaiinin yasaklanm kaldırmamak için yolu kapatiıgımız iddialan buğuzdur, garazdır. ifliradır. Ben o zaman Cumhurbaşkam'nın bu sovlediklerinden sonra konuyu Bakanlar Ku'ulu'nda şönıştüm. Milli Savunma Bakanı. Içişleri Bakanı da doğruladı. Bunun üzerine 'Üc ay sonra olsun, ama sıkınd olmasın' dedik. Bu kanun Cumhuriyet Senatosu'nda AP'lilerin ovlamla reddedilmiş degildir. Sadece bekietildi. Zaten seçirae gidi>orduk. burada ne Bayar. ne Demirel mücadflesi söz konusu degildir. 12 Eylül harekeli AP'ye karşı yapılmış bir harekel degildir. Herkese bir şey söylenmiştir, ama bize bir şey söylenmerBİştir. Bugün orta yerde olan »ucsuz cezadır. Dünku suçludur diye so>lemi>orum. adam referandumla ceza koymuştur, referandumla ceza konulmaz. Kaldı ki, referandumun nasıl yapıldığı belli. Bugün gerici 4. madde kaJkstn de\ince kraalın sahipleri ki halen Çankaya Devlet Başkanı Sajın Evren ve diger zeval kalkmasına karşı olmadığını söylüyor. Hiçdeğifse kamuojuna yansıyan böyle. O gün 'Vaparsanız önlenemeyecek olaylar olur' diyordu devlelin bası, bugün 'Karşı değiliz' diyor. Kaldı ki geçici 4 bizim mesdemiz değil. bugünkü iklidann \e gelecek iklidarlann meselesidir. Biz mevki rnakam peşinde degil. püruzsuz bir demnkrasi pesindejTZ. Kaldı ki hajkaları olmadığı için iktidarda bulunmak gibi gurur kınci bir du»m •""••n»»!tr. Bo>le olmadığını kanıtlamanın yolu seçimdir." Süleyman Demirel, Trabzon'un ilçeleriyle, Rize'de yapnğı konuşmalarda da iklidann tıikendiğini vurguladı ve "Bunlar gidicidir, bunlar) göndermek milletin severek yapacağı bir iştir, bunlardan kuriulmak. dertlerden kurtulmak demektir" dedi. r Trabzon'dan Hopa*> a kadar tüm yerleşim birimlerine uğrayarak DYP'nin seçim otobusü Suvari'nin üzerinden konuşmalar yapan Demirel, "Radyasyona mzıyu. Yeter ki Özal gitsin", "Miçoj'u kaptan ettiler, gemimizi deldirdiler" pankartlarıyîa karşılandı. Demirel, partizanJıfjn bekçiye, hademeye kadar indiğini, keyfilik, ciddiyetsizlik ve rüşvetin devleti sardığını bildirerek, bugünkü şikâyetlerin tümünün siyasi rejimdeki kesintilerden kaynaklandığını anlattı. Demirel, "Siyaset ve siyasetçi düşmanlıgı Tiirk vatadaşını nerede ise, nemelazımcı >apmıştır. Ülke meselelerine alaka du> maz. yanlışı alkışlar, doğruyu yaşalma)a gayrel sarfetmezsek her türlu kölüiüge manız kalmamız dogaldır. Ben, Çankaya'nın ve iktidann kansız, kavgasız, hilesiz, entrikasız, milletin mir iradesine da.«ınarak el degiştirebildigi hiir ve demokrat bir rejimle ülkenin idare edilmesinin sağlanmasını, bıilun meselelerimizin başında görüyonım" diye konuştu. Konuşmalarında özellıkle tanm ürünlerinden alman yıizde 71ik stopajı eleşıiren Demirel şöyle devam etti: "Yaundaşın nzkından yüzde 7 slopaj ke«i>or, sonra da sadaka fonlan kurup, sadakaya gel di>or. Benim vatandaşımın alınlerinin karşılığım ver arkadaş, hem de zaınaniHda ver. Senden başka bir şe> isleyen yok." SekU yıldır kimsenin sesinin çıkmasına izin verilmediğini, radyo ve tele\iz>onun abur<uburla meşgul olduğunu da kaydeden Demirel, "Akşam olunca radyo ıdevizyonda dinlersiniz aburcuburu" dedi. Demirel, vatandaslardan bu iktidara son vermek için ara seçimlerde Zonguldakta, Samsun'da ve Manisa'da yapılanın tekrartanmasını istedi. Rize'de "Parasız avukatımız" diye karşılanan Demirel Rize'den sonra Çayeli, Pazar, Ardeşen, Fındıkh ve Arhavi'de düzenlenen sohbet toplantılarında konuştu. "Adalel parti kapatılmasavdı, bugünkü iktidar. iktidar olamayacaktı" dedi. "Mevki ve makamda gözüm varsa namerdim" diyen Demirel, iktidan sert bir dille eleşıirirken, "Her mesele karşısında şaşkın olan bir idare işbaştnda bulunuyor, aslında bugünkü iklidann vakti dolmuştur, millele bu kadar eziyel Allah'm gücüne gider, tulun bu laşı kaldırahm, >akti saati geiince bu devri kapatalım, yenisini açalım" diye konuştu. Geceyi Hopa'da geçiren Süleyman Demirel, bugun Artvin ve ilçelerinde konuşmalar yapacak, akşam Erzurum üzerinden Ankara'ya dönecek. OLAYLARIV ARDEVDAKI GERÇEK (Bastarafı I. Sayfada) ın 12 Eylül askeri yönetiminin mirasçısı rolüne çıkması da Demirel'e gösterilen ilginin nedenlerinden biri olabilir. Gerçekleriabartmadan söylemek gerekirse DYP'nin seçim sandığındaki ağırlığı gün geçtikçe büyümektedir. Bu gelişme, doğal sayılmaltdır. ANAP 1983 genel seçimlerine yapay rakiplerle girmişti. Seçim sınavı askeri yönetimden sivile geçişin ilk aşaması sayıhyordu. Bu ortamda ANAP kendi kendisiyle yarışmıştı. A rtık durum bir ölçüde değişmiştir. 1988 genel seçimlerinde sonucun ne olacağı elbette şimdiden kesririlemez' ama bilinen sudur ki, ne olursa olsun ANAPküçülecektir. Turgut özal'm gerçek siyasal kimliği ve değeri de o zaman ortaya çıkacaktır. Çünkü Sayın Özal bugün alabildiğine rahat koşullarda kisisel yönetimini sürdürebilmektedir. RİZE'den YALÇIN OOĞAN (Bastarafı 1. Sayfada) Dört egilim içinde yer alan sosyal demokratlar, elbette SHPya da DSP'ye "dönmek istiyor". Dönüyor değil, dönmek istiyor. Dönemediği için de eskiyeni, aklma kim gelirse, sizin aklımzo kim gelirse ona veriyor, veristiriyor. Hatla, zaman zaman ağıza altnmayacak sözlerle... Trabzpn'dan Rize'ye doğru uzanan ilçekrde, yerleşim birimlerinde en çarpıa siyasal gelişmelerden biri, sosyal demokratlann konumu ve tavrı. Iş• te Trabzon'un eski CHPİI Yönetim ıKumlu üyeleri: 1 "Demirel, cemaatine sahip çıkan Jmamdır. tnsanlar elbette cemaatine sahip çıkan imarran peşinden gidiyor. Rize gelince~. Bizim imam Ecevü, bizim cemaate sahip çıkmadu bizi terk etti. Bizi böldü ve simdi de ANAPla isbirliğine gidiyor. SHP'de ise pek bir hareket yok. 12 Eylürün getirdiği rejime tepki Demirel"den geliyor. Demirel bizi daha iyi artlıyor." Ecevit 'e tepki sert sözlerle dile geliyor. SHP'ye güven cıltz sözlerle yansıtılıyor. ANAP'tan bıkkınlık her geçen gün arııyor ve "kendi evine dönmek isteyen sosyal demokratlar" ' çözumü, neyazık ki Demirel'de bu'luyor. Demirel'in keyfine diyecek yok. ' "Aiaığun tepkiden ve geziden çok memnunum" diyor ve ekliyor: "Halka su anda verecek bir seyim yok, ama sıkıntıdan halk bize akıyor." Yomra, Arsin, Araklı, Sürmene, , Of. İyidere, Rize... Bir yandan kürsüden Demirel'i izliyoruz, bir yandan halkın arasına karısıyoruz. ANAPlıların kahvesine girıyoruz Sosyal demokratlar çevremizi alıyor. tşıe, Araklı'nın Kapıköy muhtarı, ANAP'tan seçilen muhtarı: "Bfc/m Özal'm isiçok zor bey. Ben ANAP'tan muhtar oldum. Ama simdi bakıyorum, 30 yıldır politikadaytm. CHP'ye de oy verdim, AP'ye de, ama bizim ANAPsimdi isi zayıf götüruyor." tste, OfumANAPilçeyönetiminden bir üye: "Bizim ifler bir iki ytl iyi gitti. Şimdi eskisi gibi değil. Bizimkiler DYP'ye kayıyor." Bu sözlere ANAP tlçe Başkanı iliraz ediyor: "Herkes pahalılıktan şikâyet ediyor. Bize göre pahalılık yok. Pahahhk kime varsa ona var. Ama bakın dükkânlara, iste her şey var. Yağ da var, tüpgaz da var, ama kuyruk yok. Onun için bizim yine iddiamız bu seçimde de var." Derken kırkytlhk bir CHP'li araya giriyor: "Biz Ecevit 1n bizi terk etmesindeki teselliyi Demirel'i destekleyerek buluyoruz. SHP'ye haksızlık etmeyelim. Söylemesi gereken şeyleri aslında SHP de söytüyor. Bizimkiler de iyi söylüyor. Ama Demirel daha iyi söylüyor." Araklı eski CHP tlçe Başkanv "Ecevit, artık Anavalann oynuyor. Bizi de şimdi Demirel'e itiyor. SHP'deki boşluğu Demirel dolduruyor. tşte su görduğünüz alanm şu bölümii bizim sosyal demokratlann. Onlar doldurmuş Demirel'in çevresini" Aynı anda Demirel'e kulak veriyoruz kürsüden: "Bugün Türkiyeytyöneten iktidar tükenmiştir. Bu devir kapanacakttr. Yeni bir devir açılacaktır. Bu fırsat milletin elindedir. Cünü yaklaşıyor. Bunlar gidicidir. Bunlara alktş tutarsanız vebal altmda kalırsmız. Konuşun, dilinizi tutmaym. Onudayapamazsanız buğuz edin." (En hafıfdeyimiyle Demirel "kasınızı çatın" demek istiyor ve kürsüden kullandığı bu deyimi böyle açıklıyor.) ANAP'ıyerden yere vuruyor. Çalışma günü olmasına rağmen Karadeniz köyleri, kasabaları kıyıya iniyor. Polurlu, kasketli köylülcr "fındtk" diyor, "çay" diyor ve "Ah, Özal, ah" diyerek sözünü tamamlamak istiyor. Köylülere soruyomz, "Siyasi yasaklar ne olur?" diye. Çok sayıda köylüye soruyoruz. Aldığımız yanıtlann özu şu: "Biz yasağt çoktan dehnişiz bey. tşte Demirel gelmiş konuşuycr. Özal anayasayı cebine koysun." Siyasal yasaklı ya da yasaksız bir seçim nasıl sonuçlanır? Yanıtlarm özü şöyle: "Yasaklar kalksa Demirel tek basına altr. Yasaklar devam ederse ANAPDYP koalisyonu olur." Bu yargıyı dile getirenler arasında, ANAP'lılar da olmak ü'zere, her siyasalpartiden vatandaşm butunduğunu belirtmek gerek. Ancak örneğin O/ANAP tlçe Başkanı şunu ekliyon "Demirel yerinde otursaydı, daha ağır durup batman gelecekti. Biz. onu cumhurbaşkam seçerdik. Ama yerinde oturmuyor ki." O sırada yeniden Demirel'in sözleri yankılamyor ve önemli siyasal mesajlanndan birini veriyor: "Ben diyorum ki, Türkiye'de ne zaman benim milletim iradesine, knderine kendisi sahip çıkarsa ne zaman bu memlekette ikıidarlar ve Çankaya, alttnı çiziyorum, Çankaya kanstz kavgasız, entrikasız. hiUsiz vemillet iradesiyle el degiştirirse, hiç korkmayın, bu işlerin içinden çıkanz." Karadeniz'ın bu yöresinde gözle görülür bir gelişme daha var Göç. Karadeniz'de kentlerden batıya vegüneye göç hızlanıyor. Göçiin alıında dört neden yatıyor: Borç, faiz, işsizlik ve pahalılık. Ve "göç olayt" kendi siyasal ürününü kendi veriyor. önümüzdeki seçinrde sandığa yansıyacak bir ürün... Demirel'in söyledikieri Türkiye'nin her yerinden çınlıyor. Her siyasal eğilimdeki insan bu sözleri kendine göre yorumluyor. Sosyal demokratlar, siz, Turkiyedeki değişimifark ediyor musunuz? Egemenlik ve Çocuk Bayramt ^ J nedeniyle sivil cezaevlerinde açık görüse izin verilmemesirte karşın askeri cezaevlerinde açık görüş dün başladı. Askeri cezaevlerinde bulunan sanıklar 23 ,\isan nedeniyle bir hafta süresince, normal görüş günlerinde yakınlan ile arada demir parmakhklar olmadan görüşebilme olanağı bulacaklar. Metris Askeri Ceza ve TutukevCnde de sağ görüşlüjrira/çı ve bayan sanıklar dün yakınlan ile 40'ar dakika görüştüler. Açık görüş sırasında bir hafta boyunca askeri cezaevinde bulunan sanıklar anneleri, babaları, kardeşleri, çocukları, eşleri ve yeğenleri ile hasret giderecekler. (Foıoğraf: DENtZ TEZTEL) 2 İ N i s a n U l u s a l AFde flk engel aşıldı (Bastarafı I. Sayfada) vap verileceği konusu elealındı. Kararın, başvurunun AT Komisyonu'na sevkedilmesi biçiminde şekilienmesinden sonra, bu tutum Dışişleri Bakanı Hans Dielrich Genscher tarafından Lüksemburg'da Almanya'yı temsil eden Bakan Yardımcısı bayan SchwarzaNoth'a Bonn'dan telefonla bildirildi. Alman hükümetinin bu karannda. hem Başbakan Turgut Özal'm Helmut Kohl nezdinde geçen perşembe günü yaptıgı girişim, hem de Belçika Dışişleri Bakanı Leo Tindemans'ın pazar akşamı Genscher ile yaptığı temas etkin oldu. Bonn'daki bu karardan sonra, Türkiye'nin AT başvurusu Lüksemburg'da toplanan Ortak Pazar dışişleri bakanlannın gündemine öğleden sonra geldi. Buradaki ilk "çıkış" Yunanistan'ın AT işlerinden sorumlu Dışişleri Bakan Yardıması Teodoros Pangalos'tan geldi. Atina temsilcisi, Yunanistan'ın bilinen göruşlerini tekrarladıktan sonra, Turk başvurusunun yalnız "kaydedildikten" sonra Brüksel komisyonuna havale edilmesini talep etti. Atina'nın buradaki amacı Türkiye'nin başvurusuna "ikincil bir sUtü" niteliği vermekti. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Poos ise, Başbakan Turgut Özal'a gönderilecek cevabi mektupta Türk başvurusunun komisyona gönderilmesinin "Sadece şekli bir yon taşıdıgının ve bunun esas vönunden bir bağlayıcılık oluşturmıdıgının" eklenmesini istedi. Poos ve Pangalos'un oylama taleplerine rağmen, oturumu yöneten Belçika Dışişleri Bakanı bu teklifleri oylamaya sunrnadı ve çoğunluğun bulunduğunu belirterek Türkiye'nin AT'ye yaptığı tam üyelik müracaatının Brüksel Komisyonu'na havale edılmesi kararının alındığını duyurdu. Ancak, Belçika Dışişleri Bakanlığı tarafından kaleme alman ve Başbakan ÖzaJ'a gönderilecek cevabi mektupta, sorunun "mütalaa raporu" için komisyona havalesinin yanında, üyelik prosedürünü değiştiren yeni AT sözleşmesi "lek senet" in 237. maddesine atıfta bulunulması kararlaştırıldı. Bu madde, her hangi bir üyeliğin gerçekleşebilmesi için, yürütme organı komisyonun "miitalaasından" ve karar organı konseyin oybirliği karanndan başka, danışma organı ve Avrupa Parlamentosu'nun da onayı gerektiğini belirtiyor. Gözlemcilere göre, henüz yurürlüğe girmeyen "tek senet "in bu maddesine özellıkle ışareı edılmesi, Türkiye'nin Awupa Parlamentosu faktörüne dikkati çekilmek istenmesinden kaynaklanıyor. Bilindiğı gibi, Ortak Pazar' kumlları içinde "demokrasinin bekçisi" olarak niteJendirilen Avrupa Parlamentosu, şimdiye kadar Ankara'ya karşı demokrasi ve insan haklan konusunda en sert tutumu alan kuruluş olmuştu. Diğer taraftan, yine gözlemcilere göre, Başbakan ÖzaJ'a yolianacak mektupta Avrupa Parlementosu'na atıfta bulunulması, orta vadede AT üyesi hukümetleri "temize çtkartabilmek" endişesinden de kaynaklanıyor. Yani, Ankara üyeliği konusunda istekli olmayan AT başkentleri, Türkiye'yi "hökümetler cepbesiode gorundurmamak" için AT danışma orgarunı ön plana çıkartarak olumsuz bir kararın "moral altyapısım" oluşturmuş olacakiar. Öte yandan, Belçika Dışişleri Bakanı ve Topluluk Konseyi Dönem Başkanı Leo Tindemans'ın dünkü oturum sırasında AT Iç Yönetmeliği'nin "sınıriannı zoriaması " ve Yunanistan ve Lüksemburg'un itiraziannı şekli bir oylamaya sunmayarak biraz oldu bittiye getırmesi, değişik eleştirilere yol açtı. Toplantının bitiminden sonra yaptığı basın konferansında bu eleştirileri cevaplayan Leo Tindemans, "Her itiraz için illa bir oylama yapılacagı konusunda bir hıiküm yoktur. ttirazlar olmuş olsa bile, ben dönem başkanı sıfatıyla gerekli çogunlugun metcudiyetini saptadıgımdan herhangi bir oylama yapmadım. Zaten, bunun şimdiye kadar olan uygulamalarda çeşitli örnekleri mevcultur" şeklinde konuştu. Belçika Dışişleri Bakanı, yine aynı basın toplantısında, Turkiye'ye karşı bir "aynmalık" uygulanmayacağı yolunda söz verdiğini ve bu sözü tuttuğunu ifade ederek şu biçimde konuştu: "Ankara başvurusunun Brüksel Komisyonu'na havale edılmesi bir 'normal prosedür' uygulamasıdır ve daha once ne yapılmışsa o vapılmıştır. Ne var ki, Başbakan Özal a verilecek cevapta 'tek senet'e atıfla bulunulması gerekmiştir, çünkü bu belge bundan sonraki bütün AT uygulamalan için geçerii olacaktır" Öte yandan, Belçika Dışişleri Bakanı, basın toplantısı sırasında Türkiye'nin AT'ye tam üye olup olamayacağı konusunda herhangi bir spekülasyona girmekten kaçındı ve "Ben bir borsa simsan degilim" şeklinde konuştu. Gözlemcilere gore, AT djşişleri bakanlannın dün Lüksemburg'da aldığı kararla Türkiye tam üyelik konusundaki "ilk badireyi" atlattı ve Ankara için en az iki yıllık yeni bir bekleme devresi başladı. Bonn muhabirimiz l'lj» Lçer'in bildirdiğine göre, Kohl ve Genscher arasındaki görüşmede Türkiye'nin tam üyelik başvurusunun komisyona sevkine Almanya'nın olumlu oy kullanmasına karar verildi. Bu konuda Bonn'da hükümet sözcüsu Ost tarafından yapılan acıklamada, Başbakan Kohl ve Dışişleri Bakanı Genscher arasında verilen bu kararın bugünkü kabine toplantısında onaylanmasının beklendiği belirtildi. Ost, açıklamasında aynca Bonn'la Ankara arasında son günlerde yanlış anlamalara dayanan serin rüzgârlar estiğini, Federal Almanya için Türkiye'nin başvurusunu engellemenin hiçbir zaman söz konusu olmadığını, sorunun sadece zamanlamadan kaynaklandığıru söyledi. Ost, nitekım başvuru ile Lüksemburg toplantısı arasında kalan günlerde büyük bir dini tatil olan Paskalya'ya rastlaması nedeniyle kabinenin toplanamadığını belirtti. Sözcii Bonn'un Turkiye'ye yönelik iyi niyetini geçmişte de sık sık gösterdiğini ve Ankara ile Avrupa topluluğunun tüm kuruluşları arasında ilişkilerin gelişmesi için elinden gelen çabayı harcadığını anımsatu. Alınan karann "aceie" kaydıyla dün öğleye doğru Lüksemburg'a iletildiği belirtiliyor. Olayın bir başka yani daha vardır. Demirel'in yeniden yükselişi, kimi çevrelerde bir tedirginlik yaratabüir. Bu yanlıs bir bakış açtsıdır. Süleyman Demirel'in bugünkü yükselişinde 12 Eylül en büyük payı taşımaktadır. Eğer AP kapatümasaydu Trabzon belki bugün Demirel'e bu kadar büyük bir karşılama töreni düzenlemeyecekti. Süleyman Demirel, haksızlığa uğramış kişiliğiyle siyasete yeniden başlamaktadır, oysa her şey doğal akıştna bırakılsaydt, belki eski AP lideri çoktan bitmiş olabilirdi. Eski ve yeni liderierin, yasakların kaldınldığı bir ortamda hesaplaşabilmeleriyle demokratik rejime geçiş olanağı yaratılmalıdır. Bunu tedirginlik kaynağı sayacak yerde, doğallaşmanın bir aşaması gibi değerlendirmek yerinde olur. TEPKİLER Ankara olumlu karşıladı özal: Tiirkiye'deki gelişmelerin Avrupa ülkelerinde geniş bir şekilde kabul edilmesinin delilidir. İnönü: Beklenen sonuçtu. ANKARA (ANKALBA) Türkiye'nin AT'ye başvurusunun oylamadan komisyona havale edilmesi Ankara'da olumlu karşılandı. Başbakan Turgul Özal kararı "Türkiye'deki gelişmelerin Avrupa ülkelerinde geniş bir şekilde kabul edildiginin deliii" olarak nitelerken, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, "Beklenen sonuçtu" dedi. Dışişleri Bakanhğı üst düzeyinden bir yeıkiü de "sonucun bü>ük bir memnunivttle" karşılandığını soyledi: Başbakan Turgut özal, dün Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken, Türkiye'nin başvurusunun komisyona havale edılmesi üzerine Brüksel'de bulunan Devlet Bakanı Ali Boler'le gazetecilerin yanında telefonla konuştu. Özal, Bozer'e, "Şu anda yanımda basın mensnplan ve TRT var. Bakanlar Kurulıı toplantı balinde bize çok güzel bir haber verdiniz, bunu duyunnak istiyorum" dedi. Özal, yapılan spekülasyona karşın, Türkiye'nin başvurusunun Roma Anlaşması'nın 237. maddesi geregince Orıak Pazar Komisyonu'na havale edildiğini söyledi. Özal, Devlet Bakanı Ali Bozer ile telefonda şu konuşmayı yaptı: "Başvurumuzun komisyona havale edilmesi, hukakun ustünlügü ve bir taraftan da Turkive'deki gelişmelerin Avrupa ülkeleri tarafından geniş bir şekilde kabul edilmesinin delilidir. Onüraüzde daha evvel de söylediğim gibi ince, uzun, dar bir yol var. Daha birçok problemler var. Burada daha evvel problemler çıktıgını haber alnuştık. Cerekli girişimleri \aptik. Problemler çö/uldu. Ve bugünkü nelice alındı. Bu problemler gerekli temaslar sonunda dost ülkelerin desleğivle çözüldü. Bundan sonra bu işin organizas>onunu başanlı bir şekilde yapmamız lazım. Bütun bakanlıklarda şimdiden adam veıiştirme de dahil, planlı bir şekilde çalışmalar yapılmasınj istiyorum. Bu konuda birçok spekülasyonlar >apıldı, Türkive'nin muracaatı geriye stılacak denildi. Bunlana hepsi boşa çıktı." özal, başvurunun direkt komisyona havale edılmesi nedeniyle Ali Bozer ve tüm Dışişleri çalışanlannı kutladı. Bu arada, Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel, Bakanlar Kurulu toplantısjyla ilgili açıkJamanın bugün yapılacağını bildirdi. Türkiye'nin bundan sonra önünde uzun ve çetin bir yol olduğunu belirten Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ise, başvurunun oylanmadan komisyona havaJesiyle "valnızca ilk aşamamn" başanyla gerçekleştiğini kaydetti. Başvurunun, komisyona havalesini geciktirme düşüncelerinin ilgi görmediğini vurgulayan yetkili, sağduyunun hâkim olduğunu sözlerine ekledi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, Türkiye'nin AET'ye başvurusunun oylanmadan komisyona havalesi için "beklenen sonuçtu" demekle yetindi. Gülistanlık değil, yangın (Baslarafı 1. Sayfada) söyledikieri biçbir şey ifade etmez, onlar bizi iyi biliyoriar. • Türkiye'nin milli geliri 1130 dolar. Şimdi birisi kalkıp da, 'Milli gelir artmadf der, hesabını soyleyeyim. Eski sisteme dönersek, dolar 400 lira di>elim, oldu mu size milli gelir • 2 bin 200 dolar, ama ne olur? Ekonomiyi böyle degiştırenıezsiniz. • 1977. 1979 ve 1980'de Türkiye'nin kalkınma hızı en düşük seviyeye indi. Bu seoe Allah da mahsulü daha iyi verirse 66.5 oiacak kalkınma hızımız. • Milli gelirde olsun, başka şeylerde olsun, yanlış hesaphn millele dogru gibi gösteriyorlar. Ne kadar k*vga elıirmeye de çalışsalar, biz kavga etmiyoruz. • tstikrar politikası işsîzlige neden ohıvor diyorlardı. Şimdi de istikrardan yaz mı gecti acaba diye yazıyorlar. İstikrardan vazgeçmedik. • Bizim bir kere kendimize gelmemiz lazımdı. 1979un hatalanm düzeltmemiz lazımdı. Yani ev yanıyordu. Öncc jaagını söndürdıik, lamir etfik, oodan sonra kalkınmayı başlatbk. • GAP'a berkes sahip çıkıyor. Yapan da yapmajan da sahip çıkıyor. Bırakınız sahip çıksınlar, kimin yaptıgım belli edecek en iyi hakem milletlir." FAKFUKFON'DAN ŞtKÂYETLEK Başbakan özal, belediyelerdeki çaJışmalan aniatırken, "Kaldınralan pembe yapıyorlar diye şikâyet ediyorlar. Kardesim, bırakın Tiirkiye güzdlessin. Giizelleşmeden korkmanın gereği var mı?" şeklinde konuştu. Konur Fonu'nda defişiklik yaparak, köy evlerine de kredi vereceklerini söyleyen özal, aynca Afetler Fonu ile Toplu Konut Fonu'nun da ilişkilj hale getirileceğini kaydetti. özal, partili izleyicilerden FakFukFon'a yardımcı olmalannı ve vakıflara girmelcnni istedi. Bunun üzerine salondaki ANAP'lı il ve belediye başkanlanndan, "Valiler bırakmıyor", "Sanalanmız var" yakınmalan yükseldi. Özal da Sosyai Gelişmeyi ve Yardımlaşmayı Teşvik Fonu'nu yöneten Bakan Anmel KaraevU'ye dönerek, "Ahmet Be>, duyuyor musun?" dedi. Savunma Sanavii Sergisi'ne de değinen Özal, "Alçak savunma sislemleri ihalesi, bir zırhlı muharebe aracı yapma konulannda bugunlerde karar verecegiz" dedi. ANAP iktidan döneminde eski dönemlerle karşılajtınlamayacak kadar önemli hizmetler yapıldığını anlatan Özal, konuşmasımn sonunda Atatürk Barajı'nda • çalışan Katerpillar şoförü Kayserili Âşık MusUfa GözübenUnin kendisine atfen yazdıgı destanı okudu. özal, konuşmasının daha sonraki bölümünü basına kapalı olarak yapu. özal, bir gazetecinin "Bu konuşmanuda Sayın Demirel'e yanıt mı verdînizT" sorusuna, "Öjle db'orsani2 öyle olsun. Siz bilirsiniz, ben bir şey demiyorum" yanıtını verdi. Başbakan Turgut Özal, toplantının basına kapalı bölümünde genel seçim ve anayasa değisikliği konusundaki gönişlerini anlattı. Edinilen bilgiye göre Özal, seçim konusunda şunları söyledi: "Seçim için hazır olun. Öniimüzde seçim var. Genel seçimler normalde 1988 ekiminde. Ama seçimiere her zaman hazır olmanız gerek. Seçim son günkü çalışmayla kazanıltnaz. Bogaz Köpnisü de gdecek yıl bitiyor. Siz çalışmalannızı yann seçim olacaknuş gibi surdurün." KAYIP 585419 Nolu askeri kimüğimi kaybcttim hükümsüzdür. ESİ,\ ILGAZ Nüfus cuzdanımı kaybettim, hükümsüzdür. CEMAL SÜER Nüfus cuzdanımı, ehliyetimi ve evlenme cuzdanımı zayi ettim. Hükümsüzdür. CENNET DEM/RCt Kurt Waldheim Sade vatandaş olarak ABD'ye giremeyecek Çağdaş bir düzeyde çahşmak isteyen İŞ ADAMLARI, YÖNETİCİLER, UZMANLAR ve SEKRETERLER ABD, Kurt Waldheim'i 'izlenmesi gerekenler' listesine aldı VVASHINGTON (a.a.UBA) ABD Dünya Yahudiler Kongresi tarafından İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi cinayetlerine katılmakla suçlanan Avusturya Devlet Başkanı Kurt VValdheim'in "izlenmesi gerekenler" listesine aldı ve Ulkeye sade vatandaş olarak girmesini yasakladı. ABD'nin bu karan üzerine büyük tepki gösteren Avusturya hükümeti, VVashington büyükelçisini "danışma amacıyla" Viyana'ya çağırdı. ABD Adalet Bakanlığı, eski BM Genel Sekreteri olan Kurt Waldheim'in Nazi dönemindeki faaliyetleri nedeniyle ülkeye sade vatandaş olarak girmesini yasaklıyor, yetkiiiler Dışişleri Bakanlığı Hukuk îşleri Bürosu'nun tavsiyesi üzerine Başsavcı Edvtin Measa tarafından alınan karann Waldheim'in ABD'ye girmek için vize alamayacağı anlamına gelmeyeceğini, fakat böyle bir istek için başvurması halinde Dünya Yahudiler Kongresi'nin ileri sürdüğü iddiaların aydınlığa kavuşması gerekebileceğini bildirdiler. Avusturya Dışişleri Bakanı Alois Mock ise dün yaptığı acıklamada, ABD'nin aldığı karann "büyük iizüntu üe karşılandığını ve kabul edilemez" nitelikte olduğunu bildirdi. ABD tarafından alınan bu idari önlemin Avrupa hukuk kurallanna uymadı|ını belirten Mock, Avusturya'nın uzun yıllardan beri ABD ile iyi ilişkiler içinde bulunduğunu ve Avusturya'da Amerikan halkına karşı derin bir sempati beslendiği gözönünde tutuiduğunda yönetimin aldığı bu karann daha da üzücü olduğunu kaydetti. Dünyadaki çeşitli Yahudi kuruluşlart uzun süreden beri VValdheim'in Nazi döneminde Alman ordusunda görev yaptığını ve Yugoslavya'da çok sayıda kişinin toplama kamplanna gönderilmesinde rol oyradığını öne sürüyor. Waldheim ise başından beri bu suçlamaları redderek, Alman ordusunda tercümanhktan öteye görev üstlenmediğini belirtiyor. EĞİTİM SEMİNERLERİMİZE KATIUN BILGİ5RURR Konyalda kitabagözaltı KONYA (CumhuriyeO Cumhuriyet Kitap Kulübü Konya temsilcisi Miizeyyen Karaçiftçi ve eşi, yasak kitap buIundurduklan ve taşıdıkları gerekçesiyle iki kez Emniyet Müdıirlüğü'ne götürüldüler. Karaçiftçi'nin bazı kitaplanna da el kondu. 25 nisan cumartesi günü Ankara'dan aldıklan kitaplarla Konya'ya dönen Müzeyyen Karaçiftçi ve eşi otogarda, haklarında yasak kitap taşıdıklan ih•ban olduğu savıyla polisler tarafından Emniyet J. Şube Müdürlüğü'ne götürüldüler. Karaçiftçi ve eşi kitapların incelenmesinden sonra serbest bırakıldılar. Pazar günü Cumhuriyet Kitap Kulübü Konya temsilciliğine gelen siyasi polis, bu kez kulüpte yaptığı inceleme sırasında yasak olmamasına rağmen Maksim Gorki'nin bir kitabı ile Alev Alıtlı'nın "tşkenceci" ve Jack LoBdon'ın "Devrim" isimli kitaplarına el koydular ve Karaçiftçi'yi Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüler. Karaçiftçi, evlerinde de arama yapıldığını ve bir kitabın alındı^ını belirterek, "Ejnniyetle ya'( yayın olmamasına rağmen lanlara bir anlam veremeEmniyette bana karşı sert v takınıldı ve 'Anadolu'Unın yeri evidir. Anadolu konuşmaz, erkeği konu•klinde sözler söylendi" LJJI^I Son yıllann en çok kullanılan programlama sistemidir. is adamlan. üst ve orta kademe yöneticilerin ihtiyaçlanna yönelik olarak dOzenlenmiştir. Daha çok sekreterter ve yazım işi fazla olan yöneticiler. gazeteciler. yaaartar. öğrenctler v.b. işterie üğraşanlar için, gereklidir. Depaıiman müdür ve şetterine yarariı olabîlecek; Muhasebe Stok takip ve Maliyetlendirme. Persooel Cari hesap takibi uygulamalan içermektedir. Bu akşam (Bastarafı 1. Sayfada) 04.24, Diyarbakır'da 03.48, Erzurum'da 03.36, Edirne'de 04.28, lstanbul'da 04.21, İzmir'de 04.39, Kars'ta 03.26, Samsun'da 03.50, Zonguldak'ta 04.26. Yarın akşamki iftar saat leri de şöyle: Adana 19.32, Ankara 19.47, Bursa 20.03, Diyarbakır 19.14, Erzurum 19.13, Edirne 20.16, İstanbul 20.04, Izmir 20.07, Kars 19.07, Samsun 19.36, Zonguldak 19.53. PİDE FİYATLARI Öte yandan lstanbul'da Ramazan süresince pide fîyatları serbest bırakıldı, buna göre 7072 randıman veya 5055 randımanlı undan yüzde 35 rutubetli çörekotlu ve susamlı olarak 400 gram irhal edilecek pidede yumurta kullanılmayacak. Belediyenin açıklamasında ekmek fabrikası ve fınnlarda pide imaline her gün saat 13.00'te basianacağı belirtildi ve halkın ekmek ihtiyacının karşılanmasında bir aksamaya meydan verilmemesi istendi; aynca simttçi, börekçi ve benzeri fırınlarında hamur yoğurma makinesi ve otomatik elektrik tertibatı bulunduğu takdirde pide üretilebileceği kaydedildi. Hettir seminerin süresi 20 saaflir. I8M ve IBM uvumlu PCTerden oluşan yeni ve modern laboratuarlanmızda Mmerk Eğitim Kalilesi ile degışık sektorlerde gorevli tş sahibi, yonetıcı, uzman ve sekreîerlere zamanırruzın en geçerb bılgısayar sistem ve uygulamalannı ögretiyoruz. bilmerk Bilgisayar Merkezi Rj.nelı Csd Vılla Han 46 A 8lok Kal 5 Nışanlaş, ISTAN8UL Tel 146 85 17 141 03 37141 13 17148 59 02 ANTALYA ASLIYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No: 1987/148 E. İnTar fnşaat ve Tanm Malzerneleri pazarlamasıyla iştigal eden Levent Eker, vekilleri Avukat Mehmet Ali Öztürk ve Av. Ibrahim Özdoğaıı tarafuidan Antalya İcra Tetkik Mercii Hâkimliğine verilen 28.10.1986 havale günlu dilekçesı ile, muvekkilinin son zamanlarda piyasa krizinden etkilenmesi nedeniyle mallarını satamaması ve alacaklarını tahsi! edemediğinden zor duruma dü^rnıiş ve muvekkilinin tum taahhutlerini yerine getirdiğini, ancak odeme yapacak durumu da kalmadığından konkordaıo mehli istemiş ve dosya :ekemmül edilerek, Antalya 3. İcra Memurluğu'nun 1.4.1987 gunlü yazısıyla mahkememize havale edilmiş olmakla. itirazı olan alacakIılarm haklarıru müdafaa için duruşma günu olarak tayin olunan 22.5.1987 günu saat 10.00'da Antalya Asliye I. Hukuk Mahkemesi'nde hazır bulunarak ibraz etmek isledikleri vesikaları en geç duruşma gününe kadar ibraz etmeleri ve duruşmaya gelmedikleri takdirde gıyap karan tebliğ edilmeksizin gıyaplarında duruşrnaya devam edileceği hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 17022 YILLARIN T4NIĞI ÜÇ Hikmet Çetinka>fa 770 lira (KDV içinde) Çağdaş Yavmları Türkocağı Cad. $941 Cağaloglutslanbul GÜLERYÜZLÜ CÎDDİLİK Vedat Giinyol 770 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 3941 Cağaloğlutsıanbui
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle