19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 NÎSAN 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAÎL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 ÖLÜMÜNÜN ONUNCU YILINDA KARİKATÜRCÜ YALÇIN ÇETtN I Ifaptıkları hep akılcıydı, yaptıklarıyla akılda kaldı Yalçın Çetin, hiçbir zaman izleyicisini kendisine alıştırmayı denemedi. Kendisi de hiçbir şeye karşı alışkın bir tavnn içinde olmadı. Onu her zaman çevresine, ilkkez görüyormuşçasma, ilgiyle ve şaşırmış gözlerle bakarken ammsıyorum. TAN ORAL Yalçın Çetin'i tanıdığımda, karikatürümüzde 1950'lerdegerçekleştirilen yenileşme çabalannın üzerinden on yıl filan geçmişti. Yine, yeni arayışlar var gibiydi, ya da ben öyle görmek istiyordum. "...lcarikatürde zekânın yanı sıra yüreğin işlevi de önem kazandıkça, izleyici diişünecek ve duyacak, karikatür de kendine özgü estetik heyecan veren bir sanal olarak diger giizel sanatlar arasmda istenilen yeri alacaktır." O günlerde, boyuma bosuma bakmadan, bir Izmir gazetesine yazdığım bir yazı, işte bu satırlarla sona eriyor. Yalçın'ın 1960'larda çizdikleri, doğrusu işte böyle bir gereksinmetun çarpıcı yanıtlanndan biriydi bence. Sorunların, daha önce pek görülmeyen biçimde, daha yoğun duygn yüklü bir yaklaşımla çizgilenmesi, bu yeni yönelişin belirgin özelliğini oluştunıyordu. Karikatürde bu yeni oluşum. Yalçın Çetin'in yapıtları iki albümde toplandı. "Dosya"da tüm çizgi serüveni yer aldı. "Vatan MiUet Sakarya"da ise geçirdiğimiz siyasal dönemlerin karikatürleri bir araya geldi. da böyle bir olayla başlamıştı. Erdek Şenlikleri sırasında bir gece yansı, sokaklarda başıboş dolaşırken, birden bir bahçe kapısından söylene söylene çıkan Yalçın'la karşılaşmış ve merhabalaşmıştım. Dediğine göre, îçerdeki akşam sohbetine katılanlardan bir ozanın, sanatçıhğa yaraşmayan davranışlanna kızmıştı ve orayı terk ediyordu. Çok sonralan karikaturcü ve çizgi fılmci Yalçın Çetin ile birçok güzel ve heyecan verici çalışmada birlikte oldum. Daha doğrusu o benim, dost Yalçın Çetin olarak, bazen belli etmeden özendirerek, bazen de gerçekten zarif biçimde zorlayarak çalışmalara katılmamı sağladıydı. Yıllar sonra, ondan edindiğim çizgi film notlanndan benim öğrencilerim de yararlanmışlardır. Yalçın Çetin, çizgideki arıştıncıhğının yanı sıra, yazdığı yazı ve düzenlediği geniş kapsamlı soruşturmalarla da karikatür sanatını ve sorunlarını irdeliyor, araştınyor, eleştiriyordu. Ama onun yalnızca, araştırıcı yanından söz etmek haksızlık olacak. Çünkü Yalçın, aramayı bildiği kadar bulduklarının da bilincindeydi. Bu nedenle tşçi Partisi üyesiydi. Bu nedenle Akşehir Nasrettin Hoca Yanşmalan'na katılıyor ve ödül alıyordu. Oysa kendi kuşağından, bir iki kişi dışında, kimse bu yarışmaya katılma gereğini görmemişti. Aramızdan aynhşının onuncu yılında onu anarken düşünüyorum: Yalçın Çetin'in yaptıkları akılaydı. Ve yaptıklan ile akılda kaldı. PÎKNtK PtYALE MADRA ENSON ZAMAN SEVfNÇTEKJ ÇIÜ3INA DÖNDÜN? M1MM/.. DUR BİR DÛSÜNEyi'M. HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN f OUNlES &EÇİP GİDİYö, AMA BEN 5EH ÇOK UT&HGAC BİZİMMlEPE MESEU Si ÇOCUKSUN •• 3İ TüRÖ PAUA POĞjtuSU. JŞİN •&/S5INCÜH &ERİ YOPYOĞUH CİNSEUİK TuSlYAH İLTİFATLARIM GÜNPEN """" İÇİ 005 LâfttMUKLARA 72A! &i KlSH? PÖN6(j: BEhi "ÖLPÜM, BİTTİM' PEPiKCE fdZLAR VSTÜNE PAHTOLOH GÜLÜYO... ULAN, BEN BUNİARA 6İYİYOŞUAI &İZ PERPİMİ NASIL AHIAT5AM.? KHGIKÖRTÜNÜYO AÖRISIHPAH • ' • RUfiA .. MYOLOYKEN bir süre "ikind yeoi" nitelemesi ile de adlandınldıydı. Sonralan bu ad, çizgi sanatı için pek kullanılmaz oldu. Yalçın'ın o zamanki çizgüerini Sinan, Tonguç ve Eflatun'un karikatürleri ile birlikte ammsıyorum. Birbirinden çok farklı çizgisi olan bu dört çizerin, o yıllarda çizdikleri, bir bütün olarak görülüyor ve öyle etkili oluyordu. Bugün de o çizgileri yine öyle, birlikte, arumsıyorum. Zaman içinde hepsinin çizgilerinde değişmeler oldu doğal olarak. Ama en çabuk değişiklik Yalçın Çetin'de görüldü. Bir yıl sonra Tanin'deki çizgileri artık bambaşkaydı. Altmışlı yılların sonuna doğru ise o, yine önceden tahmin edilemeyen bambaşka ve iddialı bir çizgi serüveninin ilk örneklerini veriyordu, Karagöz'ümsü, o eklemli çizgiler. Zaten o hiçbir zaman, izleyicisini kendisine alıştırmayı denemedi. Tanıdığım kadar kendisi de, hiçbir şeye karşı alışkın bir tavnn içinde olmadı. Onu her zaman çevresine, ilk kez göriiyormuşçasına, ilgiyle ve şaşırmış gözlerle bakarken anımsıyorum. Belki bu nedenle, onaylamadığı olayları ve kişileri, alışkanlıkla geçiştirmek yerine öfke ile karşılardı. Onunla ilk ahbaphğım ! PA "' SECEN UER momı Buruk bir güldürüyle Dünya karikatürünün grafık birsanat olma yolundaki yeni araştırma veyaratışlan, Yalçın Çetin 7 Karagöz çizimlerindeki grafik anlayışa vardırmıştır. FERRUH DOGAN Yalçın Çetin, 1934'te Istanbul'da doğdu. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde bir süre ögrenim gördü. İlk karikatürleri 1947 yılında yayımlandı. Çocuk dergileriyle siyasal güldürü dergilerinde başlayan çizgi denemeleri, 1952'den sonra yoğun bir basın çalışmasıyla devam etti. Karikatürcülüğü çok küçük yaşlarda meslek olarak seçen Yalçın Çetin, kısa sürede kişiliğini buldu sanatında. Renkli kapak karikatürleri, çizgi romanlan.başlık yazıları, öykü resimleri, kitap kapaklan ve resimlemeleri de yaptı karikatürün yanı sıra Doğan Kardeş, Medet, Hergün, Hafta dergi ve gazetelerinde ilk karikatürleri yayımlanan Yalçın Çetin, çok yönlü çizgi çalışmalarını Akbaba, Taş dergileriyle Tan, UIus ve Tanin gazetelerinde sürdürdü. Istanbul Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği yanşmalarda rnansiyon (1959), birincilik (1960) ödüllerini kazandı. Yalçın Çetin, ilk karikatürlerinden bu yana, toplum görüşünü, dünyayı yorumlamasmı belirlemiş, konulannı seçmiş bir karikatürcüdür. Bu ytizden, biçim aramaları, oluşturmalan sanatındaki aşamaları gösterir. Yalçın Çetin'in çoğunlukla dergi karikatürcülüğünü sürdürdüğü dönemde, geçirdiği aşamalar, süsleyici öğelerle, karikatürüne çizgi olanaklan aramak yolundaydı. 1961 yılında "çizgi filmtrik fDm" ya da yeni de>ımiyle "canlandırma sineması" alamnda çahşmak için Aimanya'ya giden sanatçı, Münih'e yerleşti. Burada dört yıl TV ve sinema reklam filmleri yaptı. Filmleri, tspanya ve Fransa'da gösterildi. Başanları sonucu, 1961 yılında çizgi fîlmi öğrenmek amacıyla asistan olarak girdigi tnsel Film'de baş animatörlük görevine getirildi. 1964 yılında bir süre bu görevde çalıştıktan sonra yurda döndü. 1964'ten sonra, Yalçın Çetinin karikatürlerinde yeni bir biçim görülür. Bu, KaragözHacivat yapısının çizgileridir. Avrupa film çizerlerinin VVall Disnev anlayışına karşı, modern grafik duzeni bulmak için hareketi parçalayıp durdurma yöntemleri ve biçim aramalan, Yalçın Çetin'i, Karagöz'ün çizgi yapısını karikatüre uygulama deneylerine götürdü. Genel olarak dünya karikatürünün grafik bir sanat olma yolundaki yeni araştırma ve yaratışlan da Yalçın Çetin'i, Karagöz çizimlerindeki grafik anlayışa vardırrruştır, denilebüir. Giderek, bu yeni biçimde ustalaşan Yalçın Çetin, kendine özgü bir çizgi dili yarattı. Yalçın Çetin, dünya ve yurt sorunlannı buruk bir güldürüyle çizgiler. Bu çizgilerde duygulu bir grafik duzen vardır. (Yalçın Çetin'in "Vatan MiUet Sakarya" adlt albümüne önsözden.) Yalçın Çetin kendine özgü bir çizgi dili yaratmıştı ÇİZGİLİK kİMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN E C t l İ R KEMAL GÖKHAN , y ** dayok z.&una İ TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAM 14 Nisan POSTA TELGRAF NAZIRUĞI DEĞİSİYORL R.UaU+Kany 18881S6S 1919'M 8UGÜN, POSTX TELGISAF UMUkA MÜPÜHUJĞU RULOU. İKİ GÜM ÖMCE, PO£7M T^LGISAP NAZI/ZU64 (&AICAHL/İO KALDıRILMtŞrt PA&ŞAH B.MAHMUrZAMANIMA D£ĞIU YALNIZ DEVLET HABeeieŞMBSİ İÇtU YAFtLAU POST» HİZA4ETİ, i8Se'C>£fSlli f=€JdMAHLA HAUC(N YA&lgtNA SuAIULMUfTV. 1B4O 'TX POSTA AJAZtfiL/Ğl KUGULUNCA, 8İRÇOK KEK/TTE POSmNE AÇlLMIfTt. 1861''OŞfiOS7HMZIRl OLAAJ ÜKILÜ GAZETEC/ AGÂH EFENPİ IUC K£Z PliL KULLANILMASM SAGLOMip/. ON YU SOA/&1 'S£, POSTA VE TELGKfiF İŞL£Rİ 7EK A/AZteu*3X SiJS.LeŞTİRİLMİÇTİ /S7AN8UL HÜKÜA4E77'ıVCS 191 9'DA ÜA4UM MÜPÜRLÜIC DU&UtAUNA GeTİ/ZlL£N POST* TEUSISAF'ItJ SAŞ/UA ÜA1UJ YA2AR. R.EFİKHALİTC&VSAY) GETİ&LM'lSTİ. AMKARA'DA TBMM'NlN KlllSULMASMPAH SONRA,8AÇKA BİR POSTA MÜPÜRUÜSÜ OUJÇTueuLAG#CT<Z. Mıığla Karikatür lîtrışması düzenlendi KiUtür Servisi Muğla Belediyesi tarafından amatör ve profesyonel bütün karikatür sanatçılarının katılabileceği bir karikatür yarışması düzenlendi. Yanşmanın bu yüki konusu "Mitoloji ve Günümüz Dünyası." Her sanatçının üç karikatürle katılabileceği yanşmada, eserler 25x35 santimetre ebadmda ve daha önce bir yanşmada ödül al Doğu gözüyle evrensellik Yalçın Çetin kendi kimliğiyle var olmuş. Duşünerek var ettiği kendi dünyasıyla iradi üretebilen bir usta. Açık seçiktir. Zümresel, sınıfsal kesinliklerden hareket eder. Çizerin süs keyfıyle çalışır. Doğu gözüyle evrensel karşıtlığı tartışır. KEMAL GÖKHAN Karikatür eleştiri. Salt ve katıksLZ karakteri. Atmosfer kurar, tipleme yapar, imajla ilgilenir, şekli bozar, yeniden inşa eder. Bir yap bozdur karikatür. Onu üretenin dünyasına sıkı sıkıya aittir. Karikaturcü ile karikatürü arasında sisli bir koşutluk vardır. Sisin arkasmda uykudan yeni uyanmış bir görüntünün yakalanması gibi neredeyse saf bir insan hali belirir. Bu organiklik, benzerlikler yarattığı gibi, ayrı dünyalan da kesin hatlara sahip kılar. Yalçın Çetin kendi kimliğiyle var olmuş. Duşünerek var ettiği kendi dünyasıyla iradi üretebilen bir usta. Doğulu çizgi anlatımında derinlik duygusu yerine var hareket eder. Patronlan neredeyse histeriktir, işçileri sanki yaşamlanmn değişmez kaderi imişçesine durmadan, koca koca devinir dunır. Çizerin süs keyfıyle çalışır. Bu doyumu ihmal etmez. Espasa yüz vermeden Doğulu göz kullanır. Bu onda çizgisi kadar net bir kimlik. Doğu gözüyle evrensel karşıtlığı tartışır. Eleştirirken, elbette ki yan tutar ve kimi kez bir cümle var eder izleyenin zihninde, kimi kez bir tat yaratır, bir atmosfer. Bu duygu, yönelmeyi hızlandırır, reddi çabuklaştınr. Genç kuşak, yakın döneminden geriye çizerleri tanımıyor. Albümler dar, acil kotanlmış, sonuçta doyurmuyor. Karikatür üzerine metin az. Çoğu fasit dairede dönen tartışma, anlamayı kıtlaştınyor, geciktiriyor. Tanıtıcı metin yetersiz, yönü donatıcı olmaktan uzak. Karikatürcünün çizgi dünyası, evrimi, pratiği yaşayışı, donanımları bilinmiyor. Dönemler belirleniyor, göreleri kifayetsiz. Sivüleşmeyi karikaturcü yalnız kalarak yaşıyor. Yalçın Agbi'yi tanıyamayışımızda da bu paylar hâkim. mamış olacak. Yanşmada birinci olan esere 300 bin, ikinciye 200 bin, üçüncüye ise 100 bin lira ödül verilecek ve yanşma sonrası, seçici kurul tarafından sergilenmeye değer bulunan yapıtlar, ekim ayında yapılacak olan Muğla Kültür ve Sanat Festivali'nde sergilenecek. Aynca bu sergide yer alan yapıtlar, albüm haline dönüştürülerek katılan çizerlere gönderilecek. Turhan Selçuk'un secici kurul başkanlığı yapuğı yanşmada, llhan Selçuİc, Hakan Derman ve Muğla Belediye Başkanı Erman Şahin seçici kurul üyeleri. Yanşmaya kaülmak isteyen çizerler yapıtlannı en geç 1 Ağustos 1987 tarihine kadar Muğla Belediyesi, Basın Yayın ve Halkla llişkiler Bürosu'na iletmeleri gerekiyor. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 14 Msan 1937 milletin büyük Kralına hürmeten iki dakika durdu. Merasim bittikten sonra Kral Aleksandr'ın mühim kararlar vermek üzere çekildiği köşkü ziyaret edildi. Köşkte müteveffa krahn mesai odasında ailesi efradının resimleri arasında birkaç ecnebi resmi de vardı. Bunlar arasında Atatürk'ün mütevaffa krala vermiş olduğu resim en mutena mevkie konulmuştu. 19371987 ltahı Kuzgâr adını verdikleri tayyarelerile en yorucu geceyi Fransız Hindiçinisindeki dağları aşarken geçirdikleri söylenen tayyareciler "uyumadan uçmak kabil olsa Ingiltere ile Tokyo arasındaki mesafe 50 saatte basarılabilecek" demişlerdir. Yolda yiyecek olan pirinç lapası ve turşunun esas gıdalannı teşkil ettiğini söylemişler ve kendilerine ikram olunan mükellef yemeği büyük bir iştiha ile yemişlerdir. Japon tayyareciler Kral George'un tac giyme merasimi dolayısile Japonların Ingiliz milletine bir hitablarmı da birlikte getirmişlerdir. tlahi Rüzgar yolcuları arasında Japon Imparatorunun kardeşi Prens Chichibu'yu hamil bulunan Queen Mary transatlantiği üzerinde uçarak prense rrzı tazimat etmiştir. Başvekü Kral Aleksandrtn mezarına çelenk koydu Belgrad 13 Başvekil lsmet Inönü, Hariciye Vekili Tevfık Rüştü Aras ve Belgrad Sefirimiz Ali Haydar Aktay ve diger zevat bugün müteveffa Kral Aleksandr'ın mezarına büyiik bir merasimle çelenk koymuşlardır. Başvekilimizi hâmil olan tren, Krahn mezanmn bulunduğu Oplenatz kasabasına vardığı zaman bütün şehir halkı istasyona toplanmıştı. Istasyon Türk ve Yugoslav bayraklarile süslenmiş bulunuyordu. Başvekilimiz coşkun tezahüratla istikbal edildi. Yugoslav mebuslanndan biri heyecanlı bir nutuk söyleyerek: " Yugoslavyanın kalbi olan Oplenatz'a saf a geldiniz" diyerek sözlerine şö'yle devam etti: " İki milletin mukadderatına Karikatürle 'Biraz 9 Düşüneüm! Kültür Servisi Ali Kâmil Uzun ve Fethi Develioğlu, 17 nisan cuma günü Denizli Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde ortak bir karikatür sergisi açıyor. İki karikatür sanatçısının elli kadar yapıtının yer alacağı "Biraz Düşünelim..." adh sergi ay sonuna kadar izlenebüecek. Çizerler, serginin ilk gününde karikatürseverlerle söyleşide de bulunacaklar. Uzun ve Develioğlu, ortak sergileri konusundaki açıklamalannda, "Ülkemizde mizah dergilerinin karikatürü topluma sevdirmelerine karşın, bireylere düşünmeyi unutturduklannı beUrttiler." açılan bu yeni yolu müteveffa Kral Aleksandrla Atatürk tayin ettiler. Sizin de M. Stoyadinoviç'le beraber aynı yoldan yürüdüğünüzü görmek çok memnuniyeti mucib olmaktadır. Çünki bu dostluğu iki millet istiyor." lsmet Inönü, cevab vererek gördüğü hüsnü kabulden çok memnun olduğunu ve daima bu dostluk yolunda yürünüleceğini söyledi. Başta tsmet tnönü olmak üzere, hepimiz yürekten kopup gelen bu tezahiirattan büyük bir heyecan duyuyorduk. Bundan sonra otomobillerle Krahn mezarına hareket ettik. Yolda bütün köyler halkının alkıs ve selamları arasında müteveffa büyük Kral Aleksandr'ın çok muhteşem mermer mezarına gittik. Burada lsmet tnönü, büyük bir sukut içinde üstüne muhteşem bir çelenk koyduğu mezarın önünde eğildi ve dost 94 saatle Tokyodan Londrayn Tokyodan kalkarak 94 saatte Londraya vasıl olan Japon tayyarecileri tngilterede fevkalade dostane tezahüratla karştlanmışlardır. Toprağa basar basmaz ilk arzulan memleketlerindeki zevcelerine telefon etmek olmuştur. Pilot Masaki 26 yaşında ve radyo operatörü Kenji de 38 yaşındadır. olan yüzey duygusu bir yandan, başka ve bağıntüı bir benzetmeyle gölge oyunundaki iki boyutluluk öte yandan, çizgi karakterini yönlendirir. Açık seçiktir. Eleştirdiği kimliklerin adı vardır. Zümresel, sınıfsaJ kesinliklerden BEN ÂDOİİRKÇÜ DEĞİLİM Nadir Nadi 7. bası 840 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğluİstanbul YILLARIN T4NIĞIÜÇ YAZAR Hikmet Çeünkaya 770 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlutstanbul YAJRGI ÖNÜNDE SAVUNMA Abdullah Baştürk 2750 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 3941 Coğaloğlulstanbul MENEMEN OLAYI VE KUBİLAY Kemal Üstıin 3. bası 550 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad 3941 Cağaloğlutstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle