19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 NİSAN 1987 EKONOMt CUMHURİYET/9 Devlet Yatınm Bankası'nın sermayesi Alman Yatmm 500 milyar liraya çıkanlıyor Bankası yönetıcisi: tTO'nun hazırlattığı araştırma: 87 enflasyonu % 36 Hüküıııetiıı enflasyon Eximbank şirket şir&er kurtarmaya " hedefıne yenı darbe kıırtaracak ııu? Muhalefet, Bakanlar Kurulu'nca yapısı yeniden düzenlenerek bir eximbank (Ihracattthalat Bankası) durumuna dönüştürülecek olan Devlet Yatınm Bankası'nın, şirket kurtarma operasyonlannda kullanılacağım ileri sürerken, hükümet çevreleri bu iddiayı reddediyorlar. Ekoaomi liye yetkilileri, "Konuya ilişkin son karar Bakanlar Kumlu'na aittir. Ama bankalar şirketlere ortak edilirken. özel finans kuruluşlan da ortaklık talebinde bulunurlarsa, bunlara hayır denmez" diye konuştular. Devlet Yatırun Bankası yetkilileri şu bilgiyi verdiler: "500 railyarlık sermayenin yüzde 10'u 50 milyar, yiizde 5'i 25 milyar lira eder. Yani biiyük rakamlar söz konusu. Bu nedenle sermaye arttınmını hemen gerçekleştirmek tnümkün değildir. Dolayısı>la bankanın ekonomik şirket olarak yeniden yapılandınlması sırsında, bir süre için Ticaret Yasası hiikumlerinin uygulanamayacağı biçiminde bir hukiim de yasaya konuldu." Eximbank'ın artan fonlannm nasıl kullanılacağı tartışması da sürüyor. Muhalefet partileri, yasada yer alan "vurtiçi yatınm malı imalat ve satışının kredilendiriimesi" ibaresini isaret ederek bankanın batık şirketlerin kurtarılmasına aracı edileceğini ileri sürüyor. Eximbank yetkilileri bu iddiayı kesinlikle yalanlarken, şöyle dediler: "Eximbank olmanın da belirli koşullan var. İşbirliğine gittiğiniz diğer Eximbank'lar, sizin iç piyasa işlemleri ile uğraşmanıza izin vermezler. Bu nedenle bankanın şirket kurtarma operasyonlannda kullanılması mümkün değildir." Kalkınmakta olaa üJkelerdeki Alman özel sektör yatırımlarını fınanse eden Alman Yatınm Bankası1 nın yönetiHomSchröder cilerinden Horst Schröder. Türkiye'ye ilgilerinin 1984'ten beri arttığını, bu çerçevede aralannda AEGEti, Kavaia Gnıbu, Ercan HoJdiag ve SBkar Hotöing gibi kuruluşlann bulunduğu 12 Türk flrmasına son 3 yıl içinde 50 milyon marklık (yaklaşık 22 milyar lira) kredi sağladıklanm söyledi. ; Bu projeler içinde Ercan Holding ile Alman MAN firması arasında Ankara'daki dizel motor fabrikasıyla ilgili ortaküğın yanks bir seçim olduğunu kaydeden Horst Schröder, şirket kurtarmaya kesinlikle karşı olduklarını ve Türkiyei de zor durumdaki şirketlerin herhangi birine ortak olmayı kesinlikle düşünmediklerini dile getirdi. Schröder, buna karşılık özelleştirme ile yakından ilgilendtklermi ve özellikle elektrik üretimi alamnda faaliyet gösteren .ve özellcştirilmesi gündemde olan bazı şirketlerle ön görüşmeler yaptıklanm söyledi. Schröder Türkiye'de 9 projeye daha toplam 80 milyon mark (yaklaşık 35 milyar lira) kredi vereceklerini ve bu projelerden 4'unün turizm sektöründe oldu|unu söyledi. Ekonomi Servisi Hükümetin enflasyon hedefine bir darbe de, bu yıl için yüzde 36'lık fiyat artışı öngören bilim adamlanndan geldi. Gerçekçi "enflasyonla mücadele" politikası için, para arzının, kamu harcamalannın, bütçe açığının kısılması gerektiğini öneren bilim adamları, değişen döviz kurlannın ve artan dış borçların enflasyonu körüklediğini vurguladılar. Boğaziçi Universitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Süleyman Özmucur ve Yrd. Doç. Dr. Ziya Öniş, İstanbul Ticaret Odası için, "Türkiye'de Enflasyon" başhklı bir araştırma hazırladılar. tki öğretim üyesinin hazırladığı araştırmada, 1980 sonrası enflasyonun sürekliliğinde, döviz kurlarındaki değişmenin önemli etkisi olduğu belirtildi. Enflasyonun körüklenmesinde, para arzının kontrolden çıkması, kamu açıklarının büyümesi, bütçenin denkleştirilememesi gibi faktörlerin büyük önem taşıdığının vurgulandığı ÖzmucurÖniş araştırmasında, bu yılın fiyat artışı tahminleri için şöyle denildi: "Modelimizin toptan e$ya fiyatlanna göre, 1987 >ılı enflasyon tahmini yüzde 36 olmaktadır. Arz \e talep yönünden oluşan çeşitli baskılar sonucunda enflasyonun yüzde 3035 dolayında bir denge>e oturdugu jjözlenmektedir." ÖzmucurOniş ikilisi, araştırmalarında "kısır döngü"nün kınlabilmesi için de şu önerileri sıraladılar: " . • Fiyat artışlannı körükleyen, para arzı döviz kuru kısır döngüsü, kamu açıklarının giderilmesiyle bertaraf edilebilir. Merkez Bankası da kamu kesimine açtığı kredileri kontrol altına almalıdır. • Vergi denetimleri arttırılmalı. Bu yolla vergilerin milli gelirdeki payı arttınlarak kamu açıkları kapatılmalıdır. • Dış ticaretin liberalleştirilmesiyle, enflasyon arasında ciddi bağlantı kurulmalı. Ancak, belli bir enflasyon oranı, ihracata dönük bir stratejinin sürekliliğini sağlamak açısından gerekli olabilir. • Kamu kesimindeki fiyat artışlarının ve faiz oranlannın kademeli bir şekilde düşürülmesinin OSMANULAGAy EKONOMİ NOTLARI "Pahalılıkla.. Mücadele Programı" Uzerine (1) SHP içinde "12'ler" diye anılan grup tarafından hazırtanan "PahsdılıkJa Mücadele Programı", Türkiye'de kronikleşen enflasyona doğru teşhis koyma açısından olumlu bir adım niteliği taşıyor. Hükümet yetkililerinin "Kar yağdı böyle oldu", "Merak etmoyin, Allah izin verirse enflasyon iner" türünden artık çok alıştığımız anlamsız beyanlanndan sonra Türkiye'deki enflasyonu ciddi olarak analiz edip çözümler öneren bir yaklaşımla karşılaşmak kuşkusuz sevindirici. "Pahalılıkla Mücadele Programı"nm bence en olumlu temel özellikleri şunlar: • Türkiye'deki enflasyonun öyte karia, yağmurla ve bunun gibi diğer geçici etkenlerle açıklanamayacak türden; ekonominin yapısından ve işleyiş biçiminden kaynaklanan bir olay olduğunu kavraması; buna göre kısa, orta ve uzun vadeli çözümler önermesi; • Enflasyonu yalntzca devlet müdahalesiyie, bir komuta ekonomisi anlayışı içinde önlemenin mümkün olamayacağını kavraması; • önerilecek çozümlerin ancak değişik toplum kesitlerinde tartışılıp geliştirildikten sonra uygulanabilir çözümler haline geleceginin bilinciyle ortaya konmuş olması. Bu üç noktanın kavranması, Türkiye'de özellikle sosyal demokrat bir iktidarın enflasyonla mücadele programının (ve genel olarak ekonomi programının) gerçekçiliği ve uygulanabi, lirliği açısından çok önemli görünüyor. Gelişmelere doğru tes* his koyamayan; bütün çözümleri "devlet"\en ve bürokrasiden bekleyen; ve "her şayin doğrusunu ben bilirim" edasıyla ortaya konan çözüm önerilerinin peşinen basarısızltğa mahkum olduğunu düşünüyorum. • Pahalılıkla Mücadele Programt'nın Türkiye'deki enflasyonun* temel nedenleri konusundaki teşhisi, bana da doğru görünen iki saptamaya dayanıyor. Benim ifademle bu iki temel sapta. ma şunlar: 1) 1980'den bu yana Türkiye'de uygulanan ekonomik model öneelikle yatırımı ve üretimi değil, iç ve dış ticarete dayalı bir "ciro ekonomisi"r\\ hedeflemiş ve bu amaçla toplum kesimleri arasında ve Türkiye'den dışarıya büyük gelir transferlerine yol açmıştır. 2) Bu gelir aktarma süreci, toplumun asıl üretken kesimlerinden üretken olmayan kesimlere; rantiyelere, vurkaççı işadamlanna ve yurtdışına kaynak aktanlmasına yol açmış, bu yüzden bir yandan gelir dağılımı bozulurken diğer yandan sağlıklı bir büyümenin kaynağı olabilecek yatınmlar yapılamamıştır. Aynı nedenle ekonomide öngörülen yapı değişikliği de gerçekleşmemiştir. Türkiye'de ekonominin yapısındaki ve işleyiş biçimindeki bu temel çarpıkJıklara çare bulmadan enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek mümkün değil. SHP içindeki "12'ler"in Pahalılıkla Mücadele Programı işte bu doğru teşhisten yola çıktığı için doğru çozümlere varma şansına sahip bir program niteliği taşıyor. Pahalılıkla Mücadele Programı'nın kısa, orta ve uzun vadede uygulanmasını öngördüğü önlemlerin çoğu da doğru yönde önlemler gibi görünüyor. Program kısa vadede aşırı ve sürekli devalüasyonlardan vazgeçilmesini, antienflasyonist para ve maliye politikaları izlenmesini, fiyatlann geçici süreyle dondurulduğu bir şok tedavisi yapılarak enflasyon beklentisinin kırılmasını ve faiz oranlannın düşürülmesıni öneriyor. Orta vadede dış borç ödemelerinin yeniden düzenlenmesini, sermaye piyasasının özendirilmesini, tekelci fiyat yapısının kırılmasını, küçük ve orta işletmelerin desteklenmesini öneren program, uzun vadede de ulusal bir üretim ve finansman planı yapılmasını ve sanayiieşmenin öncelikli hedef alınmasını öngörüyor. Bu önlemler dizisinin yeterli olup olmadığını; önlemlerin öncelik sırasını; kısa, orta ve uzun vadeli önlemlerin birbiriyle ilişkisini ve bir bütün olarak ortaya konan programın tutarlılığını ve uygulanabilirliğini kuşkusuz tartışmak gerekiyor. Programı ortaya koyanların istediği de sanırız bu. Böyle bir tartışmanın yararlı olacağını düşünürken bu konuda kendi düşündüklerimi bir başka yazıda ortaya koymaya çalışacağım. TüRKÎYEDE ENFLASYON ENİS BERBEROĞLU ANKARA Eximbank (Ihracattthalat Bankası) olarak yeniden yapılandırılacak Devlet Yatınm Bankası'nın 250 milyar liralık sermayesinin arttınmı sırasında, bazı kamu bankalan özel finans kuruluşlan ve dış ticaret şirketlerinin bankaya ortak edilmeleri bekleniyor. Dış ticaret şirkeüeri ile yurtdışında çalışan Türk müteahhitlerinin kredilendirilmesi ve ihracat kredilerinin sigortalanması amacıyla yeniden yapılandırılacak bankanın 250 milyar liralık sermayesi yetersiz bulunuyor. Sermaye arttınmı için henüz bir hedef konmamakla birlikte, yanm trilyonluk bir sermaye rakamı üzerinde duruluyor. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkilileri, sermaye arttırımının kamuya yeni bir yük getirmemesi için, bazı kamu bankalarının bankaya ortak edilmesi yönünde görüş bildirirlerken, önde gelen bir kamu bankasının yöneticisisi de şunları söyledi: "Ekonomi politikası gereği bankalar ihracata daha fazla yöneldiklerinden, bu kesimi destekleyecek olan Eximbank'a yardımd'a bulunulması düşünülebilir." Kamu bankalarının yanı sıra, bazı dış ticaret şirketleri ile Faisal Finans, Al Baraka gibi bazı özel finans kuruluşlarının da Eximbank'a ortak olma eğilimini taşıdıkları bildirildi. Ma Doç. Süleyman özmucur ile Yrd. Doç. Ziya önis'in îstanbul Ticaret Odası için hazırladıklan araştırmada, enflasyonla mücadelede gerçekçi politika için para arzının, kamu harcamalannın, bütçe açığının kısılması gerektiği vurgulanarak değişen döviz kurları ile artan dış borçların enflasyonu körüklediğine dikkat çekildL maliyetler ve enflasyon beklentilerini aşağı çekme doğrultusunda olumlu etkileri olacaktır. • Para arzı artış hızı kontrol edilmelidir. Para arzının kaynağı büyük ölçüde bütçe açıklandır. Bu açıklann, özellikle harcamalann kısılarak kapatılması, paranın kontrolünü kolaylaştınr. • Batçenin denkleşememesi kamunun iç ve cfış borçlara yönelmesine neden olmaktadır. fç borçlanma ise, zaten kıt olan kredi kaynaklannın özel kesime kaymasını engellemektedir. • Bu, sanayi kesiminin yüksek maliyet ile çalışmasına neden olmakta, yüksek maliyet de fiyatlara yansıtılmaktadır. • Önumüzdeki yıllarda kamu kesimi yeniden ödeme güçlüğü içine düşebilir. Bunu gjdermek için yeniden para basılırsa, enflasyon hızı yeniden artmaya başlayacaktır. • Dış borçlanma, zaten kıt olan döviz kaynağımızı eriten faiz yükü getirmektedir. Kıt döviz rezervi ise yine üretimin kısılması ve fiyatlann artması sonucunu getirecektir. • Piyasaya önem verilmeli, ancak planlama tamamen dışlanmamalıdır. Bazı sektörlerde dışa açılmanın maliyeti çok yüksek olmaktadır. En gelişmiş ülkeler bile bazı sektörleri korumaktadır. Bu nedenle toplam etkin korumanın düşürulmesi, ancak bazı sektörlerde bunun sürdürülmesi yerinde olacaktır. Araştırmada, enflasyonda etkileşimin kısa süreler içinde olduğuna da dikkat çekilerek, "Dolayısıyla elde edilen sonuçlar ayhk verilerie yapılacak incelemelerin önemini vurgulamaktadır" denildi. TURKIYEUen İTO: Toptan fiyat artışı % 2.2 J7 1 konomi Servisi istanbul'da toptan fiyatlar mart Mj ayında yüzde 2.2 arttı. İstanbul Ticaret Odası (tTO)'run yaptığı belirlemeye göre, mart aylart karşılastırmasındaki fiyat artışı da yüzde 33.7'ye çıktı. 1986 mart ayları karsılaştırması ise yiizde 29.5 olmuştu. Bu yıl yıllık ortalama artış da yüzde 28.3 oldu. Geçen yıl mart ayında toptan fiyatlar yüzde 1 artış kaydederken, ilk üç ayhk artış da yüzde 5.9 olarak gerçekleşmişti. Bu yıl ise mart ayındaki yüzde 2.2'lik fiyat artışıyla ilk üç ayhk artış yüzde 8.7'ye yükseldi. İTO Toptan Fiyatlar Endeksi'ne göre, mart ayında en yüksek toptan fiyat artışı mensucat grubunda oldu. Mensucat grubundaki artış yüzde 11.1 oldu. tnşaat malzemelerinde yüzde 2.5, gıda maddeleri grubundaki ürünlerde yüzde 2, madenler grubunda ise yüzde 1.5'luk fiyat artışı gözlendi. ÂBD'nin hedefi^ yüksek gümrük duvan PARA ZIRVESINDE ANLAŞMA SAĞLANDI ABD ile Japonya arasındaki "ticari sürtüşmeler" sürerken, dün Washington 'da toplanan sanayileşmiş 7 Batılı ülkenin para otoriteleri beklenen noktalarda anlaşma sağladılar. G7 olarak bilinen üiketer yaklaşık 4 saat süren toplantıdan sonra yayımladıklan ortak bildiride, "Dolar ve diğer para birimlerinin mevcut düzeyde tutubnası için ortak hareket edeceklerini" ilan ettiler. Ortak bildiride, Paris toplantısında varılan "işbirliği''' kararının sürdürülmesinin kararlaştınldığı da belirtildi. Bildiride ayrıca, Japonya'nm ekonomisini canlandırmak için alacağı Önlemlerin ve bu ülkenin iç piyasasını yabancı mallara açmasmın da olumlu karşılandığı vurgulandı. Sanayileşmiş Batılı ülkelerin bu kararı, borsalarda "hayal kıncı" olarak nitelendirildi ve dolar yeniden düştü. ABD para birimi, Tokyo'da merkez bankasının müdahalelerine karşm 144.95 yene geriledi, Lonra'da da 1.82 marka düştü. Dolar Tahtakale'de de 794 liradan satıldı. Japonya ile bir ticaret savaşının eşiğine gelen ABD'de, artık Kongre de Reagan'a hak vermeye başladu Kongrenin gündeminde bulunan tasanlar yasalaşırsa, Reagan gümrük duvarlanm dilediği gibi yükseltebilecek veABD maÛanna kapüannı açmayanlara misilleme yapabilecek. Ekonomi Servisi "Japonya artık serbestçe at koştunna zamanının geçtiğini anlamalıdır." ABD Kongre uyesi Don Rostenskowski'nin bu sözü, ABD ile Japonya'yı bir ticaret savaşı eşiğine getiren gelişmelerin bir özeti sayılabilir. Rostenskovvski bu sözüyle, Reagan yönetiminin 17 nisanda yürürlüğe koyacağını ilan ettiği Japon "chlp'Merine yüzde 100 gümrük vergisi karannın, gerçekte yalnızca bir başlangıç olduğunu ifade ediyor. Uzmanlar da, ABD dış ticaret açığının, ancak döviz borsalarına müdahale ve ticari önlemlerle kapatılabileceğini savunuyorlar. Geçen yıl 170 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığını, dolan aşağılara çekmekle kapatamayacağmı anlayan ABD yönetimi, artık çıkış yolunu gümrük duvarlanm yükseltmekte anyor. Bu nedenle, gözlemciler tarafından valmzca bir "nabız Dış açığın kapatılmasında 'düşük dolar' yetersiz kaldı Gurbetçilerin yapı tasarruf kredüerine açıklık A nkara (anka) Federal Almanya'da çalışan Türk Jm. işçilerinin, bu ülkenin yapı tasarruf kredilerinden yararlanabilmelerinin koşullan ve kullanabilecekleri alanlar belirlendi. Yapı tasarruf sahibi, azami 60 bin mark olarak belirlenen krediden yararlanabilmek için Türkiye'de Emlak Kredi Bankası'na ya da bu bankanın Federal Almanya'daki irtibat bürolarından birine başvurması gerekiyor. Yapı tasarruf kredilerinden, bu ülkede bulunan serbest meslek sahibi Türkler de yararlanabilecekler. Halen bir işte çalışmakta olan Türk işçilerinin yanı sıra oturma izni veya hakkına sahip işsiz Türkler de yapı tasarruf kredisi alabilecekler. Federal Alman vatandaşlanyla evli olanlar krediden yararlanamayacaklar. Krediler ev, daire yapımı ve alımında, onanm, restorasyon ve ek inşaatta kullamlabilecek. Kredi kullananlann 4 yıl sonra Federal Almanya'dan aynlması koşulu da getirilen yeni düzenlemeyle, isteyen bu paralarla arsa da alabilecek. KISA KISA • HAS HOLDtNG'in 3.3 milyar liralık yatınm yaptığı Elanğ Meşrubat Fabrikası'nın temeli 12 nisan pazar günU aülacak. Holding'in kurduğu Doğu llleri Meşrubat Sanayii "DIMSA" 200 kişiyi istihdam edecek ve Coca£ola, Fanta, Elvan. Has meyve sularını üretecek. • BATI StGORTA'mn 4. Acenteler Toplanüsı Çeşme Altuı Yunus'ta yapıldı. Toplanuda konuşan Yaşar Holding Genel Koordinatörü Erol Okuyan şirketin prira hacmini yüzde 100'den fazla arttırarak 3.8 milyar liraya çıkardığını söyledi. • tKTlSAT LEASİNG sermayesini artan iş talebini karşılamak amacıyla 3 milyar liraya yükseltti. REAGAN VENAKASONE YÜZ YÜZESonsayvanda, ABDüe Japonya arasmda giderekaermle^ltMp"bunahmmıişleyenhaftahk 7Îm€d^rgisi,iki ülkenin Uaeriniyüzyüzt getirdi yoklaması" olarak nitelendırilen ve toplam tutan 300 milyon dolan bulan Japon "chip"leri ithalatını sınırlandırmaya hazırlanması, ardından da "sessizce" toplam 4 milyar dolarlık Üçüncü Dünyadan yapılan ithalatı kısması, bu yoldaki savlan haklı çıkanyor. Doların 19801ı yıllann başından itibaren hızla değer kazanmasının ardından gelen "dış ticaret açığı" sorunu, 1985 eylülünde sanayaJişmiş beş Batılı ülkenin "dolan aşagıya" çekme karanyla gjderilebilecek sanılıyordu. Ancak dolann, dış ticaret açığının yüzde 34'ünün verildiği Japonya'nm para birimi yen karşısında yüzde 60'lara varan miktarda değer yitirmesi bile sonınu çözümleyemedi. Bunun üzerine Reagan yönetiminin, ithalata suurlama getirilmesi için bir türlu ikna edemediği Kongre bile Reagan'dan yana çıktı. Şu anda ABD Kongresi'nin gündeminde bulunan tasanlar yasalaştığı anda, başta Japonya olmak uzere, ABD'den aldığından çok satan ülkeler etkilenecek. Bu dört yasa tasarısı Reagan yönetimine şu olanaklan tanımayı öngörüyor: • Japonya'nm chipler dtşında damping yaptığı ileri süriilen oto yedek parçalan ve diğer yan iletkenlerine karşı gumruk duvarlanm kolayca yükseltme yetkisi. • Yabancı ülkeler, ABD mallanna karşı uyguladığı "yüksek gümrük duvarlan" politikasını terk etmediği sürece, ABD yönetimine de aynı oranlarla karşılık verme yetkisi. • Japonya, ABD yatınm bankalanna kendi ulkesinde serbestçe tahvil pazarlama olanağı tanımadığı sürece, aynı önlemleri ABD'de Japon bankalanna karşı alma yetkisi. • Başkan Reagan'a, ulusal guvenliğe aykın ya da serbest ticareti bozucu "nitelik" taşıyan, yabanaların ABD'den şirket satın alma girişimlerini engelleme yetkisi. Buyük Okyanus'un iki yakasmda gelişen bu olaylar, gerçekte hemen tüm dünya ekonomisini yakından :1gilendiriyor. Çünku, ABD'nin ticari sınırlandırmalara hazırlanmasının yamnda, para piyasalannda "etkili" müdahalelere gereksinim duyulması bir bütünlük taşıyor. Uzmanlar, dünya döviz borsalannın " e n tegre" olmuş durumunu hatırlatarak. "ABD ve diğer ülkelerin koordineli olarak döviz borsalanna müdahalesi, ulusal ticari politikalar ile, uluslararası kural ve yasalan yakından ilgilendirmekledir" diyorlar. Bu politikanın bugün somutlanmak üzere olduğu da, ABD Merkez Bankası Başkanı Paul Yolcker'in önceki gün söylediği, "Tek başına dolann aşağıya çekilmesi, dış ticaret açığı sonınumuza bir yaran olmayacağı gibi, dunya ekonomisine de zarar verebilir" sözünden anlaşılıyor. DOVIZ KURLARI Dövizin Cinsi 1 ABD Dolan 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 İsveç Kronu 1 isviçre Frangı 100 italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinan 1 Sterlin 1 S.Arabistan Rıyali Serbest piyasada Dolar: 794, Mark: 435 Efektif Döviz DÖVİZ Efektif Al.ş Alış Satış Satış 791.24 787.30 799.11 787.30 564.23 550.19 569.84 561.42 61.32 61.32 61.63 62.24 430.80 437.26 430.80 432.95 20.90 20.38 20.80 21.11 114.75 114.18 114.18 115.89 130.09 129.44 131.38 129.44 383.63 381.72 387.45 381.72 124.31 123.69 123.69 125.55 521.23 518.64 526.42 518.64 59.24 60.45 60.75 61.86 541.10 543.81 530.28 549.22 2882.30 2896.71 2824.65 2925.53 1275.03 1281.41 1275.03 1294.16 211.00 205.75 213.10 209.95 Aral: Yağ stokları yeterli A nkara (uba) Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, x \ soyafasulyesi ithalinegerek olmadığını belirterek, "Yeteri kadar yağ stokumuz var. Biz bu nedenle soya küspesi ithaline gerek duyuyoruz" dedi. BORSALARA MÜDAHALELERİN TARİHİ Döviz bonatanna müdahaknm tarihi, müdahale kopilUtnnm ortaya çtktığt daigalı kursataninin tarihi kadar eski. 1973 yütnda dalgah kur sâtemine geçikükten sonra, para otoriteleri, "isttttrmrh döviz kurian" için bonakna müdahale edilebUeceğini de gündeme getir<Bkr. Zaman zaman tek başma bir Merkez Bankası'nın, zaman zaman da tütn merkez bankaktruun "koonHneB"biçîmaeyapnklm madafıalekr başttca şu aşamalan geçirdiler: 1973: Dalgah kursistemine geçildi. Tüm konvertibl para birimlerinin değeri arztatep dengesine göre betirlenmeye başiadı. Aynı yıl "bonalara müiakaU edttebUetttl" fikri ortaya atıldı. 1977: ABD'de Carteryönetimi, borsalara kesinlikle müdahale etmtmekarenaUı. Bukarardan bir süre sonra Ubısiararası Para Fonu (IMF), ülkelerin ödemeler dengetermde derin yaralar açılmamas, özellikle gelişmekteobnSlketerekonomUerifunzarargörmemesiiçm ulusiararuB para sisteminde büyük dalgalanmaiara izin verilmemesini istedi. 197İ: Dolar buyük dalgalanmalar geçirince ABD yönetimi, "müdahale etmeme" karannı kaktırdı. 19tQ: Dolar hızla iırmanmaya başladı. 1981: Işbaşına geten Reagan yönetimi, nisan ayında ABD para oıoritekrinden, "çok adl" durum oanadtkfa borsalara müdahale etmemeierini istedi. 19t3: Dolar hızla yükselince ABD cari işlemler faz6JW, açığa dönüştü. Bunun üzetine, Reagan yönetimi temmuz eyutda politika değiştirdi. Para otoritekri, başka 0kekrle koonSnetı ya da tek başianna borsalara madahale etmekte serbest bıraküdı. 19S3:W0lkmr^urg'dabırcoTjyagelensanayilefmişbeş Batılı ülkenin ba&akan ya da devlet başkanlan, gerektiği zaman borsalara "koordineli" olarak müdahale etmeyi karariaştırdtlar. 198S: ABD dolannm, 1980'dtki değerinin yüzde 60 Sstüme çıkması üzetine ilk koordineli mOdahaleier yılın ilk yanstnda yapıldı. 19İS: Eybil ayında bir araya gelen sanayileşmiş beşler, "dolara dur" deme karart aldı. Müdahaleler başladı. Dolar hızla duştü. 1986: Mayısta Tokyo 'da bir araya gelen yedi sanayileşmis ülke başkan ya da basbakanlan, "müdahaltye devam" kararı aldılar. 1987: Şubat ayında Paris'te bir araya gekn sanayiieşmif 6 Batılı ülke, "dobam mevcut değerinin korunması"nı kararkşttnit. Dotarmdüşüşüsürdü. Japonya'nm zaman zaman tek başına yaptığt madahalekr etkili oldu. Müdahaleler zinciri dünkü loplanttya kadar Hzandı. Tariş'ten ipliğe 8. zam Tzmir (Cumhuriyet Ege Bürosu) Tariş, pamuk ipliğinin A bazı türlerine yılın 8. zammını yaptı. tzmir Ticaret Borsası'nda tek satıcı durumunda olan Tariş, pamuk ipliği fiyatlanm 100 lira ile 150 lira arttırdı. Dünden itibaren uygulamaya konulan zamlı fiyatlar türlere göreşöyle: 30/1 karde dokuma 2.980 lira, 30/2 karde dokuma 3.250 lira, 30/1 karde triko 3.050 lira, 30/1 penye triko 3.450 lira. ÇAPRAZ KUR 1 ABD DOLARI 1.8275 B.AIman Markı 6.0823 Fransız Frangı 2.0625 Hollanda Florini 1 5180 isviçre Frangı 1302.39 İtalyan Lireti 145.49 Japon Yeni 3.7499 S.Arabistan Riyali 1 Steriin 1.6194 ABD Dolan ALT1N GÜMÛŞ Cumhuriyet 24 ayar külçe 22 ayar bilezik 900 ayar gümüş AUŞ 72.500 97.000 10.900 9.800 168 SATIŞ 73.500 100.000 10.930 10.700 159 DUNYA'dan Brezilya 20 milyar dolar peşinde • konomi Servisi Brezilya MJ Maliye Bakanı Dilson Funaro, ülkesinin önümüzdeki beşyıl içinde 20 milyar dolar yeni krediye gereksinmesi olduğunu söyledi. Şubat ayında borçfaizi ödemelerini durdurarak alacakhlanyla arası açılan Brezilya'nın Maliye Bakanı, ilişkilerin yeniden düzelmesi için Washington'da görüşmeierde DOson Funaro lltfkUeri bulunuyor. Funaro, alacaklı düzjeltme pefbıde banka yöneticileri ile yaptığı görüşmelerden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Brezilya'nm sorunlanna politik çözüm getirilmesi gerektiğini ifade etti ve "Yüzde 7'lîk büyüme hızına ulaşabilmek için önümüzdeki 5 yüda 20 milyar dolartık yeni krediye gereksinimimiz var" dedi. Ihalenin yakında açılacağını söyleyen Dalan: T C ZtRAJtT BANKASI 10 NİSAN 1987 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURLARI Uçüncü köprüyü halka açacağız Anakent Belediye Başkanı Dalan, tTO'nun ayhk meclis toplantısmda konuşurken, Perşembepazarı ve Kazlıçeşme esnafı tarafından sık sık sözü kesildi. Ekonomi Servisi İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, halen yapılmakta olan Ikinci Boğaz Köprüsü'nün de İstanbul'un trafik sorununu çözemeyeceğini, bunun için uçuncü bir boğaz köpriısu inşaatının zorunlu olduğunu belirterek "Bu üçüncü köpnıyü de halka açık olarak yapacağız. Bu kopriinün ihalesini yakın zamanda açacağız" dedi. İstanbul Ticaret Odası'nın ayhk olağan meclis toplantısının konuğu olarak, öneelikle bir komışma yapan Bedrettin Dalan, daha sonra meclis üyelerinin soruları karşısında yanıt verirken, kimi zaman sinirlendi, tarIışnıa ortamının da bazı kereler gerginleşüği goruldu. İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Belediye Başkanlığma geldiği gunden bu yana yapılan birçok işi sıralarken özellikle kanalizasyon, su, telefon, trafik, Haliç, Perşembepazarı ve Kazlıçeşme sorunlan üzerinde durdu. istanbul'un su sorununun 1988 sonrasında talminkâr bir şekilde çözümleneceğini, 7500 kilometreyi bulan çamurlu yol sorununun giderilmesi için de önümüzdeki dönemlerde çalışmalann başlatılacağını ifade eden Dalan, "tstanbul'un kendi merkezinde sadece perakendeciler, üniversite, luristik tesislcr kalacaktır. Geri kalan tüm işyerleri şehrin dışına taşınacaktır. Bugun \apılmakta olan hızlı tramvay sislemi de esasen bir metrodur" dedi. Dalan istanbul'un trafik sorununu çözmek için "Eminönii'nü çökertmeyi" düşündüklerini, çünkü buraya günde 2.5 milyon insanın taşındığını hatırlatarak şunları şoyledi: "tkinci Boğaz Kopriisü de trafik sorununu çözemejecektir. Bunun için üçüncü köpnıyü de halka açık olarak yapacağız. Bunun ihalesini de yakın zamanda açacağız. Bu projeyle birlikte yapılacak otoyol ihalesi, deniz otobüsu, sinyalizasyon projeleri de bu soronu hafifletecektir." Daha sonra, meclis üyelerinin sorularına geçildi. Burada, özellikle Perşembepazan ve Kazlıçeşme konusundaki ihtilaflı davalar konusunda Dalan, "Yarfptay'da Perşembepazarı konusundaki davalann büyük bölumü lehünize sonuçlanmıştır. Kazlıçeşme'nin alt>apıa için ağraşıyorum. Buna mecbur değilim. Bugün miljonlarca lira su parasını vermeyenler vardır. Eğer bunlar beş yıl içinde verilmezse. yeni tesisler belediyenin olacaktır" dedi. DÖVİZİN CİNSİ 1 UDDOUUU 1 AVUSTRALYA DOUUU 1 AVUSTURYA Ş t M 1 BATI ALMAN MARKI 1 KLÇİMFRANa 1 DAHİMARKA KRONU 1 FRARSI2 FRANGI 1 MOLUNDA F U R M 1 İSVEÇ KRONU 1 ISVtptt FRANGI 100 tTALVAN ÜRETİ 100 JAPON YENİ 1 KANADA.DOLAM 1 KUVEYT DİNAIU 1 NORVEÇ KRONU 1STERÜN 1 $. ARABİSTAN RİYAÜ DÖVİZ AUŞTL SATIŞ TL 787.30 791.24 561.42 564.23 61.32 61.63 430.80 432.95 20.80 20.90 114.18 114.75 129.44 130.09 381.72 383.63 123.69 124.31 518.64 521.23 60.45 60.75 541.10 543.81 603.76 606.78 2882.30 2896.71 115.14 115.72 1275.03 1281.41 209.95 211.00 EFEKTİF AUŞTL SAnSTL 787.30 799.11 550.19 569.84 61.32 62.24 430.80 437.26 20.38 21.11 114.18 115.89 129.44 131.38 381.72 387.45 123.69 125.55 518.64 526.42 59.24 61.36 530.28 549.22 591.68 612.82 2824.65 2925.53 112.84 116.87 1275.03 1294.16 205.75 213.10 Volkswagen skandalında ilk tutuklama konomi Servisi Volkswagen skandalında ilk tutuklama yapıldı. Geçen şubat ayında Volkswagen'de ortaya çıkanlan "döviz yolsuzluğu" ile sorumlu tutulari fırmanın döviz işlerinden sorumlu müdürü Burkhardt Junger, mahkeme tarafından suçlu bulundu. Junger'in yolsuzluğu, bir Macar bankasına yaptığı döviz transferinde kullandığı kurlann fıktif olduğunun fark edilmesiyle ortaya çıkanlmıştı. Daha sonra yapılan araştırmalarda, fırmanın toplam 262 milyon dolar zarara girdiği belirlenmişti. ZtRAAT BANKASI "Gacüoc eriffİRMz"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle