18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
GEÇMİŞLE GELECEK Sabahattin Kudret Aksal 2. bası, 1400 lira (KDV ıçinde) Çağdaş Yayınlan, Türkocagı Cad. 3941 Cağaloğlu ÎSTANBUL Rabıta zineiri > iei ıı imzaladı O tarihte yoğun çalışma şartlan içinde konu üzerinde fazla durulmadı. Ve Evren koııuştu 63. Yıl; Sayı: 22478 Cumhu Kurucusu: Yunus Nadi VİNSAN SICAĞI Dr. Erdal Atabek 800 lira (KDV ıçındej Çağdaş Yayınlan, Türkocağı Cad. 39/41. Cağaloğlulstanbul 150 23 Mart 1987 Pazartesi C unıhuri> e t l n yayım Bir gerçeği gün ışığına çıkartması bakımından dizinin yayımlandığı gazete, görevini yapmıştır. ğinin anlaşıldığını" belirtti. "Dizinin yayımlandığı gazetenin, görevini yaptığını" vurgulayan Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in açıklamasında SHP'ye yönelik şu eleştiri yer aldı: ' "Ancak olayın önce akılcı bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekirken, bazı çevrelerce konunun hemen iç politika tarIışmalanna malzeme yapılmasını yadırgadığım" ifade etti. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla Ilişkiler Müşavirliği aracılığıyla yaptığı açıklama aynen şöyle: SHP'nin tııtuıııu Konunun hemen iç politika tartışmalarına malzeme yapılması yadırgandı. izin verilmesi gibi yasalara tamamen uygun, rutin ve daha evvel de yapılmış bir uygulamanın devamı olduğu düşüncesiyle konu üzerinde fazla durulma gereği görülmediği anlaşılmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız. bir gerçeği gün ışığına çıkarması bakımından, dizinin yayımlandığı gazetenin görevini yaptığını, ancak olayın önce akılcı bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekirken, bazı çevrelerce konunun hemen iç politika tarttşmalanna malzeme yapılmasını yadırgadıklarını ifade etmektedirler. Geniş açıklama Yakın bir tarihte geniş bir açıklama daha yapılması düşünülüyor. de ederek, yakın bir tarihte bizzat kendilerinin geniş açıklamada bulunmayı düşündüklerini bildirmişlerdir." Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Ali Baransel bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in konu ile ilgili açıklamalarını muhtemelen 27 Mart Cuma günü İstanbul'da yapmayı planladıkları basınla sohbet sırasında yapabileceklerini söyledi. RABITA'NIN MAAŞ ÖDEDÎĞ1İMAMLAR İ Iııöııü: Açıklama yetersiz SHP GERİLEMİYOR ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Batı Avrupa'daki Türk din görevlilerinin aylıklarının 19801985 yüları arasında Dünya İslam Birliği (Rabıta) tarafından ödenmesi ile ilgili bir açıklama yaptı. Evren, uygulamaya izin veren kararnamenin kendisine sunulduğunu "O giiniin çok yoğun çalışma şartlan içinde devlet memurlarına iicretsiz izin verilmesi gibi yasalara tamamen uygun, rutin ve daha evvel de yapılmış bir uygulamanın devamı olduğu düşüncesiyle konu üzerinde "iMİka kofuaundaki duyaHtğvu gölge düfünnt çabaiarmdan uzuntü duyuyor.. fazla durma gereği görülmedi "Vabancı kökenii ve kısa adı Rabıta olan bir dini kuruluşla ilgili basında bir süredir çeşitli haber, yorum, ve değerlendirmelerin yanı sıra bazı siyasal parti yetkililerince zaman zaman yapılan açıklamalann yer aldığı görulmektedir. Konuyla bağlantılı ve yurtdışında görev alacak din görevlilerinin iicretsiz olarak iiç yıl süreyle izinli sayılmalanna ilişkin kararnamenin o tarihte Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edildiği, yapılan araştırma sonucu belirlenmiştir. O güniin çok yoğun çalışma şartlan içinde devlet memurlanna ucretsiz Her olaya peşin bir hiikiımle yaklaşma alışkanlığından vazgeçilmesi gerektiğini hatırlatan Sayın Cumhurbaşkanımız, laiklik konusundaki duyaıiıhğına gölge düşürme çabalanndan üzüntü duyduklannı, bu gerçeği saptırmanın, görmezlikten gelmenin hiç kimseye bir şey kazandırmayacağını, gerçeklerin maksatlı olarak başka yönlere çekilmek istenen bir ortamda, sevgi, saygı, kardeşlik duygulannın gelişmesinin zor olacağını belirtmişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız konuyla ilgili inceleme ve araştırmalara devam edildiğini ifa 11. Sayfada Laikliğin korunması iç politikanın en önemli konularından biridir. Ana muhalefet partisi olarak, görevimizi yapmamızda yadırganacak bir tarafolamaz. Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in "Rabıta olayı" ve SHP'nin Rabıta olayı konusunda aldığı tavırla ilgili yaptığı açıklama uzerine, SHP Genel Başkanı Erdal İnonü, "Henıiz beklediğimiz açıklama yapılmadı. Onu bekliyoruz. Laikliğin korunması, iç politikanın en önemli konularından biridir" dedi. Cumhurbaşkanı Evren'in, Cumhurbaşkanlığı Basın Müşavirliği aracılığı ile yaptığı açıklamada, Rabıta olayının SHP tarafından kendisine yönelik olarak "istifa ve Cumhurbaşkanlığı makamımn sorumluluğu" tar ODOTPde cami düğümü Suudi Arabistan Buyukelçisi tışması açmasını eleştirmesi üzerine, SHP Genel Başkanı Erdal Inönü yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Sayın Cumhurbaşkanlığından henuz beklediğimiz açıklama yapılmadı. Yakında yapacaklarını söylüyorlar. Onu bekliyoruz. Laikliğin korunması, iç politikanın en önemli konulanndan biridir. Bu konuda ana muhalefet partisi olarak görevimizi yapmamızda yadırganacak bir taraf olamaz." SHP Adana Millenekili ve MKYK uyesi Cüneyt Canver de dun Adana'da yaptığı açıklamada "Rabıta olayının" bir yurttaş tarafından 14 Ağustos 1981 yılında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'na ihbar edildiğini ve komutanlığın o tarihte soruşturma açtırdığını söyledi. Canver, "Sıkıyönetim ve MİT'in haberii olduğu bir konudan, Cumhurbaş kanı Evren ve dönemin Başbakanı Biilend Llusu'nun nasıl haberi olmaz, olmuşsa neden kararname imzalanmıştır?" diye sordu. SHP Adana Milletvekili Cüneyt Canver dun yaptığı açıklamada, Rabıta hakkında bir yurttaşın 1981 ağustosunda Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'na ihbarda bulunduğunu ve konunun Sıkıyönetim Komutanlığı kanalıyla Milli tstihbarat Teşkilatı'na (MÎT) aktarılarak inceleme yapıldığını söyledi. MtT görevlisi tarafından yapılan inceleme sonucu Rabıta için "şeriatçı" ifadesi kullanıldığına dikkat çeken Canver şunları söyledi: "Vatandaşın ihbarı ciddi göriilmüş olacak ki konu Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından hemen MİT'e havale edilmiştir. MtT görevlisi de yaptığı incelemeden sonra ihbarda bulunan yurttaşa sonradan şu bilgi leri vermiştir: Avrupa ülkelerine ve Avustralya'ya 'din adamı kisvesi' adı altında görevliler gönderen teşekkül Hizbüt Tahrir değil Suudi Arabistan kaynaklı Rabıtatiil Âlemül İslam'dır ve finans kaynağı da Aramco adlı SuudiABD ortaklığı petrol şirketidir. Diyanet İşleri Başkanlığı Milli Giivenlik Konseyi'nden karar çıkartarak kendisini sağlama almıştır." SHP Milletvekili Canver, MİT raporunu kaynak göstererek yaptığı açıklamada, daha sonra yurtdışına gonderilen kişilere Rabıta'nın bin dolar ödediğini belirterek şöyle dedi: "Din görevlisi olarak gonderilen bu kişiler istifa ettirilerek yurtdışına gönderilmişlerdir ve MUHALEFETTEN SHP'YE kendilerine bin ABD Doları ödenmiştir. Raporda, ihbarcı yurttaşa din görevlisi olarak gönderilen kişilere Milli Eğitim Bakanlığı Din Eğitimi Genel Miıdürliiğü Şube Müdiiru Abdullah Ozgönuller ile Ankara Sincan İmam Hatip Lisesi Müdürü Mehmet Tuna'nın adları örnek gösterilmiştir." Sincan İmam Hatip Lisesi Müdurü Mehmet Tuna hakkında 1981'deki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenine kız öğrencilerin katılmasını engeller tavrı uzerine, bakanhğın soruşturmayla görevlendirdiği müfettiş Ziya Kılıç'ın re'sen emekli edildiğini de söyleyen Canver, sözlerini şöyle tamamladı: "Devletin yUksek makamları (Arkası Sa. 11, Sü. 3'te) COZI ,FM UĞURMUMCU Özal ve İdeoloji Başbakan Sayın Özal, "uydu aracılığı" İle düzenlediöi ba*sın toplantısında, arkadaşımız Ahmot Tan'm "Rabıta Orgutu olayı" ile ilgili sorusunu "Hadise olduğundan daha fazla ideolojik nitelikte büyutülmüştür" diye yanıtladı. Konu ideolojikmiş. İdeoloji, siyasal, dinsel, sanatsal ve felsefı düşünce biçimlerinin tümünü kapsamak üzere kullanılan genel bir kavramdır. Bu bakımdan, laik düşünce gibi "Islamcı düşünce" de bir "ideolojik" nitelik taşır. Atatürkçülüğün siyasal düşünce alanında bir başka adı olan laikliği savunmak nasıl "ideolojik tavır" ise bu ilkenin, Başbakanın kardeşinin ortak olduğu bir para imparatoıiuğu eliyte yıkılmak istenmesi de işte böyle bir ideolojik tavırdır. Önce bunu anlayalım! Başbakan özal'ın dilinde "ideotop" açıkça komünistlik demektir. Sayın Başbakan, devletin "asli ve surekli hizmetleri"n\t\ bir yabancı devletin parasıyla yürütülmesini doğal sayıyor; buna karşı çıkanları, aklınca "komünistlikle" suçlamaya kalkıyor. (Arkası Sa. 11, Sü. 7'de) ELEŞTÎRÎ 11. sayfatfa Rabıta, laikliğe aykırı iş yapmadı Türk devletinin prestijine yakışmaz Rabıta maaşlan bankaya yatınrdı SEDAT ERGİN ANKARA Yurtdışında görevli Türk imamlannın maaşlannın Suudi Arabistan destekli Rabıta Örgutu tarafından ödendiğinin ortaya çıkmasıyla birlikte bu örgüt üzerinde odakt (Arkası Sa. 11, Sü. Vde) Eski Diyanet İşleri Başkanı Doğan ANKARA (Cumhuri\et Bürosu) Diyanet İşleri eskı Başkanlanndan, Ecevit döneminin eski Devlet Bakanı Dr. Lütfii Doğan, Bolu kaplıcalarında kendisini bulup telefonla goruşen Cumhuriyet muhabirinın "Rabıla zineiri" ile ilgili sorularını yanıtladı. Lütfü Doğan olayla ilgili olarak şunları söyledi: (Arkası Sa. 11, Sü. 2'de) ODTtRektörYardımcısı Prof. Oral'ın DPT'ye yazdığı yazıda, İslam merkezi ve cami projesinin 3 milyar liralık bir yatınmı gerektirdiği ve bunun için iç ve dış finansman garantisi sağlanması istendi. ODTİJ Cami ve İslam Merkezi Derneği'nin projeyi Cumhurbaşkanlığına DPT kanalıyla göndermesinden sonra Cumhurbaşkanlığının YÖK başkanlığından konuya ilişkin ek bilgi ve görüş istediği ve YÖK'ün konuya ilişkin olumlu görüş verdiği ileri sürüldü. Dogramacı'dan §avnnn«: Benim ilgim Yurtdışındaki İmam Sahin DENİZ SOM "Almanya'da bulunduğum siire içinde Rabıta ile hiç baglantım olmadı. Bizim muhatabımız Türk Konsolosu ve Diyanet İşleri Başkanlığı'ydı. Resmi görevli oluşumuz sebebiyle gri pasaportumuz >ardı. Maaşunız ise Rabı(Arkası Sa. 11, Sü. 4'te) olmamıştır. YÖK'ten olur almamışlardır. Yalnız bildiğim, Dışişlerinin sorması üzerine ODTÜ rektörlüğünün "Böyle bir şeyin yapılmaması uygun olur" şeklinde görüş bildirdiğidir. Gönlübol ne diyor: ODTÜ rektörü Mehmet Gönlübol, dün de üniversitede cami ve İslam merkezi yaptırılması projesine karşı çıktığını yineleyerek, ODTÜ camii konusunda YÖK'le aralarında bir şey geçmediğini belirtti. lübol'un projeyi 3 milyar liralık finansmanın sağlanamayacağı kaygısıyla durdurduğu iddia edildi. ' ODTÜ Cami ve İslam Merkezi Yaptırma ve Yaşatma Derneği'nin Cumhurbaşkanlığına, DPT kanalıyla, projeye ilişkin bir dosya göndermesinden son ra, Cumhurbaşkanlığının YÖK Başkanlıgı 'ndan ek bilgi ve görüş istediği onu suruldu. YOK'un konuya ilişkin olumlu gorüş verdiği iddia edilirken, kurul başkanı Prof. Dr. Ihsan Doğramacı iddiaları kesin bir dille yalanladı. Prof. Doğramacı soru üzerine, "Benim onunla hiç ilgim olmamıştır. YÖK'ten olur almamışlardır, kesinlikle öyle bir şey olmamıştır. Cumhurbaşkanlığının bizden soru sorduğu görüşünden hiç haberim yok, bize oyle bir şey intikal etmemiştir" karşıhğını verdi. Prof. Doğramacı, "Yalnız bildiğim şudur" diyerek, Dışişleri'nin sorması uzerine ODTÜ Rektörlüğu'nun "Böyle bir şeyin yapılmaması uygun olur" biçiminde gorüş bildirdiğini anlattı. Prof. Doğramacı, "Üniversitede başka bir devletin açtığı din merkezi herhalde uygun değildir" dıye sozlerıni tamamladı. Prof. Gönlübol da, ODTÜ'de cami yapımına ilişkin YÖK ile aralarında herhangi bir yazışma geçmediğini ifade ederken, cami yapımına başından karşı olduğu yolundaki görüşlerini yineledi. Öte yandan, ODTÜ'deki İslam merkezi ve cami projesinin finansman yetersizliği nedeniyle aksadığı \e sonuç olarak da bu nedenle durdurulduğu ortaya (Arkası Sa. 11, Sü. 4'te) Spor Dergi 24 sayfa Voleybol özel bölümü Ve Diyarbakır, Antalya'da korku... r Cfalatasaray voleybolda 16 yıl sonra güldü ^ Play off'ta şampiyonluğa çeyrek var... Y Eltopunda buruk şampiyonluk... y Adım adım köşesi ve haftanın önemli pozisyonları. Spor Dergi yarın ve her salı Cumhuriyet'le birlikte. Bursciy Yarın Salı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ODTÜ'deki "Rabıta" bağlantısına ilişkin iki yeni iddia daha orıa; a atıldı. Cumhurbaşkanlığının ODTÜ'deki İslam merkezi ve cami yapımına ilişkin ODTÜ rektörü Mthmet Gönlübol'un olarak YÖK'ün goruşune başkarp oidujunu ifade ettiği cami projtsi iftn Yapttrma vt Yafatma Dtmefi üe pro vurduğu ileri sürüldü. Üniversite Roktörü Prof. Mehmet Göntokol imzakuhiı belgıltndi. Çankaya'nın Açıklaması Llevlet ve hükümet hayatında ciddiyet ve sorumluluk anlayışının altını bıkmadan, usanmadan çizmenin önemi gittikçe daha çok belirginleşiyor. Değişik çevrelerde "Rabıta" dolayısıyla sergilenmekte olan tutum ve davranışların gün geçtikçe daha şaşırtıcı niteliklere büründüğü görülüyor. "Olmuş birkere" zlhniyetinden, "Aman yüce makamlan yıpratmayalım" pısırıklığından, "Büyüklerimiz bilir" kolaycılığından ya da adamsendeciliğinden, "Böyle gelmiş böyle gkter" kaderciliğinden, söyier misiniz, ne zaman kurtulabileceğiz? Çünkü şurası gayet iyi bilinmelidir ki, bunlardan kurtulamadığımız ve "hesap sorma" alışkanlığını edinemediğimiz sürece, hem çağdaş hukuk devletinden hem de gerçek bir Batı demokrasisinden yoksun kalmaya devam edeceğiz. Şu günlerde "flab/ta"dan kaynaklanan görüntüler öylesine çarpıcı çizgiler kazanmıştır ki, serinkanlı, temkinli ve yumuşak Erdal İnönü'yü yine bu özelliklerini koruyarak özü (Arkası Sa. 11, Sü. Vde) HASAN CEMAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle