18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 1987 HABERLER CUMFfURÎYET/U tşkence için soru O inop (Cumhuriyet) i 3 SHP Genel Başkan Yardtmcısı ve Sinop Milletvekili Barış Can, Bektaşağa Tarım Kredi Kooperatifi'ndeki yolsuziuk ve 25 şubatta Sinop'un Durağan ilçesinde SHP İlçe Sekreteri Ali Türkmen'in Emniyet Amirliği'nde işkence görmesi ile ilgili TBMM Başkanlığı'na iki ayrı soru önergesi verdi. Barış Can tarafmdan Afeclis Başkanlığı'na verilen ve Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı HÜsnü Doğan tarafmdan yazılı olarak açıklanması istenen soru önergesinde, 2114 sayılı Bektaşağa Tarım Kredi Kooperatifı Müdürü Selahatün Yıldırım'm köylüler adına bankadan çektiği yaklaşık 100 milyon lira ile kayıplara karıştığı öne sürülerek, özetle, "Zarara uğrayan kişiler, ülkemizin ezilen, sömürülen, örgütsüz ve etkin hak arama olanağından yoksun kesiminde bulunmaktadırlar" denildi. TBMM'de iki saatte bir yoklama yapılıyor ANAPta yafcın takip AIVAP grubunun devamsız milletvekillerine karşı sert önlemler alınacak. Devamsızlar önce mektupla uyarılacak, sonra da seçim bölgelerine bildirilecekler. ANAP yöneticileri, TBMM gündeminde sağlık tasarısı, bedelli askerlik tasarısı gibi tasarılar bulunduğunu, bunların mutlaka çıkarılması gerektiğini hatırlattılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Grup Yönetim Kurulu, Başbakan Turgut Özalm yurtdışına çıkışından bu yana bir turlli önleyemediği "Meclis çalışmalanna devamsızlık" ile ilgili sert önlemler almayı uygun buldu. ANAP Grup Başkan Vekili Haydar Özalp, bütun uyarılarına rağmen, iktidar grubunun Meclis çalışmalarına katılmalannın sağlanamadığını belirterek, "Daha sert tedbirler almaktan başka çaremiz yok" dedi. ANAP grup yönetimi devamsızlığa karşı ilk önlem olarak, grup içinde düzenli bir biçimde ayn yoklamalar yapılmasını kararlaştırdı. TBMM Genel Kurul toplantılannda ikişer saatlik aralıkla grubun görevlerıdirdiği milletvekilleri tarafmdan yoklama yapılıyor. Yoklama cetvellerine milletvekillerinin nerede oldukları, raporlu olup olmadıkları, komisyon toplantılanna katılıp katılmadıklan, TBMM'ye saat kaçta gelip gittikleri düzenli bir biçimde işleniyor. Grup yöneticileri bu yoklama cetvellerine göre, milletvekillerinin devam durumlarının ortaya çıkarılacağını, sonra da devamsız milletvekillerinin birer mektupla uyanlacağını bildirdiler. Mektuplu uyarının da sorunu çozmemesi halinde, devamsız milletvekillerinin seçim bölgelerine yazı yazılarak, bölgedeki yönetimin milletvekilini kınaması istenecek. Seçim bölgesindeki il ve ilçe yönetimleri, devamsız milletvekili üzerinde bir tür baskı oluşturarak Meclis çalışmalarına devam etmeleri konusunda ANAP'lıları sıkıştıracaklar. Bazı ANAP grup yöneticileri, devamsız milletvekillerinin kınanmalannı da bir önlem olarak düşünüyorlar. Bu görüşün benimsenmesi halinde, yoklama cetvelleri Başbakan Özal'a iletilecek ve Başbakanm konuya doğrudan el atması istenecek. ANAP grup yöneticileri, son çözüm yolu olarak da sürekli devamsız durumda bulunanların isimlerini kamuoyuna açıklamayı düşünüyorlar. ANAP yöneticileri, devamsız durumdaki milletvekillerinin sayısının 7080 civarında olduğunu belirterek.şu bilgiyi verdiler: "Meclis gündeminde çok önemli yasa tasanlan vardır. Öncelikle şirket kurtarma. sonra da sağlık tasansı, bedelli askerlik tasarılannın mutlaka çıkarılması gerekli. Mahalli idarelerle ilgili düzenlemeler de çıkanlması gerekli yasalar içinde yer alıyor. Bu yasa tasarılannın hepsi de kapsamlı tasarılardır. Bu nedenle, grubumuzda bir boşluk doğmaması gerekli. Milletvekillerinin devamı için bazı tedbirler almayı uygun gördük." ANKARA înşaat halindeki bina çöktü / Kadıköy Bağdat * stanbul Haber Servisi Caddesi'nde inşaat halindeki bir bina dün akşam çöktü. Olayda ölen veya yaralanan olmadı. Yapımına yedi yıl Once başlandığı belirtilen Selamiçeşme Mazhar Sokak'taki sekiz katlı binamn yapımınm durdurulması nedeniyle inşaata uzun süre ara verildği belirtildi. Kısa bir süre önce yeniden inşaatına başlanan bina dün saat 19.30 sıralarında çöktü. Binamn yapımında çalışan işçiler, betonun zayıf olabiieceğini, zayıf betonun karın ardından gelen güneş nedeniyle çökmüş olabiieceğini belirttiler. Belediye Fen tşleri yetkilileri ise çökmeyle ilgili bir açıklama yapmadtlar. MÇP, yeni tiderini arıyor T t i r k e ş : Yasaklı olduğu için çalışma ve kararlara kesinlikle katılmıyor. Şu an sadece 31 martta yapılacak mahkemeyi bekliyor. Birlik ve beraberlik istiyor. Yönetim ve liderlik konusunda bir tavrı yok. L l d e r l i k : Liderlik için birçok kişinin adı geçiyor. Ancak kesinleşmiş bir karar yok. Genel eğilim, yaşını başını almış, milliyetçi camiada tanınıp sevilen, saygı duyulan bir lider. HASAN UYSAL ANKARA Genel Başkan Ali Koç'un istifasından sonra dikkatteri üzerine çeken MÇP, 19 Nisan 1987'de yapılacak büyük kongre öncesi "Milliyetçi camiaya" cagn yaptı. Kapatılan MHP'nin Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'e "çok yakın" bir kaynak MÇP'deki gelişmeleri, beklentileri ve hedefi anlatırken, "milliyetçi düşünceye sahip herkesin MÇP bayragı altında birlik ve beraberiiğe çağnldıgını" açıkladı. Adının verilmesini istemeyen ve kendisinin de "birlik ve beraberlik çağnsına" uyup katılmaya karar verdiğıni belinen, kapatılan MHP'nin Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'e "çok ymlun" bir kaynak sorulanmızı yanıtladı. Basında çıkan MÇP ve Türkeş'e ait haberlerin gerçeği yansıtmadığını ileri süren söz konusu kişiye yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: MÇP genel Başkanı Ali Koç istifa etti. Koç'u istifaya gölüren ne oldu? MÇP Yönetim Kurulu 19 nisanda genel kurul kararı aldı. Ayrıca şimdiye kadar partiye teveccüh göstermemiş önemli bir kitlenin de partiye katılması için caba göstermeyi kararlaştırdı. Bunun için herkese çağrı kararı verildi. Yönetime katılmak ya da başkan olmak isteyenlere yolu açmak amactyla, kendı inisiyatifi ile Ali Koç istifasını verdi. Ali Koç'a istifa için bir baskı gelmedi mi? Ömegin Koç'a muhalefel edenler yok muydu? Dısardan gelen baskıların da etkisiyle ama kendî karanyla Ali Koç başkanlığı bıraktı. Genel kurulda tekrar aday olacak. Bunun neder.i, büyuk kongreye genel başkanlık sıfatıyla katılmak istememesi. Kongrenin son derece eşit koşullarda ve demokratik geçmesini istemesi. Dısardan baskı dediniz. Kim bu baskıyı yapan grup? Grup diye bir şey söz konusu değil. Hepsi arkadaşlarımız. Baskı büyük kongrenin daha eşit bir yanşma içinde olmasını sağlamak yönundendir. Altında bir şey aramayın. Alpaslan Turkeş'in gelişmeler ve MÇP için tavn nedir? Alpaslan Bey biliyorsunuz yasaklı. Politika yapması yasak. Şimdi sadece 31 martta yapılacak MHP davasında kararı bekliyor. MÇP'deki gelişmeler ve liderlik konusunda bir tavn yok mu? Hayır, hiçbir tavn yok. Yani kimseden yana bir ağırlık koymuyor. Böyle bir şeyin bizde olması mümkün değil. Aıama ile, birisinin gölgesiyle yönetime gelen başarılı olamaz zaten. Kaldı ki Alpaslan Bey karışmıyor. MÇP'nin kuruluşunda da Turkeş'in bir tavn olmadı mı? Siz evinizde oturmaya mecbur edilseniz, politika yapmanız yasaklansa, evinize birileri gelip 'Biz milliyetçi insanlar olarak şöyle şöyle bir parti kuruyoruz' derse ne yaparsınız? ••Hayır, aman ha kurmayın' mı dersiniz, yoksa 'Hayırlı olsun, Allah yardımtınız olsun' mu dersiniz? Alpaslan Bey ikincisini yapmıştır doğal olarak. Kendisi sadece milliyetçi camianın birlik ve beraberlik içinde olmasını istiyor. Ilgisi sadece budur. MÇP de bunu istiyor. MÇP'de liderlik konusunda sanıyonım farklı gonışler var. eski >cni aynntı oluyor. MHP hareketinin yarattıgı bölunmeler var. Liderlige kimlerin adı geçiyor? Böyle bir şey söz konusu değil. Bunun için çeşitli isimler ortaya atılıyor, kendileriyle istişareler yapılıyor. Şimdiye kadar çok isim konuşuldu ama, kesin bir karar verilmiş değil. Genel eğilim, yaşını başını almış, milliyetçi camiada tanınıp sevilen, saygı duyulan. geçmişinde iyi iz bırakmış bir lider arayışı var. Buna en çok uyan aday olarak çıkacak. Ali Koç kendini buna yeterli görüyorsa, sanıyorum goruyor. Adaylığı koyar ama, seçileceğinf sanmam. Prof. Orhan Düzgüneş'in Turgul Sunalp'in, Emin \e Sait Bilgiçlerin, Mehmet Pamak'ın, Muharrem Şemşek'in isimleri geçiyor. Bazı emekli paşalann, bürokratların, eski ve yeni politikacılann isimleri geçiyor ama, söylediğim gibi kesinleşmiş bir isim henüz çıkmadı. Bunların isimlerini vermem takdir edersiniz ki, bu aşamada mahzurlu. Saydığımz kişilerin de isimleri geçmiş olabilir. MÇP'deki son durum nedir? Sanmm eski MHP kadrolannın büyük boliimü MÇP'nin dışında kalma>ı tercih flliler. Bizde politika son 67 yıldır sır kaldı. Ezilmişlik vardı. 12Eylül'den sonra birçok kişi koptu. 12 Eylül milliyetçilere büyük darbe vurdu. Kimisi başka partilere gitti, kimisi parti dışı kaldı, kimisi politikadan koptu. Bu arada yeni bir nesil geldi. MÇP ise şimdiye kadar dar bir çerçevede kaldı. Herkesi bir araya getirmeyi başaramadı. Şimdi ise milliyetçi camiayı derleyip loparlama dönemi başlıyor. Yalmz MHP değil, dikkat edin milliyetçi duşunceye sahip tüm milliyetçi camiaya çağrı yapılıyor. Kitle partileri içinde kalan milliyetçiler sürekli eziliyor, horlanıyor. Bu nedenle milliyetçileri MÇP bayrağı altında toplanma çağrısı yapıldı. Bu çagn MÇP dtsındaki partilerde bulunanlar içinde geçerli mi? Şimdilik onlar için bir karar alınmış değil. Önce kendi içimizde bir derlenip toparlanma sağlanacak, sonra sıra ona gelecek. Fakat diğer partilerdeki müliyetçilerin sayısı sanıldığı kadar çok değil. Mesela ANAP'ta hareketçi grup deniliyor, bakıyorsunuz isimlere milliyetçi hareketin kapısının önunden bile geçmemiş kişiler. Bunlara örnek vermeniz mümkün mii? Şadi Pehlivanoğlu, Veysel Atasoy. Bunlar hayatlarında hareketçi olmamışlardır. İlhan Aküzum, Alpaslan Pehlivanlı... Aileleri AP'lidir, bırakın MHP'liliği MHP'ye düşman ailelerin çocuklarıdır. Lutfullah Kayalar, eski CHP'li, ailesi AP'lidir. Bunun* dışında eskiden MHP'li olanlar var ama, bunlann da şimdi ilgileri kalmamış. Tabii başta parti içindeki milliyetçiler deyince aklınıza sadece milletvekiUeri gelmesin. Mesela ANAP'ta, DYP'de çok il ve ilçe yönetim kurulu, belediye \e il genel meclisi üyesi var. Çağndan sonra önemli katılım bekleniyor mu? Genel seçimlerde o> hedefi nedir? 6 Kasım'da oylar ANAP ile MDP'ye gitti. Erzincan, Maraş ve Gaziantep'te MDP'nin ikinci milletvekiUeri bizim oyumuzla seçildi. MÇP'nin derlenip toparlanmayı başaramaması yuzünden mahalli seçimlerde de oylar DYP ile ANAP'a gitti. Şimdi genel seçimler sonraki aşama ama, ilk hedefimiz yuzde 10 barajının çok ustune çıkmak. Çağrının başarılı olup olmayacağını şimdiden kestirmek mümkün değil ama, MÇP milliyetçi camiaya güven verdiği zaman, bugune kadar hiçbir partiye teveccüh göstermemiş önemli bir kitle var. Bulundukları partide üvey evlat muamelesi gören, huzursuz olan, memnuniyetsiz olan önemli bir kitle var. Parti kendi içinde derlemp toparlandığı takdirde, milliyetçilerin MÇP bayrağı altında toplanması gerçekleşecektir. Hedef en yüksek seviyede katılımı sağlamaktır. Büyük kongre öncesinde 'milliyetçilere' çağrı yapıldı A s k e r i n ş a k a S I . . . ABO Savunma Bakanı Caspar VVeinberger'ın Istanbul'rJakj programı içinde ÇakmakJt'daki NATO'ya ait 528. topçu grubunu ziyaret de yer alıyordu Bu riyaret sırasında konuk bakan, bu askeri birlikte görevli bir kısım personele üstün hizmet madalyası taktı Weinberger'la birlikte söz konusu askeri birlifle girme olanağı elde eden Türk basın mensupları, tören öncesi Amerikalı askerlerle de bir süre konuştular ve şakalaştılar. Türk ziyaretçilerin ve basın mensuplarının hayretle izlediği oiaylardan biri. bizim pek alışkın olmadığımız üstlerle konuşma ve davranış biçimleriydi Örneğin askerlerden biri Savunma Bakanına "Maaşımıza ne zaman zam yapacaksınız" sorusunu büyük bir medeni cesaretle sorabiliyor. bir başkası da fotoğrafta görüldüğü gibi tören öncesi bekleyiş sırasında foto muhabirieriyle şakalaşabiliyordu. Ama tüm bunlar ABO ordusunun dünyanın dört bir yanında bilinen "disiplin" ve "kişiliğini" zedelemiyordu... (Fatoğnf: TAMK ERSOY) Prof. Mıhçıoğlu'ndan seçmeler SBF öğretim üyelerindpn Prof. Dr. Cemal Mıhçıoğlu, ki!ı>iliği kadar, türettiği sözcüklerle ünlü ve insan ilişkileri yönünden de (verdiği dersin isminden olsa gerek) üniversitenin en ilginç simalarından. Prof. Dr. Mıhçıoğlu'nun öğrencisi olan kişilerin çok iyi bılecekleri gibi, hocanın en büyük uğraşlarından bir tanesi de Türkçemize yeni sözcükler kazandırmak. İşte gerçek anlamda bir dilbilimci olan Mıhçıoğlu hocamızın dilimize kazandırmaya çalıştığı sözcüklerden bırkaç örnek: "Nükteli: Bulucuklu, Vitamin: Dirimöz, Lavabo: Elyunağı, Antik: Eskil, Moda: İzlenti, Protein: Önbesin, Otomasyon: Özedim, Enfarktüs: Tıkanca, Pilot: Uçman, Astım: Yelpik, Homoseksüel: Eşeydeşçi" Türkeş ve üst düzey bürokratlar Ergenekon gecesinde Kimbay A.Ş. tarafmdan düzenlenen gecede çeşitli yüksek okul öğrencileri Türkeş'/' destekleyen pankartlar astılar. Gecede "Başbug Türkeş" ve "Bozkurt Ali" sloganları atıldı. TURAN YILMAZ ANKARA Kapatılan MHP'nin lideri Alpaslan Turkeş'in katıldığı, Ergenekon Gecesi, üst düzey bürokratlan bir araya getirdi. Geceye katılan yüksekokul öğrencileri, Alpaslan Türkeş'i destekleyen pankartlar açarlarken, Türkeş'in elini öperek bağlılıklarını bildirdiler. Kimbay A.Ş. tarafmdan duzenlenen Atatürk Spor Salonu'ndaki "Ergenekon Müzik Eglence ve Folklor" şöleninde sık sık "Başbug Türkeş", "Başbug nerede, biz oradayız" sloganları atıldı. MHP'nin ağır toplarının katılmadığı gece>e, Türkeş beraberinde eski Çorum Milletvekili Mebmet Irmak, Tokat Milletvekili Faruk Demirtola, Tahsin Ünal ve MÇP Genel Başkan Vekili Naci Kamburoğlu ile geldi. MÇP Genel Başkanlığı'ndan ayrılan Ali Koç ise, 'Bozkurt Ali" sloganı ile karşılandı. Ülkü Oçakları eski Genel Başkanı Muharrem Şemsek ise, "Gazimiz" diye tanıtıldı. Geceyi şereflendirenler arasında çok sayıda devlet memurunun olması da dikkat çekti. Sunücu Oğuz Polat geceye katılan memurlan şöyle sıraladı: TRT Bölge Başmüdürü Mehmet Ali Albayrak, TRT Personel Daire Başkanı Ali Rıza Okur, A.Ü. Tıp Fakültesi Genel Sekreteri Ali Acar, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşan Fevzi Evrentan, Devlet Tiyatro 'Başbug nerede, biz oradayız' su sanatçısı Ensar Kılıç, Sağlık İdaresi Yüksekokulu öğretim üyeleri Harun Karaca, Bilal Buminok, Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanı Fevzi Giihılioğlu, Trabzon Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürü Fuat Adıgüzel, Ziraat Fakültesi Genel Sekreteri Hasan Vasfı Yalçınkaya, Ankara Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdür Yardımcıları Şatılmış Vargiin, Yaşar Şahin, Ömer Faruk Çaglayan, Nuri Cantürk. Geceye katılanlarca asılan pankartlardan göze çarpanlar arasmda "Gazi Universitesi Egltim Fakültesi. BYYO. Bola Yüksekokulları, A.Ü. Fen Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Anadolu Universitesi Ticaret Turiza Yüksekokulu, 19 Mayıs Universitesi Ziraat ve Eğitim Fakülteleri, Teknik Öğretmen Okulu, Kınkkak Meslek Yüksekokulu" yer alıyordu. Gecede ayrıca "MKEGazi Fişek Fabrikast ülkücüleri" de bulunuyordu. Halk otobüsü sahipleri dertli / stanbul (a.a.) tstanbul Belediyesi Halk Otobüsü Çahştıranlan Derneği Başkanı Ali Yalçın, İstanbul"un ulaşım sorununu özel teşebbüsün çözebileceğini söyledi. Dernek genel merkezinde basma bir açıklama yapan Ali Yalçın, lETT'nin çalışma sistemin'm ekonomik olmaması nedeniyle, bilet fıyaılarına sürekli zam yaptığını one sürdü. Operasyonda tedavi ırnak (Cumhuriyet) g Operasyonnedeniyle güvenlik kuvvetlerinin gittikleh sınır köylerinde, askeri doktorların hasta köylülerin muayenelerini yapıp ilaçlarını ücretsiz olarak sağladıkları, ayrıca Dereler ve Dedeören köylerinde askerlerin öğretmenlik yaptıklan ve öğrencilerin okul ihtiyaçlarınm giderildiği bildirildi. A nkara (a.a.) Kars'ın JA Çıldır ilçesine bağlı Yakınsu bucağında bugün belediye başkanlığı yenileme seçimi yapılacak. Yakınsu'da belediye başkanlığı, SHP'li Başkan Abdullah Karahan'm ölümü nedeniyle boşalmıştı. Seçimde ANAP'tan Mehmet Mülazım Karaçay, SHP'den Sezai Koca, DYP'den Muzaffer Tükenmez, IDP'den Muzaffer Karaçay ve bağımsız Binali Aydın aday oldular. 25 Mart 1984 yerel seçimlerinde Yakınsu'da 3 sandıkta 963 seçmenin kullandıkları oyların dağılımı şöyleydi: Seçmen sayısı: 963, sandık sayısı: 3, ANAP: 150, DYP: 219, HP: 231, MDP198. Erbakan Rotterdam'da 'solcu' ve 'faizci' görüşleri elestirdi. (Fotoğraf: a.a.) Yakınsu'da seçim Erbakan, Rotterdam'da basın toplantısı yaptı: Artık solcular da AET'ci HALUK BAKIR "Batı, bizden en ufak buluş için çok büyük patent iicreti alıyor. Halbuki, cebiri de, logaritmayı da, hesap sistemlerini de Müslümanlar buldu. Biz de Batıdaki dükkânlarda yapılan her hesap işlemi için patent istesek, bize her sene 10 tane Rotterdam, 10 tane Berlin, 10 tane Fransa verseler borçlannı ödeyemezler." Erbakan'ın Türkiye'ye ilişkin görüşleri ise şöyle: "Demokrasinin temel şartlanndan birisi, fırsat eşitliğidir. Türkiye'de 10 yıldır bütün partilerin ve temel zihniyetlerin eşit şartlar altında yarıştığı genel seçimler yapılmamıştır. Parlamentoda milli göriiş yoktur. Var olan iki görüş de yani biri solcu, öteki faizci kapitalist sistem çözüm getirmemiştir. Koyu faizci kapitalist ANAP, son üç yılda borçlanmızı 15 milyar dolardan 30 milyar dolara çıkarttı. İnsan hakları, Türkiye'nin temel sorunlarındandır. Avrupa İnsan Haklan Konüsyonu'nda ki şisel başvuru hakkına getirilen 141 142 ve 163. madde çekinceleri >anlıştır. Türkiye. insan haklan, fikir ve inanç özgürlüğünü bir an önce tanımalıdır." Erbakan, Türkiye'nin dış politikası hakkmda özetle şunları söyledi: "Hukumetin. Bulgaristan Türkleri, ABD'nin Libya saldırısı, İsrail'in Ortadoğu'daki zulmii, Ege ve Kıbrıs konulannda aciz bir durumda olduğu ortaya Erbakan, TBMM'de yine solcu ve faizci kapitalist görüşlerin hâkim olduğunu tekrarladı ve çözümün "milli görüş"ün parlamentoya girmesinde olduğunu söyledi. Kapatılan MSP'nin genel başkanı ANAP iktidarının iç ve dış politikada attığı adımların acizlik göstergesi olduğunu ileri sürdü. Telekorn'da açlık grevi bitti / ' şSendika Servisi Bağımsız Otomobiltş Sendikası üyesi 10 işçi Topkapı'da kurulu Türk Telekom Endüstri A.Ş. 'den 4 arkadaşlarınm çıkarılması üzerine 4 gün önce başlattıkları açlık grevine dün son verdiler. Açlık grevine son verilmesi kararı sendikanın Topkapı Şubesi'nin dün yapılan temsilciler kurulu toplantısındaki tartışmalardan sonra alındı. Türk Telekom yetkilileri tstanbul'da yoğun kar yağışımn ulaşımı aksatması nedeniyle 56 martda işi tatil etmişler ancak daha sonra bugünler yerine birbirini izleyen iki cumartesi günü çalışılmastnı istemislerdi. İşçiler fazla mesai ödenmesi durumunda bu istemi kabul edeceklerini belirtmişler bu teklifin kabul edilmemesi üzerine de tatil günlerinde çalışmamışlardı. ROTTERDAM Kapatılan MSP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan, MSP'li bir grup eski milletvekili, senatör ve bakanla üç günlüğüne geldiği Rotterdam'da "ANAP iktidarının iç ve dış politikada aciz bir durumda olduğunu" söyledi. Erbakan, Türk gazetecilere verdiği basın konferansında, "koyu faizci kapitalist" diye nitelendirdiği iküdann insan haklan, SEİA, Bulgaristan Türkleri, Ege, Ortadoğu, Kıbns ve özellikle Ortak Pazar politikalarını şiddetli bir şekilde eleştirerek, "Uydu değil, lider bir Türkiye için, 1977'den beri yeniden demokratik şartlar altında yapılacak 1988 seçimlerinde milli görüşün parlamentoya giiçlii olarak girmesi şarttır" dedi. Erbakan, basın konferansında Türkiye ile ilgili konulara geçmeden önce, Avrupa'daki 10 milyonu aşkın Müslümanın Avrupa İnsan Haklan Bildirisi hukümlerinden yararlanamadığını söyledi. Erbakan, Müslümanların sorunlan hakkında özetle şunlan söyledi: "Müslümanlar, bir Avrupa şehrinin meydanında, minareli cami yapmak için imar izni alamıyorlar. Yahudilere bahamın kestiği et verilirken, Müslümanlara besmeleyle kesilmiş et verilmiyor. Din eğitiminde ve ücretlerde eşitlik yok." Milli göruşçülerin lideri Erbakan, daha sonra şöyle konuştu: çıkmıştır. Türkiye'ye bir çıkar sağlamayacak Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması'nın tamamen Amerikan arzularına göre imzalanması acıklıdır. Parlamentoda görüşülmemesi bir garabettir." Avrupa'yı uçurumdan aşağıya yuvarlanan bir arabaya benzeten Erbakan, "İşin garibi, solcu partiler de Ortak Pazar'cı" diyerek, AET üyeliğinin Türkiye'yi Avrupa'nın vilayeti durumuna getireceğini, esir ve perişan edeceğini kaydetti. Şimdiye kadar AET konusunda başvuru yapan Menderes, İnönü, Demirel hükümetlerinin sırasıyla 1959'da ortaklık başvurusu, 1963'te Ankara antlaşması, 1970'de ise katma protokol konulanndaki girişimlerinden bir yıl sonra, iktidardan duştüklerine işaret eden Erbakan, "İnşallah bunlar da iktidardan düşecek" dedi. Tllc lcfit t n n m l c nltinfifi Balkanlar'm en büyük adliye sarayı uuıujı belirtilen M.UI MJ>t> VUfJIUn, lUMUUU Ankara Adliye Sarayı, planlandığmdan bir kat küçük kaldı. Çünkü sarayın bahçesinden geçen tren hattı, zemini üç metre yükseltti. Bu durum ise saraym ilk katının toprak altında kaîmasına ve dolayısıyla bir kat noksanlığına neden oldu. Ankara Savahğı'nca hazırlanan raporda, bu durumun önceden hesaba katılmadığt için bir katın kaybedildiği, merdivenle initip çıkılma durumunun meydana geldiği vurgulandı. Yukanda zeminin üç metre yükselmesine yol açan tren yolu dolgusu ve ait katı bu dolgunun içinde kalan adliye sarayı görülüyor. Kabaklı: Bu basuı zararlıdır Toplantıda konuşan Ahmet Kabaklı, "Baskı altında kalınca bizim basın dalkavuk ve riyakar oluyor. 27 Mayıs'ta, J971'de, ve 12 Eylül'de de ara rejimlerle el ele idi" dedi. İstanbul Haber Servisi Aydınlar Ocağı'nın duzenlediği "Türkiye'de Basın Meselesi" adlı toplantıda konuşan Gazeteci Yazar Ahmet Kabaklı, "Basınımızın hikmeti vucüdu tabu beslemek ve bu işte Atatürk'ü kullanmaktır. Millet yaranna her şeyi Ataturk ilkelerine aykırı bulur. tabulara sığındığı için de bu a basın zararlı bir basındır" dedi. Ahmet Kabaklı, Ziyad Ebu Ziyya ve Prof. Dr. Nevzat Yalçınlaş'ın katıldığı toplantıda Türk Cemiyetinin İhtiyacı ve Basın, Turk Toplumunun Geleceğinde Basın ve Türk Demokrasisi ve Basın konuları işlendi. Toplantıda konuşan Ahmet Kabaklı, yüz yıl öncesinin gazetesi Teıcümanı Ahval'da savunulan basın ilkelerini bugunku basınımızda göremediğini belirterek şöyle konuştu: "Baskı altında kalınca bizim basın dalkavuk ve riyakâr oluyor. 27 Mayıs'ta, 1971'de ve 12 EylüTde de ara rejimlerle el ele idi. Adamlar, gelsin rejimi değiştirsin diye bas bas bağırdılar. Adamlar gelir bir onbaşının öniınde yere kapanırlar, bu gelen adamlar istediklerini yaparlar, işkence yaparlar, her şeyi vaparlar çünkü o sırada basın yoktur ortada. Sonra dikta gider bu kez basın, va> şöyle özgürlükler gitti, böyle gitti diye bağırır çağınrlar. Diktayı çağıran basının, hürriyetten bahselmeye hiç hakkı yoktur. Milletle münasebetlerinde ise bir taraftan halka dalkavukluk japar, iolorya dagıtır, ama milletin tüm değerlerine de karşı çıkarlar. İhtilalde olsun sonra olsun halka karşı hep bürokrasi ile el eledirler. Basının bu tutumu ürperticidir. Bizim basın halkı planlamak istedi. Ama planyamadı." Prof. Yalçıntaş ise Türkiye'de özel ve ticari bir hizmet yapan basının sosyal sorumluluğunu yerine getirmediğini belirterek, çeşitli örnekler verdi. Geçen günlerde çok yüksek tirajlı bir gazetenin en üst yöneticilerinden birinin kendisine gelerek "Kurtar beni abi" dediğini belirten Yalçıntaş, şöyle konuştu "Gelen arkadaş 'Abi beni bu gazeteden kurtar. Sabah 9 toplantısında oturuyor, bugün ne imal edeceğiz diye düşünüyoruz. Hocam.' dedi. Çok satan ve parayı da esirgemeyen bir gazetenin yöneticisi bu durumda." Yalçıntaş, Türk basınının 3 milyon tirajı aşamadığını ve bu tirajın dörtte üçünün Simavi kardeşlerle Yeni Asır grubunun elinde olduğunu bunun bir tekel oluşturduğunu diğer gazetelerin de zorunlu olarak bunlara benzemeye çalıştığını söyledi. Türk basınının gerçek dışı heyecan verici büyük başlıklı haberler peşinde koştuğunu ve bir güven bunalımı yaratıldığını belirten Yalçıntaş "Radyasyon, deterjan ya da din aleyhine kampanyalar oluyor. Hayret edilecek gerçek dışı anketler yapılıyor. Ya da ideolojik kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor. Bu arada, gazetelerin kâr oranları da yüksektir" şeklinde konuştu. Aydınlar Ocağı'mn "Türkiye'de Basın Meselesi" toplantısı: Erbakan, Türkiye'nin başvurusu konusunda Avrupalıların tutumunu ise şu biçimde ifade etti: "Baüdaki adamlar öyle hinoğlu hin ki, ülkeleri kapıda bekletiyor, sonra da onlara istediklerini yaptınyor. Halbuki Türkiye, istemiyorum, İslam Ortak Pazan'na gireceğim dese, etekleri tutuşur, sakın ha, derler. Ticarette bu böyledir. Bir mala istekli olunca fiyat artar. AET aslında Türkiye'nin üyeliğini istiyor. Ama hükümetten o kadar emin ki, Türkiye'yi tarım ve sanayi destek fonlanndan mahrum bıraktıktan sonra üyeliğe kabul etmek için mane\ra yapıyor." Erbakan, basın konferansının sonunda, Türkiye'nin lider bir ulke olması için demokratik olarak yapılacak 1988 seçimlerinde milli göruşün parlamentoya güçlü bir şekilde girmesinin şart olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle