Katalog

CUMHURİYET/8 HABERLER 2 MART 1987 MHP davası kararı nkara (a.a.) Kapatılan MHP'nin Genel Başkam Alpaslan Turkeş ve parti yöneticisi arkadaşlarıyla şiddet olaylanna kanşmış ülkücü kuruluşlarm üyelerinin yargılandıkları dava, 10 mart salı günü karara bağlanacak. 10 şubatta yapılan duruşmada, sanıklann savunmalarının tamamlandığı kaydedilmiş ve duruşma, karar verilmek üzere davantn açıldığı 29 Nisan 1981'den 2132 gün sonra olan 10 mart salı gününe bırakılmıştı. MHP Davası'mn ilk duruşması 19 Ağustos 1981'de yapılmıştı. îlk duruşmada 587 olan sanık sayısı, daha sonra, Jstanbul, Adana, Balıkesir, Eskişehir ve Bafra dosyalannm ayrılmasıyla 432 'ye indi. Davada 52 olan tutuklu sayısı da başlangıçta 389 idi. MHP Genel Başkam Alpaslan Türkeş, 14 Eylül 1980 tarihinde gözaltına alındı. 11 Kasım 1980 tarihinde de tutuklandı. Türkeş, 4 yıl 5 ay 28 gün tutuklu kaldıktan sonra, 9 Nisan 1985 tarihinde tahliye oldu. tnfaz Yasası'na göre, Türkeş'in tutuklu kaldığı süre 10 yıllık hapis cezasım karşılıyor. SHP Genel Başkam lnönü, Bursa'da YÖK'ü değerlendirdt YOK'ün savunıdacak yanı yok Zirve v e Ecevit: (Evren'in DSP'ye davet göndermemesine ilişkin olarak) Ne soylememi istiyorsunuz. Söylediğim şey lehte olsa da kızıyorlar, aleyhte olsa da kmyorlar. Onun için yorum yapmamayı, hiç konuşmamayı tercih ediyorum. Gençler cesnr: Öğrenciler fıkirlerini cesaretle söylüyorlar. Çünkü onlar, ihtiyath davranacak kadar yaşlanmamışlar. Asıl YÖK'e karşı çıkanlar öğretim üyeleridir. Şimdi bunu söyleyemiyorlarsa, o da YOK'ün yapısından ileri geliyor. BURSA (Cumhuriyet Biirosu) SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Bursa'da duzenlediği basın toplantısmda, "Üniversite öğretim üyeleri daha açıkça YÖK'e karşı çıkmak dunımundadırlar" dedi. lnönü, "DSP Genel Başkam Rabşan Ecevit'in, 2. kez Çankaya rirvesine çagnlmaması konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "Bu konuda ne soylememi istiyorsunuz? Söylediğim şey lehte olursa krayorlar. Aleybte olsa yine kızıyorlar. Onun için niç yorum yapmamayi (ercib ediyonım" karşılığını verdi. Açıklamasında, Bursa'daki 3. bölge toplantısrada partisinin yerel örgütlerinden gelen görüşleri özetleyen SHP Genel Başkanı lnönü, Türkiye'de üreticilerin "demokratik iiretim kooperatifleri" istediklerini belirterek, "Bu bile dikkat çekicidir. Neden demokratik sözcüğü kullanılıyor? Çünkü hükümet kooperaüf kavramını o kadar soysuzlaştırdı ki, kooperatif isterken de demokratik olmasi isteniyor" dedi. SHP Bursa il binasında duzenlediği basın toplantısmda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Inönü, Cumhuriyet gazetesinin üniversite öğrencileri arasında duzenlediği anketi değerlendirirken, "Ofrenriler fikirlerini cesaretle söylüyorlar. Çunkü onlar ihtiyath davranacak kadar yaşlanmamışlar. Fikirlerini rahatça söylüyorlar" dedi. öğretim üyeleri arasında böyle bir anket yapdsa onlann da YÖK'e karşı çıkacağını vurgulayan lnönü, "Asıl YÖK'e karşı çıkanlar, öğretim üyeleridir. Şimdi bunu söyleyemiyorlarsa o da YOK'ün yapısından Ueri geliyor. YOK'ün savunulacak bir yanı yoktur" dedi. lnönü YOK konusundaki görüşlerini şöyle açıkladı: "En son olayı çayda yaşadık. Kamuoyunu bu kadar ilgilendiren bir konuda üniversitenin flkrini soylemesine engel oldular. Buna dayanamayan üniversite, nihayet kendisi bir araştınna yaptı. Ondan sonra tabii ortalık kanştı ve hâlâ düzelmedi. Hâlâ yapılması gerekeni yapmıyorlar. Bilgileri saklamakla, bilginin karşılamaya çalışbgı ihtiyaç ortadan kalkmaz. Herkes dognıyu ögrenmek istiyor. Ama biri bir şey söyledi mi ona da 'aman sen sus' diyorlar. Ondan sonra mesele daha da çok kanşıyor. Duyulan bölük pörçük fıkirlerle sayın bakan bile artık, '15 gün bana soru sormayın' dedi. Sayın bakanın aklını düzeltmek için de yapılacak şey, uzmanlan bir araya getirip doğnı durüst bir toplantı yapmaktır. YÖK, başından beri bir yanhş anlama>la yola çıkü. Stratejik karar yanlış olduğu için bem duzelmiyor, hem de ısrar edildikçe daha beter hatalar yapılıyor. Verdigim öraek, o kadar çarpıcı, o kadar ters ve çagdaş dünyaya aykın ki, daha başka bir şey söylemeye gerek yok. Adam ölmüş, bir daha öldürmeye luzum yok. Üniversiteler, 'özerk' deniyor, ama kamuoyunu ilgilendirecek bir konuda bir araya gelip bir araştırma yapıp, 'sonuç budur' diyemiyorlar. Bir şey söylemek cesaret oluyor. Söylendi mi de bir başka devlet kurumunun başkanı mektup yazıp, 'bu adamlar karaktersizdir' diye hareket ediyorlar. Ögrenciler cesaretle söylüyorlar. Çünkü onlar ihtiyath davranacak kadar yaşlanmamışlar. Fikirlerini söylüyorlar. Ögretim üyeleri de daha açıkca YÖK'e karşı çıkmak durumundadırlar." DSPSHP diyaloğu konusunda yöneltilen bir soruya, "ne yaak ki diyalogumuz yok" karşılığını veren lnönü, "Biz sosyal, demokratlar birieşsin diyoruz. Tavnmız degişmez" dedi. Demirelözal birleşir mi? nkara fuba) Demokratik Sol Parti (DSP) Türkiye Büyük Millet Meclisi Grup Başkam Cahit Karakaş, son günlerde Aydınlar Ocağı tarafından yeniden gundeme getirilen ve bazı çevrelerce de desteklenen Demirelözal birleşmesi ile ilgili olarak UBA 'ya yaptığı açıklamada, "Türkiye'de bazı çevreler ısrarla Demirelözal birleşmesini sağlamak istiyorlar. Ancak Demirel'le özal'm birleşmesinin başarıh olacağım sanmıyorum" dedi. Cahit Karakaş, Demirelözal birleşmesini Başbakan Turgut özal'm da ister gözükmediğini kaydederek, özal'm açıklamalarmda sık sık kendilerinin en büyük parti olduğunu belirttiğine dikkat çekti. A nkara (anka) Turktş Başkanlar Kurulu bugün STL Ankara'da toplanıyor. Toplantıda, kamu kesiminde devam eden toplu iş sözleşmesi göruşmelerindeki tıkanmalar ile yapılacak uyarı eylemleri konuları ele alınacak. Toplantı Oncesinde, TürkIş'e bağlı bazı sendikaların başkanları TürkIş yönetimini sert bir şekilde eleştirdiler. Bu sendikacılar 1987 yılımn eylem yılı olarak kabul edilmesine karşın, TürkIş yönetiminin bu konuda hâlâ ciddi bir girişimde bulunmamasma dikkat çekerek, "Kamu kesimindeki toplu iş sözleşmelerinin neredeyse yansı imzalandı. TürkIş ise hâlâ eylem yapacak" görüşünü dile getiriyorlar. TürkIş Başkanlar Kurulu Erdal lnönü, partisinin Bursa'daki bölge toplantısından sonra gazetecilerle görüşürken, YÖK'e ilişkin düsüncelerini de dile getirdl lnönü, "DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit'in, Çankaya zirvesine 2. kez çağnlmamasını nasıl degerlendiriyorsunuz?" sorusuna da "Bu konuda ne soylememi istiyorsunuz? Söylediğim şey lehte olsa kızıyorlar. Aleyhte olsa kazıyoriar. Ben onun için hiç yorum yapmamayı tercih ediyorum" yanıtını verdi. önumüzdeki mayıs ayında Avrupa'daki, sosyal demokrat parti yetkililerinin, davet edileceği bir toplantı düzenleneceğini bildiren tnönü, Avrupa'nın da Türkiye'ye benzer deneyimler yaşadığını, bu anlamda yapılacak toplantının büyük yaran olacağım vurguladı. lnönü, Bursa'daki 3. bölge toplantısmda SHP'nin yerel örgütlerinden gelen görüşleri değerlendirerek, şöyle konuştu: "Ögretim biriigi ve laik eğitim ilkelerinden vahim sapmalar devam ediyor. Sakarya'da Milli Eğitim Bakanlığı okullannda Arapça ve Kuran kursu dersleri verilmeye tesebbus edildigini, şeriat propagandası yapanlann bizzat Milli Eğitim tarafından tavsiye edildigini Milli Egitimin, yerel yüksek kademelerine tarikatçı ogretmenlerin atandıgını ögrendik. Bilecik'te birkaç yıl önce kapanan 11 fabrika halen cahştınlamıyor. S bin kişiye istihdam saglayan 50 mflyariık bir yaünm özal politikası yüzünden şimdi verimsiz halde. Şimdi bu fabrikalan, eski çok sayıdaki ortaklanndan alıp, holdinglere satmaya çalışryoriar. Bu hukumetin, şirket kurtarma goriişune aykın. Çiftçi ve köylüler demokratik üretim kooperatifleri istiyoriar, bu bile dikkat çekicidir. Neden demokratik sözcügü kullanüıyor? Kooperatifler zaten demokratik, ama iktidar kooperatif kavramını o kadar soysuzlaştırdı ki, kooperatif istenirken, demokratik olmasi isteniyor." Bir soru üzerine, yerel yönetimlere büyük önem verdiklerini belirten lnönü, "Özal'm iftihar ettiği yerel yonetim başanlannın fikri, sosyal demokrat belediyelerden alınmıştır. Parayı Özal'dan alıyorlar. Onu çarçur ederken, fikir saglam olduğu için, iyi şeyler yapıyorlar. O saglam fikirler aslında daha önceki sosyal demokrat belediyelerden geliyor. Bizim belediyelerimiz ise kendileri yeni kaynak yaratarak bunları yapıyorlar. O konuda yanşmaya ginnelerini tavsiye etmem" şeklinde konuştu. Aranan 14 kişi yakalandı ğrı (aja.) Ağn ve Van yöresinde, 198287 yıllan arasmda adam öldürmek, gasp, silahlı tarama ve silah kaçakçılığı yapmak suçlarından aranan 14 kişı Patnos'ta bir Kaleşnikof, bir G3, iki Semirof marka otomatık tüfek, 5 değişik marka ve çapta tabanca, 22 şarjör, 15 mermi bağı ve 367 değişik çapta fışekle yakalandı. Yakalananlann Haydar Avcı, fkram Ilek, Zeki Diçmac, Sadrettin Kaya, Yaşar Yılmaz, Ahmet Türkmen, Kasım Yılmaz, Burhan Uğur ve Tiırhan Oral olduğu, fırarı 5 kişinin daha arandığı bildirildi. Yunanlı parlamenter Türkiye'de JJaber Merkezi Yunanistan Parlamentosu'nun A A bağımsız milletvekillerinden ve A vrupa Parlamentosu Demokratik Birlik Grubu üyesi Yannis Butos, dun Türkiye'ye geldi. Bundan bir süre Once Yunanistan ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi Partisi'nden istifa ederek bağımsız olan Butos, dün tstanbul Fener Rum Patrikhanesi'ni ziyaret ederek bir ayine katıldı. Yann aksama kadar tstanbul'da çeşitli basın ve iş çevreleriyle temaslarda bulunacak olan Butos, Ankara'da Devlet Bakam Ali Bozer tarafından kabul edilecek. Butos, aynca TBMM Dışişleri Komisyonu Başkam Fethi Çelikbaş ile de bir görüşme yapacak. Dışişleri Bakanlığı Müstesar Yardımcısı Büyükelçi Mustafa Aşula da Butos onuruna bir yemek verecek. Konuk parlamenterin Türk yetkililerle yapacağı görüşmelerde iki ülke arasında diyalog temasmı işleyeceği bildiriliyor. Lisede tarikat soruşturması ÜMİT ASLANBAY ANKARA Istanbul'daki Özel Fazilet Kız Lisesi'nde "tarikatçıkk eğitimi" yapıldığı gerekçesiyle Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı müfettişlerince soruşturma açıldı. Olayı söz Süleymancı kursuna baskın tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Almanya'dan kesin dönüş yaptıktan sonra Gumüşpala semtindeki evinin bir katında "Kuran kursu" açarak 12 ile 14 yaşlanndaki kız çocuklarına "Süleymancdık" tarikatırun görüşlerini yaymaya çalıştığı gerekçesiyle ev sahibi ile kurs hocası olarak görev yapan ev sahibinin kız kardeşi hakkında soruşturma açıldı. Yapılan bir ihban değerlendiren Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı'nın isteği üzerine siyasi şubece Gümüşpala 7039 sokakta oturan Ahmet Ufak'ın evinin birinci katına baskın yapıldı. Baskın sonucunda yaşları 12 ile 14 arasmda değişen 22 çocuk bulundu. Güvenlik güçlerince Kur'an kursu olarak kullanılan bu bölümde yapılan aramalarda bir adet dini kaset ele geçirildi. Sonışturmanın yürütüldüğünü bildiren Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Enver Güner Tuncelli, "Ev sahibi, yapılan sorgusunda İslam dinine hizmet için 4 katlı evinin bir katını kurs salonu olarak, bir katını da ögrencilere pansiyon olarak verdiğini söyledi. Ancak her öğrenciden 5 bin lira kurs ve yatmayeme ücreti aldıklannı ifadesinde belirtti. Kuran kursunu da Ahmet Ufak'ın kız kardeşi olan Yasemin'in verdiğini belirİedik" dedi. Sonışturmanın derinleştirildiğini söyleyen Savcı Tuncelli, kurs öğrencisi olarak dini eğitim yapan 10 kızın Turgutlu'dan geldiğini söyledi. Gozaltma alınan Ahmet L'fak ile kardeşi Yasemin Ufak'ı sorgulanndan sonra sahverdiklerini belirten Savcı Enver Güner Tuncelli şunları söyledi: "Biz şimdi ele gecen kaseti lü soru önergesi ile daha önce bakanlığa bildiren Edirne Milletvekili Türkan Ankan ise "denetimlerin, neden velilerin şikayetinden yaklaşık 4 ay sonra yapıldıgını" sordu. Milli Eğitim BakanlığYnın önce teftiş edip, 28 Haziran 1985 tarih ve 84433 sayılı karanyla öğretim izni verdiği "Özel PenĞik Fazilet Kız Lisesi", geçirdiği denetimlerden "iyi" raporu aldı. 1216 mayıs 1986 tarihleri arasında genel denetimden geçirilen okul hakkında daha sonra öğrenci velilerince Istanbul Va Gayri meşru çocuğun durumu F ezirköprü (OM.) Diyanet Işleri Başkanlığı, gayri meşru çocuklara bakmanm günah olmadığı yolunda bir açıklama yaptı. Samsun'un Vezirkörü ilçesindeki Kimsesiz Çocuklar Yurdu"na, "Gayri meşru çocuklara bakmak günahtır" gerekçesiyle bazı kişilerin yardımda bulunmaktan kaçınması üzerine, Cavidan Bozhöyük adlı bir kadın, konuya açıklık getirilmesi için Diyanet Işleri Başkanlığı 'na başvurdu. Başkanlığm bu başvuruya verdiği cevapta, "tslami hükümlere göre, gayrimeşru ilişkiden gelen çocuğun diğer çocuklardan hiçbir farkı bulunmadığı kaydedilerek, "büyüdüğünde bu çocuk, imam bile olabilir. Böyle bir kişinin, işinin ehli olduğu takdirde, imamlık yapmasında hiçbir sakınca yoktur" denildi. çozdürecegiz. Bu kasette Süleymanctlık tarikatının propagandasının yapılıp yapılmadığı saptanacak. Ancak şimdiye kadar dinledigimiz kamu tanıkları, normal dini eğitim yapıldıgını söylediler. Tabii ihbarcı tanık ise kursta tarikatın gorüşlerinin çocuklara aşılanmak istendiğini öne süniyor. Biz şimdi kendi açımızdan soruşturmamazı sürdıirüyonız. tzinsiz kurs açmak ve eğitim yaptırmaktan her iki sanıgı Karşıyaka Savcılıgı'na göndereceğiz." liliği'ne bazı şikâyetler ulaşmaya başladı. Veliler valiliğe yaptıkları başvurularda, "okulda Milli Eğitim Temd Kanunu'nun genel araaelar bölumünde belirtilen konulara ters düşen tarzda eğitim yapıldıgını" one sürduler. Istanbul Valiliği bunun üzerine 26 Eylül 1986 tarihinde Istanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazı göndererek konuyu bakanlığa bildirdi. Öğrenci velileri, "Fazilet Lisesi"nde "tarikatçılık" yapıldıgını, yüksek duvarlarla çevrili binadaki oğrencilere "laiklige ve cumhuriyet ilkelerine aykın" davranışlar aşılandığını öne sürerlerken, bakanbk müfettişleri Bakan Metin Emiroğlu'nun onayıyla yeni bir denetim başlattılar. Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın ocak ayında 705 sayılı yazıyla konuyu gundeme getirdiği bildirildi, ancak denetimlerin halen sürdüğü belinildi. GECİKMELt DENETİM Olay konusu lisede "tarikatçılık" yapıldığı iddialannı soru önergesi yaparak bakanlığa bildiren Edirne Bağımsız Milletvekili Türkan Arıkan, okuldaki gecikmeli denetimin nedenini sordu. Ankan, "Aksak görülen noktanın okula izin verilmesinde degit, \elilerin 26 Eylül 1986 tarihinde valiliğe şikayetlerine karşın, denetimin bundan 4 ay sonra yapılması olduğunu" söyledi. Ankan, "Bu gibi konularda teftişin derhal yapılması gerekir. Eğer d?nelim habersiz ve hemen yapılsaydı bazı hususları gormek mumkiin olurdu. Sayın bakam suçlamak istemiyorum ancak, kendisine denetim ile ilgili neden zamanında bilgi vermemişlerdir diye sormak istiyorum" dedi. SHP'nin işçi' konulu sohbet toplantısı Galip Kaya: ANAP'a geçmeyeceğim ntalya (B.Ecevit) Eski AP'li Antalya milletvekili Galip Kaya, bir gazetede çıkan "politikanın 41 ünlü ismi ANAP'a geçiyor" şeklindeki haberde kendisinin adının da bulunmasına tepki göstererek, "Ben Menderes'in izinde, Demirel'in yanında yürüyorum" dedi. Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenledıği basın toplantısmda Kaya, haberin asılsız ve yalan olduğunu belirtti, "Beni tüm ülkede dava ve kader arkadaşlanmm önünde haksız yere karalamaya çalışanlar ve buna alet olan gazete hakkında kanuni haklarımı kullanacağım. DYP'li kardeşlerimin bu müfterileri vicdanlarında mahkum edeceklerine inamyorum" biçiminde konuştu. A nkara (anka) Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK), JM. kuruluşunun 27. yılını kurumun genel müdurlük binasında düzenlenen yemekli bir toplantıyla kutladı. Toplantıda bir konuşma yapan OYAK Genel Müdüru Suat Cumhur Oktay, kurumun geçmişini anlatarak, OYAK'a bugüne dek hizmeti geçenlere teşekkür etti. OYAK Yönetim Kurulu Başkam emekli Tümgeneral Hasan Görmttş de konuşmasında OYAK'ın yaptığı yatınmlarla ulke ekonomisine büyük katkılar sağladığını bildirdi. Hasan Görmüş, OYAK'ın geçen yıl 70 bini aşkın üyesine 5.8 milyar lira borç para verdiğini, verilen borç paranm yüzde 12 olan faizinin emekli sandığımn faiz oranının altmda kaldığmı belirtti. H l biiiğid k l 15 Havaalaru bitisiğinde kurulan ve 1.5 yü önce açıkaı, dünya ve Türk havactüğmm tarihsel geiismesbü az da olsa öğretme olanağı taruyan müzede ilk Türk uçak sanayünin ürünlerini de görebümek olası. 13 bin metre karelik alan üzerinde kurulan mütede 25 değişik tipte uçak yer alırken, Kayseri'de 1937yümda Polonya ile ortaklasa kurulan uçak fabrikasınm ürünlerinden olan askeri av uçağı "Pezetel" ayn bir özeüik taşıyor. HavacıUk teknolojisinin gelişim süreci içerisbıde günümüze kadar gelen hemen her tür ürünün bulunduğu bu müzede, halen kuflantlan, ancak uçuş sürelerini tamamlanuş uçaklann yanı sva, hava savunmada önemli rol oynayan silah ve objeler de yer ahyor. Daha çok askeri uçaklann sergilendiği müzede F100, F102, F104 tipi savaş ucaklannın yanı sva, Türk sivii havacıuğtnda yolcu uçağı olarak kullanılan ük uçaklardan De 'HavüTand, DC3 (Dakota) Junkers gibi tarihe mal obnuş uçaklar da yerahyor. Hava Harp Okulu Komutanhğı denetimindeki müze haftanm 5 günü ziyaretçilere açık. (Fotoğraflar: İDRİS AKYÜZ) Yeşilköy'de hava y "Türkiye'de demokrasi birçok yönüyle akscdt" tstanbul Haber Servisi SHP Kadıköy llçesi'nin duzenlediği "i$çi" konulu sohbet toplantısmda konuşan DÎSK Genel Sekr«eri Fehmi Işıklar Türkiye'deki demokrasinin bir çok yönüyle "aksak" olduğunu vurgulayarak; "Seadical hareketin içiode boİBadaga konnmla topal bir demokrasi rardır" dedi. 12 Eyiül sonrası yasalann ve anayasanın kabul edilmesine TürkIş'in de ortak olduğunu vurgulayan Işıklar şunlan söyledi: "Şimdi Türkts yönetkileri bu aaayasa ve yasalaria seodikaatok yapılnax diyor. tnaatn dognı sövihıyoriar. öaömBzdeki ddnem sesdâud hareketi b« yasalara «fdtrmak çok zor olacaktır. Yasalar çafdas seadikal anlayışa nygan olmahdır. Yesiden mflcadek rerttecek, tepeden inme değfl tabaadan gderek söke söke haUar abaacaktır.facfierutsaaca yasams hakknu kavasacaknr." ı OYAK 26. yaşında TBMMVİ fareler bastı SHP'/i Yücel, TBMM Başkanlığı'na önerge verdi: "Fareler nereden ve nasıl geldi? Veba tehlikesine karşı sağlık bakanlığından tedbir istediniz mi?" ANKARA (Cumburiyet Bfirosn) TBMM, farelerin istilasına uğradı. Fare istilası karsısında rnilletvekilleriıün TBMM halkla ilişkiler binasındaki odalanna fare zehiri dökülerek önlem alındı. SHP Zonguldak Milletvekili Muhteşem Vasıf Yücel de "fare istilası" için TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Yücel, TBMM Başkanı Necmettin Kanduman'a, "farekrin üremesi içi> aygnn ortamın nasıl ortaya çıktıgmı" sordu ve milletvekillerinin genel sağlık taramasından geçirümesini istedi. Fare istilası, milletvekillerinin TBMM halkla ilişkiler binasındaki odalannda bulunan bazı kitap ve belgelerin kemirildiği yolundaki yakınmalan üzerine ortaya çıktı. Yakınmalar üzerine halkla ilişkiler binasında farelere karşı önlem almması yoluna gidildi. Bu arada, bazı milletvekillerinin odalannda görülen fareler, TBMM halkla ilişkiler binasındaki görevlilerce, yogun kovalamalar sonucunda yakalanarak öldürüldu. Milletvekillerinin odalannda fare olduğu ve kitaplann, evraklannın kemirildiği yolundaki yakınmalannın son zamanlarda yoğunlaşması üzerine, odalara fare zehirleri konuldu. Olaydan haberi olmayan milletvekilleri, odalannın çeşitli yerlerine saçılmış olan şeylerin fare zehiri olduğunu ise görevlilere sorduktan sonra öğrendiler. TBMM halkla ilişkiler binasında fare olduğu haberi böylece yaygmlaşırken, bunun, bazı mılletvekıllerınınodalanna yiyecek maddeleri koymalanndan kaynaklandığı iddia edildi. Anne ve babasını arıyor A nkara (a.a.) Bebekken cami avlusuna bırakılan Aziz 1M. Filcan, bir aile tarafından evlat edinildikten sonra, tekrar cami avlusuna döndü ve orada dilenerek buyüdü. Aziz Filcan, bundan 5 yıl öncesine kadar annesi olarak iğneci Gönül'ü, babası olarak da Kenan Filcan'ı bildiğini, 1982 yılında annesi ulünce, gerçek anne ve babasının başkaları olduğunu öğrendiğini söyledi. Aziz, 14 yaşına gelince, gerçek anne ve babasını aramaya başladığını, Keçiören Atatürk Çocuk Yuvası'ndan edindiği belgelerden Düzceli olduğunu öğrendiğini söyledi. SÖZLÜK VE ANSİKLOPEDİSİ 2. cilt kapakları satışa çıkarılmıştır. Ciltleri tamamlanmış olarak tek tek almayı arzu eden okurlarımız icin 2. ciltler satısa sunulmustur. f\ S LAROUSSE GELİŞİM YAYINLARI "Guvenılır Yayıncılık" BUYUK Keçikalesi seçime hazırlanıyor T^Jiğde (Mehmet Gökkaya) Niğde'nin Bor ilçesine bağlı 1 v Keçikalesi köyünun, belediyelik olmasıyla beledıye başkanlığı seçimi için siyasi partiler hazırlıklara başladılar. iki ay içinde yapılması gereken seçimde ANAP, SHP, DYP adaylannın çekişeceği tahmin edilıyor. 800 seçmenin bulunduğu Keçikalesi'nde ANAP'tan Duran Bıyık, Mustafa An aday adaylığı için hazırlık yaparken, DYP'den Abdullah öztürk, SHP'den Mehmet özttirk adlı kişilerin adavlıklan kesınleşti. Bugün çıkan 22. fasikülü ile 3. cildine başlamıştır.