18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 MART 1987 DIŞ HABERLER CUMHÜRİYET/3 Yunan buğdayında radyasyon A tina (a. a.) f \ Yunanistan'ın 40 adet Fransız Mirage 2000 savaş uçağmın parasım Odemek için, uçak yaptmcısı Dassault şirketi ile imzaladığı offset anlaşma çerçevesinde ftalya'ya sattığı 76 bin ton sert buğdaydan, 3500 tonunun "yüksek radyasyonlu" olduğu için geri gönderileceği bildirildi. Atina'da verilen haberlere göre, 9 şubatta Selanik'ten Sovyet bandıralı bir gemiye yuklenen 3500 ton sert buğday, 15 şubatta Italya'mn Spetcia limamna getirildi. ttalyan liman yetkilUerinin yaptığı kontrolde, buğday için kilo başına, 370 bekerel olmast gereken radyasyon miktanmn 900 bekerel olduğu saptandı. Bomba etkisi yapan öneri Sovyet lideri, orta menzilli füzeleri Yıldız Savaşları'na bağlamaktan vazgeçerek, ayn anlaşma önerdi. ABDVi Demokrat Senatör Sam Nunn, Gorbaçov'un önerisini, "Tarihsel ftrsat sağlayabilecek çok önemli bir gelişme" şeklinde nitelendirdi. NATO, Federal Almanya ve Japonya'da olumlu tepkiier gösterdiler. Dış Haberier Servisi Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov'un orta menzilli füzelerle (SS20, Pershing2 ve Cruise) ilgili olarak önceki gün yaptığı 'sörpriz' öneri tüm dünyada geniş yankı uyandmrken ABD, Gorbaçov'un önerisini olumlu karşıladığını açıkladı. Mihail Gorbaçov, önceki gün yaptığı ve dünyada ilgi ile karşılanan yeni önerisinde Kremlin'in silahsızlanma politikasında çok önemli bir değişikliği acıklayarak, Avrupa'daki orta menzilli füzelerin kaldınlması için Sovyetler Birliği'nin "ayn bir anlaşma" yapmaya hazır olduğunu bildirdi. Sovyetler Birliği, şimdiye dek silahsızlanma görüşmelerinde "paket anlaşması" görüşünu savunuyor ve Reagan'ın Yıldız Savaşlan (stratejik savunma girişimi) konusunda anlaşmaya vanlmadan, orta menzilli füzelerde anlaşma yapılamayacağını bildiriyordu. ABD ise iki konunun birbirinden ayn olduklannı öne surttyordu. Başkan Reagan'ın Yıldız Savaşlan projesinde taviz vermeye yanaşmayışı yüzünden orta menzilli füzeler konusu da SAVAŞ BASUĞI UZUN MENZhlİ FÖZELER Karadan atılan Oenızden atılan Uzaktan atılan 12M6 10716 OflTA MENZİLLİ FÜZELER B Avrupa'daki Pershıng ve Cruise füzeleri ABD'dekı yedek Pershıngler 236 «10 42 513 278 1323 Avrupa Rusyasında SS20ler SSCB'nın Asya topraklarında SS20'ler Gorbaçov Önemli çıkış. füzelerle ilgili gruplarınm temaslarını uzatabileceklerini de kaydetti. Cenevre'de ABD ve Sovyet heyetlerinin, Gorbaçov'un önerisini görüşmek için bugün özel bir toplantı yapacakları bildirildi. Bir başka Amerikalı yetkili de, eğer Moskova ciddiyse, bunun "çok biiyiik bir adım" olduğunu söyledi. Aynı yetkili, orta menzilli füzelerin Avrupa'dan sökülmesi için bir anlaşma yapılırsa, buna uyulup uyulmadığını belirlemek için denetleme konusunda da anlaşma yapılması gerekeceğini kaydetti. • NATO Genel Sekreteri Lord Carrington da Sovyet önerisini memnunlukla karşıladığını bildirdi. • Federal Almanya Dışişleri Bakanı HansDietrich Genscher ise, öneriyi olumlu karşılayarak, 2110 6420 6656 Karadan atılan 3216 Denizden atılan Uzaktan atılan Doğu ve Batı arasındaki silahsızlanma girişimlerinde önemli bir ilerleme sağlayacağını belirtti. Sosyal Demokrat Parti'nin lideri Vv'illy Brandt, Gorbaçov'un önerisiyle, Cenevre silahsızlanma görüşmelerinde önemli bir konunun çözume kavuşturulmasının mümkün olacağını belirterek, Batının bu fırsattan yararlanmasııu istedi. • Japonya, Sovyet liderinin önerisini olumlu karşıladı. • Gorbaçov'un yeni önerisinin Kongre çevrelerinde de olumlu karşılandığı bildiriliyor. Senato Silahh Kuvvetler Komitesi Başkanı Demokrat Sam Nunn, önerinin "tarihsel bir fırsat sağlayabilecek çok olumlu bir gelişme" olduğunu söyledi. Ancak Nunn, önerinin yarattığı olanaktan en iyi biçimde yararlarulabümesi için Beyaz Saray'da "gerçek bir liderliğe" gereksinim duyulacağmı savundu. Nunn, Gorbaçov'un bu öneriyi Beyaz Saray'daki bunalımı dikkate alarak yaptığına inandığını söyledi. REYKJAVtK ANLAŞMASI Başkan Reagan ve Mihail Gorbaçov, geçen yıl Reykjavik'te yaptıklan zirvede, Avrupa'dan orta menzilli füzelerin kaldırılması konusunda anlaşmışlardı. Anlaşmaya göre iki süper güç Avrupa'daki tüm orta menzilli füzelerini kaldıracaklar, SSCB Asya'daki topraklarında 100 SS20 füzesi, ABD de kendi topraklannda 100 orta menzilli füze bulunduracaktı. Avrupa'dan füzeler 5 yıl içinde kaldınlacaktı. Ancak Gorbaçov, anlaşmayı Yıldız Savaşlanna bağlamış, Reagan ise bunu kabul etmeyince, zirvede bir sonuç alınamamıştı. Gorbaçov'un ortamenzillifüzelere ilişkin önerisi, dünyada genişyankılar yarattı POLinKADA SORU1NLAR ERGUNBALO Avrupa Pariamentosu Siyasal Komisyonu'nun geçen hafta Ermeni "sorununa" ilişkin kabul ettiği Karar tasarısına iyimser açıdan bakarak Ermeni çevrelerinin amaçlarına ulaşamadıklarını söyleyebilirsiniz. 23'e karşı 25 oyla kabul edilen karar tasarısında 1915 olaylarının "soykınm" olarak kabul edilmesi görüşü reddedilmekte ve sadece "Ermeniler bu olayfara soykınm diyorlar. Türkler ise otaylann Osmanlı imparatorluğunda yaşayan çeşitli halklar için büyük bir trajedi oluşturduğunu belirtiyohar" denmektedir. Tasan aynca Ermeni terörünü de ktnamaktadır. Tasarıyı bu durumuyla rahatlatıcı bulmak ve Ermenilerin emellerine ulaşamadığını belirtmek mümkün. Ancak biz bu iyimser görüşe katılamıyoruz. Katılamadığımız gibi, tasarıyı iç kapayıcı buluyoruz. Önce Ermeniler ve onları destekleyen çevreler, gerçi "soykınm" sözcüğünü kabul ettirememişlerdir, ama sorunu "entemasyonalize?' etmeyi başarmışlardır. Nitekim tasannın Avrupa Paıiamentosu Genel Kurulu'nda nisan ayında göruşülmesi beklenmekiedir. Fakat bizim asıl üzerinde durmak istediğimiz ve iç kapayıcı bulduğunuz nokta başka. Tasarıda Türkiye"Müslüman olmayan azınlıklann haklannı güvnce altına almaya" davet edilmekte, AET'ye de "Türkiye ile yapılan ortaklık anlaşmasının, Hıristiyan ve öteki uygarlık eserlerinin korunması için, kültürel alanı da kapsayacak şekJlde genişletilmesi" çağrısında bulunulmaktadır. Bize göre tasan bu niteliği ile Batı Avrupa'mn art niyetini ve Türkiye'nin içişlerine müdahale etme eğilimini ortaya koymaktadır. "Türkiye'de Müslüman olmayan azınlıklann haklanna zaten saygı gösteriliyor, ülkemizde buyle bir sorun olmadığı için, bu madde anlamsızdır" diyerek omuz silkmek sanırız sorunu biraz fazla hafife almak olur. Azınlıklar sorunu, Türkiye tarihinde her zaman Batılı ülkelerin içişlerimize müdahale için kullandıkları bir bahane olmuştu. 1856 Paris Antlaşması'nda, Osmanlı imparatorfuğunda Hıristiyan uyruklulann durumlannı iyilestirileceğine ilişkin bir madde yer alıyordu. 187778 TürkRus savaşı sonunda imzalanan Ayastefanos Antlaşması'nda Osmanlı imparatorluğu, Ermenilerin yaşadığı bölgelerde reform yapmayı kabul ediyordu. Bu antlaşmadan kısa süre sonra imzalanan Berlin Antlaşması1 nda ise Müslüman olmayan azınlıklarla ilgili reformların uygulanmasında büyük devletlere danışılacağı belirtiltyordu. Oysa, Osmanlı İmparatorluğunda Müslüman olmayan azınlıklann durumlan, 1856 tarihli Paris Antlaşması'ndan çok daha önce düzelmişti. Padişah 3. Selim döneminde, 18. yüzyılın sonlannda, o zamana dek sadece Avrupa tüccarlarına tanınan ayrıcalık ve muafiyetler, Osmanlı tebaası olan ve yabancı ticaret temsilciliklerinin hizmetinde çalışan Hıristiyanlara da verilmişti. Aynca Avrupa elçilikleri, tercümanlarını yabancı dil bilen Hıristiyanlardan seçerter, "beratlı" denen bu tercümanlar, tıpkı elçiler ve konsoloslar gibi vergi vermezlerdi. Çoğu Rumlardan oluşan bu beratlılar, ayrıcalıklan sayesinde hükümetin düzeni dışında serbestçe tica ret yapabiliyor, gayri menkul sahibi olabiliyoriardı. Yani Türklerin sahip olmadıkları haklara sahiptiler Rum burjuvazisinin oluşmasında beratlılann önemli rolü olmuştu. 1878'de Ayestefanos ve Berlin antlaşmalannın imzalandığı dönemde ise Ermeniler, Rumlarla birlikte, Osmanlı İmparatorluğunda bankacılık ve ticaret sektörlerinde kilit mevkileri ellerinde tutuyorlardı. İmparatorlukta, asıl ezilen ve korunması gereken topluluk Türklerdi. Görüldüğü üzere, Müslüman olmayan azınlık, tıpkı günümüzde olduğu gibi o zaman da, tüm haklanna sahipti. Hatta, Türklerden daha da fazla haklara sahipti. Ama bu olgu, Batılı ülkelerin azınlıkları bahane edip, Osmanlı İmparatorluğunun içişlerine müdahale etmelerini engelleyememişti. Bu bakımdan, Avrupa Parlamentosu Siyasal Komisyonu'nun karar tasansını hafife almak yanlış olabilir. Aksine tasannın üzerinde ciddi biçimde düşünmek gerekir. Sayın Hasan Esatlşık, karar tasarısını "Türkiye'yi vesayet altına alma hevesinin hortlaması" şeklinde nitelemiştir. Avrupa'mn geçmişteki davramşları, bu değerlendirmeye ağırlık kazandırıcı niteliktedir. Sayın Erdal İnönü ise hükümetin sendikal haklardan, eğitim ve basına kadar bir dizi özgürlükleri kısıtlayarak bu kararın çıkması için ortamı hazırladığını söylemiştir. Bunda gerçek payı vardır; ama unutmamalı ki, Batıda Ermeni sorunu konusunda art niyetli tutum, 12 Eylül'den önce de vardı. Hasan Esat Işık'ın Paris Büyukelçisi iken Fransa'da Ermeni anıtının açılmasını protesto için Türkiye'ye dönmesi olayı 12 Eylül'den önce idi. Yine her diplomatımızın vurulmasından sonra Avrupa yayın organlarında tek yanlı olarak Ermeni iddialarına yer verilmesi de 12 Eylül'den önce başlamıştı. Gerçek şu ki, Batı Avrupa tüm gelişmiş uygarlığına, demokratik kurumlanna, gerçeklestirdiği teknolojı kasamaya rağmen, küçük burjuva saplantılarından, ön yargılarından kendini kurtaramamıştır. Türkü sevmez, Arabı sevmez, Hıristiyan Müslüman ayrırnını unutamaz. Geçen yıl Fenerbahçeli futbolcular, Batı uygarlığının simgelerinden biri olarak kabul edilen İsveç1 in gümrüklerinde parmaklanmışlardı. ABD'nin büsbütün kucağına düşmemek için Batı Avrupa ile ilişkileri geliştirmek, Batı Avrupa'vı ABD'ye karşı bir denge unsuru olarak görmek kuşkusuz doğrudur. Biz boyle düşunenlerin görüşüne tümüyle katılıyoruz. Ama unutmamalt ki, böyle bir işbirliği, ancak eşit koşullar attında ve karşılıklı saygı ilkesine dayanırsa, Türkiye açısından bir anlam taşır. Karşı tarafın "Sen Müslüman olmayan azınlıklara iyi muamele et" ya da "Sen Hıristiyan eserleri iyi koru" türünden abuk sabuk laflar etmesi, bu ilkeye tümüyle ters düştüğü gibi kesinlikle hafife alınmamast gerekir. Çünkü bu tür çıkışların sonu gelmeyebilir. özetle.kucağa düşme korkusuyla, "parmaklanmak" sineye çekilemez. Ermeni üasansı Yukandaki tablo The Finaneial Times gazetesinden almmıştır tıkanmıştı. Gorbaçov'un, orta menzilli füzeler konusunu Yıldız Savaşlan'ndan ayırmayı kabul etmesi ile Avrupa'daki füzeler için anlaşma yoiu açılmış oldu. Gorbaçov, önerisinde, Yıldız Savaşlan ile orta menzilli füzelerin birbirinden aynhnasını kabul etmekle birlikte, uzun menzilli (stratejik) füzeler konusunda anlaşma yapılabilmesi için önce uzaya silah yerleştirilmesinin yasaklanması gerektiğini belirtti. Başka bir deyişle, uzun menzilli silahJarla, Yıldız Savaşlan'nı birbirine bağladı. Gorbaçov, orta menzüli füzeler konusunda şöyle dedi: "Sovyetler Birliği, Avrupa'daki orta menzilli füzeler sonınunun, diğer sorunlann bulunduğu paketten çıkartılmasını ve bu konuda ayn bir anlaşmanın vakit kaybedilmeden yapdmasını öneriyor." Sovyet lideri, geçen yıl yapılan Reykjavik zirvesinde ABD ile Sovyetler'in Avrupa'daki tüm orta menzilli füzelerini kaldırmalarının kararlaştırıldığını anımsattı. Gorbaçov, Sovyet önerisinin, Avrupa'yı nükleer tehdidin önemli bir bölümünden kurtarmak için "gerçek bir fırsat" oluşturduğunu kaydettikten sonra "Bu taribsel fırsat kaçtnimamalı. Önerimize olumlu bir yanıt bekliyoruz" dedi. TEPKİLER Gorbaçov'un önerisi olumiu karşılandı. • ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ricbard Perle, Sovyet önerisini yapıcı bulduğunu söyleyerek, orta menzilli füzeler için bir anlaşmaya vanlabilirse, sonuçta bir silahsızlanma anlaşması yapılabileceğini belirtti. Perle, Sovyet önerisini tartışmak için Cenevre silahsızlanma görüşmelerine katılan ABD ve Sovyet heyetlerinin orta menzilli Reagan'a kötü not 11 Newsweek dergisinin yaptığı bir ankete göre, Amerikalılarm yuzde 53% Başkan Reagan 'ın gurevini iyi yapamadığı görüşünu taşıyor. Bu oranın, Iran skandalı ortaya çıkmadan önceki kamuoyu yoklamalarında aynı sontya verilen yanıtın iki katı düzeyinde olduğu belirtiliyor. Ankete katılanlardan üçte biri, Reagan'ın isti/a etmesini istiyor. Newsweek'in söz konusu anketi, Reagan'ın "bütün bunlara rağmen " kisisel popülaritesini koruduğunu da ortaya koydu. Soru yöneltilenlerden dörtte üçü, Reagan 'ı insan olarak sevdiklerini söylediler. Ankete katılanlarm yüzde 52"si, Reagan hükümetinin yaptığı iyi şeylerin, başansızlıklanndan fazla olduğu görüşünde birleşiyor. T\Jew York (a.a,) Fl ZELERÎN KtMIİĞf • • • • CRUİSE FÜZELERİ: Türkçesi "seyir" anlamına gelen "Cruise" füzeterinin bir başka adı da akılh füze. Çünkü 2500 km menzilli ve tek bir nükleer başlık tasıyan bufüzenin en büyük Ozelliği, Onüne bir engel çıktığmda yolunu değiştirebilmesi ve radara da yakalanmadan hedeflni büyük bir isabetk vurma yeteneğine sahip olmast. Bu füzeler harekeı halindeki araçlardan ateşlenebiliyorlar. PERSHING 2 FÜZELERh 1600 km menzilli bu füzelerin büyük bir hızlan var ve Hiroşima'ya atılan atom bombasından kat kat daha güçlü tek bir nükleer başlık taşıyorlar. Atüdıktan 810 dakika sonra Sovyet toprakiannı vurabilecek yetenekteler. . SS20 FÜZELERİ: Sovyetler'in bu füzeleri 4500 km menzile sahip. Her biri üç nükleer başlık taşıyor ve hareketli araçlardan atılabiliyor. Sovyetler bu füzeleri menzMeri 2 bin ve 3 bin km olan eski model SS4 ve SSSierin yerine konuşlandırdüar. N T KARARININ Ö K S • • • • • • • AO YÜÜ Avrupa'da konuşlandınian Amerikan ve Sovyet nükleer başlıkh orta menzilli füzelerin varltğıyla ilgilî bunalım, ilk kez 1970'terin sonuna doğru patlak verdL Sovyetler Birliği'nin eski tip SS4 ve SS5 füzelerinin yerine modern SS20'leri konuştandırması, isabet ve nükleer gücü çok yüksek bu füzelerin doğrudan menzilleri içinde kalan Batı Avrupa ütkelerini kaygüandırdt Bu kaygtyı ilkseslendiren dönemin F. Alman Başbakanı HetmutSchimidt oldu. Sosyal Demokrat lider SS20'lere karşı Batı Avrupa'mn güvenliğinde denge kurulması için Amerikan Cruise ve Pershing2 füzelerinin deyaşlı kıtada konuşlandınlması gerektiğini savundu. Fikir benimsendi ve !S79yüında Brüksel'de yapılan NATO savunma ve dışişleri bakanlannm ortak toplantısmda ünlü "iki yanlı karar" kabul edildi. Karara göre 1983 yılmdan başlayarak 5 Batı Avrupa ülkesine 464 Amerikan Cruise ve 108 Pershing2 olmak uzere 572 adet orta menzilli nükleer füze yerleştirileeek. ABD füzelerinin ülkelere göre dağıhmt şöyle ön görülmüştü: F. Almanya: 108 Pershing2 96 Cruise, tngutere: 160 Cruise; İtalya: 112 Cntise^ Belçika: 48 Cruise; HoUanda: 48 Cruise. Cruise ve Pershing2'ler 1983'ten itibaren Avrupa'ya yerleştirilmeye baştandı. Gorbaçov için iddialar: Reformlara içeride direnmevar MOSKOVA (a.a.) So\7et lid Mihail Gorbaçov'un başiattığı reformların başarısız kalacağı iddia edildi. ABD'nin Moskova Büyukelçisi Arthur Hartman, "Sunda> Times" gazetesine verdiği bir demeçte, Gorbaçov'u "modern bir insan" olarak nitelerken, başlattığı ekonomik ve sosyal reformların başanlı olacağından şüpheli olduğunu, zira modası geçmiş Marksist Leninist prensipler uzerine kurulduğunu söyledi. öte yandan Gorbaçov'un demokratikleşme politikasjnın ulke içinde, artan bir tartışmaya yol açtığı belirtiliyor. Gözlemciler, rejim ale>htarlannın serbest bırakdmasırun, aydınlar ve yabancı ulkeler tarafından olumlu karşılanmaiina rağmen, bu konudaki kararın. oybırliğiyle alınmadığına dikkat çekıyorlar. Birçok kişinin. reformlar için "bu kadan yeler" dediğini belirten Sovyet gözlemciler, bugun Sovyetler Birîiği'nde Batı sistemiyle bir seçim yapılması halinde, Gorbaçov'un çogunluğu elde etmesine "kesta" gözOyle bakılamayacağuu kaydediyorlar. Gorbaçov'un reformlanna işçiler arasında ve parti içinde de gizli bir muhalefeı olduğuna işaret ediliyor. Batılı gözlemciler, ocak ayında yapılan Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Kurulu'yla ilgili olarak basına sızar haberlerin, üyelerin Gorbaçov'un reformlarını onaylamakıa isteksiz olduklannı gösterdiğini belirtiyorlar. Aynı gözlemciler, bazı yetkililerin yeni uygulamalarla yetkilerinin azaİacağmdan korktuklannı ifade ediyorlar. Bir gözlemd ise Gorbaçov'un Merkez Komitesi Genel Kurulu'ndan bu yana "frene bastığı" izlenimini edindiğini belirtiyor. Gorbaçov, geçen hafta demokratikleşme süreci içinde "kayıgı sallamamaya" çalısacağını söylemiştı. Korsika'da bombalı eylem n astia (anka) Mi Fransa'ya bağlı Korsika Adası'nın başkenti Bastia'da önceki gün geç saatlerde vergi idaresinin bulunduğu bina havaya uçuruldu. Polis yetkilileri siiahlı 7 kişinin yerel saatle 21 'de vergi dairesine girerek orada oturan iki aileyi zorla dışarıya çıkarttıktan sonra bînaya 50 kiloluk patlayıcı ntadde yerleştirdiklerini bildirdiler. 6 kişiden oluşan iki ailenin daha sonra bir kamyonete bindirilerek kent dışına götürüldüğü ifade edildi. Patlama sonucu binanın yanında bulunan bir yaşlılar yurdunun hasar gördüğU, sakinlerinden birinin hafîf yaralandığı be/irti/di. Şehirliyim.. Şehre mesleki, akademik, kültürel açıların birinden veya birkaçından bakıyorsaıuz, şehirde yaşamanın bilinci içindeyseniz Şehir, sizin derginizdir. Şehir, insan, kent ve doğa üişküerine olumlu ve estetik açıdan yaklaşan kent kulturü dergisidir. Sınırlarımızı aşan bir perspektife sahiptir. Gelişim süreci içinde belgeci olmak ve ansiklopedik birikim sağlamak amacını taşır. Shultz, Pekin'de n ekin <ap) ABD M Dışişleri Bakanı George Shultz, altı gün sürecek resmi temaslarda bulunmak uzere dün Çin'in başkenti Pekin'e geldi. Pekin Havaalanı'nda Dışişleri Bakan Yardtmctsı tarafından karşılanan Shultz, dün ilk görüşmesini, Dışişleri Bakanı Wu Şuekian'la onuruna verilen bir ziyafette yaptı. Shulız'un göruşmelerde özellikle Çin'de meydana gelen öğrenci gösıerilere karşı açılan kampanyanın ulkenin dışa açılma politikasını nasıl ve ne yönde etkileyeceğini araştırmak istediği, dolaylı olarak "reformlara devam" tavsiyesinde bulunacağı ileri sürülüyor. Bu sayıdan seçmeler Bilge Karasu: KartpostaUarla Eski Ankara; Bir Istanbullu: Prof. Dr. Sedad Hakkı Eldem;VitaU Hakko, Çelik Gülersoy: Beyoğlu Yeniden Yaşayacak mı?; Bir Şehir BÎr ömür; Gaudi'nin Barselona'sı; Halit Refiğ: hza İstanbul; Semra özdamar: Eski Evler, Eski Ustalar; Tanıl Bora; Yeşüler ve Alternatifler; Fransız botanikçi Tournefort'un (18 y.y) seyahatnamesinde İstanbul; Değişen Bakırköy; Fellini'run Roma'sı; Şehir Takvimi; Yeni Yaymlar BALKANLAR S&flî KOvULUNCA Lübnan i sayı çıktı! Müslüman üderler anlaştı ŞAM («.a.) Lubnaniı Müslüman liderler II yıl süren iç savaşı sona erdirmek amacıyla, Suriye desteğinde yapılan bir plan üzerinde anlaşma sağladıkianm açıkladılar. Lubnan Başbakanı Raşid Kerami, dün Müslüman liderler ve Suriyeli yetkililerin Şam'da yaptığı toplantıdan sonra gazetedlere. "Suri)elilerle Lübnanhiar arasında, bu anlaşmanın ışığında yeni goruşmeler >apılmastnı istiyoruz" dedi. Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdül Halim Haddam'ın himayesinde yapılan görüşmeye, Dürzi İlerici Sosyalist Parti lideri Velid Cunblat ve Şii EMEL hareketinin lideri Nebih Berrı de katıldı. Siyasi kaynakJar, Müslüman liderlerin üzerinde anlaşma sağladığı barış planının, 1985 aralığında Berri. Cunblat ve Hıristiyan Lubnan Kuvvetleri liderliği arasında varılan anlaşmaya benzediğini sojlediler. O anlaşma, taraf olmayan Hıristiyan Falanjist Parti lideri ve Devlet Başkanı Emin Cemayel'in muhalefeti sonucunda, banş planı uygulamaya konulamatnıştı. Cemayel'in dun varılan anlaşmayı onaylayıp onaylamadığı açıklık kazanmadı. Rumen Macar gergînligi Romanya lideri Çavuşesku, "Macarların Rumen tarihine bakış açısında faşist, şovenist ve hatta ırkçı tezlehn yer Çavuşesku Ağır suçlama. aldığını ileri sürdü. Anlaşmazlık, Romanya'da yaşayan 2 milyonluk Macar azınlığın haklarının çiğnendiği biçimindeki Macaristan iddialarından kaynaklanıyor. BÜKREŞ (a.a.) Romanya Devlet Başkanı Nikolay Çavuşeskn, Macar tarihçileri, "faşist şovenisl ve halta ırkçı" görüşler yaymakla suçladı. Çavuşesku, Romanya'da yaşayan bir grup eınik Alman ve Macara hitaben yaptığı konuşmada, Macaristan'da yakınlarda basılan "Transilvanya'nın Tarihi" adlı kitabın, "gerici emperyalist çevrelerin" çıkarlarına hizınet ettiğini kaydetti. Scinteia gazetesinde yayımlanan konuşmasında Çavuşesku, Macaristan'ın Romanya'daki etnik Macar azınlığa gösterdiği bu ilginin, "ülkenin içişlerine kanşmalı" anlamına geldiğini belirtti. Çavuşesku, "Macarlann Rnmen tarihine bakış açısından faşist, şovenist ve hatta ırkçı tezlerin yeniden doğmasının anlaşılmaz olduğunu" söyledi. Scrateia gazetesi, Çavuşesku'nun katıldığı toplantıdaki delegelerin de, Macar kitapları ve haritalannda Rumen tarihinin çarpıtılmasını kınadıklarını belirtti. Romanya'nın Macaristan'a yönelik bu suçlamaları, Bükreş hükümetinin, Transilvanya'da yaşayan 2 milyonluk Macar azınlığ^n haklannı çiğnediği yolundaki Macar iddialarından kaynaklanıyor. Mısır'da aşırı dinciler Tfahire (ÜM.J Mısır'da, 1\. Kıpti Hıristiyan kiliselerinı yakmak isteyen bir grup aşırı dinci Müslıimandan 6O'ı tutuklandı. Polis kaynakları, ülkenin guneyindeki Sohag ve Beni Suef kasabalarında çıkan olaylardan sonra, dun durumun sakin olduğunu söylediler. Nil Nehri uzerindeki Sohag 'da, bir camide kısa devre sonucu yangın çıkmasının ardından, cuma gunü yaklaşık 2000 kişinin gösterı başlattığı, gösterıcilerir iki Kıpti kilisesini yakmaya kalkışmalarından sonra, 9 dinci Muslumanın tuıuklandığı bildirildi. Polisin, gosteri yapan Muslumanlart dağıtmak için havaya ateş ettiği ve göz yaşartıcı bomba ku/landığı kaydedildi. »Aylık Dergi • Boyutlan 23x27,5 cm • Kapak: 130 gr kuşe • Sayfalar: 90 gr kuşe • Sayfa Adedi: 96 • Fiafr 1.500 TL M 2 Sayı Abone: 12.000 TL ABONE SERVtSt: 172 22 00 Abone Olun, Erken ve Düzenli Alın!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle